İstanbulun kurtuluşu! (Baş tarafı 1 inci sahifede) bihaber, masum ve müdafaasız bir kaç nelerimizi süngüden geçirdi, O za- Man bir kere daha anladık ki «Türk Askerinin biriyle bini arasında fark olmadığını pek iyi bilen düşman, bir avuç Türk erinden korkmuştu. Bu cinayeti korkusundan işlemişti, Muhakkak ki Türk ordusunun önün- den titriyerek kaçacaktı. Buna iman getirdik, ve bu imanla kavuşma gü- münü beklemeğe başladık. Amma öyle anlar oldu ki bu vuslat gününü ümitlenmek delilik göründü. Ordumuz © kadar uzakta idi ve biz o kadar pe- rişandık... Zaman oldu ki, Marmara kıyları- na kadar geldiler; seslerini duyduk, Yüzlerini görür gibi olduk. Sonra dönüp gittiler, sanki canımız kopup gitti... O zaman öğrendik ki ordu- sundan ayrı düşen insan yeryüzü- nün en bodbeht mahlükudur, Ve an- Yadık ki hasret yastığı taştan sert, hasret yatağı topraktan katıdır.» İstiklâl savaşında cephede bulu- nan bir arkadaş harbin bir safhasını şöyle anlatıyor: «Kayalara düşen top mermileri ne kadar da korkunç ses- Jer çıkarıyor. Alaylara istikamet gös- teriliyor ve fırka yayılıyor. Bir bo- yun moktasına doğru yürüyoruz. Tam gurupla beraber en yüksek hat. ta ulaşıyoruz. Fakat kendimizi gös- termemek için hattın gerisinde ye- re yatıyoruz. Sonra sürünerek ilerli- yoruz, tepeyi geçiyoruz. Ortalık he- müz aydınlıktır. Tepenin ötesinde kurşun, kurşun, kurşun. Batmanlar- la, tonlarla piyade ateşi» 6 Teşrinievvel arifesinde bunları okurken gözlerimin önüne işgal al tında Istanbul geldi Bir şenlik geceleriydi. Havalarda patlayıp binbir renkle gök kubbesi altında salkımlanan hava fişekleri ne de korkunç sesler çıkarıyor. Esir Türk İstanbulun semasını aydınlatan bu binbir renkli ışıklarla İstanbul- luya istikamet gösteriliyor. İstanbu- lu kendi aralarına almak istiyorlar. Türk İstanbul o istikamete gitmi- yor, eğlenceler hattının gerisinde yatıyor. Sonra sürünerek ilerliyor, fişek, fişek fişek, batmanlarla, ton- larla nâra ve yaygara... Ve İstanbul Anadoluyu; dağlariyle, bağlariyle, vâdileri ve yaylalariyle ana vatanı gönlünde o canlandırıyor, gönlünü ana vatana — yayıyordu. İstanbullu bağrına bastığı elem taşın bir gün Anadolunun kaldıracağına emin ola- rak, sabahlara kadar, gözyaşlarını kalbine akıtıp yabancıların şenlikle- rine lânet ediyordu. İstanbul da va- tan müdafaasında en ön safta bu- Junmuştur. ATATÜRK: «Hattı mü- dafaa yoktur, sathı müdafaa vardır ve bu satıh bütün vatanın. yüzü. dür.» dedi. O bütün vatanı müdafaa ederken İstanbul da o müdafaa sat- hı uğrunda çalıştı. Ne Istanbul sokaklarından geçen muzikalı ve süngülü düşman as- kerleri, ne toplar mitralyözler, ne de limanı dolduran dritnotlar İstanbu- lun imanına halel vermedi. En ka- ranlık zindanlar, en işkenceli » hapis- ler, menfalar, bütün düşman vasıta- larının elbirliğiyle burada kurduk- ları geniş teşkilâta dayanan tezvirat, İstanbulun vatanperverliğine mâni olamadı. Türk İstanbul beş sene bu kuvvetlerle mücadele etti, pençeleşti, savaştı, ve nihayet muradına &rdi Önderine ve ordusuna kavuştu. İstanbul 15 sene-evvel bugün ufuk- larını inleten top sesleri kadar tatlı, gönül açan sesleri kâç asırlık tarihi hayatını hiç bir ânında duymamış, kaldırımlarında çınlayan mahmuz seslerini, sokaklarında şakırdayan kılıçları, caddelerinde pırıldayan sün- güleri, şimşeklenen mızrakları bu- günkü kadar şevkle seyretmemiş, mert Mehmetciği, fedakâr subayı bugünkü kadar özlememişti. Varol Atatürk'... Varol büyük ve necip Türk ordusu. Selâmi Sedes ver İstanbulun kurtuluş yıldönümü mü- nasebetile şehir baştan başa donan- mıştır. Bugün Sultanahmed meyda- nile Taksim cümhuriyet meydanı ara- sında bir geçid töreni yapılacaktır. 'Tö- rene iştirak edecek askeri kıtalar, mek- tepler ve milli teşekküller saat 10 da Sultanahmed meydanında toplanacak» lardır. Alay saat 10,5 da Sultanahmed meydanından hareket ederek tramvay * caddesini takiben köprüye gelecek ve tiklâl caddesi yolile Taksime gelecektir. Köprü, Karaköy, Şişhane yokuşu, İs. Merasime davetli olan zerat, Taksim meydanında kurulan tribünde yer ala- caklardır. Burada nutuklar söylenecek ve abideye çelenkler konacaktır. Lise ve ortamektep kadrola- rında değişiklik Liselerle ortamektep muallim kad- rolarında yapılan yeni değişiklikler dün Maarif Müdürlüğüne bildiril- miştir: Erenköy kız lisesi edebiyat muallimlik- lerine bayan Melâhat ve Hidayet, coğraf- ya mualimliklerine Macide vo. Sadiye, Tarih ve coğrafya muallimliğine İelâ), riyasiye muallimliklerine Gülfeza ve Se- her, fizik muallimliğine Münevver, kimya ilmliklerine Ratibe ve Saffet, beden terbiyesi muallimliğine Hidayet, Haydar- paşa İlsesi edebiyat muallimliğine Mithat Sadullah, Ankara kız enstitüsü türkçe muallimiiğine Nazif, İstanbul Selçuk kız sanat enstitüsü türkçe muallimliğine, Ka- dıköy kız enstitüsü biçki, dikiş muallimi Enika, Bursa Necatibey enstitüsüne tayin edilmişlerdir. Düşkünlerevine başka şehir halkı alınmıyacak Sinema ve tiyatro bilet ücretlerin- de Darülâceze hissesi tenzil edildiği için 938 Düşkünlerevi (Darülâceze) bütçesindelii tahsisat geçen seneye nazaran 60 bin lira noksandır, Bele- diye, müessesenin daha dar bir bütçe ile idareye mecbur olduğunu göz önü- ne alarak, müesseseye yalnız İstan- bullu aceze İle kimsesiz çocukların alınmasını ve diğer şehirler halkının alınmamasını Düşkünlerevi müdürlü- ğüne bildirmiştir. Çocukları koruma Balkan kongresi Belgrad 5 (A.A.) — İkinci çocukları koruma Balkan kongresine iştirak et- miş olan zevat, bu sabah Oplenç'e gi- derek orada Şövalye - kral birinci Alek- sandrın mezarına bir çelenk koyacak- lardır, Bir Arap mütehassıs şehrimizde Avrupadaki son gerginlik, müda- faa noktasından ve bahusus sivlile- sin korunması işin- de bir çok tecrü- beler ve ilmi tat- bikat yapılmasına, vesile ve fırsat ver- miştir. Hava akın ve hücumlarının sivil ahali için muhtemel tehli. kelerini azaltmak ve hava bombala» rının dağılan pars çalarının zararla» rını men ve hiç ol- mazsa tahdidet- mek, zehirli gazla» rn ölüm saçan tahribkâr tesirleri önüne geçmek için her devlet mükemmel plânlar hazırlamıştı. Gerginlik bunların tat. bikine hizmet etmiştir. Harp ihtimali sor derecede kuvvet bulduğu zaman bütün İngilizler ve bâhusus Londra ve'diğer büyük şehir- lerin halkları evlefinin bahçelerinde, meydanlarda, parklarda velhasıl binâ ve yol bulunmıyan her sahada sürat. le siperler ve mahfuz mahaller kaz- mışlardır. Âdeta her taraf köstebek yuvası halini almıştır. Londranın meşhur parkları yani Hayd Park, Sent Ceymis park, Green park ön binlerce amelenin çala kaz- ma kürek faaliyeti neticesi olarak parklıktan çıkarak ateş hattı gerisi şekline dönmüştür. Bu siperlerde 20,000 kişinin hava bombalarından korunabileceği hesab edilmiştir. Di. ğer parklarda ve meydanlarda da ayni suretle siperler vücude getirilmiştir. Bütün bu siper ve mahfuz mahaller gece gündüz çalışan yüz binlerce amelenin sâyi ile kırk sekiz saat için- de tamamlanmıştır. Siperler alelâde Alman İktisad Nazırının memleketimizi ziyareti, iktisadi ma- hafilde büyük bir alâka uyandır. mıştır. Almanya ile iş yapan ihracat ta- cirlerinin kanaatine göre, B. Fun- kun Ankarada, devlet adamlarile yapacağı görüşmelerin neticesinde, Türkiye - Almanya ticari münase betleri daha geniş bir safhaya gire. cektir. Söylenen sözler arasında, Al- manyanın Türkiyeye makine, alât vermek suretile zahire âlacağndan da bahsedilmektedir. Makine ve z0- hire mübadelesi etrafında yeni bir Anlaşma yapılacağı kuvvetle iddia edilmektedir. Bu haberler hakkında resmi malümat yoktur. Her halde Alman İktisat Nazırının Türkiyeyi ziyareti, her iki memleke- tin ticari münasebetlerinin genişle- mesi üzerine büyük bir tesir yapa caktır. Her zaman yazdığımız gibi, Almanya, dış ticaret bilâçomuzda bü- yük bir mevki işgal etmektedir. En çok ihracat yaptığımız memleket Al manyadır. Bu itibarla, Ankara gö- rTüşmelerinde, Türkiye « Almanya ti- caret anlaşmasına müteallik mesele- ler etrafında, bilhassa anlaşmanın tatbikalı hakkında en sâlâhiyettar Alman devlet adamile yapılacak gö- rüşmelerin faydalı olacağına şüphe yoktur, Bu arada Almanyada itha- lâtı kontrol eden devlet müesseseleri tarafından, ihracalımıza daha ziya- de kolaylıklar gösterileceğini de ümit edebiliriz. İhracat tacirlerinin bütün H.A Avrupadaki son gerginlik sivillerin korunması noktasın- dan tecrübelere imkân verdi DİREKLER İngilterede evlerin bahçelerinde yapılan siperlerden biri İngilterede yapılan umu- mi siperlerden başka tay- yare hücumlarından ko- runmak için evlerin bah- çelerinde de basit bir çok siperler vücude getirildi cephe hattındaki siperlerdir. Fakat içlerinde mahfuz mahaller vardır. Londra civarındaki İngilterenin bü- yük rasadhanesi ile tophanesinin bu. Tunduğu Griniviçin parkında 11,000 kişiyi koruyabilecek siper ve mahfuz mahaller tesis edilmiştir. Londranın altındaki eski metruk tüneller, bodrumlar ve mahzenler hep açılmış, içleri yeni tuğlalar ile tamir edilmiş ve hepsi de mahfuz mahaller haline getirilmiştir. Bu yerlerde 30,000 kişinin korunmasına kâfi esbab ve konfor temin edilmiştir. Bir resmini dercettiğimiz veçhile herkesin kendi bahçesinde yahud evi- nin önündeki boşluk mahalde siper - ve mahfuz mahal vücüde getirebile. cek bir sistem bu- lunmuştur. Bu gi- bi siper ve mahfuz mahallerin vücu- de getirilmesi gâ- yet basittir. Evve- lâ malüm bir siper kazılmaktadır. Si. perin etrafı kalın tahtalar ile tah- kim edilmektedir. Tahtaların çakıl dığı direklerin dip- leri siperin içinde yere gömülmekte. dir. Binaenaleyh duvarlardaki top- rakların oşsiperin içine kaymasına imkân bırakılmamaktadır, Siperin iki tarafına içi kum yahud toprak do- lu sandıklar yahud çuvallar konul. maktadır. Bunların üzerine oluklu saçtan dam vücude getirilmektedir. Siperden çıkan topraklarla damın üzerine dört kat toprak tabakası döşenmektedir. Bu mahfuz siperlerde yaşıyanların sıhhatini korumak en mühim bir me- sele olduğundan her siperin zeminin- de kazılan bir lâğım vardır. Her tür. lü su ve pislik buradan çıkarılmak. tadır. Siperin zeminine kömür tozu döşenmekte, bu suretle rutubeti ber. taraf edilmektedir. Malüm gerginlik esnasında Lon. drada ve diğer büyük şehirlerde vakit ve hali yerinde olanlar hükümete yük olmamak için bahçesinde ve evi civa. rındaki boşluk mahalde böyle mah- fuz siperler vücude getirmişlerdir. İlk işarette herkes gaz maskesini takarak ya kendi siperine yahud park- larda ve meydanlarda ve tünellerde vücude getirilen umumi mahfuz ma. hallere iltica edecektir. — F. Başvekil Ankarada Başvekil ile Dahiliye, Hariciye Vekillerinin Ankaraya muvasalatına aid iki enstantane; Yukarıda Başvekil karşılıyanlar arasında, aşağıda Dahiliye VekiM ve parti genel sekreteri B. Şükrü Kaya Adliye Vekilile görüşüyor. Bisiklet çarpması Kâdıköyünde Yeldeğirmeninde otu- Otomobil ve otobüs plâkalari Otomobil ve otobüs numara plâka- Misir kütüphanesi meclisi idare azasından, arapça iki kamus müellifi ve hart) 5teği budur HA, mütehassisi bay Mahmud Khater şehrimizde eski harflerin tezgâhları üzerin. | Sivasta eski eserleri tamir de tedkikat yapmak üzere gelmiştir. Bu tedkikatı neticesinde Arap matbaacılı- Sıvas " (Akşam) — Mimar B. Se- ğında ıslahat yapmak fikrindedir. Resmimiz kendisini bir İstanbul atölyesinde | dat Çetintaş eski eserleri tamir için |-ne uğramış, muhtelif yerlerinden ya- | mühlet içinde tamamile değiştirile- , Çalışırken göstermektedir. buraya gelmiştir, ralanmıştır, | cektir. mi li nin xe azla Grlndününün a Sı hi geçerken Sadeddin isminde bir çocu- ! imal edilmişti, Cümhuriyet bayramın İ ran Cemal, Acıbadem caddesinden ları yeni biç şekilde ve alüminyomdan gün idaresindeki bisikletin sadmesi. | dan sonra bu plâkalar muayyen bir