İ enerbahçe Galatasaray maçından intibalar Kazar günü stadyoma nasıl girdim, ; neler gördüm, neler işittim? Kral Karol'un tahta çıkışının yıldönümü Ikinci Karol, çok münevver, enerjik, çalışkan, hükümdardır o UM AZI Ee e > kralı ikinci Karol'ün tahta çıkışının © wi vi Z e mi7 a yıldönümünü hararetli şenlikler ile * mi Y 4 rk OLE “a : tesid ediyor. Kral ikinci Karol, dost | kuşların de bir kaç a kavuşm sesini dinliyerek $AAt geçirmekti. Bu hült. Üzere olmanın sevin- bakınarak İlerlerken Sl Önüne gelmişim. Galatasaray, Fener- azılı. Mahşeri bir ka- kalabalığın orta. he oldu bilmiyo. mak kabil değil, ağır Siriyorum. Arkadan ge tâzyikle ayaklarım Stadyoma, Müthj mak maksadile aldı. kumanria- li polislerin tehdid. ne dö, liyen bu insan seli ONLA Öndeş, he ilerliyordum. Bir- İlmasila yı. Kapının birdenbire EK üldük MIP gibi stadyoma Yuvarla; Üst ar Galatasaray Fener maçının seyircileri kunç naralar atan, heyecandan in. dirdiği yumrukla önündeki: seyirei. nin şapkasını yamyassı eden, sarmaş dolaş olup hep beraber anlaşılmaz şarkılar söyliyen, velhasıl durup du- rTurken terler tepinip, zapzıp sıçrıyan bu kalabalığı seyrederken kendimi müteheyyiç hastalardan mürekkep bir deliler evinde zannediyordum. Maç bütün hararetile devam ediyor, Etrafımda sık sık kavga başlangıçları oluyor: — Ne istiyorsun be! — Kim itiyor ulan? — Ulan deme yapıştırırım suratına tokatı! — Cart kaba kâğıd, yapıştırsana ba- kalım! Ben, ha yapıştırdı, ha yapıştıracak diye telâş eder ve kopacak dehşetli bir kavgaya mani olurum ümidile onlara doğru ilerlerken: dım. Kâh neşeli, kâh hiddelli sesler yük- seliyor: — Ak dışarı hakem, at dışarı! Beş altı kişinin omuzları arasından sahanın bir köşeceğini görüyorum. To- pu ayakları arasına almiş yıldırım gi- bi gelen bir Fenerbahçelinin üzerine bir Galatasaraylı oyuncu atıldı. Fa kat topu rakibinin ayaklarından ala- madı, Fenerli yoluna devam ediyor. Tribünden böyle muvaffakıyetsiz bir atılma yapan Galatasaraylı oyuncuya “ rak üzerine bindi. Fakat arkadakilere mâni olduğunun farkında değil. 15 yaşlarında mektep kasketli bir çocuk sakallı zata hitaben bağırıyor: — Küçük! Başını çek, göremiyo- Tuz. Bu söz bütün seyircileri kahkaha İle güldürdü. İhtiyar duymamazlığa gel. di. Belli Ki, o da çök meraklı, Gene iki omuz arasından sahaya bir göz attım. Polis küvvetleri takviye edi- liyor. Oyunun sonu yaklaşmış. Biraz sonra bu coşkun halkın meydana atı- lacağı ve gazetelerde okuduğum mn- harebelerden birinin cereyan edeceği şüphesiz gibi görünüyor, Aman yarabbi! Galatasaray kaleci- sinin yüzüne tekme mi vurmuşlar, ne olmuş, adamcağız yerde kıvrım kıvrım kıvranıyor. Oyun durdu. Sıhhi imdad kuvvetleri adamın başına üşüştüler. Fakat bu ne biçim tedavi! Zavallının Oyuna devam kararı verilmiş ola- cak Ki, gene top peşinde koşuşmalar başladı, Galatasaray kalesi boş. He- reket çok alkışlandı ve kendisine «ns- lan» sıfatı tevcih edildi. Birkaç dakika sonra oyun sona *r. mişti. Galipler bir bölük polis kuv- memleketin siyasi varlığında çok mü- him bir rol oynıyan münevver, ener. ik, memleket ve milletinin menfaati. tamamlıyan şey, faaliyetinin tenev- vüüdür. Tetebbüe ve okumağa olan fn derin heves ve meyli, yüklendiiğ vazi. fenin ağırlığı spora, harekete, açık havaya olan iptilâsını sarsmamıştır. umumiyetle okumağı ve tetebbüü se- | venlerin, harekete, spora temayülleri yoktur. Halbuki kral Karol bu husus. ta bir istisna teşkil eder, O, büyük ve ağır meşguliyetleri arasında sporu se ver ve kıymetli vakitlerinden bir kıs. mırü buna vakfetmeği ihmal etmez. (8, Bu pek nadir bir mazhariyettir. O, çok kıymetli bir sporcu ve açık havada ha reket şampiyonudur. Kral Karol, Ru- men ordusunda daha zabit iken bu sa- hadaki faaliyeti ile tanınmış, umu- mi harpte kıymetli hizmetlerile tema. £ yüz etmiş olan Rumen izci teşkilâtını kurmuştur. Romanya, umumi harp esnasında bu teşekkülün büyük seme- relerini iktitaf etmiştir. Kral ikinci Karol'ün tamamile ese- ri olan Straja Harir «Memleket mu- hafızı, teşkilâtının başlıca prensiple- rinden biri de açık hava hayatıdır. Gençliğin manevi ve ahlâki mezi. yetlerini tenmiye etmeği istihdaf eden bu teşekkülün vazifelerinden biri de rini teşkil eden muazzam kültür fizik stadyomu, kral Karol'ün şahsi teşeb- büsünün eseridir. Karol'ün dinamik hayata ve ferdi cs- sarete olan sevgisinin parlak misalle- ridir.“Kralın bu faal ve yakından alâ- kası sayesinde, Romanyağda her nevi veti arasında sahadan çıkarıldılar. Çok) spor, muazzam bir inkişaf hamlesi şükür bir meydan muharebesi olma. | göstermiştir. mıştı, Tribünlere baktım. Birçok kim- Kral Karol, ayni zamanda yaman seler üzerine oturdukları gazeteleri | bir avcıdır. Romanyanın misilsiz coğ- ateşlemiş yakıyorlar. Bunu uzun müd-| rafi vaziyeti, avcılık sporunun icrası det anlıyamadım. Sonradan öğrendim | için eşsiz fırsatlar bahşetmektedir. Kral ikinci Karol Kral Karol, sıfırdan aşağı yirmi dere- ce soğukta, yanında veliahd Voyvoda Mihail ve bazı dostları bulunduğu hal. de, av tüfeği omuzda Bükreş civarın- daki ormanlarda avlanmaktadır. İkinci Karol'ün harekete, açık ha. vaya, spora olan fevkalâde heves vw meyil, Romanyada kış sporlarına bü- yük bir hız vermiş, bizzat kendileri ski «hüj : ş G larından, larındazı gençler arasında spor ekzersizlerini, | şı, kaymak sporuna bir nümune teş. nberi die» a; ii deri > inledi. im a irüklüyor; ey tabiat arasında yaşamak zevkini inki- | ya etmiştir. Dağ avcı livası, Rumen or» stadyom Si yerde 6 im YE a Mi in şaf ettirmektir. dusunun en mükemmel cüzütamların- doğru yürü Mn, kapısırtlan | maya koştuğum iki kavgacının sar. | nedir? diye sordum. Meğeme suni t9- Bugün Bikreşin terakilerinden bi- | gan biride Ri kurtu ğe başladı. Aman | maş dolaş olduklarını görerek şaşır- t » Eral, lunduğu hâlde bu dağ livasını sık #ik teftiş ediyor, kış spor şenliklerinden hiç birini ihmal etmiyor. Kral, bu «por i » başımdan uzaklaş. — Yaşşa Cemiil!! men bir Galatasaraylı oyuncu Üzerin- Romanyada büyük otomobil yarış. | maçlarında hazır bulunmak için Bük- €deyi, Bösteren şapkamı saya — Yetiş kelleece! deki klüp formasını çıkardı ve yarı | ları tertibi, umumi harpten sonra tay. | reşteki sarayın konforünü feda etmek» hat hai derken asude bir köşede — Hakeme gözlük! çıplak bir halde kaleye geçti Bu ha. | yareciliğin fevkalâde inkişafı, xral | ten çekinmemektedir. Esasen Rumeri sarayında mevcud olmıyan sıkı teşrifat çerçevesi dışın. da genç ve enerjik hükümdarı şahsen tanımış olanlar, yüksek zekâsına, de- rin irfanına, bünyesinin dinamiz- mine hayran kalıyorlar, işte dost Rumenlerin, tahta dönü. şünün dokuzuncu yıldönümünü kut. ladıkları kral ikinci Karol, böyle ne. dir bir şahsiyettir, ç La, ümü b; i hitaben bağırıyorlar: &i, Fenerbahçe mağlüp olmuş ve ya- Çalışır aşımı temizlemi- n bağırıyorlar ı 5 a a ken kap m Büçlükla kapa. — Allah kahretsin seni, pilâvda ye. | Kilân ateşler Fenerbahçenin fenerile . . . . din be! aaa; J İt fr k d k — Gözünden gelsin pilâvlari Galatasaraylılar sevinç içinde idi; ngı erenin 1 a a 1 ei ni ape eee mi Fenerbahçe önünde attık oltayı... se d f dbi l . ip olmuştur! V yu > z t kendisinden yararlıklar beklenildiğini Diye bir şarkıyı neşe ile hep beraber mu a aa € ır €rl Ar; acaba, o zaman, sofra başında fken | söylüyorlardı. Ben «Kalabalık biraz hissetmiş mi idi? dağılsın, rahat rahat çıkarım» “diye J p a de a z Bura “Ler arasına kare #9 | Top bir aralık havalara yükseldi; | düşünürken öribünlerden kopan hak | 3/7 harp olursa Kenya müstemleke- | N üthiş bir kii başımıza doğru iniyor zannettim am. | Kın arasına gene karışmışım. Girer. z “ TE İ meydaşıst tom mile “tönl | 772 tribünlerin üzerindeki teneke ön. | ken olduğu gi çıkarken de, iradem | sindeki kuvvetler mühimrol oynıyacak im an etrafını en çağa çarpıp kayboldu. Top yok; ara- | Sahip değildim. Teker meker kendimi Tri başa OK, vi caddede buldum. PN ra 7 i gan kaymıyor erin karınca gibi ld kile; Bir dertten kurtulmuş gibi rahat Londra 1 (A.A.) — Afrikadaki Ken- duğu için burada yerlilerden asker al- finn le Parmaklık. pun bulunup gelmesi dakini zamana | nefes alarak İstiklâl caddesine doğru | ya teşrii meclisinde dün beyanatta bu- | mağa imkân yoktur. Bu arazinin mü- Ni Seyirci ie ie abanan beş mütevakkıf, Kimbilir bu Sarıp kışla. | yürüdüm. Ben «Bu sefer kâvga olma. | Junan umumi vali sir Robert Brooke. | dafsası geniş mikyasta Kenyaya te. ha da, tribünlerin 4 kışlanm | nin hangi odasına girmiştir. dın diye seviniyordum. Meğerse gene | Popham, muhasemat halinde müsel- | rettüb edecektir. İR adamyaz eke saça. a kavgalar olm i lâh kuvvetlerin başkumadanının bu Kenyada bulunan «King's African dolaşı Ben sinirden çatlıyordum. oBu | bazı kavgaini uş. Polisler hakeme : felerin içlerinde fYOr, camsız pen. ne biçim stadyomdu ki, kapısının | Karşı münasebetsiz hareketlerde bulu-| müstemlekeden seçileceğini ve «ku- | Riflese alayı mühim bir müdafaa kuv- İk salkım ir- | önünden geçen yolcular her an kendi. | nup kaçan bir seyirciyi kovalıyorlar. | mandanın Kenya hududlarından öte- | veti teşkil etmektedir. ki b önlerin önünde lerini içerde bulmak tehlikesine ma- | dı. Biraz sonra tâ sinemalar önünde | ye kadar otoritesini kullanacağını, Kenyanm umumi müdafaa plânın- ağı Bçebileceği 9 bir ki- | ruzdular. İsmi stadyom olmasına çağ. | Yakâladılar. Bu, yüzünden kanlar akan | söylemiştir. da mahalli Arab ve Hindli kıtalarının kite az rak çı potikada | men oturacak yeri yoktu ve bu yüzden | bir 8por meraklısı idi. Siyasi mahfiller, bu beyanatla çok | da müdafaaya iştirak etmeleri derpiş dinen A Çâre Kg BeÇit- | herkes ayakta duruyor, sonra da top Benim en halisane tavsiyem şudur: | alâkadar olmaktadırlar. Bu mahfiller, | edilmektedir. arılay rüyor, fakat tribi Sahayı kazara sahadan dışarı çıktı mi bir da. | Eğer maç seyretmek istemiyorsanız | harp zuhurunda siyasi hududların Kenya sıcak iklimlere alışmış olan | mül X ünlerdeki İ pa bulmak kabil olmuyordu. pazar günü stadyomun önünden ge- | ehemmiyeti kalmıyacağı ve yalnız ihtiyat Hind kıtalarının küliyetli mile ii seyrediyor. Nedet sonra top geldi, Oyun başla. | çerken dikkatli bulununuz. — Ş. 1. R. stratejik hakikatların hesaba katıla. | tarda bulunduğu mıntakaya birkaç irca ba Giğliklar kopun dı, heyecan yeniden alevlendi. İşte | cağı kanaatindedirler. günlük bir mesafede bulunmaktadır. m akabingi adığını anladım. “He, | mia anlaşamamazlık! Sakallı bir ş bulmak için Kenyadaki İngiliz kara ve hava or- Haböşiitki enini İG İ TAN VE tüyleyi ç SÜZEĞT gibi uğur. | > “PU ihtiyar da ne diye buraya gel- duları kumandanlığının oynıyacağı To- ftisleri İ Yük ETİ Ürperten hi | miş- yirmi yaşlarında bir delikanlıya le büyük bir ehemmiyet atfedilmekte- teftişleri ük hi Anlaşılıyor Va gakaşıyor. dir, Adisababa 7 (A.A) — Habeşistan ğa ve) ka li . iğ tey İtih, — Yavrum rahat dur, sırtımı umumi valisi dük Daosta, tayyare ile ki diyor, Kalabalı GaYçE sert rukluyorsun! Benim senin Enli öğ Pertimest5 mahtilerine inonsap bİr| yaar mntakeşını teftiş etmiş ve bu da ünuyOr, kâh takdir, kâr apak, | dam var, v zat Konya'nın Uganda, İngiliz - Mi. | arada Habeşistan arazisi üzerinde te. san b pirtbirin; takib Ze ie — Benim de babam senin yaşındal mezi ve İngiliz elime sis edilmek üzere bulunan muvakkat ide > SZİM insan kütu yor, he- | Ne olacak? şerik demi kamplardaki teşkilât derecesini kontroj Hel, yordu, esini fena | yet birşey olamazdı madem ki, ay. Aden ve Cibutinin yardımile bu ara. | Meler Üç döta yet ineniğiie. in Miri ii UĞI Zama; Damar. hi vaziyette idiler mesele yoktu. İhti. zinin Mk ame Dük Daosta, Göoro, Gigner ve Go- Pkuj — tövbe i bir mevki teşkil et » » Bözleri faz taşı kesilerek ba. e — m «Akşamen bir KÜÇÜK İLAN Öl) İ& KE Rİ Kak akm #iyaret ettikten ep meki e Geptğiye tie görün taçyı kapaklıya, Lyermo kâfidir. Tarigariyika; rdahdâ altinda bülün. | sonra Adisababa'ya avdet etmiştin, iii ğ > ii ç 8 e iz ” r a GS tere insa mam da ka di a ö menin " . —