se de tarmtatbikinde bu esas şarla hiç - Bahife 4 29 Kânunusani 1938 (Baş tarafı birinci sahifede) nan bütün tedbirleri kendine mal çi- mek ve bilhassa yirmi sene hapse ka- dar varan ağır cezalar koyarak fer- di hürriyete tecavüz eden ahkâmı havi bir kanun yapmak hakkı böyle bir kontrol komisyonuna bahşedil. memiştir. habat nizamnamesi sizin kararları- nızın şekil ve esasına tamamen mu- haliftir. Bu nizamname fÂrayi umu- miyenin mahiyetini tamamen tadil etmektedir. Nizamnamedeki ahkâm mütehassıslar. komitesi tarafından eden halk iradesinin serbesce ve doğ- | rudan doğruya ifadesi imkânını or- tadan kaldırmaktadır. Türkiye Hatay ile, onun tarzı ida- resi ve sükün ve sükünetile bu dey- rede Fransa derecesinde alâkadardır. Esasen bu meselenin tedkiki için | | konsey tarafından teşkiline karar | verilecek heyete Hatay meselesinin muhtelif safahatıma aid bilumum taleblerimizi dermeyan etmek hak- kını mahfuz tutuyoruz. Hükümetim asla kabul edemez ki, hattâ sizin kararlarınızın tatbiki de- bi olsa, Milletler cemiyeti teşekkül- leri Türkiye hükümetinin oTey ve mutaldasını almadıkça bu hsvalide her hangi bir teğbiri derpiş veya tatbik edebilsinler. Bahu- süs ki komisyon, malümat almak ka- bilinden dahi olsa, mandater hükü- metin ajanları ile temasta bulunmak için her türlü imkânlara malik bu- Tanmuştur. İşte bu sebeblerden dola- yıdır ki, hükümelim, kendisi tarafın- dan kabul edilen ve memleketim için ağır fedakârlıklar ifade eden anlaş- manın çerçeveleri dışında çıkan ted- birlerin tatbiki hususunda ne Millet- ler cemiyeti uzuvları ve ne de mah- dater hükümetle. hemfikir bulunma. . yuimkânsız addetmiştir. 1081 Türk - Fransız munhedesi Sancak için bir muhtariyet idaresi derpiş etmişti. - Bur araziyi terkedişimizin esas şartı olan bu muhtariyetin gayesi bu hava- MdeTürk ekseriyetini ve Türk kültü- rünü muhafaza etmekti. 1921 mua- hedesinin bir tecellisi olan 29 Mayıs anlaşması, ne tarzı telâkkisinde, ne bir suretle mugayir olamaz. hükümeti'bu ihtilâfın de- ami müddetince izhar etmiş olduğu hayirhahane hareketinden dolayı kâti- bi umumiye teşekkür eder. Daha u- mumi bir mevzu dahilinde Milletler Cemiyeti müessesesinin iyi işlemesi bar kımından şunu da tebarüz ettirmek- ten kendimi alamam ki, Milletler Ce- miyetinin her hangi bir uzvunun muayyyen bir meselede alâkadar bü- tün taraflaria temâsdan içtinab et- mesi bitaraflığın yanlış bir telâikkisi- dir. Türk-Fransız dostluğuna büyük bir kıyinet veren Türkiye hükümeti bizi meşgul eden mesele hakkında dosta- ne bir teşriki mesai ve Sancak havali- sinde hayati menfaatlerimizin tam retile 20 mayıs anlaşmasının mesut | bir netice bulunacağı ümidini halâ | muhafaza etmektedir. Hükümetim şunu da ümit etmek is. ter ki, burada açık ve dürüst bir ni- yetle alâkadar tarafeynin gayretle | rini âynı hödefe tevcih etmeleri su- resile 29 mayis anlaşmasının mesut | bir şekli tatbiki temin olunabilecek tir. Fransız Hariciye Nazırının beyanatı Bundan sonra söz alan Fransa Ha- riciye Nazırı Delbos beyanatta bulu- narak, Sancağın tabi olacağı rejimin 29 mayıs anlaşması ile sarih bir su- rette malâm olduğunu ve şimdi bu ahkâmın tatbiki Jâzım geldiğini ve Fransanın hem manda ve mesuliyeti- ni, hem Sancak statüsünü ve hem de Sancağın tamamiyetini temin eden muahedeyi nazarı dikkate alarak ve mesuliyetini müdrik olarak buna gayret edeceğini ortada bir suitefeh- hüm kalmaması lâzım geldiğini ve Fransanın Paristeki Türkiye elçisine verdiği mektupta bu sistem makaniz- ması hakkındaki telâkkisini izah et- yetinin takdirine itimed ettiğini, in-” tihabatın lâzım gelen bütün garanti- leri tamamen haiz olması lâzım gel- diğini ve bütün anasıra bilâ tefrik ka- naatlerini serbestçe samimi surette korkusuzca ifade etmek imkânı veril- mesi lâzım geldiğini ve bu sahada her türlü şüpheyi izale etmek lüzumunu ve intihabatın Türkiye - Suriye ara- sındaki dostluğa halel vermiyeceğini ve intihabalın tam istiklâline riayet etmek arzusunda olduğu için bu in- tihabatın istikameti hakkında önce- den fikir beyanından içtinab ettiğini söyledikten sonra demiştir ki: — Fransa bu şekilde hareket et- münasebetlerin idamesine de yarirm etmiş oluyar. Türkiye ile Fransayı birbirine bağlı yan dostluk şarkta siyasi vaziyetin en sürekli ananelerinden biridir. Bu mesele de gayretlerinin teşriki, umumi sulh davasına hizmet etmek- ten hali kalmıyacaktır. Hataya gönderilen komisyon reisinin beyanatı B, Delbostan sonra Hataya gönde- rilen komisyon reisi İngiliz B. Reld söz İstiyerek, kısa beyanatta bulun- muş ve her türlü malümat ve izahatı vermek üzere konseyin emrine âmade | her hangi bir şekilde | olduğunu ve kendisine ihtiyaç hasıl “olursa malü- mat vermeğe bazır olduğunu ve Tür- kiye hükümeti tarafından ileri sürü- len itirazlara şifahi veya tahriri mü- — —— Hatay meselesi konseyde hararetle müzakere edildi talealarını konseyin münasib görece- Ğİ bir zamanda bildirmek arzusunda | olduğunu söylemiştir. Bu işte konseyin raportörü olan İs- veç murahhası, könseyin bu içtima na yetişebilmek üzere eğer Türkiye arzu eder ve Fransa muvafakat eyler- se komisyon raporunun okonsey kararlarına muvafık bir şekilde tadil için bir şekli tesviye elde edebileceğini söylemiştir. Necmeddin Sadak raportörün tek- UE ettiği şekilde kendisile mutabık ol- düğunu ve Türkiye - Fransa mümes- sillerile bizzat raportörün o müştere- ken lâzım gelen tadilâtı yapmaları şeklini kabul ettiğini bildirmiştir. Raportör bir iki gün zarfında bu tadilâtin yapılması için takip oluna- cak prosedür hakkında Yransaya Ta pörunu' verecektirmde var Kaçak'kumaş yakalandı Limanımıza gelen İtalyan bandıralı Filpo vapuru yolcularından Sara ve arkadaşı İspironun yolcu sâlonunda muayeneleri yapılırken her ikisinde de heyecan alâmetleri sezilmiştir. Mus- yeneden sonra kapıdan çıkmakta-olan Sara ile arkadaşı muhafaza memur- ları tarafından durdurulmuş, tekrar amuayeneleri yapılmıştır. Neticede Saranın mantosunun a- tarında dikili 2,5 kilo ipekli ve yünlü kumaş meydana çıkarılmıştır. İspiro- nun sökülen yorgan çarşafı içinde de aynı cins kumaşlardan 2 kilo bulun- muştur. Kumaşlar müsadere edilmiş, kaçakçılar hakkında takibata girişil- miştir. Fransız bandıralı “Teophil Gautler vapuru yolcularından Katinanın va- ziyetinden şüphelenen muhafaza me- murları kadının üzerinde saklı bir ki. 1o ipekli kumaş yakalamışlardır. Ke- çakçı hakkında kanuni muamele ya- Pılıyor. 28/1/938 : (AKŞAM KAPANIŞ FİATLERİ) ESHAM ve TAHVİLÂT İstikrazı 94| Türkiye Cüm- o $8 dabit huriyet kan ikra İmer nitürk I A89İS0| Anadolu Hik 2975 Ünitürk “TE. 189750) Telefon 118 Ünitürk II 189750 . Mümessli 1 49,—| Terkos 126 Mümessil x 80, to 10,10 —| İttihad Değir- 1250 iş Banka > 1020 > hamiline 1025) Şark Değiş. o 1.— > © müessis 85 | menleri Para (Çek fiatleri) Paris 2431) Boya 84020 Londra 60) Prag 226190 Nev York © 0,1945) Berlin 1STMA) Milâno 1509 1048 Atina 28/7480| Cenevre Ç — 34325 Brüksel 41 Ariiietnim..” | Jiyiz, dedim, Elimizde mi? O yardımı Sobe (Baş tarafı 3 üncü sahifede) tehlikeli bir şeydir; çünkü: «Yaparım, | sonra da iğtiraf edip kurtulurum» gi- | bi bir zihniyetin inkişafına meydan | verir, «Samimiyet için samimiyet», cemiyet için bir belâ olabilir, Kaba- hatlerini iğtiraf eden çocukları büs- | bütün cezasız bırakan babalar ve ho- calar bunu düşünmelidirler.) Samimiyeti en büyük meziyet, riya- yı da büyük kötülük saymuk, medeni- yet sonu alâmetlerindendir. Çünkü medeniyet, tabiati, dünyayı olduğu gibi kabul etmeyip onu kendi kurdu- ğumuz bir ideale, hir kıymetler silsi- lesine göre tashihe kalkmak demek- tir. Medeniyet, insanın iradesini tabi- ate - mümkün olduğu kadar - imposer etmesidir. Samimiyete teğlih derece- sinde bağlılık ise insarda, o iradenin teğsirinden kurtulabilmiş tabii'yi bul- mak, onu meydana 'çıkarmak arsu- sudur. Bu da medeniyetin temeli olan ideale (yani insan için tasavvur olu- nan en mükemmel hale), kıymetler silsilesine artık iğtibar edilmediğini, gülündüğünü veya isyan edildiğini (bunların ikisi.de birdir) - gösterir. Sahte terbiyeli adam ve yukarıda an- lattığımız Bulgar bayan - samimi ol- mamakla beraber - medeni, hiç olmaz- sa medeniyete inanmış insanlardır: onlar için bir insan ideali vardır ve kendilerini ona yaklaşmış gibi göster- mek isterler. Yüzlerindeki şüphesiz bir maskedir; fakat onu çıkarmalarını istemek, on- lara kızmak veya gülmek doğru değil- dir. Bilâkis, maskeyi taşımalarına yar- dım etmeliyiz. Kim bilir? Belki bir gün o maske etlerine yapışır, şahısla- rının bir parçası olur ve onu yalnız kaldıkları zaman da çıkaramaslar. Maskeyi taşımalarına yardım etme- edecek hakle olsaydık onlara zaten si- nirlenmezdik; yani medeniyetin ide- aline inanır, ona riyanın gösterdiği hürmetin nişanesi karşısında mem- nuniyet duyardık. Halbuki gerçekten medeniyet sonundayız; dünkü ideslin | güzel ve iyi olduğunu kabul etmiyo- Tuz. Samimi'yi, tsbil'yi arıyoruz: Yeni bir ideal, yeni bir kiymetler silsilesi kurabildiğimiz gün ona yaklaşmak İs- tiyenleri, yüzlerine maskeyi geçirenle- ri hoş görünüz. 'Nurujlah Ataç İrtihal Emekli maliye memurlarından İs- | mail Tuğcu ve Adliye memurların- dan İhsan Tuğcununmdebaları ve | kurenayı sabıkadan bay İbrahim Tuğcu geçen çarşamba gecesi Be- şiktaş Nüzhetiyo caddesindeki hane- sinde 83 yaşında olduğu halde rah- meti rahmana intikal ederek Yahya- efendi hatiresindeki aile makberesi- ne defni hâki gufran Hayrı seven ve hüsnü halile bütün tanıdıklarının kalbini teshir etmiş olan merhuma” Cenabı Haktan mağ- firet dileriz. ÖLÜM Tirhala eşrafından merhum bay Rıfat kerimesi ve sabık hâkimlerden bay Daniş Yazman'ın refikası ve Ödemiş tücearlarından bay Âlimin kayın valdesi ve Türkiye İş Bankası memurlarından bay İzzi Özalp'in teyzesi bayan Ülfet'in müptelâ olduğu! hastalıktan şifayap olamıyarak Di- “kili'de vefat ettiğini teessürle haber aldık, Merhumeye rahmet geride ka- RAMON NOVARRO'nun MA, Filmi şimdiye kadar görülmemiş emsalsiz muvaffakıyetle MiLLi Sinemada devam ediyor, Görmiyenler ve görmiyenlerin tekrar tekrar görmeleri için son üç günden istifade ediniz. Ayrıca: İKİ CANLI ADAM Ralph Bellamy hissi büyük film Şehir Dram kem Bu akşam 2030 da Yazan: Henrik İbsen, Türk- PER GÜNT dram 5 perde çesi: Seniha Bedri Göknll Komedi kısını: Son hafta Gündüz saat 14 te Çocuk Tiyatrosu (JAVİ BONCUK) Yasan: Zeki Taşkın, Müzik: F. Ege l TİYATROSU | Banstkâr Naşid ve arka- daşları okuyucu küçük Semiha ve Mişel varyetesi GUGUKLU — SAAT Komedi 3 perde Ertuğrul Sadı tek tiyatrosu Pazartesi: (Kadıköy - Süreyya). Salı: (Bakır- küy). Çarşamba: (Üskü- dar) sinemalarında OTELLO 4 perde 1 tablo Bugün Korsanlık hayatına aid en müessir, en müdhiş ve en büyük filmi ESİRLER Aşk, macera ve sergüzeştlerle dolu © Fransızca sözlü şaheser ŞEYH AHMED İf iPE K. sineması GEMİSİ Baş rolde: WARNER BAXTER bugün saat 1'de matine. Bu hafta AZA K sinemasında ŞEYH AHMED ŞEHZADEBAŞI NE un 3 ncü FERAH Sinemadr SUNGNR gramı seyircileri ark elti, Herkes r kaldı rtesi ve Pazar ZATİ SUNGUR MATİNESİ Bu hafta sinemada yine 3 büyük film. KARYOKA İM-CANBAZLARI KEN MAYA YOL KE HAYDUTLAR Geceleri yer bulmak için biletlerin erken alınması, Telefon: 21359 NEVYORK DAMLARINDA filmini çevirmek için 5,000,000 dolar sarfolunmuştur. Baş rolde: DORİS NOLAN Bir harika... Bir dans hülyası, Emsalsiz filmine ilâveten: LUPE VELEZ ve RODE SANDOR tarafından oynanmış Çingene Melodisi Bu senenin en büyük ve en mükemmel filmi Bu hafta SARA Y. Sinemasının Pek büyük bir muvaffakıyetle göstermekte olduğu ESUR KAPTAN Fransızca sözlü ve fevkalâde filmini mutlaka görünüz, Baş rollerde: FREDİE BARTHOLOMEW LİONEL BARRYMORE ve MELWYN DOUGLAS lanlara uzun ömürler dileriz. AŞK ? RAKS ii ZEVK Herkes koşuyor, Yaevsimin en güzel filmi MÜZİK TÜRK sinemasında Millöker'in meşhur Fransizca opereli FAKIR TALEBE Görülmemiş derecede muazzam sahneler, binlerce figüran, emsalsiz müzik ve fevkalâde şarkılar İlâveten: Dünyanın en küçük piyanistinin konseri ve Ekler JURNAL. Bugün saat 1 de matine ani ve mecburi tebeddülüne rağmen Programın SAKARYA SINEMASI dehakir HARRY BAUR'a kiyık ve JEANİNE CRİSPİN ve GEORGES RİGAUD İle beraber çevirdiği POUCHKİNE'in şaheseri Vatan Hasreti müstesna filmi parlak bir muvaffakıyet kazandı. BÜYÜK BİR AŞK DRAMI.. BİR EDEBİYAT ŞAHESERİ.. Dikkat! Herkesin görebilmesini teminen: 1937 PARİIS SERGİSİ güzellik ve harika filmi bir kaç gün daha gösterilecektir. Suvareler için yerlerinizi evvelden aldırınız. Telefon: #341