OLİTİKA Baltık devletlerinin vaziyeti Sovyetler Birliği ile İngiltere ve Fransa arasındaki müzakerelerde küçük İık devletleri vaziyetin, huk etmiştir. Bu devletlerden I Nanuştar, Çünkü Litvanya So r. Aralarında Lehistan ile Ta Bilâkiş Sovyetler Airliği; İyonya ve hattâ Finlândiya ik itvanya in başlıca mükülâtı teşkil ettiği şimdi iyice tahak- ile Sovyet hükümeti alâkadar ol- vyetler Birliği memaliki İle hemhudud değil #tonya vardır. kendisi ile hemhudud bulunan Letonya ve Es- e yakından alâkadar bulunmaktadır. İngiltere ie Fra; m | DSAYA verdiği son cevapta Lehistan ve Romanya gibi bu üç Baltık hü- metine de Almany: rar etmiştir, ia Bu hüküneçl, er ile R > uhtemel tecavüzüne karşı teminat verilmesinde teminatı kabule mütemayil bulunsalardı İngilizler Leh- inlere ve; ere yerdikleri teminatın aynini de Letonlara, Estonlara ve i tarzda olursa olsun ondraya bil v bu Muyor, Sovyetlerin endi, iz olmaları ları, ta geçid ve —— gün Slovakyanın Vagas ka- kaş p edilen bir düğün eğ- fasil İl yanasın biri bir el bom. kediği bombayı davetli herkesten giz- : pa Patlatarak gelin ile gü- | mak » Bu müthiş şa- rr olmıyan düğün halkı n üzeri, < Ppatlatıverir. Bu- Ne bütün davetliler korku ve! içinde kaçmağa başlarlar, ge- | Lonâr, te İng etelerinde Ookunduğuna | bir tezbi Tenin Reading mahkeme- nda çok ti delğii muamelesi esna- retile bi ya bir usul takib etmek ar Vermiştir. Unun beraetine kâ- a Maznt v ilen MERE n kendisine is- mayeti işlemediğini yp yordu. Kendisini İt erin hiç birisini kabul iyordu, Bunun ör a yerine mahkeme maznuna | zin bulunan kırık bir | İK saati sökmesini ve tamamile biribirin. | Doluya karşı a bildirildiğine göre Rhone wjolaia mntakasında A dre ve uçtşlar dilarıniy, e bulunan astra “ yüzünden ha- Çi mani olmak için çok Pm m tertibat #tir: Dolu yağmu- nbaları bullak ii ecektir. ol? burur . me Ulu aye toplandığı 2 Miayyen bt, a deki iğ ir ma m ğ p gretmenlerinin mesleki On. (Ak ki toplantıları vi fl Emginin İlkokul öğretmenleri alta yapılan me plantıl, ie arın sonuncu» üz bata Yapılmıştır. Çok fay- ezme devam eden bu öp. ©tmenj iz e İYİ bir intibala Ve terbiyeyi ta az tatilinde: Y BERLİTZ LİSAN > Gönderiniz, Fransızca » İngilizce - Almanca Tatil m üddetince Bey. u İstiklâl Caddesi 204 Müthiş bir düğün şakası | lendirmek isteyen bombalı davetli in- kemeve verilmiştir. & Asri bir adalet mizanı tmekte tereddüd etmiyeceklerdi. Halbuki bu üç hükümet herhan- teminatı kabul edemiyeceklerini resmi ve kati olarak miŞ olduklarmdan İngiltere; Sovyetler ile yapacağı anlaşma üç hükümetin isimlerini tasrih edecek bir vaziyette bulun endişesi bu üç küçük hükümetin istiklâli değil küçük ve > Yüzünden Almanyanın tazyikine mukavemet edemeyip top- imanlar tarafından Sovyet Rusyasına yapılması melhuz hars- istinsdgâh olarak kullanılması ihtimal ve düşüncesinden lin düşüp bayılır, Bombanın patladığı odada bir du- var ortasından yarılır, evin bütün camları kırılır, ev eşyası, tabaklar, bar. daklar parçalanır ve en fenası iki kişi de ağır surete yaralanır, N Düğün halkını korkunç şakaşile eğ- filâk üzerine hâdise mahalline koşan polisler tarafından yakalanarak mah- den ayırmasını emretti, Maznun bu işi pek az bir zamanda bitirmeğe muvaffak oldu. Saatin kısa bir 22- man zarfında kusursuz olarak sökül. | mwesinden mahkeme maznunun cina- | yet hakkında doğru söylediği neticesi» ni çıkardı. Hâkimin . kanatine göre kırık bir tornavida ile bir kaç dakika zarlında bir saati sökmeğe muvaffak olabilen bir insanın vicdanen müste- | rih olması lâzım geliyordu. Bunun üzerine maznunun beraeline karar verildi. bomba derhal tayyaresine binerek o bulut- İ ların üzerinde dolaşacak ve hususi su- rette tmal edilmiş olan bombalarını bulutların içine atacaktır. Otomatik infilâk tertibatını havi olan bomba- lar bublutların içniden geçerken pat ityacak ve bağları tahrib eden dolu bulutlarını dağıtacaktır. Bu bombalar patladıklan sonra ga- yet küçük parçalara ayrıldığı için bomba parçaları dolu yerine arz üre ne düşer: akribat yapmayacaktır. 0 sAAdaABA Nea ea Bir işçi kendini makineye kaptırdı, muhtelif yerlerinden yaralanarak öldü Kasımpaşada bir un fabrikasında çalışan Mevlüd ismindeki genç; ma- kine başında çalışmakta iken kendi. ni kayışlara kaptırmış, bu suretle erinden yaralandığından e kaldırılmışsa da az sonra Çocuklarınızı DERSHANESİNE Yalnız 7,50 lira —INGiLiZCE Bilen Büyük bir ir Memur aranıyor Mükemmel pire zbane için ve tatil mü kile nı bir v 1 ($.) rumuzu ie Yüksek mektep tal ddetince İngilizceyi ve Daktilografi ebesi aranıyor, Maaş dolgundur. İs- İstanbul 176 No. tu Posta kutusu adresine yazı ile müracaatları, emk A kle da Istanbulun 2 derdi ve 1 çaresi Hem hava hücumlarından korunmak , hem münakale vasıtalarını çoğaltmak için bir kaç yeraltı tramvay hattı yapılması lâzımdır ( Yazan: Bu yazıda Türkiyemizin muhtemel hava hücumlarından ne dereceye ka- dar müteessir olabileceğini anlataca- ğım. Fakat günün meselesi halini alan ve en büyük makamda müzake- resi cereyan etmekte bulunan İstan- bul plânı dolayıslle eskidenberi bir kaç kere bahsettiğim ve İstanbul şeh- ri için hayati ehemmiyeti haiz buk duğum bu davayı bir kere daha orta- ya atacağım. Çünkü bu; Türkiyenin havaya karşı korunması davasının da mühim bir parçasıdır. İstanbulun iki mühim derdinden birisi yollarının darlığı ve münakale vasıtalarının azlığıdır. Bu derdi gör- mek müşkil değildir. Tramvay, oto büs, hattâ otomobil ile veya yaya olarak şehirde gezebilen her ımüşahid bunu görür. Bilhassa sabalı ve akşam- ları sokaklardaki tikanıklıklar bu der- di insanın kulağına haykırır. Bu derdin izalesini düşünenler bir çok piânlar yaptılar, En kesif sokak- larda ve şehrin en mamur yerlerini teşkil eden binalara milyonlar vererek yıkmak akıllarına geldi, bundan kaçı- nıp muüzzam viadükler yapmak düşü- nüldü, hattâ dar yolların yan taraf- larmdaki evlerin altında yeni binbir direk caddeleri meydana getirmek ieri sürüldü. Bunların hepsi güzel birer fikir olabilir. Hiç bir diye- ceğim yok. Fakat benim asıl merak ve hattâ hayretimi mucib olan şey bu bir sürü mütehassıs insanın n6- den en basit bir çareyi yerin altından yapılan tramvaylar, yani metropoli- ten vasıtasile bu münakale tıkanık- lığına çare bulmayı aramadıklarıdır. çünkü bu; dünya için meçhul bir şey değildir, Peşteden tutunuz da Ar- rupa ve Amerikanin belli başli şehir- lerinin hepsinde uzun veya kısa yer- altı tramvayları vardır ve meselâ B. Prostun memleketi Pariste bu tram- vayları kaldırırsanız yerüstünde mü- nakalenin intizamla teminins çure bulamazsınız, Vakıa İstanbul Paris değildir ve Paris biçiminde muazzam yeralti tramvaylarına ihtiyacı yoktur. Fakat meselâ Köprüden Şişliye ve gene Eminönünden Beyazıda ve hattâ Fa- tihe kadar bir yeralli tramvayı neden yapılmasın? Bu iş estetiğe uygun değildir dene- zira mübareket ye: ve gözü taciz eden hati yoktur. Sonra Türkiyede tünel de yapılmıyor değil- dir. Erzincan yolunda bilmem şu ka- dar kilometre tünel yapılıyor da İs- tanbulda niha üç dört kllometre- lik tilnel neden yapılmaz? Para yoktur denemez. Muazzam istimlâkler, yeni binbir direk cadde- leri, viyadüklü yollar zannetmem ki yeraltı tramvayından ucuz olsun, (İki milyona mal olan Eminönü is- timlâk sahası gözümüzün önünde), O halde bence tünel veya yeraltı tram- yayının inşa meşelesinde nokâan olan şey yalnız bunu düşünmemektir. Gelelim benim bu bahis üzerindeki israrıma... Ben ne şehir mütehassısı- yım, ne de tünel mühendisi, Bunlarla alâkam da her Türkiye ve İstanbul hemşerisi kadardır. Ancak yeraltı tramvayı ile İstanbulun havaya karşı müdafaası arasında çok sıkı münase- bet vardır da iş edindiğim askerlik bahisleri dolayısile bunun üzerinde sık sık durmayı kendime âdeta bir va- zife biliyorum. Bu tahakkuk ederse İstanbul için iki mühim derd olan, münakale güçlüğü ve havaya karşı korunma keyfiyeti tek bir çare ile hal. lolunabilecek, bir taşla iki Kuş vurul- muş olacaktır, İstikbalde şehirlerin havaya karşı müdafaası, şehir halkının tahrib ve n altındadır | gaz bombalarından korunması için hükümet, Belediye ve şahıslar tara- | fından birçok tedbirler alınacak, bir çok tesisler yapılacaktır. Fakat en zengin memleketlerde dahi milyon- | luk kütlelerin hava hücumlarından muhafazası için yeraltı tramvayları kadar büyük hizmetler gören tesis- ler yapmak müyesser olmıyacaktır. Yeraltı tramvaylarının bu köruyucu | hizmetleri en yakın zamanda Mad. ridde göründü, Tayyare hücumile be- raber şehrin dışma kaçamıyan, sığı- nacak yeri bulunamıyan büyük nalk kütlesi yeraltı tramvaylarınır. kalın sakaiları altına girip saattler ve hat- - tâ bazan günlerce emin ve rahat ola- rak gelecek taarruzu bekliyorlardı. Bizim en geniş, en kesif şehrimgi olan İstanbulda böyle bir hava taar- ruzu esnasında Beyoğu, Sirkeci, Be- yazıd gibi sık yerlerin halkı kırlara kaçmak için vakit bulamaz. Eğer yeraltı tramvayları olursa bu halkın yüzde sekseni taarruzların şid- detli zamanlarında buraya sığınıp bekliyebilirler. Keza buralarda gaz- dan korunma tertibatı da kolaylıkla yapılabilir, Ve halkın kütle halinde muhafazası temin olunur. Şunu da unutmamak lâzımdır ki, bu iş yapılmasile fayda temin olunur bir hayır diye telâkki etmek doğru ' | mühim vazifedir. Meydana ! yeraltı sinemaları, ti; M. ŞEVKİ YAZMAN | değildir. Bugün İstanbulun külle ha- linde halkı barındıracak emin sığ nâkları olmadığına göre bu ihtiyaç en büyük bir derd, bunu hesaba kat. mak da Belediye ve vilâyet için en gelmesi uzun Zaman istiyeceğine göre İsten- ini de kabil olmaz. Ev- nmek icab eder, yak, hududları geniş ol- ve kasabalarda havaya karşı en iyi çare şehir ve kasaba hal- kının icabında kırlara ve buralarda yapılmış hendeklere dağlmasıdır. Fa- kal büyük şehirlerde buna imkân ol- madığı için oratara uygun tesisler, oları ve fâ- kat her şeyden evvel tramvayları ol- mak icab öder, Bu ihtiyası en çok du- yacak şehir de bizde İstanbuldur. Kesif noktalarda yeralt: tramvay- larının yapılmasile yerüstü tramvaj "hatları kaldırılır, otomobili ve yayalar işin kâfi ve serbes yollar temin edil miş olur. Bu da münakale dolayisi en büyük fayda... Hem bu takdirde hava hücumu dolayısile yollardaki vasıta ve insanların da biran evvel saklanıp gizlenmeleri kabil olur. Hülâsa hakkında birçok faydah mütalâalar yürütülebilecek bir mev- zü... Elverir ki düşünülsün ve plâna konsun, Yapılmıyacak hiç bir tarafı yok. Filorinalı Nazım Vefatını dünkü nüshamızda haber r- verdiğimiz Filorinalı Nazım 1883 de Manastırın Filorina (okasabasında doğmuştur, Pederi, Manastır evrak | müdür muavini Halil Mazhar beydir, Şair Nazım, ilk tahsilini memleke- tinde yaptıktan sonra İstanbula gel“ miş, hukuk mektebine girerek ora dan 1906 senesinde diploma almıştır. Dahiliye Nezareti kalemlerinde kâ- tiplik etmiş, Emniyeti umumiye şu- be müdürlüğünde bulunmuş, on $6- ne müddetle «Polise mecmuasının müdürlüğünü yapmıştır. Gümüşha- ne mektupçusu iken tekaüd oldu. Bir müddet avukatlık yapmak istediyse de bu serbest meslekte umduğu ka- dar kazanç temin edemedi. İnzivaya çekildi ve nihayet evvelki gün Gülha- ne hastanesinde vefat etti, Alah rahmet eylesin. des Filorinalı, mizahcıların parmak do- ladıkları bir şairdi. Fazla konuşmak- la itham edilirdi. Kendisine «Şiir Kral» diye bir üne van takılmış; oda bunu benimse- mişti, Hatlâ imzasını da böyl? atar- dı. Soy adını «Özgünay» olarak adığı | için, kendine «Florinslı Nazım Kral | Özgünay» derdi. Gazeteler son 24- manlarda yazılarını bastırmak işte- mezlerdi. O dailân ücreti vererek dercettirirdi. Bununla beraber, Filorinalı önce- leri hiç de mizah mevzuu değildi. Wski | devrin büyük stadları kendisine | ciddi ciddi takrizler yazmışlardır. Eserlerinin vezni, kafiyesi ve exseri- yetlede mânası yerindedir. Hat'â Hâmidvari beyitlerinin bir çoklarını bizzat Hâmidinkilerinden değme ede- biyat mütehassısları bile ayıramaz. Eserlerinin isimleri şunlardır: Terennümler, Teellümler, Hatıratı Meşahir, Nefi ve Fikretin büyük ruh- larına, Yadigiri Lakdisi Fikret, Zafer teraneleri, Türkün büyük zaferi, Şairi Azamı tebcil, Edebiyat yolunda bir hitabe, Merhum Filorinah Nazım'ın Tevfik Fikreti takliden çıkardığı müessir bir resim <Zeyli Makber» ismile Makberine bir de zeyl bastırmamıştır. Tihmidin yazmışsa da Filorinalının bir hususiyeti de, ölen meşhur adamların, bahusus ediplerin kabirlerinde mersiyeler okumasıydı. Bir hafta içinde 21 dilenci adliyeye teslim edildi Emniyet müdürlüğü dilencilik bü- rosu bu ayın ilk haftasında şehrin muhtelif yerlerinde yirmi bir dilenci yakalamış ve adliyeye teslim etmiştir. Lisan Mötehassısı Prof. ANJEL FRANSIZCA Dershanesi, Bahçekapı Selâmet hanı, İhtisası Tercüme, Tahrir usulü, Tramvay yolunda) e *Müküler tebbür a