11 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

11 Şubat 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SEBZECİLİK: Semizotu nasıl yetiştirilir? Semizotu; memleketimizde çok aranı- lan ve çok sarfedilen bir sebgedir. Esasen semizotunun menşei de memleketimiz ola» rak kabul edilmiştir. Çünkü, memleketi- mizin bir çok yerlerinde yabani bir hal- de, kendi kendine yetişen semizotuna te- sadüf edilmektedir. S>mizotunun yaprakları yuvarlak, etli ve etinin lezzeti mayhoş ve az mikdarda da hamızidir. Bemizotunun — terkibindeki o hamıziyet kanın tasfiyesine çok yarar. Binaenaleyh, semizmtu kanı tasfiye eden bir sebzedir. Bunun yaprakları güzelce temizlendikten sonra salata olarak ve çiy halinde ye- nir, etli yemekleri pek güzel olur. Memleketimizdemi semizotu çeşidlerini gü suretle üç grupa ayirabilirir: I — Geniş yapraklı ve yaprakları ol- dukça etli olan semizotları. TI — Yaprakları sarımfrak olan semiz- otları. TU — Bizim her vakit yediğimiz âdi semizotlarıdır ki, bu suretle bunları üç mühim grupa tefrik etmiş oluruz. Bunlardan en makbulü, en çok arani- lan: geniş yapraklı olan semizotlarıdır. Semizotu, her taprakia yetişebilir. Bi- macnaleyh toprak hususunda o kadar müşkülpesend değildir. Az rülubetli hafif topraklardan hoşlanır. Fakat rütübetten katiyen haz etmez. Ekilecek toprağın çü- rümüş gübre İle gübrelenmiş olması Jâ- zamdır. Semizotunun elime tarm; biyde semiz- otunu, ekseriyetle kânunusani nihayetle- rinde, şubat, maria ekerler.. Semizotu ekilecek toprak mükemmel denecek bir şekilde bellenir, çapalanır ve tarakla tesviye edilir ve bundan sonra muayyen cesametie tavalara bölünür, ta- vaların içerlerine çürümüş, bolca çiflik gübresi konur ve voprakla güzelce karış- trılır, tarakla tesviye edilir. Ondan son- ra pek ince olan tohumlar, güzelce serpi- Yebilmesi için kum Se karıştırılır ve ba- dehü tavalar içerisine el ile serpilir. Ta- valara serpilmiş olan tohumlar üzerin- den hafif bir şekilde bir'tirmik veya ta- rak geçirilir. Bu suretle tohumlar kapa- alır. Yalnız tohumların pek derine git- memesine dikkat etmek lâzundır. Bundan sonra bir tahta ile toprak taz- yik olunur. Bu süretle tokumların toprak- Ja teması temin edilmiş olur. Bundan sonra serpme bir şekilde ince su kovala- zile sulanır. Ön beş gün sonra semizotu tohumları ginlenmeğe, İntaş etmeğe başlar. Bun- dan sonra tekrar arasıra sulanır. Tavalar içinde yetişen o yabani otlar koparmak faydalı olur. Tohumların ekil- mesinden iki ay sonra semizotu toplan- Mağa başlanır. Avrupada semisotlarınm yalnız yap- rakları Luplanır, kırkılır. Bizde ise &se- mizotları kökleri ile sökülür ve o suretle sarfolunar. Semizotlarından tohum almak matlub ise bir veya İki tava olduğu gibi bırakılır, koparılmaz, Temmuz veya ağustosa doğ- rü semizotu dallarının ucunda tohum kapsülleri teşekkül etmeğe başlar» kap- #üler sararınca tohumlar dökülmeğe büş- lar, İşte bunun için tohumlari teşekkül etmiş semizotu sapları biçilir, çatı alti- na almır, kurutulur, döğülerek tobumları ede edilir. Semizotu tohumları gâyet ince ve si- yahtır. Semizotu oldukça arsız bir nebat- tar. Bir yere semizotu ekilirse dört beş sene mütemadiyen orada semizotu biter. Çünkü tohumları kemale gelir gelmez ye- re dökülür ve ertesi sene ilkbaharda tek- rar intaş ederek semizotu meydana gelir. AKŞAM 'ın tefrikası AŞKIN K TAVUKÇULUK: Hariçten satın alınan canli kazları, kimseyi taciz etme- den eve nasıl getirmelidir? Kaz etleri de, diğer tuyur etleri kadar, güzel, letlezli ve mugaddidirler. Fakat, maalesef yerleri müsaid olmıyan kimse- Jer Kaz besliyemezler ve canlı olarak ha- rTiçten satın aırlar. Kazlar; pek sakin hayvanlar olmakla beraber, canları yandıkları vakit bütün mahalleyi, ortalığı altüst eder, velveleye boğarak herkesi taciz ederler. Buna da sebeb, bittabi biz insanlarız. Bu yanmızla pazarlardan, veya diğer bir mahalden satın alınan kurlari eve kadar, hiç gürültüsüz, sessiz, sakin bir şekilde tutup nasl getirileceğini izah edeceğiz. Bu izahalımızı da dercettiğimiz bu iki resim anlatacaktır, Dercettiğimiz bu Iki resim iyi veya fena bir şekilde yakalanıp nasıl eve getirildi- ini - göstermektedir. Resimlerden biri: Yani I rukamlı re- #im fena bir şekilde kazların kanstları- nın ucundan tutulup, bağıra bağıra ge- tirilmiş olan veya getirilmekte olduğunu göstermektedir. Böyle, canları yana yana, ciyak cıyak, bağıra bağıra eve getirilen kazlar, bittabi bütün ev halkını ve ma- halleyi ayaklandırırlar. Buna mukabil resmimizin Tl rakamlı şekli de matlub bir şekilde tutarak, resimde görüldüğü tarzda taşacak olursa, hem hayvan sa- kin bir geklide ruhat rahat taşınarak ge- tirilmiş olur ve bem de bu hayvanlarda gürültü yapmazlar. Resmimizin II rakamlı şekli şu tarzda tutup taşınır: Kan tutup sağ elinin koltuğu altına al- malı ve kol ilede biraz tazyik etmeli. Kan, sağ elinin avucunun içinde ayakla- rini Lutmalı ve koltukla tazyik etmelidir. Avrupada bu, üsuldendir. Bunun aksi bir şekilde, yani şekil 1 de olduğu gibi tutup taşımak yasaktır, görülenler teçsi- ye edilirler, Himayet hayvanat cemiyetinin tuyur, hayvanat taşımak hakkındaki maddeli mahsusası sarihtir. Hid! hareketle bü- lunanlar tayip ve teeziye edilirler. İhbar vukuunda cezası vardır. Bilhassa hastalanmış hayvanların nak» linde bü ciherlere çok ehemmiyet verilir. Memleketimizde de bu cihetleri Ona- Zarı itibara atmanın çok hayırlı olacaği- nı bu vesile ile de halarlatmak isteriz. Kaz yetiştireceklerin, satacakların bu elhetlere ehemmiyet vermelerini tavsiye edersek yerinde bir teklifte bulunmuş duruz, Resimlerimizden tutulup taşındığını, Il rakamlı şekil de İyi bir balde tutulduğunu güstermektedir. Tefriku No. 9 URBANI — Büyük macera romanı — İki üç gün böylece ıztırap çektik. ten sonra, Ratibin aklı tamamen ba- yına geldi. Kendisini misafir eden ve ona âdeta hastabakıcılık yapan kadı- nın İsmini öğrenince son derece mah- cup oldu. Fakat Perihanın nezaketi, şefkati karşısında cesaret buldu. O da ince şahsiyetini, zekâsını bütün nük- telerile gösterdi. Kadri Memduh paşanın Kığı, misa- firinin sadece genç, güzel bir erkek ol- duğunu sanmışken üstelik onda 26- rafet ve zekâyı da bulunca, büsbütün alâka gösterdi. Delikanlının yalnız bir kusurunu büluyordu: Servetine güve. nerek işsiz yaşaması... Onu bu fena huyundan kurtarmıya, tecrübelerin- den istifade ettirmeğe karar verdi, Filhakika o güne kadar, Perihanın karşısına, sevilmeğe lâyık bir çok er- kekler çıkmıştı; fakat o, aşkı daima korkuyle kendinden uzaklaştırırdı. Bir erkeğin esiri olarak, şahsi hürriyetini kaybetmeği istemiyordu. Kadri Memduh paşanın mağrür kızı, ayni zamanda da aşkın ekserya Nakleden;: (Vâ-Nü) sonu olan hicrandan korkuyor; alda- tılmağa, terkedilmeğe tahammül ede- miyeceğini biliyordu. Onun için, hep böyle, yalnızlığına bürünmüş,'otururdu. Fakat şimdi,- farkettirmeden aşk, sinsice, şefkat ve mrehamet hissinin ârkasına gizlene- rek usuletle ruhuna giriyordu. Ratip de genç kadını seviyor muy- dı? Aralarında samimiyet arttıkça, ev sahibesini tanıdıkça, muhakkak ki ona bir yakınlık hissediyordu. Kendisinin böyle yüksek ve meşhur bir kadın ta- rafından sevilmiyeceğine kani idi. Onun için biran evvel buradan uzak- laşmanın, ümideiz bir aşka düşmek- tense önceden kaçmanın doğru oldu- ğunu düşünüyordu. İki üç gündenberi yatağından kal- kıyor, Perihanın koluna dâyanarak bahçede birkaç adım yürüyordu. Birlikte konuşup gülüyorlar, karşi hıklı oturup kitap okuyorlar, münaka- şa ediyorlardı. Sonra ikisi de, benizleri uçuk, bir- I rakamlı şekil fena | İ EHLİ KUŞLAR: Kanaryalara çifthaneye atıl- mazdan evvel bu ayda ya- pılacak tedbir ve ihtimam Çifihaneye atılacak kanaryaları bu ay- da çok güzel beslemek Jâzımdır. Kanar- Yalar, sobalı ve gayet sıcak odalara bıra- kılmamaakla beraber, çok soğuk ve açık pencereli mahallerde de bırakılmamalıdır. Mebrülen güneş gören odalarda ve dişi- leri görmiyecek şekillerde kafesler asi- malıdır, batlâ erkeklerin de fazla öterek yorulmaması için ayrı odalarda bulunma- sına dikkat edilmelidir. Bu aylarda gerek dişilere ve gerekse er- keklere haftada iki defa İnce kıyılmış, ta- baklar içinde yumurta ve kafeslerin telleri arasına kezalik haftada iki defa elma dilimleri, Kuş yemi - kanarya yemi - ve- rümeli ve yemlikler içine başka bir şey konulmamalı ve katiyen kenevir yemi ve- rilmemelidir. Eğer kuşlar zayıf iseler ayda, yani sal- maya atılıncaya kadar ancak iki defa ke- mevir yemi verilebilir, kafesleri ve suluk- Jarı gayet temiz tutulmalı ve her gün ka- fesleri ve tünekleri temizlemeğe dikkat etmelidir. Bu suretle beslenmiş olan küş- Jar havalar etutedil giderse şubat niha- Yetlerinde, eğer şiddetli soğuklar olursa mart on beşinde dişi kuş erkek kuşun ka- fesine atılır ve barışıp burışmadıklarına, sevişip o sevişmediklerine datma dikkat İLİ M7 — Af emr Kek iü İd Erkek ve dişi iyice beslenmiş ve kuv- vetii ise on gün zarfında barışmış olduk- lar görülür. Erkek ile dişinin gaza ga- gaya gelmeleri bunların barışmış, seviş- miş olduklarına alâmettir. Ondan sonra erkek, dişi ie peydayi cinsiyete başladığı görülünce evvelse hazırlanmış ve resmi- mizde görülen salmalarına atılır. Kezalik bu çiitbane, salmaların gcne güneşli ve mutedil mahallerde bulunmasına dikkat edilir. Erkeğin her halde ölmüş olması da şarttır. Ötmeğe başlamamış erkeklerle dişilerin imtizacı gayri kabildir. Bu hususa da dik- kat etmek icab eder, Salmada bazı kimseler fazla yavru al- mak için bir erkekle iki dişi bulundurmak isterlerse de bu suret muvafık değildir. Bir erkekle bir dişi veya iki erkekle üç dişi, daha fazla yavru yaparlar. Maama- fih en iyisi, dediğimiz gibi bir erkeğe bir dişi vermek daba doğrudur ve yavrular daha kuvvetli ve cüsseli olurlar. Salman, ünasib mahalline kanarya- ların yuva pımaları için kıl asılır ve bu kılları dişi We erkek yuvaya götürmek için salmanın İçine dağıtırlarsa, münasebetli ve kuşları ürkütmemek çartile temizle- melidir. Yuvayı yapıp yumurtaya yattıktan son- ra yiyecekleri yemleri yalnız kanarya ye- minden İbaret olacaktır. Yavrular çıkınca ve hemen çıktığı gün imes kıyılmış yumurtayı ve marul varsa daha münasiptir. yoksa yeşil salatayı eksik etmemelidir. Yavrularını ana ve baba yumurta ve marul ile besler. Marul ve salata yavrula- rın çarçabuk palazlanmasına hizmet eder. Yavruları uçurduktan sonra dişi tekrar yuvaya ve kuluçkaya yatacağından he- men yavruların uçtukları yuvadaki kil denbire susuyorlar, biribirlerine bakı. yorlardı. Artık Ratip iyileşti. Gilmeğe karar vermişti, O akşam, teşekkürler etti ve müsaade istedi. Perihan kekeledi: — Nasıl?... Gidiyor musunuz? — Evet, yarın, — Yarn!... Başını kaldırdığı zaman, genç ka- dının ölü gibi sararmış olduğunu, si- yah gözlerinde bir damla yaş parladı- ğını gördü. Erkek de kalbi heyecanla çarptı. Pe- rihanın titreyen elini avuçları içine aldı. Ve işte o zaman, artık kendini yenemiyerek, büyük bir coşkunlukla, bü taze vücudü göğsüne doğru çekti ve dudaklarına doğru uzanan bu du- dakları uzun uzun öptü. “. Perihanla Ratib, bir müddet, âlem- den uzak, başbaşa, aşk hayatlarını ya- şadılar. Artık sonbahar ilerliyordu. Boğaziçi günden güne ıssızlaştı. Fakat onlar, bu yalnızlıktan daha memnundular, Kolkola, sahil boyunda geziyorlar; de- nizin hışırtısını dinliyorlar; güzelliği karşısında hayallarının da ebediyen böyle zevk içinde geçeceğine kani olü- yorlardı. Ne yazık ki, hayatın âkışı, onların bu inzivasını bozdu, Kış başlamıştı. PARAZİT NEBATLAR: Ökse otu - Viskum album - nasıl bir nebattır? bu pek arsız ve muzır bir ot olup bütün ağaçlara, bilhasa meyva ağaçlarına musallat olarak, istilâ ettik- leri ağaçları harab ederler. Ökse otunun teksir ve slrayeti pek ânl ve seri olur. Resmjmizde görüldüğü gibi meyva ağaçlarının &w #iyade tepe ve yan dallarına musallat olurlar. Kalınca ve Yeşil bir renkte dal ve yaprakları vardır. O kadar ki bunu görenler ağaçların bizer dalı rannederler. Halbuki hakikatte te- başşüb etmiş - odunlaşmış - bir ökse otu nebatıdır. Ökse otunun yapışkan meyvaları var- dır. O kadar ki, el ile tutulunca ele yapı- gır. İşte bundan dolayı da bu nebata ök- se otu denmiştir. Nebatın yapışkan olan meyvalarını kuş- lar ve ezcümle ardiç kuşları tarafından sevile sevile yenilen bu ot ağaçlar üze- rinde kış, yaz yeşil bir halde kahır. Ökse otu kısa bir gövdeye malik olup dallarının nihayetinde ikişer yaprağı bu- Tunur. Bunların arasında ikişer veya üçer #arımtrak çiçekleri vardır. Bezelye ren- ginde beyaz olan meyvasımın eli pek ya- paşkan olduğundan, bununla kuşları ya- kalamak için ökse macunu - Ökse - ya- parlâr. İşte böyle moyvasını seve seve yiyen kuşlar gagalarını temizlerken veya pis- İikleri ile bu meyvaların tohumlarını di- Her meyva ağaçları dalları üzerine ya- Pıştırırlar ve vasıtai sirayet te, bu şekil- dedir. Kuşların naklettikleri bu tohumlar dal- Jar Üzerinde çimlenir ve bidayelte dalın | yalniz salhinı kemirerek, sathına nüfuz eder, yeşil bir kök amlar. Bu suretle dal- Jarın suyunu, büsgunü, gıdasını emerek istifade eder, parazit bir şeklide yaşar ve bir çok dallar meydana getirerek ağaçin- n harab ederler, Bu gibi otlu, hastalıklı dalların büyü- mesi durur, zayıflar ve Petice ilibarile kolaylıkla kırılır. Çok iyi bakılmış, iyi timar görmüş mey- va ağaçlarında bittabi ökse otu gürül mez, Bunun içindir ki meyva ağaçlarının İyİ bakılması, zamanında, evvelce izah ettiğimiz şekilde tımar edilmesi, manta- Tİ, tufeyli hastalıklara karşı ilâçlanman lâzımdır. Ağarların Kuvvetli ve verimli kalmaları için bu cihetlere çok ehemmi- yet vermek lüzmdir. Her hangi bir sebeble bu ökse oluna yakalanmış olan ağaçların dalarmı der- hal bu mevsimlerde, hattâ daha evvel kesmeli. Bazı kimselerin yaptığı gibi, yal- nız otun bulunduğu yeri kanmak kâfi olmayıp, otun bulunduğu yerin biraz da- ha alt tarafından kesmek faydalıdır. Bundan başka Kesilen yere katranı kesif karbolineum sürmeli ve ağacı baş- tanbaşa dezenfektan maddelerle - evvel- ce müendele bahislerinde izah ettiğimiz tarzda - Lâçlamak ta çok faydalı olur. Kesilen, toplanan ökse otu neabtları- nın yakılmak surelile imha edilmesini #ddetle tavsiye etmek isteriz. m ların oOwsulca Oalnip oatilarak tekrar tellere kıl asmağa başlamalıdır ki, dişinin kiril yuvaya tekrar yumurtlamamasına, yeni yüvada yatmasına ve ikinci yavrola- rını çıkarmasına ihtimam edilmelidir. Diğer bir yazımızla kanaryaların enis- lerinin nevilerini yazmakla beraber çıka- cak yavrulardan hangisinin erkek ve han- gilerinin dişi olduklarını anlamak ve ayır- mak kabil olabileceğine dair izahat ve- Teceğiz. İstanbula indiler. Ratip, ekser günlerini metresinin evinde geçirirdi. Fakat ne de olsa de- Wkanhnn bir muhiti vardı, arkadaşla- ri vardı. Tabiatile onlarla gezmeğk, görüşmeğe başladı. Perihan buna dayanamadı. Çok se- ven bütün kadınlar gibi, sevgilisni ken- dine basretmek istiyordü. Muvaffak olamayınca da cehennemi ıztırapları çekiyordu. Ve bu his yüzünden -biraz da tecrübesizliğinden- hayatı delikan- hıya da zindan etmeğe başladı. Ratip metresinin kendisinden şüp- be ettiğini, en ehemmiyetsiz gezme- lerinden mâna çıkarttığını, gözetle- diğini, takip ettiğini hissediyordu. Bu boğucu istibdad, delikanlıyı isyan et- tiriyordu. Aralarında kavgalar başia- dı, Birçok defalar ayrıldılar. Sonra ge- ne coşkun bir aşkla barıştılar. İşte bu sıralardaydı ki, Pelrihanın vaktile red- dettiği bir erkek, intikam almak mak- sadile Ralibin yakında Saniye hanım- efendinin kızı Belkisle nişanlanacağı- ni söyledi. Genç kız, derhal sevgilisinin evine koştu. Ratip bekâr olduğu için yalnız yaşıyordu. Hattâ apartımannın bir anahtarını da Perihana teslim etmiş- ti. Kadri Memduh paşanın kızı, bu s8“ yede, zili çalmadan içeriye girdi. Kim- Bir armud ağarma musallat olan ökse otu OKUYUCULARIMIZIN SORGULARINA CEVAPLAR Zerdalilerin kayısılara aşılanması hakkında Büyükçekmece, B. Sald: Çekirdekten yetiştirdiğiniz zerdali fldanlarını her ne Xadar kalem aşısı vurularak ehlileştiri- lirse de, aşiyi tutturmak pek müşküldür. Bu gibi fidanlara en İyisi göz âşm ve yaprak aşım vurmaktır. Çünkü, zerdal Jerin haşeb kısmı - odunu - oldukçu seri- tır. Yarma aşıda çok dikkat etmek lâ- zımdır, fasla yarılır. Bunun gibi yarma aşılar güzelce macunlanmazsa katiyen tutmazlar, ufak bir hava habbesi aşı ara- sında kalırsa, aşının tutmamasım intaç Aşda pek mahir olduğunuz anlaşılıyor. Şu halde zerdalitere bir de göz aşısı vu- runuz ve bilâhare bizi de neticeden ha- berdar ediniz, Mindilerin ıslahı hakkında t İspartakule, bayan çifçi kadın: Mekti- | bunuzu alâka ile okuduk. Avrupa bindi- lerini, bilhassa OMeksikadn yetiştirilen uyan boylu hindileri memleketimizde tek- sir ederek, memleketimiz hindilerini 18- Jah etmek istediğiniz anlaşılıyor. Evvelemirde, Meksikada yetişen hindi- er memleketimizin iklim şartlarına te- tabuk edemezler - dayanamazlar, - pek müşküldür. Mümkün olsa bile, elde edile- çek neticede iktisadi bir menfaat temin edilemez. Tavsiyömiz: Hindilerinizi islah etmek isterseniz, ya yerli, iyi teşekkül etmiş hin- dilerden istifade ediniz ve yahut (a son ramanlarda Bulgaristandan, Romanyadap gelen vatandaştarımızın, ırkdaşlarımızın getirdikleri, o iri, güzel, beyaz tüylü hin- dilerden tedarik ediniz, ki, bunları Trak” yada bulmak kabildir. Bunun gibi Bandırma, Bahkesir, ezcüm- Je Kebsud taraflarında da pek mükem- mel yetişmiş hindiler de vardır. Ya bun- lari bizzat tedarik ediniz ve yahut ye murlajarından - sarsılmamak şarile - getirtiniz ve bunları orada üretiniz se yoktu. Uşak da sokağa çıkmıştı. Ne yaptığını düşünmeden, yaz? mâ“ Sasının kilidini kırdı, çekmeyi âçlı, kâğıdları kârışlırdı. Ancak bula bula, Ratibin tanıdığı evlendirmek meraklı” sı olan yaşlı bir hanımefendinin mek- tubunu buldu. Uzun uzadıya Belkisi medhediyor, delikanlıya lâyık bir zev- ce olacağını söylüyordu. Bu satırlar Perihanın gözüne çarpınca, öfkesi bir kat daba arttı. Yerli mallar sergisinden çıkatkem 'Ratibin, arkadaşı Vehbiye anlattığı vaka da, işte bunun üzerine cereyafh etmişti. O andan itibaren biçare kadının râ“ hatı huzuru kalmamıştı. Bu iş ol madı. Ratib onu terkedemezdi. O x- tarapla inler, ağlarken, mesud raki besile sevgilisi evlenemezlerdi. Hay hayır!... Bu işin olmaması için her“ şeyi yapacaktı, Hattâ cinayet bile işlir yebilirdi. Kezzabı da, işte bu heleti ruhiye ile attı. j Heyecanlı bir gece geçirdikten 80 ra, Ratib, ertesi sabah erkenden kalk“ 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: