Ingilter enin er ? m a- ları ve teslihatı İngiltere, her şeyden evvel, Britan- ya adalarının ve bütün İngiliz impa- ratorluğunun emniyeti ve İkinci dere- cede dünyanın sulh ve rahati için an- laşmalar yapiyor. İtalya ile anlaştı. Fakat ayni zamanda silâhlanmağa ve bahusus Britanya adalarının ve en ziyade bütün İngiliz imparatorluğu- nun merkezi Londranın müdafaasını son derecede çalışıyor. * Yakın zamanda Londranın bütün hava müdafaası teşkilâtının müretle. batı bir misli arttırılacaktır. Ayni za- manda İngiltere kendi mütehassısla- rının keşfettiği yeni bir tayarye defi topunun esrarını son derecede gizle- mektedir. Bu topa aid umumi ve sat- hi her hangi malümat şiddetle menedilmiştir. Hali hazırda Londranın hava müda- faası mürettebatı birinci tayyare defi fırkası nammı taşıyor. Fırkanın tam mevcudu 23000 kişi olacaktır. Şimdi- ye kadar 18000 kişi silâh başında bu- | İngiliz kın veya lunuyor. Yakında 5000 yeni efrad alı- | Amerikalı kız ter- nacaktır. Bunun arkasından bir da- biye itibarile aynı ha 5000 kişi toplanacaktır. Bu efratlın devşirilmesi biter bit- mez, Londranın hava müdafaası için kızından o büsbü 23,000 meveudlu ikinci bir fırka teş- | çan farkudır. İn kil edilecektir. Londranın etrafında muhtelif nok- talara gayet kuvvetli 1100 projektör » Şimdiye kadar 700 | garbi Avrupa vazedilmektedir. projektör konulmuştur. Diğerlerinin henüz konulmamasına sebep, projek- törleri idare edecek mütehassıs efra» Anglosaksonlarda ve Lâtinlerde kız terbiye sistemindeki farklar 18 yaşında bir yaştaki bir Fran- sız veya İtalyan rının 1 giltere ve birleşik Amerika, tarafından tatbik edilmekte olan kadın emansipasiyonunun memleketlerinde yer tutamadığından bahseden bir İngiliz gazetesi, bu hususta diyor ki: He Lâtin memleketlerinde dın azlığıdır, Halbuki defi topları için | tatbik cdilen mektep terbiye #istemleri kâfi derecede muallim efrad hulunu- yor. Bu tertibat bittikten sonra Lon- biribirlerile mukayese edilirse, son tahsil. Mini bir İngiliz mektebinde ikmal eden bi Fransiz kızının oradaki ders dra hava müdafaası cihetinden dün- | pok basit bulduğu tecrübe ile sabit olmuş- yanın en mahfuz beldesi olacaktır, Rasputinin piçi! Son zamanlarda Budapeştenin bar Âleminde yeni bir ajanstan bahsedil- meğe başladı. Bu ajansın yeri yurdu yoktu; Ticaret odasına kayıdlı değil- di. Müdürü, kâtibi, daktilosu yoktu. Avusturya Macaristan ordusuna mensup olduğunu söyliyen ihtiyar, sa- kallı bir zat, kulis aralarını dolaşıyor, genç dansözlere sokuluyor: — Çocuğum diyordu, ne olursan ©l, ne kadar iyi dans edersen et, kaza- nacağın para pek azdır. Fakat adın Kiskunhalasi prensi, Rosmaniçki kon. tesi olursan, senin Rasputinin gayri meşru kızı veya Necaşinin evlâdlığı ol- duğunu anlarlarsa şöhretin artar, şöh- retinle beraber gündeliğin de çoğalır, kısa zamanda zengin olursun!. Böyle bir teklife can dayanır mı?.. Çocukken nel İngiltere başvekili bay Növil Çam- berlayn, on altı yaşında iken Sen-Jam Parkın büyük havuzlarından birinde boğulmak üzere olan bir çocuğu kur- tardı ve daha o zaman meşhur oldu. Çiklet kralının karısı dünyanm en acaip kadınlarından biridir, Her sa- bah reisicümhur Ruzvelte bir ilân aşk mektubu yazıp gönderir ve bu mektup- ların birer suretini de gazetelerle ba- Yan Ruzvelte verir, Yeryüzünün en şık erkeği sayılan bay Antoni Iydın çocukken çok çapa Ababa sarayında yaşamış olmak şöh. ret yapmağa sahiden kâfidir. Sakallı ihtiyarın tarifesi de makul, Kontes olmak isteyenler 50, prenses olmak isteyenler 100 Hira veriyorlar, Rasputinin piçi olmak için 250 lira ver- mek lâzım geliyor... Bu parayı da ve- renler var. Derken günün birinde İskenderiye barlarından birinde iki kız peyda olu- yor, İkisi de Macar ve ikisi de Necaşi- nin gayri meşru çocuğuyuz diyorlar. İyi amma ikisi de 18 yaşında... İş meydana çıkıyor, Budapeşteye ya- teden uzaklaşmağı tercih ediyor; fa- kat ortadan kaybolurken bir Hindili fakire, Ağa hanın yeğeni olduğunu isbat edecek bir nüfus kâğıdı tedarik “Rasputinin kanından gelmek, Adis. | ediveriyor!. er yaparlardı? çuldu. Üstübaşı pejmürde gezerdi. Çok kere arkadaşlarile döğüşür, evine el- biseleri lime lime gelirdi. Sinemanın meşhur yıldızlarından ili Pons 13 rakkamını uğur sayar. tur. Bilmükabele son tahsilini bir Fransıa mektebinde ikmal eden bir İngiliz kızı da memleketine ize saman Fransız mekteplerinde tarihi, coğrafi, edebi vesaire gibi malâ- matı sayup dökmekle bitiremez. Bi? Fransız kızı mektepten veya manaş- turdan çıktıktan sonra daha sıkı olan ana terbiyesi altına alınır. Bis Fransis kızı anasına sormadan hiç bir şey yapamaz, kun tesis edeceği dostluk münasebetler Tinl anası tayin eder, Sosyeteye, tiyatroya ve operaya mutlaka anam götürür, evde okuduğu kitapları siddetli bir sansüre tâbi tutan gene anasıdır. Bundan dolayıdır ki evlenmek istiyen her Fransız erkeği hel geyden evvel müstakbel kayinvalidesile ve kayınpederile dostluk tesisine çalışır. Geng Fransız erkeği bilir ki kızdan alacağı «evet» cevabı hiç bi! mina İfade etmez, onun muteber olmazı İçin ebeveyninin muvafakatı lâzımdır. Ekse'iya ebeveyn bu muvafakatını vermeden evvel rahibin fikrini alır, hattâ mile avukatının Teyine de müracaat eder. Ancrk bütün bu âmli- sayarlar. İngilizler lerin biraraya toplanmasını müteakip yeni bir ailenin esasını kurmağa imkân hasıl olur. Bin İngülz kızı ise büsbütün başka bir tarzda yetiştirilir. Orada ber iki çinse mensup gençlerin erkenden biribirlerini tanımalarına imkân verilmesi İngiliş Adetlerine uygundur. Onun için akıllı bir İngilis ans kızının yalnız kız arkadaşlar değil, ayni zamanda erkek arakadaşlar da edinmesine ve kızının bunlar tarafından evlerine veyahut hafta sonunu geçirmek Üzere sayfiyeye davet olunmasına ehem- miyet verir, İngiliz ana flirte, bir memnu meyva gibi değil, doğrudan doğruya bir terbiye vas- tasi olarak telâkki eder. İngilizler isetrler ki kızları spor meydanında, sandalda kü- rek çekerken veya akşamları dansederkan istikbalde erkeğile olacak mücadelesinde kullanacağı sfâhlarını bilesin. Çünkü, derler, kızlarımızın teli ve akibeti nihayo- tünnihaye bu slâhların mevcut olmasına bağlıdır. «Genç erkek arkadaşından» bahsedilir. ken ve yahut onunla beraber? yarışa git- tiğini söylerken bir İngiliz kızının yü- gü kızarmaz. Bir İngiliz kız ber akşam evinde oturur, hiç — ve sicek ema ve öğle yemeğinde hiç bir zaman e la izaç edilmezse şüpheli bir kız sayılır. Bu tabiattaki kıza anormal denilir, ser- best yaşıyan kızlarla mukayese edilerek «bu kırın istikbali ne olacak?» diye endi- geye düşülür. Bugünkü İngilterenin daha mahçup yaşanılan derirlerinde bile flirte pazar günleri kilisnde yapılan dua kadar Lâtinlerde terbiye sistemi çok muhafazakârdır, Anglosaksonlar ise bunun aksinedir. İngilizler flirti memnu değil, meşru bir terbiye vasıtası çocuklarına hayat karışıklıkla- çıkmayı erkenden öğretiyorlar ğa namzed kızlara «döbutaute lere göre ayar edilmiştir. Mayısta başlıyan Ye ikinci sezon da anne bir müşavir sıfa- tile kısımın yanında bulunabilir. Fakat ondan sonra genç kızının kendi zekâsile bir (bounder) i bir centlmenden ayırması lâzım gelir. İngiliz lisanında (bounder) den dahâ fena bir küfür yoktur. Kadın- lara karşı centilmence hareket etmiyen erkeklen bu kelime ile ifade olunurlar Fakat mesele zanmedilmesin ki İngilisle- rin nazarında her Don juan bir boundeğ sayılır. Pransızlar cmusikiyi vücuda gös tiren havalardır» derler. Soğuk tavırlı gibi görünen İngiliz ba kikatia hassastır, İngilterede olduğu ka- dar hiç bir memlekette ferdi ekibetlere hürmet edilmez, «İnsanlıklır, olabilir» sözü en ziyade İngilterede muteber olan bir sözdür. Gündelik hayatının maddiliği « ne rağmen İngiltere taliler ve akibetler doğuran bir memlekettir. Oradaki erkek» lerin ve kadınların kalblerinde hatır ve hayale gelmedik imkânlar uyuklar, İngü- tere, ve kızlarına tali ve aki- betlerine karşı mütehammli görünmeyi ve hayat karışıklıklarının içinden çıkma” yı erkenden öğretiyor. Elektrik şirketindeki genebi memurlar Bunların vazifelerine nihayet vermek lüzumu noter vasıtasile şirkete tebliğ edildi Natla Vekâletile İstanbul Elektrik Ayın 13 üncü günleri misafir kabul | girketi arasında 1923 tarihli itilAtname- günüdür. Muhakkak 13 kişi kabul eder ve sofrada 13 kişi oturur. Her mühim işe ayın 13 üncü günü başlar... Sebe- bi?.. Çünkü Lil! Pons 13 yaşında fken sinemada en büyük muvaffakıyetini kazandı, Bunları biliyor muydunuz Moliyer, eMuhayyel hasta» yı oy- | “felerine nihayet verilmesini iste- Graham Bel, sağır ve dilsiz karısı- #in tedavisine çalışırken telefonu tead etti, Uskumru balığı saatte 109 - 110 ki lometre süratle yüzer. Yeryüzünde pirinç istihlâkâtı her sene biraz daha artmaktadır, , Eskiden yas elbiseleri beyazdı. İl defa siyahlar giyen 8 inct Şarlin ka- rs An dö Brötany'dır. y nadığı sırada öldü, Moliyerden sonra ayni ToHE oynayan. aktör de sahnede can verdi, nin 11 inci maddesi mucibince Şirket müstahdemlerinden hep.: Türk tebaa- sından olmak lâzım geldiğinden, Nafla Vekâleti, bu teahhüdünü şimdiye kar dar ifa etmemiş olan Şirkete Ankara noterliği vasıtasile teblizat yapmış, isimleri aşağıda yazılı ecnebi tebaası memur ve müstahdemlerin derhal var Umum! kâtip B. Dekurson, başmil- hendis B. Gileri, muhasebe şefi B. Lö- Limonlar olduktan sonra değil, da» | 10, mühendis B. Serpiyeri ve B. Tibü- ha olgunlaşmadan, yeşilken koparılır. letti, memurlardan B, Cincol, B, Ki- Amerikada saçsızlar klübü vardır, | KUS, B. Fister ve kavas B, Viskoviç. 7 buçuk saniimetrelik ina saçı olması şartlar. Hileli sütler | Cemiyetin ileri sürdüğü şekil hileye mâni olamaz Sütçüler cemiyeti belediyeye müra- Caat ederek bozuk, hileli süt satışının kontrol edilerek haysiyetlerinin korun. masını, şehrin muhtelif yerlerinde 10 depo açılmasını ve masrafları | kendilerine ald olmak üzere bu depo- latda birer baytarla kimyager bulun- durulmasını istemişlerdi. Depolara her hangi bir inekçinin her | günkü mutaddan fazla sit verdiğine tesadüf edildiği takdirde keyfiyet ince- inceye tedkik edilecek, birdenbire fazlalaşmanın sebepleri aranacaktır. Bu suretle sulu süt satışına da niha- Yet verilmiş olacaktır, Fakat mühim bir nokta var; Seyyar satıcı depodan aldığı sütü müşterisine satmadan önce hile yapamaz mı? Bu nun nasıl önüne geçilecek? Sütçülere e seyyaz ernaf vesikasmın bu hi- yi önliyebileceği zünnedilmemekte Azılı sarhoş Kendisini evine götürmek is- teyeni biçakladı başta Ankara noterliğinin bu tebliği İs- tanbul noterlerinden biri vasıtasile evvelki gün saat 16 te Elektrik şirke tine tebliğ edilmiştir. Yaptığımız tahkikata göre, Elektrik şirketinde yukarıda isimleri yazılı me- mur ve müstahdemlerden başka, 60 nebi tebaasından olarak, bir de umu- mi müdür B. Delakruva kalmıştır. Ve- kâletin tebliğinde umumi müdürün Hasköyde hamallık eden Şerif dün | ismi mesküt geçmiştir, gece bir hayli rakı içtikten sonra düşe Diğer taraftan Elektrik çirketile Na- kalka yolda ilerlemekte iken tanıdık. | fa Vekâleti arasındaki müzakere de, larından İbrahim, onun bu halini gör. | murahhaslar zaptı imza etmedikleri müş, koluna girerek evine götürmek is. | İçin inkıtaa uğramıştır. temiş, Şerif, İbrahimin bu iylliğine İ karşı, bıçağını çekerek İbrahimi tehli- Ye binhetice asıl bu cihete bir ça, Mak icab etmektğdir. 2 Sa İbrahimi de Balat hastanesine kaldır. mıştır. Kadın yüzünden kavga Yaşar ve Mustafa isimlerinde iki ki- şi, Üsküdar çarşısında bir kadın mss&- lesinden kavga etmişler, Mustafa, Ya şarı böğründen bıçakla ağır surette yâr ralamıştır. Deniz Bank umum müdürü Deniz Bank umum müdürü B. Yu- sut Ziya Öniş dün Ankaradan şehri mize gelmiştir. Umum müdür dün De- niz Bank İstanbul şubesinde meşgul olmuştur, Deniz ti. £ müdürü Tedkiklerde bulunmak üzere bundan bir müddet evvel Mersin ve İzmire gi. den Denis Ticaret müdürü B, MUfd Deniz dün şehrimize dönmüştür. Yaşar, zabıtaca Haydarpaşa hasta | Akaymidürü Ankaradan nesine kaldırılmış, Mustafada tevkif edilmiştir. geldi İktisad vekâletile temaslar yapmak Üzere Ankaraya giden Akay işletme- Ordu vapuru geçen yıl nasıl battı ? Dinlenen ehlivukuftan B. Hayri, batan vapurun kaptanını hatalı görmüyor Bundan bir müddet evvel bir gün öğle üzeri Karadenizden limana g&- len Ordu vapuru Tophane önünde demirli bulunduğu sırada şiddetli bir akıntı vapuru sürüklemeğe başlamış, akşam saat sekiz buçuk Sularında kaptan Mahmud vapurun yerinde du- ramıyacağını anlayınca demir alıp akıntıdan kurtarmak üzere gemiyi hareket ettirmişti, Fakat ancak altı mil süratle giden vapr karşıdan gelen bir şileple yan ta- rafta demirli bulunan Tınaztepe muh- ribinin aralarından geçtikten sonra biraz ileride demirli olan Hamiye kru- vazörünün burnuna çarparak iki par- ça olup batmış, içindeki kaptanla tay- falar denize dökülmüşler, bunlardan iki tayfa boğulmuştu. Kazadan sonra yapılan tahkikat ne ticesinde ölüme sebebiyet suçundan muhakeme altına alınan vapur kap- tanı Mahmudun muhakemesine dün ağırceza mahkemesinde bakılmıştır. Mahallinde tedkikat yapan ehli vu- kufun tanzim ettiği rapor dün mah- kemede okunmuş ve ehli vukuf âzak &ndan deniz ticareti fen heyetinden B. Hayri rapor etrafında mahkemede izahat vererek dedi ki; bulundum. Edindiğim kanaate göre, kaza esnasında emsalsiz derecede şid- detli bir akıntı varmış. Bunu Hami- diye zırhlısının süvarisi de söylemiş tir, Ordu vapurunun kaptanı Mah» mud demir alıp hareket ettikten son- ra karşıdan gelen çileple Tınaztepe hin arasından geçmiş ve büsbütün akıntıya girmiştir. Kaptan bu akıntı içinde Hamidiye kruvazörünün bulun» duğu istikameti geçtiğine kanaat ge- Ürerek, vapuru Kızkulesi istikameti- ne çevirmiştir, Fakat akıntının şidde- 4 vapuru Hamidiyenin Üzerine çeris- yniş ve kaza bu suretle vukua gelmiş- #l müdürü B, Cemil dün şehrimize dön, | tir, Ordu vapurunun Hamidiye kruvazö- müştür, i rüne çarpması bir dakika 40 saniye içinde vukua gelmiştir. Bu kısa zaman zarfında kaptan için, vapurun etrafi- nı ve akınlırın şiddetini tayine imkân olamazdı. Vapurun süratinin altı mil kadar az, axıntının şiddetinin fazla olması bu kazaya sebebiyet vermiştin. Kaptanın hareketini hatalı bulamam, Çünkü her kaptan kendi içtihadına göre hareket eder. B. Hayri muhtelif misallerle izaha» tını tamamlamıştır. Gelmiyen şahid. lerin celbi için muhakeme başka gü- ne bırakılmıştır. Şehrin sıhhati Sari hastalıklar geçen yıla nazaran üçte bir azaldı Vilâyet hıfzıssıhha meclisi, dün vas 4 muavini B. Hüdainin reisliği altın» da toplanmıştır. Dünkü toplantıda şehrin umumi sıhhi vaziyeti tedkik ve geçen seneki sıhhi vaziyetle mukayesg edilmiştir. Bu tedkikat neticesinde difteriden başka bütün sari hastalıkların geçen seneye nazaran üçte bir nisbetinde azaldığı anlaşılmıştır. Bundan başka bitle mücadele için yapılan bütün tedbirler tedkik ve alı» nan bu tedbirlerin çoğu münasip gö- rülmüştür. Bu tedbirlere ilâveteh ye nİ bazı kararlar alınmış, bilhassa fa- kir ve bekâr halkın hamamlarda meo- canen yıkatılmasına devam edilmiş- tir, Meclis ayni zamanda Mercanda bu lunan Valide hanının vaziyetini da tekrar tedkik etmiştir. Dün verilen karara göre, çok eski ve tarihi bir bir na olan Valide hanını kabili iskân bis hale getirmek üzere behemehal bazı tadilAta ihtiyaç vardır. Bunun için Eminönü kaymakamlığı marlfetile hana tasarruf edenlere resmi tebiiğağ yapılacaktır. Verilen mühlet içinde handa istenilen bu sıhhi tadilât yapı mazsa han derhal kapatılacaktır.