Amerikanın moda diktatörü mis Ellerbee, Londra ve Paristen iki yüz elbise ve binlerce model alarak Ney- yorka dönmüştür. Bu kadın Ameri- kadaki onlarca kibar ve zengin kadına istediği her hangi modayı kabul etli; k kudr izdir. Umumi F aktris olan bu ka- Gın Fran vk olun »erikan askerler! emsil r memur edilmişti. Bu esnada Fr; ve Avrupada modanın ehemmiyetini takdir etmiş ve Amerikaya döndük- ten sonra Avrupada öğrenmiş oldu- ğu son modaları tamim etmiştir. O zaman: beri erikanın mo- da âleminin rakibsiz diktatörü ol muştur. Modanın her şubesinde Dünyanın en meşhur yarış şoförü Dünyaı en meşhur yarış şoförü Coracciola'dır. Son yarışta dahi bi- rinci geldiğinde; musaddak Oto mobil klübleri t elmi cemiyeti ta- rafından kendisine (Avrupa şampiyo- nu) ünvanı verilmiştir. Bununla bu zat üçüncü defa bu € nı almış olüyor, m yarışı Bro iç'e karsı 15 sa- yı, daha evw Seoman'a kar- şı 18 ve ilkin karşı 19 sayı İle kazanmıştı Bu yarış otomobilleri müsabakala- rı şimdiye kadar dört defa şampiyon- luk ünvanı vermişti. Bunlardan ü izmirdeki Lang'e 1— Geçid resminden evvel vali, komutanlar, konsoloslar ve vilâyet erkânı le, 2, 3, 4, 5, piyade, motörlü ağır | | i diktatörü fevkalâde vukuf ve ihtisası vardır. Arzu ettiği her hangi modayı ken- di başına yaymağa muktedir oldu- guna bir misal de evvelce Avusturya- daki kış sporları kıyafetlerini Ame- rikada yayarken, şimdi bunun ye. | rine İskandinavya kıyafet v oda- sını obâştanbaşa Amerikay mıştır Marifeti yalnız muayyen örnekler ve elbiseleri eski dünyadan yeni dün- | yaya nâkletmek değlidir. Avrupanın bütün şehirlerini gezer ve herkesin elbise tarzına dikkat eder ve bun- dan kendi kendine birçok yeni fikir ve modeller çıkarır, Amerikanın moda kralı bu eski aktristir. | | nü 1935, 1987 ve 1938 senelerinde | olmak üzere hep bu Alman şoför kazanmıştır. Şimdiye kadar dünyada bu ünvanı | üç defa kimse kazanamamıştı. Bu s€- İ neki yarış büsbütün yeni bir formül üzere tertib edilmiştir. Bu formül 1938 « 40 seneleri İçindir. Beynelmliel otomobil yarış sporu teşkilâtı Ai Acr geçen cumartesi Pariste akdettiği yılık içtimaında büyük altın madalyayı Coracciola'ya vermek suretile emsalsiz kudret ve meharetini takdir etmiştir. merasim toplar, tayyare dafi (topları, mektepliler geçiyor. | hanesi Hapishanede lise ve üniversite tahsilini bitirerel diploma alanlar var Cenubi Afrika ito tihadının Pretorya| daki merkez hapis-| beyaz irk mensuplarına mah-j sustur, mahpuslara yada emsali görülmiyen bir - imtiyaz bahşetmiştir: Mahküm'ar lise ve yahud üniversite imtihanlarına hazırlanabi- iirler, Pretorya hapishanesinde beş sene kalan bir Avrupalı bu senenin nihaye- tinde mahkümiyet müddeti bittikten sonra üniversite profesörlerinin huzu- runa çıkarak üniversite talebesinin bir buçuk 'senelik bir devamdan sonra ver- meğe muktedir oldukları bir imtihana tâbi olacaktır. Avrupalı hapishanede bu imtihan için iki sene çalışmıştır. Mahkümların tahsil esnasında istifa- de ettikleri birşey daha varsa onların üniversite ücretinden muaf olmaları- dır. Bu vaka münferid bir hâdise teşkil etmiyor. Pretorya hapishanesinde bir- kaç sene kalmağa mahküm olanların çoğu imtihanlara hazırlanmaktadır. Jar. Onun için hapishanenin bir tara- fı bir üniversite âlemi içinde yaşa maktadır. Uslu mahpusların istedikle- ri kadar kitap getirtip okumalarına müsaade ediliyor. Tahsil arzusunda olan mahkümların bir çoğu muhabere ile ders veren müesseselerle daimi te- mas halindedirler. Bu müesseseler mektup şeklinde hazırladıkları üniver. site takrirlerini mahkümlara gönderi- hanesinde bir de lise tahsiline mahsus bir mektep vardır. İlk tahsilini ikmal etmiş olan mah. puslardan lise tahsilini arzu edenler, bu mektebe devamla olgunluk imtiha- 9 attâ ol pishane lise. | Iktisadi meseleler | Köylüye malı ucuz satmak için ne yapmalıdır? Fabrikal gece gündüz çalı- şıyor, Son günlerde fazla çalışmak için, İş bürosuna müracaat eden fab- rikatörler çoğalmaktadır. İş kanu- nundaki bir hükme göre, mevsim hu- susiyetleri itibarile haftada 48 saatten fazla çalışmak yen fabrikalara müsaade Wverilebilir, İçinde bulundu- ğumuz mevsim, fazla istihsal mevsi- midir, Fabrikalar, en ziyade bayram ihtiyaçlar n çalışmaktadır, Çikolar ta, şekerleme fa ından başka bayram için çal ikslar arasın» da dokuma fak rı da büyük bir yer tumaktadır. Bilhassa köylüye mahsus eşya yapan fabrikalar... Tri- kotaj müesseseleri, hazır elbise ve kasket imalâthaneleri, köylü basma ları, renkli pamuklulâar yapan fâbri- kalar.., Bu sen bereketli bir se iduğu için, köylü malını iyi bir fiatle satmış- tır. Köylü siparişlerinin çoğu, buğday mıntakalarından yapılmaktadır. Ada- nada pamuk mahsulün yeti geçen seneki kadar iyi olmadığı için, buradan yapılan siparişler daha az- dır. Bundan başka Karadeniz fındık mıntakasından da az sipariş alnmak- tadır, Görülüyor ki, fabrikalarımız, mem- leketin zirai vaziyetlerine ve alım ka- biliyetlerine göre İst | faaliyetle- Tini tanzim etmektedir, Tarla ne ka» dar mahsul verirse, fabrika da ona gö- re istihsal yapmaktadır. Bu yazımızda, tarla ve fabrika ara- sındaki münasebetleri izah edecek de- mahpuslara tahsil ğiliz. Fabrikada ucuza yapılan bir mal, köylünün eline kadar pahalıya maloluyor. Bunun yegâne sebebi, fab- rika ile köylü arasındaki mütevassıt- ların fazla oluşudur. Fabrika mamu- nı verenler vardır. sinde vermek bile mümkündür. Ekseriya mahkümların hapis ceza. larına sebebiyet veren cürümlerile tah. sil etmek istedikleri İlimler arasında dikkate çarpan bir münasebet görül- mektedir. Meselâ dolandırıcılık ve sah- tekârlıktan dolayı hapis cezasına mah- küm olanlar, şimdi hapishanede İkti- sad veyahud idare hukuku ilimlerini tahsil etmektedirler. Bunlar hapisha- neden çıktıktan ve finiversite diplo- masını aldıktan sonra Hayatta mu vaffak olmağa çalışacaklarından emin bulunuyordu. Pretorya hapishanesinde yedi sene kalan bir mahküm geçenlerde olgun- Yuk imtihanını en iyi derece ile verme- ge muvaffak olduktan sonra şimdi üni- versite tahsiline başlamıştır. Bu ada- mın tahsil masrafı ailesi tarafından tes min olunmaktadır. Fakat, şayed mahkümların hiç va ridatı yoksa tahsil masrafının bir kıs. mı hapishane idaresi ve diğer kısmı da umumi bir hayır ve himaye müesses8- si olan «sosiyal hizmet. tarafından temin ediliyor. Mahkümlar hapishanede tahsilleri. ne devam etseler de mahpuslara mah. sus olan mutad hizmetlerden muaf tutulmuyorlar. Bu hizmetler hariçte Nafıa işlerinde çalıştırılmalarından ibarettir. Tahsillerine müsaade olunan mahpuslardan hariçteki bu hizmet es- nasında kaçmağa teşebbüs edenler hiç görülmemiştir. Mahpuslar öğleden sonra akşam olmadan hapishaneye avdet elmekte ve saat dokuzda lâm- balar sönünceye kadar derslerine ça- Cenubi Afrika ittihadında Pretorya hapishanesinde uslu hususunda büyük kolaylıklar göste- rilmektedir. Buradaki mahpuslar, hapishaneden çıkma- dan lise ve üniversite tahsilini yapıyor ve diploma alı- yorlar. Mahpuslar içinde birkaç fakültenin imtihanları- tadırlar, Evvelce bir me tepte olgunluk iz tatmış adan ye seneye mah küm edilmiş olan bir adan Pretorya hapishanesinde iki üniversi te imtihanını vermeğe muvaffak ol muştur. Şimdi üçüncü bir üniversit imtihanına (hazırlanmaktadır. Bı mahküm iki sene sonra ziraat müher disliği diplomasını glacağını ümid et mektedir. Bu diplomayı aldıktan son ra hapis müddetini doldurması içir bir buçuk senesi kalacaktır. Faka! son imtihanda da muvaffak olduktan sonra bu son bir buçuk senenin affe dileceği zannolunuyor. Katil, kundakçılık ve hırsızlık mad. delerinden dolayı 27 seneye mahküm olan bir mahpusun da tahsile koyul- ması hapishane idaresinin dikkatini celbetmiştir. Bu adam olgunluk imti. hanını vermiştir. Şimdi maden mü- hendisliğine çalışmakta ve malümatı. ni genişletmek için başka ilimlerle de iştigal etmektedir. Şayed ömrü yeter de hapishaneden çıkarsa yüksek bil. gili bir adam olarak hayata atılacak. tır. Hapishane idaresi tahsillerini hapis hanede ikmal eden mahkümların tah liye edilir edilmez yeni mesleklerine lâyık bir vazife bulmaları ve bu suret! le eski sefil hayatlarına avdet etmeme! leri için gayret sarfından geri kalma» maktadır. Hapishanenin demir par. maklıkları arkasında yüksek tahsil (19 meşgul olmuş mahkümların gene eski hayata daldıkları hemen görülmemiş gibi bir şeydir. Mahkümların hapis müddetini tahsil ile geçirmeleri ve tabi, sil esnasında bir şeref hırsına kapılm ları kendilerine eski hayatlarını unuta| turmaktadır. Izmirde yeni bir okul İzmir (Akşam) — Cümhuriyetin eserlerinden biri daha, Karşıyakanın Örnek köyü ilkokulu büyük törenle açılmıştır. Törende vali B. Fazlı Gü- leç, Belediye reisi Dr. B. Behçet Uz, vilâyet daimi encümeni âzası ve köy- Yüler hazır bulunmuşlardır. Süslenen okul kapısı önünde talebe tarafından güzel bazı sözler söylenmiş, manzu- meler okunmuş, ondan sonra Karşı” yaka Halkevi reisi B. Sabri Menteş ile vali B. Fazlı Güleç, kültürün ehemmi- yet vekiymeti hakkında nutuklar söylemişlerdir. Vali, kapıdaki kurde- leyi keserek ilk adımı atmış, sonra bü- tün halk, yeni okulu gezmiştir. Örnek köyü yeni okulu tam teşki- lâtlıdır, on bin liraya malolmuşlur. lâlını köylüye kadar te edecek bir teşkilâte ihtiyaç vardır, Bu tevzi ci- hazı nasil kurulmalıdır? Önümüzdeki Köycülük kongresinin selelerden biri de bu olmalıdır: Köy- lüye ucuz mal tevzi etmek... Köy eko- nomisi ve köy idaresile uğraşmağı kendilerine esaslı bir meşguliyet ola- rak kabul edenler, bu işe de bir cane bulmalıdırlar. — H. A, ve Ziraat 0 NB A raşacağı en cazip me- | Vilâyet bütçesinden ayrılan yaradan başka harç, kireç ve sairesi köylü ta- rafmran temin edilmiştir. Daha üç bin lira sarfile, noksanları tamamla nacaklır. Yukarıdaki resimler; yeni okulun açılma törenine aid Intibadır. Bir ölünün altın dişlerini soymuşlar Kozan (Akşam) — Birkaç yıl ön- ce ölen Hayta çavuşun karısı Emiş hatunun belirsiz kimseler tarafından mezarı açılarak tamamen altın olan dişleri sökülmek suretile çalınmıştır. Meseleye zabıta el koymuştur. Failin yakında meydana çıkarılacağı umul. maktadır, BERLITZ istiklâl caddesi Akşam Lisan kurları Fransızca - İngilizce vs. Haftada 3 ders Ayda 4 liradır,