Ingiltere Sovyet Rusyanın son tekliflerine dün cevap verdi (Bağ tarafı 1 inci vahifede) Filhukika İngiliz Kabinesi, bugün öğleden sonraki toplantısında Fransa, İngiltere ve Sovyetler arasında doğ- rudan doğruya yardım tesis eden Üç- ler paktını esas itibarile kabul etmiştir. İngiliz Hariciye Nezareti mütehassıs. ları bu anlaşmayı tesbit eden formü- Wi yazacaklar ve en kısa bir müddet içinde, belki de bugün Fransız hükü- Bu metin Paris ve Londra hükümet- lerince kati olarak kararlaştırıldıktan sonra İngilterenin Moskova elçisi bu- nu Sovyet hükümetine ve Fransız Ha- riciye Nazırı da Sovyetlerin Paris bü. yük elçisine tevdi eyliyecektir. Siyasi Fransız mabafilinde zanne- dildiğine göre, anlaşma süratle ve ih- timal önümüzdeki haftanın sonundan evvel kati bir şekil alacaktır, İngiliz Başvekilinin beyanati Londra 25 (A.A.) — Başvekil Avam Kamarasında işçi muhalefet partisi re- isi Attlee'nin İngiliz - Sovyet müza- kerelerinin cereyanı hakkında sordu- gu bir suale cevaben demiştir ki: «Avam kamarasının malümudur ki, Lord Halifaks Pariste Fransız Nazır. larile görüşmüş ve keza Cenevrede Sovyet büyük elçisile Londrada baş- lamış olduğu müzakerelere devam et. mek imkânmı bulmuştur. Bu konuşmalar neticesinde, her iki tarafın noktai nazarları aydınlanmış. tır ve öyle ümid ediyorum ki, mua lâkta bulunan başlıca meseleler hak» kında Büyük Britanya hükümetinin şimdi yapabileceği teklifler üzerine kı- sa bir müddet zarfında tam bir anlaş- maya varmak mümkün olacaktır. Vakıa henüz hall icab eden bir ta- kım meseleler daha vardır. Fakat bun- ların ciddi müşkülât çıkaracak mahi- yette olduğunu zannetmiyorum, Sovyet mahafili henüz ihtiyatlı Cenevre 25 (A.A) — Sovyet maha- AU, İngiliz - Sovyet müzakerelerinin neticesi hakkında Chamberlsinin gös- terdiği nikbinliğe tamamile iştirak et- memektedir. Mezkür mahafilde ihtilâfı nokta. ların öyle ikinci derecede ehemmiyet. M şeyler olmadığı ve kısa bir zaman. da kati bir netice elde edilmesinin pek a3 muhtemel bulunduğu beyan olün- maktadır. Haber alındığına göre, geçen pazar günkü Maiski - Halifaks mülâkatların. da müzakereler hiç de terakki etme- miştir. Fransız Hariciye Nazırı Bon- net tavassut teşebbüslerinde bulun- muş ve neticede ancak noktai nazarlar| tenvir edilmiş ve mutavassıt bir tarzı hal formülü ileri sürülmüştür. Maifski bu formülü kabul edilir mahiyette gör“! mediğini ve fakat bu hususta kati bir şey söylemeğe salâhiyeti olmadığını beyan etmiştir. Polonyanın vaziyeti Varşova 25 (A.A) — Pat ajansı İn. giliz - Sovyet müzakereleri hakkında aşağıdaki haberi vermektedri: Fransa ve İngüterenin Sovyetler Bir. Jiği ie yapmakta oldukları müzakere ler karşısındaki hattı hareketimiz bazı! ecnebi ajansların haberleri hilâfına olarak katiyen değişmemiştir. Polonya, bu müzakerelere kendisi için yeni teahhüller tevlit edemiye- ceğinden engel olmak fikrinde asla de- ğildir. Polonya, ancak kendi menfaatlerine dokundukları takdirdedir ki mezkür müzakerelere karşı itirazlarda bulu. nur veya ihtiraz kayıtları beyan eder. Türk - Ingiliz anlaşması kişafından bilhassa mesrurum, Emi. nim bütün vatandaşlarım bu meser- rete tamamen iştirak etmektedirler, Hattâ daha ileri giderek diyebilirim ki vatandaşlarım arasında hiçbir bey- nelmilel itilâf bu kadar rağbet gör- memiştir. Bunun sebebi aşikârdır. O da itilâ. fin gayesinin Akdenizde sulh ve em- denizde hayati menfaatleri vardır, Bu menfaatler ancak sulh ve emniyetin hâkim olması suretile muhafaza olu- nabilir, Her iki memelket bu büyük milli ve beynelmilel münakalât saha- sından alınacak istifadelerin her kese şamil olmasmı arzu etmektedir. Mak- sat ve menfaatler böylece ayni olun- ca İki memleketin bunları korumak ve icabında hâkimiyet veya asayişsiz. lik teşebbüslerine karşı sulhü muha- faza etmek için teşriki mesai etmele- rinden daha tabii bir yey tasavvur olunamaz. Hüsnüniyet sahibi hiç bir milletin, tecavüz niyetinde veya hâkimiyet emelinde olmıyan hiç bir devletin Av. rüpa sulhuna yapılan bu müşterek hizmeti tasdikten geri kalmıyacağını zannederim, Filhakika bu teşriki me- sal herkese açıktır. Bir çoklarının sulh devamlı bir sulh emniyet altına alın. mıştır, Her iki milletin tam bir itilâf ha. linde olduklarına ve birbirlerine kati tam bir itimad beslediklerine mut- mainim. Türk ordusu her zaman İn- giliz ordusunun kıymet ve şecaatini takdir etmiştir. Diğer cihetten Lon- drada ikametim (esnasında benimle görüşmüş olan bütün İngiliz zabitleri memleketimin ordusu hakkında ga- yet takdirkârâne lisan kullanmışlar. dır. İngiliz halkı, eminim ki, Atatürk ile onun kudretli ve parlak halefi İsmet İnönü'nün idaresi altında Tür. kiye Cümhuriyetinin takib ettiği dü- rüst siyaseti tasvib etmiştir. Bu siya- set, taahhütlerine sadakat ve millet. Jer arası ihtilâfların sulh yolu ile hal- H suretinde hülâsa edilebilir. Büyük Britanyanın beynelmilel muameleler. de takib ettiği şaşmaz dürüstlüğü 'Türk milleti ve onun hükümeti ayni suretle takdir etmekte ve Büyük Britanyanın son buhrandanberi me- deniyeti bir felâketten kurtarmak için sarfettiği cesurane gayretlere hayranlık duymaktadır, Bu müşterek gayretler arasında Fransanın da Büyük Britanya ile me- saisini teşrik ettiğini görmekle mem- nunuz ve eminiz ki Sovyet İttihadı ile devam etmekte olan müzakerat o memleket ile dahi tam bir anlaşmaya müncer olduktan sonra bizim müşte rek sulh cebhemiz insaniyeti bütün korkularından kurtaracak ve her hangi bir tecavüzün muvaffakiyetini imkânsız bir hale koyacak kadar kuv- vetli olacaktır. Bununla beraber, bu muhavereyi bitireceğim sırada, bütün milletlerin ve onların liderlerinin herkes için sulhtan daha büyük bir menfaat mevcut olmadığını ve hiç bir arazi il- hakı emelinin, hiç bir siyasi ihtiras muvaffakiyetinin - bunun başarılabi- leceği farzı muhal olarak kabul olun- sa bile - bugünkü harbin getireceği olan fecaatleri ve binne- toe bütün medeniyetin yıkılmasını, telâfi edecek kadar büyük cağını tanıyacakları ümidini etmek isterim. Franco hükümetine ikraz Paris 25 (A.A.) — Paristeki Ameri- ka sefiri B. William Bullit, bugün bir öğle ziyafeti vermiştir. Bu ziyafette bilhassa İspanyanın Paris sefiri B., Leguerica ve söylendiğine göre gene- ral Franco'ya yapılacak bir ecnebi ik- raz hakkında müzakerelerde bulun- mak üzere yakında Burgos'a gidecek olan eski Belçika Başvekili B. Van Zesland hazır bulunmuşlardır, ifade ikinci nikâh (Baş tarafı birinci sahifede) Biz Almanya ile, İtalya ile her 7 man Gostça münasebette bulunduk ve daima öyle bulunmağı isteriz... Bİ #6 karşi ayni duyguyu beslemesini di. lediğimiz bu devletler niçin herhangi bir taarruza karşı hazırlıklı davran. mamiza düşmanlık mânası vermeğe temayül ediyorlar? Dünyada bu kadar devlet var, bunların barış taraftarı olanlarından hiç birisi böyle düşün- medi. Bu kadar ters ve sakat bir man- tığa itibar etmenin mânasını anla. mıyoruz demek yalan olur. Zira mâat- teessüf anlıyoruz. Çünkü anlaşılma- ması kabil değil! Büyük komşumuz Sovyet Rusya ile, Balkanlarla, cenup ve şark komşula- rımızla ve nihayet garp devletierile münasebetlerimiz ve bunlarda takip ettiğimiz metod ötedenberi meydan dadır. Gizli kapaklı tarafımız yok. Türkiye ile muvaffakıyetli ve verim- H surette konuşmanın yalniz bir üs- Jübu vardır; Açık ve samimi dille hak- hi şeylerden bahsetmek yolu. Tabif iki müsavi arasında konuşulduğunu unut» | mıyarak! Hiç kimseyi hiç biran tehdid etme- ği düşünmiyen memleketimiz, hiç kimsenin de tehdidinden ürperecek mevkide değildir, En büyük yıkım ve ölüm saatlerinde bu metodu bırakma- miş olan Türkiye, bugünkü kudreti içinde başka türlü konuşur mu? Ko- nuşabilir mi? Alman ve İtalyan Hariciye Nazır- Yarının mihver ittifakı hakkındaki nu- tuklarını büyük dikkatle okuduk. Bu iki devletin 1882 tarihindenberi birle- şip ayrılma tarihlerinin muhtelif fa. #ıllarını, Türk müfekkiresi hem pek iyi bitir, hem pek sık hatırlar. Sayın arkadaşımız Şükrü Esmer kendisine has nüfuz ve vukuf ile geçen gün bu yakınlığı ne güzel anlatmıştı, ve vazi- yeti ifade için ne de mesud bir kelime kullandı. İzdivaç, Evet yeni izdivaç. Lâkin bunun ikinci nikâh olduğunu unutmamah, Herkes için hayır dile. mek itiyadında olduğumuz için te. menni ederiz; bu ikinci nikâh, iki ta- rafa da emüteyemmen, ve'«mübareke" olsün, Ancak bunun bir şartı vardır: Elele verenlerin başkalarının huzuru. nu, sükünunu ihlâl etmemesi, Sırası gelmişken şu noktayı işaret edelim: Gerçi milli dileklerimiz kendi hududlarımız içindedir. Yalnız Türki. ye irfanı gerek Avrupanın gerek sair, kıtaların haritasını bildiği için bunla. rın üzerinde olup biten ve bugün ol- durulup bitirilmesi arzulanan şeylere şuursuz kalmaz ve asla kalmamıştır. Makalemizi bitirmeden evvel küçük bir nokta üzerinde duracağız: İtalyan Alman anlaşmasının osarsılmaz» mâ- hiyeti hakkında bazı gazeteler bütün cihanı imana davet ediyor. Gerçi res- mi münasebetlerin beylik edebiyatı meçhul birşey değildir; ancak bir ci- heti aydınlatmakta fayda görüyoruz; nur ki, böyle bir itimada hakkile muh» taç olanların birincisi bu ittifakı ak» tedenlerin asil kendileridir. Zira Al manya ile İtalyadır ki, gene böyle şa- şaalı nutuklarla bir zaman birleşmiş, sonra umumi harp çıkar çıkmaz yek- diğerine karşı -bitaraf dahi kalmıya- rak- kurşun atmıştır. Unuttuk mu? Hayır! Bunu unutınadığımız gibi ha- tırladığımız başka şeyler de vardır. Küçük bir misal: (1923) deki nutuk- larından birinde değil miydi ki, muh- terem Duçe şöyle söylüyordu: «Fransızların hatasi sulhü Berlinde imzalamamaları, bizimki ise doğruca Viyanaya girmeyişimizdir!» Eski, saf ve mutekid cedlerimizin ne hoş bir duası vardı: «Allah cümle- mizi nevmi gafletten ikaz eyliyel. Fazıl Ahmed Aykaç Bir Fransız grupu Polonyada iki büyük elektrik santralı yapacak Varşova 25 (A.A.) — Resmen bil dirildiğine göre Fransız Nafia Nazir de Monrie'nin Varşovayı ziyareti eş- nasında başlanılan ve sonra Pariste devam olunan müzakereler neticesin- de dün bir anlaşma imzalanmıştır Bu anlaşma mucibince bir grupu Lublin ve Strachowlce'de büyük elektrik fabrikasile cereyanm nakli için icabeden tesisatı vücuda getirecektir. Bu inşaat 240 milyon İranga çıkacaktır. Maarif Vekâleti bütçesi (Baş tarafı 7 nci sahifede) — Ayni arkadaşım müzelerden ve bu mevzudaki kadromuzun darlığın- dan bahis buyurdular, Ben de fikirle- * rine iştirak ediyorum. Yalnız bu bir para meselesi değildir, adam meselo- sidir. Müzeleri, yeni aldığı şekillere tarihin bir nevi lâboratuarı haline koymak ve üniyersite ile alâAkalandı- rarak, üniversite tedrisatını müzeler- le bağlamak mecburiyetindeyiz. Talebenin makyajı ve e e kitapları li Yücel, talebenin RA mevzuu İle yakından alâka- dar olduğunu işaret ederek mektep kitaplarının pahalı olduğu hakkında serdedilen mütaleaya cevab vermiş ve mebusun söylediği gibi 3 - 4 liraya mektep kitabı satıldığını bilmediğini söyliyerek: — Bunun nerede satıldığını ve n9 kitabı olduğunu söylerlerse tedkikat yaparım. dedi, *Sami Berkman (Tunreli) — Fran- sızcadan türkçeye, türkçeden fransiz- caya lügatlar. Marif vekili (devamla) — Onlar her yerde öyledir. Şimdi mevzuu babis olan mektep kitaplarıdır, Bu kitapların ucuz olduğunu gös- terecek rakamlar arzdeyim: Alfabe 5 kuruş, ilkmektep tabiat bilgisi 10 kuruştur. Mukayesesini şu şekilde yaparsak bu kitapların mü- mesili başka dildeki kitaplar meselâ İngilizcesi 45, fransızcası 41 kuruştur. Ortaokulun tabil ilimler kitabı bizde 40, ayni cesamette almancası 120, in. giilzcesi 180, fransızcası 42 kuruştur. Bizi yormamak için bir iki misal ile iktifa ediyorum. Bu misaller çoğaltı- Jabilir. Bu mukayeseler yapılınca bi- zim kitapların diğerlerinden hemen umumiyetle ucuz olduğu anlaşılır, Mektep kitablarını daha fazla ucuz- Jatmak çaresini düşünmüyoruz. Bir kaç kitabı bir arada cildleterek cild- Amasya, Erbaa, Merzifon ovaları il projeleri yakında münakasaya konulacak Erbaa (Akşam) — Nafia Vekâleti Sular umum müdürü B. Salâhaddin Büke tedkikatta bulunmak üzere şeh- rimize gelmiş ve muhtelif tesisatı gözden geçirmiştir. B. Salahaddin tedkikleri hakkında bana şu beya- natla bulundu: — Esas projeleri hazirlanan Mer- zifon, Amasya, Erbaa ovaları üzerin- de yapılan etüdleri son bir defa ma- hallinde tedkik etmek üzere geldim. Bu arada 1,400,000 liraya ihale edi- len Tokat Kaz ovasının Inşaat vazi- yetini de gözden geçirdim. Yakın bir zamanda Erbaa ovasile Amasya ve Merzifon ovalarının sulama projeleri münakasaya konulacaktır.» Umum müdür buradan Samsuna hareket etti. Taşra gazete bayilerinin nazarı dikkatine Bazi taşra bayilerinden aldığı- mız mektuplardan <AKŞAM»ı mutlaka şu veya bu mutavassıf- lardan tedarik etmek hususunda kendilerini mecbur addettikleri anlaşılmaktadır. Bu zehab hakikate uygun de- gildir. Binaenaleyh taşra bayile- rinden arru edenler her zaman meleye «AKŞAM» idaresine mektup ya- zarak bayi şartlarını öğrenebi- Hrler, ZAYİ Kadıköy 3 ünzü orta okulunun 497 - 939 yılı merunlarındanım. İstanbul Erkek Lt- sesine girmek için merkür okul direktör- lüğünden uldığım 19/8/1938 tarih ve 723 sayılı çıkmayı gâlb ettim mektebimin gi- rektörlüğünden .20/10v1988 barlı ve 200 sayılı orta okulü bitirme diplomamı alan cağımdan evvelce aldığım çıkmamın hük- | mü olmadığını İlân ederim. 987 « 938 yılı mezunlarından 208 No. lu | Müstata oğlu” Ahmet “Mersig den kazanmak istiyorum. Gramer Gramer kitaplarımın müsabakaya konduğunu söylemek suretile, Gra- mer olmadığından şikâyet eden hati- ba cevap veren B. Hasan - Âli Yücel, lise talebelerinin ifadeden âciz ol dukları bahsine temas ederek de: — Çocuklarımız eski devirlerin şair diye gösterdikleri yağlı saçlılardan çok daha düzgün, çok daha parlak ve çok daha mânalı yazılar yazıyorlar, (Alkışlar) ” Fen mektebi açılması General Kâzım Sevüktekin (Diyar. bakır), harp sanayiinin terakki ettiği şu zamanda memleket müdafaasında hizmetlerinin ltizumuna kani oldu- gum makine, elektrik, motör ve telsiz #mütehassısları gibi fen adamları ye- tiştirecek fen mektepleri açılır bir teşebbüsünüz var mıdır? Yoksa Maarif Vekâleti programına dahil mi- dir? Bunu lütfen izah bı Marif Vekili Hüsan - linde cevap vermeliyim. Bu hususta Genel Kurmayla, şahsan Milli Müda- faa Vekili arkadaşımla münasebelte- yiz. Esasen bir politeknik projesi ha- aarlanmışlır. Yapılacak bu plileknikta vazife alacak arkadaşların bir kısmı da Avrupaya gönderilmiştir. İlk fırsatta bu müeseseyi kuracağız. Birinci derecö- de düşündüğümüz, plânımızın önüne koyduğumuz işlerden biridir, (Bravo sesleri) Maarif Vekilinin, sık sık tasvip s03- leri ve alkışlarla karşılanan bu izaha- tını müteakip heyeti umumiye üze- rindeki müzakere kâfi görülerek mad- delelerin müzakeresine geçilmiş ve Maarif bütçesi tasvib olunmuştur. Vaktin gecikmiş bulunması dolayı- sile Meclis bütçe müzakerelerine de- vamı yarınki toplantıya bırakmıştır. 7 — Mamülât. 8 — Nota - Bağlantı - Beyaz. 9 — Bir erkek ismi - Büyük destere, 10 — Yemek - Şenilik, Yukarıdan aşağı: 1 — Asyanın cenubunda bis saa, 2 — Beğlik - Ödeme, 3 — Seri - Meşgale. 4 — Talik edilmiş - Emeller, $ — Gebel - Derinlikler, $ — Öksürme sesi - Bir kadın ismi, 7 — Niyete bakan hatun. 8 — Baba - Köpek - Tetsi açmakla . emirdir. 9 — Rutubetli - Eski bir Türk kabild relai, Li, 7 — Bıçakçeken, Aluze, 9 — Enallik, 10 — İvi, Hikâye, Iş bulmak için a Uzun, uzun düşünmeğe hacet yok! «Akşamsa bir KÜÇÜK İLÂN vermek kâfidir.