2 Künunusanı 1999 AKŞAMDAN AKŞAMA Bir edebiyat anketine cevaplarım iye kadar Türk edebiyatma | ânketleri bizim genç arkadaşlar Nin iç 1. Bu sefer de Beyoğlunda bir gazete, Türk muharrirlerine Hk defa olarak yakan br alâka vr D' Orient müntesible- vel Fenal müstearını kullanan Vm aşağıkl sorgularin kalem *rimize müracaat ediyor. Lüt- de hatırlamış. Kseriyz sual sormak, cevap ver- v daha mânidardır. Onun için, “flundaki fransızca gazetelerden takib eden muhitin Türk irirlerine dair neler öğrenmek fini, karilerime nakledeyim: 1 Ynd Hazırlamakta olduğunuz veya ha- İğimiz ne var? bez Gerek bizden ve gerek çarp edip- Miz #n en farla sevdiğiniz simalar kim- Az Berin nasıl ve no sekilde ya- ' kay, > Edebi yazılarınızın hayatınızla alâ- AT mudır? zar Büçünkü nesil içinde beğendiğiniz 4 © yaşıyacak olanlar kimlerdir? > Bizde yerli bir edebiyat var mı? tada İstediğiniz edebiyat garp tesiri al- Li Mu olmalıdır, yoksa başlı başına bir râkler mi taşımalı? be iğ Kdebiyatımızda bir hareketsizlik yane nasıl geçer, nelerle meş- m lynn de wa meselelere temas etmekten | tay *Sen ne yapıyorsun?» diye s0- | alm anket... Fakat belki de, bu konkre suallere verilen cevaplar, Yapı Siyeti aydınlatmağı yarar. Be- muhitinin bunlarla ilgilenme- — cesaret alarak, ben de karile- * İzahat veriyorum: — İstanbul şehri hakkında yazılmış ti topluyor, okuyor; okudukça daha — kitap toplayıp okumak o zaruretini Yün, Yalnız bir tek kitapta iki | Yakın eserden bahsedildiğine rastla- dai Mepsi de şehrimize dair. Ara sıra, imzalarla tarihi yazılar ya- Fakat bunlar, bir talebenin va- kabilindendir. Asıl maksadım, ya- öğren- A, Sonra, ramanse tarih yazmaktır. “ ilerde iyi ve doğru yapabilmek için, “alışmak zaruretini görüyor, öyle ya- e dağ yerlerin mazisini iyice Ni > Takdirlerim samania değişiyor, Şa- #öçen sene «İşte idealim!» diye birini Kaz dim şimdi «Adam! Bunun nesini Mişim !. diyerek kendi kendime ki- tay Mi» eeedieniele » b senede se ilaç nen Ancak, on sekiz yaşından şimdiye hema hayranlık duyduğum Yahya kü Şairliinden, estediiğinden ve mize, yaptığı hocalıktan başka, şimdi üm tarih sahasında serüdi - müte- İr» olduğunu gördüğüm içim. "ira Uyanıklığımdan maada, ekseriya armda da çalışarak! Bir gazeteci için, hiç bir intiba ka- amak şarttır. Pek çek kıymetli nesildaşlarım var- Sa dar sütunda İsimlerini en eğe ikla bir kaçını unutmak beni mü- yi eder. “agg Bizde yerli edebiyat, Kitap sergi- * Çöründüğünden pek fazladır. Tabı Mag yi iyi kurulmadığı için, hayatı- am coreyanlarımızı aksetliren €n İ yarılar, eler, sake neşriyatla kalı- we Mütetebbilerc, katlanmış ve cildlem- tik kiğıdlardan ziyade in follo ları ted- i *İmelerini tavsiye ederim. Maya Beynelmilel aileye mensup olmak, m her şubesinin karakteridir. rağmen kendi hususiyetlerimizi Ti ediyoruz. Edebiyat, bu umumi bamuzdan ayrılamaz. BE Düne nazaran hayır. Emellerimize Na evet, Benim şahsan emellerim, metiede bütün ana eserlerin tamamlan- yay, 5 Mer milletten klasiklerin bir tram dairesinde dilimize çevrilmesini aptum. Eski türkçeyle yazılmış bütün ytl eserlerin Bisanen bugünün şerai- i ve lüzumuna göre bazı » barı şerhlerle yeniden basılması- şiyorum. Bunlar yapılırken, hem dilimiz sağlamlaşacak, hem Türk “ bi şaheserlerini dikmek üzere Pie g Milerini bulmuş olacaktır. ol Beyaz üzerindeki xiyahlara bak- “ Bundan hariç zamanlarımda ta- 5 #tasında gezmesini, balık tutmasını, “ye, İnsanlar meclisinde bulunmasını tim, 4) . (Wa - asama Hindi çalan kıbti kadınlar Kezban, Safa, Zahide, Nurten, Bu dş İlmlerinde beş kıbti kadını, Şişli. m Hasibeye ajd bir hindiye yem $uretile aşırıp kaçarlarken po- ŞEHİR HABERLERİ Intihabat emri Hazırlıklara baş- lanmak için vilâ- yete emir geldi Büyük Millet Meclisi tarafından intihabata başlanması hakkındaki karar, Dahiliye Vekâleti tarafından vilâyetlere tebliğ edilmiş ve intihab hazırlıklarına başlanması emri İstan» | bula gelmiştir. l Hükümetin bu tebliği üzerine in- tihabata atd hazırlıklara başlanmak üzere şehrimizdeki bütün kayma- | kamlar yarın sabah saat 10 da vilâ- yette bir toplantıya ç umuşlardır. Bu toplantıda intihab hazırlıklarına başlanmak için icab eden kararlar verilecektir. İntihab hazırliklarının ilk safhası almak üzere intihab defterleri derhal hazırlanacaktır, Defterlerin tanzimi şekli Belediye reisliği tarafından ay- rıca kazalara bildirilecektir, İntihap defterleri, geçen Bel ihabın- da hazırlanan fişlerden istilade edil- mek suretile tanzim edilecektir, Gümrüklerdeki sahipsiz eşya Gümrükler baş müdürlüğü güm rüklere gelen sahipsiz eşyaların Kur- mı münasebetile hayır ce e, fakir mektep çocukları ne karar vermiştir. Dağıtıla- cak eşyanın cinsi ipekli, yünlü, pa- muklu kumaşlar, elbiseler, çoraplar ve yiyecek maddeleri, kıymeti de 8,000 lira kadardır. Barınmaevleri | Erzakları temin edildiği gibi paracada yardımda bulunulacak İşçi çocuklarının mekteb saati ha- | ricinde barınmalarını temin etmek üzere şehrimizin üç muhtelif yerin- | de açilan barınma evlerine kabul edilen çocuklara öğle yemeğinden başka sabah v akşam kahvaltıları da verili dir. Bunun için her barın- | maevi için lüzumlu olan k temin edildiği gibi ayrıca da ayda yirmi be- | şer lira yardım yapılacaktır. Bu yar- dım derhal tatbik edilecektir. Ancak, evde kendilerine bakacak kimseleri olmıyan bütün işçi çocuklarının ih- tiyacını bü üç evin karşılıyacağı şüp- heli görülmektedir. Maarif müdür- lüğü, gelecek sene barınmaevlerini arttıracak tedbirler alacaktır. Doktor B. Enver Karan terfi | etti Uzun zamandanberi İstanbul ad- liye doktorluğunda muvaflakıyetle vazife gören B, Enver Karanın maa şı elli beş llradan yetmiş liraya çi- karılmıştır. Terfii dün kendisine teb- tiğ edilmiştir, Hırsız üç ogi Emmiyet müdürlüğü ikinci şubesi, Ali, Ramazan ve Receb adlarında üç çocuğu tevkif etmiştir. On üç İle on beş yaşlarında olan bu üç çocuk şim- diye kadar Beyoğlu mıntakasında do- kuz yerde hırsızlık yapmışlardır. Ço- cuklar çaldıkları eşyayi nerelere sat tıklarını birer birer itiraf etmişlerdir. Haklarındaki tahkikat derinleşti- rilmektedir. Elini makineye kaptırdı Beyoğlunda Anderiyanın fırınında çalışan koço, elini hamur makinesine kaptırarak yaralanmış, Beyoğtu has. tanesine yatırılmıştır. Belediye Reis muavini B. Rıfat geldi Sivas vilâyeti idare heyeti âzalığı- na tayin edilen B. Raufun yerine Be- Tediye reis mu liğine tayin edilen B. Rifat Yenal dün şehrimize gelerek vazifesine başlamıştır. B, Raufun va- xifesinden ayrılması Mmünasebetile gerek idarel hususiyeye, gerek Beledi. yeye aid bütün işler muavin B, Lütl Aksoy tarafından idare edilmekteydi. Şikâyetler Her semtte bir nöbetçi doktoru. bulunmalıdır! Kızımızın ânl olarak hastalanması Üzerine civarımızda en yakın bulunan bir hekime müracaata mecbur kal- dum. Bir bayan: (Doktor şimdi bir hastaya gitti, geldiğinde söylerim) dedi. Adres verdim: «Avdetinde he- men gelsin, kızım çok hastadır, do- dim. O görünmedi. Bir diğerine mü- racaat eltim, yine bir bayan! (Hasta olduğundan gelemiyecek) dedi, Üçün- cüsüne gittim, kapısının zilini bir çok defa çalmama rağınen V sun: «Ne istiyorsun!» “ihayet hastayı bir yep (.,.) hasar pıcı ile nöbetçi nk ederek bir reçete Üç kaşık alınacaktır» Nöbetgi eczaneleri gibi, nöbetçi doktorlar da bulundu pek Türm olduğunu sıhhati Siştide Kocamansur sokağında mukim H. B. adres ve isim bizde mahfuzdur) çok yükse li bir manevi & e biliriz. Onun için, kasden bir ihmalde, bir tahkirde alarına Ihtimal! vermeyiz, İh- ki, kariimiz, sergili hastasının larından müteessir olduğu için kara görmüş ve böyle bir ze- habe kapılmıştır. Fakat enöbelçi eczane gibi, her semtte bir de nöbetçi doktor bulun- malı!» fikrini pek haklı buluyoruz. Ksasen bunu vaktile biz de yazmıştık. Yeni Valinin doktor olmasını düşüne- rek bu işi kolayca tanzim edeceğini, umuyor, bahsi bu fırmtla tekrarlı- sl fırtınası lodos 1 etmiş» e hava öğleye ka- dar kısmen açık ve güneş'i, öğleden sonra kapalı ve yağmurlu geçmiştir. Hava raporu Yeşilköy meteoroloji istasyonun- dan alınan malümata göre dün da hava Trakya, Kocaeli bölgelerile Karadeniz kıyılarında ve doğu orta Anadolu bölgelerinin $ | kısımla. rında kapalı ve mevzii yağışlı, diğer bölgelerde umumiyetle bulutlu geç- miş, rüzgârlar doğu ve cenub doğu- su bölgelerinde şark, Akdeniz kıyıla- rında şimal istikametinden hafif, di- ğer bölgelerde cenub istikametinden kuvvetli esmiş, Ege ve Marmara de. nizlerinde cenuptan mutedil fırtına- lu, Karadeniz sahillerinde cenub isti- kametinden kuvvetli fırtınalı geç- miştir. İstanbulda hava kısmen kapalı ve cüzi yağışlı geçmiş, rüzgâr cenubu garbiden saniyede 5-7 metre hızla esmiştir. Saat 14 de hava tazyiki 154,1 milimetre idi, Sühunet en yük- sek 14,6 ve en düşük 11,3 santigrad | kâydedilmiştir. İki lirayı cebine indirirken Hüsnü isminde biri, köprüde Kü- sım adında bir gercin düşürdüğü iki Jirayi cebine indirirken yakalanmış, mahkemeye verilmiştir. Sarhoş şoför Şoför Süleyman isminde biri, Bey- oğlunda sarhoş olarak dolaşırken po- Misler tarafından yakalanmış ve mah- kemeye verilmiştir. Zorlu damad Fuadadında biri evde kayınbabasi- le kavga etmiş, kayınbabası da hem Fuadı hem karısını evinden koymuş- tur. Bundân hiddetlenen Fuad eli- ne geçirdiği bir odunla kayınbabası- nm kafasına vurarak yaralamıştır. Vakâyı müteakib yakalanarak ad- liyeye teslim edilen Fuad hakkında ikinci sorgu hâkimi tarafından tah- kikat İkmal edilmiş ve muhakemesi yapılmak üzere evrak asliye birinci ceza mahkemesine verilmiştir. Yakın- Aa Tarim mwhalçemesino bi i nası yerine esnafa münasib bir has- Esnafa yardım Komisyon bayramdan sonra mesaisine başlıyor Esnaf cemiyetleri yardım teşkilâtı 939 senesinde yapacağı işleri tesbi$ etmiştir. Müşterek yardım teşkilâtı- nın faaliyetinde yardımcı olmak Üze- ra seçilen altı kişilik komisyon bay- ramertesi, çalışmalarına başlıyacak- tır. Bu heyet, yardım teşkilâtının 939 mesai programına göre yapılacak İş- leri toplu bir halde idare edecektir. Hâlen kira ile tutulan hastane bi- taevi mal etmek, komisyonun halle- deceği mühim mesele en birini teş- kil eder, Bu maksadla kurulan bir | yon münhasıran hastane binası şgul olacaktır. Kira ile tutulan şimdiki binası esaslı tamirat ve tadilât saye- ! sinde epeyce işe yarar hale sokulmuş büyüklüğü de göz larak bu binanın sahi- binden satın alınması düşünülmüş tü Fakat evvelce 18,000 liraya salın alınabileceği anlaşılan bu bina, ©s- naf hastanesi haline sokulduktan ve esnaf cemiyetleri tarafından satın alınması düşünüldükten sonra bir hayli kıymetlenmiş, cemiyetler 40,000” liralık bir teklif karşısında kalmıştır. Pazarlıkta bu fiat kısmen düşürül müşse de müşterek yardım teşkilâtı başka bir bina satın alınmasını daha muvafık bulmuştur. Dolmabahçe stadyomu Yapılırken Dolmabahçe meydanı da tanzim edilecek Dolmabah gazhanesinde inşa edilecek stadyom, küçük bir saha olacaktır. Asıl büyük saha, Yenibah- çede vücude getirilecektir, Fakat Va- li ve Belediye Reisi Dr, B. Lütfi Kır. dar, stadyomun şehir için mühim bir gelir menbsı olduğunu nazarı dikkate alarak evvelâ bu küçük stadyomu tesis etmeği, bundan son- ra Yenibahçe stadını vücude getir. meği münasib görmüştür. Dolmabah- çe stadyomunda bir futbol, bir tenis, bir voleybol sahası fle bir pisi ve mü- teaddid duş yerleri bulunacaktır. Vali Dr. B, Lütfi Kırdar, Maliye Vekâleti ile temas ederek istimlâk hastane | edilecek binalar hakkında kati bir | anlaşma temin ettikten sonra bu bi- naları yıktıracak ve yeni stadın in- | «Yoksa hapı yutarsı şasına hemen teşebbüs edilecektir. Belediye, mümkün olduğu kadar kı- sabir zaman içinde Dolmabahçe stadını meydana getirmek istemekte- dir Dolmabahçe stadının inşasile bera- lecektir. Meydanın mühim bir kıs- mı, Dolmabahçe camiinin duvarlari- le kapandığından bu duvarların kal caktır. rıhtımı da inşa edilecektir. Deniz müsteşarı İstanbula geliyor İktisad Vekâleti deniz müsteşarı ve teftiş heyeti riyaseti vekili B. Mus- tafa Nuri bugün, yarın Ankaradan şehrimize gelecektir. B. Mustafa Nu- ri Bayramı burada geçirdikten sonra birkaç gün daha şehrimizde kalarak tedkiklerde bulunacaktır. Kendi kendi yaralıyan sarhoş İbrahim isminde biri, Beyoğlunda bir birahanede sarhoş olmuş, ve bir aralık çakısını çıkârarak kendisini bacağından yaralamıştır. Polis, yara- lıyı Beyoğlu hastanesine yatırmıştır. Para çantası hırsızı , Debreli Hay. reddin isminde bir yankesiciyi yaka- Mage Kaydi, plağa kadın- EM İSTANBUL HAYATI şam Biz şairler, böyleyiz işte! Kabarık saçları ensesine yumak» Janmış, incecik bıyıkları yengeç çen gdi gibi üst dudağının iki ucundan Ağzıma doğru kıvrılmış, Ceketinin üstünden kaburga kemikleri sayılan belini kanburlaştırarak ağır ağır salona girdi, dalgmlık taklidi; bunun yürüyüşün- de, bakışlarında da tam bir solucan uyuşukluğile sırıtıyordu. Ev sahibi- nin birer birer tanıştırdığı kadınlı erkekli misafirleri, gözlüğünün ar dından uzun uzun süzüyor, uzalılan elleri parmaklarının ucuyla tulup kimini sıkıyor, kimine hafifçe dudak- larmı dokunduruyor, bazısını alnma kadar götürüyor. Yanımdaki genç bayandan sonra sıra bana geldi. Bir adım ilerledim. O, donuk bakışlarını gözlerimin içine dikip belini biraz daha kanburlattı. Boğuk bir sesle: Şair (K..) Diye murıldanarak elimi dudakla- İ rına götürdü. Geriye çektim. Bu defa, avucumun içine sülük gibi yapışan kendi kadid parmaklarını benim ağ- zıma doğru kaldırdı. Başımı çevir- dim. Yorgun bir tavırla köşedeki iskem- leye otururken ev sahibi: — Doğrusu, dedi. Bay (K...) mem- leketimizin, hele edebiyatımızın ifti- har edeceği bir gençtir. Maşallah, kaleminden kan damlar. Şiirlerinden birini Tâtfen okusa siz de göreceksi- niz ki, her kafanın kavrayacağı iş değil, Delikanlı, methiyeye hafif bir te- bessümle mukabele ederek ceketinin kabarık cebinden bir deste kâğıd çi- kardı ve inler gibi mırıldandi: — Evet... Acun, baştan başa şiirdir, Tahtakurusunun ısırmasında, köpe- ğin havlamasında şiir vardır. Fakat, bunları ancak bir şair kafası duya- bilir ve etrafına duyurmak için yo- rulur. Biz şairler böyleyiz işte!... Ana sınıfındaki bir çocuğun kara- lama defteri gibi çiziklerle dolu kâ- ğıdları açtı, komik Kel Hasana rah- met okutan acayip hareketlerle oku- mağa başladı: Belirsiz oğluma!» «Ödevini anlak bir bitik olsaydın,» «Sana ne öndüller sunardım ben!» «Şu yankılarıma kulak a5, öngülenme, «Bulgunun betgelerini iyice dinle!» «Her şeyin bir tabanı vardır» «Bu tabanları kafanı uydur;» Yutarsın hapı'-e Dudaklarımda düğümlenen kahka- halan saptedemiyecek hale gelmiş- tim, Var kuyvvetimle ellerimi biribiri- ne çarparak dışarıya fırladım. Salon- da alkış şakırtıları çınlarken ardın sıra, ellerini ağızlarına kapayarak koridora koşan misafirlerden biri kendini tutamadı, haykırdı: — Çok şükür ki şair olmamışım... Cemal Refik anananassamerersasssnssnsaasassa sase sasasssenan Gülhane müsamereleri Gülhane müsamerelerinin üçüncü- sü 27/1/939 tarihine raslıyan cuma günü saat 17,30 da icra edildi. Aşağı- daki mevzular üzerine konuşuldu. 1 — Protosil ile iyi olunmuş bir rle absesi vakası (Dah. asis, Cavit.) 2 — Röntgen ile tamamen iyi edil. miş bir göz kapağı kanseri vakası (Rönt. baş asis, Vasfi). 3 — Myelose fünü culaire (Asab asis, Sami). 4 — İki suni mehlül vakasi (Prof. Dr. Ali Esat Birol). 5 —'Teşrihi maraziye alt bazı nadir parçalar (Teşr. Mar. asis Hamdi). 6 — Havadaki energie ve uzviyele tesiri (Prof. Dr. Nüzhet Şakir). Münakaşslara Prof. A. Noyan. Pr£, M. Cankat, Prof. Nazim Şakir, Prof, W. Özan, Prof. Nüzhet Şakir, Prof. A, Esat Birol iştirak etmişlerdir. Hayvan nakliyatı Bir yerden diğer bir yere hayvan nakledildiği zaman kayıdı bulun- dukları kaza Belediye baytarlığından kayıdlarının silinmesi ve nakleğildik» leri yerlerdeki Belediye baytarlıkları- na kayıdlarının yapılması gerek hay- yanların sıhhi vaziyetlerinin korun- ması, gerek şehrin sıhhati bakımın- dan lüzumlu görülmüş ve keyfiyef