Çöp ve artıklardan istifade Idareli bir ev kadını, herkesçe lü- zumsuz addedilen, çöp tenekesine atı- erden de istifade etmesini n limon kabukları ile evin işi bittikten sonra eller ovulur- 8a, işten hasıl olan lekeler çıkar, ve &ller katiyen çatlamaz, yumuşak ka- br. Bu kabukları gölgede tamamile kuruttuktan sonra bunları soba ya- karken çıra gibi kullanmak kabildir. Mutfakta kullanılan yumurtaların kabukları saklanır ve çamaşır kayna» tılırken bir tülbende bağlanarak içine atılırsa çamaşırlar kar gibi beyaz olur. Kirlenmiş sürahilerin içine yumur- ta kabukları, tuz, küçük parçalara taksim edilmiş sünger kâğıdı ve su koymalı. İyice salladıktan sonra bir- kaç su çalkayıp yıkamah. Sürahiler piril pırıl olur, Ele avuca sığmıyan küçük sabun parçalarını rendeleyip kurutmalı. 'Toz sabun olarak kutu içinde saklamalı. Sabunlu su içinde yıkanacak yünlü trikolar veya ipekli çamaşırlar için bu tozdan su içine atarak derhal kö- püklü sabunlu su yapmak mümkün- dür, Çay içildikçe çaydanlıkta kalan yaprakları saklayıp kurutmalı. İca- bında bu yaprakları hafifçe ıslatıp ha- lar üzerine serperek süpürmek halı- ları parlatır ve renklerini canlandı- rr, Bazi yemeklere yalnız soğan Suyu konulur. Rendelenen #oğanın suyu alındıktan sonra kalan posayı hafif- çe toprakla karıştırıp kırmızı bakır takımları ovulursa gayet iyi temizle- nir ve parlar. Evde içilen sigaraların dökmemeli, Temiz bir kulu içinde muhafaza etmelidir. Lâzım oldukça hafif nemli bir bezi bu küle batıra- rak madeni eşya silinince pır pırıl olur. Kristal veya sırça takımlarını te- xMizlemek için kahve telvesine bir iki damla sirke ve kâfi miktarda su ilâve tderek yıkanırsa fevkalâde parlak olur. Sade kahve telvesi ile madeni €ş- ya irse gayet temiz olur. Okunmuş eski gazeteler buruşturu- Tup ıslatılınca gayet iyi cam ve ayna temizlenir, küllerini Saatin tılarlığımı işitmemek için Saat gürültüsünden uyurken rahat- iz olanlar için saati görmek ve tıkırtı- sını işitmemek mümkündür, Saatin boyuna göre üzerine baş aşa- ğı bir su bardağı, yahut bir reçel ka- varozu kapamalı. Cam arkasından saat kolayca görülür, fakat hiçbir ses işitilmez. Yazın çizgili kumaşlar moda idi. i Bu modaya rağbet kışın da devam edecektir, Yalnız çizgilerin şekli de- gişmiştir. Kış modasında, çizgileri, elbisenin gamitürü teşkil etmekte- dir. Birkaç model dercediyoruz: 1 — Muslinden gece elbisesi: Çiz- gileri müteaddid ende ara dantelleri ile yapılmıştır. 2 — Koyu renk ipek kadifeden el- bise: Açık renk ayni kadifeden konu- lan iki yol elbiseyi süslemektedir. 3 — Siyah yünlüden tayör: Ceke- İln aşağısma ve omuzlarına konulan astrakan iki yol teşkil ediyor, 4 — Siyah krep marokenden elbi- se: Sıvama siyah payetle muhtelif hi kumaşlar kışın 2 çök a ende çizgiler işlenmiştir. 5 — Mantonun sırtına ve önüne uzunluğuna konulan kürkler çizgi hissini vermektedir. 6 — Nervür ile süslenmiş manto, 7 — Mor renkte krep satenden ge ce elbisesi: Elbise mat taraftan yapıl- mıştır. Yakası ve önü parlaktır. Güzellik maskeleri Yüze su ile ezilen pudralardan ya- pılan güzellik maskeleri koymak Ay- rupa ve Amerikada çok teammüm et- miştir. Bunlar hazir olarak bulunma- dığı zaman evde saf maddelerle hazır- lamak kabildir. 90 gram arpa unu, 35 gram bal, bir yumurta akı almalı, Yumurta akını telle vurup köpürtmeli, sertleştirmeli, içerisine bal ve arpa ununu karıştır. malı, bir krem yapmalı. Yüz yıkandık- tan sonra bu kremi yüze sürmeli; bir- kaç saat bırakmalı; yahut gece yatar- ken sürerek öylece uyumalı. Sabah ılık su ile yüzü yıkamalı, Rüzgâra maruz kalan yüzün çât- lamasının, kızarmasının ve gerilmesi- nin önüne geçmek için çok iyi tesiri vardır. Çıkolatalı torte | 60 gram pudra şekeri, üç yumurta, bir kahve kaşığı toz vanilya, 60 gram un, iki kalın kalem çikolata (rende- Jenmiş). Kremasınır. harcı: 125 gram pudra şekeri, 150 gram tereyağ, iki tatlı kar şığı kakao, bir yumurta almalı. Üç yumurtanın sarısı le pudra şe- kerini bir kap içerisine koyarak telle vurmalı Köpürünee vanilyayı, unu ve rendelenmiş çikolatayı ilâve etme- Wi. Karışturmalı, nihayet telle vurulup köpürtülmüş yumurta aklarını ka- tarak hafifçe karıştırdıktan sonra yağlanmış ve un serplimiş tepsiye dö- kerek hafif fırında yirmi, yirmi beş dakika pişirmeli, Diğer taraftan bir kap içerisinde kremayı hazırlamalı. Şekerin yarısını ve yumurtayı telle vurmalı. Elle ezi- lerek krema haline gelmiş tereyağı Yünlü kumaşları, bluzları nasıl yıkamalı? Yünlü kumaşların, fanilelerin, ör- me bluzların, Svelerlerin yıkandıktan sonra yumuşak ve gevşek kalması için hafif ilik sabunlu su İle yıkamak ve çalkama suyu içerisine bir çorba ka- şığı gliserin ilâve etmek kaâfidir. is... maseresssesssnen içerisine dökmeli, karıştırmalı, Bir kap içerisinde yarım bardak su ile kakaoyu ve kalan şekeri karıştır. malı, ateşe koyarak bir iki taşım kay- natmalı, ve soğumağa bırakmalı, Sonra yumurtalı tereyağı içerisine dö- kerek karıştırmalı, iyice halletmeli. Pişen ve soğuyan torteyi eninden, bıçakla ikiye ayırmalı, arasına krema- yı sürerek kapamalı, Kalan kremayı üzerine sürmeli, Ar- zu edilirse krema üzerine döğülmüş ve kızarmış badem veya fındık serpile- bilir. 1 Teşrinisani 1938 Moda haberleri * Saçları enseden yukarıya l&- rayarak tepede bukle toplamak modası devam ediyor, Bu saçları toplamak için eski zamanın kil- çük tarakları kullanılmaktadır. * Şapkalara kanadları açık bir veya birkaç kuş koymak moda- dır. X Koyu renk elbiseler üzerine açık renk ipekliden kemer konu- luyor. * Kazak hissi veren elbiseler modadır. Pkseriyetle elbiselerde nde bluzu eteğe bir- vardır. * Renkli deriden yaptlan ke- merlerin ekseriyetle sağ tarafın- da ayni deriden bir cep bulun- maktadır. Bu cep içerisine pudra kutusu, dudak boyest konuluyor. * İpekli jerse çay elbiseleri ve gece tuvaletleri için çok kullarılı- yor, * Elbi glekierindeki luk öne toplanmaktadır, Bazı tı valetlerde ise bilâkis arkaya tep- lanmaktadır. «8.: Yaz sebzelerinin kışa muhafaya tarzmı size tarif edelim. Yamız hepsini ayni nüsha- da yazmak mümkün değildir. Her hafta bir iki tanesini anlatabiliriz. Bamya konservesi: Sekiz on kilo taze ve körpe bamya almalı, Tepelerinden bir parça kesmeli bir gaz tenekesi içerisine bamyaları bir kilo tuzla karıştırarak koy- malı. Tenekenin ağzına kadar su dol- durmah. Üstünü örterek böylece on gün bırakmalı, Bu müddeltei sorsa teneke içinden bamyaları çıkarıp bol su ile yıkamalı. Yapışkanlıkları tamamile geçince tekrar tenekeye bir kat bamya, bir kat tuz ola- rak istif etmeli, Aralarına toz halinde azar azar İlmon tuzu serpmeli, Ba üstüne asma yaprağı örtmeli. Bunun üzerine bir tahta, tahtanın üzerine de taş koymalı. Böyle uzun kış durur. Yenileceği zaman tenekeden çıkanlan bamya bol su ile yı- kandıktan sonra bir iki gün su içinde duracaktır, Bü süretle tuzu çıktıktan son- ra pişirilesektir. Yüzdeki sivilceler Gedikpaşa, A. R.: 1 — Yüzdeki sivijee- leri izale etmek için bilhassa yemeğinize dikkat ediniz. Salamural, baharat şey- leri yemeyiniz. Kahve ve ispirtolu içki- lerden vazgeçiniz. Yemeği gayet afır ve iyi çiğmiyerek kürtiü sabunla N 2 — Sigara dumanından husule gelen parmaklardaki sari lekeleri çıkarmak için oksijenli su ile silini velâ suyu (çamaşıra satılan çamaşır suyu risine âdi su koyduktan sonra bu s dr bir iki kaşık koyunuz ve bu su içinde parmaklarınızı yıkayınız. MEŞ'UM — Para noktasından üzülmeyiniz! Buradaki kazancmızdan daha bile fazlası temin edilecektir. — Söylediğiniz sözlerden bir şey anlamıyorum, efendim... Didar, hâkikaten, muhatabına hay- retle bakıyor; onun deli olduğuna hük- mediyordu. — Anlattım ya, efendim... Gitmeniz için gizli ve çok mühim sebepler var, — Pekâlâ, farzedin ki, öyle olsun... Fakat bunların ne olduğunu bilmeden hayalımda bu derece mühim bir deği- şiklik yapacak kararı nası! verebilirim? — Maddi menfaatınız sarsılmıya- cak ki... iski eferidim, maddi menfaa- gelir... Esasen paradan fa7- Bel ii ikine Ja amatör zevkile bu işe atıldım... ki bilmezsiniz... — Biliyorum, biliyoru; S en beni buraya bağlıyan da- aha 7 ha m yati bağlar var, — Gitmemek israrında bulunursa» niz, haber vereyim ki hakkınızda pek İnel ke zel mami Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ - Nü) KADIN Tefrika No, 53 — Sebep? — Demin söylüyordunuz ya: İki şah- siyet kullanmanız, bazı mahafilde dik- kati celbetti... Ben sizin şarkılamnızı zevkle dinlerim... Gıyaben sizi takdir edip sevenlerdenim... Esasen buraya gelmedeki maksad da dostça bir ikazda bulunmaktan ibarettir... Açık- cası: Casus olduğunuza dair şüpheler vardır... Şayed kalkıp giderseniz tahla- tile bu mesele kapanır... Aksi takdirde, Yakinen biliyor'um ki, bazı âmirlerin şüpheleri tevkif edilmenize bile sebe. biyet verecek... O zaman halkın tevec- cühünü de kaybetmiş olacaksınız... Artistin dürüst ve namuskâr karak- teri yalana yabancı olduğu için, bu teh» didkâr sözler karşısında asabi bozuldu ve gözleri yaşlarla dolarak muhatabına baktı. Aman efend çare kızla kim uğraşı Anlaşılan düşman kazanmışım... Zira sırf İfti- ra... Halbuki ben kimseye bir fenabk yapmadım ki... Ğ — İsta talvar adiverım... Türkiva. iYO... ilm gibi bir bi- | den uzaklaşın, — İkinci hüviyetimden vaz geçe yim... Şarkı söylemekten sarfınazar edeyim... Lâkin gitmek benim için ke- bil değil! Açıkca izah lâzım gelirse, ben buraya aşk hissile de bağlıyım: Sevi- yorum ve seviliyorum! Bu sözleri söylerken, genç kız, ha- fifçe kızarmıştı. Lemanım ise öfkeden betibenzi uçtu. Hain bir tebessümle sordu: — Seviyor ve seviliyorsunuz demek? — Hem pek çok efendim! — Bu mütekabil aşkın kahramanı Rauf bey mi? — Nasıl oluyor da bu meseleyi bili- yorsunuz! — Bü genç doktorun dostunuz oldu. ğunu kim bilmiyor ki... — O halde herkes aldanıyor! Rauf bey katiyen dostum değildir, nişanlını- dır. Leman müstehzi bir nefretle: - Cidden aldarnıyorsunuz efendim - dedi... » Rauf bey asla 5 sizin nişanlımız olgmaz, zira siz — Beni mi 6 — Evet mek niyetinde değ mi olarak söyle» di. Ernim ona itimadım vardır. — Açıkça konuşmak lâzım gelirse, tan olan güzelliğiniz her erkek gibi onun da alâkasını uyandırmıştır. Lâ- kin bazı yüksek makamlar bu müna- sebeti hoş görünüyorlar, Mevkii ve ser- veti dolayısile onunla evlenmek istedi- ğinizi zannediyorlar, Aman ne çirkin bir düşünüş! Reşid paşanın kızı, bu isyana ehem- miyet vermeden devam etti: - Üstelik şayed bu izdivaç olursa Rauf beyin çok parlak olan istikbali ta- mamen mahvolacaktır. Zira ona işten el çektireceklerdir. Faaliyeti ancak serbes meslek sahasına münhasır ka- lacak. Halbuki, biliyorsunuz: İnkişafı asıl resmi müesseselerin başında olabi- lir. Bu noktadan ailesi pek üzülüyor. — Aman efendim Raufun yakın ak- rabası yok ki... — Canım, yakın üzak ne olursa ol- sun, ahbapları, onu seven dostları bu işin önünü almak istiyorlar. Düşün- senize siz casusluk ihtimalile, belki de haksız yere kirlenmiş bir insansınız, şayed evlenecek olursanız o leke biça- renin üstüne de sıçrıyacaktır. Halbuki uzaklaşıp giderseniz onu kurtarmış olursunuz. Artist kız dikkatle bu sözleri dinledi. Biran düşündü. Sonra başını kaldıra» rak kati bir sesle; — Hayır efendim... Hiç bir yere git- filhakika bu delikanlı size karşı elbette z, dillere des mem... Nişaolımdan da ayrılmam! Hiç bir kabahatım olmadığı için bir kor- kum da yoktur. Kimse bana birşe! pamaz! Lemanın sabrı tükeniyordu. Lâkin gene kendini yenerek israr etti: - Fakat siz hapislere girecek olür- sanız bu sefer kıymet verdiğiniz bu adamın değil muhabbetini, hürmetini dahi kaybetmiş olursunuz. Bir casusa kanmış olduğundan size karşı nefret hissedecektir. — Hayır, hayır efendim... Ben bü sözlere inanmıyorum... Tertemiz bir ip san, durup dururken, lekelenemez... Hangi devirde yaşıyoruz?.. Abdülhamis din müfsid hafiyeleri çoktan öldü, şir” di kanun, adalet devridir. Böyle şeyler olamaz!... — Didar hanım! İyi düşünün! İna- dınız yüzünden hem kendinizi, hem †nişanlınızı mahvedeceksiniz. — Hiç birşeyden korkmuyorum! BİZ birbirimizi seviyoruz, ne olursa olsu"! birbirimizden ayrılmıyacağız! Bu son cümle Lemanı çığrından çi” kardı, öfkesi kurnazlığına galebe çöl” rak açıkça hissiyatını döktü: — Pekâlâ!... Rauf beyden ayrimi” yacakmışsınız! Bakalım, kimin olacak... Bu rabıtanızı mahvetmek i6” elimden geleni yapacağım... Arzu” önünde her zaman herşey miştir! Görüşürüz... (Arkası var