Maarif şürası toplandı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Ankarada toplanan demiştir ki: — Bir mühim noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Kanaatımca bütün maarif teşkilâtı tam ve mükemmel bir ünsiyet olabilmek için her uzvu- nun birbirlerile alâkalı, birbirile mü- nasebetli bir şekilde işlemesi lâzım- dır. Ben, maarifimizde ahenk mese- lesini ana davalarımızdan biri bili- yorum. Gerek maarif şürası dolayı- sile aldığımız raporlar, gerek şahsi görüş ve duyuşlarım ve nihayet te- sadüf ettiğimiz vakalar bunun ak- sinl ihsas edecek mahiyettedir. İlk öğretim mensuplarımız, kendilerine gelen çocukların aile muhitlerinden şikâyet ediyorlar. Ve muvaffakiyet- #izliklerindeki eksiği okul dışına ve öncesine atfediyorlar. Orta okul öğ- rTetmenleri ilkokullardan gelen ço- cukların zayıf olduklarmı söylüyor- Jar, Lise muallimleri ayni şikâyeti, ortaokula yükletiyorlar, Üniversite ve yüksek mektepler ile llseden gelen çocuklarımızın bu noktalardaki kuv- velsizliğinde ısrar ediyorlar. Bence bu şikâyetlerin sebebi her tühsil kademesinin münferit ve mü- cerret bir halde bulunuşu ve kendin. den önceki ve sonraki kademelerle olan münasebetin tecessüs etmeyişi- | dir, Mesele hem maarif teşkilâtını hem İmtihan sistemimizi alâkadı tedir, Mevcut öğretim büny: sil kurmalıyız ki her parçası birbirin- den hai arak işliyebilsin. Yük- sek şüranin bu da düşüncele- rini mühüinu Dört tahsil derecesi Arkadaşlar, Şüraya hazırlık olmak üzere neş. redilen ve muhterem üzaya sunulan küğük broşürler içinde vekilikçe ha- | zırlarımış olan bir tanesi var ki mü- talâasından da anlaşıldığı üzere dört tahsil derecesinin, «ilk, orta, yüksek, teknik» memleketteki bugünkü du- rumu ve yarın alması düşünülen ş6- killetini ihtiya ediyor. Bu, öğretim | meselesinde adı söylenip bir türlü | yazıya geçilemiyen cümhuriye. ma- arif plânının da İptidal olraakla be- raber, toplu bir taslağı sayılabilir. Plân haline gelebilmesi için çok emek ve düşünce sarfı lâzım geldi- ğini bilmez değilim. Heyetinizin bir kısım mestisini bu noktaya tevcih | etmesinin yerinde olacağına inanaca- ğinızı kabul etmekle yanılmamış ol- duğumu sanıyorum. Maarif Vekili ilk tahsil meselesine temas ederek, Mill Şefin beşinci Par. ti kurultayını açarken irad ettikleri nutkundan parçalar okumuş: «Köy- lümüzün gerek tahsil, gerek seçim hususunda seviyesini oyükseltmeği başlıca hedef” tutacağız» dediklerini balırlatarak: — ik öğretimin köylere girmesi yolunda ilk yapılacak iş, realiteyi ol- duğu gibi görmek, ümitsizliğe düş- meksizin icab eden tedbirleri almak ve tatbik etmektir.» Demiş ve şöyle devam etmiştir. — Köy öğretmenini, köyde doğmuş, büyümüş, Köy hayat şartların yakın- dan duymuş gençler arasından seçip köy hayat şartlarının canli olarak yaşadığı öğretmen okullarında yetiş. tirmeği prensip olarak ele almış bu. Tunuyoruz. Açılmış ve açılacak köy okullarını beş sınıf üzerine kurmak esasını ta. kip ediyorum. Ne kadar iyi şartlar altında kurul. , muş olursa olsun bir köy okulunun, ece üç sinif halinde kaldıkça ro lünü kati ifa edemiyeceğine kânasti- miz vardır. < “Bundafi SORİA Karacağımız köy okullarını beş sınıflı olarak açacağız Bunu temin için köy öğretinenini, baş- | ka memleketlerde olduğu gibi, beş si- hıfı birden muvaffakıyetle idare ede- bilecek sürette, yetiştirmek ve onun Vazifesini başarı ile yapacak tekniği Baza ve ameli bir suretle vermek 2 en mühim maddelerinden birini teş- kil etmektedir. İlk öğretim masrafi Maarif Vekili, eğitim masrafı müs- tesna olmak üzere ilk öğretimin bü. tün masraflarının yalnız vilâyet hu- susi bütçelerine tahmil edildiğini, mübrem bir çok masraflar yanında maarife ihtiyaç nisbetinde tahsisat aynlmağa imkân bulunamadığını söyliyerek demiştir ki: — Başka memleketlerin ilk öğre- tim masrafları hakkında yaptırdığı. mız tedkikler evvelleri sırf Belediye- lerin, komünlerin ve mahalli idare- lerin tahsis ettikleri gelirlerle idare olunan İlk öğretim müesseselerinin, devletlerin umumi bütçelerinden yar- dım görmedikçe inkişaf edemedikle- rini göstermiştir. Halkçılık prensibi, garp memleketlerinde idareye hâkim oldukça umumi bütçelerin ilk öğre- tim işlerine yaplıkları yardımın da genişlediğini görüyoruz. Bugün ilk okullarını yalnız hususi idareler büt- çesinden idare eden memleket, hemen kalmamış gibidir. Komşumuz Yunâ- nistan gibi ilk öğretim masrafını ta» mamen umum! Devlet bütçesine al- mış memleketler de vardır. B, Hasan - Âli Yücel, meselenin Başvekilin tasvibi ile bir heyet tara- fından tedkik edilmekte olduğunu kaydederek bu mevzuun şüraca da ayrıca tedkik edilmeğe değeri oldu- ğunu söylemiştir. Orta öğretim Maarif Vekili orta öğrellm mües- seselerinin şayısile talebesi mikdari- nin muhtelif bakımlardan memleket mütenasib ihtiyacı ile ayarlanması ederek de demiştir ki Bügün orta öğretim müessese- lerimizi başlıca orta okullarla liseler teşkil etmektedir, Bizde ortaokul, mezunlarını bir ta- raftan umumi hayata hazırlamakla şekilde beyan beraber diğer taraftan liselere ve mes»! Jek, okullarına vermektedir. İlk okul dan veya orta okuldan çıktıktan #or- ra hayata atılmıyarak tahsilini fler- letmek istiyenlerin orta okul veya Yise gibi umumi kültür müesseseleri- ni açik bulmaları ne kadar Jâzım ise diğer cihetten istidat ve Kabi rine en uygun olan mütenevvi mes- lek okullarından birine girmek imkâ- mına malik olmaları da o kadar za- ruridir. Memleketin her sahada muh- taç olduğu unsurları mütevazin bir nisbette yetiştirmek, içtimai ve ikti. sadi bir zarurettir. Orta okul ve bik hassa lise talebesinin, memleketin iş bölümü icaplarına uygun ve içti- mal muvazeneyi düzgün tutarak art- ması lâzımdır, Böyle olmazsa bu okul- Jarımızın idare ve disiplin meseleleri Çüçleşir ve bu umumi müesseselerin gayelerine uygun bir şekilde verimli olmaları imkânı azalır, Bu şartlar altında orta öğretim müesseselerinin sayısını ve buraya devam edecek talebenin mikdarına göre imkân nisbetinde ayarlamak, bir yandan da dersaneleri haddinden faz- Ja dolu olanı okullarda randımanı kıy- metten düşürmemek için yüksek he- yetinizin düşüneceği tedbirleri almak, en âcil zaruri bir ihtiyaca cevap ola. caktır, Maarif Vekili, kültür ihtiyacının ekmek ve su gibi bir insiyak kuvveti- le kendini hissettirdiğini ve mektep istiyen yerlerin bir listesi yaparak işin sıraya konulmasını ve ehemmi- yetlerine göre okulları açabilmenin tek bir çare olduğunu söylemiştir. Lise meselesi B. Hasan - Âli Yücel, yüksek tahsile temeltaşı olacak umumi kültürü ver- mek ve münevver sınıfı yetiştirmek. le meşgul olan liselerimizde randı- manı kiymetlendirmenin ısyarla ta- kip edilecek bir geye Üz leşi söy“ Diyerek demiştir ki; > — Bu randımanın istediğimiz kğ. meti alması, hem bu müesseselerden hayat a atılacakların hem de daha yüksek müesseselere gireceklerin ha- yatta ve meslekte. muvaffak'yetleri için en büyük teminat olacaktır, im müesseselerimizin verimini kıymetçe yükseltecek ted. birleri düşünmede, yüksek Neyetini- AKŞAM Bu müesseselerin muvaffakiyetle işlekesinin ve hayatta başarının ilk şartı olan disiplin ruhunun bütün okullarımızda hâkim olması, okulla” rımızın verimini ârtıracak başlıca Amillerdir. Yüksek tasdikinize arzolunan prog- ramlaria talimatnamelerin bu mak- sadları temin edecek noktaları üzeri- ne dikkatinizi celbetmeği bir vazife bilirim, Ders saatleri — Bu vesile İle kendimce önemli bulduğum bir meseleden bahsedece- ğim. Diğer ileri memleketlerle mu- kayese edildiği zaman bizim bir haf- ta içinde orta ve lise talebesine ver- diğimiz ders sasatlerinin çokluğu, buna mukabil bir sene içindeki oku- ma günlerinin azlığı derhal dikkate çarpıyor. Bunun neticesi şu oluyor; Öğret men ders saatini takrirle inlebe de kafasını kitapta veya notundakı ya- zılarla dolduruyor. Ekseriyetle öğ- retmen konferansçı ve talebe de e€z- bercidir. Talebe #abahtan akşama kadar ders olarak kendisine anlatı- lan şeyleri dinliyor. Bunlar üzerinde zihin yoracak, çalışacak vakit bula- mıyor. Dersler hazmedilmeden di- mağındadır. Çalışkansa vazifelerini, tamamen yapabilmek için saatinden kaybediyor, Öğretmeni konferanstan, talebeyi ezberden kurtarmak için öğretim uusullerimizi ıslâh etmek şar- tile bütün dersleri öğleden evvel al mak nihayet birde tedrisatı bitir. mek öğleden sonraları derslerini ha gzrlamak için müsait mekteplerde etüd saatleri koymak muvefik bir tedbir olarak hatıra gelmektedir. Masrif Vekili bundan has'l olacak faydaları saydıktan sonra O baş- iangıcının eylüle alinmasıle bir bu- çuk ay kazanılmış olacağını ve bu- nun tutarın elti yılda dokuz ay ettiğini söyliyerek de: r ki: — Wiselerimize bir $ ilâvesi tek- Yifinde bulunâcaklarımızı da bu su retle hazırlamış, ne öğretmen kadro- sunda, ne de diğer hususlarda bir dö- gişiklik yapmaksızın liselerimizi bu suretle ilk ve orta ile beraber 12 se- neye çıkarmış olacağız. Bu mevzuda yüksek heyetinizin fikrini ve kararı" ni bekliyorum. Maarif Vekili, hususi mektepler ta- lebesinin resmi liselerden âyrı bir usule tâbi tutulamıyacağını, talebe ister resmi, ister hususi mektepten gelsin, isterse mektebe gitmeksizin hususi tahsil görmüş olsun, tek imti- han süzgecinden geçirilmek icap et- tiğini ve bu mübletin imtihan mese- lesi içinde tedkik olunmasını beyan etmiştir. Yüksek tahsil — Yüksek müesseselerimizden her İ birinin Türkiyenin her sahada müh- taç olduğu ihtisas adamlarını yetiştir. mekle beraber milli kültürü kurmak ve yaymak, İlmi araştırmalar yapmak için birer canlı kaynak ilmi metodu öğretmek ve ilmi zihniyeti aşılamak | için birer canlı kaynak, ilmi metodu nmızın hâkimiyetini her şeyin üs- tünde tutacak birer kültür kurumu haline getirmek için mevcut imkân- lardan azâmi derecede istifade etmek yolunda ve kararındayız, Yüksek müesseselerimize devam eden gençlerimizin garp dillerinden birini, o dilde tetkik ve tetebbua im- kân verecek surette elde etmelerini muvaffakiyetin €saslı şartlarından biri olarak görürüz. Fakat bundan da ileride, Türk dili. nin en yüksek ilmi mefhumları en doğru ve en güzel olâra ifade etme. sine imkân verecek mütekâmil “bir “inkişafa mazhar olması bizce ona meselelerden biridir, Bu bususta yüksek müesseselerimize düşen mil- Ji vazifenin ehemmiyetini bütün mes lektaşlarının bü Tadıklarına imanım vardır. bilirassa ilmi terimler üzerinde cağım. Ortaokullar ve liselerde Türk kökünden yapılan veya enternasyo- nal şekillerile alınan terimlerle ted- risat yapıldığına göre yüksek ilin ve öğretim müesseselerimizin buna ihtibakı bugün arlık bir zaruret ol- muştur, ilmin dili de vardır. Dilsiz ilim ola- maz ve olmamışlır, Biz bir Türk kül- türü kurmak, milli vasfı olân ve bü- tün medeniyeti âlemi içinde varlığı duyulan bir ilim hayatı vücuda ge- tirmek yolundayız, Atatürkün, Türk milletine verdiği medeniyet (armağanlarından iri olan Türk harflerile Türk kültürünü €n geniş sahada yayacak eserleri vü- cuda getirme ve bu eserlerin geniş bir ölçüde yayılmasına imkân ver. mek vekilliğimizin üzerinde israrla durduğu en mühim iştir, Geçenlerde topladığımız Neşriyat kongresi ka- rarlarını mevcut imkânlar nisbetin.' de ve azami bir dikkatle tatbik etme- ği milli bir borç biliyoruz. Maarif Vekili, sanat mekteplerinin ehemmiyetini de tebarüz ettirdikten ve her işin, her şeyden evvel bir orga- nizme dayanacağını söyledikten son- rTasözünü şöyle bitirmiştir. « «Her biriniz, ilmi selâhiyetini, mes- Jeki tecrübesini mühim kültür mese- lelerimizin o halli davasında âzami muvaffakıyetle kullanacak mevkide- siniz. «Tarihi ve çok şerefli bir vazifenin Hasına davet edilmiş bulunuyorsunuz. Bütün memleketin alâka ile dolu na- zarları size ve yapücağınız büyük işe teveccüh etmiştir. Maarif şürası, sadece bir formalite- nin ifaşı için toplanmış değildir. Siz- den her mesele hakkında Vekâletçe alınmış kararların olduğu gibi tasdi- kini değil her meseleyi yeniden ted- kik ve mütalâa ederek bizi aydınlat manızı rica ediyorum. Bu hususta bütün teşkilât emri bütün dosya ve vesikalar ted hazırdır, Hepinize verimli çalışmalar ve bun- da muvaffakiyetler dilerim.» Tazim telgraflari Nutuk büyük bir alâka ile dinlen- miş ve sürekli alkışlarla sona ermiş- tir. Şüra azasının . verdiği takrirler Üzerine ebedi Şef Atatürkün aziz hatırasına hürmeten beş dakika ayakta durulmuş ve muvakkat ka- birlerine şürayı temsil edecek özel bir heyet Larafından şüranın sonsuz saygı ve bağlılıklarının arzi sürekli alkışlarla kabul edilmiş ve çelenk ko- nulması kararlaşmıştır. Büyük Millet Meclisi Reisi Abdül- halik Rendaya, Başvekil doktor Re- fik Saydama ve genel kurmay baş- kanı mareşal Fevzi Çakmağa hürmet telgrafları çekilmesi (okararlaşmistır. İstanbul üniversitesi rektörü Cemil Bilsel söz slarak şüra adına Maarif Vekilinin şüra azâsının saygı ve şük- anlarını ifade etmiş ve komisyonlar halinde mesaiye devam olunmak üzere umumi toplantıya nihâyet ve- rilmiştir, Komisyonlar Umumi toplantıyı müteakip ko- misyonlar kendilerine tahsis edilen yerlerde ayrı ayrı toplanaraz Yels ve raportörlükleri seçmişlerdir. 1 — Plân komisyonu. Reis: Mehmed Emin Erişirgili, raportör Halit Ziya b alm hedefleri» kiril müza. Kankâcı. 2 — İlk öğretim komisyonu: Reis: İsmail Hakkı Baltacıoğlu, raportör Ce- mal Ongun. 3 — Orta öğretim komisyonu: Reis: 'Tevfik Ararat, raportör Halit Vedat Firatlı, 4 — Teknik öğretim komisyonu: Reis: Avni Refik Bekman, raportör Nihat Sayar. 5 — Yüksek öğretim komisyonu: Reis; Cemil Bilsel, raportör Âkil Muh- tar Özden. 6 — Neşriyat komisyonu: Reis: Hak» kı Baha Pars, raportör Faik Reşit Unat. 'i — Beden terbiyesi komisyonu: Reis: Vildan Âşir, raportör Adil Kor. tun, 8 — Dilekler komisyonu: Rels: Sa- Mh Zeki Buluğ, raportör Sami Akyol, Saat 12530 da Maarif Vekili şürayı temsilen beraberlerinde komisyon reis- Jeri olduğu halde ebedi Şef Atatürk'ün muvakkat kabirlerini ziyaret ederek bir hürmet çelengi koymuşlardır, Komisyonların faaliyeti Saat 14,30 da yer çalışma. 1 — 'Teknik öğretim komisyonu: Orta ticaret mekteplerile ticaret Tie selerinin mezürüiyet imtihanlarına hâe riçten girmek istiyenler hakkındaki talimatname tetkik edilerek bazı mâd- delerinin tadili yapılmış Akşam Kız Sanat okulları ve enstitüleri müfredaf “| programının tedkikine başlanmış, İz- mir bölge sanat okulunun sepetçilik ve örme mobilyacılık kısımlarının müf- redat programları incelenerek bası maddeleri tadil edilmiştir. 2 — Neşriyat komisyonu: Okullarda 'çıkarılan .mecmualara ald talimatname ile okul kitaplarının Maarif Vekilliği tarafından bastın. masına dair kanun ve talimatnameyi tetkike başlamışlır. â 3 — Beden terbiyesi komisyonu: * Jimnastik şenlikleri talimatname- sinin heyeti ümumiyesi üzerinde müs © | Zakerclere başlamıştır. 4 — İlk öğretim komisyonu? Maarif müdürleri talimatnamesi, ilkokul programı üzerinde tetkiklere başlamış, bir “öğretmen tarafından idare olunan üç sınıflı köy okullarının bişe çıkarılması meselesini prensip olârak kabul etmiş ve teknik bakım." lardan işin tetkiki üzerinde çalışmış tır, 5 — Orta öğretim komisyonu: AA — Komisyon umumi meseleler için öğleden önceleri umumi toplantı. lar yapacak, öğleden sonraları şu ko. misyonlar halinde çalışacaktır. M B — İlk öğretmen okulları ve Gala- tasaray lisesi müfredat programları İçin kususi komisyonlar ayrılmıştır. E — Önce müfredet programlarının sonra talimatnamelerin tetkiki karâr. Jaştırılmıştır. i D — Âza arasında muhtelif ders ve iş branşlarına göre iş bölümü m? muştur, E — Yabancı dil tedrisatı için ayris Jan komisyona xmütehassis İlsan öğ- rTetmenlerinin davetine lüzum görül. müştür, 6 — Dilekler komisyonu: hn Şürada görüşülmek üzere o maarif ve okul müdürlüklerinden gelen mü- talâalar sırsya konarak bunların İs- tanbul ve. İzmire ald olanlarından hususi komisyonlara verilmeğe değer görülenler ayrılmıştır. Bu arada kö- misyon azâsından bazıları tarafından. yapılan tedrisata ald tekliflerin aiğ oldukları komisyonlara Giderme kararlaşfırılmıştar. 7 — Pilnkomisyonus ” Kendisine tevdi edilen #irdiğdad tahsilin bugünkü durumu ve âna m&- seleleri raporunu tedkikp başlamış- tar. i 8 — Yüksek öğretim komisyonu: Vekillik raporunun yüksek öğre time ald kısmı okundu. Komisyonca © tedkik edilecek meseleler iki kısma üys rıldı. Bunların bir kısmi komisyon umumi heyetinde, bir kısmıda tâl komisyonlarda müzakere edilecektir. 15 tâli komisyon seçilerek sekizinin yarın toplanıp tesbit edilen işlerini konuşması kararlaştı, Komisyon w- mumi heyeti ile konuşulacak «yüksek © keresine başlandı. almamak ELİ Tüşülmesine yarın devam edilecektir. - Otomobil çarpti z Şoför Sabrinin idaresindeki husu- si bir otomobil Pangaltıda Kosti is- minde birine çarparak ağır surette yaralanmasına sebeb olmuş, Polis, yaralıyı Beyoğlu hastanesine yatır- Dnş, şoför tevkif edilmiştir. “ Selânik Bankası Tesis tarihi: 1888 İdare merkezi: ” - İstanbul (Galata) Türkiye şubeleri : İSTANBUL, (Galata, Yenicamı) * “MERSİN ADANA Bürosu * Yunanistan şubeleri: SELÂNİK, ATİNA Her türlü Banka ,muamelâtı