20 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

20 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hatay valisi - Beylânda mühim bir nutuk söyledi “ Sizlere Cümhuriyetin ve hür ve mesud anavatanın mesud havasını teneffüs ettirmek ana vazifemizdir,, dedi Antakya 16 — Hatayın ilk valisi > Şükrü Sökmensüer Hataya girdikten sonra her tarafta büyük merasimle karşılanmıştır. Halk: «Yavasın cüm- Valinin Beylânda nutku Beylân 19 (A.A.) — Hususi muhâ- birimiz bildiriyor: Hetsy valisi Şükrü Sökmensüsr, Beylân şüheda abidesinde şu nutku söylemiştir: «Cihan savaşı sonunda bu güzel topraklar anavatandan haksız olarak koparılmıştı. Bu ayrılışı biz anavatan öğe çocukları hiç bir zaman kati ve daimi addetmedik. Bu güzel yurt parçasının zahiri iftirakının muvakkat olduğu. na, bir gün Hatayın tekrar ana bün- yeye bağlanacağına kani bulunuyor. duk. Esasen 1921 itilâfı bu kanaati yalnız bizde değil dostumuz ve mütte- ikimiz Fransada da daha o zaman uyandırmış bulunuyordu, Bu itilâfna- me anavatanın Hatay üzerindeki ebe- di ve sarsılmaz alâkasına ve bü alâ. kanın Fransa tarafından da tasdik edilmiş olduğuna daha 20 sene evvel vücut bulmuş en canlı bir delildir. Sayın Hataylılar, Hatayın büyük 'Türk vatanından ayrıldığı günler bu iftiraka rıza göstermiyerek hayatları- nı feda eden aziz Hataylı şehitlerimi- zin manevi huzurlarında hürmetle eğilirim, Bu ulu şehitleri ve siz ana baba ve kardeşlerini anavatan çocuk- Jar hiç bir zaman hatırlarından çıkar. mamışlardır ve bir gün tek bir vücut- ta birleşeceğimiz hakkındaki ümit kuvvetinden hiç bir şey kaybetmemiş. tik.. 40 asırlık Türk yurdunun ânava- tandan ayrı kalmıyacağı hakkındaki gür sesin akislerini ve siz Hatay ço. cuklarının da kahramanca iştirak et- tiğiniz milli mücadele safhalarını bir dakikada hep beraber hatırlar ve öğü- nebiliriz. O gür sesin sahibi ve vatanın kur- tarıcısı Ebedi Şef Atatürk 1 ikinciteş. Tin 936 da aynı kuvvetle, aynı gürlük- Je Hatayın anavatanın ayrılmaz bir parçası olduğunu milli ve haklı bir da- va olarak medeniyet âlemine bildirmiş. ti. O anda Türk vatanının hükümet mesuliyetini şeref ve muvaffakıyetle omuzlarında taşıyan Milli Şefimiz bü- yük İnönü davayı müsbet ve Türk mil letinin arzusuna ve Türk - Fransız dostluğuna uygun kati bir neticeye ya- ni anavatana ilhak sonucuna ulaştır. mak azmile harekete geçmiş ve bugün- Tefrika No. 3 SEVİLEN KADIN Büyük macera romanı — Öyle ise bugünden itibaren sık #k buraya gelin... Necilenin itimadı- Bı kazanmağa gâyret edin. — Merak etmeyin kazanırım... Gö- rTeceksiniz pek az zaman içinde bana bütün sırlarını dökecek Kadar beni kendisine dest bilecektir. — Bakalım!,.. Siz söylediklerimi yapın, ben de sözümde dururum... Sözümde dururum demek «seni zengin ederim» demekti, Tekiden söy- lenilen bu vadın karşısında Kadri Ah- medin kalbi sevinç ve ümidle çarptı. Yerlere kadar eğilerek hanımefendiyi etekledikten sonra ümidin ve paranın verdiği canlılıkla çıktı, Bayram ağanın dairesine doğru yürüdü. Kâhya, doktoru yemeğe alıkoydu. Kadri bey enfes pişmiş yabani ördek yahnisini iştiha ile yerken: — Yaşıyorsun Bayram ağa... Civar- da senin kadar rahat hayat süren kim- se yoktur! « dedi. — Hamdolsun... Efendilerin saye- e e adla sü sn kü parlak zafer o hareketten doğmuş- tur. Şehit Mehmetcikler ve onların ana baba ve kardeşleri sizler işitiniz, işte anavatan sizi kucakladı ve bağrı- na bastı, Sayın Hataylılar, geçmiş ıstıraplı günleri artık unutunuz. Kahrâman 'Türk ordusu sizi de içine alan büyük vatanın ebedi koruyucusu ve bir da- ha geçmiş felâketlere meydan vermi- yecek teminatıdır. İşte bu teminat bütün bu ıztırapların bir anda silin. mesi için yegâne kuvvettir. Hatay zaferinin ilk müjdecisi Ebe- | di Şef Atatürkün manevi huzurunda hürmetle ve tazimle eğilirken bu za- ferin büyük başbuğ ve kahraman Mİİ Şef İnönü ve bu zaferi bazırlıyan siyasi muvaffakıyetin âmili sayın Baş- vekil Refik Saydam ve hükümetin ve bütün muvaffakıyetlerin âna kaynağı kahraman ve asil 'Türk milletine ve or- dusuna sonsuz tazimlerimi sunmakia bahtiyarım. Sayın ve kahraman Hataylılar, bu güzel esere ve Hataylılara cümhuriye- tin ilk valisi olarak seçilmiş olmak bahtiyarlık hislerile aziz Mili Şefe ve sayın Refik Saydama hükümetine şük- ran hislerimi huzurunuzda arzetmek- le vazifeme ve cümhuriyet kanunları. nı Hatayda tatbika başlıyorum, Fer- di, ailevi ve zümrevi hiç bir imtiyaz ta- nımıyan teşkilâtı esasiye kanunumu- zun tek safta topladığı bütün vatan. daşların can ve mal emniyetleri cüm- huriyet kanunlarının zımanı altında. dır. Her şeyden evvel size Türk cümhu- riyetinin adaletini ve Türk inkılâbının esas kaynağı olan C. H, Partisinin 6 Nakleden : ( Vâ - Nü de buraya kapılandın; artık seninde işin iş olur. — İnşallah!... Küçük hanim hayır. si ile bir kurtulsun da... Bayram ağanın kaşları çatıldı. Ge- ceki öfkesi aklına gelerek söylendi. —- Keratayı gebertemedim... İki kö- pekle başa çıktı. Bir yerlerde de izini bulamadım... Bu işe ne dersin doktor bey? — Gitmiştir belki... Hem ona ders olmuştur bir daha buralara yakla- şamaz! Kimbilir belki de sakat bile kalacaktır, iki canavarla güleşmek kolay mı? — Kalırsa kalsın... Bizim küçük hanıma sataşmak kolay ım? — Peki amma küçük hanım ne ola. | cak? — Adâm sende onu düşünmem bile hanımefendi çaresini bulur... Öyle akıl. hıdır ki hepimizi okutur... Torununun | da ayıbını kapatır, yaldızlı hap gibi is- tediğine .yutturur. MD umdesini getiriyorum. Bütün vatan. daşlar her türlü endişe ve düşmanca propagandalardan azade olarak müs- terih ve cümhuriyet havasını emerek işlerine güclerine devâm edeceklerdir. Vatandaşların bugüne kadar geçir. mekte oldukları hayattan daha mü- reffeh, daha mesut bir seviyeye isali cümhuriyetin feyiz verici umdelerin- dendir, Hataylı vatandaşların bilâistisna ve herhangi bir şekilde olursa olsun fik» ren, bedenen ıstıraba düşmelerine as- la meydan verilmiyecektir. İleri bir sar) adet ve refaha namzet Hataylı vatan. daşları hangi sahada olursa olsun 15- tıraba sevketmek istiyenlerin akibeti hüsrandır. Bütün Hataylı vatandaşlar bilmelidirler ki, cümhuriyet kanunla» rının icaplarına uymak demek hür ve mesut bir hayata kavuşmak demek- tir. Sizlere cümhuriyetin bu hür ve me- sut havasını teneffüs ettirmek ana va- zifemizdir, bu vazifenin pürüzsüz ve inkıtasız görüleceğinden emin olabi- Dirsiniz. Her kuvvetin ve her zaferin yegâne kaynağı olan Türkiye B. M Meclisi ve onun kanunları vatandaş. ların hakları, mal ve can masuniyet- leri için en sağlam ve güvenilecek bsş- hea teminattır. Hataylı vatandaşları cümhuriyet ka- nunlarının bütün icaplarına kendile. rini uydurmağa davet eder ve sözüme nihayet verirken Hatay vilâyetinin kurtulduğunu ve Hatay valisi olarak işe başladığımı ve mesaimi vatandaş- ların refah ve saadetine hasredeceğimi beyan ile kahraman Hatay halkını hürmetle selâmlarım. Hatay zaferi hepinize kutlu olsun. Artık doktor Kadri Ahmed bey, ha- nımefendinin emri veçhile evin mü- davimlerinden olmuştu. Arabası uzak- tan görünür görünmez sofradaki yeri hazırlanırdı. Mihrinur hanımefendi de kendisinden pek memnundu. Zira Kad. ri bey istediği şekilde hareket ediyor- du, Hilekâr hekim, bu tenha çiflikte mahpus gibi yaşıyan Necilenin de bü- yük bir mebaretle az zaman içinde sa- mimiyetini kazanmıştı. Dost ve hayır- hah bir eda ile genç kızın elini kalın, güdük parmaklarile okşıyarak; — Üzülme, yavrum... Herşeyin ça- resi bulunur! - diye onu teselliye ça- tı. O andan itibaren aralarında sami. miyet başlamıştı. Gün geçtikçe doktor bütün çiflik halkının muhabbetini, emniyetini elde ediyordu. Menfaati dolayısile sadakatle kendi. sine hizmet edeceğine kani olan Mih. rinur hantmefendi torununun doktor. Ja başbaşa kalmasına müsaade edi. yordu. Bir sabah Kadri bile Necile bahçe- de dolaşırlarken genç kız, yalnız kal. malarından bilistifade, titrek bir sesle! — Doktor!... - diye yalvardı. — Efendim? — Siz, çok iyi bir insansınız. — İyi olmağa gayret ediyorum, yav. rum. — Her halinizden, her sözünüzden Haftalık piyasa Siyasi hadiseler piyasada tesir yapmamıştır - İhracat maddelerinin vaziyeti Piyasada geçen haftaya nisbetle | büyük değişiklik yoktur. Siyasi hadi- selerin alışveriş münasebetleri üzeri- ne olan tesirlerine gelince; siyasi va- siyet, piyasada endişe ve tereddüd uyandırmiyor. Halbuki beş, on sene evvel bugünkü gibi gergin siyasi ha- diselerin onda biri olmuş olsaydı, pi- yasada büyük bir paniğe şahid olur- duk. Henüz ihracat fasiiyeti başlamamış» tır.İsatnbul limanından başka, İzmir, Mersin limanlarında da büyük bir faaliyet yoktur. Daha doğrusu İzmi- rin kuru meyva ihracatını beklemek lâzımdır. Henüz üzüm ve incir üzeri- ne ölivre muameleler de başlamamış- tır. Karedeniz limanlarında dâ ayni va- siyet hissedilmektedir. Geçen sene bu mevsimde Trabzon ve Giresunda fm- dık için alivre satışlar cereyan etmek- teydi. Muhtelif memleketlerle olan dış ticaret münasebetlerine gelince; Al manya İle klering anlaşması hara- retli bir surette tatbik edilmektedir. Alman firmaları, ümid edildiğinden fazla, gıda maddeleri almaktadır. Dİ- ger taraftan Almanyadan ithalât yapmak İmkânları güçleşmektedir. Bilhassa demire müteallik eşyanın itbali için müşkülât devam etmekte- dir. Piyasada Fransa ile yapılacak ti- caret anlaşmasına büyük ehemmiyet verilmektedir. Bilhassa deri kullanan kundura, eldiven ve çanta âmilleri Fransadan müsald şartlar nitında de- ri alacaklarını ümid ediyorlar, Türkiye - Fransa arasındaki tica- ret anlaşması müzakerelerin: Paris- te devam edilmektedir. Müzakerelerin bir aydan fazla devam edeceği tah- min ediliyor. Ticaret anlaşması heyet reisi Ticaret Vekâleti müsteşarı B. Halid Nazmi, aynı zamanda Fran- $iz - Türk şirketile Osmanlı borçları- nın tesviyesi hususunda temaslar yapmaktadır. Bu temaslarda esas #tibarile görüşülecek bir şey yoktur. birkaç sene evvelki Paris anlaşma- sında, Osmanlı borçlarının yüzde yüz malla ödenmesine karar veril mişti. Bu son görüşmelerde Franco - Türk şirketinin fazla mikdarda mal almasi tesbit edilecektir. İhracat maddelerimizin vaziyeti Kuru meyvalar — Karadenizden gelen haberlere göre, bu seneki fın- dık mahsulü 35 milyon Kilo hesab edilmektedir. Bu miktar geçen se- nenin Tekoltesinden 15 milyon kilo fazladır. Rekolte geçen seneden fazla olmakla beraber, kalite itibarile de iyidir. Acaba mahsul bol olduğuna bunu anladım. Bana büyük bir yar- dımda bulunabilirsiniz. Hayatımı kur. tarırsınız. — Ya?... — Ricamı acaba kabul edecek mi- siniz? — Estağfurullah... Ne ricası?... Em. riniz başım üstüne... Buraya hizmeti. nizde bulunmak üzere gelmiş değil Genç kız sarardı. Sonra birdenbire kızardı, Biran tereddüd etti, Doktor, hastasının elini tutarak: — Sakin ol yavrucuğum... Derdin neyse söyle... Ben senin dostunum... Saadetini isterim... Bana itimad et... — Ah, daktorcuğum, bilmez miyim?. Zaten neşen, tesellin olmasaydı belki intihar bile ederdim. Hekim telâşla: — Yoo... Böyle saçmalar İstemem... Bütün bayat, senin gibi güzel bir genç kızın önündedir... Bir anın çılgınlığı için hayatını kurban etmek değmez.. E, söyle bakalım... derdin neymiş? — Merak içindeyim... — Neden? — Anlamadınız mı? Kadri bey, yavaş sesle: — Onu mu?... Onu mu merâk edi. yorsunuz? — Evet, — Görmek mi istiyorsun? — O cihet imkânsiz... Sadece haber göre bir fiat düşkünlüğü var mıdır? Alâkadarların ifadesine bakılırsa, geçen seneden kalma ehemmiyetli addedilecek stok mevcud olmadığı için, bu bakımdan fiat düşkünlüğü hadisesi hatıra gelmemelidir, Yalnız, yukarıda da kısaca yazdığımız gibi, bu sene alivre satışlarda hararet ol. maması müstahsili düşündürmekte- dir, Üzüm mahsulü geçen seneye nis- betle azdır. Üzüm üzerine de alivre satışlar henüz başlamamıştır. Fakat gerek fındık için, ve gerekse üzüm için Alivre satışlarm başlamaması pek de endişe edilecek bir hadise de- ğildir, Dokuma ham maddeleri — Yapağı ve tİftik üzerine gene harareti satış- lar başlamıştı. Bu hafta içinde en 2i- yade Almanya ve Çekoslovakyaya ih- rTacat yapılmıştır, Sovyet Rusya tica- ret mümessilliği de piyasadan Liflik ve yapağı almak için tedkikler yap- maktadır. Alâkadarların ifadesine göre, ihracat mevsimi içinde en ha- rarelli satış devresi geçiren Üftük ve yapağıdır. Bu maliar üzerinde bu satışlar devam edecek olursa stok mal kalmıyacaktır. Deri — Bu hafta içinde kuzu, keçi derileri ihracatı da fazla idi, en 2i- vade İtalya, Almanyaya satış yapıl- mıştır, Yaş meyva — Şimdiye kadar yapı- lan tecrübelerde, yaş meyva ihracatı ancak kavun ve karpuza inhisar et- mektedir, Biraz da yaş üzüm... Uzun yollara tahammül eden üzüm pi bulamadıkları için, gönderilen üzüm- ler bir işe yaramamıştır. Kayısı. şef- tali gibi meyvalar için de yapılan tecrübeler iyi bir netice vermemiştir. Bütün bunlarda muvaffak olmak için, Ner şeyden evvel iki o meseleye ehemmiyet vermek lâzımdı. 1 — Ambalâj işi, 2 — İhraç edilecek meyvenm sati- habı. Bunlardan ambalâj işi bir türlü tahakkuk etmemiştir. Halbuki yaş meyva meselelerinde ihtisas sahibi olduğu iddia edilen Alman mütehus- sısları da vardır. Bu mütehassislar #enelerdenberi Vekâlet kadrolarında çalıştıkları halde, bir türlü ambalâj ihtimali işinde muvaffak olunamamıştır. Hangi meyvaları ihraç edeceğiz? Bunu da tesbit etmek birinci derecede lâzım olan bir işti, Öyle meyvalar vardır ki, memleket dahilinde bir yerden bir yere nakledildiği zaman bile çü- rür, Meselâ: Gümüşhanenin Gelin R.A iDevamı onuncu sahifede) almak istedim... Ne oldu? — Demek hâlâ seviyorsun? »— Her zaman seveceğim. — Bütün bu üzüntülerine sebep oldv Ğiye kinlenmedin mi? — Hayır... Seviyorum... Elini göğsüne götürdü; bir sarf çı- kardı. — Kuzum doktorcuğumı... Bunu ona yolla... Allah ömürler versin büyük- annem sağ oldukça kendisini göremi- yeceğim. Belki muhabere de edemiye- ceğim. Bu sonuncu mektuptur. Son defa olarak bütün kalbimi kendisine dökmek istiyorum. Ona şunu söylemeli istiyorum ki hayatta kaldığım müd. detçe ondan başka hiç bir erkekle ev. lenecek değilim. Sonra bir Sır söyler gibi yavâşçe Di ve etti: — Zaten bunları kendisine şifahen, de söylemiştim. — Ne zaman? — Geçen gün onu gizlice eve aldım, Bana birlikte kaçmağı teklif etti. Ka. bul etmedim. — Ya?... — Etmedim amma, başkasile de eye Jenmem... Buna dair de yemin ettim, Doktor biran düşündü, Sonra başını kaşıyarak: — Benden beklediğin bu hizmetle çok güç mevkle girdiğimi biliyor mus sun?

Bu sayıdan diğer sayfalar: