31 Ağustos 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA mmm amam m, Bir aspirin — Çok mu ağrıyor? » — Çok... — Vah vah... Ne yapsak acaba? -di- | Ye acizle dört dönüyorum, — Geçen sefer bir aspirin almıştım, geçtiydi... Fakat... — Ne aspirin, ne kinin... Evde bir- Şey yok... - diyerek esefleniyorum. Saate bakiyorum: İki... Gece! Evimde daima bir ecza dolabı bulun- dururum... İçinde sargılar vardır; ten- türdiyot, kinin, piramidon, asidborik, alkol, o okzijene, validol ilh, buluunr.., Hattâ seyahate çıkarken bile bunların en mübremlerini yanıma almak âde- timdir. Her nasılsa bu sefer, yazlığa gelirken ihmal etmişiz... Ne gaflet... Fakat işte, hastam, şifasını aspirinde telâkki ediyor. Derler ki bazen bir bar- dak safi suyun içine ayni cinsten su Gazi köprüsü Dubaların birbi- rine rabtı birinci “ . kânunda bitiyor Gazi köprüsünün inşaatı dovam edi- yor. Köprü inşâatını deruhte eden Al- man firmasının Almanyada hazırladı- ği dubaların Balat atelyesinde montaj» ları yapılmaktadır, Montajı biten bir- çok dubalar denize indirilmiştir. Önümüzdeki kânunuevvel sonuna kadar bütün dubalar bitecek, bu su- retle köprünün müstakbel şekli mey- damlatarak verirlermiş de «Oh! ne iyi dana gelecektir. Köprü dubalarının bağ- ilâç!» diye maneviyata tesir edermiş... Bazen de aranılan deva bulunamadı. İl için, aztırap sabahlara kadar sürer... — Şimdi bulurum... Telefonla nöbetçi eczanenin nerede » olduğunu soruyorum ve anlıyorum ki » Müğer şehrimizde telefon merkezleri- he bunların listesi verilmek âdet değil- miş... İşte birinei hata ki, tashihi lâzım Ye bütün vatandaşlar başları sıkışınca, kendilerine en yakın nöbetci eczaneyi telefon merkezlerinden © öğrenmek mümkün olduğunu bilmelidirler, Alelâcele giyiniyorum... Sokağa fırlı-| Yorum... Bakırköy istasyonundayım.. | Ortalıkta in yok, cin yok.. Eczanenin ne tarafta olduğunun farkında deği- lim... Aklıma karakola müracaat geli- Yor... Girip içerde oturan üç polisi se- ni tarif ediyorlar: — Evvelâ siz gidiniz, bakınız; açmaz- Tarsa, biz size yardım ederiz. Bu esnada gözüme karakolun duva- rındaki ecza kutusu ilişiyor. Burada Sargı tentürdiyot nevinden yaraya be Teye müteallik şeyler var amma, aradı- yok, Yola düşüyorum... Yürü, yürü... Ec- Zane işte, oh, şükür”... Üzerinde de nö- betçi olduğuna dair işaret var... Fakat Kâpısını, pençeresini uzun uzun ve ci- Yarı rahatsız edecek şekilde vurüyo- Tüm... Ses yok... Nihayet, uyandırdığım bir komşu Pencereden başını uzatıyor: — İçerde kimse bulunmaz... Şu s0- kaktan sapınız... Epeyce yürüyecek- siniz... Eczacı yeşil boyalı evde oturur!.. Uyandırımız!.... Zifiri sokakta gidiyorum... Yeşil bo- Yayı farketmek mümkün mü?.. Yanlış kapı çalıp kimbilir kimleri rahatsız Ah bir doktor bulsam!.. Fakat nere- de?.. Kaldırabilir miyim? Hem benim doktora değil, aspirine ihtiyacım var... Mahzun mahzun dönerken, istasyon. da ışık gördüm.Meğer tren oralarda bir çoban çiğnemiş... Memurlara müracaat aklıma geldi... Hareket memuru bay Halil, kim olduğumu sormadan, sirf namına, evine kadar yorulup bana iki aspirin hediye etti, “.» Yirmi otuz kişiyi yirmi otuz dakika öteye nakledecek bir nakil vasıtasında bile en mübrem ilâçların dalma amade temin ediyoruz da on bin. terce nüfusu olan bir Bakırköy köyün- y gün Morg doktoruyla ara- n konuşmayı okudum b lanması bittikten sonra Unkapanı ve Azapkapı taraflarındaki kenar ayak- larına bağlanacaktır. Bu ameliyat da bittikten sonrâ köprünün âsfalt kısmı, yaya kaldırımları ve kenar ve parmak- ları inşa edilmeğe başlanacaktır. Gazi köprüsünün demir kısımlarının rengi de tesbit edilmiştir. Dünyada mevcud büyük köprülerin hangi renklerle bo- yandığı göz önüne alınmıştır, Bu ka» rara göre Gazi köprüsü koyu gri ren- ginde boyanacaktır, 'Tramvaydan atlarken Haydarda Bıçakçı Alâaddin sokağın- da 3 numarada oturan Orhan, Ak- sarayda Namık Kemal caddesinden Yenikapıya gitmekte olan, vatman Süleyman idaresindeki 4li numa- rTalı tramvaydan atlarken, yere dü- şerek muhtelif yerlerinden yaralan- hastanesine yatırılmıştır. Sakaların iemizliği Kirli sakalar su taşımaktan menedilecek yapmıştı. Bu talimatnameye göre ev- lere su taşıyan sakaların üstü başı te- miz, nakledöcekleri kapları paslı ve kirli olmıyacak, sakalar su kaplarını nakletmek için kullanacakları at veya arabaya binmiyeceklerdir, Bu emirlere rağmen mahalle için- deki bazı sakaların çok perişan ve kir- li kıyafetle gezdikleri ve halka verdik- leri suları ellerile kirlettikleri görül müştür. Belediye şubeleri, başta tifo gibi birçok intani hastalıkların sira. yetine müessir olan bu hallere nihayet vermek üzere sakaları sıkı bir kontrola tâbi tutacaklardır. Belediyenin tesbit ettiği esaslara muhalif hareket eden sakalar, su nakletmekten menedilecek, lerdir. amma a a de (ve diğer semtlerimizde) geceleyin ıstırap çekenler için bir aspirin buluna. lir Halbuki ekseriya bir kininle iki piramidon hayatı kurtarır... Eczaneler, mıntakaları aralarında taksim etmiş. lerdir. Kendilerine yeni rakipler açıl. mıyor. Fakat bir de içtima! vazife vardır. Bu, aksaksız görülmeli... İstan. bul hemşerisi, her aradığı saatte sıh. hi imdadın her türlüsünü -küçüğünü ve büyüğünü - kolayca bulabilmelidir. Hattâ karakolların da ecza kutularını zenginleştirmek suretile bu ihtiyacı bol bol karşılamalı... Şimdiki vaziyetin kifayetsizliği be- nim bu misalimden anlaşılıyor. (VWANÜ) AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin fikri Tek kişi ile idare edilen posta i şubeleri Posta idaresinin tek kişi ile ida- re edilen şubelerinde vazife gören memurlar hiçbir resmi bayram dan istifade edemediği gibi, haf- ta tatilinden ve son olarak tatbik &dilen (8-14) mesatsinden dahi mahrum bırakılmışlardır. Her memur yeni ıslahat sayesinde oh derken bizler bu yaz yünlerinde piştik. Amele gibi çalışan bu in sanlar da haftada bir gün olsun” dinlenmek mecburiyetindedirler, Bu memurların da düşünülme- si için alâkadar makamlar nezdin- de muhterem gazelenizin kıymet- Ni tavassulunu saygılarımla rica ederim. . R. .. Gürültü ile mücadele Piyer Loti caddesinde oturuyo- rum, Semtimizde - iki kilometre uzak mesafelerden duyulacak kadar çok açılmış » oparlörlerden. fışkı- ran. kabak tadı vermiş şarkıların, dacizinden sgat 23-23,30 ta kur- buluyoruz, Her nasılsa yarım yamalak öğ- renilmiş iki iç morsoyu akordi- yonla bilâ fasıla çalarak samtayı tahriş etme faslından da 24 te kurtuluyoruz, O asabiyetle sağa sola dön, an- cak uyuyoruz ki, top gürler gibi, harp tanklarının geçmesi gibi, bir gürültü... Yataktan fırlıyoruz, Çöp arabaları... Hülâsa, mahallelerimizde artık ne gete yarısı, ne sabaha karşı is- tirahat imkânı kalmamıştır. Âsa- İnmaz harap oluyor. Akk Esnaf hastanesi dün açıldı 300 esnaf çocuğunun da sünnet düğünü yapıldı Esnaf cemiyetleri yardım heyetinin meydana getirdiği Cağaloğlundaki Esnaf hastanesi dün saat 17 de me- rasimle açılmıştır. Merasimde Vali ve Belediye reisi B. Muhiddin Üstün- dağ, Ticaret odası erkânı ve daha bir çok kalabalık zevat bulunmuştur. Esnaf cemiyetleri kâtibi umumisi uzun bir nutukla valiye teşekkür et- miş, müteakiben hastane başhekimi de bir söylev vererek B. Muhiddin Üs. tündağa ve yardım heyetine esnafını minnetlerini bildirmiştir. Vali ve Belediye reisi Esnaf cemi- yetleri erkânını ve sertabibi tebrik ettikten sonra kordelâyı kesmiştir. Davetliler Esnaf hastanesini gezmiş- ler ve çok beğenmişlerdir. Dün Esnaf hastanesinin bahçesin- de üç yüze yakın esnaf çocuğu sün- net edilmiştir. Düğün geç vakta ka- dar deyam etmiş ve eğlenceli olmuş- tur, ' Imar plânı Tafsilât, plânın #fanzimi zamana mütevakkıftır Sahife 3 İs sereran | “Gazeteler sergisinde, neler gördüm!.. Fatih Halkevinin hazırladığı «Tür. kiyenin on senelik gazete neşriyatı sergisine girerken gözüme Arab hari- lerile yazılmış bir levha ilişti: eller nevi damga pulu bulunur». Çocukluğumda her tütüncü dükkâ- nında gördüğüm bu levhayı şöyle okurdum: «Her nu temaga puli buli- nur». Ve kendi kendime düşünürdüm. Belediye imar müdürlüğü B, Prostun | Nu ne demek? Temaga ne demek? verdiği talimat dairesinde imar pro. | Puli nedemek? Je ve krokilerini hazırlamaktadır. Mü- tehassıs, imar müdürlüğünün bu ha- zırlıklarını ele alarak tafsilât plânını hazırlamağa başlıyacak, fakat evvelce hazırladığı nâzım plânmn hududu ve çerçevesi dışma çıkmıyacaklır. ; Teferrüat plânının tanzimi müte- hassısı çok meşgul edecektir, Çünkü İstanbulda 6800 küsur sokak vardır. Bu sokaklardan her birinin istikameti, her iki tarafında inşa edilecek binala- rin irtifa ve bunların sokağa nazaran bahçeti ve yahud bahçesiz olacakları, yaya kaldırımlarının vaziyetleri, cadde- lere ve yaya kaldırımlarına ağaç diki- Mp dikilmiyeceği gibi bütün teferrüalü ihtiva edecek imar hareketleri birer bi rer tedkik ve tesbit edilecektir, Bu bakımdan tafsilât plânının ikmali | epey uzun zamana mütevakkıf gö- rülmektedir, Teferrüat plânı bitirildik- #en sonra İstanbul ve Beyoğlunun ima- rı kaça mal olacağı da hesap edilmiş olacaktır. Mütehassıs tafsilât plânını yaptık tan sonra imar faaliyetlerini senelere taksim edecek, her sene yapılacak mas- raf ile bu imar masrafını karşılıyacak varidatın da hangi kaynaklardan te- min edileceğini gösterecektir. Mütehassısın hazırlıyacağı bu taf- sllât plânile imar plânının tahakkuku için yapılacak masrafla bunun karşı lığını temin edecek varidat projesi hü- kümete arzedilecek ve tasdik edildik. | ten sonra tatbik olunacaktır. Tren kazası Bakırköy civarında bir çoban Sergide Arab harflerinin zorluğunu, Lâtin harflerinin kolaylığını muka- yeseli bir tarzda ve gayet güzel göste- ren bir tablo da var. Türkçede yedi ses Arab elifbesinde 21 harfle yanlıyor. Yeni alfabede bu yedi sesi yedi harfle yazmak kabil... Bir köşede 27 Arab harfi, buna muka- bil karşıda yedi lâtin harfi... Yani 27 harfe mukabil bugün yedi harf öğren- mek ve yazı yazarken gayet büyük bir kolaylıkla bunu kullanmak müm- kündür. İşte Arab harflerinin zorluğile yeni harflerin - kolaylıklarını o göstermek için ikinci bir mukayeseli tablo... Ga- zetelerin Arab harfleri zamanındaki mürettiptahenesini gösteren bir kö- şe..., Arab harflerinin bulunduğu 519 gözlü harf kasası... Diğer tarafta yeni harflerin mürettiphane kasası... Yal- nız ve sadece 36 göz... Yani eski harf- ler zamanında bir müretlib bir yazıyı dizmek için 519 gözlü harf kasası önünde çalışırken bugün mürettibin karşısındaki kasada sadece 36 göz var... Fatih Halkevinin düşünerek, taşı- narak yaptığı bu mukayeseli tablolar Arab ve Lâtin harfleri arasındaki far- kı elle tutulabilecek bir şekilde can- Tandırmıştır. Türkiyede on sene içinde, yani Lâ- tin harflerile çıkmış ve hâlâ da çık- makta olan gazetelerin yekünunu say» dım. Tamam 327... On sene evveline nazaran nüfusu- muzun kaçta kaçı okuyordu? On sene içinde bizim memleket için 327 gazete az şey midir? Fatih Halkevi on sene içinde çıkan ile 10 koyun tren tarafından | bütün gazeteleri, vilâyetler ve hususi çiğnendi Evvelki akşam saat 21 raddelerin- de Bakırköy İle Zeylinburnu arasın- da feci bir tren kazası olmuş, Lâm- teşekküller tarafından neşredilenleri bile toplamak suretile gayet güzel bir çalışma nümunesi ortaya koymuş- tur. Bu 10 sene içinde «Hepimiz gaze- tecin, «Bizim kamp», «Resimli izdivaç», «Voyvo», oÇapkın kız», «Plâjı, «Baba bo isminde bir çoban ile on kadar | hindi» gibi orijinal isimli gazeteler de koyun tren altında kalarak parça | vardı. lanmıştar. Fatih Halkevi, biraz geç olmakla Yaptığımız tahkikata nazaran, kar | beraber, yeni harflerimiz etrafında en za Şöyle olmuşlur; esaslı bir tedkik mevzuunu sergi ha- Küçükçekmeceden 8,30 da kalkan | linde canlandırarak ortaya koymak banliyö treni, Yenimahalleden de | suretile tebrike değer bir eser vücüde yolcularını alarak Basmahane köp- | getirmiştir. rüsü yanına geldiği zaman, lokomo- tifi idare eden makinist Halid, bir. Hikmet Feridun Es Gizli randevu evi denbire yol üzerinde bir sürü koyun Taksim ciyarında Osmanlı soka- ve bir çöban görmüştür. Karşılaşma Ani ve mesafe yakın olduğundan ,fren yapmak kabil ola- mamış ve feci kaza vukua gelmiştir. Zavallı çobanın cesedi, adil tabibin muayenesinden sonra gömülmüş, müddelumumilik ve jandarma tah- Kikata el koymuşlardır. 3 ayda bir tekrar edilen Daimi fotograf müsabakamıza ait tafsilât 13 üncü sahifede okuyunuz, Bay Amca ruh doktorunda! İç # e 7 kz Kr — pi Pe “ AA a 40 4N « Fen bakımından doktor haklı... A A 2 MM 3 in “in ENE gi YALAN ğında bir evde arama yapılmış, dört erkekle üç kadın bulunmuştur, Ev sahibi Virjini hakkında randevucu- luk suçundan dolayı takibata girişil- miştir. Kadınlar da muayeneye sev- kedilmişlerdir. Taksi ile araba çarpıştı Yaşar adında bir arabacı dün ara- basile Beyoğlunda Hamalbaşı cad- desinden geçerken karşıdan gelen 2076 numaralı taksi otomobilile çar- Pışmıştır. Çarpışma neticesinde ara- ba parçalanmış, hayvanın bacakları kırılmıştır. Vakayı müteakib şoför kaçmıştır. Zabıta tahkikata başla- muştar. e ni