18 Temmuz 1939 AKŞAM Niçin evlenmiyorlar B. Sadri Ertem gençlerin evlenmekten kaçtıklarına inanmıyor “Evli adam balık gibidir, suyun içinde iken rahattır, fakat bu balığın havada uçmaya hasret api andan itibaren felâket başlar,, Yeni mebuslarımızdan muharrir B. 8adri Ertemle Ankarada görüştüm. Meclisin tatili münasebetils intihap muntakası olan Kütahyaya gitmeğe hazırlanıyordu: — Münevver gençlerin hakikaten izdivaç aleyhinde bulunduklarından şüpheliyim, diye söze başladı, birçok genç arkadaşlar tanıyorum ki, ilk fır. satta evlenmişlerdir. Bu mesele hak. kında tam ve kati bir netice almak için şehir nüfusunun hali medeniye nazaran seneden seneye gösterdiği tahavvülleri tedkik etmek lâzımdır, Mevcud nüfus istatistiklerinde bu ne vi faaliyet tam bir şekilde gösteril miş değildir, Umumt nüfusa nazaran ise, evlenmeden kaçış diye bir şey gö- gükmemektedir. Ferden Karşılaştığımız münevver gençlere gelince, bunlardan birçokla. ndan ben de ayni şeyi işitmekte. yim, Amma ben bu görüşleri tamim etmekte ısrar etmiyorum. Çünkü bu- hun umumi bir sıkıntının ifadesi ol- #uğuna kani değilim. Münferiden birçok kimseler böyle düşünebilirler. — Fakat bu düşünce nereden geli- yor? — Bir defa münevver gencin işe baş- #arken kazandığı para, ihtiyaçlarını tatmin edecek derecede değildir, Yir- mi beş sene evvel 20 yaşında bulunan bir adamın ihtiyacile bugün 20 ya- gındaki bir adamın ihtiyaçları ara- &ında büyük farklar vardır. 25 sene evvel 20 yaşındaki adam Adeta muayyen, mahdud ihtiyaçlar içerisinde idi, Bu ihtiyaçlar az mas- rafla temin olunurdu. Ne giyime, ne dünya nimetlerinden istifadeye bu ka- dar ehemmiyet verilirdi. Ekseriya bir cami avlusu yanında bir kahve, bir nargile, akşam üstü birkaç kadeh ra- kı, gezinti yerlerinde plâtonik birkaç sevâB turu, gencin bütün ihtiyaçları- nu karşılardı. Ne sine tiyatro, ne bar, ne moda, ne musiki! Bugün ihtiyaçların artmış olması, bizim dünya adamı olduğumuza, fer- gi insanlıktan çıktığımıza delâlet eder. Zsten yeni zaman adamı dünya ni- metlerine giden adamlar; dünya nimetleri de para İle temin edilir. İşte cemiyet hayatımızdaki bu ta bavvül, bahsettiğiniz zihniyetin doğ- masına sebep olmuştur. Evlerimiz, 80- kaklarımız, yemeklerimiz, Kıyafetleri- miz nasıl değişiyorsa, bunların ak- sülâmelile genç adamda bir takım dü- şüncelerin peyda olması zaruridir. Amma bu, beklirlikta temerrüd mâ- nasına gelmez. Ayni telâkkiye kadınlarımızda da raslanıyor, onu da tabii görürüm. Yeni zaman kadınının da yeni ihti yaçları vardır. Yirmi sene evvel koca- ya varacak kız, bugünkü ihtiyaçlar içinde olmadığı gibi, kurulacak olle- nin şartları da bugünkü şartlar de- gildi. OO zaman kadın kafes ar- kasında oturur, tenceresinde pişirir, kapağında yer, kapalı bayat giyinme ihtiyaç ve masraflarına meydan ver. mez, kendi yağile kavrulur giderdi, Sonra kadının normal izdivaç yaşi ““da yükselmiştir. Genç kızın tahsilini bitirdikten sonra evlenmek arzusun. dan İleri geliyor. — Evlenmeleri kolaylaştıracak ted- birler alınması, hükümetin müdaha- İesi, bazı gençlerde raslanan geç ev- lenme kararının önüne geçebileceği ne kani misiniz? — Bunun önüne geçmek için alı nacak kanuni tedbirler fayda vermez. Bu vaziyet içinde bulunan adam, ha» yat şartları değişmedikçe, meselâ Be- kârık vergisini verir, gene evlenmez. Çünkü vergi yeni heyat şartlarına İhtibaklan daha ehvendir, Bence bı/ zihniyeti kaldırmak için kazancı artırmak, her vatandaşa 4htiyaçlarını ucuzca karşılamak im. kânlarını yermek zaruri olduğu gi- Kütahya mebusu B. Sadri Ertem etmek lâzımdır. Cemiyet bir meslek mensuplarına musyyen bir İstikbal temin etmiyorsa o mesleğe girenle- rin bekâr kalmaları yalnız kendile- rinin arzularile değil cemiyetin zorile olmaktadır. Herkes memur olmaz, serbes mes- leklerin istikbali emin bulunduğu müddetce orada da bekârlik yavaş yavaş azalır. Bunu belki gençler dü- şünmez amma aile reisleri daima bu noktayı göz önünde bulundururlar, Bekârlığı artıran sebeblerden biri de bence budur: Sizce bugün şehirlerde bazı gençlerde rasladığımız gvlenmemek temayülünün yavaş yavaş genişle- mesi ihtimali var mıdır? — Münevverlerle sosyeteler ara- sında irtibat kesildikçe yalnız bekâr. lik meselesinde değli, muhtelif s0s- yal meselelerde bedbin, çekingen, c6- miyete lâkayd, yalnıs kendisini, postunu kurtarmayı gaye edinen adamlar çoğalacaktır. Çoğatmaması için çare münevverle cemiyet arasın- daki irtibatın muhafazasıdır. — Bazı kimselerin kanaatine gö- re boşanma zor olduğu için gençler evlenmeğe cesaret edemiyorlarmış? — İnsan boşanmak niyettle evlen. mez ve yine bizde boşanamamak yü- zünden vukua gelen cinayetler, ma- razi ruhiyat hâdiseleri sanıyorum ki böyle bir tedbir almaya ihtiyaç gös- terecek mahiyette değildir. Münferit bazı hâdiseleri bütün bir cemiyete ve cemiyetin kanunlarına *eşmil et- meğe hakkımız yoktur. Evlenmek iki ferdin vücuda getirdiği ferdi bir teşekkül değildir. Cemiyette yeni bir müessese kurmaktır. Bu müessese kanunla ve cemiyet tarafından ku- rulmuştur. Artık onu ferdin kendi | arzusile bozmasına imkân yoktur.» Henüz evlenmemiş olan mebusu muza gençlerin hangi yaşlarda ev lenmelerine taraftar olduğunu &or- dum. Fikrini söylemeden svvel gül- dü: — İnsan imkânını bulduğu 28- man evlenir, bu bir mantık meselesi değil hayat meselesidir. İnsan evlilik hayatına girdi mi ona intibak eder, bekârken de bekâr ha. yatına alışır. Bekâr olup evliliğe, evli olup bekirlığa hasret çekmek en bü. yük felâkettir. DBekârlığı bekârlık şartları içinde, evliliği de evlilik şartları içinde mütalâa etmeli, Ba- luk denizde, kuş havada mülalâa edildiği gibi. Meselâ evli adam balık gibidir, su- yun içinde iken rahattır. Fakat bu balığın havada uçmaya hasret çek. meye başladığından itibaren felâket başlar.» Şevket RADO Adapazarında koza satışı Adapazarı (Akşam) — Adapazarının | en mühim mahsullerinden koza, pata» tes ve pancar satımı her yu şehirde ik- | tisadi bir hareket meydana getirir, halk ve esnaf bu zamanları dört gözle bekler, Bu yıl da haziran ayının 20 sinde başlıyan koza alim ve satım işi 21 gün devam ettikten sonra bugün kapan. mıştır. Şehrin hâl binasında belediyenin daimi mürakabesi altında ve bütün sa» tacı ve alıcıların iştirak ettiği kalaba. ık önünde müzayede suretile kozalar satılmıştır, Bu sene koza miktarı faz- ladır. Fiat geçen senelere nazaran dü- şlik olarak 55-75 kuruş üzerinden pi- yasaya devredilmiştir. Piyasaya gelen kozanın 180 bin kilo kadar olduğu tes bit edilmiştir. Pancar mahsulünün alınacağı eyl ayında iktisadi verim ve hareketin fazlalaşacağı umulmaktadır. Bu sene toprak zeriyatı Adapazarında çok iyi. dir, Halk memnundur. Her yıl kosa satın sonamnda vatandasların kendi mallarından birer avuçla Çocuk Esir- geme kurumuna hediye ettikleri ko- zalar biriktirilerek gene alıcı tüccarla. ra satılmak suretile cemiyete mühim bir varidat temin edilmektedir, Bu yıl da bu şekilde hareket edile- rek temin edilen koza ile, Çocuk Esir. geme kurumuna 500 lira kadar varidat temin edilmiştir. Bu para ile cemiyet bu sene birçok şehir yoksullarını s6 vindirecektir. Büyük Antalya kanalı çar- şamba günü açılacak Ankara 17 (A.A.) — Vakıflar eliyle meydana getirilen Kırkgöz membala» rındaki suyu Antalya ovasına indiren 28 kilometre uzunluğundaki büyük Antalya kanalı önümüzdeki çarşamba günü törenle açılacaktır, Bu merasim. de bulunmak üzere Başvekil namina Ziraat Vekili Muhlis Erkmenin riya. aetinde Vakıflar Umum Müdürü Fahri Kiper ve muavini vakıflar idâre med. Misi azasından bir zattan mi Sahile 7 Fransada Alman propagandası yapanlar Temps muharriri 1 milyon, Figaro muharriri 3,5 milyon frank almış Nazi teşkilâtının başında bulunan bir Alman kontes son dakikada kaçabilmiş Fransada Alman propagandası ya- pıldığımı ve ikisi Fransız gazetecisi ol- mak üzere iki Alman muhabirine da- ha bam kimselerin tevkif edildiğini telgraf havadisi olmak üzere yazmış- tık. Dünkü posta İle gelen Paris - Sair gazetesi, bu propaganda hakkında şu tafsilâta veriyor: «Devletin emniyetine ve Fransada Alman propagadansına taallük eden vahim mesele hakkında askeri ma- kamlar tarafından başlanan tahkikat devam ediyor. Dün tevkiflerini ve ha- pishaneye atıldığını yazdığımız iki şa- hıstan biri Temps gazetesinin istihba- rat şefi Aubin, diğeri Figaro gazete- sinin ilân servisinde çalışan Poirier'dir. İki mevkuf itirafatta bulunmuşlar. dır. Temps istihbarat şefi bir milyon aldığını söylemiştir. İkincisinin ise üç buçuk milyon aldığı söyleniyor. İki suçlu, kendilerini müdafaa elmek için münasebette bulundukları ecnebilerin kendilerine Fransanın dostu ndük- lerini bunlardan para almışlarsa bu- nun gazetecilik haricindeki işler için olduğunu ve bu işlerin kendi memle- ketlerine faideli göründüğünü iddia eylemişlerdir. Figaro gâzetesi, bu mesele hakkın- da, güzete meclisi idare reisi B, Romle- rin ilk harflerile şu nolu neşrediyor: «Fransada yapılan ecnebi propagan- dası etrafında ciheti askeriyece yapı- lan tahkikat neticesinde gazetemizin ticari ilânat servisinde çalışan bir adam mevzuu bahsedilmiştir. Bu adamın, ne heyeti tahririye ile alâkası ve ne de gazetede mesul bir vazifesi ve ne de herhangi bir nüfuzu vardı. Esasen pek ihtiyatkâr davranıyor ve muahazeden azada bir dürüstlük gösteriyordu.» Figaro bu nottan sonra Fournlier ajansının şu tebliğini neşrediyor: «Şimdiden söylenebilir ki, tevkif edi. len iki şahıs gazetecilik vazifeleri ha- ricinde bu İşi yapmışlardır. Çalıştık- Yarı gazeteler, bu hususi faaliyetle rinden tamamile bihaber bulunuyor. lardı. İki mevkuf, kendilerine atfedi- len cürümleri itiraf etmekle beraber, bu mücrimane hareketleri şahsen yap- tıklarını kendiliklerinden söylemişler. dir. Mevzuu bahis iki gazete, bu şa- yanı esef mesele hakkında açık bir tavzih neşredecekledir.» Temps gazetesine gelince, 14 tem. muzda intişar etmemekte bulunduğu cihetle, bu tavzih! neşretmek için ya. rını beklemek lâzımdır.» Bu mesele, ciheti askeriye tarafım. dan polis müdüriyeti umumi istihba- rat servisle birlikte takip edilmiş ve meydana çıkarılmıştır. Bu sabah yap- tığımız tahkikata göre bu meselede suçlu olan İki şahıs, birkaç hafta ev. vel sureti mahsusada Parise gelmiş olan bir kadınla temas ve münasebe. te girmişlerdir. Bu kadın, Berlinden gelmiş bir kontestir. İki suçludan bi- ri bu kadını vazifesi icabı kolaylıkla girebileceği bazı mahfillere sokmuş. tur. Başlıca rol, tevkif edilememiş olan bu kadın tarafından oynanmıştır. Fil hakika bu kontes tahkik memurları meşum faaliyetine müteallik delil leri toplamış oldukları dakikada Fran. sadan hareket ederek Almanyaya av- dete muvaffak olmuştur, Bu mesele ile alâkadar olmak üze- re ciheti askeriye, emniyeti umumiye, ve istihbarat servisleri tahkikata de. vam eylemekte, fakat bu hususta her. hangi malümat vermekten istinkâf eylemektedirler, Pransız emniyeti umumiye dairesi, söylenecek yeni birşey olmadığı ve aradan İki gün geçmeden yeni bir şey söylenemiyeceğini beyan eylemekle ililia ediyor. Maamafih aldığımız haberlere göte birçok araştırmalar yapılmış ve bu araştırmalar Üzerine bezı kararlar verilmiştir. Diğer taraf. tan öğrendiğimize göre geçen hafta tevkif edilen iki ecnebinin yaptıkları itiraflar, tahkik memurlarına başlıca, Yranaız suçlularının. isimlerini Mr Daily Express gazetesi, bundan iki hafta evvel Fransayı terketmeğe da- vet edilen Abetz tarafından Pariste oynanmış olan rol hakkında garip ba» sı izahat veriyor. «Von Ribbentropun şahsi ajanı olan " Abetzin başlıca vazifesi Fransadaki Alman sefiri von Welezetin mesaisini akim bırakmağı istihdaf ediyordu. Abetzin Fransız hududu haricine çi» karılmasının eğlenceli tarafı, Alman sefirine van Ribbentropun emrile bu tebidi Fransız hükümeti nezdinde pro- testo etmesidir, Fransız Hariciye Nazırı B. Bonnet, bu mesele hakkında Alman gefirini lü kayıd bir çehre ile dinlemiş ve ciheti askeriye ile polise teallük eden bu me- selenin sulâhiyeti haricinde bulundu. ğunu söylemekle iktifa eylemiştir. A- man, sefiri, teessürlerini beyan ode rek fazla israr etmeden çekilmiştir. Alman protestosu tekrarlanmamıştır. Alınan mevsuk malümata göre, Abetz Ribbetiropun bürosu namını taşıyan hususi bir teşkilâtın başında bulunu- yordu. Bu teşkilâtın vazifesi, Naziler İle hariçteki naziliğe meyyal kimseler arasındaki münasebalı telif ve tevzin idi. Bu büro, Berlinde Verbindungstob- ler ve kısaca Stabbe namile maruftur, Von Ribbentrop, daha Hariciye Ne- zaretine tayin edilmezden evvel bu teşkilâlın banisi idi, Bugün de resmi vazifesine rağmen bu teşkilâtı şahsen idare ediyordu. Tahkik memurları ta- rafından birçok isimler zikredilmiş ol- masına rağmen yeni bir tevkif yapıl- mamıştır, Petit Parislen gazetesine göre Abet- zin Pariste aylık tahsisatı iki bin İn- güliz lirası tutuyordu. İntransigeant gazetesi yüzden faz- la şahıs hakkında tahkikat yapılmak- ta olduğunu yazıyor. Londradan yedi kişi sır olmuş! Londra 17 — Daily Herald gazete- sine göre, maruf yedi Alman son gün- lerde İngiltereden hareket etmiştir. Bunların hareketleri, Fransa polisi ikinci şubesinin Skotlandyarda gön- derdiği bir haber zamanına raslıyor. Fransız polisi, İngiliz makamatından bazı Alman şahsiyetlerinin münase- betleri hakkında malfimat alınması | ve kabilse bunların sorguya çekilme- lerini istemişti. Fakat dün akşam bun- ların ikametgâhlarından hareket et- tikleri ve ne zaman dönecekleri belli olmadığı bildirilmiştir. Daily Herald ilâve ediyor: oeNazi hükümetinin beynelmilel bir propa- ganda yaptığı çoktanberi malümdur. B. Daladier, Fransada teyakkuzunu sıkılaştırıyor, İngilterede de o şekilde hareket edileceği memuldür; Avrupa milletleri akıl hıf- zıssıhhası kongresi İstanbul 17 - (A.A.) — İsviçrenin «Lügano» şehrinde toplanan beşinci Avrupa milletleri akıl hıfzıssıhhası kongresine iştirak eden profesör dok- tor Fahreddin Kerim Gökay bugün şehrimize gelmiştir. Profesör, kongre. de İstanbul üniversitesini, ve 'Türkiye akıl hıfzıssıhba cemiyetini temsil et- miş ve Türk akıl hıfzıssıhhası cemiye. tinin faaliyetleri hakkında tebliğlerde bulunmuştur. Apartıman kiralamak için «Akşam»ın KUÇÜK İLANLARI En süratlı ve en ucuz vasıtadır.