a e italyada bunların va « Geçenlerde İtalyanın resmi gâze- tesile neşrolunan bir emirnamede mil İ M sokak milislerinin harp halinde Harbiye nezareti (erkânı harbiye) tas | Fafından gösterilen vazifeleri ifaya ' iğ Mecbur oldukları bildirildi, İtalyada $okak milislerinin vazifesi askeri ve” gife gibi telâkki olunduğundan. do- hanmadaki hizmet hariç olmak üze- Ye, milisler diğer askeri vazifelerden ,İhuaf tutulurlar, | Milis teşkilâtı sokak milislerinden başka orman milisleri, liman milisle- 3, hava korunma milisleri ve sahil Muhafaza milisleri gibi şubelere ay- Rilır. Orman milisleri şarki Amerika- daki İtalyan müstemlekelerinin or- manlarını muhafaza ile mükelleftir. iman milisleri yolcu kontrolu, H- Man talimatına riayet edilmesi ve Muhaceret meselelerile meşgul olur. Gümrük ve balık saydı işlerine de ns- yaret eder, Hava korunma milisleri talyayı hava tehlikesine karşı koru- Makla mükelelftir. Milletin can mer- kezlerini düşmanm tayyare hucumla- İna karşı korumak için tertibat almak Yazifesi bu milislere düşer. Onun için hava kuvvetlerinden sonra ent mühim hava teşkilâtı hava korunma milisleri Sayılır, Bir İtalyan askeri gazetesi bu teşki- Httan bahsederken «İtalya haya teh- Ekesine karşı korunmayı en esaslı bir #uretle ve tam olarak hal ve tesviye etmiştir» diyor. Çünkü İtalya, mem- leket dahilinde fikri ve bedeni ne ka- dar enerji varsa hepsini bu işe tahsis etmiştir. Gönüllü faşist milis teşkili İ Mussolini tarafından yeniden yo- rulan İtalyan milletinin ruhunu temsil eden bir teşekktildür, deniliyor. Bir taraftan hava korunma milisi harp halinde alınacak tedbirleri öğ- Yenmek için vakit vakit talimler ya- Pörken, diğer taraftan teknik bir bü- 10 da mevcud muhafaza tertibatının hasıl mükemmelleştirilebileceğini ted- kik ile meşgul olmaktadır. Bu hazır. İıkların sebep olduğu masarif diğer Milletlerin ayni işler için sarfettiği Paralardan çok azdır. , İtalyan milisinin en genç çocuğu (Milizio da Cos) denilen sahil muha- faza milisleridir. Bu teşkilât, feshedi- len sahil topçu alaylarının yerine geç: MİŞ, oturmuştur. Sahil milislerinin Vazifeleri çok mühim olduğu için on- Ir hakkında fuzla tefsilât vermeyi Muvafık buluyoruz, Geçen sene Siçilyada yapılan ma- Mevralar esnasında İtalyan arazisinin #rdu tarafından müdafaası ilk defa İafbik edildi. Bu esnada gerek müda- *€rde, gerekse muhacimlerde en zi- hava silâhının tesiri kendisini Bösterdi. İtalya bir defa 1916 senesin- de sahillerin olmuştu. O zaman İtalyan kıya- İstine giren Avusturya askerleri mü- bir noktada İtalyada karaya çık- Mağa teşebbüs etmişlerdi. 800 kilo- ietre uzunluğunda bir sahile malik lunan İtalya böyle bir vaziyet kar- #sinda kalmak istemediği için sahil Muhafaza teşkilâtmi fevkalâde tevsi Ye teşkil etmeğe çalışıyor. Sahil ola- mevzuu bahis olan kısım umumi- Yet itibarile bütün sahil mıntakasıdır. kit mühim sahil noktaları donan- Ma ve sahil bataryaları milisleri ta- Tafından muhafaza olunmaktadır. Sahilin muhafazası ve nezaret al- MİR bulundurulması için her zaman Yerinde duran kuvvetlerden istifade ir. Bu kuvvetler liman ida- Peleri, tenvirat kıtaları, gümrük mu- tızları, jandarma, liman milis ve 5 Yâ korunma milislerinin hava hü- Umlarını sahilden haber vermekle Mükellef olan kısımlarıdır. bele karşı yapılacak ani hücum- evvelee ordunun kara taburları Ye sahil mevzileri bataryaları tarafın- ağı, efedilirdi. Bu taburların silâh tana alınmıyan efraddan teşkili dü- ilüyordu. Fakat böyle yapıldığı rde onların talim görmemiş ola- arı, vazifelerini lâyıkile bilmiye- Tİ ve seferber hale getirildikten Olaç üç, dört gün sonra emre amade "akları dikkate alındı. Onlar gelin- ceye kadar en mühim ilk günlerde ordunun bu vazifeyi görmeğe mecbur kalacağı akla geldi. Onun için, hava korunma milislerinde olduğu gibi sahil muhafazası için de yaş mesele- lerinden dolayı askerlikten muaf olan milis efradının sahil muhafaza teş- kilâtına alınması kararlaştırıldı. Şim- di sahilin muayyen noktalarında ora- ların yerli halkına sahil muhafazası talimleri yaptırılmaktadır. Bu talim- ler sayesinde efrad hem vazifesini öğ- renmekte ve hem müdafaa edeceği araziyi iyice tanımaktadır. Bu milis teşkilâtı sulh zamanında sahil milis taburları namı altında bir araya top- lanacak daimi surette mevcud olan milis teşkilâtına bağlanacaktır. On- dan sonra sahil muhafaza mıntaka- larma ayrılarak daimi surette talim ve terbiyeye tâbi tutulacaktır? Sahiller arasındaki irtibat jandar- ma, gümrük kolcuları ve demiryolu, şoseler, liman ve posta milisleri gibi hususi milis teşkilâtı tarafından te- min olunacaktır. Devlete ald olup sahillerde bulü- nan devlet tesisatının himayesi de bu teşkilâta aittir, Bu suretle kuvvetli ve cesur bir düşman İtalyan Hmanlarna ve Üssü bahrilerine hücum etmek is- tediği zaman biribirine tabi ve biri- birinin mütemmimi olan bu milis teş- kilâtile karşılaşacaktır. Çünkü böyle bir hücumu defetmek ve limanlarla üssü bahrileri korumak vazifesi milis- lere terettüp ediyor. İtalyada sahil müdafaasına hizmet kaç türlü milis zifeleri nedir? lamak için gece ve gündüz hazır ol vaziyette beklerler. İtalya faşizm'i yorulmak bilmiyen bir gayretle senelerdenberi bu milis teşkilâtı vücude getirmeğe ve mü- kemmelleştirmeğe çalıştı. Bilhassa İtalyanın «Cephe arkasındas vücude getirdiği teşkilâtta gösterdiği terak- kiler kayda şayandır. Ordunun mo- törleşmesi günden güne ilerilediğin- den bu teşkilâta şiddetle lüzum oldu- ğu hissedildi. Çünkü motörlü kıtala- rın muvaffakıyetle ilerilemesi için mü- nakalenin de her cihetten intizam al- tına alınması şarttır. Harpte büyük kararların verilmesi ve tatbik olun- ması için her şeyden evvel münakale disiplini lâzımdır. Yolların, tayyare ile tahrip edilmesi veya şoselerin tıka- nıp kalmasi halinde intizamı temin edecek olan teşkilât milis teşkilâtıdır. İtalyanlar diyor ki: «Asri muhare bede ön safta harp eden askeri kıta- ların hemen gerisinde bir de hususi münakale teşkilâtı bulunmalıdır.» Bu teşkilâta yollara ve şoselere Işa- rek ve isim koyma işi de'dahildir. Çün- kü haritası bulunmuıyan ve yahud ek- sik haritalı olan mıntakalarda askeri harekât yaparken yolların - bilinmesi de ihmal olunamıyacak bir iştir. İtal- ya bu işler için lâzım olan kıtaları sokak milisi denilen teşkilât sayesin- de tedarik ederek İtalyan erkin: har- biyesinin emrine tahsis etmiştir. Şim- di Habeşistanda elde edilen yeni tec- rübelere göre alınacak yeni tedbirler tesbit olunmaktadır. İtalyanın, hava korunma milisi ve sahil koruma milisi gibi teşkilât sa- yesinde dalma emre müheyya, halk kütlelerinden kuvvet alan ve millet ve memleketi emniyet altında bulun- durmağa yarıyan bir kuvvet vücüde getirmiş olduğuna hiç şüphe edilme- melidir, Bu sayede orduya yüklenen birçok vazifelerden ordu kurtarılmış, ayni zamanda, hava ve sahil korun- ma işleri en az bir masrafla temin edilmiş ve gönüllü milis teşkilâtıma yeni yollar açılmıştır. A.C.D, ESRARENGİZ KERVAN Yazan: Arif C. Denker Tefrika No, gı — Nehri geçtiler, geceleyin Mehmed İsanın evini aramağa başladılar — «Doğru, hakkınız var. Yalmz çabuk olunuz, ikinci"dinamit te ne- rede ise patlar.» Merton: — <İşte ipi belinize bağlıyorum.» — Hayır, hayır, lüzumü yok. Ben ipl tularak aşağıya fnebilirim, Bıra- kınız evvelâ beri ineyim » Güldost bunu söyledikten sonra ipi bileklerine doladı ve ağacın dal- ları arasından aşağıya sarktı. O anda ikinci dinamit patladı. Müthiş bir alev sütunu karanlığı yar rarak yükseldi. Kavak ağacı sarsi- inden elindeki ipi tuta tuta ona yaklaştı. Nihayet ellerile kızın kolla — «Azizim, nasılsın? Her tarafın sağlam mı?» diye sordu: Âni sukuf esnasında başını taşa çarplığı için bir müddet kendinden geçmiş olan Güldost: — «Evet, evet, dedi. Sapasağla- mim. Hainlerin hepsi geberdi. Kaşalım şimdi Hasan beyi kurtarmağa!» — «Hasan beye gitmeden evvel önümüzde daha geçilecek bir nehir var. Karşı sahile erişelim de ondan sonra Hasan beyi de düşünürüz?» Bir iki adım ileriden Kızılsu akı- yordu. İkisi da hiç düşünmeden su- ya atıldılar. Bazan suyun içinde yüş Tüyerek, bazan da derin yerlerde yü- zerek kolayca karşı sahile vasıl ol- dulâr, Karşı sahildeki açık, düz meydana geldikleri zaman içinde mevkuf bu- Yundukları binarın cayır cayır yan- İki arkadaş bu manzarayı uzun müddet seyretmediler. Hemen sahili takiben Hacı Mehmed İsanun evinin bulunduğu yeni şehre doğru süratli adımlarla ilerlediler. Güldost Hacı Mehmed İsanm Büyük Bahçe soka- ğında oturduğunu hatırladı. Pafhyan dinamitlerin çıkardığı müthiş gürültü henüz Güldostia Mertonun kulaklarında çınlamakta olduğu halde Kâşgar şehri hâlâ uy- kuda idi. Sokaklarda ne bir insan görülüyor, ne de evlerden bir ses işi- tiliyordu. Bu gibi gürültülerden çok ürken Çinliler galiba yerlerinden kı- mıldamağa cesaret edemiyorlardı. Umumi valinin katli üzerine bir ihtilâl çıkmasının beklenmesi de bu korkuyu bir kat daha arttırıyordu. Güldostla Merton açık meydandan geçerek bineların bulunduğu tarafa geldikleri xaman ne tarafa gidetek- lerini istişare etmek üzere evlerden birinin Köşesine gizlenerek durdular. N İn, dul iyiki i yavaşça kaldınp vurdu. Yarım da- kika, bir dakika beklediler, Hiç 863 çıkmadı. Güldost bir daha çaldı. Ne kapı açıldı, ne de içeriden «kim 0?> diyen oldu. Bunun üzerine evi aramaktan vazgeçtiler. Güldostun evine kadar giderek Yasefi uyandırmağa ve onun yordu. İki firari o tarafa doğru yol- landılar. Dar sokaklardan, kapıla- rm önüne atılan süprüntüleri karyş- tıran köpeklerin arasından geçerek yürüdüler. Bir Çin mabedinin duvar- larına sürünerek geçerlerken mabed kapısının iki tarafında göğe doğru birer korkunç sütun gibi yükselen servi ağaçlarına bakarak Güldost de- di ki; — «Bu iki ağacın uçları benim evimden de görülür. Artık yaklaşıyo- ruz. Siz yalnız gidersiniz. Şayet Ah - Sing gebermedi de evimin etrafını adamlarile muhasar altına aldıysa beni görmesinler; Onlar nasıl olsa sizi tanımazlar» Merton: — «Kimi arıyayım?» diye sordu. — «Ev sahibi Yasefle konuşmak istediğinizi söylersiniz. Yahudi ka-