SİYASİ İCMAL: Fransız eri ve edilmiş n par- hükümeti ele tist mili sosyalistler Deçirdikleri ve Alman orduları Viya- hanın daveti üzerine bütün memle- keti işgal ederek muhafaza altına ak dığı zaman Fransa partilerin bo- | Buşmaları ile meşgul idi. Hariçteki | vaziyetin Fransanın düşünce ve emel- lerine gayri müsait bir surette inki- gaf eylemesini fırsat sayan sosyalist. lerin lider! Blum mutedil ve müfrit, sağ ve sol bütün partilerin iştiraki Je mil birlik kabinesini kurmak iste Dünkü gazetelerde okumuşsunuz- dur, bir otobüste iki yaşında bir ço- cuk unutmuşlar... Bu vaka hatırıma tarihi bir fıkra getirdi: Polonya kralı Stanizlas Lecuiski, İsveç kralı 12 nci Şarlın dost yardımi- le Polonya tahtına oturmuştu, 12 nci Şarl, Pultavada mağlüb olunca, Sta- nizlaşt la kâh Saksonyalılara, kâh Ruslara mağlüb ola ola tahtını kay- betti, İşte gene hu mağlübiyetlerden bi- rindeydi. Stanizlas gene kaçıyordu... Kanısile beraber saklandığı küçük bir köy lokantasından da gece yarisi s0- kağa fırladılar: Saksonya ordusu ge- liyordu. Kral ile kraliçe, sözün tam mânasi- le, aceleden papuçsuz kaçtılar ve bu Eğer çocuk bu kabinesi nda halk cephe- i partilerden bir ka- bine kurmak istemişti. Fakat bu defa küçük burjua ve ki sermaye par- bulunan radikal sosyalistlerin Di- e ekseriyeti her hangi suretle ko münistlerle birlikte çalışmaktan im- Üna eylediklerinden B. Blum 1936 | senesindeki tik kabinesi gibi yeni küz binesini de yalnız sosyalistler e Tü; dikal sosyalistlerden teşkil etmiştir. Şukadar ki radikal sosyalistlerin sa- İ bik Başvekil Şotan ve Hariciye Nazın Delbos gibi en mühim adamları ka- bineye faal aza olarak girmemişler- dir. Bunlardan yalnız Daladier Baş- | vekil muavini ve Müdafaa nezaretini deruhte etmiştir. Feyzullah Kazan lunmasaydı ?... telâş arasında kundaktaki kızları Mari Lecinekayı beşiğinde unuttu- lar.. Bunun farkına vardıkları za- | man köy lokantasından hayli uzak- | laşmışlardı... Bir süvari müfrezesi ge- ri döndü. Düşmanın keşif kolları kö- ye girmek üzereydi. Çocuğu Saksoü- yalılara teslim etmeği düşünen lokan- ta sahibi, kızın nerede olduğunu bil- mediğini söyledi. Süvariler lokantayı İ yakarız dediler. Nihayet küçük pren- sesi bir tavuk kümesinde buldular, Yarım saat daha geçseydi, prenses Mari Lecinska Saksonyalılara esir | düşecekti. Eğer düşseydi, Polonya ile Fransanın tarihi de değişmiş olacaktı, Mari Lecinska 15 inci Luiye varamı- yacaktı. En ihtiyar kadın Irlandada, Dublen civarında bir köyde bayan Farel doğumunun 114 rpü yılını kutladı. Bu hesaba göre; ba- Yan Farel Avrupanın en ihtiyar kadı- hıdır, Bu kutlama töreni münasebetile, kral Jorj İle kraliçe Elizabet kadına bir telgraf çekip tebrik etmişler birer de imzalı resimlerini göndermişler. Bayan Farel doğdu doğalı köyünden dışarı adım atmamıştır. Doğduğu ta- Tih 1824 dür. adın tam yedi hüküm- miş: 4 üncü Jorj, 4 üncü ci Edvard, 5 inci Edvard, 6 ıncı Jorj. Ip dağlarının bir tepesindeki Berhtesgarden köşkünde m on saat konuşmuşlardı. Eskiden basit bir dağ evi olan köşk bügün mükellef bir konaktır, Asansör- leri, telefonları ve telsizi vardır, Bu mükellef konakta yalnız bir şey yok- Muş: Ayna. Şuşnig işin aynasızlığını daha O 7a- Man anlamış olacak). Benzerler Fransız sineması dara geldi, artist; bulamıyor, daha doğrusu halka beğtn- direcek artist bulamıyor. Bunun için | diği artistlere benzeyenleri bol para ile angaja ediyorlar. Evvel; Simon Simona benziyenleri aradılar, kırk sekiz kişi müracaat et- u. | — Bakalım kaç tane Danyel Daryö, İ İvon Prentan, Gabi Morley çıkacak?. İ Bilmem hatırlar musınız,bir Zâ- | man Hollivudda yapılan böyle bir mü- sabakada Şarloya benziyenler arasın- İ da Şarlo kendisi de varmış; Dokuzun- culuğu kazanmış!, Garip sistem İngilterede on beş senedenberi de- vam eden bir münkaşa var: Ölçüler münakaşası. İngiltere bir türlü mo- dern ölçüleri kabul.etmiyor ve eski zaman sistemini takip ediyor: Anane- perestlik,.. Ancak ölçüler meselesin- de bu ananeperestlik hem alanı, hem salanı, hem de memurları şaşırtıyor. Çünkü bir «stons insan tartısında 8 kilo, hayvan tartısında 76 kilo, pey- nir tartısında 14 kilo itibar ediliyor, İşin içinden çıkabilirseniz çıkınız!. Kıymetli bir keman Türen'de bir keman bulundu. Eks- bir müsabaka açtılar: Halkın çok sev. | | Yaklaşıyor ve kemanı bir çingenenin Perler bu kemanın 1718 de bizzat Stra-| çalmakta olduğunu görüyor. Çingene- divaryüs tarafından yapılan keman- lardan biri olduğunu söylüyorlar. | ye diyor ki: — Bana bu kemanı ver, yerine sa- Bugün bütün Stradinaryüsler tasnif na gümüşlü flütümü vereyim, edilmiştir. Bu son bulunan kemanın i macerası hayli tuhaftır: Plüt üstadlarından biri Türende do- Sştrken kulağına bir keman sesi ge liyor. Kulak veriyor: Nefis bir - ses, Bir çocuk bayat yumurtadan zehirlendi umurtacıdan yumurta almış, on bir aylık çocuğuna yedir- İr. Çocuk yumurtayı — yedikten ohra zehirlenme alâimi göstermiştir. yan Cahide, zabıtayı haberdar et” | $. zehir! nen yavru Boyeğlu hasta- mıştır. e oturan - bayan Cahide | Gümüşlü flütün yanında eski bir ke- i man kaç para eder?.. Çingene hemen | flütü alıyor, kemanı veriyor. | o Eksperler kemana fiat biçtiler; Beş | yüz elli bin frank | 16 mart faciası hakkında ” konferans Eyüp Halkevinden: 16/Mart/938 İ çarşamab günü saat 20,90 da Mülkiye | okulu mezunlarından sayın Bay Fazl İ Nalbantoğlu tarafından 16 mart fa- İ ciası hakkında bir konferans - verlle- cektir. Halkevleri #mensubinile “arzu eden sayın yurddaşların Evimiz kura- ğına gelmeleri rica olunur, Herkesin gözlerinin dikildiğ küçük, fakat kuvvetli bir. hükümet: Çekoslovakya Avusturyanın Almanya o tarafın- dan ilhakı üzerine Çekoslovakyadan endişe edilmeğe başlandı. Birkaç gün- denberi gelen telgraflar bu endişeleri bildiriyor. Çekoslovakya ittifak mua- hedelerile Fransa ve Sovyet Rusyaya bağlıdır. Bir taarruza uğrarsa bu iki hükümetin yardıma koşmaları lâzım gelmektedir. Fransa, böyle bir ihtimal tahakkuk ederse, kendisine düşen va- zifeyi derhal ifa edeceğini Çekoslovak hükümetine bildirmiştir. Çekoslovakya, kuvvetli müttefiklere malik olduktan başka, kendisi de iyi silâhlanmış, kuvvetli bir hükümettir. Küçüklüğüne, nüfusunun az olmasına rağmen hesaba kafılmıyacak gibi de- ğildir. Çekoslovakya, umumi harpten son- ra teşekkül etmiş bir hükümettir, Fa kat eski zamanlarda uzun müddet müstakil olarak yaşamıştır. Bundan 12 asır evvel, 840 senesinde burada bü- yük Moravya imparatorluğu namile bir hükümet vardı. Bu hükümet 906 senesine kadar devam etti, 908 da Ma- carlar, Almanların yardımile Bohem- yayı işgal ettiler, Bohemya, 1526 da, Macaristanla birlikte Habsburgların hâkimiyeti altına girdi. Çekler ve Slovaklar uzun müddet Avusturya - Macaristan çerçevesi için- de yaşamakla berâber daima istiklâl mücadelesinde bulunmuşlardır. 19 uncu asırda Bohemyada sık sık kanlı vakalar, çarpışmalar olmuştur, Umu- mi harp başlayınca hariçteki Çekler derhal gönüllü olarak İtilâf devletleri ordularına girmişlerdir. Bilhassa Fran sada ve Rusyada Çek gönüllüler har- bin sonuna kadar çalışmışlardır. Bir taraftan da Çek münevverleri istiklâl için çalışmışlardır. Bugünkü Çekoslovakya hükümeti- nin mesahası 140,394 kilometre mu- rabbaldır. Nüfusu 928 senesinde Alman, bir milyon kadarı Macardır. Sanayii müte- rakkidir, 'madeni serveti de mühimdir 14,356,600 idi, Bugün 15 milyon ka- dar tahmin ediliyor. Nüfusun yüzde 65,51 (8,780,937) 34ü (3,123,568) Alman, 5,6 1 (745,431) Mar car, 3,4 ü (46,849) Rus, 1,3 ü (180,855) Yahudi, 0,6 sı (75,853) Leh. 0,2 si 25,871 muhtelif anasıra mensuptur. 238,808 ecnebi vardır. Çekler ve Slovaklar mutaassıp Slav- dırlar. Fakat gene bir Slav hükümeti olan Lehistanla araları iyi değildir. İki hükümetin münasebatını ıslah etmek için yapılan bütün teşebbüsler neti- cesiz kalmıştır. Halkın on milyondan fazlası katolik, bir milyon kadarı pro- testandır. Çekoslovakya ilim ve irfan sahasın- da çok ileri gitmiş bir hükümettir. Memlekette sekiz üniversite, birçok âli mektepler vardır. Sanat vadisinde de çok ileridir. Birçok müusikişinaslar, ressamlar, heykeliraşlar yetiştirmiş” izmir havalisinde bir kaplan avlandı Avcı kaplanın derisini 47 liraya sattı İzmir (Akşam) — Seferihisar kaza- sında Ziyaderesi mevkiinde bir kaplan öldürülmüştür. Benler köyü halkın- dan Mehmed oğlu İbrahim Eğridere- nin hayvanları kaybolmuştu. İbrahim Eğridere, muhtelif yerleri dolaştıktan sonra Ziyaderesi mevkiinde o zamana kadar işitmediği bir ses duymuş, yere yatarak etrafı dinlemiş, bir taşı siper alarak etrafı tarassud etmiştir. Biraz ölede dere kenârında parça- ladığı bir öküzü yemekle-meşgul bir kaplan görünce yanındaki silâh nişan almış, ateş etmiş, İyi bir avcı olduğun- dan müthiş hayvanı boynundan ya- ralamıştır. Kaplan yaralanınca acı bir feryad kopararak elli metre ileriye ka- dar sıçramış, bir daha kalkamamış- tır, Avcı, İzmire getirdiği kaplan de- risini 47 liraya satmıştır, Halk ve memurin kulübü açılıyor Gemlik (Akşam) — Bugüne kadar yer bulunamadığı için açılamamış san) halk ve memurin klübünün bu defa iskele başındaki! gazino binasında ça- lışması kararlaştırılmıştır. Klüp kay- makam bay Zeki Işığın tavassutile açı- lacaktır. Kütahya saylavlarının tetkik gezisi Kütahya (Akşam) — Vilâyetimiz saylavlarından Naşid (Uluğ) Mehmed (Samer) ve Vedid (Uzgören) mün- tehiplerile görüşmek üzere dün sabah şehrimize gelmişlerdir. Akşam partide umumi bir görüş- me yapılmıştır. Bugün vilâyet umumi meclis içtimaımda bulunmuşlar; öğ- 'eden sonra yeni liseyi gezmişlerdir. Akşam Gediz yolile Uşağa. gitmişler- dir, Bakırköy bez fabrikasının bir yıllık faaliyeti Fabrikanın imalâtında her sene mühim bir artış var Sümer Bank'ın Bakırköy Bez fab- rikası, 1934 senesinde modern teçhi- zatile yeni ve geniş bir ölçüde çalış- mağa başladığı zamandanberi, mü- temadi surette inkişaf ve tekemmül etmektedir, Yeni İş kanunu hüküm- lerinin tatbikinden sonra, fabrika 80- kizer saat çalışan üç ekiple faaliyete geçmiş, bunun neticesinde aylık va- sati işçi miktarı geçen sene 714 iken bu sene 848 e çıkmıştır. Fakat son ay zarfında çalışan işçilerin hakiki mik- tarı 986 kişidir. Görüldüğü gibi, İş ka- nununun yürürlüğe girmesi, bir yan- dan mevcud işçilerin yükünü hafifle- tirken, öte yandan yeniden bir çok vatandaşlara iş sahası açmıştır. Bakırköy Bez fabrikası, 1935 sene- sinde 479,427 liralık 1,002,/774 kilo pamuk satın almıştı. 1936 senesinde bu miktar 635,725 liralık 1,327,886 Kiloya yükselmiştir. Fabrika pamuk istihalâkini biraz daha arttırarak 937 senesinde 858,740 liralık 1,462,730 ki- lo pamuk satın almıştır. Görüldüğü gibi, en küçük ünitesinin bu kadar büyük bir pamuk müstehliki olması, Devlet pamuklu endüstrisinin yerli pamuklarımız ve pamuk piyasamız için ne mühim bir unsur haline gel- diğini göstermeğe kâfidir, İki sene zarfında Bakırköy Bez fabrikasının pamuk alımındaki artış miktar iti barile yüzde 32, kıymet itibarile yüz- de 33 tür. Fabrikanın imalâtı da, pamuk is- tihlâki nisbetinde bir yükselme gös- termektedir. 1935 senesi bez-imal ye- künu 4,625,275 metre idi. 1938 da bu rakam 5,399,346 metreye çıkmıştır. 1937 zarfında ise 6,337,949 metre ol- muştur. İki sene zarfında artış nisbe- ti yüzde 17 dir. İplik imalâtı da ayni yükseliş seyrini takib ederek 1935 te 978,147 kilodan, 1936 da 1,012,546 ve 1937 de 1,156,713 kiloya, çıkmıştır. İki sene içinde artış nisbeti yüzde 14 tür, Fabrikanın elekirik cereyan sarfiyatı de 1935 te 174,462 kilovattı. 1937 de 203,490 kilovata yükselmiştir.