AKŞAMDAN Artistlere methiyel Son gelen Fransız gazetelerinden birinde Stokholmden çekilen şu tel- grafı okudum: «Şehrimiz dün gece umum! bir çık gınlık: içinde çalkandı. Yirmi bin kişi- dik bir halk kütlesi, Moris Şövalyenin geleceği garın önüne birikmişti. Alp nan idari tedbirlere, sokaklarda gez- dirilen atlı polislere rağmen, gittikçe artan insan tehacümünü önlemek ka- bü olamamıştır. Polis, Şövalyeyi bir cani gibi ihate etmek ve halk tarafından parçalan- mamasını temin eylemek mecbiuriye- iinde kalmıştır. Gardan çıktığı zaman, artist. bü yük bir alkış tufanile karşılandı. İnsan, etrafına bakınca, kendini Holliyutta sanıyordu. Muazzam pro- jektörlerin ışıklarile yollar aydınlan- maktaydı. Işıklardan bazıları da Mo- ris Şövülyenin üzerinde temerküz et- mişti. Otele varıldığı saman ayni sahne ler tekrarlandı. Öyle ki, artist, tam on kere -krallar gibi- odasının balko- nuna çıkıp halkı selâmlamak mecbu- riyetinde kaldı. Şövalyenin gelişi, gazetelerin ük sahifelerinde en mutena mevkti işgal etmiş, günün en birinci hâdisesi ha- > almıştır. İsveçliler onun hakkın. da SEHHAR MORİS tabirini kullanı- yorlar.» ii Evvelee bu gibi hallere: — Halkın deliliği! - demek gafletini gösteriyordum. Hattâ bir kere Şarlo ile falanca na- zır bir İsviçre istasyonuna ayni gün zarfında gitmişti. halk nazra aldır. mayıp Şarloya merasim yapmıştı da, bunu, havsalaya sığmaz bir hâdise gi- bi canlandırmıştım, O zaman bu zamandır telâkkim de- Zişti doğrusu! Ne garibüir ki, nazırın ismini bile unuttum. Hatırlatsalar, belki «kimdir?. diyeceğim... Halbuki Şarlo, en ihtiyarından en gencine kadar bütün muasirlarımızın hoşuna giden bu adam, İstikbale de mirastır; OAsrımızım zevkini temsil edecek, Diyeceksiniz ki Şövalye o derece şahsiyet değil.. Fakat gene de beşe- riyete İyilik mi, fenalık mı yaptığı, harb mı, sulh mü hazırladığı meçhul bir diplomattan âlâ ya... O da en kıy- metli şeyi, tebessümü, neşeyi yaratı. yor; milyonlarca insanın gönlünü göl. gesile, sesile ferahlandırıyor. Eski dünyanm bir çok kötü anane- lerinden silkinmiş olan Amerika, bu tarz insanlara « artistlere, sporcula- ra - biri; erecede kıymeti vermek yoluna ilk defa girdi. Şimdi de, Avru- panın İsviçre, İsveç gibi en ileri mem- leketleri onun peşisira gidiyor. Çiçeğin, kuşun, güzel manzaranın, temiz havanın, iyi suyun kıymetini takdir eden medeni adamlar gibi, ar- tık hepimiz, gönlü açan bu şahsiyet- lere lâyık oldukları mevkli veriyor, hürmeti gösteriyoruz, Onlar hakikaten de buna lâyık de- Ziler midir; İstidadlarile, sırf kendi mişlerdir... Beşeriyetin için- den, en demokratik şartlarla fışkıra- rak, gönülleri fethetmişler... Helâl olsun topladıkları alkış, edin- dikleri, şöhret, servet, rağbet! (VA-Nü) Şehrin imarı Belediye 1,5 mil- yon liralık istikraz yapacak Belediye reisliği makamı, Şehir meclisine müragaatle imar plânının tatbiki dolayısile yapılacak masrafı karşılamak üzere bir buçuk milyon liralık istikraz akdi için salâhiyet 15- | temiştir. Dün bu teklif bütçe encüme- nine havale edilmiştir. Muhtelit encümen B. Prost'un plâ- nı etrafında mazbata tanzimine baş- Jamıştır. Encümen plânı muvafık görmüştür. Mazbata, meclisin bü- günkü veya yarınki toplantısında gö- rüşülecek ve nâzım plân Şehir mecli- since kabul edildikten sonra, tasdik eğilmek üzere, Dahiliye oVekâletine gönderilecektir, Belediye, istikraz edeceği bir bu- | çuk milyon lirayı plânın ilk kısımla» rının tatbiki için sarfedecektir. Bu para ile bilhassa istimlâkler yapıla caktır, Hükümet te bu seneki bütçe ile beş milyon liralık yardımda bulu- nacağından, birkaç ay içinde şehrin imarı faaliyetine başlanacaktır, İktisad vekâleti standardizas-| yon müdürlüğü İktisad Vekâleti, ihracatı müraka- be dairesi başkontrolü B. Faruk ter- fian Vekâlet, standardizasiyon müdür- Tüğüne tayin edil edilmiştir... Sirkeci eci meydanı Genişletmek için hi için hazırlıklara devam ediliyor Sirkeci meydanının açılması için hazırlıklara devam cüiliyor. Yıkıla- cağını evvelce yazdığımız istasyonun şehre çıkış kapısı hizasındaki kısım bugünlerde tahliye edilecektir. Bu bi- nalarda bulunan polis ve inzibat su- baylığı daireleri, müsald bir yer bulu- nuncıya kadar istasyon binası dahili- ne nekledilecektir. İstasyon arsasının deniz tarafında feribot için hazırlıklara başlanmıştır. Arsanın tamamen temizlenmesi pek yakında ikmal edilecektir. Gene bu arsadaki yıkılacak binalar arasında, küçük bir caminin yıkılması için, Ev- kafla yapılan konuşmalarda anlaşma hasıl olmuştur. Denizyolları işletmesi müdü- rü Mudanyaya gitti Deniz Bank Denizyolları işletmesi müdürü B. Raufi tedkikat yapmak üzere Mudanyaya Çilmiştir. Yarın dönecektir, Saadet vapuru yüzdürüldü Evvelki gece Kapıdağ açıklarında karaya oturan Saadet vapuru dün yüzdürülmüştür. Vapurda rahne açıl- mamış ve hiçbir kaza vukua gelme miştir. Saadet, yoluna devam etmiş- tir. Bir Rumen gambotile bir de- nizaltı gemisi havuzlanmak üzere geldi Dün limanımıza bir Rumen gambu- tile bir denizaltı “remisi gelmiş ve bu sabah Halice girmişlerdir, Rumen ge- mileri havuzlandıktan sonra Kösten- ceye döneceklerdir. ISTANBU.. — gr a a iz A | BUL HAY ATI Kasaptimurhan mahallesinin iki büyük ihtiyacı yol ve su Zeyrek civarında Kasaptimurhan mahalli; o Unkapanı, Zeyrek, Çırçır, Bıçakçı denilen semtlerin ortasında, nüfusu çok bir mahalledir. Bu ma- hallenin o kaldırım ve yolları oçok boruktur. Hangi taraftan mahalleye gitmek icab olr bin müşkülâtla kar. Şılaşirız. Bir hastamızı hastaneden alıp evimize gelirmek üzere bindiği- miz otomobil mahallemiz hududuna geldiği zaman sarsıntıdan, zıplamak- tan zorlukla yoluna deyam edebiliyor. Hattâ otomobilin makasları kırılacak diye goförler söyleniyor! Hastanın ameliyat dikişleri sökü! tehlike. #ine bile varacak derecede yol bo- zuktar. Bu yolun ufak bir masrafla ve adi kaldı ia tamiri mümkündür. Yan- £ın vukuunda bilse arazozların bu yoldan geçebilecekleri şöpheli ve teh- Ukelidir. Fakir ve kalabalık olan bu mahallenin yollarının biran evvel ya- pilmasını alâkası olan makamdan çok rioa ederiz. İkinci derdimiz de su meselesidir. Kasaptimurhan mahallesi ve elvar halkı şimdiye kadar bir çok çeşmeleri ve maştaklarından bir çoklarının ev- lerine hususi surette akan Kıkçeşme suyu sayesinde su sıkıntısı çekmemiş ve görmemiştir. Vakıf sularının kesil- mesinden sonra halle halkı büyük güçlükle karşılaştı. Bu semt, ayak #a- taci ve ufaktefek İş sahipleri halkla min edebilmek iç azı, uzak yerlerden çift tenekesi 6-10 kuruşa terkos getirtebiliyorsa da ekserisi su ihtiyaçlarının asgari ve zaruri miktarını ancak iş ve güçlerini yarıda birakinak ve bu yüzden gün- delik kazançlarından feda etmek su- retile kendilerinin ve çocuklarının gö- ürölkleri su ile temin edebilmekte- dirler. Bu müşkülât karşısında bazıları ter- kos suyuna abone olmak İsterse de bunlardan terkoş boru ve tesisata masrafları - bu mahallede boru ve tesista yoktur - istenilmektedir. Buna, herkesin b ve hali müsald de- gildir. Hayatın ucuzluğunu temin et- mek düşünüldüğü sırada vilâyet ve belediyemizin bu taraf halkının çek- mekte oldukları şu sıkıntıları göz önünde tutarak bu semtin bir kaç ye- rinde bir kaç terkoş çeşmesi akıtmak üzere icab edenlere emir vermesini dileriz. Faruk Sırt Değirmen İ, Dizlel Eminönü meydanı Valide hanının yıkılması 5500! liraya ihale edildi , Belediyenin Evkaftan istimlâk etti- | ği Vallde Hanı ile müştemilâtının yı- Kinder dün Daimi encümen tarafın» dan bir müteahhide 5500 liraya iha» le edilmiştir. Bu müteahhid bu para- yı derhal vererek hanı hemen yıkma- ğa başlıyacak ve bu işi iki ay içinde tamamlıyacaktır. Yani müteahhid bu müddet içinde ankazı kaldıracak ve yeri de tesviye edecektir. Hanın yıkılmasına hemen başlana- cağından, bugün hanın önüne tahta perde çekilerek hariçle muvasalâsı kesilecektir, Musiki sanatkârları cemiyeti dün senelik toplantılarını yavtılar Musiki Sanatkârları Cemiyeti dün senelik toplantısını yapmıştır. Toplan- tıda senelik faaliyet üzerinde görü- şülmüş ve B. Seyfeddin Asal'n riya setinde yeni idare heyeti intihab edil- miştir. , Bay Amcaya göre... nrların yardımı iki i vedeler€ Kırşehir Siğilesindidi */5 lere yardım için dün de vilây. muavini B. Hüdainin reisliği al bir toplantı yapılmıştır. Toplantıya vilâyet erkânı, resmi dalre ve müess0- selerin müdürleri iştirak etmiştir. Vali muavini B. Hüdai, içtimni kısa bir nutukla açmış, Kırşehir felâketze- delerinin acıklı vaziyetlerine işaret ederek, kış gelmeden evvel bunlara yardım yapılması lüzumunu tebarüz ettirmiştir. Yapılacak yardım şekli münakaşa edildikten sonra B. Hüdainin teklifi kabul edilmiştir. Bu teklife göre, ver- giler çıktıktan sonra her memurun maaşından yüzde iki nisbetinde bir para kesilmesi muvafık görülmüştür. Bu karar, bir defaya mahsus ola- rak, bu ay tatbik edilecektir, Kesile- cek yüzde İkile Kizil, nerkezine ya- tırılacaktır. Yarı resmi ve hususi müesseselerin âe bugün Halk Partisin- , felâkelzedelere ya- pılacak yardım etrafında bir karar vereceklerdir. Belediye ve idarei hususiye bütçele- rinden maaş ulan dairelerin mümes- silleri de ayrıca nem Ortakö ydeki kamyon ai Bir kadının ölümüne sebebi- yet veren Hayrinin muhake- mesine başlandı İdaresindeki kamyonla Ortaköy cad- desinden geçerken Huriye adında bir kadına çarparak ölümüne ve Şahen- de adında bir kadının da yaralanma» sna sebebiyet vermekten maznun şoför Hayrinin muhakemesine dün ağır ceza mahkemesinde bakılmıştır. Dünkü celsede dinlenen şahidlerden Hasan şunları söyledi: — Yaya kaldırımından . giderken Ortaköyden Beşiktaşa doğru bir tram- | vay geliyordu. O esnada önümde üç kadın gidiyordu. Tramvay İstasyona yaklaşırken yavaşladı ve iki çocuk tramvaydan atlıyarak yolun ortasına koştu, arkadan kamyonun geldiğini görünce yan tarafa kaçtılar, kamyon da bunlara çarpmamak için yaya kal- | dırımına doğru döndü. O sırada kal- dırımda giden kadınlardan biri öteki- ni itti, Kadın kamyonun çamurluğu- na çarpıp düştü. O aralık öteki kadın da düştü, Kamyon dayan taraftaki tramvay direğine çarparak karoserisi parçalandı ve durdu, Diğer şahidler gelmemişlerdi, Bun- ların çağırılması için muhakeme baş- ka güne birakıldı. - âlet eder, H na delile İk rafından yerek abi ki onun biseyi Yeni tacirler halkın kısmen refahi- üz bir başkası ta“ deki bir ek eskiciye satı almakla a kabildir. Fakat, şu eület ed erişi neye bir Sokak içinde bir çok çağrıldı, hepsinden de öy tir. aldı, >. Son zamanlarda İstanbulda yeni bı. nevi ayak ticareti daha peyda oldu. Kilo ile kâğıd alıcıları... Ellerinde kan- tar, sırtlarında çuval, avaz avaz hay- kırarak girmedikleri sokak kalmiyor. Kilosu on kuruşa eski gazete satın alı- yorlar. Gerçi bu, bizim yüzümüzü güldürecek bir şey. Evlerde kilolarla güzele toplanması, halk arasında ga- zele merakının arttığını gösterir, de- mek lâzım, Fakaaat.. Kalabalık bir yerde biri gazete açınca etraftan bo- yunlarını uzatarak günün havadisle- rini takib eden bedavacıları; müvez- zilerle uyuşarak yüz para mukabilin- de gazeteyi okuyup iade edenleri gör- dükçe biraz evvelki sözü söylemeğe dilim varmıyor, Kilo ile eski gazete alanlar içinde de pek açıkgözler var, Geçen gün cadde üzerinde bir evin önünde bir alışveriş İ seyrettim, Hizmetçinin getirdiği ga- zete deslelerini, seyyar tacir bir ipe bağlıyarak elindeki kantarla tart. İki kilo geldi. Hizmetçi itiraz etti, ken- di kantarlarile bü gazetelerin üç bu- çuk kilo geldiğini söyledi. Öteki de buna itiraz etti, «Sizin kantar bozuk- tur» dedi. İş inada bindi, Gazeteleri karşıdaki bakkala tarttırdılar. Üç bu- çuk kilo geldi. Fakat tacir onu da ka- bul etmedi. Nihayet iki buçuk kilo üzerine sulh oldular. Cemal Refik Yüksek muallim mektebin- den bir grup tatilde Avrupa- da bir seyahat yapacak Mekteplerin yaz tatilinde Yüksek muallim mektebi talebesinden otuz kişilik bir grup, bir Avrupa seyaha- tine çıkacaktır. - Talebe, Almanya, Fransa, Belçikaya gidecek, belki de seyahatini İngiltereye kadar uzata- caktır. Bu seyahate işlirak edecek talebenin şimdiden kaydi yapılmakta- | dir. Yeni bir nümüne fındıklığı kurulacak Halkalı Ziraat mektebi civarında Nakkaş köyünde vilâyet tarafından bir nümune fındıklığı tesis edilecektir, Fındıklığın arsasını tahdid etmek üzere üç kişiden ibaret bir heyet se- çilmiştir. Fındıklık, fındık mahsulü yetiştirmek üzere tesis edilecektir. Bu- rada yetişecek fındık fidanları, ileri- de köylüye ve arzu edenlere verile- cektir, Fındıklık bu sene hemen tesis a ma gördüm de aklıma geldi | bay Amca, .. Türkkuşu plânörleri... B.A.— Evet amma, ömürleri lâik» ! lâkla geçmiyor!.. RR Em İni il ME m nsllnmniniinini Galmmimi