Yüz sene evvel Kalifomiyada Ko- loma köyüne yabancı bir kafile yer- leşti. Hepsi de silâhlı olmakla bera- ber yerlilere tecavüz etmediler, bilâ- kis onlarla hoş geçindiler, Nehrin ke- | narına bir değirmen kurdular. Şef- | İleri yeriilere ziraatle meşgul olmanın faydalarını anlattı... Bir sene içinde Koloma köyü ağaçlı, tarlalı bir köy oldu. Kendisine de güzel bir malikâ- ne yaptı. Adını: Fort - Sutter koydu. Bu kendi adıdır. Jean - Auguste Sutter 1803 te İs- viçrede doğmuştu. Birimüddet &*- kerlik ettikten sonra Amerikaya ayakbastı ve serseri dolaşmağa baş- Jadı O zaman Missuride Rus muhacir- leri ziraatle meşgul oluyorlardı. Sutter Onlarla temas etti, oralarda nasıl ziraat yapılacığını öğrendi. Bundan &onra Fort - Sutteri kurdu. 1841 den 1845 e kadar Sutter O civar topraklarına sahip oldu. Ar- tık yerliler emrine girmişlerdi. Her istediğini yapıyorlardı, 1846 da Amerika ile Meksika har- be tutuştu. 1848 de Kaliforniya Ame- rikaya geçti. Bu muâhede imza edilmeden bir ip atlayan kaç gün evvel Sutterin en emin ada- mı Marshall, bir gün değirmenin çarkları üstünde yeşilimtrak bir mad- de buldu. Eline alıp muâyene etti. İki arkadaş bakıştılar: — Altın olmasın! Bir müddet bu sırrı sakladılar. Fa- kat, yavaş yavaş iş duyuldu ve al tına hücum başladı. Mayısta sekiz yüz, haziranda iki bin fki yüz kişi ai- tın aramağta geldi. 1848 de bir kaç yüz nüfusu olan Yerha - Buena köyünün bir kaç bin nüfusu oldu. Bugün bu şehrin adı San - Fransisko'dur, 700,000 nüfusu vardır. Artık köylü ziraatle meşgul olmu- yordu. Herkes yeri kayalıklara ka dar kazıyordu, altın arıyordu. Altın bulanlar, altınlarını alıp gi- diyorlar, onlarm yerine başkaları geliyordu. Butterin ormanları, tarlaları ha- rap olmuştu, On parasız kalan Sutter 1859 da yukarı Sakramentoya yer- leşti. Yeni Kallfomiya hükümeti, bir zaman memlekete hayli yararlığı do- kunan bu adama 3,000 dolar tahsisat veriyordu. Fakat Sutler buna Tazı olmadı. Altın aramak için erazisini mahvet- mişler, tarlalarını kurutmuşlar, ağaç- larını kesmişlerdi. Kendisine zarar ziyan vermeleri lâzımdı. 1866 dan itibaren Sutter elindeki- ni avucundakini Amerika hüküme- tin! dava etmeğe sarfetti, Bir zaman- lar çorak bir sahayı münbit bir diyar haline koymuş olan bu adamın söş- lerine kimse kulakasmadı. Yarattığı eser unutulmuştu. Altın ona galebe çalmışlı. Nihayeb Sutter yoksul kaldı, kendi elile yap- tığı küçük bir barakada oturmağa başladı. 1880 de bir kere daha devlete baş- vurmak için Vaşingtona gitti. Bu son seynhati oldu. 18 Haziradna kü- çük bir otel odasında can verdi, kardeşler Hendese | A ve C şekillerini kesip ekiiyerek A şeklini yapabilir misiniz? Bir kalemde Bu şekli, kalemi hiç kaldırmadan ve çizilen bir çizginin üstünden bir daha geçmeden çizmek kabildir, Makaslar İki makas darbesile bu siyahi çer çiveden bir majüskül M yapmak ka- bildir, Kesip ekleyiniz. Kibrit oyunu ven ea | iki kibritten yanan uçları bir. birine gelmemek şartile Üç müselles yapınız. 1 — Görüldüğü halde tutulamı. yan yüz ne yüzüdür? 2 — Halid - Abdülhak - Refik - Yu- #uf - Peyami - Orhan edip, şair ve mu- harrirlerimizden bir kaçının ilk isim. leridir, öbür isimlerini yazınız. 3 — Kanatlanmak (2 harfli) ile be. yazı (2 harfli) birleştirirseniz havada uçan ne olur? ... Doğru cevap verenlerden birinciye Sekiz kız kardeşi bir arada görmek hoş şeydir değil mi? İşte bunun için | şa, ikinciye 5 Hra, üçüncüye 3 lira, biribirlerine benzeyen sekiz kiz bir araya geldiler ve gazinolarda numara ya- pıp para kazanıyorlar, En gözel numaraları, birinin ip çevirip öbür yedisinin | mea 78 karitmize muhtelif hediyeler ip atlamalarıdır. 4 üncü İle beşinciye zarif bir kotra, ay- verilecektir, Yuzbası Çermoyef siperleri gözden geçirdi. Üç gündür Alman topçuları ateş açmışlardı. Ruslar mukabele edemiyordu. Gönüllü Dohrolibof uzakları gös lüyordu. Bakalım Almanlar ne zâ- man hücum edeceklerdi. Çağırıldığını duyunca başını çe- virdi, Şefi yaklaştı. Top gürültüleri Arasında konuştukalrını kimse duya mâzdi. — Bu işe ne dersin İvan! Birdenbire başlarının üstünde bir şerapnel patladı. İki arkadaş yüzü- koyun yattılar. — Almanlar bu kötü havada çıka» mazlar. — Hava güzel, bulutsuz... Sen ne yapmak fikrindesin? Cevâp vermeden önce Çermoyef et- rafına, baktı. Siperde tanımadığı bir adam gördü. Yüzü gözö kan içindey- di. Kendini takdim etti: Binbaşı Missailofi Sonra cebinden bir kâğıd çıkardı, verdi: Yarın sabaha kadar burada mukavemet etmek elzemdir! dedi. Yüzbaşı: Peki, dedi, yalniz bu- rada ölmekten başka çaremiz yoktur. — Biliyoruz. Size yardımcı gönde- receğiz. — Eğer yarın yiyecek ve cephane göriderirseniz bu gece dayanırız. — Haydi sizinle beraber karargâha gidelim. İki subay, yola çıktılar. Rüzgâr şiddetli esiyor, karları kaldırıyordu. Yol almaları müşküldü. Bereket ver- sin biraz ötede bir kızak buldular, bindiler. Bir ormandan geçerlerken karşıla- rına kurtlar çıktı. Müjik hayvanları kırbaçları, subaylar tabancalarını çektiler. — Siz sağa ben sola ateş edelim. Ne kadar hızlı gitsek kurtlar yetişe cektir, Üç kurt yere yuvarlandı, ötekiler başladılar, — Kurşun sarfetmiyelim , lâzım olur, Kılıçlarımızı çekelim. Kurtlarla kızağın arasında bir Yeni posta tayyaresi metre mesafe kalmıştı. Biraz sonra iki kurt ata atladı. İki kurşunla yere serildiler. Ötekiler hücum etti. Hü- cum edenler de öldürüldüler. — Karargâha on dakika kaldı, orada otomobilimiz vardır. Şoför du- yar, bize yardıma gelir. Fakat kurtlardan biri hayvanın ayağını öyle bir kaptı ki kızak durdu. — Mahvolduk. Kılıçlara sarılalım. İki subay sağa sola, öne arkaya, kılıç sallıyorlardı. Bu aralık uzaktan bir adam gö- ründü. Kurtlar bu adamı görünce kızaktan uzaklaştılar, adama doğru koştular. Adam yana doğru çekildi, kolunu kaldırdı, bir şey fırlattı, Bu atılan şey kurt sürüsünün or- tasında patladı. Üç dört kurt birden öldü. Ötekiler darmadağın oldular, sonra gene top- landılar. İkinci bir bomba, üçüncü bir bomba daha... Kurtların hepsi ölmüştü. İki subay, yardımlarına koşan $0- förün sayesinde muhakkak bir ölüm- den kurtuldular. Amerikadan, cenup kutbu yolunu takip ederek Avrupaya mektup taşi” yan büyük posta iayyaresinin kızoktan indirilmesini görüyorsunuz. Romor“ körü bir tanktır. Tayyare ilk seferinde 70,000 mektup götürmüştür. a ymm ği