1 Kasım 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Eski hakemlerden Sadi Milli takımımıza her sene yaplari- lan maçlar; Mevsim, mevsim gazeteleri? bazı | havadisler okuruz: Mili takımımız | filân, filân mili takımlarla filân ta- | rihte oynıyacak, Zaman geçer. Bu | havadisin aslı çıkmaz. Mili takım evvelce haber verilen takımla müsa- | baka yapamaz. Başke bir takımla oy- | nıyacağı haberlerini duyarız onun dü aslı çıkmaz. İki, üç senedir, böyle havadislerie, haberlerle oyalanır dururuz. Havadis atlamak korkusu veya spor sütunla- rını doldurmak için gazeteler de bu haberleri tahkik etmeden derhal ya- zarlar. Geçenlerde yine böyle haberler oku- duk. Bu haberlere göre, bu sene millt takımımız şu maçları yapacaktır; 1 kânumüusani 1939 Romanya ile An- tan ile Ankarada, Yugosisviar le bir maç yapmark için müzakereler yapilmaktadır. Temenni edelim ki bu sölerki ha- berler doğru 7 300 Hakem: Bir gazetede okuduğumuz su sa- tırları aynen maklediyoruz: «Federasyon, bu sene de hakem iş- lerine âzami ehemmiyeti verecektir. Muhtelif bölgelerde hakem kursları açılacak, İntbol hakemlerimizin ye- tiştirilmesine, çoğülmasına ve mev- cutların bilgilerinin arttırılmasına himmet olunacaktır, Şimdi elde mev- cut lisanslı (45) hakemin bu sene zar- fında (300) e iblâğı hedefdir. Kurs- lar Ha kevlerinde açılacak, emekli arkadaşların eline tevdi olunacaktır.» Bü yazıyı okuyunca hakem işleri- nin bizde ns halde olduğunu bildiği- mizden bir az düşündük. Bugün mev- cut Msanslı (45) hakem arasında bir Karsan bir maçtan evvel ucuzladı. Spor müsabakalarından alı- nan vergilerde biraz tenzilât yapılsa ve maç fiatleri ucuzlasa iyi olmaz mı? Beden terbiyesi umum müdürlüğü- nün ciddi bir teşebbüsü bu meseleyi halledebilir. Bu teşebbüsü yapmak Türk sporculuğuna büyük bir yar- dım “sayilir. * İtalyan hakemleri: İtalyada futbol hakemlerinin çok İtibari vardır. Orada hakemler saha- Ga lüzumsuz yere bağıran, gürültü eden taşkın seyircileri «polise tevkif ettirmek salâhiyetini taşırlar. Ha- kemler her yerde çok hürmet görür- ler. Orada bir hakemin sözü, büyük bir saygı ile dinlenir. Hakemler hüviyet varskası yerine hakem lisansı ile her işlerini görür- ler. Bu suretle İtalyan federasyonu hakem işlerinde çok enerjik davran- masının iyi neticelerini almağa baş- darmıştır. İtalyada son senelerde hakemlerin ötorilesi çok artmıştır. Maçlarda he- men hemen pek az hadiseler olmak- tadır. Yalnız şunu ilâve edelim ki İtalya- da Tutbol hakemi imtihanı vermek her babayiğitin kârı değildir. Onun için İtalya hakemleri başka memle- ketlerin hakemlerine benzemezler. Adi Giray | Teilmlar; ini Gklatesama zl bir maç yapacak Bükreşin Trikolor takımı evvelisi gün şehrimize gelerek pazar sabahı federe olmıyan klüblerden Pera ile karşilaşmış ve saha yabancılığı yü- zünden bir oyun oynıyarak 2-1 mağ- Yüb olmuştu. İ sas 1530 da yapılacak olan bu kar- şılaşmadan sonra Rumenler cumar- tesi günü Barkohba ile, pazar sabahı Şişli ile karşılaşacaklar ve o akşam . Sincmalardan siman veygilerin bir İ memleketlerine avdet edeceklerdir... İ siki ve dans musikisi Edirne (Akşam) — Edirnedeki Nümune ağıl çifliğinin büyük koyun sürü- sü Devlel deposuna nakledilmiştir. Edirne vilâyeti Nümune çifliği ise Adliye Vekâleti zirai cezaevinin çalışması için satılmak üzeredir. Bu takdirde Cezaevi daka raver çalışacaktır. ANKARA RADYOSU DALGA UZUNLUĞU 1639 m. 183 Ken. 120 Kw. T. A P. Jo74m. 15185 Kos. 20 Kw, T.A. 0. 3170 m. 9465 Kes. 20 Ke. TÜRKİYE SAATİLE SALI: LA 1230: Büyük bir virtüdzün plâkları,13: Saat ayarı ve haberler, 1310: Konuşma 13,25 - 14: Müzik (koro - Pİ), 1830: Mü- zik (Çigan müsiği - Pİ), 19: Konuşma, 19,15: Saat ayarı ve haberler, 1925: Mü- zik “küçük erkesim) Der grafr von operetinden, Potpuri (F. 1e- , Potpu- Tİ GEmerineh Kalman), 20: Müzik (Ta- Tihte “Türk eserleri) Takdim eden (Mesud Cemi), Tiri, Bekir ağa, Kassam Zade, Tabi, Mustafa, Kadri ef. koro, 2140: Mü- zik “Büyük “bir operetin tamamı) izaha- tanı terlib eden Cemal Reşid), 2225: Eğlenceli menolog (Unnikan Adam) ya- zan (Tristan Bernard) adapte eden CEk- rem Meşidi, 2245: Müzik operet selek- #iyomu), 2345 - 24: Son İanberler ve ya- rınki program. Avrupa istasyonları Sant 20 de Berlin 20 - 2045 isafli musiki Jav 9/45 plâkina Alman zik şarkılar: — Danzig 20 karışık musiki — Hamburg 20 - 20,45 “riyolansei ve orkestra konseri ve keman — Kolonya 2005 - 22 klâsik musi- ki — Könişsberş 20 sulon orkesiras ta- rafından müntehab parçalar — Viyan 20 - 2030 şarkılar — Buünpeşte 2025 plâk neğriyatı Florans 2020 konser — Mi- lâno 2030 plâk neşriyalı — Nis 2030 şar- kılar — Roma 2030 plâk neşriyatı — Sef- ya 20 halk musikisi ve 2030 orke; ve solist Konseri («Bulgar eserleri» — Varşo- va 20 - 2020 salon musikisi ve 20.50 - 210 piâizia “senfoni, Saat 21 de Berlin 21.2) (Verdi) CAizira) vpe- rası — Hamburg 2110 büyük konser İpi- yana, şarkı ve orkestra) — Kolonya: Klâsik musikiye devam — Lelprig 2140 hafi? musiki — Münih 2110 oda musiki- — Şinttgart 21410 (Norveç, Alman, Ja- giliz, Fransız, Polonya; İtaiya ve İspan- ya) şarkıları — Viyana 21,10 R. Sirauss'un (Daphne) operası — Bari 21.19 Yunanca neşriyat — Belgrad ?İ bülk şarkıları ve 2130 oda musiklei — Budupeşie 2130 senfonik konser — Bükreş 2105 senfonik konser — Fiorans 2180 konser — Londra #teg.) 2130 modem musiki — Sofya 21 koro konseri ve “21,55 konser — Sottens 2140 — 2250 Les Chanbes du Berccsu) âsumlı komedi Varşova 210 a kadar plâk neşriyatı, Saat de Berlin: Verdi'nin Aizira operasına de- vam — Eresinv ve Şiyttgeri 22 Hayds'in hayatı ve musikisi — Dentseilende 2213 senfonik konser — Hamburg: Büyük kon- © devam Kolonya 22.15 plâk neşri- rg: Hafif musikiye deram Rahmanino!('un piyano Viyana; Daphne opezasına — Belgrad: Oda musikisine de- Budapeşte devam vam ve 2245 plâk neşriyatı 2240 a kadar senfonik konsere devam — Bükreş 225 semlenik kunser ve viyolon- sel konseri — Floransa 22,15 orkestra ia- rafından müntehab parçatı - Milâno 29 Uweber) in “Oberon) operası — Sof- ya 2250 ye kadar konsere devam — Bottens: Komediye devam Varşova” Opera musikisi Paris P, T. T. Marsil- ya ve Grenoble 2249 - 140 (Puccimi) nin (Toncs) operas Ville ve Radyo Paris 22,30 - 249 1Bur les macehes du Temple) ve 41'Appel des Tröpasses) isimli kome- diler Nis ve Strasburg 1230 - 2315 konser Sant 23 de Deutecllande 2420 küçük gece kanse- ri: Piyano ve keman — Königsberg 2335 - 1 bando muzikası Şiulikart 2330 ka- rışik musiki — Diğer Alman istasyonları Hamburgöan naklen 7330 - | karışık mu- Bükreş 2845 e kadar senfonik konsere devam — Florans 13 dans — Milâno (Gberon. aperasına devam — Ponte Parislen 2845 şen prog- ram -— Solya 7) - 24 dans musikisi — Varşova: Bolits konseri Vardini ve Res- pighrnin keman sonaldarı — Paris P. 'T. T. Marstiya ve Grenoble: (Tosca) ope- rasınm devam — Jile ve Radyo Paris; Komedilere dvâm. Saat 2i den İibaren Alman istasyonları Hamburgdan nak- len karışık musiki programını devam — Londra (Reg.) 1440 - 130 dans musiki- # — Milino: Oberon operaxına devam Radyo Paris 2430 - 145 oda musikisi — Paste Parislen | - JAâ8 bir kabarsden naklen komacr — Berlin, Frankfurt ve Ştuttgart 1 - 4 senfonik konser ve ke- man konsertosu — Grat 1 - 4 gece mu- sikisi A mmm Sivas mükemmel bir stad- yuma kavuşuyor Sıvas (Akşam) — Sıvasta istas- yon civarında Kütüklük mevkiinde vilâyet ve ayni zamada Türk spor kurumu bütçelerinden ayrılan tahsi- şsatla 11 bin metre murabbalık bir saha üzerine bir stadyom yapılmak- tadır. Futbol, atletizm, sahası ve etrafı- nın demir iel örgülerle tahdidi işle- ri, ikmal edilmiştir. Türk spor ku- rümu mimari şubesi plünlarına gö- re hazırlânmış ve çimenlenmiştir. Bundan sonraki yıllar içerisinde de yüzme bavuzlarınm ve at koşu mü hallerinin yapilmasna devam edile. cektir. Bu mükemmel stadyom 100 bin Miraya mal olacaktır. - Bros | İ Tüp tutuldu. SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 230 1 Teşrinisani 1938 Dörtyolda sükün avdet ediyor - Tahkik heyetinin tedkikleri Bu hükümler vükelâ meclisinde de okunarak arz ile iradeleri alındı. (Asaf bey sonra Şürayı Devlete ve Âyan meclisine müracaatle kanunu . İcfsir mahiyetinde aldığı karar ile bu hüküm keenlemyekün addedilerek ken- olduğunu bara bildirmiştir.) Divanı harbin yeniden tedkike tâbi tuttuğu hükümler bunlardan ibaret kalmadı. Muşig efendi hakkındaki gi- yabi idam kararı dn değişti. Mebus Babikyan efendi Tasviri Ef- kârdaki beyanatında kendi tahkikatı- ns nazaran merhssa Muşig elendinin veakaön medhal olmadığını, tâ kânu- musanide hükümete takdim ettiği lâ- yihaların meşli -ahirsn icra olunan tahkikata tevafuk ettiğini, hattâ tâ o zaman valiye şifahen ileride bir gai- Te hudusu ihtimaline karsı tedbirler ittihazı yolunda ihtarlarda bulunmuş ise de sözleri nrübalâğaya hamledile rek hiç bir tedbire lüzum görülmedi- ğini ifade ile Muşig efendiyi müdafaa €ylemişti, Divanı harp Muşig efendinin vaka- da beraet ve masumiyetine kani olma- dı; onu gıyaben müebbed kalebendii- ğe mahküm etti. Polis müdürü Kaâri bey ve Boşnak Salih elenâi hakkındaki hükümlerin de değişmesine lüzum görmedi. Beşinci ordu askeri yetişip dizanı harb faaliyete geçince Bahçe kazası sa- bik müftüsü İsmail Hakkı efendi de tevkif olunmuşlu. Birkaç gün sonra tahliye edildi, Bahçeye ardet edeceği günü haber alan hampaları kendisini alayla karşılamağıa çıktılar. Büyük bir mazhâariysie uğramış gibi sevinç içinde silâh alarak kasabaya getirdiler. Fakat bu seanç çok sürmedi. Mebuslarla bir- likte Bahçeye gelen tefliş heyeti İs- mail Hakkı efndinin kıtalin başlı mu- harriklerinden biri olduğunu meyda- na çıkardı. Sabık müftü kardeşile.be- raber yeniden tevkif olunarak divanı harbe tevdi eğildi İkisi de idama mahküm oldular. Adanada divanı harp işe başladığı sı- rada az kaldı Dörtyolda pek mühim bir hâdise daha meydan #lacaktı: Asayişin iadesi için beşinei ordudan Adana vilâyeline miralay Mehmed Ali bey kumandasında kğfi kuvvet sevk. ediimişti. Bu kuvvetten bir tabur toplarla ha- reket ederek Dörtyolu muhasaradan kurtarmış, muhafaza altına almıştı. Tabur kumandanı 'Nedim bey Dörtyol Ermenilerinden silâhlarının teslimini talep ediyordu. Aksi takdirde kasabayı bombardıman edeceği tehdidinde bu- Yunmuştu. Fakat bu tehdid bir göz da- grid. 1909 haziranının üçüncü gecesi Ru- hi isminde bir çavuş sarhoş olarak ta- bur kumandanmın çadırına kurşun atmastı. Nereden geldiği bilinmiyen bu kur- şun (Dörtyaldan atıldı ve bu bir isyanı mukaddimesidir) diye Dörtyol üzeri- ne üç top atıldı. Bu hal ortalıkta tabii büyük bir vel. veleye sebebiyet verdi. Ancak yanlışlı- ğin anlaşılması gecikmedi. Tabur kumandanı hemen bir divanı harp teşkil etli. Bu-divanı barp Ruhi çavuşu idama mahküm etti, Hüküm ra olunarak Ruhi çavuş otuz saat mas. Dörtyol halkı işin hir sarhoş mü- nasebetsizliği üzerine suitefehhümden ileri geldiğini -anlıyarak müsterih ©i- dular. Mesele bu-surstle kapandı. (1) Bir çavuşun hayatına malolan bu hareketin hiç beklenilmiyen bir neti. cesi olmuştur. Söyle ki: Mebusan meclisince Adanada tah- kikat icrasına memur edilen iki zat tan Kastamonu mebusu Yusuf Kemal bey Adana muhtaçlarına yardım et- mek üzere İstanbulda teşkil edilmiş olan enternasyonal iane komisyonu azasından idi. Adanaya hareket ede. ceği sırada bu komisyon kendisini ia- ne işlerinde Adanada tam salâhiyetle murahhas tayin eylemişti. Yusuf Kemal bey Adanada müle- şekkil iahe komisyonuna Ermenilerin teşrik edilmemiş olduğunu görmüştü. Tabii, böyle şerait altında böyle bir kamisyonda Ermeni aza bulunmama. SI caiz olamazdı. Yusuf Kemal bey bu heyeti kâmilen değiştirmiş ve Erme- nilere kendilerinden iki aza seçmöle- rini bildirmişti. Ermeniler iplida tam itimadlarını haiz olan Suphi paşanın komisyonda bulunmasını kâfi gördüklerini söyle- mişlerse de israr üzerine iki aza gös- termişlerdi. Yeni komisyon heyeti tam olunca Yusuf Kemal bey bu heyetin fahri re. isiğini kabul etmesini İngiliz konsolo. sundan rica eylemişti. Konsolos beklemediği böyle sami- miyet ve hüsuüniyet eserinden pek memnun kslerak teklifi kabul etmiş, bu suretle Yusuf Kemal beyle arala. rında muhadenet basil olmuştu. Ruhi çavuş hâdisesinde kasabala- rınâ top atılmağa başlanınca neye uğ- radıklarını bilemiyen Dörtyol Erme- mileri Adanaya telgraflar yağdırmış- lardı. Mebusan ve teftiş heyetleri he- men Dörtyola harekete karar vermiş- lerdi. Tam bu esnada İngiliz konsolo- su vaka hakkında kendi hükümetine gönderilmek üzere hazırladığı raporu göstermek üzere Yusuf Kemal bey nez- Gine geldi .Yusuf Kermi bey Fransa- ya da gönderilecek olan bu raporun fransızca nüshasını okudu. Konsolos raporunu şu mealde bir cümle ile bitirdi: (Bu iş Türk dirijanlarının tertibi. le olmuştur.) Yusuf Kemal bey kendileri tahki. kat için mülhakata çıkacaklarından raporunu göndermeği avdetlerine ka- dar tehir” mümkün olup olmadığını sordu. Konsolos mümkün olduğunu söyledi. "Heyet mülhakatta tahkikatı ikmal edip (2) Adansya avdet edince Yusuf Kemal bey elde edilen neticeler hak- kında konsolosa izahat verdi. Dinlediği ve gösterilen delillerle doğ- ruluğuna kanaat getirdiği bu izahat üzerine İngilis konsolosunun raporu- nun sonu mealen şu şekli aldı: (Ermenilerin bir ihtilâl vukua ge- tirmek istediklerine ve ecnebi müda- halesine mazhar olmağı intizar eyle. diklerine inanmiyorum. Müslümanların büyük kısmın sal. tanatlarının, hayatlarının, dinlerinin tehlike altında bulunduğuna Kani *ol- dukları mülühazasındayım. İçlerinden birçoğu Ermeniler tarafından irad edi- len ve kendilerine mübtülâgalarla an- latilan küstahane nutuklarla tahrik edilmişti. Yağma hırsı çaputcuları celbetmiş- ti. Asıl takbihe şayan olan kıyamın vukuumnu evvelden keşfetmek ve daha mebâeinde bastırmakla mükellef olan hükümettir. Tehlikeli nutuklar irad edenler tevkif olunabilir ve iğtişaşın İlk emareleri askerle menolunabilir- di) Bu fıkralarda serdedilen mütalânlar hakkında şimdiye kadar ne düşündü- ğümüzü tamamen izah eylemiş oldu- ğumuz için şimdi burada o mülâhaza- lurımızı tekrar edecek değiliz. Xalnız İngiliz konsolosunun sözleri başındaki ÇErmen7?'rin bir ihtilâl vu kun getirmek istediklerine) cümtesi (Wrmenilerin bu günlerde bir ihtilâl vukua getirmek istediklerine) şeklin- de olsaydı. (Bizim fikir ve mütalâamı- za daha uygun düşecekti.) diyeceğiz. (Arkası var) CD Matırımda kaldığına göre: Tabur kumandanı Nedim bey bana hadisenin büdi olduğu telâş ve heyecan arasinds Ruhi çavuşun cezası Cevvelâ içn, badehi inha) şeklinde tertib edilmiş bulunduğu” nu söylemişti! 42) Heyet Dörtyola vardığı zaman Ru” hi çavuş artık asılmış bulunuyordu.
