Şild maçlar bu hafta başlıyor On senelik olan şildi hangi klüb alacak? Pazar günü nihayet bulan lig maç- Maından sonra mart içinde başlıya- cağı tahmin edilen milli küme mü- sabakslarına kadar boş zamandan istifade edilerek çild maçlarının he- miyen bir şekilde icra edileceğini ve belli olmuştur; Bu cihetle bu seneki şild maçlarına bu klüplerin iştirak etmemeleri kuvvetle muhtemeldir. Şild maçlarının başlaması dolayr bakalar nihayetinde şild plâkaların- Lig maçlarının hasılatı ! İ i PN Klübümüsün senelik Adi kongresi klüp Mas nizamnamesine teyfikan 25 şubat #ü masar cüni saat anda Teasikias SDOr da en fazla ismi bulunan klüp şildi bul beden terbiyesi müdürlüğüne tev- di edilen bu müsabakaların sonun- cusu bu sene yapılacak ve bu suretle şid maçları nihayetlenmiş olacak- tar. Şimdiye kadar yapılan karşilaşma- larda alınan neticeler şunlardır: 1929 — 1980 : Fenerbahçe 1930 — 1931 : Neticelenmedi 1931 — 1932 : İstanbulspor 1932 — 1933 : Galatasaray 1933 — 1934 : Fenerbahçe 1931 — 1935 : Beşiktaş 1935 — 1936 : Vapılmadı 1988 — 1937 : Yapılmadı 1937 — 1938 o: Fenerbahçe 1938 — 1939 ? Yukarıdaki ceörelin teğkikinden ör gılacağına göre, şimdiye kadar Fe- senesinde hiç yapılmamıştır. Bu &e ne yapılan karşılaşmalar şildin son senesi olduğuna nazaran on sene zar- fında şildde üç defa ismini yazdıran Fenerbahçe klübünün mağlüb olsa dahi kendisine rakip olabilecek Gala- tasaray ve Beşiktaş Klüblerinin birer defa kazanmış olmaları dolayısile Manevi büyük bir kıymeti olan şildi müzesine koyacağı anlaşılmaktadır, Bu müsabakalar için Beden terbi- yesi müdürlüğünün gönderdiği tab- mek ve kur'a çekmek üzere bölgemize bağlı bütün klüblerin 23/2/9309 tari- Fenerbahçe - Galatasaray B. takımları bu hafta karşılaşıyor Birinci küme klüblerinin B takım- ları arasında tertib edilen lig maçları da bu hafta yapılacak müsabakalar ile nihayetlenecektir. B takımları arasında yapıdan İzmir ağır sıkelt güreşçisi Ankarada İzmir (Akşam) — İzmir bölgesi gü- Teşçilerinden ağır siklet Mehmed Ayarsız, genel merkez tarafından An- karadaki kampa davet edilmiş ve git- miştir, 114 kilo ağırlığında olan bu güreş çi, Ankarada çalıştırılacak ve yetişti. rilecektir. İzmir güreş antrenörü, İz mitin ağır #ikleb pehlivanından çok ümidvardır. Dağcılık klübü idare heyeti: İstanbul Dağcılık klübü senelik içtima- amı 18/2'938 cumartesi günü klüp bina- sında skdederek yeni idare heyetini seş- miştir. Riyasele getirilen Dr. Muhterem Gökmen, Avni Şasa, Necdet Tugrul, Riza Derviş, Faruk Birgen, Mansur Pekdeğer, Mecdi Bekir ve Kadir Özgenden ibaret RR RE kaan Yunlav Batih sıhasinrden" 1639 m, “aa Kes. 19/4 m. 15199 Kes, 3170 m. 9465 Kes ANKARA RADYOSU Bah 21/2/1039 TÜRKİYE SAATİLE 1340: Program, 1235: Türk imüziği Osman Pehlivan) Halk türküleri, 13: Mem- leket saat ayarı, afans ve meteoroloji ha- KE” A "0 berleri, 1319 - 14: Müzik (Küçük or- kestrm « Şef: Necip Aşkın): 1 - Siede (Sigara içen kız), 2 - Glessmer (Sabah selâmi) (Fantezi), $ - Rüming (Entermez-i Link (İntermezs0), 7 Witöri (Yalnız za- na) (Serenad, 8 - Haydn (Yaradılış orstoryosundar parça). 18.30: Program, 1835: Müzik (Pale müziği — PL), 19: Konuşma İTürkiye pos- tas), 1915: Türk müziği (İncesaz faslı - Sozüh faslı), 20: Ajans, meteoroloji ha- li İt ; ; ET T iRSERi içip Sant 2 de — Paris P'T'T. 2830-240 Berlior'an #Benvenuto Cellini, operası — Helsinki 22,10 - 24 dans — dans — Belgrad 2315 hafif muzika — Budap. 23 Marar şarkıları — Bükreş 23.15 Rumen muzikası — Droifyiç 2350 askeri muzika — Kopenhag 2340 salon muzika- sı — Midland 23 hafif murika -— Varşova 2325 dana. Sant 24 den sonra 1 e kadaf evvelki larına devam —Budap. 2idans— Droitriç 2420 - 115 etlon muzikas — Hüvers. 1 2450 bafif muzika — Kopen- bag 2425 - 130 dans — Londra 2425 dans — Ştutig., Berün, Franktt, ve Viya- na 1 - 4 öperet muzikası, Posta ittihadına dahil utmıyan ecnebi ınsmleketler: çizer em rm 1900, üç aylığı 1000 kuruştur. Adres tebd'li için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Muharrem i — Kasım 106 B. İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı B. ilim 1237 639 939 12 131 Va, 509 6461128 4528 iTSi 1922 idarehane: Bâbâli civar Acımusluk SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KANİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur | Tetrika No. 288 Damad Mahmud ve Mithat paşalar nasıl avlandılar? — Allah padişahımıza uzun ömürler | çekinmiyorlardı. Mahmud paşa mabö- versin! Diyecekti. Ağzından o güne kadar kalbinden kimbilir kaç defa geçirdiği şa cümle çıkıverir: — Allah canını alsın! “ ” Abdülhamid damad Mahmud Celâ- leddin ve Mithat paşaları bitirmeğe karar vermişti. Bunun için bütün şey- tanetkârane zekâsını sarfediyordu. İki paşanın aleyhinde kâh söyleme- | diğini bırakmıyor, hiddet ve şiddet gösteriyor, kâh ikisini de iltifatlar, ce- mileler ile avutuyordu. Mithat pa- şa Avrupadan şahane teminat ile memleket dahiline getirilmiş, Suriye valiliğinde entrikalarla işgal edilmiş- ti. Abdülhamidin ikinci kâtibi Arap İzzet paşanın Avrupada görüştüğü ba- zı zevata anlattığına göre: (Mabeyince Mithat paşadan Suri- yenin nasıl idareye mazhar edilmesi / lâzım geleceği sorulmuş, o da Suriye hakkındaki lâyihasını bunun üzerine yazmıştı. Abdülhamidin Mithat paşa aleyhindeki hissiyatım bilen hususi kâtibi Reşid ve mabeyinci Ragıb bey- ler Mithat paşaya hasım kesilmişler- / di. Mithat paşa saraydan gördüğü muameleler üzerine istifa etmiş ise de istifası kabul olunmamış, Sonra payı- tahta daha yakın bir yere, İzmire cel- bedilmişti.) Mamad Nahmud paşada Mithat paşanın Avrupaya ib'adı tarzında bir muamele ile Trablusgarp valiliğine gönderilmişti. O da orada rahat bırakılmamıştı. Vapura ve içindeki mühim yolcuya denizde birşey oluvermesi şüphesiz marzii şahaneye tevafuk ederdi! Fa kat vapurun uğradığı arıza Maltada tamir edildi, Diye maruzatta bulunmuşlardı. Mahmud paşanın Trablustaki ha- rekât ve mummelâti mabeyince hiç takdir edilmiyordu. 15000 kuruş atiye ile Ömer efendi isminde birisi paşanıh ahvalini taras- suda memur edilmişti. Mabeyinei Yu- suf beyden talimat alan bu Ömer efen- di her hafta mabeyin müşiri Osman paşaya birer rapor göndermek vazife. sile mükellef bulunuyordu. Sarayda bulunan 'Trabluslu veya Tunuslu bir takım şeyhler, dervişler Trablus ahalisini Mahmud paşa aley- hine tahrik ediyorlardı. Mahmud paşanın hususi işlerini gönderdiği Mahmud paşanın geceleri şeyh Fey- zullahefendizade Şeyh Sadık efendi ile birleşerek padişah sleyhinde bulun dukları hünkâra ihbar edilmişti. Ali ağa paşanın bu şeyh ile münasebeti hakkında istintak edilmiş, hayli taz- yiklere uğratılmıştı; zavallı adam tah- liyesinden birkaç gün sonra «göbeğin- de sancıdan» evinde vefat etmişti. Sarayda toplanan ve padişahın ba- zı büyükler hakkında ne hisler besle diğin! sezen Arap şeyhler; — Padişahın efkürinı tatmin için biri şinin vücüdlerinin izalesi ca» yinde cereyan eden ahvalden, padişa» hın ve etrafındakilerin temayüllerin- den haber alıyordu. Mahmud paşanın haremi Cemile Sultan Abdülhamidin hissiyatını tes- kin için kocası lehine şifahen istir. hamlarda bulunuyor, fakat padişahı yumuşakmak kabil olamadığım görü- yordu. Bir defa Abdülhamid: — Mithat paşa ile Mahmud paşa- nın idamlarına bende fetva bile var- dır, Amma ben böyle şeylerden isti- fade etmeği düşünmem! Gibi sözler bile sarfetmiş, hattâ bir de varaka göstermiş idi. Abdülhami- din usulden olduğu üzere herhangi bir zeyd veya amrdan bahs ile saltanat makamına hiyanet şeklinde bir mese- le tasvir ederek bir fetva almış olma- sı İstib'ad edilecek bir şey değildi! Amma böyle bir fetva hükmünün Mithat ve Mahmud paşalara tatbiki ne derece meşru olurdu? Bu ayrı bir mesele! Cemile sultan kocası aleyhinde he söylenmekte ise hepsinin yalan oldu- ğunu, garezle icad olunan iftiralar- dan başka gey olmadığını boş yere te- min ediyordu. Abdülhamid bu temi- nala inanmamağa karar vermişti! Damad Mahmud paşa bu vaziyeb vap alamadı. Telgrafia muhabere için Maltaya gideceğini mabeyine bil- dirdi ve memuriyetini terk ile Malatya hareket etti, (13 temmuz 1879 - 23 recep 1296) Maltada mabeyin başki- tabetinden bazı iradelerin tebliği için Mahmud paşa Avrupaya gitmeği dü şünüyordu. Fakat İstanbuldan ib'adı işlerinin bozulmasını intaç etmiş, kendisini çok zarara uğratmıştı. Mem» leketten, ailesinden de kimbilir ne kadar müddet uzak kalmak, Avrupa- da sürünmek icap edecekti! Buna katlanamadı. Nasip ve kader ne ise ona bağlanmak, evlâdına, iya- Ene yakın bulunmak hisleri galip gel- di. Çeşmeye gitti. Muvasalatını mabe- yine bildirdi. Memurun ilk posta ile hareket ede- ceği cevabını aldı. İstanbula gelmesi istenilmiyordu. Mahmud paşanın bü memura Çeş- mede intizarı sekiz ay sürdü! 1880 şubatı içinde bir gün Çeşme kaymakamı mâbeyin müşiri Osman paşadan aldığı bir telgrafı getirdi. Bu telgrafta: (Mahmud paşanın ziyade keyifsiz o haber alınmıştır. Nezdine gi diniz; kendisini görüp ne halde oldu- gunu bildiriniz.) deniliyordu, Mahmud paşa afiyette idi. Osman paşanın bu telgrafında elbette biç hikmet vardı! Kaza kaymakamı başka bir helin daha verdi: 'Beşvekil Snid paşa mabeyin telgraf hanesinden kendisile telgraf makinesi başında iki sant kadar muhabere et- miş, en son verilen cevabın kaza ida» re meclisi azasına tasdik ettirilmesi dahi istenilmiş! Bu muhabere damad paşanın şah- sına tallük ediyordu, Acaba bu telâşa sebep ne idi? Hafız Behram ağanın adamlarından aslen Yahudi Hidayet isminde birisi ' vapur kaptanlarından birisinden nak» ' len damad Mahmud paşanın İstanbu ia gelmiş olduğunu ağaya söylemiş; 'Taphane meclisi azasından Tevfik pa- şa da bu haberi teeyyüd etmiş. Hafış Behram ağa bu uydurma havadisi 9. men Abdülhamide yetiştirmiş. İstanbul allak, bullak olmuş. Çeşme kaymakamile bu muhabe reler de bundan ileri gelmiş! Böyle dedikodulara, telâşlara mahal kalma- mak üzere nihayet Mahmud paşanın İstanbula celhine karar verilmiş. Baş mabeyinci Hamdi paşa İstan« Bula gelmesine müsaade edildiğini Mahmud paşaya telgrafla tebşir eta