17 Haziran 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

17 Haziran 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> MEEPRAEİ mite 4 AKŞşAam Ti Haziran Otobüs davası Müddeiumumi A. Emin Yalman'ın beraetini istedi Yalnız B. Sabur Sami hakkındaki bir kısım neşriyatı âdiyen hakareti tazammun etti- ğinden bundan dolayı mahkümiyetini ve cezasının tecilini talebetti Müddeiumumi Avni Bayer ve Recai Nüzhet hakkında ceza kanununun 480 ve 65 Inci maddelerine göre ceza kesilmesini istiyor Otobüs münakaşasından çıkan dava- Hara dün asliye birinci ceza mahkeme- sinde devam edilmiştir, Bu celsede müddelumumi muavini B, Hakkı Şük- Tü iddianamesini okumuştur. B. Hakkı Şükrü iddianamesinde da- vayı iki safhaya ayırarak birinci saf- hada otobüs ruhsatiyesi yolsuzlukları etrafında Ahmed Emin Yalmanın yap- tağı neşriyatı ve dişçi Avni Bayerin, Ahmed Emin Yalmana otobüs ruhsati- yesi aldırmak üzere bin lira verdiği İddiasile protesto çekmesini; ikinci safhada da B. Sabur Sami hakkında 'Tan gazetesinin neşriyatını ve açılan davaları izah etmiştir. Müddelumumi birinci safhayı izah ederken Avni Bayerin çektiği protesto- yu mevzuubahsederek buna karşı Ah- med Emin Yalman tarafından yazılan yazıları ve açılan karşılıklı davaları ele almış ve ezcümle demiştir ki: «— Recai Nüzhet Babana ve Avni Bayere muhtelif yazılarla hakareti mu- tazammın iddianameler bir kasd cür- Mmünün efali icralyesinden olarak ka- nunun bir maddesinin defaatle ihlâli mahiyetinde kabul edilmektedir. 24-11- 937 tarihli Tan gazetesinde çıkan ya- zılardan dolayı İstanbul vali ve beledi- ye reisi Muhiddin Üslündağı Tan ga- zetesi muharrirlerinden Reşada, bele- diye fen heyeti binası önünde otomo- bile bindikten sonra: «Ahmed Emine söy'e, o makaleyi yazmak için kaç pa- ra aldı?» cümlesinin Ahmed Emine söylenmesi üzerine Ahmed Eminin va- Hi ve belediye reisine hitaben yazdığı yazıyı müteakip suçlu Avni Bayerin İstanbul altıncı noterliği vasıtasile Ah- med Emine tebliğ ettirdiği ihtarname- de otobüs ruhsatiyesi almak üzere bin lira verdiği ve Tan gazetesinde gör- düğü bu yazı üzerine: «Bu cevabı ben vereyim. Yalnız bin lira!» demek su- retile kasdini izah etmiş ve hukuki ve cezai takibat yapacağını da bildirmiş ve vilâyete gönderilen protesto sureti muktezasının ifası talebile memuriye- timize tebliğ edilmiştir. Bu hâdise etrafında Ahmed Emin Yalmanın suçlu sıfatile müddeiumu- milikte ifadesi alınmış ve açtığı müte- Kabil davalar üzerine yapılan hazırlık tahkikatı ve şahldlerin ifadeleri hâdi- senin baştan başa musanna olduğunu ve bu suretle Ahmed Emin Yalmanın haysiyet ve şerefine. vali ve belediye relsi Muhiddin Üstündağın bir vehçi alâka ve malümatı haricinde bu iş ne- ticesinir tevlid edebileceği Zan ve tah- min olunan sempati ile herhangi bir teneffü gayesine uygun hareketler baş- Yamıştar.» B. Hakkı Şükrü burada Avni Baye- rin Ahmed Emin Yalmana bin lira verdiği iddiasını ileri sürerken Recai Nüzhet Babanla beraber bu işe bir ha- kikat kisvesi verebilmek için el birliği- le sarfettikleri gayretin ve Recai Nüz- het Babanın daha evvel böyle bir iddis- yi ortaya attırmak Üzere baş vurdu- ğu kimseler tarafından teklifinin red- dedildiğinin yapılan tahkikat ve dinle- nen şehidlerin ifadelerile sabit olduğu- nu, diğer taraftan Avni Bayerin Ah- med Emin Yalmana bin lira verdiği id- diasını isbat için çarelere baş vurur- ken mütenakız ifadelerile büyük bir hataya düştüğünü ve kendi kendini tekzip ettiğini izah etmiş ve demiştir ki: «— Hüdisattan istifade etmek kay- gularına müstenid bu hareket karşı- sında Ahmed Emin Yalmanın, Avni Bayer ve Recal Nüzhet Babana karşi hakaret kasdını ihtiva ettiği âdla olu- nan yazıların, tanımadan ve tanınma- | dan kendisine vaki bu hakaretin defi maksadile ve hakikatin tezahüvü ba- kımından yâzılmış olduğu anlaşılmış- tar. Bu itibarle Türk çeza kanununun 43 inci maddesinin tatbikinde bu hâ- dise en tipik bir misal teşkil edecek hususiyetleri ihtiva etmektedir. Bura- da karşılıklı hakaretin sukutuna karar verileblieceği yazılı olduğu gibi, yalmz bir tarafın cezasının iskalına da karar verileceği tasrih edilmektedir. Eğer hâ- disede Avni Bayer ve Recai Nüzhet Ba- banın evvelce yazılan yazılarla alâka- ları tesbit edilse, istihdaf ettiği rmu- kabil ve yekdiğerini tanıyarak ve bir esasa müstenid vaziyetlerde iki taraf cezasının iskatına karar verilebileceği hususu düşünülebileceği gibi böyle hö- dise bir veçhi alâka ve iğbirarı nefsi- den değil yalnız bir menfaatı şahsiye- den doğan vaki hakaretten dolayı Re- cai Nüzhet Baban ve Avni Bayer hak- larında, hareketlerine uyan Türk ce- za kanununun 480 ve 65 inci madde- | lerine göre ceza kesilmesini ve A. Emin Yalmanın mezkür fiiline uyan Türk ce. 7â kanununun 480 inci maddesine u- yan hareketten dolayı yukarıda serd- edilen zaruri sebepler altında mezkür cezanın İskatına karar verilmesini ada- Jetin tecellisi namına istiyorum. 'B. Hakkı Şükrü bundan sonra Ah- med Emin Yalmanın, B. Sabur Samiye hakaret mahiyetinde olduğu iddia edi- len makâlelerini ele alarak demiştir ki: «— Bu yazıların birer tahkik mev- zuu teşkil etmesi bunda bir hakaret kasdinin mevcudiyeti kânaatini bize vermemiş ve bu, açık bir ihbar mahi- yetinde görülmüştür. Türk ceza kanu- nunun 480 inci maddesinin tatbiki bu- rada kasdi hakaret olan manevi unsu- run tahakkukuna bağlıdır. Mevcud meselede bu unsur tahakkuk elmemiş ve suç, bu itibarle tekemmül etme- mşitir. Bu üç noktaya matuf olarak vaki yazılardan dolayı yukarıki sebep- lere binaen Ahmed Emin Yalmanın beraetine karar verilmesini isterim. Ancak; 17-12-4937 tarihli Tan gaze- lesinde görülen resim ve: «Maskesi düşmiyen kimdir?» ve buna mütefer- ri diğer yazılar, Avni Bayer ve Recal Nüzhet Babanla alâkası tesbit edilemi- yen Sabur Samiye âdiyen hakareti ta- zammun ettiği gibi, 20-12-4937 tarihli 'Tan gazetesinde «Sabur Samiye ald es- ki bir hatıra» başlıklı yazının, hâdise- lerle alâkası görülememiş, dava mev- zuunu teşkil eden neşriyat kül halin- de nazara alındığı takdirde âmme menfaati namına gösterilen hassasiyet neticesinde, suç teşkil eden işbu yazı hakkında Türk ceza kanununun 59 un cu maddesi göz önünde tutularak Ah- med Emin Yalmanın yukarda yazdı sebeplere binaen hareketine uyan Türk ceza kanununun 482 inci maddesinin tatbikini ve neşir vasıtasile ika edil- miş olmasına binaen son fıkrası ve bir kasdi cürminin efali İcraiyesinden ola- rak bu maddenin defaatle ihlâl edilme- si sebebile 80 inci maddeye göre ce- zasının arttırılmasını ve, geçmişteki halile ahlâki temayüllerine ve suçlu- nun sabık mahkümiyeti olmamasına göre 89 uncu maddenin tatbikine yer verilerek cezasının teciline karar veril- mesini gene adaletin tecellisi namına isterim. İddianame okunduktan sonra iki ta- raf vekilleri müdafaalarını hazırlamak Üzere mühlet istemişler ve muhake- me 22 hazirana birakılmıştır. e m CEMAL SAHİR OPERETİ Cumartesi Şehremini İnşirah © bahçesinde Merinellâ, pazar Ye- şilköy İstasyon bah- çesinde Küçü daktilo Pazartesi Beşiktaş Su- adparkta Marinelâ Pek yakında: Aşk Resmi geçidi. > Vali ve Belediye reisi gidiyor Atina ve Selâniği ziyaretten sonra dönecek Vali ve Belediye reisi B. Muhiddin Üstündağ, refakatinde vilâyet umu- mi meclisi birinci rels vekili B, Necip Serdengeçti, Daimi encümen âzasın- dan B. Selâmi Sedes, Belediye İkti- ssd müdürü B. Asım Süreyya bulun- duğu halde bugün Adriyatika kum- panyasınm Fioskaro vapurile Pireye mütevcecihen şehrimizden hareket edecektir, B. Muhiddin Üstündağ ile arkadaş- ları Ating ve Selâniği ziyarel ellikten sonra şehrimize geleceklerdir. Yalnız | heyet âzasından Belediye İktisad mü- dürü B. Asım Süreyya, Yunanistan- dan sonra Belgrad ve Bükreşe gidecek ve bazı tedkikatta bulunduktan son- Ta şehrimize gelecektir. Kuyu kazarken Bir amele toprak altında kaldı, güç kurtarıldı Beyoğlunda Bostanbaşında - Anco- pulo apartımanı arkasında dün bir kuyu kazılmakta iken çalışan amele- den Osef isminde biri, âni bir toprak çöküntüsü altında kalmıştır. Osef toprak yığını arasında kaybol- duğu cihetle itfaiye haberdar edile- Tek tahlisiye grupu getirilmiş, ve ka- zazede amele yârı ölü bir halde çıka- rılarak Beyoğlu hastanesine “yatırıl- mıştır. izmirdeki cinayet Maktul B. Haydar Katil Receb İzmirde Receb isminde bir tütün ustasının eksper B, Haydarı tabanca | de kusur etmekle | mentoda ve mitinglerde aleyhlerinde ile öldürdüğünü yazmıştık. Katil ya- kalanmıştır. Maktul 38 yaşında, 4 | çocuk babası idi. Katil de evli ve bir çocuk babasıdır. Cinayele sebeb, ev- velce de yazdığımız gibi katilin, tem- | bihlene rağmen Coya isminde bir işçi kıza şarkı söyletmesidir. Bir çocuk pencereden düşe- rek yaralandı Küçükpazarda oturan Turgud is- minde üç yaşında bir çocuk üç metre yüksekliğindeki pencereden düşerek yaralanmış, hastaneye kaldırılmıştır. 195 LİRA HERKESE UYGUN NATTANIN Ucuz Seyahati 23 Temmuzdan 24 Ağustosn kadar Otel, Yemek, Tren, Vapur, Pasaport, bütün vizeler, eşya nakilleri dahil (Pasaportu olanlardan pasaport masrafları Sadirtlir.) Gidiş Köstenceden Dönüş Brindiziden ÜÇER GÜN Budapeşte, Berlin, Viyana, Roma İKİŞER GÜN Prağ, Münih, Venedik, Milâno, Napoli BİRER GÜN Bükreş, ELaipziç, Dresten, Nurenberg, Triyeste, Atina MÜRACAAT NATTA Galatasaray. Tel. 44014 ÖLÜM Samsun Eşrafından Merhum ALDIKAÇTI ZADE Rüştü Haremi Zülfiye Aldıkaçlı Dün Rahmeti Rahmana kavuşmuştur. Cenazesi bugünkü Cuma günü saat 1130 da İstan- bul Belediyesi civarında (Binbirdirekte Askerlik Şubesi karşısındaki 1 No, lu erin- den kaldırılarak namazı Eyüpsultan camii şerifinde kılındıktan sonra mahalli mez- kürdaki aile kabrislanma defnedilecektir. Eski zamanlar ağ Papas salvator meselesi! Komitecilerin ve İngilterede ve gar- , dolunması hakkında kafi emirler ©” bi Avrupanm sair bazı taraflarında- ki müfsidlerin ve mutaassıp protestan ve biraz da katolik papazlarının tah- rikâtile Anadolunun muhtelif taraf- larındaki gafil Ermenilerden bir ta- kımının silâha sarılarak ve humbarâ- lar atarak hükümet dairelerine ve hem- şerileri olan müslümanlara taarruz- da bulunmaları ve isyana ve istiklâl davasına kalkışmaları üzerine Anado- luda mukateleler olduğu sıralarda bu tahrikâta alet olanların başlıcaların- dan biri Maraştaki bir manastırın pa- pazlarından İtalyalı Per Salvator imiş. Lâkin bir gün foyası meydana çık» miş, yakayı ele vermiş, tutulmuş, hap- se atılmış. Kendisi İtalya tebaasından olmakla beraber mensub olduğu ma- nastır, bir ecnebi katolik cemaatine sid olması dolayısile eski muahedele- rimiz (okapitülâsyonlar (hükmünce Fransanın himayesi altında bulundu- ğundâan Per Salvatarun muhakemesi icra olunmak ve suçsuzluğu ispat olunmak üzere vilâyet merkezine gön- derlimesini Fransa sefareti Babâli- den istemişti. Fakat Per Salvator müfsidlerin az- gınlarından korku bilmez, saldırıcı hasılı zaptı güç bir şahısmış. Onun için sevkine memur olan bir miralaya giderken kaçılmaması hakkında kati emir verilmiş ve kaçırılacak olursa kendisirin mesul tutulup cezays çar- pılacağı tebliğ kılınmış. Halbuki bu sıkı takayyüdlere ve emirelere rağmen Per Salvatorun karanlıkta kaçmağa tesaddi edince kendisini korkutmak üzere havaya doğru atılan rovelver kurşunlarından korkmıyarak kaçtığı- nı ve takib ettikleri halde izini bula- madıklarını miralay bey Maraşa av- det ederek söylemiş. Sefaretin ısrarı üzerine icra edilen araştırmalardan da semere hasıl olmayınca komiteci- lerin Fransada hâmileri olan cömi- yetler bu işi büyüterek ve Fransada olvakit iktidar mevkiinde olan hükü- metin muhalifi bulunan zümerleri de kendilerine uydurârak vükelâyı Tür- kiyede Fransaya tâbi olanları himaye- itham edip parlâ- şiddetli nutuklar söylediler; gazeteler ile pek şiddetli makaleler neşrettiler ve Per Salvatoru Türkiye hükümeti- nin kırda ve tenha bir tarafta öldürt- tüğünü ve kaçışının aslı olmadığını iddia eylediler, Sefaret Babıâlinin bu isnadatı reddiçin söylediği sözlere ku- lak asmıyordu; ve kendi vasıtalarile hususi tahkikat yaptıktan sonra id- dialarını ispat edeceklerini ve bizim tarafımızdan tayin olunacak memur- lara da tasdik ettireceklerini söyle- mişlerdi, Babıâli bu teklifi reddedemeyip Fran- sa konselosiie tercümanına ve onlar tarafından bu işte kullanılan adam- lara kumandan Ethem paşa ile bir kaç memuru terfik ederek tahkikata çıkarmıştı. Bu heyeti teşkil edenler Maraştan kalkıp epeyce bir yol gittikten sonra konsolosun tercümanı kafileyi dur- durmuş ve şosenin yan tarafının bir hayli gerisinde sapa bir noktaya gö- türerek elile bir çalılığın yan tarağını kazıp «işte bakınız Per Salvatorun ayakları!» demiş ve ondan sonra çalı- lığın diğer tarafları da tamamile kazı- lınca Per Salvatorun cesedi boynun- daki haç ile beraber meydana çıkmış. Per Salvatorun cesedi bu veçhile bulunup ortaya çıkınca komitecilerin hâmileri olan cemiyetler, mebuslar, muharrirler gazeteciler büsbütün ku- durdular. Vükelâyı dehşetli surette muaheze ediyorlardı. Hükümetin ta- raftarı olan mebusları da yavaş ya- yaş kendilerine uydurarak vükelâyı düşürmek üzere idiler. Hasılı mesele büyüdü. Hariciye nazırı Pariste beni ve Fransa elçisi Kambon da İslenbul- da Babuâliyi ve sarayı sıkıştırıp mira- Işyın ve suçlu jandarmaların divanı- harbe verilerek kurşuna dizilmelerini ve şiddetle cezalandırılmalarını isti- yorlardı. Padişah ise bu cinayetin Per Salva- torun kaçtıktan sonra dolaştığı yer- lerde hem Ermenilerden ve hem Kürd- lerden eşkiyalık eden kaçak mücrim- ler bulunduğundan onlar tarafından icra edilmiş olması lâzim geleceğinin iddia edilmesi ve bu suretle bize atfo- Tunan mesuliyet ve kabahatlerin red- riyordu. Bu iddia ile beraber katil fir linin bizim Jandarmalar tarafındaji icra olunduğuna hüküm için hiç BİP delil ve emare olmadığını söyledik V& binaenaleyh yalnız şek ve şüphe ÜZE rine öyle istenildiği gibi ağır cezalii tertib edilemiyeceği nazariyesini ortâ# ya attık ve bir çok münakaşalardan sonra nihayet miralayın Aral hülera bir köşesine nefyi ve jandarma” ların da vazifelerini lâyıkile ifa Gİ memelerinden dolayı cezalandınlmğr ları şartile davayı güç hal ile kapattık. öö. ; Gülünç bir jurnal i Bir gün mabeyin başkâtibinden âB' dığım şifreli bir telgrafnamede; »Pi& riste Madlen meydanında g komitesinin malı olan üç katlı büyük X bir binanın salonunda komitenin &E kek ve kadın en İleri gelenlerinin $0p* lanıp Portakalyan namında biri fından komitenin caniyane mi rına müteallik uzun bir nutuk sö lendikten sonra Hay Kaşin, Mirayarı Siranuş Kasbaryan ve Ohanik Muşyüü namında üç kıza padişaha el humbür ” rasile suikasd icra etmek üzere £ ettirildiği ve humbara istimali diği ve bunların fedai yazıldıkları 8 muhtelif pasaportlarla ve sahte İsim” lerle İstanbula girmeleri mukarrer OF duğ'u ve İran şehbenderinin olup komiteye her türlü muavenetiğ bulunduğu haber veriliyor, serian tahs kikat icrasile neticesinin bildirilmesi ve kızların fotografilerinin elde edil& rek hemen gönderilmesi iradesi İktizasındandır. deniliyordu. Bu emir üzerine icra ettiğim ve gâyriresmi tahkikattan anlaşılâ neticeye nazaran saraya şu cevabi gönderdim: «Madlen meydal meşhur büyük kilisenin karşısınd& ve her iki tarafında binalar ve dük” kânlar var ise de hiç biri Ermenileri. ve komitelerinin tasarrufu altında OF mayıp bu akaretlerde Ermeni bile yoktur. Yalnız Ermeni : denilen üç katlı ve 33 numaralı büyüğ” binaya vakıf gece gündüz her milis ten bir çok erkek ve kadın girmebiğ ve az çok vakit oturduktan ve bağ” ları da salonların birinde veya bir k&* çında toplandıktan sonra çıkıp meklelerdir, Bu muazzam bina lerin kadınlarla birlikte eğlenmi ne mahsus mahud misafirh; biridir, Buraya erkek ve kadın Erm& nilerden gelenler olsa bile onlar Öİ fesad için veya Suikasd tertibatı İ meşgul olmayıp eğlenmek emelile gö lenlerdir. Böyle mütemadiyen çıkılan, fuhşiyata mahsus bir Y fesad ve suikasd tertibleri yaj bomba kullanmak dersleri verilme muhtemel ve hattâ kabil bile deği dir. Fahri İran kârpervazına gelince Ü da Ermeni ve hattâ İranlı bile olm? yıp aslen Macar yahudilerinden halinde yaşar bir kimsedir, İstanl da Bahçekapısı tarafındaki meş Ömer efendi mağazalarının sabi rinden biridir. Polisteki ecnebi DÜ kayıdlarına nazaran aldığım teli namede zikrolunan isimlerde Ermeni kızı ve kadım Kaydı yoktuf” Bu maddeye dâir olan esassız jurn#” han Ermenilerden veya sair m lerden bazılarının bizi boş yere vesv€” selendirip maskaraya almakla larına karşı hüner ve marifet gö: iftihar etmek garezile takdim edilmi$ olmasını kaviyyen muhtemel add” mekteyim. Portakalyan nanındâ Ermeninin kaydına da tesadüf olü” mamıştır» dedim. Salih Münir ge Mütekaid büyük Acele satılık 4 ev ankazi Ayaspaşa cihetinde dört adeğ ahşap evin ankazı satılacaktır”. Evleri görmek ve fiat vermek #steyenlerin Gümüşsuyunda İzzet“ paşa sokağında Ekselsior apart” mani kapıcısına mürfücant, Yaz temsilleri, 18: O martesi: Anadolu! 20: Pazartesi: yara i 21: Bah: Azak. 22: “MN gumba: Beşikta mx FE BE BE FefEFEFe$RFI (FREE Eş EEREFEŞ, FETİFERİ eş EPİ, e SEŞŞERYAŞISDI, İş 2 İŞE: gi Ep SPEFİŞİLER

Bu sayıdan diğer sayfalar: