21 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

21 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ i i | ar a e m yy e ) Sahife 4 21 Temmuz 1939 Hatay Valisi Antakyada Belediye Reisinin ziyafetinde bir nutuk söyledi Vali diyor ki: “Mazi unutulmuştur, biz hale ve istikbale bakacağız,, Hatay bayramında Büyük Millet Meclisini temsil edecek olan heyet dün Adanadan hareket etti Hatay valisi B. Şiikrü Sökmensiler'in İskenderunda istikbali, valiyi istikbal eden Hatayh çocuklar ve izciler Adana 20 (A.A.) — Hatay bayra- mmda Büyük Millet Meclisini tem- sil edecek komutay ikinci reisi Şem- settin Günaltay riyasetindeki Halid Bayrak ve Bekir Kaleliden müteşek- kil heyetle Partiyi temsil eden dok- tor Zihni ve Hamitten mürekkep be- yet, bugünkü Toros ekspresile Ada- maya geldi. Garda partiçiler, halkev- liler ve halk tarafından hararetle karşılandı. Heyetler şereflerine Parti ta-afın- dan Seyhanparkta bu akşam bir zi- yafet verilmistir. Diğer bölgelerden ayrilan heyetler de imizde toplandılar. Cumarte- si günü topluca Hataya hareket edi- lecektir Adala, 20 — Hatay bayramında Büyük Millet Meclisini temsi! ede- cek heyet Hataya hareket etti. Antakya 19 (A.A.) — Vali Şükrü Sökmensücr Belediye tarafından Şe- refine verilen ziyafette, belediye rei- sinin nutkundan sonra şu nulku söy» lemiştir; «Sayın Hataylılar, bundan 19 yıl evvel Hatay anavatandan muvakka- ten aynlırken bütün Türk milleti gi- bi benim de bir inanım vardı Bu inanımın doğruluğu bugün aranızda bulunmaklığımla tahakkuk etmiştir. Hatay topraklarına vardığım andan itibaren çok muhterem Hataylıların ebedi Şef Atatürkün aziz hatıraları na, Milli Şefimiz Büyük İnönüye çok derinden bağlılık tezahüratına biz- zat şahit olmakla bahtiyar oldum. Sayın arkadaşlar, anavatan ve milli dava hakkında çok güzel sözler söylediler. Bu arada şahsım hakkın- da lâyık olmadığım derecede iltifat- larda bulundular. Ben bu milli da- vada gerçi her cümhuriyet memuru gibi çalışmış bir ferdim. Fakat, bu varifem şeflerimin emrinde bir me- mur olmak mevkiinden ileri geçme- miştir. Hepimizin malümudur ki ebedi Şef Atatürk bu davaya ilk di- rektifi vermiş ve Mili Şef İnönü bu- Du tahakkuk ettirerek Hatay dava- sını bugünkü parlak zafere kavuş- turmuştur. Davanın bu kadar müsbei ve temiz bir zafere ulaşmasının âmilleri aras smda Mini Şefin direktiflerin: siya- si ve idari sahada muvaffakiyetle dare ve ikmal eden bugünkü sayın Refik Saydam cümhuriyet hüküme- Hatay valisinin Türkiye cümhuri- yetinin diğer vilâyetlerine memur edilen valilerden hiçbir farkı yoktur. Cümhuriyet hükümetinin her valisi vatanı en yüksek saadet ve refaha ulaştıracak üumdeleri tatbikle mükel- leftir. Ben de burada vazife görür. ken bu umdeleri tahakkuk ettirmek- Je mükellefim. Her ne şekilde olursa olsun cümhuriyet valisi cümhuriye- tin kanunlarını istisnasız bir şekilde tatbik etmeğe memurdur, Herhangi bir istisnayı düşünebilen cüruhuriyet valisi olmak şöyle dursun, cümhuri. yet hükümetine en ufak tir hizmet. le dahi tavzif edilemez. Halk tarafın. dan intihap edilen ve hükümeiçe tavzif edileni zevatın ödevlerinde mu- vaffak olabilmeleri için birinci şart halkın kendisine yardım etmesi ve işlerini kolaylaştırmasıdır. Bu olmez- sa muvaffakiyet imkânı yoktur. Ha- taya kuvvetli bir iman ve itıninanla geldim, Eğer siz bana yardım ederse- niz elbirliğile Hatayı pek yakında örnek bir vilâyet haline getirmiş ola- cağız, Halay vilâyeti hududunu girdiğira andan itibaren beni müteessir eden bir takım haberler kulağıma ilişti. Dünya bilmelidir ki cümhuriyet esas- ları bütün vatandaşlar hakkında seyyanen tatbik edilecektir. Bir takım vatandaşların böyle şe- refli bir günde güzel Hataydaki yu- valarını terkederek uzaklaşmak ar- zusuna kapılmaları beni cidden bü- yük bir teessüre sevketti, Bunlar her halde Türkiye cümhuriyetinin en yüksek medeni bir idareye sahip ol- duğunu kavrayamamış kimselerdir. Bütün Türkiyede vatandaşlar için hürriyet ve cümhuriyet kanunları karşısında istisnasız müsavat hak olarak tanınmıştır. Bir takım tahrikâtla güzel yuvala- rını terke kalkışan vatandaşlara âcı- rım. Bu insanlar yurd terketmenin acısını, ıztırabını ve bilhassa meş kük akibetini kestirememişlerdir. Bazı arkadaşlar az çok maziden bahsettiler, Bu mazi unutulmuştur. Biz hale ve istikbale bakacağız, Mazi ıztıraptır. Ve belki bazı insanlar denize düşerek yılana samlanlar gibi şuna buna sarılmak istemişlerdir. Fakat Antalyada iki açılış resmi Ziraat Vekili narenciye ve sıcak ıklimler nebatatı istasyonlarını açtı Antalya 20 (A.A.) — Dün Antal- ya sevinçli bir gün yaşamıştır. Ev- velki gün şehrimize gelen Ziraat Ve- KİJİ ile Vakıflar umum müdürü ve re- fakatlerindeki zevat tarafından Va- kıflar idaresinin su kanalı zeytinliği, 48 dükkündan ibaret Demirciler çar- şasi ve Ziraat Vekâleti tarafından tesis edilen narenciye ve sicak iklim- ler nebatatı tecrübe istasyonlarının açılış merasimi yapılmıştır, Merasim- de veli, askeri ve sivil erkân, şehir teşekkülleri mensupları, ve kalabalık bir halk kütlesi hazır bulunmuştur, Ziraat Vekilimiz, merasimi açar- ken, namlarına merasimi açmağa memur edildiği sayın Başvekilin An- talyalılara selâmlarını tebliğ elti. Bir taraftan bu iltifat, diğer taraftan çok sevinçle idrak edilen mazhariyet- ler Antalyada çok derin memvuniyet tevlit etmiştir. Vakıflar idaresinin açtığı bü kana- lı Antalyanın geniş arazisini sulaya- caktır. Zeytinlik bu sahadaki mühim istidadın inkişafma rehberlik ede cektir. Çarşı Antalya için yeni bir ziynet ve umran eseri olmuştur. Narenciye ve sıcak iklimler nebat ları istasyonları da müsbet neticeleri pek derin alâka ve hazla görülen na- renciye nevileri ve pirinç, jut, reci- nüs, susam vesair nebat cinsleri üze- rinde mühim deneme imkânları ha- sıl olmuştur. Sayın Vekil ve refakatlerindeki 2e- vat şerefine Zeytinlikte bir kahvaltı, Halkevinde Vakıflar idaresi taralın- dan ve park gazinosunda da Ticaret odasınca birer ziyafet verilmiştir. Ziraat Vekilimiz demirciler esnafı, Solak ve Murtuna köylüleri ile has bıhallerde bulunmuş, köylülerin su ve kereste ihtiyacı üzerinde taleple rini dinlemiş ve not almıştır, Antalya 20 — Zirai (o Veki- li B. Muhlis Erkmen, bugün Halke- vinde ziraat teşkilâtı o mensuplarile bir mesleki hasbıhalde bulunduktan sonra saat 1430 da deniz yolu ile şehrimizden ayrılmıştır, arkadaşlar, biz Türkiye cümhuriyeti- nin hesabını veriyoruz. Ben şahsen maziyi tahattur ederek vali tayin edilmiş ve olmuş değilim ve cümhü- riyet hükümetine Hatay valisi oldu- gum günden sonraki hesabı verece- ğim. Hatay valisinin herhangi vatan- daşın mazisi ile meşgul olacağını ve- ya bir maziyi düşüneceğini tanmin edenler hataya düşerler, Ancak bugünden itibaren sakin ve müsterih ve emin bir hayata kavuş- | makta olan Halaylı vatandaşlar ara- sında tahrikât yapılmak istenirse bu üzerinde şiddetle duracağını bir mev- zu olacaktır, İstisnasız olarak bu top- rTaklarda yasayan bütün cümhuriyet evlâtlarını Türk vatandaşı olarak bağnmıza basmak vazilemizdir. Ka» dehimi sayın Hataylıların saadet ve refahına kaldırıyorum. Hataydaki fevkalâde murah- hasımız Ankaraya hareket etti Anlakya 19 (A.A) — Fevkalâde murahhas Cevad Açıkalın Ankaraya hareket etmiş, İskenderun İstasyo- nunda vali, eski konsoloslarımız, al- bay Kanatlı, askeri ve mülki erkân, Parti, Halkevi, Belediye başkanları tarafından uğurlanmıştır. Hataya tayinler Ankara 20 (Aksam) Hatay vilâyeti o muhasebe (müdürlüğüne Hataydaki takviyeli dağ alayı mu- hasebecisi B. Hamdi Oktay, Hassa mal müdürlüğüne Dikili malmüdü- rü Mustafa Sumer, Kınkhar mal müdürlüğüne Zara malmüdürü B. Ahmed Coşkun, Reyhaniye maimü- dürlüğüne Korkudeli malmüdürü Ali Riza Türker, İskenderun malmüdür. lüğüne Dörtyol malmüdürü Sami Davras, Yayladağı malmüdürlüğüne Petürge malmüdürü B. Necip Atalay, Hatay varidat müdürlüğüne İstanbul varidat kontrol memurlarından Remr- zi Akıncı, Hatay varidat kontrol me. murluğuna İstanbul varidat tahakkuk memurlarında Saim Çandar tâyin edilmişlerdir. Hatay detterdarı da bu- günlerde tayin olunacaktır. Mahkemelerde Babasının, annesinin adın bilmiyen katil suçlusu! Mahkeme kendisinin adliye doktoru na muayene ettirilmesine karar verd Dün adliye tatili münasebettle ağır ceza mahkemesinin işlerine bakan asliye ikinci ceza mahkemesinde, Si- Yivride Celil adında birini öldüren ve budutta telefon tellerini kesen Zeke- riya oğlu İbrahimin muhakemesine başlandı. Tahkikat evrakında vaka şöyle anlatılıyordu: Bulgaristan muhacirlerinden ölan İbrahim, Siliyrinin Gülüpınar kö- yünde Yakubun yanına çoban ola- rak girmiştir. O sırada Yakubun ah- babı olanı ayni köyden Celil de ken- di keçilerini Yakubun sürüsüne kat- mis ve bunları da İbrahimin otlat- masını söylemiştir. 939 senesi nisan ayının birinci gü- nü sabahleyin İbrahim, yanında ça- lıştığı Yakubun hayvanlarını almış, Celilin keçilerini ahırda bırakarak kıra çıkmıştır. Yolda giderken Celil tesadüf etmiş ve kendi keçilerini sü- rü arasında göremeyince İbrahime: — Benim keçilerimi niçin bırak- tın? Bari burada bekle de ben köye gidip keçileri göndereyim, onları da otlat. Demiştir. Çoban İbrahim her ne- dense Celilin bu hareketine fena hal- de hiddetlenmiş ve: — Ben senin uşağın değilim. Ke- çilerini başkası otlatsın. Diye küfrederek birdenbire Celilin üzerine. atılıp elindeki kalın İplerle yüzüne gözüne vurmak suretile kan- Jar içinde yere yuvarlamıştır. İbra- him bundan sonra da iplerle Celilin kollarını bağlamış ve elindeki ot biç- meğe mahsus tırpanla vücudunun muhtelif yerlerinden yaralayarak öl dürm Bu cinayeti işledikten sonra İbra- him oradan kaçıp Vizenin Tatarh köyüne gitmiş, fakat orada yakalan- mıştır, İbrahim karakola götürülmüş, bir gece orada kaldıktan sonra ertesi gün karakolda Toplu Mustafa udin- da diğer bir mevkufla ahbap olmuş ve ertesi gece İkisi bir olup karakol. dan kaçmışlardır. Yolda beraber giderlerken Musta- fa bir aralık İbrahimden ayrılmış, yalnız kalan İbrahim de Bulgarista- na kaçmağa karar vererek telefon tellerini kesip Bulgar hududunu geç- mek isterken karakol nöbetçileri ta- rafından yakalanmıştır. Yapılan tahkikat neticesinde evra- kile biğikte ağır ceza mahkemesine verilen İbrahim dün öğleden &onra mahkemeye getirildi. Ibrahim aba- dan bir külot pantalon, yakası Fapalı siyah bir gömlek giymişti, Ustura ile kazınan kafasında sarı saçları henüz uzamağa başlamıştı, Jandar- manın önünde mavi gözlerini süzüp etraftakileri gözden geçirerek garip hareketlerle o mubakeme Salonuna girdi. Maznunun hüviyetinin tesbitine başlandı, reis sordu: — Senin adın İbrahim. Babanm adı ne?.. İbrahim bir müddet etrafa bakın- dıktan sonra omuzunu kaldırdı: — Bilmem ki... Ne bileyim ben? — Annenin ismini biliyor musun? — Onu da bilemem. Öyle şeyler adamın aklında kalır mı? Peki, oğlum İbrahim. Senin sayadın var m)?.. Evli misin, çocu- ğun var m?. — Öyle bir şeylerden haberim yok benim. Karım ölmüş. Üç çocuğum vardı; onlar da ölmüşler, söyledim ya, Ben bir şey bilmiyorum. İbrahimin ilk tahkikat esnasında ve hazırlık tahkikatında verdiği ifa- deler okundu. Kendisi bu ifadesinde: «Kıra giderken Celilin keçilerin! al mamıştım. Tarlada bana rasladı ve keçilerini oalmadığım için üzerime hücum ederek kürekle bana vurmak istedi, Ben de elinden küreği aldım, kendimi müdafaa ettim, Birkaç de- fa ona vurdum, Yere yuvarlandı | amma, yaralandığının, öldüğünün farkında değilim, O sırada Celil kardeşile kayınbabası geldiler ve be ni fena halde dövdüler, Ellerinde zor kurtuldum.» diye cürmünü iti raf ediyor ve oradan kaçmasın yu karıda yazdığımız şekilde anlattık tan sonra: «Hududu geçip Bulgaris tana kaçmak istedim. Karakolda, beraber kaçtığımız Toplu Muslafı bana bir eğe vermişti, Ayastafanasla hududs gelince, benim kaçtığım haber alıp yakalamasınlar diye te lefon tellerini kestim. Fakat sonr yakaladılar. Ben Celili öldürmek kas dile vurmadım.> demişti. Bu evrak da okunduklar reis tekrar sordu: — İbrahim, bak, sen Celii adımdı birini öldürmüşsün, karakoldan kaç mışsın, Bulgaristana geçmek ister ken hudutta telefon tellerini kesmiş sin. Evvelce verdiğin ifadelerde de bu suçlarını itiraf etmişsin, Ne diyecek sin? İbrahim yine garip tavırlarla et Tafı süzerek bir müddet düşündük ten sonra: — Yok canım, dedi. Bunları ili defa zatıâlinizden duydum. Böyl işlerden benim haberim yok. Biraz daha düşündü ve mırıldan ör: — Siz bana böyle şeyler sormayı nız. Ben hastayım. Midem altüst olu yor. Beni tıbbı adlide muayene eti riniz. Mahkeme, iddin makaminti “da'is teği veçhile maznunun akli vaziyeti nin tesbiti için Adliye dokflorünü muayene ettirilmesine ve lüzum gö rülürse tibbi adlide müşahede üaltine alınmasına karar vererek muhake meyi başka güne bıraktı, —— em Fatih Halkevinden: 1 — Hatayın ana vatana kavuşması şe refine 73 temmuz 939 pazar günü saat 2 de Evimirin Fatih, Sofulardaki temsil sa lonunda bir toplantı hazırlanmıştır. Tup lantıda verilecek bir hitabeden sonra Evi miz tiyatro şubesi amatörleri tarafında (Kör) piyesi temali edilecektir. 2 — Lozan sulbünün yıldönümü dolay sile 24 zemmuz 939 pazartesi günü akşan Evimiz merkez binasında toplanti hası lanmıştır. 3 — Her iki doplantı davetiyeleri Evim direktörlüğünden alınır, NİKÂH Tümen Komutanlarımızdan Gent ral Riza Orçunun kızi Erenköy kı Msesi bu seneki (o mezunlarında Meralla Genç Kaymakamlarımızda Ziya Uğuzun Nikâh törenleri 15 Ten muz 939 tarihinde Sarıkamış Beledi ye dairesinde okutlulanmıştır. Tara feyne saadetler dileriz. TİYATROLAR; HALK TİYATROSU Kenan Güler ve arkadaşları bügrce Beykoz iskele bahçesinde KUM BANYOSU 3 perde * ” TÜRK REVÜ OPERETİ Bu gece Üsküdar Bağlarbaşı aile bahçesin GÜL FATMA Operet 3 perde 4 EGE TİYATROSU Nureddin Genç ve arkadaşları bu geot Şehremini İnşirah bahçesinde AŞK KURBANLARI ” CYMAL SAHİR Bu gece Yeşilköy istasyon bahçesinde MEÇNUL SERSERİ 3 perde ... Naşid Özcan - Ertuğrul Sadi Tek biriki Bu gece Gedikpaşa Azak bahçesinde KARMAKARIŞIK $ perde sonra ŞEHZADEBAŞI - TURAN 2 FİLİM SON PUSE, PARİS HAYATI Pazartesi, Sah, Çarşamba bayanlara, 5 kuruş

Bu sayıdan diğer sayfalar: