Sahife ' 2 Mart 1939 — SAADET REÇETESİ Karı kocanın dikkat etmesi lâzım selen dokuz nokta Sinema artisti William Boyd ile Grace Bradley iyi geçinmelerinin sırrını anlatıyorlar Amerikada boşanma çoktur. Talâk, bilhassa son seneler zarfında o kadar çoğalmıştır ki Amerika mütefekkirleri bununla cidd! surette meşgul olmağa başlamışlardır. Mütefekkirler yaptık- olacağınıza kanaat getirdikten sonra evleniniz» diye nasihat edioyrlar, Bu tavsiye yerindedir. Çünkü Anıe- rikada gençlerin büyük bir kısmi ha- kikaten biribirini tanımadan evleni- yor. Meselâ bir genç vapur, yahut trende rasladığı bir genç kızı beğeni- yor. Biraz görüştükten sonra derhal kendisine izdivaç teklif edioyr. Deli- kanlı hoşuna gitmişse, genç kızda uzun, müddet düşünmeden kabul ce- vabı veriyor. Amerikada nikâh kıy- mak basittir, Uzun muamelelere, ilân- Jara lüzum yoktur. Bunun için evlen- meğe karar verenler o dakika gidip ikâhlarını kıydırıyorlar, Ekseriyetle iş olup bittikten sonra herkes evlen- diklerini haber alıyor. i Bu gibi izdivaçlar uzun sürmüyor, daha ziyade boşanma ile neticeleni- yor. İste mütefekkirler bunun önünü almağa çalışıyorlar, Amerikada en çok boşanma sinema artistleri arasındadır. Fakat bunların arasında nümüne olacak kadar iyi aile teşkil edenler de vardır. Bunlardan biri de Grace Bradley ile William 'Boyd'dur. Bu iki sinema artisti birkaç senedenberi evli oldukları halde çok Iyi geçinmektedir. Bunlar saadetleri- nin sırrını, biribirini iyice tanıdıktan İ sonra evlenmekte buluyorlar, bu su- retle mütefekkirlerin iddialarmı ka- bul ediyorlar. marn birinci Şart olduğunu söyle- mekle beraber diğer sekiz noktanın da evlilikte saadet temininde büyük ehemmiyeti olduğunu kaydederek 9 maddelik bir sâadet reçetesi yapinış- tır. Bu maddeleri aşağıya kaydediyo: Tuz: 1 — Biribirinizi iyice tedkik edin. Ahlâkınız, tabiatiniz biribirine uyu- yor mu? Bu noklaya bakın. Yekdiğe- rinize emniyet edeceğinize kanaat ge- tirirseniz evleniniz. 2 — Her gün iki gazete alın, Bu su- retle birçok ihtilâf membalarını ku- Tutmuş olursunuz. Aksi takdirde «Gâ- — Galiba ben de sizden imrendim... Evvelce reddettiğim bazı izdivaç tek- — Hayırlı olsun, Perihan! Biçare kadın, bu cevapta en ufak bir kıskançlık ealâlmi sezmek İste mişti, Lâkin delikanlının halinde bi- lâkis derin bir memnuniyet hissedili- yordu. Bu sözleri işitince âdeta Tahat etmiş gibiydi. Perihan devam etti: — İşte kararımı vermeden evvel bir kere size danışmak istedim. Ne dersi- niz evleneyim mi? — Madem ki siz de behi teşvik edi. yorsunuz 0 halde kararımı vereceğim... Amma varacağım adamı aşkla sevmi. yorum... — Ne ehemmiyeti var?.. İyi bir AKŞAM 'ın tefrikası AŞKIN KURBANI — Büyük macera romanı — Grace Bradley ve kocası William Boyd. zeteyi sen okuyacaksın, ben okuyaca- Eım, diye kavga çıkar, Zonguldak sağlık teşkilâtı ! bütçesi | içesi Zonguldak (Akşam) — 1939 senesi | Sağlık teşkilâtı bütçesi tasdik edilmek | üzere Ankaraya (o gönderilmiştir. 235,080 lira olan bütçe geçen seneden 3T,400 lira fazladır. Bu artış Merkez hastanesinin inşasile 150 yatağa ib- lâğı ve dispanserlerin kadrolarının tamamlanması yüzündendir. Müessesenin ismi Sağlık teşkilât olmakla beraber hiçbir teşkilâta mer- but değildir. Mâdenlerden alınan yüz- de İle idare edilmekte, gene maden- cilerden mürekkep bir komisyonun mürakabesi altında İktisad Vekâleti- ne müstakillen bağlı Havzai fahmiye müdürü ve Amele birliği başkanının idaresindedir. İş bölgesine raptedileceğine dair çi- kan rivayet memnuniyet uyandırmış- tar. 'Tefrika, No. 27 Nakleden: (Vâ-Nü) Perihan baygınlıklar geçiriyordu. Lâkin ne olursa olsun eski aşıkının kendisine karşı ne dereceye kadar lâ- kayıd olduğunu, Tendu'yu nasl bir muhabbetle sevdiğini öğrenmek İsti- yordu. Büyük bir metanet sarfederek rolüne devam etti; — Yok, azizim! Hayale kapılmak da doğru değil, Ben şimdiden sonra an- cak fikri bir izdivaç yapabilirim, Aşkın fırtınasına kapılmış sizin ve benim gi-! bi insanlar bir ikinci defa olarak ay- ni şekilde artık asla sevemezler... Kı- rılmış kalbler bir daha o sarhoş edici zevkleri duyamazlar. Bundan böyle ancak asude ve rahat bir âile hayatı yaşıyabiliriz... Hayatımızı evimize, ço- cuklarımıza vakfederek ömür süreriz, Zaten siz de Tendu ile bu maksadla ev- leniyorsunuz değil mi? Hem bana ka- hırsa en hayırlısı da bu tarzdır. Zira çılgın aşkların zevkleri nisbetinde acı- ları da oluyor... Küçük kardeşimi ce- nabı hak o ıztıraplardan masun eyle- sin! — Hayır, Perihan yanıhyorsunuz! 3 — Koca çay, karı sütlü kahve ses yiyorsa, sabah kahvaltısında ikisini de bulundurun, yahut ikisini de kal- dırarak şokola veya ıhlamur için. 4 — Çok mühim bir nokta: Her sa- bah kocanızın sağ ayakla kalkması- na dikkat edin. Batıl itikadlara hiç inanmasanız bile buna mukayyed olun, 5 — Evinizde dalma bir kutu kon- serve veya bu gibi çabuk sofraya çık2- rlabileek bir yemek bulundurun. Bu suretle kocanız eve habersiz bir misa- fir getirdiği zaman mahçup olmaz, kızmazsınız. Kocanız da misafirini ağırlandığından memnun olur. 6 — Kadın, habersiz misafiri ağır- lamağa hâzır bulunmakla beraber koca, eve bir misafir getireceği 7a- man derhal telefonla haber vermeli- dir. Bu suretle kadının hazırlanması- na imkân bırakmış olur. 7 — Kadın, kocasını hiçbir zaman hiçbir yrde bekletmemelidir. Erkekle- rin en çok canlarını sikan bu bekle- mektir. 8 — Her sene 15 gün baş başa tesi- ha bir yerde vakit geçirin. Bu suretle yeniden tanışıp evlenmiş gibi olursu- UZ. 9 — Bir kadın, akşamları kocası gö- leceği zaman daima iyi giyinmiş, tu- valeti yerinde, terü taze olmalıdır. Bir erkek evde istediği gibi gezebilir. Me- selâ sıcakta eski bir pantalon ve bir gömlek kâfidir. Fakat bir kadın ih- malkâr bir tarzda gezerse gülünç olur, Siirdin iki mühim derdi hallediliyor Slird (Akşam) — İstanbuldan celbe- dilen yeni elektirik dinamosu monte edilmiş ve şehir iki gecedenberi kıs» men olsun aşıklandırılmıştır. Bu hâ- dise bilhassa radyo meraklılarını se- vindirmiştir. Kısa bir zamanda mev- cud radyoların bir kaç misli artması muhtemeldir. Yazin su sıkıntısı çekildiğini göz önüne #lan belediye 20000 lira sarfile şehirde iki su deposu inşasına karar vermişlir.. Bunların yapılmasınâ he- men başlanacaktır. Bundan başka 30,000 lira sarfile bir elektrik fabrika- $ı yapılması için yeni bütçeye tah- sisat konulacaktır. Bu suretle Siirdin iki mühim derdinin ortadan kaldırıl- masi için ilk adım atılmıştır. — Demek, nişanlınızı aşkla seviyor- sunuz öyle ni? — Evet, hem en coşkun, en derin bir aşkla! — Vaktile bizim sevişmemiz gibi mi? — Bizimki o derece kuvvetli miydi sanki! Bu sözleri Ratip tereddüd ve mah- onki söylemle — En - diye bağırdı. — Öyle ya! İşin içine e ziyade genç- liğimizin maddi cazibesi ve coşkunlu- ğu karışıyordu. O zannedilen büyük aşkla sevişmiş olsaydık o kadar biri- birimizi rencide eder miydik... Hattâ bazen kavgalarımızın sonunda biribi- rimizden nefret ettiğimiz bile olurdu... Halbuki hakiki aşkla bunlar olamaz! — Ne diyorsunuz? — Emin olun Perihan, hakiki aşkı ancak izdivaçta bulabiliriz! En büyük temennimi sizin de bizim gibi bahtiyar olmanızdır. Yani hemfikir ve bir vü- cud olarak kocanızla yaşamanız... İş- te o zaman hiç bir şey bu ilâhi zevki bozamaz! Zira böyle bir merbutiyet, cenabı hakkın insanlara verdiği en güzel hisler üstüne bina edilmiştir. Hürmet, aile gururu, şeref... Haftalık piyasa ithalât piyasası ve ihracat maddelerinin vaziyeti İthalit piyasasında bir durgun- Yuk hissedilmektedir. Buna sebeb kiş- lık mallar üzerine satışların azalma- sıdır, Henüz mevsimlik mallar için de işler başlamamıştır. Tüccar yaz- hık siparişlere başlamıştır. Fakat bu siparişler ve hazırlıkların haricinde fiat ve mevsimlik kumaşlar için sa- tışlar yoktur, Sanayi vaziyetine gelinet; giyecek mal imal eden sanayi şubeleri de dur- gun bir deyre geçirmektedirler. Hat- tâ bu mevsim bu nevi sanayi şubeleri için ölü mevsim telâkki edilebilir. Bilhassa trikotaj, kışlık yünlü ve pa- muklu dokuma üzerine iş yapan fab- rikalar için ölü mevsim daha ziyade hissedilmektedir. Bu gibi sanayi şubeleri yazlık ma- mülât için hazırlıklara başlamıştır. Fakat yazlık piyasa taleplerini tayin et- mediği için, fabrika ve İmalâthaneler ne mikdar mal yapacaklarını da he- sap edecek vaziyette değildirler. Yaz- | ık siparişlere daha uzun zaman var- dır, Halbuki ithalât tacirleri, Avrupa malları üzerine yazlık siparişlere baş- Jamışlardır. Avrupa (fabrikalarına yazlık siparişler bu mevsimde başla- dığı halde, yerli fabrikalara çok sonra müracaat vaki olmaktadır. Siparişle- rin geç yapılması fabrika ve imalât hane sahiplerini müşkil mevkide bi- rakmaktadır. İhracat maddelerimizin vi Bu hafta içinde ihracat maddeleri- mizin vaziyetini birer birer aşağıya yazıyoruz! Pirinç — Bu hafta içinde pirinç satışları birinci plânda kalmıştır. Esasen pirinç flatleri bir haftadan- beri yükseliyordu. İstanbul ticaret odası pirinç piyasasında bir spekü- lâsyon olup olmadığını araştırmağa » mecbur olmuştur, Yapılan. tedkikler neticesinde piyasada mevcud pirinç- lerin İzmir ihracat tacirleri tarafın- dan satın alındığı meydana çıkmış- tır. İzmirde pirinç stokları artmşıtır. Yalnız bir pirinç taciri 8 bin kilo pi- rinç stok yapmıştır. İzmirde stok ha- inde biriktirilen pirinçlerin Alman- yaya sevkedileceğindenbahsolunmak- tadır, Ap derileri — Bu hafta içinde av derileri de dikkate değer bir sahne geçirmiştir. Bundan iki hafta evvel av derileri piyasası birdenbire yük- selmişti. Bu yükseliş, elinde slok mal bulunan av derisi tacirlerini çok mem- nun etmişti, Fakat aradan kısa bir zaman geçtikten sonra. av derileri pi- yasası tekrar sukut etmişti. İstanbul ticaret odası ve Türkofis av derileri piyasasındaki bu vaziyeti tedkik et- mektedirler, Av derilerine en ziyade Amerika AAnbean tahammülünün azaldığını hisseden genç kadın son bir gayret- Je: — Duğru! »- dedi. - Hakkınız tar... Görüyorum ki Tendu sizinle pek me- biz başka mevzulara giriştik. Hâlâ si- zin niçin beni görmek istediğinizi öğ- renemedim. — Sahih! Maamafih iyi oldu. Zira bissiyatınızı öğrendikten sonra teklifi daha kolay yapabileceğim. Nedir? — İşte efendim: biliyorsunuz ya Tendu henüz rüşdünü isbat etmedi. Babanızın da vefat etmiş olduğuna | dair hiç delâli yoktur. Halbuki nikâ- hin kıyılması için mutlak rizası Jâ- zım... — Evet... Öyle bir kanun var... De- — Yok, çok şükür buna hâçet kalmı- yor... Zira ailenin verdiği kararla da iş olup bitmiyor-amma ne olur ne olmaz bir kere Fransiz konsolosluğuna mü- racaat edip Kadri Memduh paşa hak- kında araştırma yapsanız fena olmaz! — Bunu ben mi yapmalıyım? — Başka kim yapacak? En yakını ve bilhassa büyük kızı olmak münasebe- tile size düşer. — Fakât konsolosluktan cevap alı- ve Kanadadan talep vardır. yadan. İsi ridir, Hububat maddeleri — Son iki, gün içinde piyasaya 962 ton buğday gel- miştir. Buğday üzerine ihracat pek azdır. Ara sıra ufak partiler halinde Yunanistana ihracat vaki olmakta- dr. Arpa üzerine iş çoktur. Yunan Zi- raal bankası 10 bin ton arpa almak- tadır, Bundan taşka İtalya ve Alman- yadan da arpa üzerine satışlar olmak- tadır. Fakat Almanların bizden ni- dıkları arpaları, gene İtalyanlara sat- tığı iddia. edilmektedir. Bu iddiayı tedkik etmek imkân haricindedir. Çavdar üzerine, yalnız dahili piya- sada iş olmaktadır. Şehrimizde çav- dar sarfiyatının arttığından bahse- dilmektedir. İhracat için çavdara ta- Mp olan yoktur. Tütün — Bursada tütün piyasası geçen hafta içinde açılmıştı. Zürra, tütün fiatlerinden şimdilik memnun- dur, Piyasa ilk günlerde hararetliydi. Bunun daha ne kadar devam edece- Zini kestirmek mümkün değildir. Alıcılar arasında bir Amerikan şirke- ti de bulunmaktadır, Marmars hav- zasındaki tütün piyasası durgunlu- ğunu muhafaza etmektedir. Maama- fih alâkadarların iddiasına göre Mar- mara havzasında iyi mallar satılmış- tır, Evvelce tütün piyasasında rukip firmalar daha çoktu, meselâ Avus- turya rejisi gibi. Avusturya, Alman- yaya iltihak ettikten sonra piyasa- dan büyük bir firmada ayrılmıştır. Yumurta — Yunanistana, biraz da İtalyaya yumurta ibraç edilmektedir. Alman firmalarının siparişleri biraz durmuştur. Alman firmalarından ge- Jen mektuplarda yumurta tozu sorul- maktadır. Yumurta tozu, pastacılar- da ve diğer gıda sanayiinde daha çok terçih. . editmektedir.. Senelerdenbri yumurta tozu istnildiği halde, şimdi- ye kadar hiç bir sermayedar bu işe teşebbüs etmemiştir. Tavuk ihracatına gelince, her haf- ta Almanyaya 2-3 vagon kesilmiş ta- vuk satılmaktadır, Yumurta tacirleri, yumurta veren tavukların ihraç edil- mesinden endişe etmektedir. Halbuki ihraç dilen tavuklar Trakya ve Mar- mara bavzası tavuklarıdır. Bu hava- Mide tavukçuluk, beslenilen tavukları satmaktan ibarettir. Bundan da anlaşılıyor ki, Marmara ve Trakya havalisinde yalnız ihracat bakımından tavuk yetiştirilmektedir. Trakyadan gelen bir çiflik sahibinin sözlerine bakılırsa, piyasa talepleri böyle devam ederse, yakında Trakva- de çiftiklerinde ihracat yapmak mak- sadile besili tavuklar U yetiştirmeğe imkân hasıl olacaktır, R.A Alman- tenilen yalnız porsuk derile- nıncaya kadar epey zaman sürer! Yok, nihayet iki ay! Lütfiye ha- rmefendi de ancak o zaman har olabileceğini söylüyor. Eğer paşa ha- yatta ise elbette anlaşılır. — Ya bulamazlarsa?... — O zaman gene abla Sıfatile siz âile meclisini kurar Tendu'cuğun be- nimle evlenmesine müsüade edersiniz... Saadetimi de böyle size medyun olu- rum, Kalbini yoran müthiş ıztıraba rağ- bre ela le gm hissetti. Fakat gene Sİ e sakin Ki e — Pekâlâ! Derhal teşebbüste bulu- nacağım., Bizzat kendim gidip uğraşa- cağım... Lâkin Ratip teşekkür edip gittikten sonra Perihan bir müddet olduğu yer- de put gibi kaldı, sonra dudakları öf- ke ile büküldü, gözleri şimşekler çak- tı, burun delikleri titredi ve korkunç bir azımla: — Bu iş olmıyacak... Asla asla! - — di ye mırıldandı. se» Perihan kati kramı vermişti. Hiç bir şey yapmıyacak, babasını aramıyacak- tı, Fakat iki üç gün geçip de genç ka- dından ses sada çıkmayınca Ratip sa- bırsızlandı. Bir gün birdenbire Tendu. Ee ee Kanama in ie türdü. (Arkası ei ir