Gözlüklü Şimali Amerikada Masacuzets hü- kümetinde çok mikdarda tavuk ye- tiştirilir. o Çifçiler tavuklardan kabil olduğu kadar çok yumurta almak isterler. Bu maksadia şimdiye ka- dar bir çök çarelere başvurmuşlar- dır. Fakat bunlar arzu edilen neti- ceyi vermemiştir. Bu hükümetle geniş erazisi olan Morgan adında bir çiflik sahibi, uzun tedkiklerden sonra tavukların fazla yumurta yumurtlamalarına ho- ruzlârın mâni olduklarını - anlamış- tır. Tavuklar yumurtlamak için kü- meste sükünet olmasını isterler, Hal- buki horozlar mütemadiyen biribir- lerile kavga ederek sükünete mey- dan vermemektedirler, Morgan bunu anlayınca horozla» Son zamanlarda politika âlemin- de büyük gürültüye sebeb olan Sü- det havalisinin mukâadderatı niha- yet Dörtler Konferansı tarafından halledilmiş, Alman ordusu bu havi- liyi mıntaka mıntaka işgal etmeğe başlamıştır. Lâkin bu işgal keyfiyeti hiç beklenmiyen bir mesele doğur- muştur. Bu mesele bütün Südet ha- valisinde tarihte misli görülmemiş bir Kıtlık hüküm sürmesidir. Kıtlık erzaka ald değildir. Hiç bir Almapın mahrumiyetine katlanamadığı bi raya alddir. Alman işgal ordusuna refakat eden İngiliz gazete muhabirleri bu kıtlık- tan uzun uzadıya bahsediyorlar, Karlsbaddaki bütün bira depoları ! de bir kaç misli artmıştır. Bira kalmamış iğ? horozlar rın kavgasına meydan vermemek için çareler düşünmüştür. Nihayet horozların yeşil renkten çok hoşlan- dıklarını ve bu renk karşısında kay- gacılıktan vazgeçtiklerini keşfetmiş- tir. Bu adam fabrikaya yeşil camlı bir çok güzlük ve horozlara mahsus başlık sipariş etmiştir. Çifliğin bü- tün horozları yeşil gözlüklü. başlık- ları giydikten sonra kendilerine sü- kün gelmiştir. Bu sayede, bu çiflik fevkalâde çok yumurta istihsal etmeğe (büşla- mıştır. Bunu gören civar çiflik sa- hipleri de horozlarına yeşili birer gömük takmışlardır. Neticede Şi. mali Amerikada bütün horozlar göz- Tüklü olmuş, fakat yumurta istihsal Bu depolarda mevcud 10,000 va- ril Pilsner birası bir gecede içilmiş tir. Ertesi akşam için bira kalmadı- ğında, civar köy ve kâsabalara mü- kellefiyet Üzere levazım toplamağa memur müfrezeler çıkarılmıştır. Bu kadar biranın sarfeğildiği ta- accüb edilecek birşey değildir. Çün- kü 60,000 kişilik bir Alman ordusu 115 tank ve o nisbette topcu kuvveti ile Egerland noktasını işgal etmiştir. Noktanın başlıca şehri Karisbat ol. duğundan şehir halkına göre ha zırlanmış olan biralar bir gecede su- yunu çekmiştir. Arkadan bira yetiş- tirilinceye kadar Südet havalisi bir hayli zaman bu garip kıtlığa taham. mül edecektir. Ankarada Sonhahar at yarışları başlamıştır. Büyük bir halk kütlesi yarışları takip etmektedir. Yukarıda yarışta tribünlerden bir görünüş ve heyecanlı bir safha görünüyor Tabancayı kurcalarken rovelver ateş aldı, bir genç öldü İzmir (Akşam) — “Tire kazasının Mahmudlar köyünde telefon odasında bir kaza olmuştur. Köyün telefon oda» sında Ramazan, eski bir Karadağ ta- bancasını kurcalarken ateş aldırmış, karşısında duran köy telefon memü- ru Mehmed oğlu 17 yaşında Mustafa- nın sağ memesi üzerinden yaralana- rak ölümüne sebebiyet vermiştir. Suç» lu Ramazan yakalanmıştır. Topkapı mezarlığında bir ço- cuk cesedi bulundu Topkapı mezarlığında mezarcı Yu- sutun kulübesi önünde dün sabah tahminen 7 aylık bir çocuk cesedi bu- Tunmuştur. Vaka, müddelumumiliğe bildirilmiş, Adliye doktoru B. Enver Karan cesedi muayene etmiştir. Ce- | sed üzerinde şüpheli izler görüldü. | ünden otopsi yapılmak üzere Morga kaldırılmıştır. Adliye tahkikata de- | vam ediyor, NİÇİN REVUE SAATLE. Rİ, DAKİK VE TEMİNAT. LIOLMAKLA BERABER KENDİ DERECESİNDE BU. LUNAN BİRÇOK SAAT. LERDEN DAHA UCUZDUR Bunun başlıca sebebi: Meraddi Iptida. iyenin intihabında ittihaz edilen tedbir ve bir çok defalar model addedilen, saat- ler tarzı imâlinde aranmalıdır. Bühasen fenni alâtla emsali bulunmıyan okonteol metodu ve itinalı bir çalışma sayesinde ymal edilen REVUE SAATLERİNİ alan herkes cidden kıymeltar bir eşya sahibi olur, 3 Tanınmış saalçilerden arayınız. REVUE fabrikalarının satış deposu; o İstanbul Bahçekapı, Taş han 22, Telefon: 21354 On sene evvel birdenbire ortadan kaybolan bir kadının macera dolu hayatı Cenubi Ameri- ka memleketleri- nin en mühim gazeteleri bundan on sene evevl şöy- le bir kayıp ilâ- nı neşrediyolar- dı; «Yirmi yaşın. da, uzun boylu, sert çizgili, fakat güzel bir simaya malik, şık giyinmiş, ihtimal ki erkek kiyafetinde ve ismi | İren Britemolan bir kadın 18 teşri- nisaniden beri kayıptır. Bayan Britem'in üzerinde mühim mikdarda para vardır. Kendisinin Avrupaya veya Hindistana gittiği zannolunuyor. Kendisini gören ve bilen varsa Los Angeles'te kocası Jon Britem'e bildirsinler. Haber ve- renlere mükâfat vadolunuyor.» Jon Britern karısını bulmak için bir servet sarfetti. Fakat karısının nerede bulunduğunu bir türlü mey- dana çıkaramadı. Karı koca iki se- nedenberi evliydiler. Bu izdivaçtan bir de erkek çocukları olmuştu. Aradan on sene geçtikten sonra mister Jon Britern Amerikanın Alas- ka yarım adasinda Juneau şehrinden geçenlerde bir telgraf almıştır. Bu telgrafta altın arayıcılarından mister Britermn'in bir'kavga esnasında ağır surette yaralandığını, hastanede yat- makta olduğu ve oğlunu görmek is- tediği bildiriliyordu. Mister Eriten telgrafta bahsedilen diğer Britem'in mutlaka kayıp karısı olacağını tah- min ederek 11 yaşındaki oğlunu ya- nıng almış, enkısa yoldan Juneau şehrine hareket etmiştir. Fakat isminin Vilyam Britem ol- duğunu söyliyen altın arayıcısı ve kürk avcısı mister Jon Britem gel meden iki gün evvel hastanede ve- fat etmşitir. Doktorlar ancak ölüyü muayene ederlerken kendisinin erkek değil, kör dın olduğunu anlamışlardı. O aralık Juneau'ya vasıl olan kocasıda ta- butta yatan ölünün karısı İren ol- Hava yolları Izmir istasyonu Nisan iptidasına kadar bütün hazırlıklar bitecek İzmir (Akşam) — Devlet hava yolları İzmir is- tasyonunda şim- diye kadar posta ve yolcu tayyare» leri için bir han. gar ve bir de istasyon obinası inşa (ettirilmiş, tayyare meydanı nisbeten tanzim edilmiştir. Faka$ meydan tam mâ- naslle hazırlan. mış değildir. Ki- yağmurlar İzmir sivil hava istasyonu müdürü B. Basri Akdoğan alan tayyare meydanının tanzimi için meydana yüzlerce vagon mâden kö- mürü curufu dökülmesi lâzımdır. Bu- na başlanmıştır. İzmir tayyare istas- yonu müdürlüğüne tayin edileliberi meydanın ıslahına enerji ile devam eden B. Basri Akdoğan 1 nisan 939 tarihine kadar bütün hazırlıkları ta- mamlıyacaktır. Cumaovası nahiye. #inden tayyare istasyonuna kadar mükemmel bir de şose Inşa edilecek. tir. Kışın meydanın çamur halini al maması, suların çekilmesi için müte- addid tefelr hendekleri açılacaktır. Devlet hava yolları umum müdürlü. gü, Inisan939da İzmir. Ankara arasında posta ve yolcu tayyareleri- nin işletilmesine kati surette karar vermiştir. Hazırlıklara ona göre hız verilmiştir. Kocasını ve küçük çocuğunu bırakarak kaçan bu kadın erkek kıyafetinde altın arayıcılar arasına katılmış, Alaska meyhanelerinde ataklığı ile herkesi korkutmuştu duğunu teşhis etmişti. Ölümünün yaklaştığını - hissettiği zaman oğlunu görmek istiyen bayan Britem son arzularına dair hiç bir vesika bırakmamıştı, Yalnız Sitka civarında bir kulübede münzeviya- ne bir hayat sürmekte olduğu bili- niyordu. İren'in cenaze merasimini mütea- kip mister Britem oğlu ile beraber Sitka'ya gitmiştir. Kürk avcıları ve altın arayımları onun kıyafetinde gezen İreni tanıyorlardı. Mister Vilyam Briterm cesur bir avcı, ta lihli bir altın arayıcısıydı. Alaska dağlarının vahşi ve yalçın kayalıkla. ri arasında muvaffakıyetli taharri ruhsatnameleri alıyordu. Meyhane. lerde ondan herkes korküyordu. Çünkü çok kavgacıydı ve her kavga- dan dalma muzaffer olarak çikiyor du. Vilyam'ın çok zengin olduğu ve parasını bir Amerikan bankasına yatırdığı zannediliyordu. Mister Briterm karısının son oturs duğu kulübeyi ziyaret ettiği zaman bir sürprizle karşılaştı. Kadın koca- sına ve oğluna hitaben elliden fazla mektub yazmış, fakat bunları gön. dermemişti. bu mektublarında 1 duyduğu basretten ve kocasına karşı hissettiği muhab- betten bahsediyordu. Acaba kadın bu mektubları neden postaya verip göndermemişti?... Mister Britern'le 11 yaşındaki oğ- Tunun kulübede karşılaştıkları ikin- ci bir sürprizde İrenin bıraktığı hatırat defteridir. Bu defterde ya zili olan şeylere bakılacak olursa İran dört defa Montreal şehrino git- miş ve orada her defasında büyük paralar kazanmış- fı. Hatıratında İren bir de Frederlo Band isminde bir adamdan bahsedi- yor. Bir sene ker dar onunla dost Yuk yaptığını yazi- yordu. Band, Montreal kumarhane- lerinde kaybettiği bir milyon frangı İren'e borçlu idi. Bu parayı kadına ödemesi lâzımgeliyordu. Mister Jon Britern karısının otur- duğu kulübenin her tarafını arıyor, fakat ne para, ne de kıymetli evrak bulabiliyor. Alaska bankalarına vu- kubulan müracaatlardan hiç bir ne- tice çıkmıyor. İrem'in paralarını sak- ladığı ve yahut yatırdığı yer bulu- namıyor. Esrar ile dolu olan bu hâdise hak- kında tahkikat yapan memurlar geçen gün altın arayıcılarından Per kin'i tevkif ediyorlar. İren bir mey- hanede son defa bu Perkin'le kavga etmiş ve onun tarafından ağır suret te yaralanmıştı. Perkin'in erkek san- dığı İren'in servetini nereye sakla» dığım bildiği ve o serveti ele geçir. mek için kendisini öldürmek istediği zannolunuyor, : Filhakika, Perkin'in evinda yapılan araştırmalar esna sında vaktile Vilyam'ın elinde bü- lunmuş olan bazı kıymetli evrak mey daina çıkarılmış, fakat Perkin bun- ları meşru bir tarzda satın aldığım isbata muvaffak olmuştur. Tahkikat burada ölü bir noktaya gelip saplanmıştır. Şimdi, Alaskada- ki altın arayıcıları bir gön Vilyam'ın servetini meydana çıkaracaklarını ümld ediyorlar. Mister Jon Britem ile oğlu şimdi Fransaya hareket et- mişlerdir. İren'in dostu olan Pre deri Band Fransada bulunmaktadır. Baba ve oğlu onu bulacaklar ve İren'in geçirmiş olduğu esrarengis hayat hakkında kendisinden izaha$ alacaklardır. Tramvay parasi vermemek isterken parçalanan çocuk Dün fen memurları tarafından vaka mahallinde bir Dün sabah Etyemezde vükua g& len feci tramvay kazasını yazmıştık. On dört yaşmda bir çocuğun elli dört | metre bir saha dahilinde tekerlekler altında sürüklenerek parçalanmasını infaç eden bu kaza hakkında dün müddelumuminin idaresi altında Sa- matya polis merkezinde geç vakte ka- dar tahkikata devam edilmiştir. Ölen çocuk, Samatyada — Suluma- nastırda Kadın sokağında 4 numara- da oturan yazmacı Rupenin oğlu Ka- rabettir. Çarşıkapı civarında yazma» cılık eden Rupen, dün sabah saab ye- di büçuğa doğru Samatyadan 50 nu- maralı tramvaya binmiş ve yola ko- yulmuştur, Bu sırada, oğlu Karabet te babası- nın haberi olmadan, bu tramvayın arkasındaki romorka atlamıştır. Tramvay Yaşar isminde bir valma- nın idaresinde idi, Karabet, bilet al- madan seyahat etmeği kararlaştırdığı cihetle, kâh teyakkuf mahallerinde, kâh ara yerlerde bir basamaktan di. gerine atlamak suretile biletçinin gö- zünden saklarnmağa çalısıyordu. Tramvay, Etyemez tevakkuf mahal. line geldiği sırada Karabet, ön arabar nın arka basamağında durmakta idi. Tramvay hareketle, Davutpaşaya doğ- ru süratlendiği bir sırada basamak- tan atlıyarak, arkadaki arabanın ön basamağına geçmek istemiştir. Fakat virajlı yoldaki sarsınlılarla müyazene- sini bulamıyan Karabet, tramvayın keşif yapıldı alına düşmüştür, Burada tramvay, esasen süratli git- tiği için Karabetin düştüğü görülüp, tehlike zili çekilinciye kadar bir hayli vakit geçmiş ve tramvay ancak, çocu | ğu 54 metre sürükledikten sonra Dar vutpaşa tevakkuf mahallinde dura- bilmiştir. Bu vaziyet dahilinde Karabetin bir et yığını haline gelen cesedi rayların orta yerinde kalmıştır. Derhal zabıta ve Adilye tahkikata girişmiş, vatman Yaşar sorguya Çe kilmiş, alâkadar fen memurları da mahallinde bir keşif yapmışlardır. Vatman, tehlike zilini duymadığını, kazadan da haberdar olamadığını be- yan etmiştir. Arabanın yapılan muayenesinde bos zukluk ve saire görülmemiştir. İcab eden kanuni tedkikler yapılıncıya ka dar Iki buçuk saat bu hat üzerinde tramvay münakalâtı durmuştur. Feci kazayı müteakip, kaza kurbâr nının, oğlu Karabet olduğunu gören yolculardan Rupen şaşırakalmış, oğ- lunun bu tramvayda olduğunu bilme» diğini söylemiştir. Hataydaki murahhasımız | İzmirde İzmir (Akşam) — Hatay fevkalâde murahhasımız B. Cevad Açıkalın Ha» taydan buraya gelmiştir. Ankaraya gidecektir. Hatayda yeni idare tecessüs ettikten sonra tam bir sükün ve hü zur başlamıştır.