Çekoslovakyanın cevabı (Baş tarafı 1 inci sâhifede) binde Fransız sefarethanesine döndü- Londra 25 (A.A) — Fransız Na zırları, Croydon tayyare meydanına inerken halk tarafından o <yaşasın sız elçiliğinin otomobiline binerek İngiliz Nazırlarına mülâki olmağa gitmişlerdir. “Londra 25 (A.A.) — Fransız Nazır. ları elçilikte bir müddet müzakereler. de bulunduktan sonra, saat 20,50 de Başvekâlete gitmişler ve tam #aat 2123 de de Fransız - İngiliz müzake- veleri başlamıştır. Londra 25 (A.A.) — Fransız - İn- giliz konferansı, saat 23,50 de, üçün- tü defa olarak toplanan İngiliz Ka- binesinin müzakerelerde “bulunması- na imkân vermek üzere kısa bir müddet için tatil edilmiştir. Hitler bugün de nutuk söyliyecek Berlin 25 (A.A.) — Hitler, yarın akşam Spor sarayında mühim bir siyasi nutuk söyli- ir, Prag 25 (A.A) — General Krecjy, nes «devletin müdafaa vaziyetine | konulması> hakkındaki kararnameyi imza etmiştir. Bu kararname ile mecburi iş hizmeli tatbik mevkiine | konulmaktadır, 17 yaşından 60 ya- şına kadar kadın erkek bütün valan- daşlar bu hizmete tabi tutulmakta. dırlar, Prag 25 — General Kreçiy, Çekos- len maddelerin bistesini neşretmekle- dir. Bu maddeler meyanında bühasss Jâstik, başlıca madenler, kimyevi ve tıbbi müstahzarat bulunmaktadır. İtalya askeri tedbirler almadı Roma 25 (AA) — Salâhiyettar bir ler, mezkür mıntakada vaziyetin ar- tık katiyen tahammül edilmez bir kaydedildikten sonra deniyor ki: «Merbut haritada gösterilen Alman haritada Almanyaya terki icab eden toprakların pilebisit yapılması lâzım gelen yerlerin ayrı ayrı gösterildiği rafından isgal edilecektir, Teklifler Alman hükümeti, Südet Almanları meselesinin derhal ve kati olarak hal lini tahakkuk ettirmek maksadile aşa- ğıdeki tekerde bulunur: 1 — Tahliye edilmek üzere işaret edilen topraklardaki bütün Çek or- dusu, polisi, jandarması, gümrük me- murları ve gazeteleri 1 teşrinievvele kadar geri alınacak ve mezkür tarih- te Almanyaya teslim edilecektir, 2 — Tahliye edilecek arazi olduğu tahliye işinin teferrtiatını tanzim için Çekoslovak hükümeti ve ordusunun selâhiyeti tammesini haiz bir murah- 'hasının Alman ordusu Başkumandan- lığı nezdine memur edilmesi hususun- da mutabıktır. 3 — Çek hükümeti, bütün Çek ara- zisinde bulunan ordu ve polisteki Sü- det Almanlarının derhal terhis ede- cek ve kendi memleketlerine gönde- recektir. 4 — Çek hükümeti, siyasi sebebler. den dolayı hapse atılmış olan Alman kanından bütün mevkufları tahliye edecektir. 5 — Alman hükümeti, daha yakın. dan tayin olunacak arazide nihayet 25 teşrinisaniye kadar plebisit yapıl- masında mutabıktır, Yeni hududların plebisit neticesinde yapılacak tahdidi bir Alman - Çek veya enternasyonal bir komisyon tarafından ifade oluna- caktır. Plebiste iştirik edecekler, 25 ilkteş- rin 1938 de mezkür topraklarda ika- met edenlerle mezkür topraklarda 28 ilkteşrin 1938 tarihine kadar doğmuş | olanlardır. Mezkür “arazi Almanya- ya veya Çekoslovakyaya reye hakla- rı olan kadın ve erkeklerin alelâde ekseriyet reyi ile ilhak olunacaktır. Plebisit sırasında her iki taraf kıla” teferrüatı tanzim için (selâhiyettar bir Alman - Çek komisyonunun teş- kilini teklif eder. Fransiz - İngiliz plâni Londra 25 (A.A.) — Reuter ajansı, Alman muhfırasının metnini neşret- tikten sonra, İngiliz - Fransız plânmı da neşretmiştir. Bu plân, yüzde elliden fazla Alma- nın bulunduğu Südet arazisinin ple- bisit yapılmaksızın Almanyaya ilha- kını, Çek ve Almanlar arasında ve muayyen bir müddet zarfında halkın serbes arzusuna müslenid mübadele yapılmasını ve askeri ve karşılıklı mahiyette mevcud muahedelerin yes rine kaim olmak üzere Çekoslovakya. nın yeni hududlarının her hangi bir taarruza karşı İngüterenin de dahil olacağı umumi ve enternasyonal ga yantisini tazammun eylemektedir, ASLŞAM (Baş tarafı birinci sahlfede) Jiği Lehistanda büyük bir memnuni- yet uyandırmıştır, Çekoslovak hududunun yakmında oturan Leh shalisi, bu tebliğ üzerine büyük şenlikler yapmışlar ve Çekos Jovak hududuna yaklaşarak öte ta- rafta bulunan millettaşlarını selâmla- muşlardır. Belgrad 25 (AA) — Prag radyo su, silâhlı bir Südet (o müfrezesinin ve fakat bu postadaki Çek askerleri nin bu müfrezeyi tard ettiğini bildir. mektedir. Scifhennersdor! 25 (AA) —Bir çok Çek askerleri, Almanyaya iltica etmiştir. Varnsdorf civarında vüku- bulan bu ilticalardan başka diğer bir çok noktalarda da Çek askerlerinin Almanlar tarafına geçtiği görülmüş- tür. Yapdan muayenelerde, bunların üzerlerindeki kurşunlar o ekseriyetle İmame Bs ir, Prag 25 (A.A.) — Çeteka. ajansı, Polonya « Çekoslovakya hududunda Çek askerlerile Polonya gönüllüleri arasında wüsademeler vuku buldü- ğu hakkındaki haberleri katiyen tek- lan Varmsdorf ve Brunlal karakollar ri tekrar Çek kılaatı tarafından iş gal olunmuştur, Prağın mühim bir karari Prağ 25 (A.A) — “Prağ radyosu yaplığı bir tebliğde, üzerlerinden Çe- koslovak üniformasıile yakalanacak Südet gönüllü müfrezesi efradının hemen yakanlandıkları yerde asıla- cakları bildirilmektedir. ge seferberliği İngiliz a. telkinatı üzerine Fransız yapıldı? Berlin 25 (A.A.) — Çekoslovak se. ferberliğinin İngiliz ve Fransız telki- yatı üzerine yapıldığına. dair Prağın verdiği haberlere Berlinde katiyen inanılmıyor. Beriin mahafli, bu Çek iddiasının resmi İngiliz mahafilince tavzihini beklemektedir. Lehistan ile münakalât kesildi Cieszyn 25 (A.A.) — Polonya ile Çekoslovakya arasındaki şimendifer münakalâtı durmuştur. İtalya ile Yu- goslavyaya gidecek olan beynel- milel trenler Berlin ve Viyanadan mere Berlin ecnebi mahafili bedbin (Baş tarafı 1 inci sahifede) rikaları Çekoslovakyada kalacak, fa- | kat bunun kullandığı madenler Ak manyaya bırakılacaktır. Yeni hududlar Almanyaya her za- Londru 25 — Muhafazakâr maha- filine gelen haberlere göre Alman- yanın istekeri evvelce istediklerinden çok fazladır. Almanya yalnız nüfu- sunun yüzde yelmiş beşi Alman olan yerleri değil, nüfusu Çek olsa bile as- keri ehemmiyeli olan bazı eraziyi de istemektedir. 'Muhtırağa Çek ordusunun terhisi istenmiyor. Leh ve Macar taleblerin- den de bahsedilmemektedir. Fakat Almanyanın istediği yerler terk edi- tekrar edilen Daimi foloğraf müsabakamızın 1 ilkteşrin 1938 seçimine bir kaç gün kaldı. 26 Eylül 1938 Dil bayramı (Baş tarafı 1 mci sahifede) ecnebi kelimelerin tasfiyesi Jügati) dir. Bu tarihten Alınan iftihadına var- mak için, yani 19 uncu asrın sonuna kadar, hatlâ diyebilirim ki bugüne kadar ne kadar zaman geçmiştir, bu- nu herkes hesap edebilir. Campe'den yüz sene evvel Alman dilinin ne olduğunu anlamak için © vaktin yazı dilinden bir nümune gör- mek küfidir. Yanl $0 sene muharebesi zamanında bir Alman generslinin or- du emri bir Fransız meferinin eline Medeniyet dili için icab ettiği zaman kendi dil mayalarından (icad) lar yaptılar. Bu adamların zihniyetlerini anlamak için (Campe) nin kendi ha- yatına bakmak Izımdır. (Johachim Campe) bir din dekto- ru, yani papazdı. 71750 tarihlerinde doğmuş, vaktimi şurada butada hu- susi dershaneler açmak, çocuklara terbiye kitapları yazmakla geçirdi, Öl meden evvel işi âdi kitapçıığa vur- muştu. Bu beş cild Dergiyi yapan bu kitapçıdır. Eserinin kıymeti, müellifi- nin büyüklüğü sonradan anlaşılmış- tar, Alman edipleri çocuklarla meşgul olmazlardı. (Campe) den sonradır ki çocuk terbiyesi edebiyatı Alman ede- biyatının en mühüm kısmı olmuştur. Gene Campe'den sonradır ki Alman dilini Almanlaşlırmak hareketi kendi- ni göslermiş ve bu keyfiyet milli itti- had kıyamının zuhurunda Napolyon muharebeleri kadar müessir olmuş- tur. Bu &ciz mektep hocasıdır ki AL manyanın en büyük diplomat, filozof ve dü âlimi olan (Wilhelm V. Hum- boldt) u büyütmüş ve yetiştirmiştir. Bizde türkçeyi Türkleştirmek için hükümetin önayak olması, kanunlar yapılması ve yazı dilini, idare ve Dev- let dilini hükümetin kendi büroların- yapması, bu maksad uğrunda kongre- ler ve böyle dil bayramları tesis etme- si keyfiyeti yurdumuzun münevver- lerini düşündürecek bir keyfiyettir. Devletçilik bakımından böyle, Diğer cibetten bu arada türkçeyi yari bir İlim mevzuu yapan ve yap- mak İstiyen dahi gene Atatürk olmüş- tur, Bunda ne kadar isabet olduğunu anlamak için Akşam'ın okuyucuları- na ve bazan uzaktan münevverlere üç beş söz kâfidir: Neden türkçede yardımdı tasrif (im, sin, tir İh ) Rumaca (ime, ise, ine, İih ) olmuştur? Yahut lâtince (ero, eris, erit. İlh) Türkçede dahi İ âstikabal iâhikası, yanl erim, ersin, er. İih olmuştur. Evvelâ: Hısım olmıyan iki dilde ful birliği olur mu? İkincisi: Böyle şey çalma olur mu? Malümdur ki insan dili yalnız maf- sali olmakla değil, (Abstrait) olmak- la bildiğimiz dil olmuştur; yoksa bül- bül dili insan dilinden daha mafsali değil midir?... Şimdi biraz düşünürsek (Abstrait) kelimeler (ül) lerle başlar. Onların da en eskisi (Cevheri fiil) dir, Eğer eski Avrupa dillerile türkçe arasında (Cevheri fiil — Verbun #w bustantirun) birliği varsa, bu birlik çok eski, amma çok eski olması iktiza eder. O kadar ki mantıkan bu birli- ği, yer, yurd, tarih birliği takip ede- cektir. , (Parentö) bilgisi için böyle. “Etimoloji bilgisi bakımından Türk Güneş - Dil teerisinin nasil bir ka- zanç olduğunu bilhassa tebarüz ettir. mek isterim, Bu teori vok iken mese- 4â (Bol), (Bölük) ve çocuk manasına, gelen (Bala) sözleri arasında her han- gi bir münasebet düşünülemezdi, Hal- buki bugün bu üç teşekkül ve bunun- la beraber daha birçok kelimelerin gösterdiği ve (b*l) formülile ifade edilebilen ses uygunluğunun tesadü- fi olmayıp zaruri bulunduğunu anli- yabiliyoruz. Çünkü ait olduğu kökün mefhumunu en geniş sahaya intikal ettiren bu ekin rolü bizce artık ma- Jümdur. (B) yukarıdaki kelimelerde her hangi bir mevcudiyeti ifade eder, () ekine gelince, bu (bol) da (be) yi genişlik ve çoklukla, (bölük) te geniş sahaya dağılmanın bir neticesi olarak parçalanmakla, (bala), da ise parçala» map çoğalmakla tavsif eder, Anlaşilı- yor ki rolünün en 'basit ve nihai ifa- desi «geniş saha» olan (1), bu esasi fikirden doğan birçok tâli fikirleri, da- hi ifade eder. (Bölük) te olduğu gibi Juk anlamı hasıl olur. Bu mantıkla hareket edildiği takdirde yabancı dil- derle bir takım derin münasebetler kendiliğinden hasıl olur. Meselâ lâ- tince (plaga), Si geli) eklemesi ban mananın münasebeti çok kalay anla- şılır, ve görülür ki (plaga), hem (bö- lük) ve hemde (bol) mefhumlarile birdir. Yara mefhumu dahi genişlik ve açıklık demektir. Halbuki iştikak Iügatleri bu iki kelimeyi ayni kökten çıkaramazlar. ık manasındaki Yülus) sözü, türkçe (bala), (bele), (palaz), (piliç) ve (filiz) serisi ile tev- emdir. Bu mefhumlatın dahi çoğalan şey olduğu malümdur. Eski İzland dilinde (biad), eski yukarı almanca- da (biat), Latincede (foliumn), yaprak, nema ve açılma ve genişleme ifade et- esasa bağlıyan yalnız Güneş - Di te- Atatürk, Ankaradaki Edebiyat fa- kültesinin adını Dil, Tarih ve Cağraf- ya Fakültesi) koymuştur. Edebiyat fa- kültesi sözü kendilerini tatmin ede- (Evraz- Türk dilinin tarihi kiymetini ve dünya bilgi âleminde nasıl bir yer tut- tuğunu eskiden hakiki âlimler anla- maştılar. Bu kanaati pek açık bir sü- retle bundan 50 sene evvel meşhur (Friedrich Müller) yazmıştı, (Fried. MürL - Grundris der Sprachıwissen- sehajt, cild 2, sahife: 258). Avrapa dil bilgisi için sade fen ba- kımından bu kadar lâizum olan bu ma'şeri varlığın üçüncü bayramını yapıyoruz. (Ulus) anlamının bugünkü geniş- liğini bilen ve duyanların sevinçle kutladığı bu bayramda sevgili Büyük Başbuğumuza ve uyanıkları giltikçe çoğalan halkımıza bükenmez saadet- ler dileriz. 26 eylül 938 Bir otomobil parçalandı B. Abbas isminde biri, idaresindeki 1377 aumaralı hususi otomobiline ta- nıdıklarından B. Halid Zeki ile Alek- sanı alarak Büyükdere ilerisindeki Bahçeköye gitmeğe karar vermişler- dir. iyi dün akşam saat on sekiz- ü hareket ederek Bah- Gsöyae Bilerçi çiliği önüne gekdiği zaman karşısına çıkan taksiye çarp- mamak için hendeğe yuvarlanmış ve bir ağaca da çarparak parçalanmış- tar. Saim AH Dilemre ceses ve tarafından Türk mu- sikisi ve halk 4040: Ajans ha- berleri, 2047: Feza Doğrul tarafın- Fa >.» Sona PAN pg um