İZEYLEKLERİN HAYATI || MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ z | Aşk ve aileye sadakat leyleklerin değişmez iki düsturudur Leylek çiftten biri ölürse diğeri kederine dayanamıyarak az ozaman sonra ölür. Günah ze leylekler ölüm cezasına çarptırılır Kuşlar arasında leylek kadar, haya- #tibarile nazarı dikkati celbeden hayvan pek azdır. Leylek, çok hisli, bir kuştur. Duygusu ve münasebetleri ndan iptida! insanlara benze- lebilir. Leyleklerin hayatı hakkında, enelerce tedkikat yapan bir Fransız, ettiği kitapta, bu hususta inanmi- derecede garip tafsilât veriyor: Leylek, diğer göcebe kuşlar gibi kış i | bilhassa Fasta, ve Mısırda geçirk iyor, ilkbaharda Akdenizin havası da» ha mutedil yerlerine göç ederek bik b “Yunanistan, Türkiye, İtalya, ) bi Fransaya gelirler. Leylekler oldukları cihtele, bu uzun seya- 'hati yapmak için müsaid havaları bek- lerler. Havanın buzulup bozulmıyaca» ğını deniz kurdu addedilen en mahir z denizciler bile leylekler gibi evvelden ve katiyetle tahmin edemezler. lek, ilkbaharda yuvasını İnşa etti. memleketten başka bir yere göç i cihetle, göç zamanında, mü- “ âd havanın hulülüne intizaren gün- İler ve hattâ haftalarca harekete mü- he bir vaziyette bekler. Fas ve Mi- ahalisi, leyleklerin göç zamanla- snda takip ettikleri istikametten, rüz- hangi taraftan eseceğini, istid- I ederler, Leylek kafileleri, gideceği yere va- a, havada uzun bir daire çizdik. sonra hızla çarpmamak için rüz- n estiği istikamete karşı yere iner- ler. Tayyareler de yere inerlerken, ay- tarzda hareket ederler, > Leylekler aşiret halinde yaşarlar. Leylek aşiretleri 250-300 aileden fazla eğildir. Her aşiretin bir relsi vardır. lek yavruların çiftleştirilmesi, al- arasında vuku bulur. Bu itibarle | İr aşireti teşkil eden leylekler arasın- “şa akrabalık bağları vardır. Bu ii Almanyada simini Afrikanın sıcak iklimlerin. | Bir leylek çifti sevişirken bârle iptidai insan cemiyetlerinde ol duğu gibi tesanüd hisleri pek ziyade inkişaf etmiştir. Kardeş leylek yavru- ları diğer kuşlardaki âdet hilâfına ola- rak hiç bir zaman aralarında çiftleş- mezler. Leylekler, göç yerine vardıkla. rı zaman, her çift yuvasını arar kolay- lıkla bulur, İlk işi, eski yuvasını bulun- ca derhal tamire başlamaktır. Yuva. lar yağmurdan, kardan ve harici tesir- lerden ekseriyetle harap oldukları ci. hetle bunların tamiri ve kuluçka yatı- lacak bir hale ifrağı ameliyesi hafta. larca sürer, Bu tamir müddeti esna» sında erkek leylek gagasile çamur, çalı çırpı getirir, dişi leylek de bu malzeme ile yuvayı tamir etmekle meşgul olür. Bazen birçok leyleklerin, hep bir ara- da bir yuva-inşa etmekle meşgul ol- dukları görülür. Bu yuva, genç bir çift leyleğe aittir. Eski leylekler, yeni çiftin aile saadetini temin için yuva- göbekliler gü haini addedilecek! Son zamanlarda Almanyada yiye azalmıştır. Harp zamanındaki ka. (7 değilse bile ona yakın kayıtlar | muştur, Tereyağ pek az miktarda | bulunabiliyor. Et, yumurta da böyle- İr. Alman ricali: «Biz topu tereyağı- a tercih ederiz» diyerek icabında aç gı, fakat silâhlanmayı muvafık ö lerini anlatıyorlar, Paris Soir gazetesinin, Völkischer | “bir habere göre, Almanyada faz- yemek yenmesine karşı bir mücade. ! açılmıştır, Göbekli, Iki çeneli her n vatan haini addedilmek tehli. | .maruzdur. Meğer ki bunun | yemekten ileri gelmediğini 1s- t etsin... manyada iaşe mütehassısların- profesör Wiriz, Völkiseher Beo- T gazetesinde yazdığı makalede | ki; «Bir ziyafete, yahut evinde fazla © mek yiyen bir Alman vatan haini. ir. Bu suretle vatandaşlarını birçok iyecekten mahrum etmektedir. Di taraftan ekmek yapılmasında kul- ılabilecek hububat ile hayvanları- besliyen köylüler daha büyük müc- , Mareşal Göring bunu açık. | ( ylemiştir. Nazi rejimi bu kabil | etlere nihayet verecektir.» ) İspanyada idamlar adrit 7 (AA) — Madrit polis #wzesi (o kumandanı Gabaldona bugün sabah vakti idam edil Vatan haini addeğileceklerden biri Krema yasak Berlin 6 — Almanyada krema kul. lanılması yasak olduğu halde Avus. turya ve Çekyada buna müsaade ediliyordu. Şimdi buralarda da krema yapılması ve kullanılması yasak edil. miştir, Apartıman sahipleri Boş dairelerinize hemen iyi kiracı bulmak için «Akşamın KÜÇÜK İLÂNLARI'ndAn İsti fade ediniz. mını kendileri yaparlar. Aşk ve alleye sadakat, leyleklerin değişmez iki şıarıdır. Vakıâ şimdiki insan cemiyetlerinde, bu iki Adet, epeyce sarsılmıştır. Fa- kat leylekler, muhabbetten ve aileye sadakatten ayrılmağı katiyen akılla- rından geçirmezler, Leylek, çiftleştiği yani aile teşkil ettiği zamandan itiba. ren eşini sönmez ve değişmez bir mu- habbetle sever ve ömrünün sonuna ka- dar kendisine azami şefkat v itinayı göstermği ihmal etmez. Leyleklerin hayatı bir aşk romanına benzer. Bu aşk romanı, ancak İki eşten birinin ölümile sona erer. Leylek çiftleri ara- sında ayrılma vakaları enderdir. Ley- | lek çiftinden biri ölürse, eşi, başka bir leylek ile artık çiftleşmez. Havalarda acıklı feryadlar kopararak dolaşır, ve kederine dayanamıyarak az zaman sonra ölür. Maamafih, tabiat, bazı vakalarda hükmünü icra eder ve leylekler cemi- | yetinde bazı rezaletlere de sebep olur. Maamafih eşe bu sadakatsizlik vaka- ları yukarıda yazdığımız gibi pek na» dirdir. Fakat bu sadakatsizlik vakâ- larma karşi leyle&lerin kanunu aman- sızdır. Günahkâr erkek veya dişi, vakıt ve zamanında kaçmağlı muvaffak ola» mazsa diğer leyleklerin şiddetli hü- cumlarına hedef olur. Leylekler, gaga lan ile ve pençelerile tüylerini yolar» lar, kendisini yara bere içinde bırakır- lar ve sonunda öldürürler, Leylekler cemiyetinde, aileye sadakat kanununa muhalif hareket edenler, böyle feci bir akibete uğrarlar. Hattâ söylendiğine göre günahkâra karşı bu işkenceli ölüm kararı en yaşlı leyleklerin iştirak ettikleri bir mecliste verilmekte imiş. Bazen gökyüzünde tek başlarına dola- şan ve acı aci bağıran leylekler görü- Tür. Bu serseri leylekler, ölüm cezasın- dan kaçarak kurtulan ve yahud sürü- den kovulan vefasız leyleklerdir!» Zonguldak Halkevinin köy gezisi Artvin Halkevi mensup- larının kampı Zonguldak 7 (AA) — Halkevimiz tarafından tertip edilen ve bütün Zon- guldak halkının, kadınlı erkekli, da- vetli bulunduğu Türkali köy gezisine tahsis edilen Krom vapurile başta valimiz Parti başkan vekili ve köy iş leri ile ilgili daire müdürleri ve komu- tanlar toplanmıştır. Bandonun çal dığı İstiklâl marşile bayrak çekme merasimi yapıldıktan sonra Halkevi adına başkan B. Ahmed Gürel, Parti başkanı B. Tevfik, birliğin gezi ve ga- yesi hakkında söz söylediler. Alâkadar daire müdürleri köylü ile alâkadar olarak onların sorularına cevabiar verdiler, ihtiyaçlarını kay. dettiler. 1000 köylüye Halkevi öğle yemeği dağıttığı gibi ayrıca da erzak verildi ve bütün köylere kitap ve ga- zete doktorlar tarafından da ilâç da- gıtıldı. Halkevi kollarınm dil, tarih ve folklor incelemeleri yaptıkları bu gezi böylece hakik! bir şehir ve köy kaynaşması samimiyeti ve büyük bir neşe içinde geçti. Artvin 7 (A.A.) — Artvin Halkevi- nin muhtelif şubelerine mensup otus genç Çoruh ve Kars vilâyetleri hu- dudundaki bülbül yaylasında tertib edilen kampa ve şenliklere iştirak et- mek üzere dün şehrimizden ayrılmış- lardır. Çoruh ve Kars vilâyeti Halkevleri mensubları bu sene de bu yaylada bir kamp kurmuş bulunuyorlar, Programa nazaran kampların de- vamı mjiddetince bu yayla ve civa- rında toplanan halkın iştirakile gü- Teg, cirit ve muhtelif spor müsabaka. ları yapılacaktır. Yine bu toplantı. dan biliştitnde Halkevi gençleri aynı zamanda folklor tetkikafında bulu. Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — "Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. 'Tefrika No, 79 Talât paşanın bir sözü - Tevfik paşanın şartları Diğer taraftan römorkörler tertip olunmuş, yüz elli kadar müsellâh gi. vil prens Sabahaddinin yalısı korü- sunda toplanmış, taburlar hazırlan. mış, torpidolar Haliçten çıkmıştı. De- polardan elbiseler, silâhlar ve istih- kâmlardan bombalar alınacaktı. Sirkecide, Tepebaşında tecemmü- ler olmuştu. Römorkör ve torpidolar- la her tarafa müfrezeler sevkoluna- caktı, İttihadcıların erkânı İle hükü- met erkânı geceleyin ayni zamanda evlerinde tevkif edilecekti. Hareket ta» mamile hazırlanmıştı. Ben icrasında israr ediyordum. Bir gece sonraya talik olundu. O ge- ce de bir talike daha uğradı. Üçüncü gece Gazi Muhtar paşa Kabinesi te- şekkül edince hareketin icrasından büsbütün vaz geçildi. Son gece toplanmış olan sivil ve Zâ- bit on beş kadar rüesaya; - Bu olmadı hareket behemehal 1â- zımdır, Bu tebdil sahih ve kavi değil. dir. Sonre İttihadeılar gene gelirler; hem de bizi doğrarlar! Bu iş yapılmaz. $a İnkılâbı ne İttihadeılar, ne ahali, hattâ ne de hükümet anlar, Dedim ve hareket hususunda israr ettim, amma arkadaşlar arasında: — İş bitti! denildi.) Bay Ahmed Bedevi dahi notlarında ayni zamanda Selânikte de zabitlerin büyük bir içtima akdederek İttihad ve Terakki hükümetinin çekilmesini iste- diklerini yazıyor. Halâskâr zabitler grupu padişah nezdinde bir teşebbüs- te bulunarak Avrupanın itimadını celbedecek bir hükümet teşkili, mesul olmıyanların devlet idaresine müda- halesine nihayet verilmesi, mebus inti- habına müdahale olunmaması, bundan sonra zabitlerin siyasetle meşgul ol. mamaları, sivil memuriyetlerde bulu- nan, siyasi fırkalarda vazife almış olan zabitlerin orduya iade edilmeleri, as- kerlikte terfi meselesinde iktidar esa- | sının mul taleblerinde bulun- muşlardı, esaslara muhalefet eden-| lerin imha edileceğini bile anlatıyor. | Jardı İttihad ve Terakki kendisine men- sup zabitleri bu Halâskâr grupa karşı koyarak dahili bir harp açmak İste. memiş, Kabine çekilmeği tercih eyle- mişti, Süleyman Nazif bey (Yıkılan mües- sese) risalesinde (Hiç beklenilmiyen bir dakikada ha- ber aldık ki, hükümetin ve cemiyetin en faal ve nüfuzlu uzvu Talât bey Bü- yükdereye pürtelâş giderek orada otu- | ran ve fırsata müterakkip bulunan Nâzım paşaya İttihad ve Terakki na- mına İltica ve bunu müteakip Kabi- ne istifa etmiş.) Diyor ve ilâveten şünu naklediyor: (Talât beyin mücadeleden ictinap ile İttihad ve Terakkinin kılıcını Nâzım paşaya teslim etmesini arkadaşldrı tasvip etmiyorlardı. Buna kendisi de nadim olmuştu. Sukutlarının ilk günlerinde idi. Bir akşam Cağaloğlunda üç, beş İttihadcı dostane toplanmışlardı. Bende ha zırdım. Talât bey tevali eden itaplara şu cevabı verdi: — Memleket fazla sarsıntılara mü- tehanımil değildir. Sağ kalan bir ço- cuğa sahabet eden iki valideye Hazreti Süleymanın verdiği hüküm gibi vatanı İki parça etmekten ise muarızlara bi- rakmağı daha hamiyetkârane gördüm. İnşallah hüsnü idare ederler.) İzmirde zabitlere ve halka muhtelif ünvan ve mühürlerle beyannameler da- gıtılmıştı, Gene İzmirde tahşid edilen ve müşir Abdullah paşanın emrine ve- rilen ordu zabitleri arasında tabur kumandanlarından Hüseyin Avni bey teşebbüsile gayri memnunlar bir grup teşkil eylemiş ve bu heyet bütün or- duya bir tamim neşrederek bir kongre akteylemiş idi. Bu kongre dahi İtti. had hükümetinin tebdilini, Mebusan meclisinin lAğvını istemiş, olmazsa Mı. sirlı prens Aziz paşa fırkasının İstan. bul üzerine yürümesine karar vermiş, Hüseyin Avni bey bu mukarrerstı ha. Vİ ârızayı İstanbula getirip Şürayı As- ker relsi Nâzım paşaya vermiş, o da sadrazam Sald paşaya götürmüştü. Said paşanın istifasında bunun da tesiri olmuştu. Şeyh Muhsini Fani de (10 Temmus inkılâbı ve netayici) eserinde: (Arnavutluk ihtilâlinin en şiddetli bir devresinde, İtalyanın Trablusgarp» ten başka Çanakkaleye tecavüzde bu» lunduğu bir zamanda idik; sadrazam Said paşa kendi arkadaşlarile sulhü ihx tiyar edip etmemek meselesinde şid- detli bir münakaşaya giriyor ve istiği ediyordu.) Haberini veriyor. Buna göre Sald paşanın istilasında büstedilen âmille- re bir de Kabinede İtalya ile sulh akdi münakaşasını ve ihtilâfını ilâve etmek icap ediyor. Arnavutluktaki kıyam mürettep ve reisleri sırf Arnavud unsuru namına hareket ediyor, Osmanlı camiasi mü- kadderatına hiç bir ehemmiyet vermi- yorlardı. Bu ihtilâle Halâiskâr grupunun «Pronunsiyamenlosu» inzimam etme. si Said paşaya istifayı tercih ettirmiş- ti. Bu istifa ile İttihad hükümeti sukut eylemişti (7 Şaban 1330 - 22 temmuz 1912) Fakat dahili mesele bu sukut ile halledilmiş olmuyordu. Hürriyet ve İtilâf fırkası da teşekkü- lünde İttihadeılar gibi asker kuvveti- ne istinad eylemek istemişti. Müessislerinden doktor Riza Nur bey: (Muhalefetin onlarla -İttihadeılar- la - uğraşabilmesi için onun da ordu- da taraftarları olması - esasen muzır birşey olmakla beraber - lâzım ve za- rüri idi. İttihadcıların tavır ve hare ketine nazaran başka türlü de gale benin ihtimali yoktu.) Diyor. (1) İlk bir hatayı müteakib göz göre, göre bir ikincisi ihtiyar ediliyordu. Halâskâr zabitan grupu namina serdedilen metalip üzerine Sultan Re şad bir gün sonra askere hitaben bir beyanname neşretti İttihadcıların tahrikile dile gelen pa- dişah bu beyannamesinde (Wükelânın İstifası üzerine Meşru- tiyet kaidesine tevfikan ve me busan reislerinin mütalâala, ını dinle dikten sorra Tevfik paşayı sadaret mesnedine davet etmiştim. Yeni vüke- lânın devlet işlerinde tecrübeli, rey lerinde tamamile müstakil, her türlü hususi tesirlerden azade olanlardan teşkili nezdimde mültezimdir. Halbu- ki dünkü gün bazı zabitan namma olarak kanunu esasi ahkâmına ve her- kesin riayetle mükellef olduğu hilâtı ve sâltanat haklarına karşı bazı meta- lip vukua gelmiştir. Ordum içinde ade- dinin pek az olduğuna şüphe etmedi. gim bir zümre namına vaki olan bu müracaata İştirak edenlerin suitefeh- hüm saikasile askeri vazifelerini biran. için unutmuş bulunanlardan olacağı- nı tahmin ediyorum.) Diyerek bu yolda hareketleri takbih eylediğini bildiriyor, âmirlere itantsiz- liğini vatana ihanet olacağını ihtar ey« | Miyordu. İttihad ve Terakki Kabinesini bu suretle iskat eden Halâskârlar gru- pu ile bu grupun teşkilini sonradan kendi teşebbüslerine mal etmek iste- yen Hürriyet ve İtilâf fırkası sadaret makamına Kâmil paşanın getirilme- sinde israr ediyorlardı. Fakat mecliste hal ve vaziyetin aldığı şekle göre hün- kâr bu defa sadareti ne Said paşaya, ne Kâmil paşaya tevcih etmeği müna- &ip görmedi. Evvelâ Londra elçisi Tevfik paşayı Kabineyi teşkile memur etti Bu intihap Kâmll paşanın kin ve gayzından intikam almağa külkmasın- dan ihtiraz eden İttihadcıların gizli bir telkinleri eseri ml idi? Bu pek ihtimal dahilindedir. Hükümetin demirbaş eşyası gibi sa- yuarak kendisine müracaat edilen Tey« fik paşa sadareti kabul için bazi şart- lar teklif etti. Bu şartlar arasında Mebusan meclisinin feshi de vardı. Halbuki meclisin feshi kanunu esasi- ye göre hemen bir irade ile yapılabile. cek bir iş değildi. (Arkası var) () Rıza Nur: Hürriyet ve İWAf nasl doğdu, nasıl öldü?