26 Mavıs 1938 5 AKŞAM Sahife3 AKŞAMDAN AKŞAMA» İSTANBUL HAYATI Kesit iş ŞEHİR HABERLERİ | Avoeeadebiyeimiş! Ben: — Az çalışıyoruz... En büyük kusurlarımızdan biri büdur.. Birinci sınıf medeni bir memleket haline gel- mek için daha fazla müsmir olmalıyız. Bir dostum: — Bilâkis... Medeni memleketlerin insanları daha az çalış- maktadır... Esasen medeniyetin bir ta- rifi de «kendi işini canlı ve cansız âlet- isre gördürmek» değil mi?.. Eski devir- lerle yenilerini, gayri medeni memle- ketlerle en medenilerini mukayese edin: Mesai saati yenilerde ve meğdeni- lerde az... Fransız, Amerikan, İngiliz isçileri, haftada 40 saate doğru tekfi- mül ediyor... Biz de hududsuz derece- deki eski mesalyi İş kanunile azalttık. Cumartesi yarım azadımı İhdas ettik. Hal böyleyken, fazla çalışmağı propa- ganda etmek ne demek?... Ben: — Onların boş zamanları bile bir meşgale, bir hareket... Fabrika, bi- ro işi bitiyor; hususi sahada, zevke, ip- tilâya, amatörlüğe göre fanliyet başlı- yor, Ferd ve cemiyet bu tarzdaki çalış- malardan da doğrudan doğruya, yahut 1olayısile istifade ediyor. «Elel üstüne koyup oturmak» ancak Şarklılıktır. Bu meskenetten de sıyrılmalı, silkinmeli. yiz... Hangimizin amatörlüğü var?. Ya evde çançan! Ya mahalle kahve- sinde lak lak! Ya salonlarda dedike- du!. Dostum: — İşten baş alınmıyor. Yorgun, argın dairelerden, imalâtha- helerden, fabrikalardan çıkılıyor. İn- san turşu gibi eve gidiyor. Tabil biraz oh diyecek... Amatörlüklerin filânın bizde ancak bundan sonra yavaş ya- yaş inkişaf etmesi beklenir, Zira, cu- martesi yarım azadile pazar tatili yan- yana gelmiştir, Fakat hâlâ bizdeki usul, insanları mümkün mertebe iş başında bağlamak! Gazetenizde yazmıştınız: Meselâ memurlar yazın günler uzadı diye bir sanat fazla devairde alıkonuyor. Halbuki yazım insanları daha serbes bırakmak gerektir. Ben: — Ne dersen de! Benim iddiam az çalışıldığıdır. Maksadımı yanlış an- lama: İnsanları iş yerlerinde uzun z2- man alıkoymak lâzımdır mânasına bir fikrim yok; hayır!.. Mümkün olursa resmi iş saatini ilerde inşallah vatanın terakkisi imkânlarile muvazi olarak da- ha da kısaltmalıyız; bırakmalı, vatan- daşlar serbes kalsınlar: Kimi tahsili- ne devam etsin; kimi memleketteki ha- Teketi çoğaltacak şekilde dolaşsın, eğ- lensin, ortalığa neşe saçsın; kimi de zevkine göre amatörlük yapsın... O ci- het başka!,. Benim söylemek istediğim şudur: İş yaparken kesif çalışmıyoruz. Havyar keser tarzda, fasılalı, rehavetli, muzmuiz davranıyoruz. Öyle ki, bir hat. tada çıkardığımız neticeyi, paçaları sı- vayarak, bir günde, hattâ hayret etme- yin, itiraza kalkmayın, canımızı dişimi. 276 takarsak bir saatte çıkarmak müm- Kündür... «Dur birader, biraz nefes ala- yım! Dur birader bir sigara içeyim! Ha bak aklıma ne hikâye geldi anlatayım!» tarzından müştekiyim!.. Belki saati iti barile az iş yapalım, fakat su karışma- muş, hilesiz, saf iş yapalım!.. Demek istediğim budur... Başını iğ, başla; bir hamlede dağlar devir!.. Ancak böyle kesif çalışmalar müsmir oluyor... Ben / kendi tecrübemle, çok iş başarılan mu hitlerden ve eser yaratan insanlardan aldığım intibala bunu söylüyorum. Ke- sif çalışmak! Esas budur... Geri kalan zamanın senin olsun... Bu usulü tatbik «den insanlar, hayatlarının mütebaki kısmında da canlı, başarılı oluyorlar... Hızlı yürüyorlar, İyi eğleniyorlar, ta- tillerinden, boş zamanlarından güm alıyorlar... Yoksa, sünepe, aheste, of- Imar işi B. Prost Kadıköyde tedkike başladı B. Prostun Üsküdar ve Kadıköyü- nün nâzım plânlarını hazırlamak Üze- re Üsküdarda tedkikler yaptığını yaz- mıştık, Mütehassıs dün Kadıköyüne gitmiş ve Kadıköyünden Boslancıya kadar bu havalinin muhtelif yerleri- ni dolaşarak fotoğraflarını almıştır. Mütehassısın Kadıköy ve Üsküdar- da yaptığı tedkikler bir haftaya ka- dar bitecek ve mütehassıs bundan sonra bu semtlerin ım plânlarını hazırlamağa başlıyacak Taksim kışlasının istimlöki B. Prostun nâzım plânına göre ilk yapılacak işlerin başında bulunan "Taksim kışlası İle müştemilâtının İs- timlâki ve burada yapılacak sergi bi- nası vesalra hakkında birkaç günden» beri Belediyede tedkikler yapılmakta” dır, Bu tedkikata bizzat veli ve bele- diye reisi B, Muhiddin Üstündağ ri- yaset etmektedir. Bu tedkikler netlee- lendikten sonra kışlanın istimlâki muamelesine başlanacaktır. Yalova kaplıcaları Hazırlık bitti, oteller açıldı Karilerimizin fikirleri Muzır çocukların ebeveynini şiddetle cezalandırmaâlı Evimizin önünde bir durar var, O (ll duvarın arkasından bitim tarafa mü- temadiyen taşlar geliyor. Fazla dü- günmeğe mahal yok: Bir iki haylâz gocuk soyun oynuyori»... Karşıdan görüyorum: Sokağa na- mr evlerin pencerelerinde adamlar oturmuş; çocukların taş attığını sey- rediyor. İçlerinden: «Yapmayın, el- meyin!» diye tasihat eden bile çık- miyor. Kalkıp aşağı indim, arka sokağa mag m. Çocuklar beni görünce kaça Komşular niçin müdahale et- « - dediler, Kimin evlâdları oldukların öğre- nerek bübalarına, #rnelerine şikâ- ndum. Fakat onlar, çocuk- xu paylışacak yerde bilâkis şımar- tacak derecede sahib çıktılar, Benim- lo kavga ettiler. Afacanlar büsbütün azdı. Bu da anlatıyor ki, kabahat, an- Belerde, babalardadir. İyi bir ailenin çocukları katiyen böyle şeyler yap- maz. Öyleyse, aile terbiyesi vermeği de merburi bir hele sokmak için, ebeveyni sıkıştırıcı, âdeta tedhiş edi- ei nizamlar, cezalar tertib elmelldir. Çocuktur, yapar! - Mazumdan ne istiyorsunuz! « #ihniyeti ortadan kalkmalıdır. Silivrikapı cinayeti Yalova kaplıcalarında yaz hazırlık. Küçük katil cürmü- ları bitirilmiş ve oteller halka açılmış- tır, Otel 'Termal'de masaj cihazları ve buğu banyoları daireleri ihzar olun- muştur. Kaplıcalara mütehassıs ma» sajcılar tayin edilmiştir. Denizbank Yalova ile kaplıcalar arasındaki olobüs servislerini de in- tizama sokmak kararındadır, Bu mak- sadla otobüs işletmesini Denizbank üzerine alacaktır, Yol üzerindeki köp- rülerin mukavemeti tesbit edilmekte. dir, Yolcuların rahat seyahat etmeleri için kaplıcalara yeni ve büyük oto- büsler işletilecektir . Yaz tarifesine göre Yalovyaya sa bah, öğle ve akşam olmak üzere gün- de üç vapur işliyecektir. Bu vapurlardan ilk ikisi Yaloyadan dönecek, akşam hareket eden gece Yalovada kalarak ertesi sabah ilk postayı yapacaktır. Bu suretle Yalo- adan Köprüye günde üç vapur işle- miş olacaktır, Otomobiller siki kontrol ediliyor Bir aya yâkın zamandanberi oto- mobillerin kontrolüne devam edilmek- tedir. Bu kontrol, hem seyrüsefer, hem de diğer polis merkezleri tarafın- dan yapılıyor, Kontrol neticesinde son bir hafta içinde yalnız seyrüsefer mer- kezi iki yüze yakın otomobil hakkın- da ceza zaptı tutmuştur. Bu cezalar. dan çoğu fazla süratten ve İrensizlik- ten dolayı verilmiştir. Diğer cezalar da Belediye talimatnamesine muga- yir surette hareket etmekten müte- yellid olarak verilmiştir. Hu, poflu çalışanların boş zamanları min ml erme (VA-Nü) nü itiraf etti Silivrikapı haricinde Tepebağı de- nilen yerde on yedi yaşlarında Saba- haddini biçakla yaralayıp öldüren on altı yaşında Ahmed dün Adliyeye tes- lim edilmiştir. Katil çocuk dün müd- delumumilikte verdiği ifadede suçu- nu Iliraf ederek vakayı şöyle anlat- mıştır: — Arkadaşım Mehmed ve Mecidie pazar günü Silivrikapı haricinde Te- pebağında top oynadık. O sırada bir çocuk gelerek arkadaşım Mecidle alay etti. Ve bü yüzden kavgaya tutuştu- lar, O sırada Sabahaddin geldi ve: «Burada niçin gürültü ediyorsunuz?» diye bize hücum etti. Mecidle Mehmed kaçtılar. Ben yalnız kaldım. Sabahad- din diğer arkadaşlarile beraber beni döğmeğe başladı, Fena hâlde canım yanmıştı. Kendimi kurtarmak için ce- bimdeki çakıyı çekip üzerine atıldım. Bundan sonra ne yaptığımı bilmiyo- rum. Sabahaddinin kan içinde yere yuvarlandığını görünce kaçtım, kan- Mı bıçağımı bir arsaya sakladıktan son- ra eve gidip saklandım. Ertesi gün evden çıkarak bıçağı sakladığım yer-* den alıp kendim polise teslim oldum. Ahmed, ikinci sorgu hâkimine ve- rilmiş ve yapılan sorgu neticesinde terki? edilerek Tevkifhaneye gönderii- miştir, Profesör Nissen iki ay izin aldı Üniversite profesörlerinden B. Nis- sen mezuniyet alarak Avrupaya git- miştir. Profesör'iki ay sonra şehrimize dö- necektir. Inşa işleri Haziranda talimatname tatbik edilecek Bing inşaatı ruhsatiyeleri hakkın- da Şehir meclisince kabul edilen tali- matname hazirandan itibâren tatbik edilecektir. Bu tallmatnameye göre in- şaat (mühendislerile mimarlardan başka hiç kimse bina inşaatı mesuli- yetini deruhte edemiyecektir. Ehliye- ti Belediyece tasdik edilen kalfalar an- cak inşaatla nezaret edebileceklerdir. Nafia Fen mektebi mezunlarile kal- falar, sanaf ve fen bakımından ehem- miyeti olmıyan tadil ve tamir işleri- ini deruhte edecekler- Yeni vapurlar Eski gemiler satılığa çıkarılacak Denizbankın yeni yaptırdığı gemi- ler Almanyadan peyderpey geldikçe eskiletinin satılacağını evrelee yazmış- tık. Limanımıza gelen yeni gemiler- Gen birincisini takiben pek yakında ikincisi ve sonra da kısa zamanlarda diğer sekizi sıra ile tesellüm edilece- ğinden, kadro harici bırakılacak olan vapurların tesbitine başlanmıştır. Eski vapurlar bilhassa uzun yollar- da kullanılmıyacak ve tercihen salı- lacaktır. Evvelâ küçük tonajdaki ge- miler satılacak ve bunu sıra ile diğer- leri takib edecektir, Ancak Karadeniz hattına işliyen mevcud gemilerin on büyükleri satılmıyarak icab ettikçe seferlere idhal edilecektir. Akay işletmesinin yeni vapurları da pek yakında limanimıza gelecektir. Bu vapurlar seferlere başlayınca Aka- yın çarklı vapurları kadro harici edi- lecektir, Yeni vapurlar 14 mil sürate meali koldukları için mevcudlardan çok yolludur. Bu cihet göz önünde tutularak yeni vapurların Yalova hat- tına tahsisi kararlaştırılmıştır. Bu su- retle İstanbul - Yalova yolu kısaltı- Yacaktır, İstanbul Şehir Tiyatrosu Ankarada İstanbul Şehir Tiyatrosu 21 mayıs İ cumartesi günü Ankara Halkevinde temsillere başladı. Perdesini «Sözün » Kısası (Ookomedisile açan sanat kârlar, bu gece Yunan müelliflerin- den Pandeli Homun «Fidanaki» ese- rini temsil edeceklerdir. İlk ve-ikinel haftanın programı şöyle tesbit -edil- miştir. 25 mayıs çarşamba: «Bilmece» 26 mayıs «Ateş Böceği: 28 mayıs «Bir Adam Yaratmak» 29 mayıs çocukla- ra temsil «Mavi Boncuk» gecesi «Bir Adam Yaratmak; 30 mayıs «Toka» 31 mayıs ve 1 haziran «Pergünt: 2 haziran «Satılık Kiralıkş 3, 4, 5 hazi- ran «Kral Lir; . «Bir Adam Yaratmak» İle «Kral Lir» | Ertuğrul Muhsin bizzat temsil &decektir. | İkisi genç, ari yapılı, biri inadına | şişman, elliyi aşkındı. Üçünün de üzer- lerinde pek şik yaz tuvaletleri vardı, Bozuk, çetrefil bir şive ile konuştukla- rı sözüm ona türkçeyi, yarı yarıya fransızca kelimelerle tamamlıyorlardı. Gençlerden birile şişmanı önümde- ki kanapeye, öteki de yandaki tek ka- napeye yerleştiler. Durmadan konüşuü- yotlar, gülüşüyorlardı. Yaşlı bayan Pa« risten bahsediyor, oradaki caddelerin intizamını, nakil vasıtalarının rahatlık ve temizliğini ballandıra ballandıra anlatırken parmağını tramvay pence- resinin kenarına sürerek toz bulaşıkla- ruu ötekilere gösterip dudak büzüyor, yüzünü burüşturuyordu. Gençler de arada sözü keserek Almanya seyahatle rinden dem vuruyorlardı. Tramvay şişhaneden inerken şişman bayan biletçinin uzattığı biletleri, iğ- Yenç birşey tutar gibi parmaklarının ucile ahp dizine bıraktı, Bundan son- ra kese kâğıdları açıldı. Üçü de birer | avuç fıstıkla karışık kabak çekirdeği çıkardılar. Kabuklarını dudakları ara- sından etrafa savura savura birinci torbayı bitirdiler. İkinci torbadan ki- razla yeşil erik çıktı. Bunları da pay- Taştılar. Şişman bayan, saplarından ko pardığı bir avuç kirazı hep birden ağ- zına doldurdu. Bir müddet avurtlarını Şişire şişire yutkunduktan sonra ba- şını hafifçe yana çevirerek çirkin bir hareketle çekirdekleri yere attı. Yanm« daki genç bayan da ağzından çıkardı. ğı bir erik çekirdeğini ii parmağile sıkıştırarak öteki kanapede oturan ar- kadaşıma doğru fırlattı, Fakat çekir- dek yanlış gitti, Onun gerisindeki ka- napede bir kadının kucağındaki yavru» cağın yüzüne çarptı. Çocuk feryadı ko- pardı, İşin farkına varmıyan annesi etrafa bakınırken beriki genç bayan- lar kahkahalarla gülüşmeğe başladı- lar. Şişman bayana da yavaşça anlat- tılar. Kahkaha gürültüleri bir kat da- ha arttı, Mâdiseyi karşıdan seyreden biletçi yanlarına yaklaşıp yavaş sesle: — Bayan, dedi. Hem etrafı kirletiyor» sunuz, hem yolcüları rahatsız ediyor. sunuz. Baksaniz a, tramvayın içi ka- buk, çekirdek doldu. Bu ihtar üçünü de fena halde hid. detlendirdi. Şişman bayan telâşla ye- rinde doğrularak haykırdı: — Siz bilmiyorsunuz hiç bir terbiye? Bilet aldık, tramvaya bindik, Ne ister. sek yapacağız. Ben senelerce Evropa- da gezmişim. Biletçi güldü: — Avrupada da böyle yaparlar m? — Helbetta böyle yapıyorlar. Haydi çekil oradan, Biletçi başını sallıyarak çekildi. Cemal Refik manen sara AAEAEAAAEAEANEN A AAAAEENE KANA AEENAN İstinye dokları ıslah ediliyor İstinye doklarının ıslahı için ted. kiklere devam edilmektedir. Mevcud büyük havuza ilâve olarak bir de kü- çük havuz inşası düşünülmektedir. Gemi tamiratı, havuzlanması gibi İş- ler çoklukla İstinyede görüldüğünden dokların iş hacmi genişlemiştir, Bebek - İstinye sahil boyu ihale edildi Dört yüz bin liraya keşfi yapılan Bebek - İstinye sahil yolu dün Daimi encümen tarafından 48 bin lira nok- sanlle bir müteahhide ihale edil miştir. Evvelâ Bebek - Rumelihisarı kıs- mından başlanmak üzere inşaata ya- kında başlanacaktır. Bay Amcaya göre vey “Türk memurların çalıştırılması ve sal- .. Elektrik müessesesinde yalnız | B.A. — Aman, sırası gelmişken al- tancı dileği de ben söyliyeyim: Elektrik