12 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

12 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sadri Ertem ve yeni kitabı Bu hafta değerli muharrir Sadri Erte min yeni bir kitabı intişar etti: Fikir ve Banat (*). Bana da bir nüsha göndermek Mütlunda bulunmuş. Bir arkadaş olarak tatıdığım Sadri Er- tem çalışmasına ve eser verme kabiliye- faaliyeti arasında güzetesine her gün bir fıkra yetiştirir, hikâyeler yazar ye her sene muhakkak bir iki kitap neş- reder. Seyahatlerinden de daima küçük bir cildle dönmüştür. Ankarada bulunduğum sıralarda dost- larının bütün dinlenme saatlerine İştirâk ettiğini gördüğüm Sadri Ertemi ekseriya, seyrelmişimdir. Çok ertesi güne bırakıp sohbet için toplandık- ları masaya Sadri Ertem mektepte tale- besine dersini takrir etmiy, büresundaki mesaisini bilirmiş, günlük hadiselerden biri üzerindeki görüşünü tesbit eden fık- Tasını postaya vermiş, hikâyesini tamam- lamı; ve belki de yazmağa başladığı ro- mana daha üç, dört sahife ilâve etmiş olurak gelirdi. İşte son kitabı önümde duruyor. Sadri dikkatle okunmağa lâyık eserle rinden biri olan «Fikir ve Sanatı ne bir hikâye külliyatı, ne de bir seyahatname- dir, Bu kitapta muharrir. zamanımızda münakaşa edilen veya bizzat sezdiği muh- sında kendisinin vaziyetini bulunuyor. Bana öyle geliyor ki her sanatkârm şahsiyetini tamamlamak için yapmağa olduğu işlerden biri de budur. güzellik tunduğu âlemin bütün meseleleri hakkın- daki düşüncesini söyliyerek kendisininki- me uymayan fikirleri açıkça reddetmesi Sadri Ertemin kitapları ehemmiyetleri- ne yöre bir sıraya dizilecek ölürsa «Fikir ve Sanats m bu sırada başta bir yer ala- (9) Semih Lütfi Kitapevi 1900. AKŞAM'ın tefrikası AŞKIN KURBANI — Büyük macera romanı — İ burün İstanbul kütüphanelerinde kimle- dağına kanlim. Çönkü muharrir böyle bir kitap neşretmekle nefsine karşı sana- fanm muhasebesini yapmış, karileri kar- gasındaki bulu- Türk kemankeşleri Akşamda (Saray ve Babsâlinin İçyüzü) nü yazan bay Süleyman Künl , Türk mesine imkân yoktur... Müellif bu yeni eserinde bize İstanbu- Ian fethinden İtibaren dört asır içinde yay ve okun asker silâhı olmaktan spor âleti olmağa nasl istihale ettiğini safha, safha bildiriyor. “Türk yay ve okları meğer ne kadar jti- nalarla hazırlanırmış. (Istanbul işi) ve (Edilme işi) yaylarımızı yapanlar arasin- da mükemmeliyet ve fnikiyet noklasın- da ne heyecanlı iddinlar olmuş. Bay İrtem, İstanbul kütüphanelerinde- ki yazma eserlerde yaptığı: tedkikler ne- ticesinde eski meşhur yaycı ve okçu ws- bu eski Türk sporcularını yenilere tanı- |- tayor. Kitapta okuduğumuz tafsilâtan, Ok- eski zamanın bir #por klü- bünden başka “bir şey olmıyan Abelar tekkesinin nasl imar edildiğini, sonra nasl harab olduğunu, ok sporunun nasıl İstanbul kütüpha- nelerinin bugünkü vaziyetleri Süleymaniye kütüphanesi memurların- dan B. Muzaffer Gökman «İstanbul kü- biri emsalsiz bir hazine olan kütüpha- nelerimizdeki kitaplar üzerinde yapılmış Dir etüddür. İçinde kitap sevenler için çok dikkate değer malümat vardır. Aşağıda rin kitapları bulunduğunu gösteren par- gayi bu broşürden alıyoruz? i — Beyamt umumi kütüphanesi: (Me- yanit cami; Sahaflar kapın). Haşim paşa, Üryani zade Esat efendi, Bezmi âlem Sultanisi, Hekimoğlu Ali pa- sadan bir kısımı, Vidinden gelen kitaplağ (Muhafız İdris Paşa) Mevlevi Esat Dede, 'Tefrika No. 36 Nakleden: (Vâ-Nü) — Amma bana köşkten bahsettiler, Pek büyük bahçesi varmış. Bir paşa- run köşkü... Kadri mi... Ne! — A... Kadri Memduh paşanınki ol- ! masınl — Evet evet... — Amma deniz kenarı değil ki... Evet ev satılık olabilir, şimdiki sahibi Jüpten kondu. Vaktile paşaya borç pa- ra vermiş, adamcağız ödiyememiş, he- rif de canım köşke sahip olmuş, olmuş amma ona da yaramamış... E, ne ol- #a haram para... Faizcilikten kim ha- yır görmüş ki... Bir zaman saltanat sürdüler, At, araba, otomobil, davet... Lâkin bu son senelerde metelik kal. mamış diyorlar. Artık o koskoca evi idare edemiyorlarmış... Elbet alıcı bu- Tarlarsa satarlar, ; -- Acaba görebilir miyim? İ —Bir kere müracaat edelim. İsler- seniz ben gideyim, konuşayım size ha- ber getireyim. — Hay hay. Refet kahvesini aheste aheste içerek a ii Galatadan — Veliyeddin Mehmed, Mınr fevkalâde kömüseri Arif bey, Seretibba Ömer ağa, Hora Sadeddin Ef., Şerhislim Ömer Lütfi efendilerin kitap ve kütüp- baneleri 7 — Süleymaniye kütüphanesi: Süleye maniye camil karşısı Tiryaki çarşım). “Aşir efendi, Bağdadi Vehbi efendi, Be» şir ağa, Çorlnln Ali paşa, Çelebi Abdullah, Damad İbrahim paşa, Esat efendi, Fevzi paşa (doktor), Gülnüş valde (Lâleli), He- fid efendi (Aşiri, Hafız Ahmed paşa, Ha- Tet efendi, İzmirit İsmali Hakkı bey, Ka» da zade Mehmed efendi, Kasideci zade, Kara Çelebi zade, Kiliç Ali paşa, Mus- tafa efendi relsülkitap, Molla Çelebi, Lâ» leli, Hafız paşa, Süleyman Sırrı efendi (Aşir), Serer, Süleymaniye, Şehid Ali pa- şa, Yenicami, Turhan valide, Zühdü bey Kitap ve kütüphaneleri, ilâveten. — Muhtelit kütüphane (tekkelerin ki- tapları), Unkapanı - Şeyh Murad - Şeyh Hasib tekkeleri ve Servili - Ayaklı kurşun medrese "kitapları, 3 — Milet kütüphanesi: (Fatih tram- vay durağı). ” Hekimoğlu Ali paşa, Feyzullah efendi, Feyriye tekkesi, Veliyeddin Carullah med- Tesesi, Pertev Dağanın, Ali Piri Rf. kü- tüphane ve kitapları, 4 — Murad Molla kütüphanesi: (Çars samba). Darülmesnevi, Esat efendi medresesi, Hamidiye, Kasap başı Mustafa ağa, Ke- mâl paşa (Düğümlü baba türbesi), Lala İsmail efendi (Hamidiye), Metmed ağa, camli, Mehmed Murad efendi (esas), Mahmud paşa medresesi, Mehmed Murad (Çarşamba), Mustafa efendi Bursevi ka- asker. Rüstem paşa, Saliha hanım, Şerh Murad efendi külüphane ve kitapları. 5— Eyüp kütüphanesi: (Eyüp Bostan iskelesi). Hüsrev paşa, Şehld İehmed paşa, Sul- tan Mehmed ve Mihrişah Sultan, Nişancı Murad tekkesi, $ — Veliyeddin (Beyand camii). Veliyeddin efendi, Beyazıd, camli kitap- Yarı. 7 — Köprülü kütüphanesi: (Divanyolu) Köprülü Mehmed ve Fazil Ahmed paşa, Valde mektebi kitapları. 8 — Raçıb paşa kütüphanesi: (Koska) Ragıb paşa, Tevfik Yahya medresesi, Musalla medresesi, Yeni medrese kitap- Jan, efendi kütüphanesi; 9 — Nurnosmeniye kütüphanesi: (Nu Tuosmaniye cami avlusu), Üçüncü Sultan Osmün te Bayram paşa kitapları, 10 — Selimağu kütüphanesi: (Üsküdar Atlamataşı). Hacı Selim ağa kütüphanesi, Üsküdar Atik Valde, Cedid Valde camileri, Hüdayi etendi, Hüseyin Kârim efendi, Haşim pa- Şa. İhsan Mahvi efendi kitapları. li — Ayasofya kütüphanesi: (Ayasofya camli). Sultan Mahmudun kitapları, 12 — Fatih kütüphanesi: Ofatih camii j İ yarında” Fatih Mehmedin kitapları ve hafız kü- İbrahim BE, 13 —AbI efendi caddesi). Atıf efendi kitâpları. * Türklük Türk âlimleri ve ecnebi Türkologlarının yazılarile. memleketimizde iik defa olarak Beynatmilei kıymeti haiz «Türklüke izminde Aylık bir kültür mecmuaaının pek yakında intişarı başlıyacağıru memnuniyetle ha ber aldık, kütüphanesi: (Vefa hayet herif göründü: — Haydi beyim. Gidelim. Evi gezdi- riyorlar. Birlikte yürürlerken geveze kah- vecinin çenesi durmuyordu. Refet de bundan istifade ederek herifi konuşturuyor bu suretle umma- dığı birçok şeyler öğreniyordu. Canlı tarih gibi bir adamdı bul — İşte! - diyordu. - Bu Kadri Mem- duh paşa vaktile pek zengindi. Fakat miras yedi bir adammış. Paranın na- mi kazanıldığını bilmiyordu, har vur- du harman savurdu. Şayed. açık göz olsaydı, yüksek siyasi bir mevki tut- mak için, elinde de en iyi fırsatlardan biri varmış, — Ne gibi? ğ — Kadri Memduh paşanın babası meşhur hürriyetperverlerden Memduh paşanın. Jön Türklerle çalıştığı mey- dana çıkınca o zamanki nâzırlardan biri jurnal edip Fizana sürülmesine ve orada öldürülmesine sebep olmuş. Sul- tan Hamidin politikası malüm. O za- man genç zabit olan oğlunu yaver alarak paşa yapmış... Meşrutiyet in- SW ğ 12 Mart 1939 Mersin mektupları Evkaf idaresi: Mersine yeni binalar kazandırıyor Sağlam bir rıhtım yapıldı, bir halk bahgesi iki apartıman yapılacak, dükkânlar yenileştirilecek: ener si müd ğee Mersinde vakıflar idaresi tarafından yaptırılan rıhtım Ye yeni Halk gazinosu Mersin (Akşam) — Bundan bir müd- det evvel Vakıflar umum müdürü B. Fahri Kiper, yanında İnşaat müdürü 'B. Adil ve Emlâk müdürü B. Ziya ol- duğu halde, Vakıflar idaresince yapıl- mış ve yapılması tasavvur edilen imar işlerini yakından tedkik etmek üzere Mersine gelmişti. Bu münasebetle tamir ve tadil ne- ticesinde modern bir şekle ifrağ edilen ve Liman inhisarı şirketinin kiraladı- ğı bina ile bu binanın alt tarafındaki ası! kıraathaneyi, Sahil camisini, yeni! yapılan rıhtımı gözden geçirmiş ve | senelerdenberi kira ile depo olarak | kullanılırken, şinmdi lokanta şekline konan binayı görmüştü. İmar işlerinden pek memnun kaldı- ğını bildiren umum müdür, Mersinde Vakıflar idaresine ait deniz kenarında bulunan ve şimdi İdman yurdu nami- le maruf olan yerin bahçe haline $0- kulmasını, istasyon civarındaki Aile bahçesi denilen mahallin ambar ve mağazalar yapılmak suretile doldu- rulmasını, ev buhranını önlemek üze- Te, iki aparlıman kurulmasını, Yo- ğurtpazarı çarşısında mevcud vakıf dükkânların asrileştirilmesini bildir- mişti. Bu işlerin o zaman yakın bir âtide nelicelendirilebilmesi için, bizzat çalı- şacağını vadeden B. Fahri Kiperin emirleri tahakkuk etmiş gibidir. Esber aldığıma göre, “imar işleri hakkında tanzim edilen rapor ve plâ: lar Vakıflar idaresinden umum mü- dürlüğe gönderilmiştir, Yakın bir ze- manda İnşaata başlanması için emir beklenmektedir. Vakıflar idaresinin şimdiye kadar bu memlekete büyük faydası dokunmuş- tur, Buna inzimam eden yeni imar fa- aliyeti, Mersinliler için şayanı şük- Tandır, Bu imar işlerile Vali ve Parti baş- kanımız B. Rükneddin Nasuhloğlu da sinin bir an evvel diğer şehirlerimiz gibi imar edilmesi için lâzımgelen yaz» dımları yapmaktan çekinmemekte- dir. İki sene evveline kadar mebani, tâ“ mirsizlik ve bakımsızlık yüzünden harap olmuş, bilhassa esaslı bir gelir kayna- ğı olan dükkân ve evler istifade edil- miyecek bir hale gelmişti. Bugün Va- kıflar idaresinin bu güzel ve yerinde tedbirleri almış olduğunu görmekle iftihar edebiliriz. Sinop umumi meclisi müza- kerelerini bitirdi . Sinop (Akşam) — Umumi meclis toplantılarını 6/3/939 pazartesi günü sona erdirdi. Bu seneki bütçe bir çok kısımlardan yapılan tasarruflarla va- ridat ve sarfyat mütevazin bir şekilde 416,500 lira olarak bağlandı. Yeni bir hastane ile bir Halkevi in- şaatı için tahsisat ayrılacağını yaz- mıştım, Bütçe darlığı dolayısile has- tane inşaatı önümüzdeki sene progra- muna bırakılmışlır. Halkevi inşaalı için yirmi bin lira tahsisat konmuştur. Bütçe tasdik edildikten sonra yeni Hâlkevinin inşasına derhal başlana- caktır. Hastanemizin büyük ihliyaçların- dan birisi olan röntgen ve mütehassıs için kâfi tahsisat kabul edilmiştir. Bug, hayırlı haber bütün sinopluları çok sevindirmiştir. Zira şimdiye kadar röntgen teşhisi için birçok hastalar civar vilâyetlere gitmekte ve bu suret- le birçok para sarfetmekte idiler, Fa- kirler şüphesiz tedavisiz kalıyorlardı. Yeni bütçe Nafıa işlerine geniş bir yer vermiştir. Fevkalâde olarak yol Ye köprüler için yüz bin liralık bir tah- sisat konmuştur. Senelerdenberi üze- rinde çalışıldığı ve çok ehemiyeti haiz olan Sinop - Ayancık yolu bu sene mu- hakkak ikmal edilecektir. Spor işleri- ne ve Halkevine dokuz bin, küllür iş- yakından alâkadar olmaktadır. Mer- lerine yüz küsür bin lira verilmiştir. tuttu ve derhal Perihana telefon etti. Genç kadın salondan içeri girince hayretle geriledi. Karşısında duran adamın Refet olduğunu bildiği halde babasını görüyormuş gibi oldu. Sanki resim canlanmışlı, En garibi şu ki pa- şayı tanımadığı halde tahmin ve tarif üzerine halini etvarını da benzetmiş- ti Gülerek sordu: — Nasıl muvaffak olmuş mıyım? — Mükemmel... Âdeta fena oldum. — Köşkleri de dolaştım. Her tara- Refet komik bir eda ilebu sözleri söyledikten sonra ciddiyetle ilâve e:- ti: — Aramızda verdiğimiz karar üz“- re hareket edeceğim, Siz bana maddi suhuleti temin edeceksiniz değil mi? “Yani umduğum derecede zengin de- ğilsem bile kimseye muhtaç olmadan elik ele ann a öl mami. NY YAAA ümam .-

Bu sayıdan diğer sayfalar: