20 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

90 Temmuz 1 Niçin evlenmiyorlar ? (Casu AKŞAM Dr. Fahreddin Kerim « İzdivaç istişare odaları » açılmasını teklif ediyor Gerek meslek, gerekse ev hayatı noktasından anlaşabilecek tiplerin evlenmelerini kolaylaştırmak icap eder Ruh ve sinir hekimi profesör B. “Fahreddin Kerim! muayenehanesinde giyaret ettiğim gün kendisi İsviçrede toplanan Avrupa milletleri akıl hifzıs» 'sıhhası kongresinden henüz dönmüş- k0. Bir çok meşguliyetleri arasında gö. rüşmek arzumu reddetmedi. Anketin mevzuunu anlattım, şehir gençlerin- teki evlenmemek temayülünü pisko. lojik bakımdan izah etmek kabil olup Olmıyacağını sordum. İ' Profesör daha kati konuşmak için Astatistiklere üzüm olduğunu kaydet. tikten sonra deği ki: — Bu haleti ruhiyeye biz de Taslı. yoruz. Evlenmek çağında bulunan gençlerin evlenmekten çekinmeleri biğ parça da harp sonu piskolojisinin ya. ratlığı vakıalardandır. Bu meseleyi hem sosyal, hem de piskoloji bakımın» dan incelemek icap eder, Nitekim bu defa toplanan Avrupa milletleri akıl hıfzıssıhhası kongresin- Be Bern tababeti ruhiye doçenti Mop. gentaler bu meseleyi silede karşılıklı Anlaşma noktasından inceledi. Kendi memleketinde olduğu gibi bütün dün- ya münevverleri arasında, evlenirler Se aile hayatının icap ettirdiği sükün ve huzuru bulamamak endişesile bir evlenme çekingenliği mevcud oldu. ğunu söyledi. Bence izdivaç meselesinde evvelâ bü- günün piskoloji esaslarına göre mizağ- ların, karakterlerin uyuşması Jâzım- Gr. Bundan başka harp sonu dünya- gnda yaşama şartlarının biraz ağır daşmış olması, bir kısım gençlerde bir. denbire konfora ve rahata kavuşmak hevesi ve bu hevesin doğurduğu ileri derecede materyalist zihniyet bahset. tiğiniz zümrede evlenme hâdiselerini azaltmışlar. ; ' Bundan dolayı bazı rejimler bu gi- bi tehlikeleri memleket ve vatanın yüksek menfaati ile nd telâkki etmiş- ler, evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı milli bir vazife olarak umdeleri ara- sına koymuşlar, evlenmek isteyenler için birçok kolaylıklar ihdas etmişler. dir. İ (Şu halde mevcud vaziyete karşı bir #edbir olmak üzere bir taraftan bekfir. Hığın ruhi ve manevi zararları anlat- mak, diğer taraftan gerek meslek, gö rekse ev hayatı noktasından anlaşa- bilecek tiplerin evlenmeleğini kolay/laş« i tırmak içap eder. * Bu arada müşterek aile bütçesini göz önünde tutmak lâzımdır. İşin mu- hakkak ki, bir de iktisadi cephesi var». ır, Hükümetin evlenenlere gösterece- ği kolaylıklar, çok çocuklulara yapacan ğı yardımlar, işsizlere iş bulmakta ve mevcud işleri taksim etmekte nazarı dikkate alınması icap eden noktaların âhmal edilmemesi işin bu cephesini koş daylaştırır. # — Devletin aileye bu şekilde müda- halesi meseleyi kökünden halleder mi dersiniz? P — Bence devletin âmme velâyetini Kabul etmek lâzımdır. İ — Kızlarımızda da ayni haleti ruhi. e raslanıyor, bazıları «çalışır, kim. Ye minnet etmeden kendi hayatınmı- &i kazanırız» diyorlar, B — Kızlarımız hayatlarını kazana. taklarsa bile gene kendileri için çalı- $an bir arkadaşla yuva kurmaya mec» urdurlar, Aile bir memleketin en bü- Yük kuvvetidir. Binaenaleyh âile kur- Mmaktan çekinmek, içtima! vazifelere Şalisen kendilerile çok temas ettiğim Mürk gençliğini bu iâkayıdiden tenzih | Bderini, ” Bazı korkular gayri şuurda yer eder- ler. Bu korkuyu şaura çıkarıp aydın- tanca mesele kalmaz. İşte yukarıda Devletin almasını istediğimiz tedbirler bu ışık vazifesini görecektir. — Bazı kimselerin kanaatine göre e - Doktor Fahreddin Kerim Adapazarı Ülkü yurdunun sergisi Yoşanma kolay olmadığı için gençler evlenmeğe cesaret edemiyorlarmış. Siz de bu kanaatte misiniz? — Boşanma meselesi biraz üzerinde derince düşünülmesi icap eden bir noktadir. Onu ne büsbütün gevşetmek, ne de büsbütün sıkmak icap eder, Ruh- ları ve mizaçları biribirinin tamamen mddı olan, katiyen geçinemiyen in- sanları bir çatı allında tutmağa im- kân yoktur. Bundan dolayı İsviçre ve Almanya- da ulzdivaç istişare odaları» tesis edil. miştir. Evlenmek isteyenler evvelâ bu- ralara müracaat ederek kendilerinin karakterlerini tesbit ettirir, müsaid netice alanlar evlenmeğe karar verir- ler. Şimdi siz «gene hekimlere iş çıkı- yor» diyeceksiniz. Halbuki bu bir der. let işidir ve devletin kurduğu müesse- selerde yapılır. Bence bizde de bu ne- vi izdivaç istişare odalarının kurulma» 81 çok faydalı olacaktır.» Şevket Rado Yukarıda yurdun bu seneki mezunları, aşağıda sergiden bir köşe Adapazarı (Akşam) — Ülkü dikiş ve biçki yurdunun bu seneki fevkalfi- de masraf ve emek sarfederek meyda- na getirdiği sergi Halk partisinin bü- yük salonunda halkımızın istifadesi. ne açılmıştır. Her seneki sergisile büyük bir tekâ. müle doğru gittiğini isbat eden yurd, bu sene de 25 mezun vermiştir, Serginin küşad merasiminde mem- leketin bütün büyükleri kültürcüler şimdiye kadar mezun olan talebelerin velileri hazır bulunmuştur. Davetliler partinin diğer salonlarında izaz ve ik- ram edildikten sonra kaymakamın gü- gel bir hitabesile kurdelâ kesilmiş ve sergi hayranlıkla gezilmiştir. Bir milyon elli bin liralık yol münakasaya konuyor Bir milyon elli bin liraya ihale edi- | lecek yolların münakasaya konulmâ- karşı bir nevi lâkaydi demektir. Ben sı Daimi encümen tarafından karar. laştırılmıştır. Belediye, taliplerin mü. nakasaya geniş mikyasla iştiraki için münakasa müddetini bir aylık yapa- caktır. Hazırlanan şartnameye de yeni bir kayıt konulmuştur. Bu kayde göre, müteahhidin günde kaç metre murab. ba yol yapacağı tasrih edilmiştir. Bu suretle inşaatın sürüncemede kalma. #ırun önü alınacaktır. Kızlarımızın güzel işleri ve sergici- lik bakımından zevk ve tekniğe uygun olarak tanzim edilmiş, salon dekoras. yon vaziyeti, bütün davellilerin tak- âlrini kazanmıştır. Sergiyi, beş gün gece gündüz açık bulunarak, 6087 vatandaş gezmiştir. Sergide ayrıca oparlör vasıtasile ne- fis musiki parçaları dinlenmiş, bir taraftan da ziyaretçilere yurd hakkın. da ve teşhir edilen işler etrafında mik- rofonla izahat verilmiştir. Şehrimizin kadınlık, kültür ve içti. maiyatına çok hizmeti dokunan yur. dun çalışkan genç kızlarını ve onları yetiştiren yurd direktörü Hesna Selur- manı bu muvaffakiyetlerinden tebrik etınek çok yerinde olur. Süt hakkindaki tedkikler bitti Belediyenin süt meselesi etrafında. ki tedkikleri bitmiştir. Gerek müte- hassısların verdikleri rapor, gerek bir İngiliz müessesesinin yaptığı teklif Belediyenin bu hususta tutacağı yolu tenvir edecek mahiyettedir, Ekmek meselesine gelince, Beledi- ye, tesis edeceği ekmek fabrikaları et- rafında Avrupadaki bazı firmalara müracaat etmiştir. Bunlardan gelen cevaba göre ekmek fabrikası tesisi hu. susunda kati karar verilecektir, Bahife 7 sluk mektepleri Almanyada casus yetiştirmek için bir çok mektepler açılmış Fransadaki Nazi propagandası münasebetile bir gazete dikkate şayan malümat veriyor Fransada Alman propagandası et- rafında yapılan tahkikat ve tevkif- ler, Paris gazetelerini işgale devam ediyor. Paris - Soir gazetesinde Fransız muharrirlerinden Pani Allar, Fransa- da iş gören Alman casuslarının İaa- liyet ve yetiştirilme tarzı hakkında şu malümalı veriyor: Alman casusları, her şeyi, otdu- ya, donanmaya, tayyareciliğe, sana- yie, maliyeye aid malümat ve esrarı öğrenmek isterler, Fransa üzerine gerilmiş olan casusluk şebekesi, Fran- saya aid her şeyle alâkadardır. Fransada iş gören Alman casusla- rı, bütün tabakalara mensupturlar. monden casuslar, siyasi haber Ve renler, imalâtın esrarını öğrenmek istiyenler vardır. Fabrikalar civarın- daki kıraathane ve lokantalara bir kaç gün devam etmeleri, mili mü- dana için çalışan bu fabrikalardan ihraç edilen mamulâtın ehemmiyet ve derecesi hakkında kendilerine bir fikir vermeğe kâfidir. Bir Alman, casusluk yapmak için Fransaya geldi mi, topladığı malü- matı Fransadan bildirmez, istirahat, kür ve yahut başka bir bahane ile seyahate gittiği bitaraf bir memle- ketten gönderir. Fransada yerleşen bir Alman dal- mâ dürüst davranır, kimseyi ziya- ret etmez, üç dört ayda bir, «annesi- nin son günlerini geçirmek için bir âile pansiyonuna çekildiği» İsviçreye gider. Annesinin bulunduğu pansi- yonda - ki dalma sabit değildir - başka pansiyonerler de vardır. Pan- siyonerler arasında tertip edilen bir ziyafet, süvare, briç partisi sonun- da yahut otokar ie yapılan tenezzüh esnasında casus beraberinde getir diği vesika, malümat, rapor ve saire- yi, o pansiyonda kendisine intizar eden arkadaşlarına teslim ve tevdi eder. Almanların alelâde ve hususi ajanla. rı gayet sıkı bir (Okültürfiziğe tâbi tutulurlar, âdabı muaşereti ve cezâ hukukunu öğrenirler. İstihdam edi- lecekleri âdetlerini, Ananelerini ve kanunlarını mükem- melen bilmeleri lâzımdır. Hitler aleyh- darı partiler Ne bu partilerin dahili teşkilâtını, bu grupların ve şefleri- nin kimler ve nerede bulunduklarını mükemmeler bilirler. Bundan başka şifre servisini adamakıllı öğrenirler, kulak, göz ve hâfıza kudretlerini an- lamak için bir çok tecrübelere tâbi tutulurlar. Meselâ okudukları ve ya- memleketi hut gördükleri bir şeyi ezberden tek- | rar ederler. Son günlerde yakalanan bir casu- sun karneleri üzerinde mutad hâfı- za ekzersizleri ve bir usul tahtında yazılıp ta şifre edilen muhtelif li- sanlara ald kelime ve isimler karma- karışık yazılmış bir halde görül tür. Casusun hâfıza kudretini ve ta- blatini gösteren bu ekzersizler, ha- kiki bir ansiklopedi teşkil ederler. Casuslara parolalarımı (Ooyazmaları katiyen memnudur, Alayların mey- kilerini, numaralarını, kadrolarını, malzemelerini en ufak bir halaya düşmeksizin zihnine hak ve nakşet- miş casuslar eksik değildir. Casusluk mektebi profesörlerinin, talebelerine öğrettikleri şeylerden bi- ri de hakiki bir vakayı, bir metin veya hikâye arasına sıkıştırmağı öğret mektir. Bir casus, mühim bir hadisenin ta» rihini ve gününü tesbit etmek için: — Şimdi hatırlıyorum. O gün diş- lerim ağrıyordu. Falan saatte dişçi ye gittim, dediği görülmüştür. Yapılan takibat neticesinde, bu- nun doğruluğu meydana çıkmıştır. Müamafih bu casus kendi kurduğu tuzağa düşmüştür. Hesap karnesine, bütün masrafla. rını kaydediyordu. Müstantiğe ken- disini müdafaa etmek için ibraz et- tği bu hesab karnesinde: «Bir kutu kibrit: 45 sanlim, yazmış olduğu görülmüştür. Halbuki o tarihte Fran- müş” sada 45 santime satılan kibrit kutu- ları yoktu. Neticede bu 45 rakamının casusun asıl numarasını gösterdiği anlaşılmıştır. Bazı casusların tevkifi sayesinde Almanyada en İyi mücehhez olan ve profesör Jâvich tarafından idare edi. len casusluk mektebinin Fransiz or. dusunun muhtelif servislerinde (Ml- li müdafaa nezareti, seferberlik şu- besi, levazım vesaire gibi) kullamlan z mühürler ana çıkm hin müki vesaire Koehler Fransaya rTenmek bahanesile gel ecnebi lisan öğ- Pariste mika» ararken Fransız mukabil casu tarafından yakal Hsanla mekt mektubunâd latırım» Köhler çikol tolarına sebe Keh ile arkadaşları, doktor Gebrocht Lara r toplamış $ t a casusluk yapmakla m ve hesabına yorlardı. Profesör Javich'in okulunda Fran- 3 ik dairelerinde kullanılan matbu evrakın istimal tarzını öğren- mek için altı ay okumuşolan Leh ordusu (binbaşılarından Stanislas Eraws - bu casusun altı hüviyeti var» dır - Leh seferberlik plânmı Alman- lara verdiği için Lehliler tarafından gıyaben idama mahküm edilmişti. Kratüs, Liudaudaki Alman mukabil casusluk teşkilâtına Fransanın hu- dud muhafazası, manevra kadroları- nı, tertibatını teslim ett cihetle bir Fransız hapishanesinde yatıyor Üçüncü Alman B bürosile Gesta- poyu bağlıyan rabıtalar nedir? Gestapo, Alman Devlet polisidir. üzi ve tedafüi faaliyeti merke. irilmiştir. Himlerin idaresi el tındadır, Hitlerin muavini de Hey- drichdir, Seçkin 20 mesai arkadaşından mürekkeb bir erkânıharbiyesi vardır. General Nikolainin kumandasında, ikinci büro, Reischwehr zabitanı ta- rafından idare edilmektedir. Bu bü- tonun adli tahkikatta, casuslukla ve mukabil casuslukta ihtisas sahibidir. Bu servisin techizatı, son derecede mükemmeldir. Erkânıharbiyenin bü- yük bir dosyası vardır. Bu dosyaya Alman ve ecnebi ajanlarının, sabık mültecilerin ve Hitlerin hariçteki ha» sumlarının isimleri yazılıdır. apo diğer faaliyetleri arasında müitecilerine nezaretten vaz- geçmiş görünüyor. Bidayette, bu mül tecilerin oFransadaki netlerini tevhid ediyordu, Fakat bugün vazi- yel değiş r, Zira bu mültecilerin Fransaya verebilecekleri malümat, eski ve malüm şeylerdir. Diğer taraf- tan Fransiz emniyet umumiyesinin Hitlerin casus olub hakiki mülteciler arasına karışan sahte mültecileri meydana çıkarmakta âzami meniaa- ti vardır. Fransız emniyeti umumiye- si, İfşa edilemiyecek vasıtalarile bu razifesinde muvaffak olduğunu söy- lemeğe lüzum yoktur. Buna mukabil Gestapo Paristeki Nazileri, Pariste Alman seyyahevi, Alman konsoloshanesile sefarethane- sini tarassud ediyor ve nezarel altın. da bulunduruyor. Fransadaki Alman diplomatlarının faaliyetini kontrol için Paristeki Alman sefarellanesine bir telefon hattı koyan Gestapodur. Selarethaneye ald araba Şoförlerini de seçen Gestapodur, Friedrich Sicbrug nasıl tarassud elmiş ise, Abetz'te şimdiki Alman sefirini tarassuda memur değil miy- di?» yi m MK