15 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Kasım 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Teşrinisani 1938 AKŞAM Sahife $ Meclis, cenaze merasimi için yapılacak sarfiyat kanununu ittifakla kabul etti (Baş tarafı 1 nci sahifede) resini İstemiş ve bu faleb kabul edile- rek kanunun müzakeresine geçilmiştir. Böylece kanunun heyeti umumiye- si üzerinde açılan müzakere, büyük Sef Atatürkün ziyaı ebedisi karşısm- da bütün Türk milletinin duyduğu teessürün, millet mümessiileri tarâ- fından bir defa daha ifadesine vesile oldu. Kürsüde birini takib eden hatip- Bu heyecanlı celsede İlk söz alan hatip, Ali Muzaffer Göker (Konya) cldu. <Akadaşlar, büyük bir matem için- deyiz. Atatürkü kaybetmekten büyük keder olur mu?» diye söze başlıyan Konya mebusu, Atatürkün ve onun eseri etrafında demir bir çember gibi toplanmış olan Türk milletinin, onu arasnda görmemeklen mütevellit hududsuz acılarını ifade ederek de- miştir ki; «Türk inkılâbı, Atatürk inkılâbı, her gün daha kuvvetli ve daha ge niş, daha sağlam bir şekilde inkişaf edecek ve istikbal Türk milletine büyük saadetler temin edecektir. Atatürkü bundan ziyade memnun edecek ve onu bımdan ziyade emin kılacak bir şey olamazdı. Var olsun Atatürk, yarolsun onun çok sevdiği Türk mil Jetin Rasih Kaplan (Antalya): «Atatürk ne mutlu sana mutlu olarak doğdun, mutlu olarak tahsil hayatını arka- daşların arasında mümtaz olarak bi- tirdin, hayata, millet hizmetine böyle girdin» diye söze başlamış ve Atatür- kün ölümü karşısında Türk milleti- nin acısına işlirak için bütün dün- yamn gösterdiği yakın aiâkanın, Türk milletinin büyük yüksek değerini göstermekte olduğunu işaret ve onun kurduğu büyük ese- rin ebediyen yaşayacağını ilâve eyle- yerek demiştir ki; «Milletin genci, ihtiyarı, çocuğu, gunesi, babası, okumuşu, okumamaşı, €n hucra köşelerden tutunuz da en büyük şehirlere gelinceye kadar gün- lerdenberi Atasının matemile yaşıyor. Kendisine tazimlerimizi, minnet his. lerimizi, duyurmak için ne kadar ne kadar ağlasak, sırlansak, yeridir. Söyliyeceğim şudur; Ata, biz Türk milleti ve Türk ulusu hepimiz senden razıyız, sen bize hiç kimsenin yapmadığı ve yapamayacağı hizmetle. ri yaptın Allah da senden razi olsun.» Biz Atatürkümüzü kaybettik dünya da en büyük adamını Atatürkün ölümü karşısında küçük- ien en büyüğe kadar milletce duyu- Jan acıyı canlı sahnelerle yaşatan Mu- hiddin Beha Kars -Kars- ölüm demiş- lir, hiç bir zaman bu kadar zalim, bu kadar muzlim olmadı, Ölüm, hiç bir zaman gözlerden akan kanlı göz yaşlarında bu kadar birlik vücuda getirmedi. 17 milyon Tü nin her tarafindan yi zığı Guyulan büyük acıyı gösterir. O kağar büyük Adama, büyük mli- Telin mertebesi bu kadar azametli ola- bilirdi, Biz Atatürk, Türk olduğu için iftihar ediyoruz, Insan olduğu için de dünya iftikar etti. Biz babamızı, Şefi- mizi, Atalürkümüzü kaybettik. Dün- ya da en büyük Adamını...» Atatürk en büyük vazifesini yapmıştır Emin Sazak -Eskişehir- Atatürkün yüksek ruhu önünde hürmetle ve ta- zimle eğilirim diye söze başlamış ve demiştir ki; «Atatürkün bu milleti ne halde bu- Müp nasıl meydana getirdiğini arka- daşlar anlattı. Dünyada da bunu bil- miyen yoktur. Bana âti için dahi em. niyet veren bir ciheti huzuru âlinizde Söylemeden geçmiyeceğim, Atatürkün Yiy&ına ağlarken kendi ruhuma bak- ım, bu kadar sarsılmadan sonra, bu — Milletin hali ve istikbali ne olur endi-” erlâdının | baktım xi Türk milletini o yetiştirmiş, gideceği yolları açmış ve millet açtığı yoldan yürüyor ve yürüyecektir. Ru- hu şad olsun, Ulu Atatürk en büyük vazifesini yapmıştır, müsterih olarak yatsın...» B. Hikmet Bayurun sözleri Yalnız Türk tarihi için değil dünya tarihi için de yeni bir devir açmış olan Atatürkün istibdat ve meşrutiyet de- virlerindeki mücadelelerini kısaca işa- Tet ederek söze başlıyan Manisa mebu- su Hikmet Bayur, demiştir ki: «Onu Çanakkalede görüyoruz. Ora- da Türk milletinin daha emsalsiz cev- herini, o büyük adamın dehâsını bulu- yoruz. Birlikte düşman hücumunu dür duruyorlar ve büsbütün yeni bir tari- hi safha açıyorlar. Bunun ne kadar büyük bir safha olduğunu cihan tari- hinde ne tesirler yapacağını ve Ata- türkün ne kadar büyük bir kuman- dan olduğunu en İyi görmüş, yazmış olanlar, yine oradaki düşmanlardır. Bu hâdiseyi biz bile o kadar sarih ifa- de edememişizdir. » Hikmet Bayur bundan sonra Ata- türkün mütareke ve mücadele devir- lerindeki Türk milletini kurtarmak ve Türk devletini kurmak yolundaki ça- Jışmalarından, onun yüksek insanlık meziyetlerinden bahsederek, yine onun söylediği gibi demiştir ki: <Bu millet daima kuvvetli olacak, gitgide daha kuvvetleşecektir. O, bu- nu görmüş ve söylemiştir. Eser yaşa- yacaktır. Atatürk ölürse ne olacak; Bu idare kalacak mıdır, diye soran dü- şünen kimseler vardı. Bir kaç gündür bunun cevabımı mület vermektedir. Meclis de birkaç gün evvel bunun ce- vabını burada verdi. Önderlerimizin arkaşında toplu durursak Atatürkün eserleri dünya durdukça yaşıyacak, atmış olduğu tohum ve büyüttüğü ağaç dünyalar durdukça yaşıyacaktır. Yaraltığı bu yeni ahlâk, kültür nelere kâdir olmaz?» Türk kadınlığı en sıcak en kederli göz yaşlarını döküyor Benal Arıman (İzmir) Bugün bü. tün Türkler, bilhassa Türk kadınlığı, en kederli en sıcak göz yaşlarım dö- küyor. Türk kadınlık tarihinin elem ve göz yaşları dolu siyah sayfalarını kapayıp, önümüze bembeyaz, nurlu yapraklar açan Büyük Atamızı, kiy- | metli eşsiz babamızı, kaybettik.» di- yerek milletin ve Türk kadınlığının büyük acısına tercüman olmuş ve de- i miştir ki: «Kayıbımız büyük, kederimiz büyük. tür, onun zıyama ne kadar yansak ne kadar göz yaşı döksek yine azdır. Atatürkün dünyayı aydınlatan eşsiz adı, asırların kanalları üzerinde ebe- diyete kadar gidecektir. Arkadaşlarım, bugün kalblerimizde kanayan bu büyük yaranın yegâne Şifası, döktüğümüz bu sıcak göz yaş- larının en büyük tesellisi de Atatür- kün kiymetli arkadaşı aziz İnönümü görmekten duyduğumuz sonsuz inan, enün kuvvetli iradesinin ve kıymetli arkadaşlarının kalblerimize doldürdu- ğu çok büyük İtminandır. Varol üziz İnönü... Zafer parolası Müsterih ol Büyük Atam, senin eserin ebediyen yürüyecektir.» Fuad Gökbudak (Konya) tan işle: ediğiniz kadar rüş. tünüzü isbat ediniz, bugün hezbiriniz, ve 17 milyon vatan çocuğunun herbiri, birer yetim halindesiniz. Kamutayımı » zmi kararile adına «Atatürk» dediğiniz babanız nerede? O aylarca ölümle pençeleşti, mevzuu bu milletin ölürgü olsaydı mutlak yenerdi. Mevzuu kendi şahsının ölümü idi. Yenildi; Dolma. bahçede batan güneş, 17 milyonu şıklandıran ve insanlık cihanmı zi. yalandıran Büyük dehâ güneşinin sö- nüşü, ne can yakan ne acı bir gurup- tu.. Biz bu güneşin hâlâ tulduna doy- mamıştık. Güneşin Kemaâlini gördük. Çanakkaleden Hataya kadar zafer şualarile parlayan bu kemal bize yet- medi.» Diye başladığı hitabesinde Atatür- kün büyük eserini Kemalizmin hu- dutları aşan şümulünü tebarüz etti. rerek İsmet İnönünün ka ufku, ferd oları sek şahikayı gösterir. demiştir. Hatip sözlerini şöyle bitirmiştir: «Atatürk ölürse ne yaparsınız, bu suali geçen nisan ayında Beyrutta bir aile sosyetesinde tesadüfen bulunmuş olan münevver bir Türk kızma &or- muşlardı. Türk kızı cevap vermişti: — Bu sualiniz beni can evimden vuran bir azrail sorgusudur. Fakat ben içimin bütün hicranını uyutarak söylüyorum ki, Atetürk oölüncede onun müesseseleri fasılasız işliyecek, onun iâyetenahi idealine ermek için Türk nesilleri birbirinden nöbet değiş« tireceklerdir. Şimdi Atatürkün ölmez bayrağı «Zafer» parolası İle İsmet İnönünün mübarek elindedir. İsmet İnönü ki, Atatürkün sağ kolu ve Atatürkün bü memlekete en başla ve en büyük verimi ve nimelidir.» Atatürk ölmedi ve ölmiye- cektir Selim Surı Tarcan -Ordu- Atatür- kün şahsiyetini canlandıran ve yaşa- tan bir tasvirini yapmış ve Atatürk ölmedi ve ölmiyecek. Çünkü onun her gönülde bir heykeli var. demiştir, Süleyman Sırrı İçöz -Yozgad. Bu- yük ölüye aid tahassüslerin! ifade ederken sağlığında Atatürkü başmda taşıyan halkın onu daima başı Üs tünde görmek istediğini söylemiş ve demiştir ki: #Onun büyük mezarının Ankaranın hiç bir noktasından aşağıda yapılma- sına razı değiliz.» Süleyman Sırrı bundan sonra, Mec- Niste içtima salonunda riyaset makamı arkasına Alalürkün bir büstünün konulmasını ve mezarının bütün vilâ- yetlerden getirilecek birer parça top- ” rakla örtülmesini istemiş ve bu taleb- lerini ihtiva eden bir takrir vermiştir. | Süleyman Surı İçözün sözlerini | müteakip Içtimaa 15 dakika süren bir fasıla verilmiş ve yine Fikret Sılayın başkanlığında yapılan ikinci celsede de Büyük Şefin aziz hatırasının tazi- <ine devam edilmiştir. B. Naşid Uluğ diyor ki | Naşit Hakkı Uluğ, Atatürkün mll- | ist yolunda mücadele ile geçmiş haya. tanın kısa bir tarihçesini yapmış ve demiştir ki: , — Arkadaşlar, Atatürk eserini, gençliğe emanet ederken hiçbir şartın göze alınmayarak bunun müdafaası. nı istemiştir. Gözleri zaferden karar. miş bir cihanın önünde bu vatanı esaretten kurtaran Atatürkün mane- vi huzurunda yemin ediyor ve and içiyoruz ki ondan daha korkunç is- tilâlar karşısında dahi Türk cümhu- Uğur (Sivas) da derin bir heyecan | içinde şunları söylemiştir: «Büyük Atam, asırlardanberi gâ- rib, fakir, öksüz, yetim, iç döken, köylüleri elimizden tuttun, bağına bastın. Bizi yetimlikten, fakirlikten, lığı öğrettin, ah Atatürk. Bizim ben- zimizi sararttın, boynumuzu eğri koy- dum. Yine bizi yetim ettin, büyük Atam. Seni unutmıyacağız. Milyon- larla köylü kadın beşikteki çocuğunu ıwgalarken Atatürk yavrusu diyecek- ler...» Bayan Esma Naymanın sözleri Esma Nayman (Seyhan): <sUğrun- da hayatımızı feğaya her zaman ha- zır olduğumuz yurdun aziz Atatürkü için ne kadar göz yaşını düksek, ne kadar yürek tüketsek gönlümüze az görünür. Çünkü teessürümüz o kadar büyüktür, derindirr diye başladığı sözlerini şöyle bitirmiştir. «Yaktile Türklük hakkında en ka- ranlık düşünceleri besliven baslar, davalarmın en mühim delili diye Türk kadınının halini ileri sürerler- di. Bugün dünyanm en ileri gitmiş memleketlerinde dahi Türk kadmı- nın medeni ve siyasi durumunu gö- rerek gıbta edenlerin adedi ne kadar lim: Lâyık olduğu haklar Atatür- kün büyük dehâsı ile kazanmış olan Türk kadını, bütün milli ödevlerini ifa için hazırdır. Bundan zerre ka- dar şüphe edilmesin» Atatürkün ölümüne bir türlü i oruz Cavid Ural -Niğde- Atatürkün ölü- müne bir türlü inanmıyoruz diye sö» | 78 başlamış ve demiştir ki: *Kör olsun, sevinsin, doymak bil- | miyen © kara topraklar, Evet sevin- | sin ve öğünsün, çünkü şereflenmek, onurlanmak için ihtirasla kucağına | çektiği o Insan dünya kurulalıdan- beri bir eşini görmediği, bir ikincisi ri bulmadığı kahramandır. ve ölmiyecektir. O bizim varlığınız- ZA YİYEN SARAYLI) YAREN dır. Ebediyete kadar yaşayacaktır. O bizim milli bir mabedimizdir. Kıya- mele kadar kalacaktır. Onun eşsiz €seri, büyük vatan, büyük inkılâp, bütünlüğü, sağlamlığı, azametile onur fikir ve iş arkadaşı olan, kardeşi olan Büyük İnönünün elinde ve biz onun etrafında, arkasında içimizdeki sarsıl- maz, sönmez, sillümez inkılâp inancı ve sevgisile daha çok yükselecek, da. ha çok parlayacak ve daha çok güzel olacaktır, Müsterih olsun Atam, varolsun Türk milleti, varolsun İnönümüz. i Onun rejiminin bekçisi millettir Ziya Karamürse! (İstanbul), Biz o güneşin nurundan, kuvvetinden dal- ms müstefid olacağız. Onun rejimi- nın bekçisi millettir, demiştir. Refik İnce, (Manisa), Büyüğümüz bizden ayrılırken bize büyük bir mi- Tas bıraktı. İnsanlık mirası. Milliyet- perverlik mirası, yatanperverlik mi- rası ve millete iaydalı olmak mirası, Aynlırken bu millete mazisinden kal- miş en ufak bir pürüz bırgkiian ayrıldı. Dahilde bırakmadı. Hariçte bırakmadı. Bununla da iktifa etmedi. İstikbalde takip edeceğimiz yolları da gösterdi. Ne bahtiyarlık, ne bahtiyar. lık bize ki, büyük huzur içinde aldı- ğımız mirası muhalaza etmek saade- tini yaşıyoruz. demiştir. Hatip bundan sonra, Atatürkün yüksek şahsiyeti ve karakterini gös- teren büyük hasletlerini anlatmış ve sözlerini şu cümlelerle tamamlamış: tır. Biz her vasıla ile Alalürkten almış olduğumuz mirasın hakiki sahipleri olduğumuz davasını isbat etmiş ola- cağız. Atalürk, emanetini bizlere tes- İlm etti. İsbat edeceğiz ki, tarih yaza- cak Ki, biz bu emaneti hüsnü muha- faza ve teslim ettiğinden daha iyi yapmağa lâyık ehilleriz. B. Necmi Dilmenin tahas- süsleri İbrahim Necmi Dilmen (Burdur), Atatürkün ziyaı karşısındaki tahas- süslerini şöyle (ade eylemiştir: «O, daha senelerce evvel göylemiş- ti: İki Mustafa Kemal vardır. Biri ber, fani Mustafa Kemal, öteki mil- letin dalma içinde yaşattığı Mustafa | Kemaller idealidir. Ben onu temsil ediyorum, Çok defa tekrar etti. Her hangi bir tehlike anında ben zuhur ettimse, beni bir Türk anası doğur- madı mı? Türk analar daha Mustafa Kemaller doğurmıyacak mı? Feyiz milletindir, benim, değildir.» Alaettin Tiritoğlu (Daraş), <Ata- türk bir zihniyetir, bir devlet zihni- yetidir. Bütün cihanlara birer tarih zihniyeti olan bu adam Türk mille- tinden gelmiştir ve Türk milletinin gururudur. Atatürk bütün Türk milletinin kalbinde tıpkı başımızda dalgalanan bir mlili bayrak gibi dal- ma yaşayacaktır.» İlyas Sami Muş -Çoruh- Büyük Şetin yüksek halırasmı taziz etmiş ve onu takiben kürsüye gelmiş olan Besim Atalay -Kütahya- Türk mille- tine baş sağlığı dilemiş ve yine Türk milletini İsmet İnönü gibi ikinci. büyük bir adama, büyük bir öndere malik olmasından dolayı kutlulamış- tır, Doktor Taptas -Ankara. Rum va- e cim e uygularına terceman olmuş ve Hasan Reşit Tangut -Muş- Atatür kün şahsiyetini ifade ederek demiştir ki: “sAtatürk büyük bir Türk babası sıfatile milletini bağrına basmış ve bütün aşkını ona vermiş bir varlıklı, Kâmil Dursun “İzmir. Dünya yâs ratıldığı gündenberi talihleri tersine çevirmiş olan tek insan Atatürktür, demiştir, Örge Evren -Balıkesir- Atatürkün ölümünün bütün dünyada husule ge- i tirdiği akislere terceman olmuş ve demiştir ki: Ulu Önder, biz Türk çocukları sa- Da ve senin Önderliğine lâyık Türk olarak kalacağız. Ahdımız budur. İstemal Özdamar -Eskişehir. Ata- türkün ölümü yalnız kendisinin ya- rattığı Türk milletini değil bütün dünyayı yasa düşürmüştür. Hamdi Ongun (İçel), Arkadaşlar de- miştir, kayıtımız ve bundan doğan acımız, teessürümüz, ölçü kabul et- mez derecede büyük ve derindir. Bu. na reğmen tesellimiz de ayni derece. de büyük ve kuvvetlidir. Şuna şükret. meliyiz ki: Atatürk az zamanda bü- tün eserlerini ve onlarm yaşaması sebeplerini ikmal etmiştir. Harpte, sulhta, kurucnlukta ve yapıcılıkta onun daima yarında, en yakınında bulunan ve onun sağ kolu olarak en büyük yardimci olan İnönü bugün başımızda bulunuyor. Fanl Ahmed Aykaç (Elâzığ), Öner öldü, şüphe yok. Bunun yanında Tür- kiye, şerefli, muzaffer, kahraman, Türkiye, Atatürk Türkiyesi, ebediye- te namzed olan Türkiye, Türkiyemiz yaşıyor. Binaenaleyh hangi vazife, hangi gâye bize matemimizin içinde onun ilerlemesine ait olan işten alı- kor? Arkadaşlar, bugün acılarımızı bağ- rımıza basarak, göz yaşlarınızı kabil olursa canımızın içine akıtarak an- cak yarının yüzünü güldürecek faali- yete teşebbüs etmekle idi ki Atatür. kün lâyık halefleri olduğumuzu isbat edebiliriz, demiştir. Niğde mebusu Dr. Abravayada şunları söylemiştir: «Arkadaslar, şimdiye kadar son dakikaya kadar huzurunuza çıkmak şerefine mazhar olup ta söz söyliye- ceğimi katiyen bilmiyordum. Fakat son dakikada, kırılacak decede çar- pan kalbimin heyecanı beni buraya sevketti. Buraya geldiğim dakikada da ne söyliyeceğimi bilmiyorum. Atatürkün büyüklüğü, Alatürkün dehası, Atatürkün eseri hakkında ne- ler söylendi, neler yazıldı... Kütüp- haneler dolusu kitaplar mevcut... Radyoda neler dinledik... Bunlara ilâve edecek söz bulmak şimdilik be- nim için kabil değildir. Esasen mak- sadım bunlardan bahestmek değildir. Gözümün önünde hazin Ye elim tab- loyu gördüğüm zaman elini, ayağı- nı seve seve öplüm. Fükat bu dakikâ- da o arzu yine bende uyandı ve hu- zürunuzda - muzurunuz diyorum. Çünkü huzurunuz demek doğrudan doğruya Atatürkün huzuru manevi- si demektir - eğilmek ve milyonlar- ca defa elini, ayağını öpmek için bu- raya geldim. Sağ olsun Türk milleti, Hatiplerin bu coşkun ve heyecanlı beysnatından sonra, heyeti umumiye. si üzerindeki müzakere kâfi görüle. rek Atatürkün cenaze merasimi için yapılacak sarliyala ait kanun, mev cudun iltifakile tasvip edilmiştir. Meclisin bugünkü toplantısında Ce- lâl Mengililörü (Antalya), Mustafa Şeref (Burdur), ve general Kizim İnanç (İzmir) in vefatlarmı bildiren Başvekâlet tezkeresi okunmuş ve ha- tiralarına hürmeten bir dakika ayağa kalkılarak süküt edilmiştir. Meclis çarşamba günü toplanacak- tar, B. Vedidin Riyaseticümhur umumi kâtipliğine tayin edi- leceği haberi doğru değildir Ankara 14 (AA) — İstanbulda fransızca intişar eden gazetelerden birinde Kütahya mebusu B. Vedid Uzgören'in oRiyaseticümhur kâtibi umumiliğine tayin edilerek mebus- luktan İstifa eyliyeceği yazılıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: