POLİTİKA İngilterenin muhtırası Avrupada gerginlik son derecede şiddet bulduğu ve bilhassa Avrupa po- litikası üzerinde en ziyade tesir yapacak vaziyette bulunan İngiltere ile Al- manyanın arası fena halde açıldığı bir zamanda sulhü kurtarmak ve Avru- panın büyük milletleri arasında eski dostluk ve işbirliğini tesis edebilmek için mühim bir teşebbüs yapıldı. Malümdur ki Avrupadaki vaziyetin vahamet peyda eylemesi ile Almanya arasındaki deniz muahedesinin Almanyanın Avusturyayı, Südet havalisini, Bohemya ve Morav- yayı ve Memel arazisini birer birer, ilhak eylemesi üzerine İngiltere bir sed teşkil etmek üzere Lehistana teminat vermişti. kabul eden Lehistan ile on sene müddetli aktetmiş olduğu ademi tecavüz ve hakem muahedesini feshettiği gibi teminatı veren İngiltere ile Alman büyük harb gemilerinin hacimleri yekünu bütün İngiliz imparatorluğu donanma sının üçte birini tecavüz etmemesi için 1935 te münakid bahri başlamıştı. de feshetmişti. Şimdi İngiltere hükümeti Berlin sefiri vesıtasile Almanya ha, bir muhtırada Almanya şeraitini bildirdiği yeni br bahri müahede akdine hazır bulunduğunu anlatmıştır. henüz resmen cevabını göndermemiştir. Fakat nim resmi Alman matbuatı- Almanyanın yeni bir harekette bulu retine tevdi ettiği na göre renin bu teşebbüsü Almanyada hayli beraber Avrupada sulhü korumak ve suitefehhümle bir adım atıldığına şüphe yoktur. İngiltere Almanya tarafından feshile Almanya da bu teminatı muahedeyi takdirde nanya mağa ihtiyacı yoktur. İngilte- itimadsızlıkla karşılanmış olmakla ale etmek için ciddi AKŞAM my DU ANA ŞEFKATI Ana şefkati, lâyetenahi gibi, uç- suz bucaksızdır. Bunun küçük bir mi- | salini Stekholm gazetelerinde okur | duk. | Bundan yirmi sene evvel Stokholm- da bir çocuk dünyaya geldi, nur topu gibi, gürbüz bir oğlandı. Ancak bir | kusuru, daha doğrusu iki eksiği var- dı: Kulakları yoktu, Bu nur topu gi- bi çocuk kulaksız doğmuştu. İşitiyor. | du, ancak kulak yerlerinde iki delik- ten başka bir şey yoktu. Bu çocuk büyüdü, okudu, bugü lere yetişti. O zaman kulaksız Simin acısını duydu. Hiç bir kız yüzüne bakmıyor, biç bir kız onunla evlen- mek istemiyordu. Çocuk estetik oprasyonlar doktorlara baş vurdu: | — Dediler ki, kulak yerlerine iki | kulak takabiliriz; siz bize iki kulak bulunuz! Kulaksız genç kulak bulamıyordu, Akıllilar Ibaoda mühim bir münâkaşa ol- | Dediler ki: Öyle işler vardır ki bu işlerde ardan fazla £ olurlar deyişe şiddetli Olamazlar! < uzayınca | l | yapan | İ l | i du deliler ri Bu itirazlar ım yükseld inak dok- futbol) mı teşkil edildi takımı on bir akıllı ile Ne Akıllılar delilere ölüp oldu Salon sarıya Bay Roosevelt «Beyaz eö» in dahi- e ıslahaf yaplıra- aber alan Frans bu münasebetle #öyle bir fıkra anlatıyor. «Bey ew in ilk sa Lincoln yük misafir 5 renge. . boyalacağını et nerinden münu ne düşünüyordu. — Mavi olsun de evet maviye doyansın Bunu giti duyan beyan Lincoln isyan - Mavi mi dediniz? Maviden nef- | om main mey 0 NA Belediye eski muhasebe müdürü Ankara Belediye- sinde vazifeye tayin edildi İstanbul Belediyesi muhasebe mü- dürü iken ve verilen B. Kem rarı ak dığından 4 i zat işleri | relsliğine | Otomobil çocuğa çarptı Şoför Hulü oto- mobil Yeniacm yaş a Mordohay € çocu- kel e yara yaralı Cer- ne kaldırılmış, ş0- | »sindeki civarında on Üç stane lanmıştır. ile Deliler kulağını kim kestirip başkasma ver- | meğe razı olur?... Halbuki genç delicene bir genç kıza | Aşıktı, kız da ayak diremişti: l — Ben kulaksız adama varmam! di. yordu. Bunu haber alan annesi oğlunun baş vurduğu doktora gitti, kendi ku- laklarını kestirip oğluna takılmasını istedi, Ameliyat muvaffakıyetle fakat doktorlar kulakları nereden bulduklarını söylemediler, Annesi boş kalan kulak yerlerini bir müddet saçlarile sakladı. yapıldı, Böyle şey ne kadar saklanır, Çocuk bunu duyunca çok müteessir oldu, Fa- kat ana memnundu — Ben bahtiyarım diyordu, sevdiğin kızla evlenebileceğin sadetime hudud yok! İki gencin nikâhları kıyıldı, seni için İngiltere asabiye hasta: birinde de böyle bir tecrübeye şildi. On li piyano zume okudu. ekiz deli ve ön sekiz akıl man konseri verip man- 18 deli içinden 12 deli birinci mü- kâfatı kazandılar. 18 âkıllıdan ise ancak 2 si derece aldı: ile bir viyalonist, Bir piyanist İşin asıl tuhafı; lardan mürekkepti, Jüri heyeti akıllı- boyanacak |. ret ederim Salon sarıya boyunsın. Birkaç gün bay Lincoln 8 İ dı; yüzünden düşen bin yordu Bir hajta sonra başkâtip bay Lin- in'un yüzünün güldüğünü görün- ce yanına sokuldu. — Salon ne renge boyanacak? de- di, Lincoln gülümsedi Nihayet bugün aramızda anlaş- ma oldu makul bir neticeye vardık: Salon sarıya boyanacak!., mam Maarif Vekâleti teftiş heyeti reisi İstanbula geldi Maarif Vekâleti teftiş heyeti reisi B. Cevad şehrimize gelmiş ve liselerin yapılmakta olan olgunluk imtihanlar rından bazılarında bulunmuştur, Bu- gün de diğer bazı liselerin imtihan- larını takib edecektir, Öğleden sonrâ Maarif müdürlüğünde bir toplantı yanılacak, olgunluk imlihanlarının leri tedkik edilecektir, Kral Zogu dün Hünkâr suyuna gitti I Zogu dün akşama doğru mâ- nden bir kısmı ile birlikte Hünkâr | suyuna gitmiş ve geç vakte kadar orada istirahat etmiştir. Era yet Türkiye asil ve merd Siya: umumi harp tehlikesini! Kanadalı muharrir diyo > bir adım atacağı belli olur olm < Türkiyenin kati e rek “4 “çekliği ml 23 yaya z Bir Amerikalı tarih profssğili diyor ki: «Türkiye en mühim geçid yerlerine sahiptir. Bu vaziyette tutacak iki yol kü in mesuliyetini kavrıyarak dünya siyaseti sahnesinde canlı ve müstakil mak, 2 — Böyle bir siyaset sahibi olanların yedeğine düşmek... Türkiye vazi; ramış ve büyük devletlere mahsus geniş görüşlü bir siyaset takip edi | Yazan: AHMED EMİN YALMANI enede ına yolum latayım: Bu k barış müessesesi tertip esenin tarih törü profesör Şatvel i bir hocamdır. E kendisini 3i etmi ara» nda; Balkar ve Saadabad paktı memleketleri arasındaki hududların Amerikan - Kanada hududuna benze- diğini, her iki hududlarda ayıncı de- gil, birleştirici vasıflar olduğunu, si. Yâhla değil, karşılıklı emniyet ve say- gı ile muhafaza edildiğini söyledim Çok alüka gösterdi. Dedi ki — 19 ile 22 haziran arasında Ame- an - Kanada konferansı toplana- cak, oraya gelip bu mukayeseyi kısa bir konuşma mevzuu yapar mısın? ediyor. Mies» seni dire) çok sevdiği iki ay m evvel ret Söz Menınuniyetle kabul ettim. Ameri- ka ile Kanada arasındaki münas& betleri konuşmak üzere toplanan iki yüz kadar ilim ve matbuat adamının arasına işte bu vesile ile yegâne ecne- bi olarak karışmış bulunuyorum. Münakaşalar bu akşam altıda baş- lıyacak, bütün davetliler buraya sa- bah erkenden varmış olduğuna göre ilk günü için ayırmışlar şahsi tanışma ve temas Adım başına yeni bir insanla karşılaşıyorsunuz. Barış, de. mokrasi, tolerans gibi ideallere bağlı insanlar sıfatile biribirinize yabancı güzile bakr iki eski dost gibi konuşuyorsunuz. Sabahtanberi birçok rika ve Kanadanın wersitelerini veya gazete ve ajanslarını temsil eden birçok fikir adamlle konuştum. Lâf döndü, dolaştı, hep Türkiyenin millet. Iktisadi meseleler Fiatleri kontrol kanunu Orsunuz, ıktım, Ame- sıkı surette tatbik edilmeli! Millet Mecii yapılırken, mebus 6a$ davrandıklarır Devlet sermayesinin karıştığı | selerde birdenbire bir - 400 lira verilmesi, diğer ta rafta ayni evsafı haiz bir memurun 80-90 Ura almasi büyük bir tezad eşli etmek- eydi. Bu tezadı, bu farkı ortadan kaldır- mak, memurların terfih ve terfilni müm- kün Olduğu kadar umumi esaslara | bağlamak yerinde harekettir. Buna bir diyeceğimiz yok... Fakat bunu yapar- ken hayat pahalılığı ie mücadeleye devam etmeliyiz Bir taraftan ücretlerde hassas davranır- kon, diğer taraftan bir fabrikatörün pa- | hali mal #atmasına da meyd: İlyiz. Nitekim bu cihet düşünülmüşlür. 30 bin lira ser- maye İle bir çorap fabrikası açan bir fab- rikatör, ayda 1000 lira kâr etmektedir. Çorabu karşi o kadar talep vardır Ki, fab- rikatör bu siparişleri karşılamak için, ge- ce ve gündür çalışmaktadır. Halbuki bir kadın çorabı 100 - 120 kuruştur. Acaba fabrikatör bu çorabı daha ucuza satamaz | mı? Sanayideki yüksek olmak Üzere, çorap tik. İktisad Vekâleti nayi tedkik heyeti, kanunur , bütüm sar, umum müs | Arru eder- mn verdi satılacağı mey- miyet | dana çi kar. Barem verildiği hayat paha- nız memurları değil, bütün vatandaşları alâkadar ettiğinden | baremder bile dal mühimdir Möseyin Avni vkiine muharrir dei ve rölüne g — Türkiye yalnız kendi emni kendi menfaatlerini düşünmekle kal- mamıştır, Dünyanın emniyeti için ce saretle harekete #anlık geçmis, üzerine namına mesuliyetler almıştır. Türkiyenin bu asil, cesur, merdce $i- yaseti dünya yüzünde umumi bir harp | çıkması riskini bir hamlede yarıya indirmiştir. Türkiyenin kati bir adım atacağı belli olur olmaz, Loid sigorta şirketinin harp riski ücretleri birden. bire yarıya indirilmiştir, Türkiyenin oynadığı rolün ehemmiyetine ve tesi- rine bundan hassas bir ölçü olamaz. Bir Amerikalı tarih profesörü fikri ileri sürdü — Türkiye, Avrupa ile Asya ara- sındaki en mühim geçid yerlerine sa- hip bulunmaktadır. Bu vaziyette bir millet için iki yol vardır: Birincisi mevkiinin mesuliyetini kavrıyarak y nesinde canlı müs- takil bir rol oynamak, ikincisi böyle bir siyaset sahibi olanların yedeğine düşmek... Türkiye, mesuliyetlerini çok iyi kavramış ve nüfusunun ve mad di kudretinin nisbi azlığına men büyük devletlere mahsus geniş görüş. lü bir siyaset takip edebilmşitir, Böyle bir siyasetin bir tehlikesi vardır ki, O da ele geçen siyasi nüfuzu arazice ge. nişlemek imkânı için kullanmaktır, Türkiye, imparatorluk zamanında lü- zumsuz ve faidesiz bir surette sırtlan. dığı yüklerin acısını unutmamış, bü- tün komşularile barış misakları yap- mış ve milli misaka hududu haricinde arazice genişlemek imkân ve yollarını kendi elile kapamıştır. Türk harici si- yaseti, akıl ve tecrübe usullerine en uygun bir asettir, GÜNÜN ANSİ Çingeneler Niran eril yapt mü kampına götürdükleri bildiritmek- | tedir. İ azilerin sında tevkifat yı ler ara- | 400 kişiyi | Çin ler dünyanin bı yılmış garip ve göçebe in bunları aslen | 0 memleke Firavunları zamanından kaj-| ma ösher halkı olan Kıbtları kıyasla | kendilerine kıbti denmiştir. Fransızlar da buna benzer çekilde yan. ar; çinge- heleri Bohemyalı #anmışlardır. «Bohö- mlen demelerinin sebebi budur. Bohemya halkının diğer Almanlara nazaran ufak tefek ve osmer olması bu halaya sebebi- | yet vermiğtir. Evvelce, bazı yerlerde çin- genelere «Misirli. da denirdi | Dünyanın hemen her tarafına yayılmış göçebe ve serseri ayni etnografik hususiyetleri Bunlara muhtelif #memleke iimler şulardır: Türkiyede: Çingene, kıbti, İranda; Siyah Hindü Arabistanda: Harami (hirsz mânasına) Macaristanda: Pharaoh nepek (Firavun imilleti münasma) İ Romanyada: Cyganis. İ | bir irk olan çingeneler gösteriri; ilerde verilen Almanyada: Zigeuner, İspanyada Fransada: Bizzat çingeneli ri verirler na), yahud, Kola hud da Sinte sahillerin bir Bugünkü ilim, bni Hind cin- sinden olduğunu meydana koymuştur. Tek | Roma (a; siyahlar mânasın Sind yahud İnduz m hür prölesör birkaç gi vvel dü hati ie ten zira Pure — Türkiye, müşkü; şartlar karşısında bİCİ” Das ileri bir programı kes İ aergörük gerçekleğtirirken; dug “4, « rinden rine müiacaat etmiyeğ. a fır. Yan- körüne şiddete gitmiyx. > takriri tedbiplerine LİKE, yan bina ğin mütlaka icap eti raber mü- mıyan yeğâne megüek; süratle iş gördüğü haldı — yerleşen've devangır* ikinci Si & ii nı kenarında uzun bire Kendisine bariş; sahalarında Tü dı; — Aklın tam dil mızın hayalinde yaşıya! yorum Ki, Türkiye” Türkiye irisan işletinde menfaâitlerin date yüzünden dalma görülen rın âdeta mikrobunu eği mikrobu teerid edilmiş taya koymağa mi v kendi bünyesinde” nin önüne geçi on altı, on yödi leri tanımak iğil davalara esaslı çareler tedkik etmek e lisan cihetinden “b Çingeneler kurunu ğ Kablettarihi ve Bizde tıkları giBi, , Fransada) da kizi cilik ile uğreğ, ate © e eriş mel #öyebe ole V 1, Tapa ved leşmişlerdir. Bizde de, yerleşmiş olanları vardır. mızda mahallelerine tasi memleketlerde yerleşenler salıcısı, yâriş hazırlayıcısı dınları da Wer memteketta fan (satıl sile meşhurdur, Kabileleri - bise şefe bağlıdır. Bu adam onları ne İdare eder. “İçtimdi ee) nizmndir. Ekseriya - aralarmda Munyyon bir dinleri yoktar. 4. müsldman, Ispanyada Wap ortodoksturlar. Ban sanatiere, behağilil dad gösterirler. Dilleri ne; > sus , bir ya olmamasitia rağmen Ş mişlerdir. Kabileleri Çingenel olduğunu gazeteler her memlekefteki değildir. “> iğ yar