Sahife 2 Bir Leh yahudi Paris 8 — Dün sâbah Taybel Grismtzan namında Polonyalı bir Ya. hudi Alman sefarethanesine gitmiş ve sefaret kâtibi ile görüşmek istediği- ni söylemiştir. Sefaret üçüncü kâtibi Von Ral kendisini kabul edince der- hal tabancasını çekerek Üzerine 2 kur- şun sıkmıştır. Sefaret kâtibi, omuzun. dan ve karaciğerinden ağır sürelle yaralanmıştır. Mütecaviz derhul yü- kalanmış ve karakolda Almanyadan kovulmuş olan dindaşlarının intika- ni almak istediğini söylemiştir. Yaralı kâtip derhal Alman hâstâne. sine kaldırılmış ve kendisine ameliyat yapılmıştır. Vaziyeti vahimdir. B. Hitler hususi doktorunu tayyare ile gönderdi Berlin 8 — Paris Alman sefareti kâ» tibine yapılan suikasd burada büyük bir heyecan uyandırmıştır. B. Hitler, yaralıyı tedavi için hususi doktorile meşhur bir Alman cerrahını tayyare ile Yaralıya kan ve- imis ve bu sayı kendisine gelmiş- tir, sıhhi vaziyeti vehame- tini muhafaza ediyor. Alman gazetelerinin şiddetli neşriyatı Berlin 8 — Alman matbuatı, Paris a si hakkında şiddetli neşriyatta yorlar. Volkische Beobahter gazetesi diyor ki: «B. Hitler harp müşevviklerine kor- şı ihtaratta bulunurken Yahudiler derhal mukabelede . bulunmuşlardır. Hiç şüphe yoktur ki, bu suikasd, Vi- yana ve Pragtan merkezini Parise nakletm'ş olan Yahudi siyasi teşekkü- lünün bir nümayişidir. Berlinde bir. vok mahalleleri binlerce Yahudi mağa- Sovyet bayramı Dün Ankarada Sovyet elçi- liğinde büyük bir suvare verildi Ankara 7 (A.A.) — Teşrinievvel in- Kılâbının yirmi birinci yıldönümü münasebetile, bu gece, zengin bir su- rette tenvir edilmiş olan Sovyet bü- yük elçiliğinde bir suvare verilmiştir. Sovyet büyük elçisi bay Terentlerv ve refikasının davetlileri arasında, Baş- vekil Celâl Bayar, Dahiliye Vekili ve C. H. P. Genel Sekreteri Şükrü Kaya, - Hariciye Vekili doktor Tevfik Rüştü Aras, diğer vekiller, birçok mebuslar yüksek devlet memurları, kordiplo- matik ve basın mümessilleri bulun- makta idiler. Toplantı, çok samimi bir hava için- de geç vakte kadar devam etmiştir. Moskova 7 — Sovyet inkilâbının yirmi birinei yıldönümü münasebetile bugün Kızıl meydanda yapılan geçit resminder, evvel kıtalara bit hitabede bulunan mareşal Voroşilof, ezcümle demiştir ki: — Hasan gölü hâdisesi, bir harp değildi, fakat hiç de zeki olmayan bir komşu tarafından yapılmış bir harp tahriki idi. Bu efendiler tahriklerine yeniden başlarlarsa, onlara Sovyet silâhlarile cevap ve Leh - Çek hududu çizildi Varşova 1 (A.A) — Pat ajansın- dan: Prağdaki Polonya sefirile Çekos- lovakya Hariciye Nazırı arasında bu ayın birinci günü doğrudan doğruya tenti edilen notalarla iki devlet ara- sındaki hudud meselesi kati surette halledilmiştir. Plebisite müracaat edilmemesini (o isteyen, Çekoslovak komşularile olan münasebatını ıslah etmek arzusunda bulunan Polonya olmuştur. Çekoslovakya tarafından lonvaya terkedil olan arazinin si Paris Alman sefareti kâtibini Vurdu B. Hitler hususi doktorunu tayyare ile Parise göndrdi Berlin gazetelerine göre Almanya, Alman yahudilerine karşı yeni bir hattı hareket takib edecek zası doldurduğu ve Berlin Yahudi eshabi emlâki, muazzam varidat top- ladıkları bir sirada onların ırktaşla- rı Alman oldukları için Almanlara sui- kasdler tertip ediyorlar. Bu hâdise, Almanyanın Alman Yahudilerine kar- şı takip edeceği yeni bir hattı hareke» te başlangıç teşkil edecek, henüz haki. kati anlamamış olan milletlere de Ya- hudi enternâsyonalinin milletlerin bâa- rışmasına mâni olduğunu anlacak- tır. Adli tahkikat Paris'i (A.A.) — Bu sabah Alman- ya büyük elçiliğinde yapılan sulkasd hakkında adli tahkikata başlanmış- | tu. İ oSulkasdi yapan ve von Rathi yarar” lıyan Feibel Griymszlanın polis tara- fından isticvabı aşağıdaki neticeleri vermiştir: Griymsztan, ağustos ayının ortala» rına doğru Fransadan dışarı çıkarıl- mıştı. Bundan evvel bir müddet, yir- mi senedenberi Pariste kadınlar için hazır elbise ticaretile meşgul olan amcası ve teyzesinin yanında otur- muştu. Feibelin amcası ve teyzesi, ağus- tostanberi yeğenlerini görmediklerini bildirmişlerdir. Feibelin ifadesine gö- re, Pransadan dışarı çıkarılmasından İ beri, kendisi Bulonya ormanında, | Sen nehri kıyılarında ve Brükselde olurmuştur. Feibelin anasi ve babası geçen hafta hudud harici çıkarılmış- İ tar, Sanıldığına göre bir vagon içinde yaşamakta olan bunlar Polonya - Al- manya hududundadır. Felbel taban- cayı Pariste bir dükkândan bu sabah satın almıştır. İzmit ve Boluya kar yağdı dakta fırtınadan bir motör battı Hava dün, Trakya, Ege ve orta Anadolu bölgelerinde bulutlu ve yer yer yağışlı, diğer bölgelerde umumi- yetle kapalı ve yağışlı bazı yerlerde de karlı geçmiştir. Rüzgârlar umumiyetle şimal isti- kametinden, Trakya, Karadeniz kı- yıları, Kocaeli ve Egenin cenub kı- sımlarında kuvvetli diğer bölgelerde orta kuvvette, Karadeniz, Ege ve Ak- denizin şark kısmında fırtına şeklin- de esmiştir. Şehrimizde hava kapalı ve fırtına- lı geçmiştir. İzmit 7 (A.A) — Bugün İzmit ci- yarının en yüksek mevkii olan Kelte- pe ve civar yüksekliklere lik kar düş- müştür. Zonguldak 7 (A.A.) — Dün sabah başlıyan fırtına şiddetini artırdı. Zonguldakta bir motör batmış, 24 vapur ve bir çok yelkenli ve motör Ereğli limanına iltica etmiştir. Bolu 7 (A.A) — Dün akşama ka- dar yağın yağmur kara çevirmiş ve sabaha kadar devam etmiştir. Yağan karım irtifa şehirde 30 ve civar dağ- Jarda 80 santim olmuştur. Kar yağ- makta devam ediyor. Yağış devâm ederse Boludağı şosesinin kapanma- sından korkuluyor. Rumen Hariciye Nazırının istifa edeceği doğru değil Bükreş 7 (A.A.) — Bazı yabancı gazeteler B. Komnenenin istifa ede- ceğini yazmışlardır. Resmi mahfil. ler bu haberin tamamen asisiz oldu- i Zongul Marsilya & — Meçhul bir takım haydudlar para nakletmekte olan bir u AKŞAM Dahiliye Vekilinin nutku. giliz ve Fransız gazeteleri nutku tebarüz ettirdiler Londra 7 (A.A.) — Türk Cümhu- riyetinin on beşinci yıldönümü dola- yısile Türkiye Dahiliye Vekili ve C. H. Partisi genel sekreteri B, Şükrü Ka- ya tarafından irad olunan nutku Ti- mes gazetesi tebarüz ettirerek neş- retmiştir, Anadolu ajansının nolu: Haber aldığınıza göre Pariste de 'Temps ve Petit Parisien gazeteleri bu nutka sütunlarında geniş bir yer ayır- mışlardır. R Zirai asayişin temini | Hazırlanan kanun lâyihası bu devrede Meclisten çıkacak Ankara 7 (Telefonla) — Çifçi mal- larının korunması hakkındaki ka- nun projesinin hazırlandığını bildir. miştim. Lâyihanın meclisin bu dev- resinde müzakere edilmesi çok muh- temeldir, Hükümet, bu mülhüm kanunun ni- çin hazırlandığını izah eden mucib sebepler lâyihasında, çifçi mallarının korunması ve zirai asayişin temini, zirai suçların süratle tahkik, takib ye muhakemesi hakkında elimizde ihtiyacı karşılıyacak esasları muhte- vi hükümler mevcud olmadığına işa» ret etmektedir. Beyrutta kasırga Mühim hasarat yaptı, 1 ölü bir çok yaralı var Beyrut 8 — Dün burada şiddetli bir kasırga kopmuştur. 1 ölü ve bir çok yaralı vardır. Bütün Lübnanda şiddetli seller olmuş, bir çok yollar büözulmuş ve münakalât durmuştur. Maddi hasarat çok mühimdi i- temmim tafsilât henüz alınmamıştır. Son dakika Bulgar emelleri Münih itilâfından sonra mu- ahedelerin tadilini umuyorlar Sofya 8 — Münih itilâfından sonrâ muahedelerin tadil edileceğine dair Bulgaristanda kuvvetli ümidler uyan- mıştır. Maamfaih hükümet maha- fili, Bulgaristanın dürüst siyaseti sa- yesinde temin ettiği dostlukları ko- rumak istediğinden gazeteleri böyle bir ihtimalden bahsetmekten menet- miştir. Fransa - Almanya ademi tecaviz paktı Fransız salâhiyettar mahafili| böyle bir pakt aktedileceğini tekzip ediyorlar Paris & — Havas ajansı tebliğ edi- yor: Salhiyettar Fransız mahafili, Mü- nih itilâfının ferdasında B, Çambör- leyn ile B. Hitler arasında neşredil- miş beyanname gibi Fransa ile Al manya arasında bir ademi tecavüz beyannamesi tanzim edilmek üzere olduğunu tekzib ediyorlar. Hükümet cephesi ikiya mi bölündü ? Franko son derece modern vasıtalarla harp ediyor Gandeza 3 — Ebr cephesinde Laar- rüz bitmiştir. Hükümet kuvvetleri iki. ye bölünmüş ayrı ayrı iki yerde mu- hasara edilmişlerdir. Barselon 8 — Cepheden gelen ha- berler, Franko kuvvetlerinin son dere» ce modern harp âletleri ve malzemesi kullanmağa başladıklarını teyid edi- yor. Frankonun tayyare kuvvetleri bir misli daha artmıştır. Frankocular, son taarruzda İtalyanların Habeş se- vw İinte ri, 8 Teşrinisani 1938 o Dün Geceki ve Bu Sabahki Eaberlcer Lokantada biribirine giren iki edibin beyanatı Müessif hâdisenin kahramanları me- suliyeti biribirlerine tahmil ediyorlar Edip B. İsmail Habip Sevük ile Gü- zel Sanatlar Akademisi estetik profe- sörü B. Ahmed Hamdi Tanpınar ara- sında edebi bir münakaşa yüzünden Beyoğlu lokantalarından birinde şid- detli bir kavga çıkmış olduğunu dün yazmıştık. Bu kavganın dedikoduları, edebi mahafilde deyam etmektedir. Vakanın kahı'smanları, mesuliyeti yek- diğerine atfediyorlar. B. Ahmed Ham- di Tanpınar bu kavganın sebepleri hakkında diyor ki; «— Ben İsmali Habibe, kitabına ismimi yazmadığı için kızgın değilim. Çünkü be- nim için edebiyat tarihine girmek en son düşünülecek bir meseledir. Beni tanıyan- lar bilirler ki ismimden bahsedilmesin- den pek hoşlanmam. İsmail Habibe beni niçin kitabına almadığını söylemedim. Bu cins şöhretin meraklısı değilim. İsmall Habibin yapmakta olduğu edebiyat be- nim hoşuma giden bir edebiyat değildir. Bunu gizlemedim. Müessif hadiseye İsmail Habibin âok- tor Rusçuklu Hakkıya yaptığı bir lâtife sebeb olmuştur. Ben sebebiyet verdiğim bu Iâtifeyi tamir için onu başka bir lâtife Me İsmail Habibin aleyhine çevirdim, O, bu lâtifeyi ciddiye alarak bana oğir 5öS- | ler #üyledi, geri ulmasını istedim, daha ağır sözler sarfetti, mukabele ettim Ben pehlivan değilim. Bu cins adele kuvvetlerini dalma küçük bulurum. Fa- İ kat şahsıma tevcih edildiği zaman elim- | den geldiği kadar müdafaa ederim. B. İsmali Habib de hadise hakkında di- yor ki: | Paris gazeteleri H — Lokanta gecesi Edebi Yeniliğimize girmediğinden if açmıştı. Tabi Jâtife ediyordu. Ben de «kitab sahibi ol koypa- yım» diyordum. Masadan masaya konü- şulduğu için sözlerin hepsi iyi anlaşıla- miyordu. Arada hiç bir münasebet yok iken bilmem kimin berden yüksek oldu- #unu söyledi. Ben de © «O benden yük- sek ise, senden nedir anla artık» muka- belesinde bulundum. Ahmed Hamdi uzun müddet sanator- yomda kalan bir hastadır. İşte o hastalı- gın verdiği sinir zaafı olacak ki, birden- bire beni tahkir edecek bir şeyler söyledi. Ben de «eğer beni tahkir ediyorsan.» diye şartı muallik bir söz söyledim. Bu söz Üzerine tarsiye vermeli imişim Yoksa gelip beni tokatlarmış, dedi. Ben de: — Gel bakalım, dedim. Yerinden kal masamıza yaklaştı, Ben yerimden bil pırdamadım, yani gözlerimi gözlerine dik- tim. Bir iki saniye durduktan sonra ye- rine döndü. Yemeğimizi yedik, masamızdan kalktık. Paltomu giyerken masalarına yaklaşarak sözümün şarta bağlı olduğumu söyliyerek işi düzeltmek istiyordum. Fakat kendisine filen mukabele edeceğimi zanneden Ah- imed Hamdi beni göğsümden itti düşmüş bir domates parçasına vı üzüm tanesine basan ayağım kay ayağım sürçmeseydi ben de Allah esir- gesi imi kaldırayım.. Kendisile kav ga armak için, pehlivan olmağa yok. Onun me olduğunu bilen bir dünyanın en kuvveti adami olsn ona el kaldırmaz Kİ. İşte vakk kahramanlarının gazetsvilere beyanatı budur, bile itlerin nutkunu iyi karşılamadı Epok gazetesi diyor ki: B. Hitler elini bize uzatacak yerde geri çekti © Paris 7 (A.A.) — B. Hitler'in dün Vaymar'da söylemiş olduğu nutuk münasebetile Donadiyö, Epok gaze- | tesinde şöyle yazıyor: | Almatyanın hâkimi, sözünü söyledi. Hitler, bazılarının ümüd ettikleri veçhile | bize elini uzatacak yerde elini geri çekti, Sarbrük'den sonra şimdi de Vaymar, Al- manyanın zimamdarlariyle müzakere ve münakaşalarda bulunmak müşküldür. 2i- ra onlar kendileri için her şeyin caiz ol- duğu fikrini harekât mebdel ittihaz edi- yorlar. Onların nazarında Cermen irkı- nın küvveinden doğan haktan başka hak yoktur. Führerin fikrince harp muhtileri ecnebi memleketlerde kendi âmaline hizmet etmeğe henüz karar ver- memiş olan kimselerdir. Yalnız kendisi bu sahada tam bir muvaffakiyet kazan- mak için hazırlıklı olmadığını hissettir. mektedir, Lö - Jur . Eko dö Pari'nin Berlin muhabiri, telefonla bildiriyor: Alman devlet relsinin beyanatı, Sar- brük'da söylemiş olduğu #eylerden pek fazla bir şey ihtiva etmemektedir. Alman devlet relsi, yalnız Çörçll'in ismini zik- retmekte ve Londra, Paris hükümetleri rtislerinin nutuklarını ve ioraatını süküt ile geçiştirmektedir. Dahili nokta nazar- dan derpiş edilecek olursa Vaymar nut- ku, Sarbrük nutku gibi, teslihat siyaseti- ni ve mazide olduğu gibi yakın bir is- tikbalde de kendisine tahmil edilecek mahrumiyetleri Alman milleti nazarında Filistinde baskınlar Arap çeteleri postahaneden altın çubuk kaldırdılar Kudüs 7 (AA) — Hayfada Arap çeteleri posta idaresine ikinci baskın- larını yapmışlar ve 750 lira kıymetin- de bir altın çubuk kaldırmışlardır. Hayfa eşya deposundaki yangın 50 bin lira kıymetinde eşyayı tahrip et- iştir. Kahire T (AA) — Dün Kahire üniversitesi talebesi Filistin Arapları Tehinde bir kongre yapmışlardır. Kon- gre, Filistini Arap milletinin ayrılmaz muhik göstermeğe matuf görünür. Orâr şöyle yazıyor: Acaba Hitler, garb devletlerine Anşlus'- dan evvel Almanya ile Avusturya ara- sında akdedilmiş olan itilâf kabilinden bir Wilâf akdı teklifinde bulunmak tu- vavvurunda mıdır? Almanya ile Avustur- ya arasında akdedilmiş olan bu itilâfın neticeleri malümdur. Avusturya gazele- lerinin ağızlarına gem vurulmuştur. Al- man gazeteleri ise diledikleri gibi tahkir ve tağzirlerine devam etmişlerdir. Eğer B. Hitler, harb müşevviklerinin iskât edilmesini istiyor ise neden dolayı söz söylemekten vazgeçmek suretile işe baş- Jamıyor? Aksiyon Fransez, diyor Kİ; Hitler - hiç şüphesiz totaliter devletler kampının karşısındaki kampta bulünan - harb mubhtilerini ve bilhassa şahsi düş- man telâkki etmeğe lüzum görmüş olduğu B. Çörçile'i şiddetle tenkid etmiştir. In- giliz devlet adamına karşı bu suretic ha- reket etmekle onun bir daha iktidar mevkiine gelmesine münl olabileceğini wi zannediyor? Hesabı yanlış olsa gerek. İn- gilizler, kendilerine emir verilir gibi day- rarılmasını pek sevmezler, Sarbrük nut- kundan sonra Vaymar nutkundan çıka- riacak netice şudur ki Hitlerin kazanmış olduğu parlak zafer, kendisine sükünet bahşetmemiştir. Hattâ kendisinin to- nunu daha ziyade yükseltmeğe çalıştığını söylemek daha doğru olur. Bu İse, itiraf edileceği veçhile, bize ima etmek istediği müzakerelerin muvuffakıyeti için fali ha- yır değildir. Rumen kralı Londraya gidecek, oradan Parise de geçecek Bükreş 7 (A.A.) — Kral Bükreş- ten 12/11 tarihinde Londraya hare- ket edecek ve Paristen geçecektir. Kral 15 le 18 teşrinisani arasında Londrada kalacaktır. İngilterede şe- refine müteaddit merasim yapılacak ve dineler verilecektir. Resmi ziyaret bittikten sonra kral seyahatini mütenekkiren uzatmak ar- zusundadır ve birkaç gün de Pariste kalacaktır. Bükreşe ay sonundan ev- vel dönmiyeceği zannedilmektedir. Haber resmi olmamakla beraber krala resmi -ziyareti müddetince E