Bir haftalık perhiz Günde 200 -300 gram kaybediliyormuş Amerikada çıkan yeni bir moda Avrupaya da sirayet etmiştir. Güzel- leşmek, gençliğini muhafaza etmek istiyen kadınlar haftada bir gün, ya- hut ayda bir hafta, veya senede bir ay garip bir perhiz ve istirahat usu- 10 tatbik ediyorlar, Buna «Antuan rejimi deniliyor. Haftada bir gün perhiz edilirse © gün sabâh geç kalkılacak, yemek olarak meyva, sebze yenilerek süt içi- lecek. Kaynatılmış ve süzülmüş ıhla- murla banyo yapılacak, saçlar Hint- yağı ile masaj yapıldıktan sonra yu- murta sarısı ve şampuanla yıkanacak. Kaş ve kirpiklere Hintyağı sürüle- eek. Yüze pudra, allık, krem gibi şeyler katiyen sürülmiyecek. 'Pırnaklar cilâ- sız kalacak ve tatlı badem yağı ile yağlanacak, Vücud tam istirahat ede- cektir. Ayda bir hafta perhiz edilirse, o haf- tanın her günü ayrı ayrı yemeklere hasredilecektir: Pazartesi: Sebze günü — Sabah bir fincan sütlü kahve ile bir dilim fran- cnla, Öğle ve akşam haşlanmış tere- yağlı sebze, bir dilim francala, bir par- ça peyhir, bir portakal veya elma, Salı: Et günü — Sabah sütlü çay, bir dilim francala, Öğle ve akşam bir çay fincanı et veya tavuk suyu, bir parça soğuk et ve yâ tavuk, bir elma. Gece yatarken bir fincan şekersiz 1i- monlü ıhlamur. Çarşamba: Yumurta günü — Sa- bah bir fincan sütlü kahve, bir yu- murta. Öğle bir tabak çorba, iki yağ- da yumurta, bir elma veya portakal, Akşam iki rafadan yumurta, bir di- lim francala, bir elma. Yatarken ş€ kersiz ilmenlu çay (Karaciğeri rabat- sız olanlar bugün de meyva günü gi- bi perhiz etmelidirler). Perşembe: Süt günü — Sabah bir fincan süt, bir parça tereyağlı fran- enla. Öğle ve akşam on dakika fasıla ile yudum yudum içilen iki bardak süt, tereyağ sürülmüş, haşlanmış pâ- tates, bir parça francala. Gece yatar- ken bir kâse yoğurt. Cuma: Balık günü — Sabah sütlü çay, bir dilim francala. Öğle ızgara veya haşlama balık, salata, bir dilim İrancala, bir armut. Akşam haşla- ma balık, bir patates, bir armut. Ge- ce yatarken limonlu şekersiz çay. Cumartesi: Meyva günü — Sabah sütlü kahve, bir dilim francala, Öğle bir dilim francala ile muz ve kuru ye- mişten maada her hangi meyvadan bir kilo, akşam öğlede yenilen meyva- dan başka bir meyva ve yarım kilo olarak yenilecektir. Bugün su içilmi- AKŞAM'ın tefrikası AŞKIN K 5 Yy Plise Piise elbiselerin moda olduğunu ge- çenlerde de yazmıştık. İlkbahar mo- dellerinin hemen hepsinde plise var- | dır; 1 — Gri yünlüden tayör: Elek pli- sedir. 2 — Lâcivert ipekliden elbise. Etek plisedir. Bluz nervürlerle süslenmiş- Suni kaş Kalın kaşlar yeniden moda oldu İnce kaşların modası tamamile geç- miştir. Greta Garbo üç hafta evvel kalın kaş modasını ortaya atmıştır. Gayet ince tül üzerine dikilmiş olan bu kaşlar gom arabikle hakiki kaşlar üzerine yapışlırılmaktadır. Bu moda hemen Pariste de kabul edilmiştir. (Faubourg Saint - Honore) caddesindeki vitrinlerde çeşit, çeşit ve renk renk suni kaşlar görülmektedir. Bu kaşların boyv, eni, ve rengi sâç- ların rengine ve bilhassa saçların ta- yanış tarzına göre çehreye uydürul- maktadır, İncelenen veya traş edilen kaşlar eski haline gelineiye kadar bu kaşla- rın modası devam edecektir, Bu perhiz usulü le günde 200iâ | 300 gram kaybedilmekte imiş. Yani bir hafta içinde bir buçuk, iki kilo zayıflamak mümkünmüş. Bir ay perhiz usulünü gelecek haf- ta yazacağız. Tefrika No. 18 URBANI — Büyük macera romanı — — Evet, Ratib bey! Bir ablam Yar. Hayat mücadelesi içinde çok ıstırap “ çekmiş zavallı bir ablam... Kendisini pek seviyorum ve sizin de onu sevme- nizi istiyorum. — Onu bütün kalbimle seveceğime emin olabilirsiniz, Tenducuğum... On- dan öyle muhabbetle bahsediyorsunuz ki, hatta tanımadan, şimdiden kendi- sine karşı muhabbet hissediyorum ve “Jâyık olduğuna da kaniim... — — Hakkınız var, cidden hürmete takdire lâyık bir kadın! Bir başına ça- balamış, çalışmış bugün şerefli bir mevki tutmuş... Kim olduğunu söyler» sem hayret edeceksiniz! — Aman pek merâk ettim... Kim... Çabuk söyle, Siz de onu tanıyorsunuz!... İşte başınızı kaldırın da bakın res- mimin altında ismini göreceksiniz! Ratip başını kaldırdı, Perihanın kudretli elile attığı imzaya baktı ve boğuk bir sesle; — Perihan... Kabil mI?... Bu ne garib bir tesadüf!... diye mırıldandı. Nakleden: (Vâ-Nü) — Yarm size uzun uzadıya izahat veririm. Şimdi vakit yok, bakın ha- nımla oyunu bozdular, kalkıyarlar, Tahire hânrmefendi arkadaşına veda edip Tendu'yu öperken Lütfiye hammefendi de elini öpen Ratib'e: — Oğlum, yarın akşam da bekle- rim... Yemeğe gelin! - diyordu. İ Genç kız nişanlısını kapıya kadar teşyi ederken tekrar yavaş — Söz verdiniz değil seveceksiniz... Delikanlı heyecanını yenmeğe ca- | hışarak: — Evet... Evet 8. Muhakkak!.. - de- | di. ni? Ablayı , “ Ertesi günü hala, yeğen Perihana ! gittiler. Tanışma çok çabuk oldu. Se- nelerdenberi âile şefkatinden mah- rum kalan kıza ihtiyar kadın der- | hal kollarını açtı. İki saat kadar hep birden çeneçaldılar; mazi yad edildi. Tendu ablasının na sokulmuş | kâh anlatıyor, kâh h hayran | Perihanı dinliyordu. Üçünün de kal. İ etekler çok | gelmemişti. hise, 4 — Beyaz ipekliden gece elbisesi: Eteği plisedir. 5 — Türkuaz rengi yünlüden elbi- se: Ceplerinin ve rYevelerinin etrafına ayni renk kadifeden biye geçirilmiş- Ç ikolatalı kek tir, 3 — Sıklamen fengi krepten el- İ 6 yumurta, 125 gram toz şeker, 125 gram tereyağ, 100 gram rendelen- miş, yahut makineden geçmiş çikö- lata, 65 gram makineden geçmiş iç badem, 90 gram uri alimalı. Derin bir kap içerisinde tereyağını elle ezerek İ kabartmalı, krema haline gelince bi- rakmalı, Diğer bir kapta yumurtaların sarısı ile toz şekeri»telle çırparak kö- | pürtmeli, sonra tereyağının üzerine dökerek karıştırma, sonra çikolata- yı, vanilyayı, bademi ilâve ederek ya» rım saat telle yurmülı, elekten iki de- | fa geçirilmiş unu Karıştırmalı ve daha | on dakika vurmalı, Nihayet ayrı bir | kapta telle vurularak köpürtülen ve sertleşen yumurta aklarını ilâve et- meli, hafifçe karıştırıp halletmeli, yağlanmış kalıba dökerek önce kızgın | sonra orta fırında bir saat pişirmeli, Bu tertip altı kişiliktir. Yağlanmış yakalar nasıl temizlenir? Yağlanmış elbise yakalarını temiz- lemek için ökaliptüs esansı (esence d'eucalyptus) ile silmek kâfidir, bi derin bir sevinç ve muhabbetle çarpıyordu. Bir arabk Perihan köşke ald ha- yalen yaptığı resimlerden bahsede- rek albümünü gelirdi. Gerek Lütfiye hammefendi, gerek küçük hemşiresi takdirle oseyrederlerken birdenbire hala hanım: — Vay!. dedi, - Sen bu genci ta- nıyor musun? Resimlerin arasında Râtibin sulu- boya küçük bir portresini gösterdi, Aralarındaki bir parolayı hatırlat mak ister gibi Tendu ihtiyar kadına bakti. Perihan zoraki bir tebessümle: — Ratib beyi mi?... Biraz tanırım... Bir ahbabın evinde ona raslamıştım da ç gün resmini çizivermiştim. — Pek sevimli bir genç, değil mi? — Evet, öyle derler... Siz demek onu tanıyorsunuz? Bu sene Adada görüştük. Bu cevab ev sahibesi kızın İçini ra- hat ettirdi. | Lütfiye hanımın bir şeyden haberi olmadığı anlaşılıyordu. Demek bu münasebetin dedikoduları kulağına şundan bundan ko- bala ayağa kalktı; Eh kızım... Bazı işlerim var, ben gidiyorum. Tendu seni rahatsız et- mezse burada kalmak istiyor. Sonra Biraz daha nuştuktan sonr rağbette tir, 6 — Yeşil ipekliden elbise: Bluzu da plise ile süslenmiştir. 7 — Siyah yünlü plise etek: Üzeri- ne pembe yünlü ceket giyilmiştir, İçi- nin bluzu pembe siyah damalı ipekli- dendir. Ayni renkte kumaştan bir mendil ceketin cebine konmuştur. Nezle ve öksürük Evde yapılması kolay bir kaç ilâç Nezle ve öksürüğe karşı portakalın faydası olduğu anlaşılmıştır. Porta- kali yuvarlak parçalara taksim etme- X, kabukları ve çekirdekleri ile sık- malı, çıkan bu su hafifçe acıdır, içeri- sine bal katarak tatlılaştırmal, Gün- de üç defa: Sabah kalkarken, öğleden ! sonra ve gece yatarken birer şarap kadehi miktarı içilirse nezlenin ve ök- sürüğün önü alınırmış. Portakal kabukları üzerine sıcak su haşlayıp çay gibi demlendirdikten sonra, süzmeli, üzerine evvelce sıkılan suyunu ve bol şeker ilâve ederek ka- rışlırmalı, Birkaç damla (küraso) likö- rü de koyduktan sonra gece yalarken içilirse, bu sıcak portakal çayı da nez- leye gayet iyi gelirmiş. Eller çabuk nasıl temizlenir? Evde iş görülünce, eller çok kirlen- miş ise kolayca temizlemek için elle- re vazelin sürmeli ve masaj yapmalı- dır, Sonra çok sıcak 'su ve âdi sabun- la eller yıkanınca tertemiz olur. gelir, onu alırım. Zaten bundan böy- le de sık sik artık seni beklerim. Boşuna kaybolan seneleri şimdi ih- yaya çalışmalı! — Teşekkür ederim, halacığım... Bilseniz kalbim nasıl bir iştiyakla dolu. Kardeşim istediği kadar kalsın. Hiç bir zaman beni rahatsız etmez... Bilâkis çok memnun olurum, Keşki siz de otursanız... — Maâtteessüf bugün kabil de- gil... Başka sefere!... Haydi şimdilik Allaha ısmarladık, çocuklar... o İşle- rim biter bitmez gelir seni alırım Tendu, — Peki anneciğim... Sonra ablasına dönerek: — Sen işini yap, Perihancığım, ben yanında oturur, seni seyrederim. İki hemşire yalnız kalinca gene birbirlerine sarılıp öpüştüler, 'Terdu- nun saadetine payan yoktu, Gayri İhtiyari sevinçle bağırdı: —« Abla! O kadar bahtiyarım ki bilemezsin... Bu sözlerin hakiki mânasını anla- miyan Perihan müphem bir tebes- sümle cevab verdi. Kâdri Memduh paşanın küçük kızı coşkunlukla deram etti; — Evet, evet ablacığım... Çok, çok bahtiyarım. Zannettiğinden çok fazla, Bir kere seni buldum. Fakat da daha bilmediğin bir şey var. Ha- Moda haberleri AYüksek tepeli kanoiye şap- kalar ülkbaharda çok giyilecektir. * Yazlık emprimelerin kumaşı (sürah) olacaktır. # Etekler diz kapağına kadar kısalmıştır. * Tayörlerie giyilen bluzlar için kırmızı, kanarya sarısı, çividi mavi ve verjad renkleri tercih edi- Tiyor. # Yaz emprimelerinin zemini pembe türkuaz, salkım moru, Hi- mon sarısı olacaktır. * Çizgili aipaklan tayör moda- der. # Enseye inen süçlare tekrar rağbet artıyor. Kirpikleri uzatmak için Kurtuluş, Bilezikçi sokak MR: 1 — Kirpiklerinizin uzun ve sık olmas için beğ “gece şu pomadı sürme çeker gibi kirpik- Jerinise sürünüz: 10 gram vazelin, 4 gram hint yağı, 1 gram (acide galligus), 6 dam- Ja lvanta çiçeği esansı, 2 — Kailarınızın, d'rseklerinizin derisi- ni yumuşalmek için gece yalarken sa- bunin yıkadıktan sonra şu kremi sürünüz! 30 gram (gilcerole d'amldoni, 1 gram (acide salieyligur) bir eczanede yaptırınız. 3 — Evde kına koymak güç iş değildir. Bir bardak lık su içerisine kına ilâve ederek karıştırınız, koyu mayonez haline gelince bir tahta parçası ucuna büküle- rek sarılmış ve bağlanmış pamuğu kina içerisine batırınız ve kökünden uçlarına kadar sürünüz. (Saçları azar azar ayira- rak sürünüz.) Bütün saçlara sürüldükten sonra İnce kâğıdın başı sarınız ve üzerine bir havlu örtümüz. Bir çeyrek, yarım saat durduk- tan sonra başınızı her zamanki gibi yıka- yınız. Kınalı saçın pek modası yoktur. Kırmı- sı sâça ne diye heves ediyorsunuz? Kitaplar nasıl temizlenir? İstinye, Y. V.: Kitaplardaki Jekeleri, kirleri temizlemek mümkündür, yalnız dikkatle iş görmek lâzımdır. Kir lekeleri yen! İse bayat ekmek içi je yahut lstikle silerek temizlenir. Yağ lekesi varsa bir parça silgi kiğıdını leke #zerine ve altına koyunuz. Sıcak ütü ile silgi kâğıdını ütüleyiniz, Kâğd yağı çe- ker, temiz kâğıd koyarak bir kaç defa ütülenirse leke tamamiyle çıkar. Silgi kâğıdını benzine yahut etere batı- np Jekeleri silip temizlemek mümkündür. Bunun en doğrusu kitabımıza itina et- mek lekelememeğe gayret etmektir. 4 8. 0.8.: Hükümet ve belediye has- tanelerinin hangisine müracaat etseniz bacağınıza lâzımgelen tedavi yapılır. yatımın bu büyük hadisesini halam sana söyliyecekti amma kendisine rica ettim. «Ablamla yalnız kalarak ben anlatayım: dedim. Razı oldu. — Ne imiş bakalım şekerim? — Bul... Pek mühim bir şey! — Henüz küçüksün. Mühim dedi- ğin nedir acaba? — A... On altıyı geçtiğimi unut- ma! Artık çocuk sayılmam. Genç biz kızın hayatında mühim ne olabilir? — Ne bileyim... Halan sana bir otomobil mi alacak?... Kışlık tuva- letlerini yapman için Parise mi gö- türecek? Amma yaptın ablacığım... Bunlar ciddi şeyler mi? Mademki anlamıyorsun o halde söyliyeyim ba- ri. Bana talip çıklı. i — Vay, demek seni şimdiden kap- mak istiyorlar?... Sahi mühim... Halan bu işe ne dedi? — Razı oldu tabii! — Nasıl «tabif>?... Bilâkis çok ga- rib!... Daha pek gençsin! Demek o delikanlı seni ciddi surette sevmiş öyle mi? — Evet... Sevdiğine eminim... Ha- lam da derhal kendisine itimad etti, — Sen de onu seviyor misun? “Tendu, içinden taşan derin bir hisle; (Arkası var)