AKŞAM 18 Temmuz 1959 3 - Dün Geceki ve Bu Sabahki Elaberler Son dakika Samsun köylerini seller bastı 40 insan boğuldu Tren yolları bozuldu, beton köprü yıkıldı, ırmaklara tahlisiye kolları cıkarıldı Samsun 17 (Akşam) — Dün öğle- den sonra başlıyan şiddetli yağmur neticesinde Tekke köyü ile Hamzalı civarını sular basmıştır. Buralarda bulunan bir çok köy evleri su altın- da kalmış, demiryolu bozulmuştur. Bu yüzden Çarşamba treni işliyeme- miştir. Tekke köyü ile Hamzalı ara- sındaki sel mıntakasında 30 - 40 ki- ginin sulara kapılarak boğuldukları bildirilmekte ise de bu rakamın ne dereceye kadar doğru olduğu henüz anlaşılamamıştır. Seller Ayvalık nahiyesi istikame- tinden şiddetle gelmektedir. Samsu- nun iki tarafındaki irmaklar da taş- miş, Kurtun irmağı üzerindeki beton köprü yıkılmıştır. Bu saate kadar Irmaklardan üç cesed çıkarılmıştır. Bel mınatakalarına tahtisiya kolları çıkarılmıştır. Araştırmalara devam ediliyor, Ayancıkta feyezan Çay taştı, zarar ve ziyan 100 bin lira Ayancık 17 (Akşam) — Dün ve bu gece yağan şiddetli yağmurdan Ayancık çayı taştı, Zingal şirketinin orman dekovil hattı ve köprüleri ha- rap oldu. Zarar 100 bin lira tahmin ediliyor. Kaymakam, Parti başkanı, Beledi- ye reisi, emniyet memurları, Zingal şirketi erkânı, memur ve amelelerin kurtarılmasile meşgul olmuşlardır. Bir kısım memurlar ve amele ip at- mak suretile kurtarılmışlardır. Katil Ali Sultanahmedde bu sabah nasıl asıldı ? Ali idam kararını asabiyetle dinledi, saçma sapan söylendi Maslübun cesedi, sehpada bu sabah saat sekize kadar Baat iki buçuk. Her gece bu saatlerde derin bir süküte dalan İstanbul sokakla- rında bir kaynaşma göse çarpıyor. iş #iden, Beyazıddan Bultanmhmede gide: caddede her köşe başına kesif bir kalabalık kütlesi toplanmış. Başbaşa vermiş toplu- Yuklar arasından mırltılar duyuluyor: Biraz sonra adam asacsklarmış, Azılı bir ka ına mâni olmağa çalı- gan polis kordonlarını geçtim, yanan adli- yenin yarından tevkifhanenin dar soka- | saptam, Yolun iki tarafı tıklım tıklım dolmuş. Tevkifhanenin kapısı açıldı Tevkihanenin demir kapı ağır ağır açıldı... Haplahane müdürü B. Bahanın odasındayız... Adliye erkân ve gazeteci- ler heyecanla biribirlerine bakışıyorlar. Ölüm yolcusuna meşum haberi vermek ye dini merasimi yapmak vazifesini üze- Fine ülan imam B. Mehmed odadan çıktı. Akşam sani sekiz sıralarında katil Ali- | ye, vaka yerinde keşif yapılacağı söylene- uflar arasından alınıp ayri konulmuştu. i Saat üçe yirmi kala imam vazifesini ik- | mal ederek döndü. İdam hükmünün İn- fazı zamanı gelmişii, Hep beraber korldo- Ka indik. Süngülü jandarmaların arasın- Gan ierliyen gardiyanlar iç kapıyı açtı- | lar. Beyaz gömleğin içinde büsbütün çe- | Mimsizleşen zayıf, soluk benizli Sİ yaşın- da katli Ali gardiyanların önünde sükünet- e yürüyerek aramızdan geçti, kapının Önünde bekliyen hapishane otobüsüne laştı. Gazete fotoğrafçılarının parlak lâm- balarına dudak bükerek otobüse girdi. İdam yerine doğru Saat tam üçte heyet Ayasofya ile ye- Bi yapılan Sultanuhmed parkının arasın- da, tramvay durağının karşısında idam hükmünün infaz edileceği yere gelmişti. Evvelden hazırlanan yere ş#üratle sehpa kuruldu. Bu sırada cadde başlarını doldu- ran kalabalık mütemadiyen ilerilemeğe uğ” taşıyor, karyaşalığa mani olmak isteyen | polislerin sesleri çınlıyordu. Bant üçü beş geçe biraz geride kütüpha- ne binasının önünde duran otobüsün et- rafına toplandık. Kapı açıldı, katil Ali, kollarından tutan iki gardiyan arasında, elleri arkadan bağlı olarak otobüsten çıka- rildi. Ağır ocan mahkemesi azasından B. Selim dam kararını yüksek sesle okudu. İdam kararı okunuyor Çatalanın Gökçeli köyünden Alinin kardeşi İbrahim ayni köyden Asımın kırı Nuriye ile sevişerek evlenmek istemiş, ks buna razi olmadığı gibi annesi Nefise ile babası Asım da kızlarını İbrahime verme- mişler ve şoför Hasan adında birine ni- şanlamışlar. Nuriyenin, kardeşi İbrahime verilmeme- sinden fena halde hiddetlenen Ali inti- a karar vererek fırmt bekle senesi temmuz ayının altıncı ile şoför Hasanın nikâhını Çatalcaya inen al- ye e kocası Ha- kalmışlar, kızım babam Asımla © dönmüşlerdir. in bulunduğu | etrafına çevrilmişti. teşhir edildi kamasını çekerek Asımın üzerine atılmış ve birkaç darbede adamcağızı cansız ola” rak yere sermiştir. Bu feci vaziyeti gören Nefise kendini kurtarmak için eşeğini sürerek kaçmak 1s- temişse de Ali biraz koraladıktan sonra Gmu da yakalamış ve kadıncağızı bir tek- me ile eşekten yere yuvarladıklan sonra kamasını on ine saplıya- rak onu da ö Neticede katil idama mahküm olmuş, temyiz mahkemesi ve Müllet Meclisi de kararı tasdik etmiştir. Katil asabiyetle idam kararını dinliyor Katil Ali asabiyetle dudaklarını kemire- rek idam kararını dinledi ye gene sükünetle| Jandarmaların önüne katılarak sehpanın Önlne geldi. Herkes heyecanla sehpanın Cellâd Arif kalabalık arasından ortaya çıktı. Kendisi 17 yaşın- da bir kıptı delikanlısı idi ve bu işi ilk defa yapıyordu. Fakat bu işlere alışık bir ustalıkla, sehpanın alındaki masaya, çıka- rak ilmikli ipi hazırladı. Bu esnada imam gene Alinin yanına sokuldu: — Oğlum. Kellimel şehadet getir. Hakkım belâl et, Son sözünü söyle, Ali soğukkanlılıkla cevap verdi: — Helâl olsun. Cinayeti ben yaptım. Son- ra da teslim oldum. Şimdi cezamı çekiyo- rum. Başka sözüm yok, Hüküm infaz ediliyor Ölüm yolcusu caninin bütün hareketle- rinde şuursuz bir soğukkanlılık göze çar- pıyordu. İdam yaftası da göğsüne takıl- dıktan sonra gardiyanların yardımlle, ge- ne soğukkanlılıkla sehpanın altındaki ma- saya çıktı. Masânın ortasına yerleştirilen sandalyeye çıkarken katilin çelimsiz vü- endünün titrediği farkediliyordu, Büngülü Jandarmalar sehpanın etrafini sardılar, Cellâd Arif de çevik bir mplayış- a masaya çıktı, Her taraf derin bir sükü- te dalmıştı... Baat tam üçü çeyrek gesiyor... Pat... Bir ayak sesi ve bir tahta gürültüsü... Behpa- nın altındaki masa ve sandelye yere Yu- varlandı. Üç direğin ortasında caninin çe- Hmsiz vücudü boşlukta sallandı. Vücud bir aralık takallüş etti, bacaklar kıvrıldı ve birdenbire tekrar sarktı. Hüküm infaz olunmuş, kardeşi hesabına iki kişinin ca- mına kıyan ve Idam sehpasına gelen azl katil hayata gözlerini kapamıştı. İtişe kakışı meydana toplanan balk, cemiyetin göğsünden söküp attığı bu katil siyanı nefretle seyrederken uzaklaştım. Katil şuurunu kaybetmiş 'Terkifhanede din! merasimi yaptıran imam B. Mehmedin anlattığına nazaran; büküm kendisine tebliğ edilerek dini me- rasim yapılmak üzere yanma girildiği za- mas katil Ali derin bir uykuda imiş. Bir- denbire uyandırılıp Imamı karşısında gö- rünce kendini kaybetmiş ve hakkındaki Miam kararının tasdik edildiği haber verilin- ce büsbütün şaşırarak saçma sapan sözler söylemeğe başlamıştır. Bir müddet teskin edildikten sonra Ali kendine gelmiş ve Jmamın sörlerini tekrarlıyarak dini mera- simi yapmıştır. Katil Alinin boynuna ipi takarak ayak- larının altindan masayı ve sandalyeyi çe- ken kipti Arif bu işi yaptıktan sonra 80- Kukkanlıhıkla: — On yedi yaşımdayım. Daha bu işi tik defa yaptım. Evvelâ bana biraz zor geldi amma, iş başina göçince hiç de sıkıntı çek- medim. diyordu. Maslübun cesedi, saat se- Polis enstitüsünde diploma tevzil Dahiliye Vekili bu münase- betle bir nutuk irad etti Ankara 11 (Telefonla) — Bugün polis enstitüsünde diploma tevzii me- rasimi yapılmıştır. Merasimde Dahi- Bye Vekili Faik Öztrak, Adliye Vekili Fethi Okyar, Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, Sıhhat ve İçtimai Müave- net Vekili Hulüsi Alataş ve Dahiliye Vekâleti ileri gelenleri hazir bulun. muşlardır. Saat 14 de enstitü talebeleri mo- törlü ve süvari kıtalarile birlikte ön- lerinde müuzıka olduğu halde önce Ulus mydanna gelerek amta ve müteakiben emniyet âbidesine gide- rek âbideye merasimle çelenk “koy. muşlardır, Saat 16,30 da Dahiliye Vekili Falk Öztrak tarafından bir nutuk irad edilmiş ve mezunlara diplomaları tevzi edilmiştir. Paik Öztrak nutkunu şu cümleler- le bitirmiştir: — Arkadaşlar, mesleğiniz.zahmet- Mi, hatta tehlikelidir. Günün hangi saatinde, hangi ağır vazifenin sizi beklediğini bilemezsiniz. Uyanık ve basiretkâr olacaksınız. Bu itibarladır ki müşkül bir vazife deruhte ediyor. sunuz. fakat yurdda emniyetin temi- ni vazifesini ifa edebilmiş olmanın vereceği zevk de çok büyüktür. Bu 2evk © fedakârlığa kat kat değer, Si. zi dalma bu fedakâr zümre arı da görmek bizim en büyük emelimiz ve medarı iftiharınızdır, Hepinize hayat ve millet hizmetin- de daima muvaffakiyetler temenni ederim. Ziraat Vekili hareket etti Antalya kanali çi çarşamba günü merasimle açılacak Ankara 17 (Telefonla) -— Ziraat Vekili B. Muhlis Erkmen, Riyaseticüm. hur kâtibi umumisi B. Kemal Gedeleç ve vakıflar umum müdür muavini mec- İ Misi idare âzaları, ziraat ve inşaat mü- İ şavirlerinden mürekkep heyet vakıf. lar idaresince Antalyada yaptırılan kanalın açılma merasimini yapmak üzere bu akşam saat 20,20 de kalkan trenle ve Afyonkarahisarına hareket etmişlerdir. Heyet yarın (bugün) sabahleyin otomobillerle Isparta - Bur- dur yolile Antalyaya varacaktır, Çarşamba sabahı kanalın açılma me. rasimi yapılacak, Ziraat Vekili perşem- be günü vapurla İstanbula ve diğir zevat ta Ankaraya döneceklerdir. Başvekil dün Orhangaziye gitti Yalova 17 (A.A.) — Burada kaplı» câda istirahat etmekte bulunan Baş- vekil Dr. Refik Saydam, bugün Or- hangaziye gitmiş, orada memurin ve halk ile temasta bulunarak dilekleri- ni dinlemiştir. Adliye Vekili geldi Adliye Vekili bay Fethi Okyar, bu sabahki ekspresle Ankaradan şehri- mize gelmiştir. Askeri terfi listesi Ankara 17 (Telefonla) — Mit Müdafaa Vekâleti askeri terfi liste- sini hazırlamağa başlamıştır. Her sene olduğu gibi bu sene de liste 30 ağustosta Hân edile ân edilecektir. İngiliz - Japon görüşmesi İkinci toplantı 19 temmuza talik edildi Tokyo 17 (AA) — Salâhiyettar bir kaynaktan bildirildiğine göre Ja- pon Hariciye Nazırı Arita ile İngiliz sefiri Robert Craigie arasında bugün öğleden sonra yapılacak olan ikinci görüşme 19 temmuza talik edilmiş tir. Bunun sebebi Craiğie'nin 15 temmuzda yaptığı görüşme hakkın- da verdiği rapora Londradan cevap beklemesidir. Moskova müzakereleri B. Molotof, dün İngiliz ve Fransız sefirlerile iki saat kadar görüştü Paris 18 — Moskovadan bildiriliyor: Savyet Başvekil ve Harici; B, Molotof, dün öğleden sonra İngiliz ve Fransiz sefirlerile B. Strani ederek bir saat 45 dakika görüşmüştür. Vaziyette esaslı bir tebeddi Nazırı kabul yoktur, Yeni mülâkat tarihi malüm olmamakla beraber pek yakında olacağı lem edilmektedir, Mussolininin Danzig için B. Hitlere teklifleri İtalyan Başvekili, | Danzig iş işinin 1944 senesine kadar tehirini teklif etmiş Paris 18 — İtalyan Propaaşnda Nazırı B, Alfleri Münihe gitmiş ve B. Hit- ler ile görüşmüştür, Dolaşan rivayetlere göre B. Alfleri, Danzig meselesi hak- kında B. Mussoliniinn bazı tekliflerini tebliğe memur edilmiştir. Bu teklifler, etkârda sükünet hasıl olmasını temin etmek için Danzig meselesinin 1944 xe- nesine kadar tehirini mutazammin imiş. Gene ayni rivayetlere göre, Papa da Danzig meselesinin sulhen halli için sarfı mesai etmektedir. Roma 18 — İtalyan Propaganda Nazırı B, Alfieri Münihten Romaya ha- reket etmiş, istasyonda doktor Göbels ve von Epp tarafından uğurlanmıştır. ——————— İngiliz ve Fransız hava filolarının manevraları 300 Ingiliz harp tayyaresi, merhalesiz Akdenize gelip dönecek Fransız tayyareleri de Londraya hücum taklidleri yapacak Pari 18 — Paris Soir gazetesinin is- tihbaratına göre üç yüz İngiliz â&vcı ve bombardıman tayyâaresi Fransa üzerinde yeni manevralar yapacaklar ve merhalesiz Akdenize geldikten sonra gene merhalesiz üssülharekele- rine döneceklerdir. Fransa hava filoları da İngiltere üzerinde manevralar yapmağa hazır lanıyorlar, Manevraların tarihi he nüz malüm değildir. Fakat Fransız hava filoları, Londra şehrine ve Ingil terenin şark sahillerine karşı hücum | takildieri yapacaklardır. Almanyada hiddet Bir İngiliz muharriri Almanlara binlerce mektup göndermiş Bu mektuplar Alman Berlin 17 — Alınan siyasi mahafi- Minin hiddet ve infiali Stephen King Hall tarafından yapılmakta olan pro- paganda yüzünden şiddetleniyor. Al- znan gâzeteleri, Almanyaya bu imza #le gönderilen ve Alman milleti İle xi- mamdarları arasındaki tesanüdü boz- mağı istihdaf eden binlerce mektup- tan bahsediyorlar, Doktor Göbbelsin King Hall tarafın- dan gönderilen ilk mektup hakkında hicviyesinden sonra ayrı resmi Deu- tscher Dilenst gözetesi, Alma nmilletine İngilterenin askeri kuvvet ve kudre- tini bildiren yeni mektuba karşı ateş püskürüyor. Gazete, bu yeni mektubu tahlil edi- yor ve küfürlerle mukabele ediyor. B. Göbbelsin King Hallin ilk mektubuna cevabının İngilterede Jâyıkile nakil ve neşredilmemesine kızıyor. Boersen Zeltung gâzetesi, İngiliz tahrikâtçısı King Hallden sık sık bah- sedeceğini okuyucularına haber veri- yor. 'Tâbi Stephen King Hall, bir çok senelerdenberi News Letter namında haftalık bir mecmua neşrediyor, Bil hassa İngiliz okuyucularına hitab eden bu mecmua, başlıca beynelmilel mü- him meseleleri tedkik etmekte ve ka- rilerine bitarafane bir şekilde tenvire çalışmaktadır. Bu mecmuanın İngilte- | rTede 60,000 den fazla abonesi yardır. King Hall, şahsen malümat topla- mâk üzere sik sık Avrupada seyahat- ler yapmakta ve bunları mecmuasın- da neşretmektedir, milletile zimamdarları arasındaki tesanüdü bozuyormuş Paris 17 — Paris - Soir gazetesi, King - Hall tarafından gönderilen ikinci mektubun Almanyada uyandır- dığı heyecandan bahsediyor. Bu mek- tubun bir çok nüshaları, Alman san- sörünün müsadere etmesini menetmelr için Avrupanm bir çok yerlerinden, İngiltere, Fransa, Belçika, İsviçre, Da- nimarka, Norveç ve hattâ Almanya- dan gönderilmiştir. Paris - Soir Alman polisini şaşırt- mak için mektup zarflarının, renk, şe- kil ve yazı itibarile biribirinden farklı olduğunu ilâve ediyor, Paris - Soir'a göre, Hing Hall yeni mektubunda Alman makamlarının İngiliz ricali tarafından söylenen nu. tukları noksan bir sürette nakleyleme. lerinden dolayı beyanı teessüf ediyor ve diyor ki: «Son senelerde, Alman taleplerinden çok bahsedildiğini işittik. Fakat şunu size haber vereyim Ki, talepler, yeni taleplere sebebiyet veriyor. Bizimde şu taleplerimiz vardır: 1 — Nazi rejiminin siyasetinin de- ğşmesi lâzımdır. Dalma bir buhran içinde yaşamaktan bıktık, usandık. Belki'siz bura ehemmiyet vermezsiniz. Fakat şunu biliniz ki biz de bu hale tahammül edemiyecek milyonlarca ki- | şiyiz. 2 — Sizin führerleriniz, bizim ile sulh havası içinde teşriki mesai edip | etmiyeceklerine evet veya hayır ceva. bını vermelidirler.» King Hall müteakiben Çeklerin va- ziyaretinden yahudilerin âkibetinden