30 Mayıs 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

30 Mayıs 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kahve ve kahve tiryakileri Kahvenin köpüğündeki kabarcıklara . bakıp “Bana para var!,, diyenler “ Aman bana bir düşman gözü var!,, diye kahve fincanına parmak Gazetelerde okudum. Amerikada bir Kahve tiryakileri cemiyeti kurul. Muş. Buraya girmek için, evvelâ deh» li kahve tiryakisi olmak, sonra da venin cinsinden, pişiriliş tarzın- (dan gayet iyi anlamak lâzımmış. Yeni dünyadaki kahve tiryakileri, her sene muayyen zamanlarda en faz- ia kahve içmek, en kahveyi pi- girmek gibi bazı müsabakalar da ya- pacaklarmış... Kahve, bizim memlekette de çok rağbet gören bir şeydir, «Türk kah. yesi» nin şöhreti bütün dünyaya yas yılmıştır, Bu sıcak, şekerli içki o des rece hayatımıza girmiştir ki bugün halk dilinde kahveye alt birçok söz- ler, hattâ şiirler bulabilirsiniz, Meselâ; «Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır», «Elimden bir acı kah- ve de mi içmedin?» gibi sözler, kahve içmenin usul ve erkânını anlatan; fins canın kenarından nasıl tutulacağına dâir miğralar vardır. Eski evlerde, fincanın ağzına kadar dolu olan kahveye şöyle bir bakıldı mı, birçok müânalar çıkarılırdı. Meselâ teklifsiz bir yere misafirliğe giden ka- dınlar, kahveleri önlerine gelince, hs- men fincana bakarlardı. Eğer kahve- nin üzerinde, yani köpüklü tarafın. da küçük küçük hava kabarcıkları görürlerse, memnun memnun gülüm- serler; — Aman bana para geliyor!... diye- rek fincana uzanırlardı. Hâlâ da fin- candaki kahvenin şeklinden müna çıkaranlar çoktur. Kahvenin köpü- gündeki küçük kabarcıklar, onu içe- ne para geleceğine delâlet edermiş... Lâkin her zaman da kahvenin kö- püğünden hoşa gidecek münalar çık- maz ya... Bazan da bunun aksi olur. Faraza kahvenin köpüğünde büyükçe bir hava kabarcığı,... Kahve fincanı- nı eline alanı dehşetli bir telâşa dü- şürür, Bu köpükteki iri hava kabar. cığını gören; — Aman, benim üzerime bir düş- man gözü dikilmiş... Şunu patlatıve- reyim!... Diyerek, serçe parmağını kahvenin içine sokunca, o irice kabarcığı, yani düşman gözünü hemen patlatır, ye keder!... Böyle garip şeylere inananlara nâ- zaran kahvenin fincandan taşması büyük bir uğurdur. Böyle vaziyetler karşısında: — Aman kismetim taşıyor!... diye bayağı.sevinenler vardır, Kahve tiryakiliğinin ne demek ok duğunu, bu tatlı içkinin müptelâm olanlar çok iyi bilirler, Ben öyle kahve tiryakileri tanırım ki kazara bir sabah kahvesini içme- den sokağa çikacak olurlarsa, o günü saatlerce başları yerinde değildir. San- ki kendilerini oruç tutmuş gibi, bü- tün aksilikleri üzerlerindedir, # Bu gibilerine böyle zamanlarda «canım!» deseniz, «canın çıksın.» ân larlar ve size de ona göre cevap ve- rirler, Ecnebi memleketlerdeki vatandaş- ların bir fincan Türk kahvesi içmek için uzak uzak yerlere gittiklerini kendi gözlerimle gördüm. Meselâ Nev- york civarında Broklin denilen bir yer vardır. Burada İstanbullu bir Mu- sevi küçük bir kahve dükkânı işletmek. tedir, İsmi de Yuda'dır, Yuda'nın dük- kânının önü, Nevyorkun en uzak yer- lerinden gelmiş vatandaşların olomo- billeri ile-her gün dolardı, Kahve tiryakiliğinin bazan insanda ne derece ileriye gittiğini gösteren bir de küçük bir hikâyecik vardır, Sene- lerce evvel İstanbulda pişirdiği kö- püklü kahvesinin nefasetile meşhur bir kahveci varmış, Gel zaman, git za" man bu kahveci saraya çalmış, Sara» yın Kahvecibaşısı olmuş... Pişirdiği kahvelerin yüzünden Kah- lamış. Nihayet devrin sultanına dâ- Kahve içen bir bayan mad olmuş. Vezirliğe kadar yüksel- Lâkin eski kahveci, ayni zamanda dehşetli bir kahve tiryakisi imiş te... Kahve pişirmekte hiç kimse kendisi kadar üstad olmadığı için, her 7 man cezvesini kendi elile ateşe sürer, kahveyi kendi elile atar, karıştırır. mış; kaynıyan kahveyi gene kendi eli- le köpürtür, kabartır ve fincanına bo- şaltırmış... Hattâ dairesinde odasının bir köşesine görünmiyecek bir tarzda bir de kahve ocağı yaptırmış... Dışarı“ da birçok mühim İşler için müracaat- Samsun yerli sokanlar çılar bekler dururken, vezir içeride kahvesini köpürtmekle meşgul olur- muş. Sefere, seyahate giderken vesir, başında kahve takımını taşımağa me- mur iki kişiyi de beraber götürür. müş... Pişirilme tarzlarına göre, kahve bir- kaç cinse ayrılır. Meselâ sade kahve, sekeril kahve, az şekerli,,, Sonra bir de kahve tiryakilerinin «Ahmediye usulü, dedikleri koyu bir kahve var- dır. «Okkalı kahve» de pek meşhur- dur. Bizde meşhur kahve tiryakileri ara- $ında doktor, profesör Fahreddin Ke- rim ile, romancı Reşad Nuriyi ilk ağız- da sayabiliriz, Bilhassa profesör Fah- reddin Kerim, yapılacak bir «kahve içme müsabakasmda her halde pek iyi bir netice alabilir. Geçenlerde bir kahveci ile konuşu- yordum. Sözümüz kahve tiryakiliğine intikal etti, Eski kahveci: — Evvelce sade kahve tiryakileri pek çoktu, dedi, artık sade kahve içen- ler azalıyor. O kadar ki âdeta bunlar kalmadı gibi bir şey... Hele gençler arasında sade kahve içenler hiç yok... Geçenlerde kahveye gelen bir genç adam sade kahvenin lezzetini merak etmiş... Getirdik, Bir yudum içti. Kah- ve fincanını elile geriye iterek: — Aman, dedi, bu dci şeyde içi- lir mi? Halbuki eskiden sade kahve ne kadar rağbette idi? Birçokları da meş- hur dibek kahvesine meraklıdırlar. | İstanbulda dibek kahvesi yapanlar da azalmıştır. Hikmet Feridun Es mallar sergisi Samsun beşinci yerli mallar sergisinin merasimle açıldığını yazmıştık. Bu merasime aid birkaç enstantane basıyoruz. Yukarıda sergi komitesi azasından vecibaşı günden güne ilerlemeğe baş. | Cemal Gelişen nutuk söylerken, ortada vali serginin kurdelesini keserken, aşa- ğıda merasimdeki kalağalık görünüyor, İzmir mektupları Izmir, Kültürparkile iftihar edebilir 432 bin metre murabbaı arsa yapılan park çok ii üzerine güzel bir eserdir Kültürparktaki korudan bir görünüş İzmir (Akşam) — Bazı sakat dü- şünceliler, İzmir şehrinin büyük yan- gından sonra yüz senede imar edile- miyeceğini söylemekte, bunu söyler- ken de Türklerin yapıcılıktaki yavaş hareketlerini ileri sürmekle idiler, Ankara şehri, bu düşünce ve kana- atte olanları hayretler içinde bırak- tığı gibi, İzmir şehri de dün gelenleri, bugün hayrete düşürüyor. İzmirin, kisa bir zamanda kavuştuğu ümran ve terakki, bugün gözle görülebilir, el- Je tutulabilir derecededir. Bu imar hareketinin başında bulunan ve yıl- maz bir enerji ile çalışan Belediye Re- İ isi Dr. Behçet Uz, sekiz yıl için pro- gramlanan bir işi, üç yıla sığdırmış, yangın harabelerini ortadan süratle kaldırmış, yepyeni, modern ve mamur bir şehir yaratmıştır, Kültürpak, ilk plânda 360 bin met- Te karelik bir saha üzerinde kurul muştu. Fakat zamanla bu miktar era- zinin küçük ve dar geleceği anlaşıl- mış, bu sene İlâve edilen arsalarla Kültürpark 432,000 metre kareyi bul- muştur, Üç yıl evvel Kültürparkın temeli atılırken, şehre hayat ve sıhhat vere- cek bu eserin - her yil bir parçası ya- pılmak suretile - sekiz senede tamam- Yanacağı, merasimde bulunanlara bik dirilmişti, fakat Behçet Uz'un enerjik çalışması, şehrin teneffüs cihazı sa- yılan bu büyük, mühim ve güzel es0- ri üç senede tamamlanmıştır. Türkün yapıcılık ve yaratıcılık kuğ- reti, yalnız İzmirde değil, yurdun pek çok yerlerinde böyle binlerce eser mey- dana getirmiştir. Bu hafta Belediye Reisi Dr, Behçet Uz, İzmir gazetecilerini Kültürparka davet ederek, orada şehircilik ve Fuar bakımından, bu sene yapılmakta olan eserleri göstermiştir. Kültürpark, ki- sa bir zamanda, çok geniş bir saha Üzerinde vücude getirilmiş, kıymetli bir eserdir. Behçet Uz, bu eserile İz- mir tarihine adını yazdırmıştır. Her gün biraz daha güzelleşen ve ebedile- şen Kültürpark, bu sene Fuar mevsi- minde ziyaretçilerine tamamlanmış, en güzel çehresile görünecektir. Fu- arın bu sene mühim eseri, büyük Sergi sarayıdır. Üç yılda tamamlana- cak bu eserin yalnız ön cephesi 85 metre genişliğindedir. Sarayda 300 stand bulunacaktır. İnşaat için lâzım olan birçok makineler getirilmiş, iş- letilmeğe başlanmıştır. Sergi sarayı, bü seneki vaziyetile Ankara Sergievi Gelecek sene diğer paviyonları ta- mamlanınca, gene Ankara Sergi bi- nasına nazaran beş misli büyüklükte olacaktır. Fuar mevsiminden sonra Sergi sarayı, Resim sergisi ve kış spor- Yarı için kullanılabilecek ve Fuarı mü- teakip te boş kalmıyacaktır. Fuar komitesi, iç ve dış memleket- lerdeki müesseselere mühim bir ko- Jaylık temin etmiştir. Her hangi bir müessese, Fuarda teşhir etmek istedi- gi emtaa ve eşyasını komiteye gönde- recek, ayrıca mümessil ve memur gön- dermesine lüzum kalmadan gönder- diği şeyler Sergi sarayındaki stand- larda teşhir edilecektir. Sergi saray nın yalnız ön cephesinde 24 stand bu- lunacaktır, Sarayın medhali önüne » Cümhurrelsimiz İnönünün büyük ki- tada büstleri konacaktır, Yalnız İstanbuldaki sanayi müess9« selerinin şimdiye kadar Fuara iştirak için hiçbir müracaatle bulunmama- ları, paviyon ve stand kiralamamaları burada hayretle karşılanmıştır. İstan- bul Yerli mallar sergisinin açılma ta rihinin de, İzmir Fuarının açılış za manına tesadüf ettirilmesinin, kendi« ne mahsus bir zekâ oyunu olduğu mütalâası ileri sürülmektedir. Maa- mafih Yakın Şarkın, hattâ Balkanla- rın bu en mühim ve güzel Fuarı her yu tekâmül ve inkişafa mazhar ol makta, ilerlemektedir. Bundan sonra İstanbulluların da müracaat edecek» leri tahmin olunuyor. Cümhurretsimiz, Milli Şefimiz İs- met İnönü, iki sene evvel Başvekil iken, İzmir Fuarının açılma merasi- mine Triyaset buyurmuş, paviyonları gezdikten sonra istirahat için paraşlğ kulesi yakınında müstakil havuzun rengârenk fıskıyeleri karşisında ba- yan İnönü ve çocuklarile bir kanape. ye olurmuşlardı. İzmir Belediye reis liği, bu tarihi anı yaşatmak ve hatır- latmak için İnönünün oturdukları kanapeye şu satırları ihtiva eden bir kitabe koymağı kararlaştırmıştır: <Milli Şefimiz İnönü, Başvekil iken burada oturmuş ve istirahat etmiştir» Kültürparkın paraşüt kulesi civa- rındaki kismi (Müzeler sitesi) ne ay- rılmiştar. İki yıl evvel inşa edilerek açılan Sağlık müzesine ilâveten bu sene burada İnkılâb ve Ziraat mah- sulleri müzeleri de açılacaktır. İleride gene bu civarda Maarif Vekâleti tara- fından Âsarı atika müzesi inşa edile» cektir, Müzelerin ortasındaki mey- danda bir (İnkılâb Abidesi) vücude getirilecektir. Yangın sahasi dışındaki kısmın imar plânı İzmir şehrinin, yangın sahası dışını da kalan kısmının imar plânı yakın- da hazırlanacaktır, Nafia Vekâleti, bu plânın tanzimine başlanmadan evvel meşhur şehircilik mütehassıslarından birinin mütalâasının alınmasını mu- vafık görmüş, İzmir Belediye Reisliğt, dünya şehircilik mültehasıslarından 'B, Korbüzye'nin İzmirde tedkikler yapmasını - Nafia Vekâletinin tensi- bile - kararlaştırmıştır. Modern sehir« ciliğin üstadı olarak tanman bu zat, İzmir Belediyesi tarafından davet edilmiştir. Müstakbel İzmir Fuarı hak kında da kendisinin mütalâası alınar caktır. İzmire faydalı yağmurlar yağdı İzmir 27 (Akşam) — Bu hafta İzmiş vilâyetinin muhtelif yerlerine bol ve faydalı yağınurlar yağmıştır. Yazlık mezruat, bu yağmurlardan büyük fay- da görmüştür. Apartıman sahipleri Boş deirtlerinize hemen İyi kiracı bulmak için «Akşamın KÜÇÜK İLÂNLARI'ndan isti-

Bu sayıdan diğer sayfalar: