p» Şubat 1808 Sahife 9 Sinema yıldızlarının evleri Hollywoodda bizim kübik ded o... igimiz yeni tarz binalardan ilâç için bir tane göremezsiniz En büyük ev Harold Loidindir. Greta Garbonun evi artistlerin . evlerinin en küçüğüdür, âdeta bir Klark Gabl'ı sorduk, ihtiyar bahçıvan : kulübe kadardır K “O sokak süpürgesi evde dururmu?...,, dedi. Benim şaşırdığımı gören rehberim şu izahatı verdi: “Bu bahçıvan aksiliğile meşhurdur. Klark Gablin âdeta ni Kayn p gibidir... ,, EHoliywood'un her şeyi olduğu gibi Mavası da gariptir. Akşam üstü bakar- Siniz her tarafı koyu bir sis kaplamış, Göz gözü görmüyor. Sabahleyin şid- detli su şakırtıları içinde uyanırsınız. Pencerenize yaklaştığınız zaman gör- düğünüz manzara sizi ürkütür, S0- kakları seller götürüyor. Bardaklar» dan boşanırcasına değil de - tabir ca İzse - tencerelerden, kazanlardan bo- Şanırcasına bir yağmur yağıyor. Her taraf asfalt olduğu ve yağan yağmuru çekecek, emecek bir karış toprak bu- lunmadığı için sular dağılmaz, büyük $eller halinde caddelerin bir başından Öteki başına durmadan koşuşurlar, #karlar, Bazan bu şiddetli yağmurlar gün“ İerce devam eder. Fakat bir sabah bir de gözlerinizi açarsınız ki gökte çizgi halinde olsun, küçük bir bulut yok. Gayet sıcak bir güneş, kânunuevvel sonlarında bile ortalığa bir yaz hava- 81 vermiştir. İşte böyle yağmurlardan sonraki ilk güneşli günde bütün Hol. | İywpod sokaklara dökülür, Caddelerin Ortasında filim çeviren ârtistlere ras Belirsiniz. Herkesi birdenbire bir ne- #6 sarmıştır. Çünkü Hollywood halkı Yağmuru hiç sevmez. Dört beş gün ya Ban yağmurun kasvetli günlerinden sonra böyle ilk. güneşli hava onlara Mıştan sonra gelen bir bahar neşesi, bir bahar çılgınlığı verir. Erkek pan- talonunu bacağına geçiren kadınlar lesini dolaşacağız, en meşhur yıldız. ların evlerine gireceğiz. Vakıa hiçbi- rini bu saatte evde bulmağa imkân yok» #oluğu sokakta alırlar. Böyle günlerde büyük yıldızların evlerinin bulundu- Yapılacak en iyi şey artistler mahal- a : e Ku sokaklara girdik. ili esini gezmektir evleri görmek için Amerikanmen Dostum: e böyle bir günde filim çirketleri- | uzak yerlerinden gelenler vardır. Lâ- | ( — Evvelâ büyük komiklerin mahal- hin. birinde neşriyat müdürü olan bir | kin bunlar, evleri ancak dışarıların. | Jesine uğrıyalım... dedi. dostum bana geldi: — Bugün, dedi, yıldızların mahal Büyük komikler Reveriy Hills deni. Jen bir semtte oturuyorlar. Burada biribirile yanyana, karşı karşıya otu- ranları anlatayım. Evvelâ karşımıza muazzam bir kâşane çıktı, Gayet ga- rip bir mimarisi vardı. Dostum: — İşte, dedi, Hollywood'un en bü- yük evi... Hollywood'un âdetâ sara- yı... Komik Lui'nin evi... Harold Lol- din evi bütün yıldızların evlerinden büyüktür. Hakikaten öyle... Düglasla, Pickford'un vyaktile yaptırdıkları hur «Pickfairş kâşanesi bile Harold Loldin evinin yanında küçük kalı- yor. Rehberim sordu: — İçeri girelim mi? Bahçesi görü- lecek şeydir. Parola ile kapı çalış! Kapıya yaklaşınca içeriden müthiş. köpek sesleri başladı. Uşaklar çaldığı- mız çıngırağa aldırış bile etmediler. | Sonradan öğrendim ki çalman kapıya * aldırış etmemek, yıldızların evinde Adetmiş. Hariçten, artistler mahalle- 4ini gezen meraklılar kendilerini ra- hatsız etmesinler, evlerine girmesinler diye artistlerin kâşanelerinde çalınan kapıyı açmamak umumi bir âdet ha- ne girmiş. Artistlerin evlerinde s0- kak kapım demek, çalındığı zaman açıl- mıyacak şey demektir. Yalnız muay- yen dostlara, stüdyo müdürlerine «kapı çalma parolaları; verilmiştir. Eğer bu parolayı biliyorsanız ve kapı- — | yı böylece çalarsanız, neden sonra kar. | gınıza bir uşak çıkabilir. Büyük artistler zaten kendilerinin rahatsiz edilmemeleri için her türlü tedbirleri almışlardır. Hollywood'un telefon rehberlerinde katiyen isimle- rini bulamazsınız. Onların telefonla dan görürler, içlerine girmeleri mem- Budur, Meri Kledet Kolbert ve o Vilyam Poveh'in evleri — Ben de'ne kadar dalgınım... de- di, kapının çıngirağını altı kere ça- Yacağız. 1 uzun; İ kısa, sonra İki uzun, iki kısa... Bu ay parola böyle... Rehberim çıngırağı bir uzun, bir kısa, sonra iki defa uzun, iki defa da gayet kısa çaldı. Biraz sonra bir uşak sallana sallana kapının demir per- maklığı önünde belirdi. Lui evde yo'- muş... Kapıyı açtı. Bizim Gülhar? parkına girişi andıran bir bahçeş* doğru yürüdük. Ortada 40 mete uzunluğunda büyük bir yüzme havu- zu, havuzun Kenarına Lui'nin çocuk- ları düşmesin diye tel çekilmiş... Dostum: — Meşhur komik çok iyi bir baba- dır... dedi, çocukları kendisine: «Ba- ba beni tepene çıkar, başının üzerin- de gezdir.» deseler, ses çıkarmaz, ço- cuklarının esiridir âdetâ... Kırmızı turp merakı Çiçek bahçesinden sonra sebze bah- çesine geçtik. Rehberim: — İşte, dedi; Lul'nin en büyük me- rakı... Zerzevat yetiştirmek, kırmızı turpları görüyorsunuz. ne çok... Her yemekte bu küçük kırmızı turplardan yemese olmaz... Onun bu huyunu bilen destları kendisine «Kir- muz turp düşmazı, adını koymuşlar- dır... Lokantada Bile yemek yese s0f- numarası büyük bir sır halinde | TASında kırmızı turpu eksik etmez... Kapılarının çalınma parola Sonra Lul'nin meşhur tavşanlarını gördük. Belki yüzder fazla renk renk geyet sevimli tavşanları var, Arkada- ,, şam: — Lui tavşanları hiç sevmezdi. Fa- kat çocukları tavşanları seviyor di-' ye o da bu hâyvanlara muhabbet bağ- Iadı... Şimdi'en büyük zevki çocukla- (Devamı 10 uncu sahifede) Fred - Aster ve Frederic March'ın evleri