İrâk kralı ikinci Feysal Eral Zogunun Arnavutluğun Işgalin- den bir gün evvel doğan oğlu prens İstenderin Stokholmda çekilen resmi Londra üzerinde balonlarla tayyarelere karşı Ağır bir hastalık geçiren eski dünya şampiyonu boksör Dempsey iyileşmiş ve ilk İşi çocuklarını alarak gezmeğe çıkmak olmuştur müdafaa siperleri vücüde getirilmesi tecrübesi Liman reisi, gemiyi idare eden adamın İmparator. olduğunu anlamamıştı İkinci Vilhelm hediyeleri gördükçe memnun oluyordu. Beyzi bir yüzüğü görür görmez “Aman bunu çabuk kapayalım, İmparatoriçe görmesin ,, diyerek cebine soktu Yafadan (Loid Triyestino) vapurla- rından birile Beyruta doğru hareket etmiştik. Beyrut valisi Reşid Mümtaz beyle (paşa) Suriye valisi Nazlın paşa derhal kamaralarına çekildiler. Yemek vaktine kadar istirahat etmek istedi- ler. Ben çok gençtim. Az yorulmuş- tum. Kamarama girmemle bir oldu, Vapurun güvertesini tercih etmiştim. Ve: Biraz da işim vardı Babamın bazı yazılarını yazacaktım. İşimi bitirdikten sonra güvertede vusturya imparatorluğunun Beyrut general konsolosu sefir payelilerinden kont (Gevenhoiler)in madamasına Tâ geldim. Bu kadın çok ca gözleri çok ateşindi. Hepimiz biliyorduk: Ko- casını ipmaralordan uza tırıncaya kadar yakmış kavurmuştu, Çünkü izinsiz evlenmişlerdi! Madam la Kontes (Gevenholler) beni görür görmez herşeyden evvel seyaha» timizin nasıl geçtiğini sordu. Bu aralık Nâzım paşa ile pederim yanımıza g diler. Bana sofranın daha ge masi gibi h emirler olacak galiba bazı Bu iki vali arkadaş güzellerden hoşlanır- lardı Buna bü hüsnü tesadüf; Nâzım pa» ganın tâbirince bu semavi maldeye rağmen babamla Nâzım paşa zihnen dalma meşgul idiler, Çünkü imparato. ra iltihak etmek üzere Hayfaya gelen müşir Şakir paşanın vapurdan çıkar çıkmaz tebliğ ettiği iradeli seniye ay- nen şöyle idi: «Misafirlerimizin hay: lsile vapurlarına binip memleketimiz- den aynımalarına kadar cebimdeki ta- banca elimde duruyor. haberleri ın». Bu irade ne kadar telâş gösterdiği cede izah ediyordu. Beyrut ve Şam se yahati elbette Hayfa - Yafa seferinden başka; bambaşka bir şeydi. Ve bu şe- hirlerde ipmaratorun yapacağı gezin- tiler kumlar üstünde yürüyüşler gibi Az tehlikeli, kumluklar kadar geniş de- gildi. Şam dar bir şehirdi. Beyrut on- dan büyük bir şehir değildi, yani so- kâkları fazla geniş değildi. Bahusus İmparatorun çizilen seyahat prog- ramını mutlaka tebdil etmesi garabet- lerini hesaba dahil etmek lâzımdı. Nâzım paşâ muziplikleri sevenler. dendi. Babamın telâşını bildiği ve ba- bamı sevdiği için şakanın en kısası yâ- ni en edibanesi ile pederime takılır. dı. Bu cümleden olarak Beyrutu mu- vasalatımızdan sonra Şama giderken garde (Hakkımızı helâl edelim kar. deşim) diyerek babamın kulağına ba- zı şeyler daha fısıldıyor, fakat bunlara rağmen © dahi babam kadar zihnen meşgul ve telâşlı gözüküyordu. Erte- si gün Şamdan telgraf başında pede- rimle kı rine telgrafin muhavere Olu Müşir Şakir paşanın getirdiği irade Hakkı paşaya söylediğini; (Beşinci or- du kumandanı bilâhare müşir olmuş. tur) paşanın (Bu şam şehri uğursuz bir yerdir. Vaktile bir valimizin başını yedi. Şimdi de sıra bize mi geldi) de. diğini ilâve etmeği unutmamıştı. Saraydan mütevaliyen gelen telg- rafnameler ise Suriyenin mesul vali- leri ve kumandanları tarafından ya. pilan tertibat ve takayyüdatı karıştı- rıcı mahiyette olmakla doğrusu İç si- kıyordu. Fakat ne pederim ve ne de Nâzım paşa bildiklerinden şaşmamış- ardı, hükümete yardım etmekte olan memleketin eşraf ve vücuhile beraber lâzım gelen şeyleri ihzar ve ikmal et- mişlerdi. Bu çalışmalarda muhtelif ce- maatlerin reisleri dahi dah çıkmam ve işi biraz daha uzatr yazılar verdiler şurken (o zaman telefo. Cebelilübnan mutasarrıfı Naum pa- şa da hükümetin yazlık kışlık kasabasına İnn mevkide imparâtoru ği için lâzım geler zim etmişti Bir akşam üzeri idi yatı refakatında! Beyruta doğru o gelmekte “idi i bulutlu, deniz hafif dalgalı, gü- neş arasıra görünüyordu. Tatlı bir rüzgâr esiyordu. Bu üç ur Beyru- tun limanına girecekti. Beyrutur çük, fakat güzel bir liman vardı naenaleyh vapur liman rur du kü- Bi. 1aricinde düs rmahteyi yrut liman re- bir zata vuzluğu ya- mpaâratorun naz ifası Ikmal etmek vüzife isi e binbaşı! aitti, Kendisi ve ben kı pâcak olan tömorkörle yatına yanaşmıştık. Bizi içeriye aldi. lar. Liman relsi resmi işini görecekti. Ben de imparatoriçenin mai tihak edecektim Liman reisini kaptar türdüler yetine il. n dairesine gös an beri tanıdı. gittim. İmparato- damdonörlerden Darol) nezaret ğım ze riçenin pederi se- nelerce Tür sinde bulunmu: Bir ar mana gi enin hizmeti askeriye» pur li. İmparatoriç n güverteye çıkacak hâs ar olur i gafir im» 1 çıktık. akallı hn bir zata selâm ve- avdet etmek üzere ve» yordu v üniformalı bir diğeri va vardı (İmparator) da mev kiind Me. vakıt yanlarında gene bah» idi, vapu: ediyordu fer liman 1 yanından ay rinin imparatı ve selâm vermemiş. İ dikkât etmiş olacak ki tinde halde lir marnış büpa riyedef akde arabacılara t verdiği Iya dahi ermemişti, Kılavuzu ta demir attık y limana girdiler Rıhtım üzerinde bin ben limana girdik ve leştik. Kruvazörler de Toplar. atılıyordu. ree halk vardı. Şehir bayraklarla donatılmıştı. Suat öğleden sonra beşte idi. İmparatorun Şama gitmezden evvel iki gece vapu- runda ve Beyrutta kalacağı zannolu- nuyordu, Fakat ne yapacağı malğm değildi. İmparatora arzıselâm etmek ve hünkârdan gelen bir sajsi teb- liğ etmek üzere pederimle beraber mev- ki kumandanı (Hohenxc 1) geldiler. Ve Beyrut şehrin rini beraber getirdiler ve des vinçlerini arzettiler. (O aralık nasıl. sa bizim Bingazi vapuru da gelebilmiş İmparator hediyeleri birer birer irünüyerla; rerek el işleri. yatına n hediyele- yordu. in iâhdinden çıktı olanı beyzi bir z: Pederime (Aman bi Almar iman çay içildi ve Beyrutt rva- Pura geldiler, Beyrutun erkânı memtu- rini ve eşraf ve vücuhu misafirlere tal dim olundu. Gece olmuştu şehir fe- nerlerle donatılmıştı. Limanın içerisin deki Alman kruvağörleri projektörler. 1e yatı ve şehri nurlâra garketmişler. di Akşam yemeğinde imparatorun so0f- rasında birçok zevat bulundu. Fakat imparator şehre çıkmadı ve çıkmıyacar ğını söyledi. Binaenaleyth Beyruta ald program ertesi gün tatbik oluna. imparat baş run hre çıkmı s Hariciye N adanberi d karar ve cukla çıktığı, ti, şehrin donu vam elti, Idiğini gö, gibi gülüya aması abaha k Semih Mümts.