8 Şubat 1938 Sahife $ a AKŞAMDAN AKŞAMA. İnsan “Neydim?,, dememeli “Ne olacağım,, demeli imiş... Şimdiye kadar pek çok kimseler Şöyle sanıyordu: Hitler, bütün mu- valfakiyetine rağmen, bir tarftan Ak man sermayedarlarınn, diğer taraf- tan da Alman ordusunu bir «göster meliğis dir. Bu iki kuvvet, halktan fışkırmış bir lider olduğu için, ona, gizliden gizliye kendi arsularmı yap- tirtmak üzere, müzahereğ ediyorlar... Fakat, Hitler, İktisad diktaförü Sehacht't yıktı. Şimdi de, - ve en ş&- yanı hayreti, - asri orduların en klâ- Siğini içinden fethetti: Alman ordu. Suna baş oldu, kendi karakterini ver- di. ... Hitler'in tercümeihalini öğrenmi- yen kaldı mı? Okumasını sevmiyen bir çocukmuş. Babası: — Ah, şu afacanı ne yapacağız?.. Bir baltaya sap edemiyecek miyiz? Küçük bir memur olamıyacak mi Arkadaki üzün boylu ve bıyıklı zat, Adolf Hitler'in on başılık halidir Sonra Hitler nakkaş olmuş, harp- İe on başılık, çavuşluk etmiş, Der- ken, iyi söz söyliyebildiği dikkati cel- bederek, erkân harbiye, onu halk hatibi olarak kullanmış. Genç Adolf, Nasyonal - Sosyalizmin esasını teş kil eden fikirlerini söyleyip etrafın. da adam toplamış, fırka kurup İşl büyütmüş: Parlâmente muvaffakiye- ti hâki gömlekliler, iktidar mevkii, Takiplerin yok edilmesi, «Heil Hitler!» m derken devlet reisliği, mili Kahramanlık ve bugünkü dört başı Mamur diktatörlük. Her diktatör mevkiini başka şeyle- 18 de medyundur. Sanırım tarihte #âde dil kuvvetile bu derece ikbale “en adam azdır; yoktur bile! bit mi kötü yemeği ka bir sefer en yı yapma» mi töyleyince yine ayni geyi tekrarlama Üzerine hayretle sormuşlar: Nedir bu? İyi şey yap deriz dil ya- Pakun. kötü gey yap deriz yine iL. Re, Ö7l0 yal - diye Ezop cevap vermiş. - N İyi şey dildir. İnsan bununla herşeye Keza en kötü şey dildir. Zira her Paliflerinin karşısına elleri istih- İnfla çıkarak: mnşmağa başlan ç; Evvelâ ellerini çukaz bakalım - diye in, yahudilerin maruf âdetine telmi- Lüzum yok! Ben ellerini Kullanarak Kabuşan insanlardan değilmi - demiş. kapıma mk Venicami kemeri Avan projede değişiklik yapılacak mı? Yenicami kemerinin yıkilp yıkık maması etrafında münakaşalar de vam ediyor, Şehircilik mütehassısı B. Proste'un avanprojesine göre kemer yıkılmalıdır. Belediyenin düşüncesine göre projenin bu kısmı tadil edilecek cihetler arasına girebilir. Diğer taraftan müzeler idaresi Eminönü meydanı açıldıktan sonra kemerin muhafazası için bir proje hazırlamaktadır. Bu proje şu şekilde olacaktır: Meydan yıkıldıktan sonra bir çıkıntı halinde kalacak olan ke- merin deniz tarafındaki ucundan İti- baren Yenicamiye müvazi olarak Mi- sır çarşısı tarafına doğru geniş bir yaya kaldırımı yapılacaktır. Bu su- retle meydanın bu kısmı yayalara mahsus kalacak, nakıl vasıtaları şim- di olduğu gibi kemerin altından geç- miyecektir. Çöpler Üç müfettiş tedkiklere devam ediyor Üç Belediye müfettişinden mürek- kep heyetin İstanbuldaki çöplerin toplanma, nakıl ve imha İşlerini tan- zim maksadila yaptıkları tedkikler ilerlemiştir. Müfettişler tedkikleri 80- nunda mufassal bir rapor hazırlayıp riyaset makamına vereceklerdir. İs- tanbul Belediyesi temizlik işlerini bir programa, bağlamayı düşünmektedir. Diğer taraftan Belediye hazirandan itibaren, halen Edirnekapı haricinde imha etmekte olduğu İstanbul çöple rini de Beyoğlu çöpleri gibi denize .dökecektir. Bunun için Haliçte Azab- kapıdan başka Balatta, bir de sebize hâlinin pisliğinni albitmek için hâl et varında birer çöp iskelesi meydana getirilecektir. Gazi köprüsünün Iki başında birer meydan yapılacağı evelce yazılmıştı. Köprü 939 sönesinde ikmal edileceği cihetle Belediye Azapkapıda yapılar cak müstakbel meydanın şimdi bu- lunduğu sahayı işgal eden çöp İske- lesini başka bir tarafa nakle karar vermiştir. * Çöp iskelesinin Karaköye yakın bir tarafa kaldırılması düşünülmektedir, Belediye bu maksadia yer sramağa örü - İnsan «Neydim> dememeli, «Ne ola- | .cağım» demeli imiş. Bu resmi gördükten sonra herkes şöyle bir düşünceye dalabilir: — Kim bilir belki ben de ileride bir dâhi musikişinas, bir mahir kap- tan, bir büyük mucid.. İlh olabili rim... «Nefisten ümidi kesmemeli!'» yi tel kin eden insanların başında da yine Hitler geliyor. (VA-N0) Bay Amcaya göre... Haklı şikâyetler Tramvaylara kırılmıyan cins cam Geçen günkü Akşam gazetesinde bir tramvay otobüs müsademesinde tramvayın dört camı kırılarak iki teamvay müşterisinin camlarla yara- Jandığını okudum. Ve çok müteessir oldum. Yine Akşam gazetesinin ayni günkü neşriyatında taksi ve olobüslerin camları kırılmaz cinsten yaptırılması hakkındaki Belediyemizin son kararı eldden yerinde bir karardır. Yakat hâlâ taze olan ve gözümüzün önlün- de bugünkü gibi beliren Şişhane yo- kuşunda, feci bramvay kazası kurban- larını en çok müteessir eden nedir diye düşünmek lâzımgelirse camlar olduğu diyebilirz. Ve netekim 16/1/938 tarihinde Şişhane yokuşunda vuku. bulan otobüs tramvay kazası esna muda tramvay müşterilerinin yine camlardan yaralandıkları sabit ol- Ve buna mümasil tekmil kazalarında “en büyük rolü oynıyan camlardır. — Belediye, nisbeten fakir olan olo- mobiletlere bile nizamen camlarnı de- Biştirtirken, trimvay şirketini böyle bir mecburiyet altına - halkın selâ- meti için - sokmamakta mâna yoktur. Şişlide tramvay son durak 160 numaralı Reno apartmanı Mütercim İlyas NOT: 'Karilerimizin diğer şikâyet ve di- lekleri 15 üncü sahifemizdedir. Iki aile faciası İki koca karısını .yaraldı Dün şehirde iki aile faciası olmuş ve iki koca; karılarile kavga ederek onları hastaneye kaldıracak derecede yaralamışlardır. Vakalardan biri, Küçükpazarda ol- muştur. Burada ofuran Hasan ismin- de biri sarhoş bir halde eve gelmiş, karısı Huriyeyi bulamamıştır. Hasan sormuş soruşturmuş, Huriyenin ci- varda bir yere miğafirliğe gittiğini öğrenmiştir. Hasan, bu sefer oraya gitmiş, karısını çağırmış, kayşısına çikar çıkmaz da üzerine atılarak bar şından ve yüzünden yaralamıştır. Kadının istimdadına yetişen bekçi ve polisler, derhal tedavi altına ak mışlat, Hasanı da yakalamışlardır. İkinci vaka Galatada olmuştur. Şevket admda biri karısı Nimetle bir para meselesinden kavgayâ tutuş- muşlar, Şevket Nimetin ağır sözlerine tahammül edemiyerek bıçağını çek- miş ve Nimeti muhtelif yerlerinden Vakadan haberdar olan polis, NİF meti Beyoğlu hastanesine kaldırmış- tır. Şevket te yakalanarak hakkında kanuni takibata girişilmiştir. Yapı ve yollar kanununda yapılacak değişiklik tesbit edildi Yapı ve yollar kanununun tadili Üzerinde çalışmak için Ankarada top- lanan komisyona iştirak eden bele- diye umuru hukukiye müdürü B, Muhsin ilş imar şubesi müdürü B., Ziya ve harita dalresi müdürü B, Ga lip şehrimize dönmüşlerdir. Yapı ve yollar kanununda yapıla» cak tadilât tesbit edilmiştir. Meclisin bu seferki toplantısında müzakere edilecektir. B. Ziya İstanbulun imar plânı hakkında da Dahiliye Vekâleti. ne izhata vermiştir. Deri sanayii Fabrikaların küçüldüğü tahakkuk etti Sanayi umum müdürü B. Reşad deri fabrikâlarının küçülmesi mese- lesi üzerinde yaptığı tedkikleri bitir- miş ve Ankaraya dönmüştür, Yediku- ledeki deri fabrikalarında yapılar tedkikler sonunda deri sanayiinin har kikaten küçüldüğü tesbit edilmiştir. Bunun üzerine Ankaradan bir heyet gönderilerek tedkikata devam edil mesi münasib görülmüştür. Bu heyet deri fabrikalarının küçül- mesine sebeb olan âmilleri tesbit ve buna bir çare bulunmasını tedkik ede- cektir. İlk tedkiklere göre bu fabriksk- ların küçülmesine sebeb muamele ve istihlâk vergilerinin beş beygir kur- Yelinden yukarı fabrikslara Ceşmil edilip beş beygir kuvvetinden aşağı olanların bu vergilerden maaf tutul- masıdır, Yedikulede vasati bir hesabia er- velce 10 kadar olan küçük fabrikalar son zamanlarda büyük fabrikaların vergi vermemek için küçülmelerile bugün 30 kadarı bulmuştur. Buüns mukabil önce 25 kadar olan büyük fabrika da 12 ye iimiştir. Bunlardan temin edilen senelik vergi tutarı bir milyon lira kadar olması icab etmek- tedir. Fakat küçülme hadisesi 400,000 lira kadar bir vergi azlığı meydana getiriyor, Bir avcı yaralandı Elindeki tüfek düşerek ateş aldı İSTANBUL HAYATI Jattı, Alkışların, bağrışmaların ardı arası kesilmiyordu. Daracık kisbetler giymiş iki delikanlı sahneye çıkarak seyircileri selâmladılar. Tekrar sağ nak halinde başlıyan alkış gürültüle- r k sokuluyorlar, kollar makine gibi işli yor, Birinin savurduğu şiddetli yum- ruk ötekinin çene kemiklerinde şaklı- yor. Onun da can acısile dişlerini #- Evveliki gün akşam üzeri Bakırköy |. civarında bir av sahasında bir kaza olmuştur, Edvard ve Giro isimlerinde iki arakadaş avlanmak üzere o civar da çimento fabrikası otrafında dolar şirlarken bir aralık, Edvard, sahilde bulunan bir sandala atlıyarak yaban tir. Edvard sandala binmekte iken tü- feğini Girsya vermiş, bu sırada da Giro'nun elinden tüfek yere düşmüş- tür. Tüfeğin düşmesile ateş alması bir olmuş ve çıkan saçmalar Gironun zime isminde bir kadına çarparak ağır surette yaralamıştır. Nazime Ha- seki hastanesine kaldırılmış, şoför tevkif edilmişitir. İkicisi şoför Sudinin idaresindeki hususi otomobil Ayazpaşa yokuşun- dan çıkmakta iken ayni yokuşu inen şoför Mehmedin idaresindeki 1313 numaralı taksi ile çarpışmışlar her bir kere bay Amca, bizim taraf sizinki” lere bir go İmiş. İl w O heyecanla «Yaşşanal» diye bar ğırmak istiyorum, fakat ne mümkünl,, ml. ünden evvel tekrar şehrimize döne- cek Balkan Antantı toplantısı için memleketimizi ziyaret edecek dost Yugoslavyanın Başvekili ve Hari. ciye Nazırı B. Stoyadinoviçi karşılamağj üzere Türk protokol heyetile birlikte Uzunköprüye gidecektir.