“12 Temmuz 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Taksitle alış veriş Bir arkadaşım dedi ki: — Memurum. Elime ayda 250 lira geçiyor. Fakat geldiği gibi de gidiyor. Nereye biliyor musun? Taksitlere!... İnanmazsın; fakat hakikattir: Ayda 200 liradan fazla taksit veriyorum! Bir senelik kira mukavelesinin aylık taksitindan başla... Radyo taksiti, mo- bilye taksiti, giyecek (mağazasının taksiti! Hattâ niçin defter usulü gıda maddelerini de bu taksitli evsafta say- mamalı?,.. Onların da taksiti! Ce. mal Nadirin bir kariktürü vardı: Tak- sit olmazsa çırılçıplak, tamtakır ka- lırdık diye. İçtimai hayatımızdaki bir hakikatin mükemmel ifadesiydi doğ- rusu, “e Arkadaşım devamla: — Bir bakıma fena şey değil gibi... » dedi, - Zira okuduğuma nazaran Amerikada da böyleymiş... Ve taksit iktisadi hayatın bir muharriki imiş... O olmasa, benim gibi bir memur üç yüz lirayı bir araya getirip bir büfe takımını alamıyacak. Taksit sayesin. de alıyor; ceste ceste ödüyor... radyodan ve buz dolabından sonra bir de otomobil almak... Amerikada da herkes böyle yapıyormuş: Parasını taksitlere yatırıyormuş... Otomebili- nin senedlerini ödedi mi, yi satarak daha iyi ve ye ir marka alıyormuş... Böylece cemiyette bir devri daim, ferdlerde bir mal terakü- mü... Modern bayatın icabatından doğmuş bir siste, irei fasidesine düştük... o Yuvarlanıp gidiyoruz... Fakat unutmamalı ki fe- na tarafları var. ai Gene devamla: — Fena tarafı şudur: Taksit bizde yüzde yirmi beş derecesinde bir fiat tereffüünü doğuruyor. Elli liralık bir bono alıyorsun. Evvelâ iki buçuk lira. ! yı peşin olarak elden gelmek icab edi- yor. Demek daha bidayette malı yüz. | de beş fazlasına almış bulunuyorsun, Bu gibi muameleleri yapan mağaza. ların mallarile, yapmıyanların fiatle. rini kontrol ediniz; bir buçuk liralık | İ standard ve markalı bir mal orada yüz yemiş beşe... Hattâ iki yüz oldu. | Zuna da tesadüf ettim... Ya markasız- lar?... Onları kıyas ediniz... Demek ki, bu nevi ticaret bazan mürabaha hali. ni alıyor... O tarzda muamele yapan mağaza âdeta fiatini müşteriye dikte ediyor... Kurtulamıyorsun bir türlü... Bizim maaş ta böylece 250 den 190 li- | zaya iniyor... Bunu katiyetle tesbit | ettim... se Fakat arkadaşım yüksek fiatle mal | satanları da tamamile haksız bulmu- yordu: — Ne yapsınlar ki, bazı insafsız maaş grbabı var; maaşın ancak bir nisbet dahilinde kesileceğini kanu. nun tesbit etmesinden cesaret alarak, kullanmıyacakları şeyleri de «battı balık yan gider!» usulünde sözde sa- tın alıyorlar; yok pahasına okutuyor. lar. Maaş kesilmelerinde alacaklı nö- bet beklesin, işi yoksa, Böyle aşırı borçlar yapan ücretlilerin sicillerinde birer kara nokta olsa bari de tüccar, | esnaf ve namusile taksitlerini ödeyen- | ler himaye edilse. Ancak © zaman tüccara: «Taksitle alışveriş yapanla- ra bu kadar fâhiş fiatle mal satma- yın'» demek hakkını kazanabiliriz, vve Arkadaşım şu noktada ısrar ediyor- du: — Vay ambale oğlu amableler, vay açık gözler vay bel... Koca memle- kette çalacak başka bir şey de muşlar da... Niyetim ! Biz de onum da- | ŞEHİR HABERLERİ Paris seyahati Valinin Parise gideceği doğru değil Bir gazete, Vali ve Belediye Reisi doktor Lütfi Kırdarın yakında Pari- se gideceğini yazıyordu. Mecidiyekö- yü arkasında yapılacak büyük has- tanenin plânını hazırlayacak mimar B. Valter Paris hastanelerini görmesi için Parise gitmesini doktor Lütfi Kırdardan rica etmiş, fakat Vali meş- guliyetinin fazlalığından dolayı İs- tanbuldan ayrılamayacağını mimara söylemiştir. Bu itibarla Valinin Pa- ris seyahati mevzuubahs değildir. Resmi daire ve müesseseler Barem cedvellerini hazırlıyorlar Bâarem kanununa göre, bütün res- Mİ daire ve müesseseler kendilerine ait Barem cetvellerini teşrinlevvel bi- | dayetine kadar Vekâlele gönderecek- © makine. | lerinden her daire bu hususta hazır- Tığa başlamıştır. Bu arada elektrik, tramvay, tünel idaresi de.bu cetrel- | | Teri hazırlayacaktır. Süt fabrikası İki İngiliz firması Belediye- ye müracaat etti Süt işleri için toplanacak müte- hassıslar komisyonunun raporu he- nüz Vali taratndan tetkik edilme- miştir. Belediyenin süt fabrikası te- sis edeceğini nazarı dikkate âlan bir İngiliz mütehassısı Vali doktor Lütfi Kırdarı ziyaret etmiş ve Belediyenin süt işi etrafında yapmak istediği te- şebbüsler hakkında izahat almıştır. Bu zat, yakmda Belediyeye bir tek- lifte bulunacaktır, Diğer bir İngiliz firmasından da Belediyeye bir telgraf gelmiştir. Bu firma, İstanbulda kurulacak süt fah- rikası işile yakından alâkadar oldu- gunu ve bugünlerde Londradan tay- yare ile bir mütehassıs gönderilerek Belediyeye teklirler yapacağını bil- dirmiştir. Belediye et nakliyat işleri için hazırlık yapıyor Büyük Millet Meclisince kabul odi- len bir kanuna göre et nakliyat işle ri Belediyeye devredilmişti. Bu kanun üzerine Belediye şimdiden hazırık- lara başlamıştır. Et nakliyat işleri İ simdiye kadar bir şirket tarafından idare ediliyordu. Şimdi bu kanun üzerine İstanbul Belediyesi Karaağaç mezbahasında kesileh etleri ya kendi vesaiti ile nak- lederek kasaplara tevzi edecek, ya- | hut da bu işt bir müteahhide vere- sess enenasanan — Bu taksit usulü, her halde bir iç- timai mesele halini almıştır. Benim gibi ona yakalananlar için hayai pa- hahlığını doğuruyor. “Üzerinde duru. lacak bir mevzudur. İyi şekilde şme- mur ve İşçi kooperatifleri kurulursa bunun yükü maaş ve ücret erbabının sırtından kalkar. (Vâ - Nü) | 'rulacaktır. İ zurları olduğunu halbuki Karilerimizin mektupları Heroin | ı iptilâsı Hahcıoğlunda oturan kariimiz B. Zühtü yazıyor: «Heron üzerinde yapılan bütün mücadelelere en bu gibi vakala- rın eksilmediği görülüyor. Nüfusu- muzun artması, sağlam bünyeli bir nesil yetişmesi için bu mücadelenin daha sıkılaştırılması Jâzım olduğu kanaatindeyim. Bu zehir kaçakçıları ve kullanıcıları hakkında konulan ceral müeyyidelerin daha şiddetlen- dirilmesi mücadeleden alımacak müs- bet netice üzerinde daha müessir ola- cağı mubakkaktır.» İcra hâkimliğinin tavzihi 877/939 tarih ve 7438 sayılı gazste- tenizii (o «Karilerimizin mektuplara sütununda münderiç ve bir boşanma davası ve icra dairesi başlıklı yazı okundu “Ted Mas Ankara dördüncü icra memurluğunun tüllmatına müs- tenid İstanbul birinci icra temurlu- gunun alâkalı dosyası tesbit ve tedkik erasının tâllmatile iş gören te na uygun olup ha- 0 igini ve bu cevabın sayın gazelenizin ayni sütü- muna dercini saygı ile rica ederim. İstanbul icra relsi Hamdi Türe Bebek - İstin ye | Nate Vekâleti Yol Yollar müdü- ü inşaatı teftiş etti Bebek - İstinye yolu üzerinde Ru- melihisarındaki eski bir tekke bina- si Evkaf ile Belediye arasında çıkan ihtilâftan dolayı yıktırılamıyordu. Yapılan tedkikler neticesinde bu binanın tarihi kıymeti olmadığı an- laşılmış've yıktırılmasına karar ve- rilmiştir. Bu yol üzerinde Balta limanı rıh- tımının tesviyesi bitmiştir. Havagazı ve elektrik şebekeleri de yeni yolun icaplarına göre mevkilerine konul- muştur. Bundan başka Emirgânda meşhur tarihi yalı ve camiyi korumak üzere caminin önü bir rıhtım ile doldu- ve yollar müdürü B. Keimal şehrimi- ze gelmiş ve Bebek - İstinye yolunun inşaatım teftiş etmiştir. Belediyenin getirteceği otobüsler Belediyenin getirteceği otobüslerin şartnamesi mazotla işliyen Dizel mo- törü esasına göre hazırlanmıştı. Belediyeye otobüs satmak istiyen bazı firmalar mazot ucuz olmakla beraber koku neşrelmek gibi mah- benzinin makine ve motörleri bozmadığını ve bu suretle amorlisman bakımından daha elverişli olduğunu iddia etmiş- lerdir, Bu müracaat üzerine -Vali doktor Lütfi Kırdar, şartnamenin benzinle .müteharrik otobüslerin de mübayaa- sma elverişli bir şekilde tadilini mu- vafık görmüş ve bu maksatla tram- vay idaresine talimat vermiştir. Bay Amcaya göre!... ... Gidip mezarda yatan ölünün ağzından altın dişleri çalmışlari... l Nafia Vekâleti köprüler | imar İşi Fransadan bir kaç mütehassıs getirtilecek B. Prost, şehir nâzım plânına ya- pılacak tatbik plânında çalışmak üzere Paris mimar meslek mektebi idare müdürü B. Jan Raper ile ayni meslek mektep mezunlarından B M. Cherir'yi tavsiye etmişti. Belediye bu iki Fransız mimarını tetkike ka- rar vermiştir. Ayni zamanda evvelce tavzif edilmiş mimar B, Jaberin de mukavelesi bir sene müddetle daha temdit edilmiştir. Bundan başkâ köprü, tünel, rıhtım inşasında mütehassıs bir Fransız mühendisi daha getirilecektir. İmar plânına göre şehirde yeniden açıla- cak bahçelerle mevcut bahçelerin te- sis ve tanziminde ihtisasından istifa- de edilmek üzere bir mütehassıs da- ha celbedilmesi düşünülmüştür. B uhususta B. Prostun tavsiyesi Üzerine Paris Belediye bahçeleri baş mühendisi M. Z. Eğler, C. Orgesin Belediyece angaje edilmesi kararlaş- tarılıı mişir.. Kabataşisl iskelesi Şirketi Hayriye bir benzin deposu yapmak istiyor Şirketi Hayriye, Kabataşta yeni bir iskele yaptırmağa karar vermiş ve | bu iskelenin plânı evvelce Belediye fen heyeti taralından tasdik edil mişti, Dün Şirketi Hayriye belediyeye müracaatla Kabataşta yapacağı yeni iskele için bir de benzin deposu inşa- sına müsaade istemiştir. Belediye, modem bir aptesane yapmağı kabul citiği takdirde bu benzin deposunun Inşasına müsaade edileceğini bildir- miştir. Şirketi Hayriyenin müracaatı tetkik edilmek üzere daimi encüme- ne verilmiştir, Umumi meclis ağustosun birinde toplanacak Elektrik, tramvay ve tünelin Bele- diyeye devri hakkındaki kanuna gö- re, bu müesseselerin kadrolarını tan- zim ve iki murakip tayin etmek, ayni zamanda Belediyeler bankasın- dan alınacak beş milyon liralık is- tikrazın karşılığı hakkında karar | vermek üzere umumi meclisin fewka- lâde toplantıya -çağrılacağını yaz muşlık. Menlis ağustosun birinde içtimaa davet edilecektir. Kadıköy ikülesi ayarında denizde bir cesed bulundu Dün Kadıköy iskelesi civarında de- nizde bir cesed bulunmuştur. Zabıta cesedi sudan çıkararak adliyeye ma- lümat vermiş ve tahkikata girişil- miştir, Cesedin, üç gündenberi ortadan kaybolan Yunan tebaasından 72 yaşlarında (o Haralambo Matyotiz adındaki bir garsona ait olduğu tah- min ediliyor, Cesed morga kaldırılmıştır. Zabıta ve adliye tahkikata devam ediyor . İSTANBUL HAYATI Bir işaret uğruna... Acemice bakışlarından, şivelerin- den İstanbullu olmadıkları anlaşılı. yordu. Çekingen tavırlarla etrafı gözden geçirerek o gazinoya girerken yavaş sesle konuşuyorlardı: — Acaba çok pahalı mı burası? — Yavaş söyle. Etraftan duyarlar- sa ayıp olur. Biz idareli hareket ede lim de, fiatler pahalı ise boğuntuya gelmiyelim. Garsonun zorlukla kalabalık ara- sında açtığı yere oturdular. Yaşlıcası sigarasını yaktı, garsonun kulağına doğru uzandı: — Biz çok oturmıyacağız. Bir kü- çük şişe getir bakalım. İkişer yudumda kadehleri boşalt- tılar, şişede de bir şey kalmadı. Üçü de ağızları şapırdatarak biribirle- rine bakıyorlardı. Bu defa en genç leri söz açtı: — Ben bundan hiç bir şey anlama- dım. İki yudum rakı dişimin kovu- ğunda bile kalmadı. — Bir daha mı getirtelim dersin?... — Ne çıkar canim İki şişe rakı İkinci şişe tükenirken onların da gözleri dönmeğe başladı. Bir aralık ortada oturan kara bıyıklısı, sahne- den karşıdaki delikanlıya hafifçe işaret eden hanende kadına bir göz“ atarak arkadaşlarına döndü: — Benim kısmetim açıldı. Şu sağ taraftaki bayanla işi pişiriyoruz. Ba- kınız, bana nasıl işaret ediyor, gülü- yor... Kadın, onların arka tarafındaki masada oturan delikanlı ile işaretle- şiyordu. Berikiler manidar tebessüm- leri kendilerine zannederek coştular. — Sade sana değil, bana da gülü- yor. En yaşlıları kadehteki son yudu- mu da yuvarladıktan sonra ağını çarpıtarak gülümsedi: — İkiniz de aldanıyorsunuz. Ka- dının gözüne dikkat etsenize, O, sizin gibi delikanlılarlâ uğraşacak soydan değil, Olgun adam arıyor. Size değil, bana cilve yapıyor. Hele, kadının ayakla şarkı söyler. ken arkalarındaki delikanlıya doğru başıni sallaması üçünü birden coş- turdu. — İşte bu işaret bana yapıldı. — Hadi canım, Tam benim gözü. mün içine bakıyordu. — Anlaşıldı. Biz buradan kolay kolay kalkamıyacağız. Hele bir daha içelim. Garson, bize büyük bir şişe getir. Büyük şişe de yarıyı geçmişti, De- likanlılardan biri neşe ile gözlerini süzdü: — İçelim beyahu.. Bu gecenin ye refine bir şişe, iki şişe daha içelim. Masraf ne kadar olursa olsun. İçelim. Her zaman İstanbula gelmiyoruz ya. Yarın akşam biraz daha ucuz bir otele taşınırız. Hele şimdi keyfi boz- mıyalım. İçtiler. Bir işaret uğruna mütema- diyen içtiler. Ben çıkarken hâlâ da içiyorlardı. Cemal Refik Eminönü Halkevinin ikmali için daha 90 bin lira lâzım Eminönü Halkevinin inşaatım -İk- MAl için daha 90 bin liraya ihtiyaç görülmüştü. Bu paranın 15 bin lirası Belediyece temin edilmiştir. Müteba- ki 75 bin lira da Emniyet sandığın- dan istikraz suretile alınacaktır. s.. Yahu Eğe Boğaziçi vapurundan radyo aşırın da millet dua etsin bel... ... Bana bak bay Amca, bu işin cezası büyük müdür dersin?.., B, A. — Büyüktür amma bunlara ceza İle beraber mükafat da vermek lâzımdır!... — Mükâfat mı dedin?... B, A. — Öyle ya, memleketten altın çıkmasına mani oldular...