e 4 Dü n Mecliste sekiz kanun lâyihası kabul edildi Gençlik ve spor bayramı olan 19 Ma- yıs ulusal bayramlar arasına alındı Ziraat vekili, Orman kanununa ek kanun lâyihasının müzakeresinde söz alan hatiplere cevap verdi Ankara 13 (Te tısında, inhisar. Jar umum mü dürlüğünün 199 yılı ve tütün, tu ve müskirat in- hisarı idareleri. Ziraat Vekili B. Faik Kurdoğlu bir madde ilâvestne, ordu ve zabitan kmdaki kanuna tipler söz alarak kanunun bir çok güçlükleri bertaraf ettiği gibi orman sanayiinin inkişafına da geniş bir mukyasta yardım edeceğini işaret ey- lemişler ve bazı temennilerde bulun- muşlardır. B. Alâaddin Tiritoğlu, aynı madde- ii İri ; kat bakımından bu kanuna göre köy gibi muamele görmelerini temin ede- cek bir fıkra ilâvesini istemiş ve bu maksadla da bir takrir vermiştir. Ziraat Vekili B. Faik Kurdoğlu ver- diği cevabda Meclisin tasvibine arze- dilmiş olan kanun lâyihasının gerek memleketin mahrukat ihtiyacı ve ge- yek sureti umumiyede kereste ve di- ger ihtiyaçları bakımından temin et- mekte olduğu menfaati ifade ve ka- nunun istihdaf ettiği başlıca üç mak- sadı işaret eyliyerek demiştir ki: — Orman kanunun ihtiva ettiği ana fikirleri haleldar etmeksizin bu- Ispanyadaki gönüllüler geri alınıyor mu? Bir Ingiliz gazetesine göre bu hafta tam bir anlaşma olacakmış Londra 13 — Gazeteler, bu sabah Londraya avdet, edecek olan Başvekil Çemberlayin'in kabineyi fevkalâde bir içtimaa davet edeceğini zannetme- mekle beraber Başvekilin Hariciye Nazırı lord Halifaks ve diğer bazı nazırlarla görüşeceğine ihtimal ver- mektedir. Başvekil ile nazırlar, İspan- yol. limanlarında bulunan İngiliz konsoloslarından İngiliz vapurları nm bombardımanı hakkında gelen zaporlarla İspanya ve Çinde sivil aha- inin maruz kaldığı bombardımanlar hakkındaki raporları tedkik edecek- lerdir. Daily Express gazetesinin tahmin ettiğine nazaran İspanyadaki ecnebi gönüllülerinin geri almması hakkın- gün daha ileri gitmeğe imkân görül. medi, dının buğüne kadar köy olup bir köy- Tü gibi geçinmiş vatandaşların hak- larının tanınması olduğunu söyle- miştir. Bu müzakere sonunda B. Alâ- addin Tiritoğlunun takriri okunarak kabul edilmiş ve maddenin o suretle tavazzuhu için takrir encümene ve- rilmiştir. İ Orman kanunun 37 inci maddesi- nin ormanlardan çıkan hasılatın be- del tarifeleri mıntakalar itibarile ve piyasa icaplarına göre orman umum müdürlüğü tarafından tanzim edile- Tek Ziraat Vekâletince tasdik edile- ceğine ald muaddel maddenin müza- keresi esnasında da söz alan bazı ha- tipler bunun tatbikatından çıkacak güçlükler üzerinde durmuşlar Ziraat Vekili maddenin bu suretle tanzim edilmesindeki rhanayı izah eylemiş- tir. Bu müzakereyi müteakib madde olduğu gibi bırakılmış ve diğer mad- deler de okunarak tesvib edilmiştir. Meclisin bugünkü (toplantısında mahrukat kanun lâyihasile orman umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında ki kanun lâyihası yüksek mühendis ve teknik okulları mezunlarının mec- 'buri hizmetlerine, Ziraat Vekâleti va zife ve teşkilâtı hakkındaki kanunlar ve ulusal bayram ve genel tatiller hakkındaki kanuna bir fıkra ve bir madde ilâvesine sid lâyiha da müza- kere ve kabul edilmiştir. Bu sanuncusu ile gençlik ve spor bayramı günü olan 19 mayıs günü ulusal bayramlar arasına alınmakta dır, İlâve edilen madde hükmüne göre de «kanunda tayin edilen genel tatil günlerinin sonu cuma gününe tesadif ettiği takdirde müteakip cumartesi bütün gün tatil yapılır Meclis çar- şamba günü toplanacaktır. da bu hafta «tam; bir anlaşma ola- | caktır, Bu gazeteye göre, bugün Başvekâ- let dairesinde toplanacak olan na- tırlar, İngiliz gemilerine karşı yapı- lan hücumlar devam ettiği takdirde ittihaz edilmesi lâzım gelecek olan tedbirler hakkında: görüşeceklerdir. Daily Mal gazetesi, hükümetin meseleyi, bu haftanın sonunda top- lanması beklenen ademi müdahale komitesine tevdi edeceğini zannet- mekle ve Çemberlaynin İngiliz tica- ret filosuna karşı yapılan taarruzla- ra müsamaha etmemekle beraber mukabelebilmisil tedbirleri almasına ihtimal vermemektedir. İki otomobil kazası Şişliden Pangaltıya gelmekte olan şoför Mustafanın idaresindeki taksi, Bomonti tramvay İstasyonunda yo- Jun bir tarafından mukabil cihete geçmekte olan manlfaturacı Yudaya çarparak yaralamışlır. Yuda, Beyoğlu hastanesine yatırılmış, şofür yaka- i lanmıştır. | Aksaraydan Beyazıta çıkmakta olan | golör İsmailin idaresindeki taksi, bie | soketi başımda karşıdan karşıya geç- İ “mekte olan altmış yaşlarında sütçü Filoya çarparak ağır surette yarala- n - Sütçü Cerrahpaşa hastanesi- Sanayi birliği umumi kâtibi Sanayi birliği umumi kâtibi B, Ha- Nd Güleryüz Ankaradaki temaslarını bitirmiş ve dün öğle üzeri muhlelit katarla şehrimize dönmüştür. B. Ha- lid Güleryüz sanayicileri yakından AKŞAM Göçmen nakli için müzakere Şimdiye kadar bazı mühim esaslar kararlaştı Romanya ve Yugoslavyadan getiri- lecek göçmenler için müzakerelere de- yam edilmektedir. Trabzon saylavı B. Hasan Saka, Rumen sefiri B. Telemak, Yunan sefiri B. Refael, Yugoslayya başkonsolocu B. Vikotiç ve İskân 'umura müdürü B, Cevdetten mürek- kep heyetin Perapalas otelinde yap- makta olduğu toplantılar neticesin- de Romanya ve Yugoslavyadan gele- cek göçmenler hakkında bazi mühim esaslar hazırlanacaktır. Romanyadan göçmen nakliyatı çok ağır yürümektedir, Başlıyan müzake- rTelerde nakliyatın uzamaması İçin alı- nacak tedbirler görüşülecektir. İkinci mühim nokta da Yugüslavya- dan gelecek göçmenlerin vaziyetidir. Gerçi Romanyadan nakliyat çoktan başlamış ise de, Yugoslavyadan henüz | göçmen gelmemiştir. Çünkü bu husus- ta Yugoslavya ile aramızda bir anlaş- mâ, bir mukavele mevcud değildir. He- yetin mesaisi Yugoslavya ile bir anlaş- ma yapılmasına müsald bir şekilde devam ediyor. Müzakerelerde Yunan sefiri, Balkan antantına dahil dost bir memleketin mümessili olarak müşahid sıfatile bu- Tunmaktadır, 'Bulgaristandan kendi arzularile va- Kit vakit göçmenler geldiği malümdur. Bu memleketle de aramızda muhacir nakliyatına aid mukavele mevcud de- ğildir. Bu işin de intizama sokulması için ileride iki memleket arasında mü- zakerelere girişilmesi kuvvetle muh- temeldir, Trabzon saylavı B. Hasan Saka Pe- rapalasta göçmen işleri üzerinde şim- diye kadar yapılan müzakereler hak- kında izahat vermek üzere dün akşam Ankaraya gitmiştir Tuz istihsali Tuzlalarda bazı ıslahat yapılıyor. İnhisarlar idaresi tuz işleri müdü- rTünün Avrupadaki tedkiklerinden de islifade edilerek tuzların ıslahına pek yakında başlanması kararlaştırıl- mıştır. Fazla istihsal bakımından bil. hassa Sivas Tuzlalarına ehemmiyet verilmektedir. Bu münasebetle ıslaha- ta Sivastan başlanması muhtemeldir. 'Tuzlalarda memur evleri inşa edil- mesi de muvafık görülmüştür. Bu sa- yede memurlar daha müsaid şartlar Altında çalışmağa imkân bulacaklar- dır. Bu evlerde oturmalarına muka- bil memurlardan cüz'i bir miktar ay- lık alınacaktır. 'Tuzlalarda ıslahat bittikten sonra kalite itibarile esasen düzelmiş olan tuzlar biraz daha mükemmelleşecektir. İstihsalât ve ihracat da o nisbette ar- tacaktır, 'Tuz fiatlerinin ucuzlatılması da ihracatın artmasına âmil olmuştur, Meselâ geçen sene, kısmı azami Japon- yaya olmak üzere, 120,000 ton tuz ih- raç edilmiştir. Bu miktar tuz pahalı olduğu senelerden vasati bir hesapla yüzde 30 fazladır, Bu akşam Nöbetçi eczaneler Şişli: Pangaltıda Nargileciyan, Tak- sim: Limonelyan, Beyoğlu; İstiklâl caddesinde Dellâsuda, Galata: Kara- köyde Hüseyin Hümü, Kasımpaşa: Vası?, Hasköy: Halıcıoğlunda Barbut, Eminönü: Hüsnü Onar, Fatih: Sa- raçhanede İbrahim Halil, Karagüm- Tük, Ahmed Suad, Bakırköy: İstan- bul, Sarıyer: Nuri, Aksaray: Etem Pertev, Beşiktaş: Süleyman Receb, Fener: Emiiyadi, Kumkapı: Belkis, Küçükpazar: Bensason, Samatya: Ko- camustafapaşada Rıdvan, Alemdar: Câğnloğlunda Abâlikadir, Şehremi- ni: Topkapıda Nâzım, Kadıköy: Pa- zaroylunda Rıfat Muhtar, Modada Alâaddin, Üsküdar: (İskelebaşında Merkez, Büyükada: Şinasi Rıza, Hey- : Halk, alâkadar eden o mühlelif meseleler | Mevsimin ilk büyük kır balosu hakkında İktisad Vekâletile temaslar yapmıştır. Bilhassa yeni sergi sarayı meselesi hakkında Başvekil ve İktisad Vekili ile görüşen umumi kâtib hazırladığı sergi sarayınm maketi üzerinde iza- bat vermiştir. Daimi sergi yeri ve'sa- C.H. P; Kızıltoprak kamunu tarafından 2/1/898 cumartesi günü akşamı Fenerbah- çede Belvü otelinde bir kır balosu hağır- Marmıştır. Kamunun azasile hususi davet- Hilerine mahsus olan bu balonun mükem- meliyetini temin için müntahap bir heyeti fasle tarafından bütün tertibat alınmış, muhtelif eğlenceler, milli dans numar ları, zengin plyangolar hazırlanmıştır. Balo. davetiilerinin, bu balo münasebetle bırakmak doğru mudur ? Yüksek mekteplerden mezun mütehassıs maliyeciler Meclise müracaat ettiler Avukatlar kanununun 23 üncü maddesindeki hasr ve takyid kaydinin kaldırılmasını istiyorlar Mecliste müzakere edilmekte olan yeni avukatlar kanunu Jâyihasının 23 üncü maddesi, kanun işlerinde ve hukuk! meselelerde rey vermek ve mahkeme ve hüküm veya kaza salâ- hiyetini haiz bütün merciler huzu- runda hakiki veya hükmi şahıslara ald hukuki dava ve müdafaa eylemek vebu hususlara aid bütün evrakı tanzim ve resmi dairelerdeki müna- zaalı işleri takib etmek hakkını sa- dece baroya mukayyed avukatlara hasretmektedir. Maliye dairelerinin muhtelif şubelerinde eshabı mesali- hin işlerini takib etmekte olan bir çok kimseler yeni lâyihadaki bu mad- denin kendilerine büyük bir darbe vurduğunu ileri sürerek maddenin tadili edilmesini istemektedirler, Aralarında mülkiye mektebinden, yüksek iktisad fakültesinden mezun ve uzun seneler defterdarlık, malmü- dürlüğü vesaire gibi muhteli! mali şubelerde vazife yaparak ihtisas pey- da etmiş kimseler de bulunan bu 28- yat bir de cemiyet teşkil etmişlerdir. Bu zevat yeni lâyihadaki 23 üncü maddenin tadilini temenni yolunda bir lâyiha hazırlıyarak Büyük Millet Meclisine göndermişlerdir. Lâyihada (müzakere edilmekte olan kanunun 23 üncü maddesi ay- nen kanuniyet kesbettiği takdirde memlekette mülkiye, iktisad fakül- tesi, yüksek iktisad ve ticaret mek- teplerinden mezun olanlara ve mes- leki ihtisas sahiplerine serbes mesal sahasının tamamile kapanacağı kay- dedildikten sonra garb memleketle- rinin hemen hepsinde öledenberi maliye ve hesab mütehassısları bü- | roları teessüs etmiş ve mevcudiyet- leri hükümetlerce tasdik olunmuş bulunduğu ileri sürülmekte ve; «bu sahada teknik bilgisi olan bu müte- hassısların başlıca vazifeleri devletin efraddan taleb eylediği pek müte- nevvi ve daima tekemmüle doğru de- ğişen teklif vecibelerini ihzardır. İş- te bizler de bu kati ihtiyacı daha ev- vel görerek mali müşavir ve müte- hassıslarının mazbut ve mürakabe- sine tabi bir teşekküle bağlanmasınl temenni eden bir teşekkül >vücude getirmiş ve nizamnamesini de hüküs metimize tasdik ettirmiş bulunuyor Tuz» denilmektedir. Bundan sonra meli davalarm mâ" hiyetleri izah edilmekte ve devletin mali kanununları tatbik için mutls” ka bu sahada teknik bilgisi olan uns surlar kullanmak mecburiyetinde bulunduğuna işaret edilmektedir. Temenni lâyihasının bir yerinde deniliyor Ki: Mali kanunları tatbile olan ye bu a telâkki ve içtinad farklarını dan doğacak mali ihtilğfların da 8” ni bilgilerle mücehhez kimseler tara fından halledilmesini icab ettirir.» Gene lâyihada; hukuk tahsilini bitirdikten sonra adliyede staj gören ve mali muamelâtın icab ettirdiği teknik ile hiç meşgul olmamış bİF avukatın mali meseleler üzerinde ih tisas sahibi olamıyacağı, avukatlık stajının ancak hukuk ve ceza işleri ne kifayet edebileceği, mali işlerde ihtisasın İse ancak ayrı ve uzun biR staj ile temin edilebileceği zikredile rek yeni lâyihanın 23 üncü maddesi kanuniyet kesbettiği takdirde tatbi- kat sahasında birçok karışıklıklar zuburuna sebebiyet vereceği, mali işlerde hükümetle mükellefler arğ” sında çıkan ihtilâfların hallinde mü kelleflerin zarara düçar olacaklar ileri, sürülerek kanun madde tadili ve mali mül tinin daha verimli ve faydalı bir şek* Je konulması ve avukatlar kanunu” nun 23 üncü maddesindeki hasr ve takyid kaydının kaldırılması istenik mektedir . Mali meseleler ayrı bir ihtisas IŞ$ dir. “Avrupada avukatlar bile mujm telif ihtisas şubelerine ayrılmışlardır. Bir şubeye mensub olan diğer şube ile meşgul olamaz. Bu sebeple mali- ye mütehassıslarının ileri sürdükleri esas kuvvetlidir. Mali mütehassıslar için kayıdlar koymak ve bazı evsaf aramak da kabildir. Kömürcü dükkânındaki cinayetin muhakemesine dün başlandı Suçlular:“Para için üzerimize çullarn- dılar, kendimizi koruduk,, diyorlar Beyoğlunda. Hasnungalip sokağın- da kömürcü dükkânında hemşerisi Hüseyini ustura İle boğazından kese- rek öldürmekten ve arkadaşı Aliyi de yaralamaktan maznun Emin ve Abdürrahman adlarındaki iki kar- deşin muhakemelerine dün ağır ceza mahkemesinde başlanmıştır. Müddeiumumiliğin iddlanamesin- de cinayet etrafile anlalıldıktan son- ra bu iki kardeşin teammüden adam öldürmek suçundan dolayı Türk ce- za kanununun 450 inci maddesinin 4 üncü bendine göre idam cezasına çarptırılmaları. isteniyordu. - Relsin suali üzerine maznunlardan Abdür- rahman vakayı şöyle anlattı: — Beyoğlunda bir kömürcü dük- kânı açmıştım, İşlerim gayet iyi gi- diyor, epeyce para kazeniyordum. Akşamları da kardeşim Eminle bera- ber dükkânın üstünde yatıyorduk. Bir gün hemşerilerimizden Hüse- yinle Ali dükkâna geldiler. İş bulma- mı istediler. Kendilerini Halil adında bir iş tellâlma götürdüm. İkisine de bir gazinoda garson yamaklığı bul duk. Fakat gâzinonun sahibi bunla- rm köylü elbisesile çalışamıyacakla- rını, birer takım elbise alıp sonra işe başlamalarını söyledi. Hüseyinle Ali- tediler. O kadar param olmadığım söyledim, seyin ve Aliyi de beraber alıp gezme” ğe götürdüm. Rakı içtik. Kardeşim Eminle ben odamıza dönüp yattık Onlar bizden ayrıldılar. Gece saat ikiye doğru biz uyurken tekrar g& lip kapıyı çaldılar, İkisini de içeriye aldım. Her akşam olduğu gibi bizim odada yattılar. Bir müddet sonra bo ğazmın sıkıldığını hissederek bİr denbire uyandım. Gözümü açınc& Hüseyinin üzerime çullanmış oldu ğunu gördüm. Bir tarafdan boğaz mı sıkıyor, bir tarafdan da eli ustura İle beni tehdid ederek: — Çabuk para ver, yoksa seni ök. düreceğim. Diyordu. Ali de yanımda yatan ka” deşim Eminin üzerine aynı şekilde çullanmıştı. Bütün kuvvetimi top" lıyarak Hüseyinin altından kendimi kurtardım. Elinden usturayı alıp 58 ğa sola savurmağa başladım, O yer$ yuvarlandı. Ben de merdivendel dükkâna, inmeğe başladım. O esna” da arkamdan birinin geldiğini duy” dum, Bu da Ali idi. Elimdeki ustu" rayı birkaç defa da onun üzerine 88” vurarak dükkâna indim ve bekçiler$ seslendim. Bekçi ile polisler gelip bi zi yakaladılar. Ben böyle yapmasa)” dım Hüseyinle Ali hem beni hem de kardeşimi öldüreceklerdi. Diğer süçly Emin de vakayı ayni şekilde anlattı, Şahidlerin çağınlma” & 14 Haziran 1858 a aa Mali işlerin takibini yalnız avukatlara