Fransa ile İngiltere Alman taleblerini kabul etmiyor İ inin nakli işini biran evvel bitir- bu (Baş tarafı 1 nci sahifede) Hitlere şahsi bir mektup gönderme- si kararlaştırılmıştır. Bu mektup derhal hazırlanarak B. Horace Wil- İ son vasıtasile ve tayyare ile Berline | gönderilmiştir. Mektup saat beşte B. Hitlerin eli- ne varacaktır. Mektubun muhtevi- yatı gizli tutulmaktadır. İngüliz ve Fransız nazırlarının mü- zakeresi bittikten sonra neşredilen bir tebliğde İngiliz ve Fransız Nazır- ları arasında bütün noktalarda tam bir itilâf hasıl olduğu kaydedilmek- tedir. Fransız erkânıharbiye reisi Londraya gitti Berlin 26 (A.A) — Röyter ajansı- nın muhabiri bildiriyor: B. Hitler saat 17de Sir Horace Wilsonu kabul edecektir. İngiltere- nin Berlin büyük elçisi Henderso- nun Sir Wilsona refakat edeceği zannedilmektedir. Londra 26 — Fransız büyük erkâ- nı harbiye reisi general Gamelin bu sabah saat dokuzda Paristen tayya- re ile gelerek Croydon hava meyda- nına İnmiş ve doğruca Fransız sefa- rethanesine giderek Fransız Başve- kili B. Daladler ile görüşmüştür. B, Daladier saai 10,25 te yanında Hariciye Nazırı B. Bonnet, Fransız sefiri B. Corbin ve generali Gamelin olduğu halde Fransız sefarethane- sinden ayrılarak İngiliz Başvekâlet dairesine gitmişler ve İngiliz nazirla- rile. müzakerelere girişmişlerdir. Mü- zakere saat 12 ye kadar sürmüştür. Londra 26 — Fransız Nazırları sâ- at on beşte tayyare ile Londradan Parise dönmüşlerdir. Fransız büyük erkânı harbiye rei- si general Gamelin, İngiliz Başveki- Mi ve Harbiye Nazırlle de görüşmüş- tür. İngiliz parlâmentosu toplanıyor Londra 26 (A.A) — Parlâmento &yın 28 inde toplanacaktır. Fransız meclislerinin içtima tehir edildi Paris 26 (A.A.) — Hali hazırdaki vekayi dolayısile meclislerin açılma tarihleri tehir edilmiştir. Havas ajansının bir tebliği Londra 26 (A.A.) — Havas ajansı- nın muhabiri bildiriyor: General Ga- melinin bu sabah Fransiz ve İngi- liz nazırlarının akdettikleri içtima- da hazır bulunması bugünkü gö- rüşmelerin mahiyeti hakkında bir fikir edinmeğe kâfidir. Çambörleyin ile Daladier'nin dün evvelâ Alman- yanm Çekoslovâkya hakkındaki ta- leplerile ortaya çıkan meseleyi tet- kik ettiklerini tahmin etmek makul Olur. Almanyanın taleplerinde güs- terdiği şiddet Londra ve Paris zi- mamdarları tarafından ancak itiraz- la karşılanabilirdi. İki memleket ef- kârı umumiyesi de müttefikan bu talepleri kabule şayan görmemekte- dirler, İngiltere hükümetinin, Ak mân taleplerini Praga tebliğ eder- ken hiç te tarafgirane olmıyan tar- mn harekette israr edeceği muhakkük addedilmektedir, Almanyanm plânı Çek milletinin hürriyetine tecavüz veya toprakla- rından bir kısmını ööbren ilhak et- mek maksadına dayandığı takdirde İngilterenin Almanyaya mukavemet edeceğine şüphe yoktur. Fakat Çam- börleyn ayni zamanda sulhü kur. tarmak için son bir gayret daha sarfederek Fransız nazırlarına Ber- lin nezdinde son bir teşebbüste bu- Junulmasını teklif edecektir. Madem- ki Fransa ile İngiltere yaptıkları tekliflerle Almanyanın irk mesele- sine dair olan taleplerini prensip itiberile terviç etmiş bulunuyolar, Paris ve Londra hükümetleri hüsnü niyetlerile hüreket ettiklerini isbat etmek üzere tanzim ettikleri plânın süratle tabiki için de bazı teklifler. de bulunmaları ihtimalden uzak de- ğildir. Almanya tarafından İ fkteş- rin olarak tesbit edilen tahliye ta- rihi kabul edilmemekle beraber Sü- det topraklarının tahliyesini ve aha- Sakini Hirunsi 6 mek imkânı mevcuttur, ihtilâf evveleo kabul ettikleri şekli- de bir an evvel halletmek Çek zi- mamdarlarının menfaatleri İktiza- sındandır. Almanyanın o zaman harp veya sulh lehinde karar verme. si lâzımdır. Amerika Reisicumhurunun kuv- vetli sesile tasvip edilen Fransız Ve İngiliz teklitinin Berlin tarafından kabul edilmesini temenni etmelidir. Londrada nümayişler Londra 26 (AA) — Fransız Na- zırlarınin otomobili dün Başvekâlet binasnın önüne geldiği zaman White Hall'de kesif bir halk kütlesi toplanmış bulunuyordu. Halkın bir kismi Fransız milli marşını söylemiş, diğer kısmı ise nazırları alkışlıya- rak: «Çekoslovakyaya yardım edi. | niz» dyie bağırmıştır. Bu nümayiş esnasında bazı müf- ritler bağırarak Çambörleyn aley- hinde bulunmuşlardır. Polis bir kaç grupun hareketine mâni olmak için müdahale etmek mecburiyelinde kal- mıştır. Bu arada bir kaç kişinin tev- kif edildiği zannedilmektedir, Fransız naızlrarı Başvekâlete gir- dikten biraz sonra süvari polisler White Halli tahliye ettirmeğe baş- lamışlardır. B. Walterin şiddetli bir nutku! Londra 26 (A.A) — Bristol'da ağ- zna kadar dolu bir salonun önün- de bir nutuk söyliyen Walter Citrin Hitlerin Avrupayı kendi kanunlarına ram etmek istediğini kaydederek de- miştir ki: — Nihayet bir karar vermek mec- | buriyetindeyiz. Hakikatle karşılaş- mağa hazır mıyız, yoksa bütün dün- yada hürriyetin çiynenmesine razı mı olacağız? Eğer bu mesele en çe- tin şekille ortaya atılacak olursa İn- giiz milletinin tamamile beyne: lel nizam ve adalet tarafını iltizam edeceğine eminim. Almanya Meksikadan petrol alıyor Meksiko 26 (A.A) — Almanyanın aelâcele mühim mikdarda Meksika petrolu satın aldığı öğrenilmiştir. Sarnıçlı bir Yunan bir de Norveç va- puru Hamburga hareket etmek üze re bulunmaktadır. İngiltere daha azimkâr bir hattı hareket ittihaz etti Vaşington 26 (A.A) — Çekoslo- vakya, İngiltere ve Fransa hükümet- Jerinin Hitler lehinde yeni fedakâr- Uklarda bulunulması meselesinde kat? bir tarzı hareket ittihaz ettikleri an- Jaşıldıktan #onra Roosveltin Hitlere bir mesaj göndermesi burada mani- dar addedilmektedir. Sulhu kurtar- mak için Fransa ile İngilterenin sar- fettiği gayretleri tasvib eden Ameri- | ka matbualının heşriyatı (üzerine Londranın daha azimkâr bir hattı hareket ittihaz ettiği burada beyan edilmektedir. B. Mussolininin nutku Verone 26 (A.A.) — B. Mussolini Veronede söylemiş olduğu bir nutuk- ta ezcümle şöyle demiştir; “İhtitâf, bizim işin içine doğrudan doğruya girmemizi icab edecek bir | mahiyet aldığı takdirde aslâ tered- düd etmiyeceğiz. Hiç bir tereddüde de müsaade etmiyeceğiz.,, Çeklerin Polonyaya cevabı Varşova 26 (A.A.) — Polonya no- tasına Çekoslovakyanın bugün tevdi etliği cevab, müsbet hiç bir şey ihti- va etmemektedir, Bu cevabı, evvelki vaidlerden bir nevi kurtulmak teşeb büsü olarak telâkki edilebilir, Polonyalılarla Çekler arasında çarpışmalar Varşova 26 (A.A.) — Pat ajansı- nın Çekoslovakyadaki Polonya mın- takasından aldığı bir habere göre, Zebridoviçe civarında Çekoslovakya- dan Polonyaya geçmek istiyen kuy- velli bir Polonyalı grub ihtar bir Çek jandarma müfrezesinin mitral. yöz ateşine uğramıştır. Polonyalılar, jandarma müfrezesine hücum ederek İ dostluktur. 33i5 milyon Lehlinin de- jandarmaların büyük bir kısmının âhlarını ellerinden almışlardır, Bir çok ölü ve yaralı vardır, wn Hitler diyor ki: “Bütün dünyaya © harbetmeğe hazırız, i Ordumuz dünyada emsali olmıyan bir orduya kalbedil- di. Bütün dünyaya karşı gel- meğe, harbetmeğe hazırız. Ordum için sarfettiğim milyarlar Alman milletini tazyikten kurtar. mak kaygusile yapılmıştır. Dostum Göringe emir verdim: Öyle bir hava filosu vücuda getirdi ki tayyareleri- miz bugün dünyaya meydan okuya- bilir. Alman milleti, © hâva kuvveti ile iftihar edebilir, Hava müdafaa tertibatımızda em- salsizdir. Bunun için dört seneden- beri gece gündüz çalışılmıştır. Bunu yapmakla beraber yine teslihatın politikasına gevam ettim. tini takipten vazgeç menfaatlerinden fe- dakârlık yaparak sulh istedim, Harb istemiyorum, bizzat cephe sskeri oldu-| gum için harbin ne kadar fena bir | sey olduğunu bilirim. Sulh için hal- ettiğim en zor mesele Alman - Leh münasebalını düzeltmekti. Buna mu- vaffak oldum, çünkü karşımda harb m iki olan bir garb demokrasisi | deği sulh istiyen bir adam vardı Alman - Leh dostluğu devamlı bir (Baş tarafı 1 nci sahifede) | | i medim. Alman nize bir mahrece muhtaç bulundu- ğunu biliyorum. Bu iki memleket dostane bir surette yaşamağı karar- Jaştırmışlardır. “İngilterenin bize yaklaşma- sını bekleriz,. Lehistandan sonra diğer milletler- le de aynı suretle devamlı münase- betler tesisine çalıştım. Garb mem- leketlerine (O Mmülemadiyen teminat verdim. Oralarda hiç bir alâkamız yoktur. Onlardan hiç bir şey istemi- yoruz. Bu hususta çok iteriye gittim. İngitereye elimizi uzattık, deniz tes- Bhatını tahdid ettik Gayemiz de- vamlı bir sulh tesis etmekti, Fakat bunun için her iki tarafın hösnüni- yetle hareket etmesi lâzımdır. Al manyada hüsnüniyet vardır. İngil- terenin de araya giren müşevvikleri bertaraf ederek bize yaklaşmasını bekleriz. Bundan sonra daha ileriye gittim. Sar havzasının fadesinden sonra Fransa ile de anlaşmak iste- dim. Alsas Lorende bizim hiç gözü- müz yoktur, dedim. Bu eyaletlerde oturanların kendi- leri için harb edilmiyeceğine emin oldukça rahat edebileceklerini söy- ledim. Fransadan hiç bir şey istemi yoruz, dedim, İstemiyoruz. Çünkü ara- mızda hiç bir Ihtilâf yoktur. Dedim. Alman ve Fransız milletleri sulh için çalışsınlar ve bu çalışmaların seme- relerini görsünler dedim. Bu sözle- rim kâfi teminat sayılmalıdır. Alman - İtalyan münasebatı Alman - İtalyan münasebetlerinin iyileşmesi sulh için atılmış bir adım- dır, Bunun için yapılan hizmetlerin yarısı benimse yarısı da büyük İtal- yan Mussolininindir. Alman - İtak yan münasebatında siyasi ve İktisa- di menfaatlerden ziyade kalpten ge- len bir rabıta aramak Jâzimgelir. İdeallerimiz birdir. Bu sayede iki millet birbirinden ayrılamaz hale gelmişlerdir. Buna muvaffak olun- muştur. Çünkü orada dn demokrasi değil karşımda tek bir adam bulun- muştur . “Talebimden vazgeçmem, On milyon Alman hududumuz haricinde bulunuyor ve anavatana kavuşmak istiyordu. Bu yekün ehem« miyetsiz bir yekün değildir. Fransa nüfusunun dörtte birini teşkil eder. Bir kaç yüz bin Fransız için kırk sene Alsas Loren davası güden Fran- sa bizim 10 milyon Almanla birleş- memizi nasıl haksız bulur. Ben bu 10 milyon Almanı kendi haline bırak- saydım Alman milletinin Führeri olamazdım. Avusturyanın ilhakından sonra geri kalan Almanla- rın da ayni suretle Alman- ya ile birleşmeleri lâzımdır. Bu benim son arazi talebim- dir. Bu talebimde müsaade- ! kârlıkta bulunmama imkân j wii # yoktur. Düzeltilmek istenilen vaziyetin ta- rihi 1918 de başlar. O zaman mec- nun devlet adamları cebri vasıtalara müracaatla temeli çürük bir devlet kurdular ve oralarının ekseriyetle Çekoslovaklar (tarafından meskün olduğunu söylediler . B, Beneşe hücum Bu davanın babası yalan, bu ye Janın babası da Benestir. Bu yalan sayesinde Almanlardan .başka bir milyon Macar, Karpato Ruslar bir kaç yüz bin Lehli Çekoslovak boyun- duruğu altına girdi, Açlıktan ölme- mek için o şamandanberi 600,000 Al- man Almanyaya muhacerete mecbur oldu. Benes Çekaslovakyadaki Al- manlığı mahvetmek istiyordu, Buna bir dereceye kadar da muvaffak ol- du. Bir çoklarını felâkete sürükledi. Ekalliyet o milletlerini öyle bir hale getirmek istiyor ki «kendi kardeşleri- ne karşı silâh atarsın, yahud vatan hainisin» ır, Slovaklar ise sulhü istiyorlar, eraya alılmağa taraf- dar değildirler. Amerikadan yükselen sesler Amerikadan yükselen seslere hay- rTet etmemek kabil değildir. Yüz bin- lerce Alman muhacerete mecbur edi- iyor. Binlercesi öldürülüyor da Ame- rTikan demokrasisi buna karsı hiç se- sini çıkarmıyor, Benes geçen 21 ma- yısta olduğu gibi bu defa da karşısı na kimsenin çıkmıyacağını zannetti, Çekler, Fransada Daladle İngiltere- de Çambörleyn kabinelerinin şu bir kaç gün zarlında düşeceklerini ve Rusyanın da yardıma koşacağını ümid ederek 3 buçuk milyon Almanın hakkını gene inkâr edebileceğini zannetti. Onun için yeniden tevkifat yapıldı, yeniden zulme başlandı. Bir teşrinievvelde facia nihayet bulacaktır Ben bu halin önüne geçmek için mevcud yegâne çareyi İngiltereye anlattım, Bu en tabii bir hal çaresi- dir, dedim. Tabii bunu söylerken her şeyden evvel Çeköslovakyadaki Al manları düşündüm. Üç buçuk mil- yon Almanın esir tutulamıyacağını izah ettim; Alman sabrı tükendi, de- dirh, Bunun üzerine İngütere ve Fran- sa Almanlarla meskân arazinin ia- desini Çeklerden istediler, Bu tehdid karşısında Çekoslovakya Oo araziyi iadeye muvafakat etti. Fakat haki- katte ne yaptı, Benes şimdiye kadar oynadığı oyunlara nihayet vereceği yerde askerlerini yeni kıtallere sev- ketti Yüz binlerce Alman yeniden kaçmağa mecbur oldu. Mültecilerin adedi 214 bine baliğ oldu. Benes Almanların imhasını istiyor. Çünkü arkasında İngiltere ile Pran- sa var zannediyor. Fakat biz 20 sene beklediklen sonra artık sabredemi- yeceğiz. Benes bilmelidir ki 7 milyon Çeke mukabil karşısında 75 milyon Alman vardır, Bizim istediğimiz şey Benesin kabul ettiğinden fazla bir şey değildir. Alman olan arazinin Alman- yaya iadesini istiyoruz. Plebisit ya- pılmasına da razıyız. Bunun için beynelmilel bir komisyon teşkilini de kabul ederiz. Ancak bu arazinin bi- zim tarafımızdan işgali lâzımdır. Be- nesin istediği gibi yalanlarına devam edememesi için bunun böyle olması icab eder. Artık boş sözlerin zamanı geçmiştir. | teşrinievvelde 20 senelik facia nihayet bul- muş olacaktır. Sulh istemekle beraber, herşeyin tabii haddi vardır. (o Çekoslovak- yadaki diğer ekalliyetlerin ne yapa- caklarını bilmiyorum. Bildiğim birşey varsa, o da benim sabrımın tükenmiş olmasıdır. Benese muhtıra ile bir tek- lif yaptım. O, ya Almanlara hürriyet- lerini verecektir. Yahud biz o hurri- yeti almanın yolunu bileceğiz. Boş sözlere karşı artık şer- betliyiz. Biz kararımızı ver- dik, Bay Beneş düşünsün... B. Göbels, Hitlere hitaben diyor ki:- B. Hitlerden sonra B. Göbels tekrar söz almış ve B. Hitlere hitap ederek demiştir ki: tün Alman milleti namına söylüyorum, Alman milleti yekvücut bir insan gibi sizinle beraberdir. Sa- dık ve muti olarak emirlerinizi yap” mağa hazırdır. Alman, namusu içir vazifesini yapacaktır. Bizde hiç bir * zaman 1918 deki hal görülmiyecek- * tir. Dünya bunu hesaba katmıyorsa yanılıyor. Milletimiz, çağırdığın za- man tam olarak senin önünde İsbati vücud edecektir. Alman, namusunu ve hakkını müdafaa edecektir. Buna yemin ediyoruz. Allah bizimle bera- ber olsun. Adolf Hitler, zafer seninle beraberdir. B. Hitlerin nutku bir saat 10 dakika kadar devam elmiş ve şiddetle alkış” lanmıştır. li nci beynelmilel tıp tarihi kongresi 1/14 eylüi arasında Zagrep, Belgard, Saray - Bosna ve Dobrovnikte seyyar bir halde toplanan XI inci beynel- milel Tıp tarihi kongresine hüküme- timiz İstanbul üniversitesini 1932 Bükreş ve 1933 Madrid kongrelerinde kongreye Tıb #akültesi dekanı Nu- vettin Berkol ile 'Tıp taribi enstitüsü profesör Süheyl Ünver gönderilmiş- tir. Kongredeki heyetimiz Dr. Metine Belger, Dr. Saim Fuat Kâmil hayır- ladıkları tebliğlerle iştirâk etmişler- dir, m am ve mülhâkalı için AKŞAM gaze- tesinin tevzi yeri münhasıran İz- mirde İkinci Beyler sokak 52 nu- marada Hamdi Bekir Gürsoylar mağazasıdır. * 26/9/938 Türk borcu 1, Peşin Türk borcu III, Peşin 19,175 İkramiyeli Ergani adedi 1925 PARA ve ÇEKLER (Kapanış fiztleri> Londra 1 Sterlin G7 New-York 100 Dolar Paris 100 Prank Milino o 100 Liret Cenevre (o 100 İsviçre Fr. Amaterd. 100 Florin Berlin 100 Raytışmark Brüksel (O 100 Belga Atina 100 Drahmi Bofya 100 Lava Prag 100 Çekoslovak Kr. Madrid oo 100 Pezeta Varşova | 100 Zioti Budapeşte 100 Pengo Bükreş (o 100 ley, Belgrad O 100 Dinar Yokohama (100. Yen Btokholm 100 İsveç Kr. Moskova (o 100 Ruble YENİ NEŞRİYAT: İstanbul Masalları Genç hikâyecilerimizden Naki Tezel, Yolklor sahasındaki çalışmalarının bir neticesi olarak, son defa (İstanbul Ma- #alları) rl neşretti. Her kitapçıda bulunur, OSMANLI BANKASI TÜRK ANONİM ŞİRKETİ TESİS TARİHE 1865 Sermayesi: 10.000.000 İngiliz lirası 1915 Törkiyenin başlıca şehirlerile Paris, Marsilya, Nis, Londra ve | Mançester'de, Mısır, Kıbrıs, İrak, İran, Filistin ve Yunanistan'da gubeleri, o Yugoslavya, Romanya, Buriye ve Yunanistan'da Filyalleri vardır. Her türlü banka muameleleri yapar Dr. Hafız Gemal Lokmanhekim Dahiliye mütehassısı Divanyolu 194 Muayene saatleri Pazar hariç her gün 255-6 Balı, Cumartesi 95-12 fukaraya 'r. 22395