Geçen pazar Boykazda yapılan kürek yarışlarında kimler muvaffak oldu Klüplerin ve kürekcilerin vaziyeti Senenin fik kürek teşvik yarışları- lı geçen pezar Beykozda gördük. Önümüzde daha üç kürek müsaba- kası var, Beykoz yarışları ilk müsa- baka olmasına rağmen Klüplerin va- ziyeti hakkında bize oldukça iyi bir fikir verebilecek mahiyettedir. Bu müsabakada Beykozlu kürekçi- lerin aldıkları netice çok mühimdir. Pek fazla mahrumiyetlerle çalışan bu gençlerin, sporun her sahasında bahusus deniz sporlarındaki faaliyet- leri cidden takdire lâyıktır, Hakem heyeti başında gördüğümüz bay Ah- med Fetgeri ise bütün müsabakaların en ufak sinirlenmeğe meydan ver- miyecek Kadar muntazam cereyan etmesine âmil oldu. Ajan Behzad, Hikmet Üstündağ ile Rıza Suerinin bu yarışların ya- pılabilmesi için sarfettikleri mesal- yi unutmamak lâzımdır. Beykoz klübünün kıdemli yarışçı- larını diğer küçük ve acemi katego- rilere sokmaması sportmence bir ha- reketti. Diğer klüplerin de alakadar- ların ehemmiyet vermemelerinden mevcud olan serbestiyi bir fırsat te- lâkki etmiyerek su sporlarının teali- si bakımından bu hususa riayet et- melerini bekleriz. Tek çifte müptedilerde geçen 86- nenin Türkiye şampiyonu Suhsnın daha küreği bu mevsim eline almış olanlarla yarışması ve iki çifte kıdem- sizlerde Galatasarayın iki çifte eki- bini teşkil eden altı senelik kıdemli İlhan ve Türkiye şampiyonu Alinin 87 farkla ikinci gelen Beykoz küçük- lerile yarışması nazarı itibare alın- ması icab eden mühim bir meseledir, Bu hal yeni kürekçi yetişmemesine en büyük bir âmildir. Denizcilik federasyonunun ve ajan- Uiğının bu meseleyi gözden kaçırma- malarını rica ederiz. Geçen seney kadar mevcud olup bu sene tatbik edilmiyen sınıf farkının tekrar ih- dası bu spora büyük bir hizmet ola- caktır. Yoksa tek çifte mübtedi ve kıdemsizlere Fenerli Seyfi ile Bey- kozlu Mehmedin girmesile senelerce bu sınıfda hiç bir müptedinin veya Kıdemsizin birinci gelmesine imkân yoktur. Geçen yazımızda bahsettiğimiz gi- bi Güneş ekip teşkilinde bir yanlış- lik yapmadığı takdirde bu seneki kürek yarışlarında rakip olabilecek- tir demiştik, İzmit yarışlarında birin- ci gelen takımda tadilât yapmakla hata ettiğini gösterdi. Bir iki antrenman ile iki çifteyi de barcadı, Eğer Güneş, takımını Salâ- haddin, Jozef, Nenad ve Füsun şeklin- de tertib etseydi netice üzerinde da- ha müessir olacaktı. Müptedi ve kr- demsiz dört tek hamlesinde gördü- gümüz Fitret şampiyonâya kadar muntazam çalıştığı takdirde kidemli dört tekte yer almamasına sebeb görmüyoruz. Günün en tecrübesiz hareket eden bini 150 metre açmış iken bu mesa- feyi 200 metreye çıkarmağa çalışma- sını ve lüsumsuz enerji sarfetmesini doğru bulmadık. Nitekim tek çifte- den çok yorgun çıkması dört tek ya- rışlarında kendisini gösterdi. Ve kay- bolmasına da mühim âmil idi. Beykozlu Cevdet İyi yarıştı Bu genç kazandığı birinciliklerden gu- Tura kapılmaz ve muntazam Çalış masına devam ederse kendisinden daha pek çok muvaffakiyet bekle- mek hakkımızdır. İki çifte yarışla- rında gösterdiği enerji ve serfettiği Kuvvet tatbik ettiği taktik iki çifte- rin birinci gelmesine âmil oldu. Beykozun, iki çiftesini değiştirmek mecburiyetinde olduğunu zannediyo- ruz. Cevdelin arkasından çeken Ci- hadın Cevdete nazaran her hususta Fafif oluşu bu yarışı tehlikeye soka- bilir. Cihadın entrenmansızlığı ve lüğke olma meşgelesini de düsün- Bp ŞA mek lâzımdır. Beykoz iki çiftesinin Cevdet, Agani veya Cevdet, Feyzi şeklinde tecrübe edilmesini tavsiye ederiz. Cevdet, Agani ekibi İzmitte tecrübe edildi, Aganinin Cevdede uymamasını antrenmansızlığına, daha doğrusu beraber çekmemesine ham- ledebiliriz. Bu ekip beraber çalıştığı takdirde muvaffak olacaktır. Cevdet, Feyzi ise bizce daha çabuk bir takım olacaktır. Feyziyi iki çiftelerde gör- meniekle beraber genç ve kıdemli oluşu bu hususta bize fikir veriyor. Neticede Beykozun iki yarışı sağlam bir esasa bağlaması lâzımdır, Geçen sene hiç bir müsabakada geçilmiyen. Galatasarayın iki çiftesi bu sene iki müsabakayı da kaybetti. Fethi ve Muzaffer bu sene her ne- dense birbirine uyan iki kürekçi de- ğildir. Galibiyetlerinin sebebi uygun bir ekip olmalarından ileri geliyordu. Bu hatalarını düzelttikleri takdirde iyi bir derece alabilirler. Güneş iki çiftesinde Füsun arkadaşından ol- dukça iyi idi Tek çiftede Altınordulu Mustafayı bu müsabakada ilkdefa gördük. Kendisi bundan sonra çalıştığı tak- dirde tek çiftenin Mehmedden sonra en iyisi olacaktır. Önümüzdeki mü- sabakalarda müptedi tek yarışına da girmesi lâzımdır. Gireceği bu ya- rışta birincilik hakkıdır. Altınordu ve Fenerbahçenin genç kürekçilerini kıdemli yarışlarından ziyade müptedi ve kıdemsiz yarışla- rında görmek kendileri için daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Dört tek yarışlarında galibiyet Galatasarayın Hakkı idi İzmitten sonra iki hafta muntazam çalışmala rının semeresini gördüler. Takımda yalnız İlhan çok aksadı. Ali, Süha ve Turgud çok iyi idiler. Bilhassa geçen sene öğrendikleri (tabii stil) ile kü- rek çekmeleri zevkli bir müsabaka ve kürek seyretmemize vesile oldu. Takımda yalnız - İlhan bu stili tat- bik edemediği için üç arkadaşı arka- sında âyrı bir kürek çekmekle ta- kımda oldukça bir boşluk teşkil edi- yordu, Güneş dördlüsü İzmitten sonra çalışmamasının neticesini gördü. Bü- tün müsabakayı dupar küreğile bi- tirmek istedi. (1000) metre önde git- ti 1000 metreden sonra Beykoza kü- rek uydurmak mecburiyetinde kal dı. Güneş asıl küreğini, Beykoz ken- diliğinden geride kaldıktan Sonra çekti, Takımda yeni gördüğümüz Pertev bütün müsabakada arkadaşlarına uyamadı ve kürek kaçırdı. Halid za- yıf idi. Takımın en iyi kürekçisi İz- mitte olduğu gibi gene Nejad idi. 'Beykoza gelince: Bu takımı teşkil edenlerin üçü de birer yarışa girdik- leri ve çok yoruldukları için bu ekibe yorgun takım demek doğru olur. Ağaninin kıdemsiz tekten evvel saat- lerce Güneşte dolaşması, Mehmedin tekte lüzumsuz kürek sallaması ve Cevdetin iki çifteden baygın bir hal- de çıkıp dinlenmeden dört teke gir- mesi Beykozun dört tekte o günkü neticesini normal görmemize mâni- dir. Beykozun, 4 tekte hamlada Cev- deti tecrübe tmesi muvafık olur. Meh- medin kısa olan küreğine rağmen Cevdetin uzun ve akıllıca kürek çek- mesi bu kanaatimizin doğru olaca» ğını ümid ettiriyor. Galatasarayın en iyi kürekçisi olan Nevini bu müsabakada da göreme- dik. Bugün zevkle seyrettiğimiz bir kürek tarzi varsa onuda Nevine borçluyuz. Kendisini müsabakalarda talebleri arasında görmek hem bu sporu sevenleri sevindirecek hem de bizim güzel bir kürek seyretmemize âmil olacaktır. Bu sayede faaliyetlerinden de 937 olimpiyad dört tek şampiyonlarını kendi teşebbüsü ile İstanbula getirt- mek istediğini haber aldık. Bu hare- keti kürek sporumuz için bir inkılâp Serbest pa üsabakaları Kara Âli Yeni Zelandalı Mudrin ile karşılaşıyor Tekirdağlı ile güreşecek olan Babaeskili İbrahim Bir müddettenberi şehrimizde bu- lunan eski dünya şampiyonlarından Cak Şerri ile karşılaşması Tekirdağlı Hüseyine teklif edilmişse de Tekir- dağlı antrenmansızlığı yüzünden bu güreşi bir aydan evvel kabul edemi- yeceğini bildirmiştir, Bunun üzerine yarın Yeni Zelan- dalı Mudrin ile karşılaşacak olan Kara Ali rakibini yendiği takdirde Cak Şerri ile göreşmeği kabul etmiş- tir. Yarın bundan başka bir müddet evvel Tekirdağlı Hüseyinle berabere kalmağa muvaffak olan Babaeskili İbrahim, Tekirdağlı ile tekrar güre- şecektir. Bu güreşlerden evvel de Mülâyim, Manisalı Halille (karşılaşacak ve Dinarlı Mehmed de bu güreşen çif- lerden her hangi birinin galibile gü- Teşecektir. Fransa turu 16 ıncı bölümü Belçikalı Kint kazandı Fransa turunun Besanson - Eksle- ben arasında yapılan 16 ncı bölümü- nü Belçikalı Kint kazammnışlır, İtalyan şampiyonu Bartali 20 dakikalık bir | farkla gitmektedir. Umumi tasnifte ilk on kişinin vaziyeti şu şekildedir: Sa. Da, Sa, 1. Bartali (İt) 4 9 © 2. Vervik (Bel) 104 51 57 3. Kossav (Fr) 115 00 SI 4. Vissers (BL) 15.2 $, M. Klemans (Lük.) 115 14 34 6. Visini (İt.) 115 19 36 1. Lovi (Bel.) 15 22 48 8, Many (Fr.) 15 28 33 9. Kint (Bel.) 115 35 14 10, Cianello (Fr) 115 39 3i Deniz klubü bir tenis turnuası hazırlıyor Memnuniyetle haber aldığımıza göre Deniz klübü bir kupa koyarak Modadaki kerdlarında bir tenis tur- nuasi orgânize etmektedir. Bu mü- sabakaya, Bebek, Güneş, Fenerbah- çe ve Dağcılık klüpleri iştirak edecek- tir. Bu klüplerin her birinden erkek- lerden yalnız dörder, bayanlardan da ikişer teniscinin turnuaya iştirak et- mesi birinci plânda gelen tenisçi- lerimizi bir kere daha görmemize ve- sile olacak ve turmuanın sıkıcı ve uzun olmasının önüne geçecektir. Müsabakalar tek bayan ve bay, çift bayan ve bay ekipleri arasında cereyan edecektir. Tumuaya 6 ağustos saat 14,30 da başlanacak ve 7 ağustos sanat dokuz- dan itibaren devam edilerek nilha- yetlenecektir. Klüpler henüz - ekiplerini seçme. miş oldukları için şimdiden tahmin yürütmeğe imkân yoktur, Yalnız ra- kipsiz bir vaziyette bulunan bayan Görodetskinin bu turmuada Londra» dan yeni gelen bayan Novilin karşı- SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 178 4 Hareket ordusunun artık İstanbul üzerine yürümesine hiç bir mâni kalmamıştı Binbaşı Muhtar bey kumandasında çıkarılan taburları Galib bey kuman- dasına verilen kuvvetler takib etmiş, daha sonra bu kuvvetleri idare edecek olan ferik Hüseyin Hüsnü paşa - Selâ- nik mebusu Rahmi beyin kayınpederi - ile Hareket ordusu erkâniharbiyesi reisi Mustafa Kemal bey hareket eyle- mişlerdi. Rumi nisanın 3 - 4 (16 - 17) nci ge- cesi 250 nefer ve 60 zabitten mürekkeb jandarma müfrezesi gece yarısında Küçükçekmeceye gelerek istasyonu işgal etti. Bundan sonra Hareket or- dusu kıtaları biribirini takiben hare- küt sahasına yetişti, İstanbulda hüküm ve hükümet âsi askerlerin, hususile bunlara kuman- da eden çavuşlaria bunların mubar- Tiklerinin elinde kalmıştı. Tevfik paşa hükümetinin varlığile yokluğu herke- s€ müsavi görünüyordu. Âsilerin ha- reket tarzları kimseye emniyet telkin edemiyordu. Bunun için İstanbulda mühim bir ekseriyetin kalbi ve gözü Rumeliye teveccüh etmişti. Rumeliden mazda Kastamonu, Bit- lis, Muş, Lâzkiye, Van, Trabzon, Sam- sun, Bağdad, Musul gibi Anadolunun muhtelif yerlerinden de mebusana gelen telgraflarda hükümet darbesi- nin muvafık görülmediği, yeni kabine- nin tanınmadığı, eski kabine ve eski mebusan reisi yerlerine geçmedikçe hükümeti merkeziye ile münasebette bulunulmıyacağı bildiriliyordu. Bu yolda meclise ilk telgraf Yanya vilâye- tinden gelmişti, Dördüncü ordu kumandanı İbra- him, ikinci ordu kumandanı Sâlih pa- şalar payitahta doğru yürümeğe mü- heyya bulunduklarını meclisi mebusa- na da bildirmişlerdi, Bu yoldaki teminatın çoğu sözde kalsa bile bunlar İstanbuldaki irtica hareketinin taşrada tasvib edilmedi- ğini göstermek itibarile kalblere tes- Jiyet veriyordu. Hüseyin Hümü paşa Dedeağaçtan İstanbulda elçilere «İstanbula doğru hareket eden ordunun maksadı Os- manlılar nazarında bir darbeye hedef olan meşrutiyet usulünün katiyen ta- karrür ettirilmesinden ve irtica İle iğtişaşa sebeb olanların kanunen te- dibinden ibarettir. Yurdumuzun mi- safirleri olan ecnebilerin mal ve can- ları tamamile mahfuz bulunacak, bü- tün ahalinin huzuru temin edilecek- tir» Mealinde bir telgrafname çekti. Bu telgrafname İstanbuldan uzak- Jaşmağı düşünen bazı ecnebi ve hıris- tiyan ailelere cereyan edecek hâdisele- ri daha sükünetle karşılamağa merâk ile karışık bir cüret verdi. Hüsnü paşa nisanın on dokuzun- cu günü de İstanbulda erkânıharbiyei umumiye riyasetine çektiği uzun bir telgrafname ile şu taleblerde bulun- muştu. 1 — Askerlerin martın birinci - on dördüncü - gününden evvel İstanbul- daki kara ve deniz kıtalarına memur bülün erkân, ümera, zabitanın yerle- rine iadelerine katiyen mümaneat et- memelerini; 2 — Bütün efradın ve küçük zabit- lerin âmirlerinin emirlerine körü kö- rüne itaat göstereceklerine, siyasi iş- lere hiç bir suretle müdahale etmiye- rek yalnız askerlik vazifelerile meşgul olacaklarına dair şeyhislim, fetva emini, ders vekili ile kendi kuman- danları huzurunda Kur'an üzerine ellerini basarak yemin eylemelerini, 3 — Bunlar kendilerini (şeriat iste- riz) diye aldatan, vatanı tehlikeye dü- şüren alçakların tedibi için Hareket ordusunca ittihaz olunacak tenkil ve inzibat tedbirlerine müdahale etmiye- cek, Hareket ordusu efradına yan güz- le bakmıyarak onları kendi kardeşleri gibi bileceklerdir. 4 — Kendilerini iğfal etmiş olan hafiyelerle denileri zabitlerine ihbar edeceklerdir. — Bu talebler İstanbuldaki kara ve deniz askerlerince hüsnü telâkki olunduğu, tam ve ciddi bir itaat ib- raz edildiği takdirde icraat esnasında kendilerine katiyen ilişilmiyecektir. 6 — Bu cihetlerin anlıyacakları Ik san İle efrada tebliğ ve ihtar olunması lâzımdır.» Selânikte ve Manastırda evvelâ Ha- reket ordusu piştarlarından, sonra sırasile hareket eden alay ve fırkaların vardıkları menzillerden muntazaman malümat alınıyordu. Muhtar beyin râkib olduğu birinci tren hâdisesizce Çatalca hattına var- mıştı. İstanbuldaki arkadaşlarının Aya- sofya meydanında toplandıktan son- ra saraya giderek Abdülhamidin ilti- fatlarına nail olduklarını duyan Ça- talca topçu alayları da İstanbula gi- derek padişaha ubudiyet arzı için za- bitlerini zorlamışlar ve İstanbula yol- lanmışlardı. Bu sebeble Muhtar bey Çatalca mü- dafaa hattını hemeri boş gibi bularak geçmiş ve Çatalca kumandanı Hıfzı paşanın bulunduğu Hadımköyünde trenden inmişti. Muhtar bey iptida telgrafhaneyi işgal etti. Oradan hâssa ordusu kumandanlığına Çatalca top- çularının İstanbulda alıkonulması için bir telgraf çekti. Nâzım paşa bu 'Muhtar beyin kim olduğunu Hıfzı pa- şadan sormakla beraber topçuların geri gönderileceğini de bildirdi. Tam bu sırada Hareket ordusu birinci liva kumandanı miralay Hasan İzzet bey de trenle Hadımköyüne yetişimişti. Nâzım paşanın tolğrafına Hasan İzzet bey cevab verdi, Nâzım paşa topçuları iadeden feragat eyledi, Artık İstanbul üzerine harekete mâni kalmamıştı, İkinci ordudan ge- len kuvvetler için de Hadımköyü ih- rac istasyonu ittihaz edilmişti. Kuv- vetler askeri tertibat dairesinde ilerli- yorlardı. İlk hareket eden kuvvetlere kumanda eden birinci fırka kuman- danı Hüseyin Hüsnü paşa 6 - 19 ni- sanda Çekmeceye gelmişti. İkinci fır- ka Şevket Turgud paşa kumandasına verilmişti. Süvari kıtasına miralay Cevdet bey kumanda ediyordu. Rumelide hazırlıklar ve sevkiyat devam ederken bazı vilâyetlerde az veya çok mühim irtica hareketleri başgös- teriyordu. Şamda büyük bir kısım halk belediye dairesini istilâ etmiş, Hürriyet kulübünü yağma oeylemiş- lerdi; üç gün, üç gece nümayişler, şeh- ri âyinler yapmışlardı. (Ahaelarabi) ve (Ahaelmuhamme- di) cemiyetlerinin müessisleri olan Ata paşa Bekiriğ ve Abdülkadirülac- lâniğ ile bir kaç şeyh ve jandarma binbaşısı Abmedül Kadmaniğ, müftü Salih efendi bunların başlıca muhar- riki olmuşlardı, Emir Abdülkadirzade Abdullah paşa da bunlara iltihak eylemişti, 80 kadar zabit Hürriyet klübüne tahas- sün etmeğe mecbur kalmışlardı. Bun- ların ölünciye kadar nefislerini mü- dafan edeceklerini, hayatlarını baha- lıya satacaklarını bilen görültücüler buraya hücuma cüret edemediler, Şamda hapishanedeki “ mahpuslar bile (şeriat isteriz!) diye kıyam et- mişlerâi. Hareket ordusunun galebesi Şamlı- ları korkuttu; şerlatçiler dağıldı, Ha- pishanedeki kıyam silâh ile ve mah- puslardan bir kaçının itlâfile bâstırıl- dı. Yalnız İzzet Holonun vekili olan vilâyet idare meclisi Azasından Ata paşa Sultan Reşadın cülüsunda vilâ- yet konağında yapılan tebrik merasi- mine iştirak etmemek cüretini göster- di. z (Hamma) da şeyh Ebülhüda men- sublarından şeyh Haris Şekafiğ ile arkadaşları da bir cemiyet teşkil ede- rek Büyükenmide ahaliyi nutuklarla tahrik ve tahlif eylemişlerdi. Hareket ordusunun muvaffakıyeti bu irtica ocağını da söndürdü. Edirnede de askerleri meşrutiyet aleyhine tahrik edenler oldu. Küçük Hafız isminde bir tabur imamı Hareket ordusuna iltihak eyliyecek gönüllülere: ş — Gitmeyiniz! Selânikten İstanbu” la gidenler bir kısım çingenelerdir ki çergi çıkrıklarını omuzlarına vurmuş” lar! diye telkinlerde bulunmuştu. (Arkası var),