A Ağustos 1939 AKŞAM , Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Hayvanlara çok fena muamele ediyoruz — Hay gidi deli heriiler! — Kim? — İsviçreliler. — Ne olmuş? — Daha ne olsun?... Yer oynıyacak neredeyse... Hem de çepe- çevre etraflarında... Bunlar, tulmuş- lar cfend'n, ineklerin kraliçesini seç- mişler... En güzel, en canlı huyvanın sahibine mükâfat vermişler; kendisini Üe bir meydanın ortasına ez süslemişler, püslemişler, pullanuşlar; ortalarına alıp dü ban işler... Hay gidi deli herifleri Ben, değil hayvan cinsini pek makul şekilde wwlaba (o çalışan bu medeni hemcinslerimizi; hattâ bundan birkaç bin yıl evvel Apis ökü- züne ve sair hayvanata insanları ta- pındıran kâhinleri bile abes bir iş yap- mış telâkki etmemeğe başladım. Dü- şündüm: Mutlaka bu kâhinler ehli hayvanların beşeriyete ne derece fay- dalı olduğunu. görmüşler, anlamışlar; halka evvelâ nasihatte bulunmuşlar: — Etmeyin, eylemeyin! Şunları hor kullanmayın! Dövmeyin, yarala- mayın! Ağır yük taşıtmayın!.. Fakat ne kadar mantıki delil göste- rirsen göster, nafile! Aldırmıyor, ku- lak asmıyorlar. Meram anlatabilirsen anlat... Dinliyen yok... Bakmışlar ki çaresiz, mâneviyat yo- lundan tehdide kalkmışlar; — Bu hayvan gördüğünüz gibi de- Fildir, ağalar!! İlâhi bir mevcudiyet- tir. Olmıya ki kötü muamele edesiniz. Yarın ahirette sizi böyle eder, şöyle eder... Bu sefer işler değişmiş, Sanırım, bütün batıl itikadların menşei buna benzer vaziyetlerdir. Biz şahsan, cindi, peri idi, yecüc'dü, bu kabil mabadettabiilikleri halkın di- mağından silmeğe çalışmış bir neslin Âzası arasındayız. Fakat geçen gün İstanbul ciyarmdaki köylerde bir oto- Mobil gezintisi yaplım; hayvanlara edilen kötü muamele beni gene Çıl- dırtta: — Ne akıllı imişler eskiler? kendi kendime söylendim. van tekin değildir... Seni bir çarpar ki değnekten çıkmış Karagöze döner- sin!» diyerek biz de halkı yıldırmak yoluna gitsek, şimdiki mantıki ve fen- ni izahlardan daha âlâ mi'-bet netice. Ter elde ederdik. Gördüğüm misaller bir değil, iki de- ğil: Koskocaman kömür çuv-lları yüklü bir arabaya İki cılız at koşmuş- lar,.. Yokuş yukarı ha kaınçıla, ha katmçıla... Böyle bir yükü Macar ka- danaları zor götürür! Bizlm biçare sı- “an azmanlarmın mallarından kıyıl. (va. m) Maransaasranaaanssanaasasunsasanası Camilere verilecek su için anlaşma yapıldı Camilere verilecek su hakkında ze Sular idaresile Evkaf arasm- *l temas neticelenmiştir. Suk Miro, & ğ ilere verilecek < tesisata | Unkapanı - Eminönü İstimlâki Belediye, keridi kasasından 3,5 - 4 milyon lira sarfedecek Bir karış sicim kırk Belediyeler bankasından istikraz edilecek beş milyon liradan üç mil yön lirasının mütedavil sermaye itti- haz edilerek şehirde yeni yapılacak istimlâklerle açılacak yollara tahsis edileceği malümdur. Belediye Unkapanı İle Eminönü arasında yapılacak istimlâke hemen başlamak istiyor. Tahmini hesaplara göre Unkapanı ile Eminönü arasın» daki istimlâk için altı milyon lira- ya ihtiyaç vardır. Fakat Belediyenin elinde şimdiki halde ancak 3 milyon lira mevcuttur. Satfedilecek üç mil. yon liralık istimlâk bedelinin, yollar Açıldıktan sonra satılacak arsalarla, bir milyon lirasının temin edileceği tahmin ediliyor, Belediye bundan sonra $ milyon liralık istimlâk yaparsa bu defada satışlan bir milyon lira temin edebi- lecektir. Şu halde sarfedilecek 6 mii- yon Kiranın iki, iki buçuk milyon Hrasmnı arsaların satış bedelinden te- min edecek, üç buçuk, dört milyon Urayı da kasasından sarfedecektir, Ton balığından zehirlendi Kalyoncukulluğunda oturan Ha san İsminde biri, dün, o civarda Di- milri adında bir bakkaldan kutu ton balığı alarak yemiş az sonra zehir. “ lenme alimi gösterdiğinden, zabıta tarafından Beyoğlu yatırılmıştır. Zehirli balık muhafaza altına alın. mış olup tahlil neticesi zehirlenme sebebi tesbit olunacaktır. Satye tahkikatı İddianame yarın alâkadar- hastanesine lara tebliğ edilecek Müdöclumumilik dün, Satye tah- kikalı (o hakkındaki iddianamesini dördüncü Sorgu hükimliğine tevdi etmiştir. İddianame, yetmiş sahife tutmaktadır. Teçziyeleri islenen suçlular hak- kında tatbiki talep edilen kanun maddeleri, resmi evrak üzerinde sah- tekârlik, vazifel memürelerini sulisti- mal ve gayri kanuni şekilde temini menfaattir. Dördüncü müstantiklik iddanameyi alâkadarlara tebliğ et- mek üzere yarın tebligat müdürlü- ğüne verecektir. Kendilerine tebligat yapılan suçlu- lar tebliğ tarihinden itibaren üç gün içinde bir itirazları varsa serdede- ceklerdir, İtiraz müddetlerinin hltamını mü. teakip sorgu hükimliği evrakı mah- kemeye sevketlecektir. Tramvayla otobüs çarpıştı Dün öğleden sonra (Beyazıt - Maçka seferini yapan bir tramvay arabası üniversite kapısı önünden geçerken karşısına çıkan bir oto- büsle çarpışmıştır. Bu çarpışmada tramvayın ön saç kımı kopmuş, ka- pısı düşmüştür. Nüfusça zaylat yok- tur, Bozulan tramvay arabası sefer- den çıkarılmış, tahkikata o başlan- mıştır, Bir işçi kolunu makineye kaptırarak yaralandı Kuruçeşmede bir mensucat fabri- kasında çalışan on altı yaşlarında Şaban, bir aralık kolunu makineye kaptırmış ve yaralanmıştır, SAD, tedavi altma alınmıştır. Cümhuriyet bayramına hazırlık Elektrik idaresi, bütün hususi ve resmi müessese ve dairelere hitaben bir tamim göndermiştir. Bu tamimde mili bayramların arifesinde tenvirat tesisatı için idareye müracaat edildi- ğinden ve her taraftarı yapılan bu mürâcaatleri zamanında derhal İsaf etmek imkânı olmadığından Cümhu- ,riyet bayramı safinmesbekila am ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin mektupları para olur mu? Karilerimizden aldığımız mek- fuplarda buz sulışlarından şikd- yet edilmektedir. Buzun kilosu 100 para olduğu halde birçok satıcıların 3 kuruşa hatta 3,54 kuruşa kadar buz sattıkları bil dirilmektedir: — Bu fiyat farkı nedir? Diye sorduğumuz vakit de, buzcu, buzu bağladığı sicimi . &: — İşte bt ipin paratıdır. bunu bedava almıyoruz. Demektedir. Bakkal sattığı zeytini, peyniri velhasıl bir kalıp sabunu bile kâğıda sarar amma Du dereçe yüksek ambalâj para- sı âlmaz. Mukayese edilecek olursa bir kilo buza bağlanan bir karış sicime 20 para, hatla 40 para alınması müşteriye bak- kalım terazide tarttığı kâğıttan kat bekal bakalıya mal olur. Karilerimizin bu şikâyetile alâkadar olunacağını uman, Sıcaklar yeniden şiddetlendi Termometre dün 33 dereceyi gösteriyordu Sıcaklar devam ediyor, Dün öğle- den evvel şehirde adeta boğucu bir hava vardı; buram buram ter dök- türüyordu. Bu ağır hava öğleden sonra hafif bir şimal rüzgârının baş- lamasile hafiflemiştir, Bununla be- raber gölgede hararet derecesi yine 33 idi. Devamlı sıcaklar şehirde tesirini göstermektedir. Ekserisi kadın ve çocuklardan mürekkep kaleler $a- bah erkenden plâjlara hareket eden tren ve vapurları doldurmaktadır. lar. Plâjlar alelâde günlerde bile aşa- ğı yukarı pazar günleri kadar kala- balık oluyor. Şehir içinde halk gölgeli yerlerde toplanmaktadır. Bahçeli kahveler çok rağbet görüyor. Bilhassa öğle zamanları büyük caddeler hissedile- cek derecede tenha olmaktadır. Ak- şam üzerleri bahçe ve parklar hınca hınç denecek kadar doluyor. Sıcaklar yüzünden şehirde büz sar- fiyatı son haddini bulmuştur. Buzlu meşrubat ve dondurma fstihlâki de pek fazladır. Polise hakaret ettiğinden mahküm oldu 'Tophanede oturan Kâzım isminde biri, çok sarhoş olduğu için kendişi- ni yakalamak isteyen polis İsmaile hakaret ettiği için dün adliyeye ve- rümiş dördüncü asliye ceza mahke- mesinde muhakemesi yapılarak bir Ay 3 gün hapsine altı lira para cezası ödemeğe mahküm edilmiştir. Kızı, babasını yarlamış! İzzet isminde biri, polise müraca- at ceredk kızı Halime tarafından ta- Biz Polonya İzmir fuarına iştirak ediyor Polonya, bu sene ilk defa olarak İz- mir Fuarına iştirak edecektir. Yapı- lan paviyon bitmek üzeredir. 50 tica- ret evi ve iktisadi müessese bü pavi- yonda eşya teşhir edecektir. Bunla rın arasında kimya, dokuma sanayii, demir malzeme, makine, elektrik mal zemesi, cam, kauçuk, kereste, kâğıt ve saire vardır. Turizm için bir kısım ayrılacaktır, İki senedenberi Türkiye ile Polon- ya arasında ticari münasebat artmak, | me binaları biran evvel Beyoğlu itfaiyesine yeni garaj Taksimde bahçelere ayrılan sahanın bir kısmı münasip örülü Şişhane yokuşunda (eski karakol binası arsası ile yanındaki askerlik dairesi ve Beyoğlu itfaiye garajı ar- salarının yeşiliik ve çocuk - bahçesi haline getirileceğini yazmıştık. Belediye, gerek yeni itfaiye gara- İL gerek yerinde büyük Şehir tiyat- rosunun inşa edileceği Tuksimdeki nihayellerinde ve Flat garajının ar- kasındaki yüksek yeri yeşil saha ve çocuk bühçesi olarak ayırmıştır. Bu saha müsait olduğundan Şişhanede- ki ilfaiye garajı ile Taksinideki jan- darma karakolu için buradan müna- sip bir kısmın ayrılması muvafık görülüyor. Ancak bu saha bir kere de itfaiye müdürlüğünce tetkik edilecektir. Hat boyundaki köhne binalar Sultanahmeddeki İshakpaşa yan- gın yerinin - arkeolojik mıntakaya dahil olduğu için - binalardan tecrid edilmesi Prost plânı iktizasındandır. Nafia Vekâleti Sirkeci ile Kumkapı Arasındaki tren hattı üzerindeki köb- kaldırmak istediğinden İshakpaşa yangın yeri- nin de hat boyile münasebeti bakı- mından bu sahanın tatbikat plânının! ” biran evvel yapılmasını Belediyeden istemiştir. İmar müdürlüğü bu tat- hikat plânıni hazırlamağa başlamış- tır. Birkazan patladı Ustabaşı Yorgi yaralandı, biraz sonra öldü Beyoğlunda Umurca şarab fubri- kasında feci bir kaza olmuştur. Fabri- kanın büyük kazanı patlamış ve pat- lamaâ neticesinde ustabaşı Yorgi müuh- telif yerlerinden yanmıştır. Yorgi, zabısa tarafından derhal hastaneye kaldırılmışsa da az sonra ölmüştür. Tahkikata müddeiumumi muavini B. Sareddin el koymuş, adliye doklo- ru B. Enver Karan cesedi muayene ederek ölüm sebebini tesbit ettikten sonra gömülmesine İzin vetmiştir. Polis, kaza sebeblerini araştırmak» tadır. plânı hazırlandı Şişlide Mecidiyeköyü arkasında yar püacak bin yataklı hastanenin plânı Fransıa mimarı Valter tarafından ha- zırlanmış, belediyeye (gönderilmiş- tir. Bu plân, dün Beyoğlu hastane- sinde belediye fen ve imar müdürleri erkânı tarafından tedkik edilmiştir. Bugün de vilâyet ve belediye sıhhiye erkânı ile hastane sertabibleri plân üzerinde son tedkikleri yapacaklar. dır. Bundan sonra proje Sıhhiye Ve- kâletine gönderilecek ve Sıhhiye Ve- kâleti muvafık görürse o zaman bu proje hemen tatbik edilecektir. K plâjında bir cesed bulundu Evvelki akşam geç vakit, Küçük. çekmece plâjında bir cesed bulun. muşlur. Cesed sahile çekilerek tahkikata başlanmış, bir siyah pantalonla, si- yah bir ayakkabı bulunmuştur, Ce- sed, o civarda teşhir olunmussa da bir tanıyana rasgelinmemesi üzerine, emniyet direktörlüğü parmak id memurları celbedilmiş ve parmak izleri alınmıştır. İzler tetkik edilince bu adamın, year Yenişehirde oturan sa bıkalı güruhundan kırk yaşlarında Xorgi olduğu kekik edilmiştir. rimel lleenie eli İSTANBUL HAYATI Telkinle âlim olmuş! Kendisini küçükten tasırdım. İlk. mekleple beraber okuduk, son sınıfın Kapısından koltuk değneğile çıktık. tan sonra tahsilini terketti, Bir müd- det babasının yanımda sözüm ona fi- caretle meşgul oldu, sonra da galiba gene ticaret buhanesile Anadoluya gite miş. Aradan yirmi sene kadar geçti. Me- ğer cDağ dağa kavuşmuz, insan İnsa- na kavuşur. sözü ne doğru imiş. Geçenlerde bir ahbap rasladı: — Wadi bu akşam seni bir yere gö- türeyim. Hem eğleniriz, bem sana da bir mevzu çıkar belki... Beyoğlunda lüks bir apartımanın üst katında güzel döşenmiş bir salona girdik. Bizden evvel gelen misafirler. le tanıştık, Dördü de komisyoncu imiş- ler, Bir müddet hoşbeşten sonra kahve- lerimizi içerken ev sahibi mütebessini bir çehre ile salona girdi. Misafirler telâşia yerlerinden fırladılar, Onlar bellerini büküp gerdan kırarak elleri- ne sarılırken, ben, gözüme yabancı gelmiyen ev sahibini hatırlamağa ça- Jışıyordum, Bizim (K...). Onun beni tanımadığı halinden anlaşılıyordu. Zaten etrafındakilere ehemmiyef ve- rerek bakmıyordu ki, tanısın. Başı yukarıda, gözleri havada, par- maklarının ücile ellerimizi sıkıp köşe- ye oturdu, sözüm ona hatır sormağa başladı: — Ee, nasılsınız bakalım?... Nelerle meşgulsünüz?... Ahbabınını küçük torununu okşıyan eski bir muallim tayrile hitap ederken ötekiler kukla gibi birer birer yerlerin- den fırhıyorlar, yerlere kadar eğilip mırıldanıyorlar: — Arzt hürmet ederiz beyefendi. iz!.., Gece, gündüz âfiyetinize dua- <ıyız elendimiz... Buzlu lUmonataların üzerine don. durmalarımızı yerken, ev sahibi derin oh çekti: — Dünyada insana en çok yarıyan şey dondurmadır. Sıhhate nafidir. Ben gülmemek için dudaklarımı (8 rırken, öteki inisalirlerin dördü bir. den boyun kırdılar: — Çok doğru buyurdunuz efendi. miz... Hakikaten öyle imiş, Zaten zati âlinizden hata sadır olmaz ki... Yemekten bahis açıldı, ev sahihi konservenin faydaları üzerinde uzun wzün izahat verdi. Misafirler yerlere kadar eğilerek tasdik ettiler, Edebiyat. tan konuşuldu; ev sahibi, Nedimin mısramın altına Faruk Nafisin par. çalar ekliyerek beyitler okudu. Misa- firler bu yüksek bilgi karşısında mest oldular, Siyaset sahasındu da hep onun yalan yanlış İrenkçe isimlerle karışık malümatını dinledik. Dört mi. safir boyun kırarak onun yüksek il mini takdir ettiler. Meğer bizim (K...), babasından ka- lan üç beş kuruşla etrafına bir hayli dalkavuk toplanış... Bir aralık oda Cemal Refik 120000 040100818080E EAA AAEEEEAE EEE Tuzakçı köyünde feci bir cinayet