szlğiii 11 Temmuz 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Bir edebiyat dedikodusu Eskiden - gençlik icabı - şuna buna daha fazla çatardım. Sonraları eh bir nisbet dahilinde kendimde durmuş olurmuşluk hissettim: — Adam sen de!.. » dedim. - Gö- Meğer bazı şairleri kızdırmışım. Sa- natkâr arkadaşlarımın kimi telefon ediyor, kimi haber yolluyor: — Yazıklar olsun senin zevkine ki benim falinea eserimi görmeyip bu- nu methettin... — Aman Yarabbi!.. Bu şiiri nasıl beğenmiş olabilirsin ki Yahya Kemal «lâles ile «izlâlee kelimesini kafiye yapmış... «İdlâl!1... Yahut cizlâb!? Ne müstehase... — Dün gece sol kulağın çınlamadı mı? Bir üdeba meclisinde hep seni bakıyorsunuz, meğer Sivri pençeleri varmaş! * .. Bilhassa şöyle itiraz ediyorlar: — Makalende yazdığın gibi filânca istatistikçinin, falanca meşgul ada- mm, yahut öteki kunduracı He ma- nâvın bir şiiri beğenmiş olmaları mi- hek midir ki, bunları miyar diye zikrediyorsun?... Eleevap: — Miheklir... Ey dostlarım, bizim için iki türlü sanat mahsulü vardır. Biri dahili piyasaya, öbürü de ihra- cata yarar. Her mahsülde olduğu gibi, manevilerinde de böyledir. Dahili pi- yasa için hazırlananlara behemehal İçerde azim rağbet olmalıdır Çok miktarda insan bu mafaı tutmalıdır. Yani Peyami Safa ile Nurullah Ataçın beğenmeleri kıymetli bir takdir ok makla beraber kâfi değil. Ayrıca icma ümmet şart: İstatistikçilerle manav- ları, daktilolarla ev kadınlarını alâ- kalandıracak eserler birinci katego- ridir. İkinci kategori ise, ihracat ma- lıdır: Bizim memlekette onları mah- dud ve münevver bir zümre tutacak; halk belki anlamıyacak; fakat mut- lakâ eser hududlarımızı dışarı doğru yırlacak; tererüme edilecek beyne milel olacak, Nobel mükâfat ala- cak, dünya ölçüsünde bir kıymet ok duğu meydana çıkacak. Amma, bir eser ki: Ne bizim manav okuyor, na tâbi Hachette ilgilenip ba- sıyor... Demek, ne dahili piyasa için- — Bizim direktör azledilmiş bay j AKŞAM üsküdarda istimlâk) ( eszlerimizin Iskele meydanı tevsi ve tanzim edilecek Şehircilik mütehassısı B. Prost'un hazırladığı plâna göre Üsküdar İskele meydanının tevsil işine yakında baş- lanması kararlaştırılmıştır. Bu mak- satla meydana kalbedilecek kısımda- ki binaların istimlâkine hemen başla- hacaktır. Üsküdar İskele meydanmda eski it. falye garajı olan bina Me yanındaki bazı harab ve eski binalar kaldırıla- cak, Üsküdar vapur iskelesi şimdi ara- ba vapurunun bulunduğu yere daba Yakın bir hoktaya çekilecektir. Amerika ile ticaret Dün mıntaka ticaret mümes- silliğine mü müracaat edildi Amerika ile tearet n münasebatımı. zın, azaldığını, bu yüzden şehrimiz. deki bir kısım ihracat tacirleri ile va- .pur acentalarmın mintaka ticaret müdürlüğü nezdinde tesebbüsatta bulunacaklarını yazmıştık. Dün, şehrimizdeki Amerikan ve- pur acenta mümessitleri ile bir kısım tacirler mınfaka ticaret mümessili. ğine müracaat ederek her sene bu mevsimde Amerikaya 4500 ilâ 5000 kilo kuşyemi ve buna yakın miktar- da deri ile yapağı gönderildiği halde bu yıl maalesef hiçbir iş yapılamadı- ğını böyle giderse piyasamızın Ame- rikan serbes döviz piyasasından mah- rum kalacağını bildirmişlerdir. Mın- taka ticaret müdürü B. Mehmed All, vaziyeti tetkik ederek neticeyi bir ra- porla hükümete bildireceğini söyle- miştir. Tüccarlar, vaziyetin nezaket ve müstüceliyetini tebarüz ettirerek bu buhranlı hale bir an evvel çare bulunmasını rica etmişlerdir, Almanya tilki derisi istiyor Sehrimizdeki Alman ticaret mü- messilleri, piyasadan tilki derisi iste- miş, iki üç senedenberi birikmiş is- karta ve engin tilki derilerinden bin yüz tanesine 1500 lira vermiştir, Al manyas için alnan mallar, azami bir hafta içinde yüklenmektedir. Bir kadına taarruz ederken kocası tarafından yaralanan adam öldü Geçenlerde Kasımpaşada seyyar sa- tıcı Mustafa adında biri akşam üzeri evine girdiği zaman yorgancı Kâzım isminde birinin evde karısının odası- na girerek kadına taarruza kalkıştı- ğını görmüş ve bıçakla Kâzımı yara- lamıştı, O zaman Beyoğlu hastanesinde tedavi altına alınan Kâzım sol ciğe- rinin altından aldığı bu yaradan kur- tulamamış ve dün hastanede ölmüş- tür. Adliye doktoru B. Salihi Hâşim tarafından yapılan muâyene -netice- $inde Kâzımın cesedinin gömülmesi- ne izin verilmiştir. Vakayı müteakib teyki?f edilen pılan tahkikatın mahiyeti değişmiş ve cinayet suçundan dolayı yeniden it a ' ki Kuriimiz şöyle yazıyor: «Bir kaç gün evvei eğlence yerlerin- çalınıyuruu. Bunu ucuzluk diye kabul etmek doğru mudur?» Bir çocuk tramvay altında kaldı Tramvay iki baca- ğını kesti Dün saat on beşte Maçkada, Maç- ka tramvaylarının manevra yerinde feci bir kaza olmuştur: Vatman Meh- medin idaresinde bulunan 181 nu- marali Maçka . Eminönü tramvayı manevra yerinde manevra yapmakta iKen,-o civarda oturan B. Kâmilin oğlu dört yaşlarında Saim İramva- ya takılmak istemiş, fakat bu sırada, geri hareketi yapan tramvayın te kerlekleri altına yuvarlanmıştar. tekerlekleri zavallı çocuğun iki aya- ğını birden keserek yolun bir tarafı. na atmıştır. Çocuğun feryadı üzerine tramvay durmuş ise de çocuğun vücudunun kesik kısmı meydana çıkmıştır. Saim, hayatından ümidsiz bir hal- de derhal Amerikan hastanesine kal- dırılmış, vatman tevkif edilmiştir. Tahkikata devam edilmektedir. Kız kaçırmak ve katilden suçlu biri yakalandı Bir müddet evvel Bursadan gelen Kaya adında bir kıptı ile diğer dört arkadaşı kız kaçırmak maksadile Eyüp civarında Pirinççi köyünde Mustafanın evine girmişler ve Mus- tafayı tabanca ile öldürdükleri gibi oğlu Salimi de yaralamışlardı. O za- man bunlardan dördü yakalanıp tev- kif edilmiş, Niyazi adında biri kaç- mağa muvaffak olmuştu. düncü sorgu hükimi tarafından istic- Verem paviyonları Yeni paviyonlar 30 ağustosta açılacak ve edilecek paviyon da 140 yataklı ola- caktır. Her Iki paviyonun açılıma merasimi 30 ağustosta Sıhhiye Vekili Dr. Hulü- si Alataş tarafından yapılacaktır. Mahalle bekçileri Bekçiler arasında umumi bir tasfiye yapılacak Emniyet müdürlüğü (tarafından verilen bir karara göre, İstanbul za- “umumi bir tasfiyeye tabi tutulmak- tadırlar. Bu tasfiye iki noktadan yapılacak- tır; Birincisi sicili bozuk olanlar; ikin- cisi de yaşı muayyen haddi aşmış bulunanlar, Yaşı bekçilere azami üç ay müd- det tayin edilmiş ve bu müddetin hi- tamında vazifelerine nihayet verile- ceği kendilerine bildirilmiştir. Yaşlı bekçlerin yerine gençler alınacak, bilhassa bunların sırf bekçilikle uğ- raşmaları, sakalık vesaire gibi hiz. metlerde bulunmamaları temin eği- Jecektir. Bundan başka, bekçilerin vazife esnasında ve mevcutlu eşhasın sevki esnasında nakil vasıtaları ücretin den muaf tutulmaları için teşebbüs- sata girişilecektir. Hasköyde bir evde 8 mavzerle bir torba fişek bulundu Hasköyde bir evde şüphe üzerine zabılaca bir araştırma yapılmış ve bu taharriyatta duvar içine saklan- mış sekiz mavzerle bir torba fişek bulunmuştur. Polis, bu işten dolayı Ahmed İs. minde birini sorgu altına almıştır. Bu silâhların ne şekilde, ne zaman ve kimin tarafından bu duvara sak- lanmış olduğu tahkik edilmektedir . Denizyolları umum müdür- lüğü eski Seyrisefain bina- . sına taşınacak Denizyolları işletmeler umum mü- dürlüğü, Topanedeki eski Seyrisefain binasma taşınmak için hazırlıklara devâm etmektedir, Umum müdürlük, şimdiki hâlde muvakkaten eski De- nizbank binasındaki bürosunda ça- lışmaktadır. Hazırlıkların bir kaç gü- ne kadar ikmal edilerek Denizyolları işletmeler umum müdürlüğünün bu hafta içinde Tophanede daimi bina- sına taşınacağı anlaşılmaktadır. Sahife 3 Sanayi ve ziraat plânları arasında ahenk Evvelki günkü guzetemizde, Meç- Bis iktisad encümeni (arafından Sü merbank hakkında yazılan mazbala- dan bazi parçaları neşredilmiş, Hü- lâsa şudur: Beş senelik endüstri plâm rmucibin- Ce, bazı fabrikaların tahmin, edildiği gibi randıman verememesi... Bursadaki Merinos, İzmitteki seli. loz, Gemlikleki suni ipek fabrikaları için de «Türk endüsirisi içinde iyi not alacak teşebbüsler değildir» diye bir hüküm verilmiştir. Sümerbank endüstrisinin, tecrübe. sizlik, fazla Tüks, #hmal ve teseyyüb yüzünden zarar gördüğü, hayat pa- halılığına sebebiyel verdiği ve saire. Merinos meselesi buna bir misal- dır. Fabrika kurulmuştur. Vakat me- rinos yetiştirme işi kendisine mah- sus tekâmül ve inkişaf safhalarından henüz geçmemiştir. Ziraat plânlarını tatbik eden gruplarda, ziraat plânla- rının, sanayi plânlarına nisbetle da- ha uzun zaman sonra tahakkuk et- tiğini söylerler. Bu grup da iddiasında haklıdır. Gemlikde suni ipek, İzmitte kâğıd fabrikası açılırken, dışarıdan kolayca selüloz bulmak kabildi. Halbuki silâh , yarışı yüzünden hiç bir memleket ko. lay kolaü sellüloz vermiyor, «Ne yapa- lım diyorlar, bizim me kubahatımız var!» Görülüyor ki beş senelik sanayi plânlarına müvazi olarak ham madde meselesi İyi düşünülmemiştir. İktisad encümeni, bu hükümlerini verirken, bu meselelerin mütehassıslar tarafın- dan tedkike ihtiyacı olan bir mevzu teşkil ettiğini de ileri sürmekledir. Bu itibarle beş senelik endüstri plânının neden tamamile tabakkuk etmediği- ni, biz de burada izah edecek vaziyette değiliz, yalnız Sümerbank fabrikala- rının hayat pahalılığına sebebiyet ver- diği hakkındaki hükmü teyide çalı- şacağız. Sümerbank fabrikalarından Bursa- daki Merinos fabrikasına, suni ipek, Beykoz deri fabrikaları ham maddele- rini yabancı memleketlerden tedarik etmektedirler. Bu da hayat pahalılığı. na sebebiyet veriyor. Meselâ: Beyko- zun deri, merinos fabrikasımın da Me. rinos yünü aldığı memleketlerle alış- veriş edemiyoruz. Buralardan takas Suretile tedarik edilen ham maddele- rin fiatleri takas primleri yüzünden yükseliyor, fiat artıyor. Derinin ta- kas primi yüzde seksendir. Bu yüz- de seksen maliyet fiatine zam olmak- tadır. Hayat pahalılaşmaktadır. Bu biribirine zincir gibi bağlı ve gi- rift meseleleri hallederken, yalnız Sümerbankı itham etmek de ne dere- veye kadar doğrudur. Mesele sanayi ve ziraat plânlarını, ham madde tedari. kini bir elden idare eden cumumi bir plân» dairesi olmamasıdır. Sanayi, zi- raat, hayvancılık plâhları ayrı ayrı müesseseler tarafından idare edildiği için, arada tam bir ahenk mevcud olamıyor. Hüseyin Avni plân. dairesi olmasıydı, sanayi, ziraat, hayvancılık plânları ayrı ayrı müesse« Salacak plâjı