ekşime meyan Beynelerilz! atletizm müsabakaları Son karşılaşmalar atletlerimiz hesabına ümid uyandırmıştır 'Altınsı Balkan oyunlarından beri Memleketimizde hakiki bir ecnebi at- letizm temasına hasret kalmıştık. Vakia Macarlar ve Mısırlıları, bün- lardan evvel de bir iki Yunan atleti ni sahalarımızdn gördük. Ancak Mar carlar iki sene evvelki takımımızla kedi makara ile oynar gibi oynamış- lar, Afısırllara karşı da geçen sene tam kuvvetimizi gösterebilecek bir sene şimdiye kadar görülme- miş bir şekilde atletizm memleketi- mizde revaç buluyor. İki seneden fazla bir zamandan beri küme kü- tâbünlerin hiç bir atletik müsabaka da bu derece dolmamış olmasıdır. Evet bu hafta yapılan beynelmilel müsabakalarda hakikaten çok kala- balık bir seyirci kitlesi ilk olarak yüz metrede Almanyadan yeni gelen Ga- latasaraylı ikretin, yarışı yanyana bitiren Yunanlı Lambrakis ile Fe nerli Melihe karşı elde ettiği ILİ lik dereceyi alkışladı. Fikret değil bu- radan gittiği vakillerdek!i formuna nisbelen geçen seneye nazaran bile bir hayli terakki etmişlir. Çok seri olan adımları biraz büyüdüğü takdir. de Semih ve Raifi aratmıyacaktır, Lambrakis aslında uzun atlayıcı olmakla beraber Yunanlıların en seri koşucularındandır. Yüz metreye nis- beten iki yüz metrede elde ettiği de- Tece duha yüksektir. Bizim Muzaffe- rin #ki yüz metrede Lambrakis ile Ayni süratte olduğunu gördük, Lâkin Yunanlıda olan hassa değil yalnız Müzafferdo bugün Bülkanlarda hiç bir atlette yoktur. Lambrakis'in Muzaffere karşı gale- besini temin eden bu kıymetli mezi- yeti yüz ve iki yüz metreyi ayni süratle koşabilmesidir. Bu ise bir at- lelin antrenman yapmasını bildiğini isbat eder. Bununis beraber Muzaf- fer ve Melih bu öens çoktandır has- relle beklediğimiz dereceleri yapa cağa benziyorlar. Günün heyecanlı ve zevkli müsa- bakalarından biri sekiz yüz metre olmuştur. Aslen mukavemet koşucu- muz olan Rıza Maksud, geçenlerde sef klüp menfaati için koştuğu s6- kiz yüz metreyi pek sevdi. Fakat Siratakos, büyük bir sürpriz olmaz- s& geçen senenin Balkan şampiyonu Yugosiav Gorsek'i mağlüp edebile- cek yerâne adamdır. Rıza ve Recepte bulunmayan sürati ve kolay kolay koşuşu sayesinde bizimkileri sıkıntı çekmeden mağlüp etli Mısırlı Mis kuris geçen seneki formundan uzaktır. Rıza Maksud sekiz yüzdeki sergü- zeştini 5000 metreyi terk etmesi ile ödedi. Fakat bundan sonra o gene bi. MEPA DR gene ancak odur ki evvelki gün kar alaştığı, stadın rekorunu yapan Ragazos ve asıl kıymetini on binde gösteren Krisko'ya karşı en kuvvetli adamımız olacaktır, Balkan oyunlarının bidayetinden- beri gördüğümüz güzel vücudlü Flo- ros yaşının ilerlemiş olmasına rağ- men Rumenlerin en kuvvetli diskçisi Havnletr'i pek az farkla da olsa mağ- Jâp etti. Floros'un yaşı genç atletle- rimiz için bir nümune olabilir, Syllasın memleketinde böyle bir adamın yetişmesi hiç te hayret uyan- dırmamalıdır. Bizim genç Ankaralı Yusuf ta en iyi derecesini en kur- vetli rakipler karşısında yaptı. Bu sene o ve Arat yegâne ümidleri- mizdir, Güllede Rumen Güro'yu güzel vü- cud ve stili ile seyrettik. Bükreş oyun- larının şampiyonu olan Guro'daki kadar bizim Ateş İbrahim de Suples- lerle İrfana aid olan on beş metre- Yik milli rekorumuz kırılabilir. Bu- nunla beraber Aleş çalışma imkânla- nnı bulduğu gün beynecimlilei kıy- meli haiz bir atıcı olacaktır. Son ho- rekeli Arat'ınkinden daha fena olan Ateş bu noksanını kuvveti İle örte- rek Arat'ı mağlüp etti. Ciridde Bükreş oyunları şampiyonu Vamanse ve bizim Melih standardia- rını yaptılar. Yüksek atlamada se nelerdenberi mağlüp olmıyan Po Yatı Ankara Galatasarayından Jerfi kolaya mağlüp etli. Süreyya ve Po- Yata çalışma tavsiye ederken Kadıköy âtlama yerinin hiç te müsald olma- dığı halde 183 atlayan Jerfi'nin de muyaflakıyet ufuklarının açık oldu- ğunu iddia etmek meydanda olan hallerin ifadesidir. Günün en beyecenl müsabakası 400 metredir. Balkan rekordmeni Jordache ve üç defa Balkan şampyio- nu olmuş Nemeş'in gelmemelerine rağmen, Mısırlı Übeyö'in başla kur- şun gibi gidişi, Siratakos'un kolay koşması ve bizin Gören'in çok itidalli koşusu bu mü- sabakayı baştan sona kadar heye canla seyrettirmiştir. Son viraj dönüldüğü vakit ancak rakiplerini yakalayabilmiş olan Gö- ren stilini bozmadan ve bütün kur- veti ile arrivâeye gelirken her ne- dense pek bâriz yavaşlayan Übeyd'i sonra Siratekos bile mağlüp etti 81,4 lük derece Balkan şampiyonu olan Gören'in ve Mısırlının rekorla- rından uzak olmakla beraber birinin askerlik dolayısile, diğerinin de lâ- yikile çalışmamış olmasile bu tered- di izah edilebilir. Böylece yarışan atletlerin kıymet- leri ve o günkü formları hakkında biraz fikir verdikten sonra bilhassa şuna işaret etmek isterim ki bu mü- sabakayı tertip etmek gibi güzel bir hareketi, sahada görmek istediğimiz inlizam pekâlâ #üsleyebilir ve gerek bizimkilerin, gerek misafir atletlerin kıymetlerini artık alâkasını esirge- miyen halka özha iyi arzedebilirdi. Şimdiye kadar çok bozuk organi- ona musallat olan | Galatasaray, Demirspor maçı Hakem için bir toplantı yapılacak Ankara 19 (A.A) — Anadolu ajan- sının haber aldığına göre, Galatasa- Tay - Demirspor maçlarını idare et- mesine heyetçe karar verilmiş olan İzmir hakemlerinden Mustafa Balöz hususi işlerinin icab ettirdiği zarurct- Jer altında İzmirden ayrılmasına İm- kân olmadığını bölge kanalile bildir- mesi üzerine, iki klübün murahhas- ları davet edilerek her İki maçın ida- resi için İstanbuldan veya diğer böl gelerden bir hakem üzerinde müşts- reken ve bu mümkün ol- madığı takdirde icabı düşünülmek Üzere keyfiyetin bildirilmesi beden terbiyesi genel direktörlüğünün alâ- kadar dairesi tarafından İstanbul bölge başkanlığına tebliğ edilmiştir. Türkiye bisiklet birincilikleri Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Bisiklet ajanlığından: 1 — Evvelce tehir edilmiş olan Tür- kiye bisiklet birincilikleri müsabae kaları 28 ve 30/7/1939 tarihlerinde yapılacaktır. 2:—1 kilometrelik sürat koşusu 28/1/1939 tarihine mmüsadif cuma günü sabahı Küçükçekmece gölü ke- narındaki düzlükte yapılacaktır. 3 — 1586 kilometrelik mukavemet koşusu 30/7/1939 pazar günü sabahı Topkapı stadının önünde başlayıp ve bitirmek üzere yapılacaktır. fali yol üzerinde yapılacaktır. 5 — Müsübaka günü evvelce ilân olunan muâyyen saatlerde müsabak&â yerinde hazırlanmış olarak bulunma- yan koşucular bu müsabakalara gi- remezler ve sonradan hiç bir hak talebinde bulunamzalar, 6 — İstanbulda bulunan koşucula- rm şimdiden müsabakalara hazır. lanmaları lüzumu ehemmiyetle teb- liğ olunur. İstanbul Avcılar ve Atıcılar Birli- ğinden: İstanbul Ayciar Kurumlle (birleşme son mütabakat şeklini tedkik ve müzake- re elmek ve bu bapta karar vermek üze- re 22 temmuz 1939 cumartesi günü saat 14 de âzamızın, oğitana parkı kapısında Akşamın neşriyatı Meşhur Arsen Lüpen Serisi resimli 6 büyük cild her cildin fiatı 80 kuruş “Tevzi yeri: Akşam gazetesi Ankara cağdesi Acımusluk Sokak 13 numara Yüzde yirmi iskonto kuponu: Bu kuponu kesip «Akşam matba- hüsnüniyetlerine güvendiğimiz ve bu- gün İstanbul atetizmini etlerinde tutan bir kaç kıymetli ve müteşeböis idareciden, hiç olmazsa beynelmilel Bu zevatın ohüsnüniyelletinden emin olduğumuz için tali derecede kalan bü kusurların o günün heye- canına verilmesini muvafık bulu- yoruz, iz e in 20 Temmuz 1939 Evvel zaman an içinde Müşir Fuad paşanın kılıcını yok etmişler! İncirköylü müşir Hasan paşanın oğlu müşir Fund paşa (1376 <Türk - Russ muherebesinde «Elena» deki hizmetlerile meşhurdur...) Seneler- denberi Feneryolunda inşa ettirmek” te ve: Yaptırdığını yıktırmak suretile bir türlü ikmal ettirememekte oldu- ğu köşklere, bahçelere hergün neza- ret edebilmek için müsteciren ikamet etmekt bulunduğu Feneryolu üzerin- deki köşkünü muvakkaten terkede- rek kışı ve ramazanı geçirmek üzere bir sene Şehzadebaşmda kiraladığı konağa nakletmişti. Hâlâ yerinde du- ran (Şehzadebuşı karakolhanesinin arkasındaki cadde üzerinös) bu ko- nak: O sıralarda Avrupaya firar eden damad Mahmud paşanın konağı di. (Bu Mahmud paşa damad Ha'll pa- şanın sultanından evvelki haremin- den doğan oğlu ve prens Sabahaddi- nin babası, ikinci Abdülhamidin ka- yınbiraderidir.) Abdülhamid Ramazan üstü Fuad pa- şanın hodbehod ve bilâ istizan İstan- bula geçmesiriden, bahusus hali firar- da ve kendisinin aleyhinde bulunan kayn biraderinin konağını ikâmet- gâh olarak intihab etmesinden ku& kulanarak bir sürü evham ve hayale düştüğü için; bundan istifade etmek istiyen firsat düşkünleri; bir taraften da Hünkâr süt kardeşi olan esvab- çıbaşı İsmet beyin mahdumu yuve- randan Fehim pasa: Fuad puşayı ve konağını sıkı bir tarassud altına al- dırtmışlar, o civardaki sokakları bile sivil hafiyelerle doldurtmuşlardı! Bayram günü Fuad paşayı ziyare- te gelen yüzlerce kişi tarassud dola ysile eve giremediklerinden evin et- rafında ve pek yakınında toplanan bu güruh ile paşanın maiyeti ve ha- demeleri arasında bir arbede zuhur et- tiği soknklarda silâhlar atıldığı şayi oldu, Ve bu havadis yıldırım süartile şehire ve etrafa yayıldı, Ve o kadar çabuk yayıldı ki gazetelerin ağız aç- mamasma rağmen tafsilâtı bize kar dar gelmişti. Ve biz Beyrutta idik. Alessabah pederime saraydan şif- reli bir telgrafname geldi. Bu telgraf- namenin imzası bile yoktu ve Şifre- nin bizzat vali tarafından açılması kenarına emir ve işaret edilmişti. Gerçi evimizde bir telgraf odası Yar- dı ve (Hüsnü) isminde bir de memuru vardı, Babamın çok ziyade emniyet etliği ve hüsnü hattilede meşhur olduğu için yazılarını yazmakta olan bir genç olmasına rağmen bu şifrek telgrafnameyi biz (deşifre ettik.) Ve: Hâlâ halırımdadır; çok yorulmuştuk. Bunda yaveri ekremi hazreti şehriyari müşir Fuad paşa hazretlerinin rükü- buna tâhsis kılınan bit vapurla İstan- buldan hareket ettiği cihetle... Filân günde Beyruta muvasaleti tahmin olunduğundan... Firarına meydan ve- rilmiyerek ve Beşrutun Ilmanından şimendier istasyonuna kadar giden yollar üzerinde bazı könsoloshanele- rin bulunacağı ihtimaline b'naen vapurun süvarisine de tâllmat veril . diği müşarünileyhin şehrin haricin. deki (karantina) rıhtımından istik- bal olunarak (aynen... <Mahsus ve mazbut bir trenles) ve hürmetle Şa- ma müteveccihen hareket ettitilmesi sureti mahremanede emrolunuyordu. Beyrut valisi olan babam Beyrüttan Şama gidecek olan şimenditer Cebel- lübnandan da geçeceğinden (gene bu mahrem telgrafhamede emrolun- duğu üzere) derhal Cebeltübnan mu- tasarıfı Naum paşaya ve Suriye va- lisi Nâzım paşaya haber vererek Bey- rutça Jâzım gelen tertibatı hazırlandı ve mevki kumandanı mirliva İsmet paşaya haber verdi. Fakat vapur tahmin olunan gün- de gelmemişti. O gün ve daha bir gün geçmişti vapurdan eser yoktu, Saray telâş ediyordu ve telgraf başında bek- yerek muttasıl malümat taleb edi. yordu; vapurun Kıbrısadasına uğra- masından korkuyordu. Lâzkiyeden, 'Trablhusşamdan, Akkâdan, Hayfadan, Saydadan vapurun geçmiyeceğini ve görükmiyeteğini (bildiğimiz holde pederim vilâyetine mülhak olan bu yerlerden de malümet arıyordu. Ancak vapur yok olmuştu. İki buçuk gün böyle ve uykusuz geçti. Nihayet ufuklarda bir düman biraz sonra da yandan çarhlı bir vapur nümayan oldu! Ve bir hayli saat sonra - zira vapur yürüyemiyen eski vapurlar. dandi - Karantinahanenin önündeki rihtama yakın bir mesafede demirle- di. Yaveri ekremi hazreti şehriyari mü- şir Fuad paşa vapurun üç çifte san- dalile rhtıma geldi ve pederimle mevki kumandanı taraflarından is- tikbal olundu. Bir müfreze askeriye resmi selâmı ifa ediyordu. Fuad pa- şaya iki Hünkâr yaveri refakat el. mekte idi. (Bunların biri ozaman Zabliye Nazır muavini olan Ragıb beyin oğludur ki şimdi ismini hatır- hyamıyorum) Fuad paşa pederimi görür görmez güldü fakat heyecanlı idi ve hiddetli gibi idi. Kendisini istas- yona kadar götürecek olan pederimin arabasına doğru yürüdü. Ve: Hususi bir vapurla geldiği gibi hususi bir trenle Şama müteveccihen hareket etti, Fuad paşanın hiddet ve heyecanı- nın sebebi anlaşılmıştı. Muhafazası- na memuren vapurda kendisine re- fakat eden yaver beyler paşanın kılı- cını yok etmişler ve kılıç kıllının içe- risine bir kırık şemsiye koymuşlardı. Bu çirkin hareketi Fuad paşa bizzat pederime söylömiştir; ve; «Biz vatan uğrunda çektiğimiz bu kılıcı «Fiona» da kuşanmıştık» demiştir! Altı seneden fazla menfiyyen Şam da mahpus kalan yaveri ekremi haz- reti şehriyari müşir Fuad paşa 1903 ilânı hürriyetini mütcakib İstanbula gelir gelmez doğruca saraya giderek kendisini nefyeden Hünkâra arzı 30- lâm etmiş ve Meclizi Âyan âzalığına tayin olunmuştu. Müşarünüleyh yüz yaşını geçirdikten sonra bundan bir kaç sene evvel İstanbulda vefat ot- Semih Mümtaz 5. , Küşükpanar; Hasan Hulüsi, Samatya: Yedikülerde Teofi- los, Alemdar: Çemberlitaşta Sırrı Ra- sim, Şehremini: Ahmed Hamdi. : Eski İskele caddesinde Haftalık piyasa | (Baş tarafı 6 ıncı sahifede; elması gibi... Malatyanın taze kayısı- larını, piyasada bulmak kabi! değil- Gr. Bu meyvalar, yemyeşil olarak mahallinde sandıklara doldurulmak. tadır, İstanbula ve diğer piyasa mer- kezlerine gidinciye kadar yeşil kayı sılar, sarı renge girmektedir. Sandık- larda olgun bir hale giren bu mey- vaların tadı yoktur. Halbuki manav- larda kilosu 60 - 70 kuruştur, Acaba Malatyada olgun bir bale giren taze bir kayısı, hiç bozulmadan zedelen- meden buraya sevkedilemez mi? Meyvacıık mütehassısı Dr. Bade, ne zaman bir ambalâj usulü keşfe. derse, o zaman bizdeağız tadile meyva yiyeceğiz. Acaba bu ne zaman mümkün olacak? Yağlar — Karsa kadar giden bir yağ tacirinin ifadesine göre, yağ bu Sene de pahalıdır. Halbuki Kars ve Ardahan yaylalarında mahsul bol dur. Fakat bu bolluğa nisbetle istih- lâk artmıştır. Kars yağları pek as mikdarda İstanbul piyasasına sevke- dildiği için, fatlere büyük bir tesir yapmamıştır, H.A,