Sahife 6 AKŞAM 20 Kânumusan! 1938 Yeni Fransız kabinesi iyi karşılandı Maamafih çok büyük güçlüklerle karşılaşacağı tahmin ediliyor Paris 19 — Başvekil B. Chautemps Reisicumhuru ziyarete gitmezden ev- vel gazetecileri kabul ederek şu be- yanatta bulunmuştur: «Uzun süren buhrana nihayet ver- meğe muvaffak olduğumdan dolayı bahtiyarım. Kabinemin hedefi isla- hat, sosyal adalet, memlekette muh- , telif anasır arasında barış ve emniyet teminidir. Sermaye sahiplerile işçile- rin eibirliğile çalışmalarını temin için uğraşacağız. Mili müdafaaya büyük eheminiyet vereceğiz. MI! müdafaa Nazırı dos- tum Daladier ile, Milli müdafaa işle- rile meşgu olan nezaretler arasında- ki münasebatı gözden geçirdik ve bazı ıslahata karar verdik. Bu sebeb- Je Bahriye ve Hava Nezaretlerine baş- ka Nazırlar getirdik. Muhtelif değişikliklerden sonra ka- bine kuvvetli bir şeklide teşekkül et- miştir, Mekanizma hazır ve sağiam- dır. Şimdi çalışmağa başlıyacağız.» G Lirin ehil mütalâası (| Paris 19 — Gazeteler yeni kabine- Yi iyi karşıamıştır. Yalnız komünist- ler memnun görünmüyorlar. Bu fır- kanın gazetesi olan Humanitö diyor- ki; «Yeni kabine meleketin beklediği kabine değildir. Çalışan kütle, halk cephesini tam temsil eden bir hükü- met istiyor ve buna malik olacaktır.» Sosyalist Populaire gazetesi ise halk cephesinin muhafazası lüzu- mundan bahsetmektedir. Kabine güçlükle karşılaşacak Pariş 19 — Tanmmış siyasi mu- harirlerden Kirilis, Epogue gazete sinde yazdığı bir makalede diyor ki: «Yeni kabinenin iyi tarafı olduğu gibi fana tarafı da vardır. Kabine mütemadiyen devamlı bir ekseriyet temini için uğraşacaktır. Kendisine tamamile sadık 118 Radiksl ve 50 ka- dar Cumburiyetçi Sosyalist vardır. Bunların yekünu meclis âzasının üç- te biri kadar bile tutmaz. Kabine merkezden ve sağ taraftan Fey isterse amele birliklerinin tazyiki ve gerv tahdidile karşılaşacaktır. Sol taraftan rey isterse bu reyi temin için bir çok istekler karşısında kalacaktır, Bu vaziyet karşısında seçim kanu- munda ıslahat yaparak meclisi dağıt- mak akla gelir. Fakat mali buhranın en şiddetli zamanında ve ortalıkta harp tehlikesi varken seçim kavgası yapılabilir mi?> İngiliz gazetelerinin mütalâaları Londra 19 — Gazeteler Fransada kabine buhranımın halini memnuni- yetle karşılamışlardır. Bütün fırka- Yür gibi oldu. Forestier girdi, gazetede göstermediği bir samimiyetle elini ar- kadaşça sıkta: — Bayanlar beraber gelecekler, bu yemekler çok hoş geçer. Sonra masaya baktı, kandil gibi ya- nan bir havagazını büsbütün söndür- dü, kurander olmasın diye pencere. nin bir kanadını kapadı, kendine rüz- gâr gelmiyecek yeri ayırdı: — Dikkat etmem lâzım, dedi, bir aydır iyi idim, bir kaç gündür gene keyifsizlendim. Salı gecesi tiyatrodan çıkarken üşümüş olacağım Kapı açıldı, iki kadın göründü. Bu gibi şüpheli yerlerde görünmek iste- miyen kadınlar gibi yüzlerini peçele- mişlerdi. Duroy, bayan Forestierye selâm ve- rirken kadın sitem etti; sonra arkada- gına gülümsedi: — Malüm, bayan Mareliei bana tercih ediyorsunuz, ona gidecek vakit buluyorsunuz. Oturdular. Metrdotel, şarab Jistesi- ni Forestierye verince, bayan Marelle dedi ki: — Baylara ne isterlerse onu Vveri- Yarı bir araya toplıyan bir kabine te- şekkülü akim kalmakla beraber böy- le bir birliğie doğru gidildiği söyleni- yor. İTALYADA MEMNUNİYET Roma 19 (A.A) — Yeni Fransız ka- binesinin teşekkülü İtalyada büyük bir alâka ve memnuniyetle karşılan- muştır. Zira bu suretle Halk cephesi formülü fikri zayıflamaktadır. Bu- nunla beraber, İtalyan efkâri umumi- yesi kati bir şey söylemeden önce ye- ni kabinenin icraatını beklemektedir, AMERİKA SİYASİ MAHFİLLERİ NE KANAATTE? Vaşington 19 (A.A.) — Vaşington siyasi mahfilleri, Fransız kabinesini müsaid bir suretle karşılamaktadır. Bu mahfiller, kabineşle B. Bonnet'nin kalmasını yeni hükümetin üç tarafı pars anlaşmasına sadık kalacağına delil olarak telâkki etmektedirler. Hava vaziyeti Dün yurdun Trakya Ege mmtaka- ları kısmen bulutlu, diğer mıntakalar tamamen kapalı geçmiştir. Yağışlar Zonguldakta yağmur, Ankara, Kon- ya, Kayseride kar şeklindedir. Rüz- gürlar Cenubi Anadolu ile Egede Şimalden, Trakya Kocaelide Garpten orta kuvvette esmiş, diğer mıntaka- larda sakin olduğu görülmüştür. Dün şehrimizde hava sabahleyin az bulutlu, öğleden sonra tamanten kapah geçmiştir. - Rüzgârlar Şimali Garbi istikametinden saniyede 1 met- re hızla esmiştir. Saat 14 de heva tazyiki 760,7 milimetre, en çok sıcak- lık 6,2 ve en az da 0,3 santigrad ola- rak kaydedilmiştir. 24 saal zarfında yağan yağmurun metre murabbama bıraktığı su mik- darı 6 kilogramdır. Bir ampul hırsızı yakalandı Emniyet direktörlüğü ikinci şube memurları şehrin muhtelif semtlerin- deki apartıman kapılarındaki ampulle- re dadanan bir hırsızı yakalamışlardır. Pokrad ismini taşıyan bu Ermeni genci, evvelki gece Fatihte Kıztaşında bir apartıman kapısındaki ampulü aşı- rrken cürmümeşhud halinde tutul- HR. er Sa İki işçi elini makineye kaptırdı Yedikulede Kazlıçeşmede bay Rasi- min kösele fabrikasında çalışan Meh- med, bir aralık elini makineye kaptır- miş, parmakları kesilmiştir, Şişlide Halâskür Gazi caddesinde Acemyanın fırınında hamur makine- sinde çalışan Abdullah, elini makineye kıstırmış iki parmağı kesilmiştir. niz, bize de en iyisinden çök soğuk şampanya, tatlı şampanya veriniz, Side Eliyir Çceğtin; dedi, tam bir cümbüş yapacağız! gelen Porestier sor- Aralık duran kanadı kalkıp kapadı, sonra içi rahatlamış, keyfi gelmiş gi- bi oturdu. Karısı dalgın, konuşmuyordu, göz- leri masada, sözünü tutmamak üzere mütemadiyen söz veren gülümseyişle bardaklara bakıyordu. Tuzlu'lokum gibi, dil ile damak ara- sında eriyen, kabuk içine kormuş ku- lak parçasına benziyen küçük ve tom- bul Ostende isliridyeleri getirttiler, Çorbadan sonra balık geldi. Konuş- mağa başladılar. Evvelâ sağır sultanın bile duyduğu bir dedikodudan, kocasının bir arka- daşı tarafından yabancı bir prensle A yanik Şömiz adanan Gülümsiyerek Ticaret odası Dün meclis toplandı, birçok kararlar verdi Ticaret odası meclisi dün saat 15 te toplanmıştır. Odanın ilk içlima- nda Büyüklere “çekilen telgraflara gelen cevaplar okunduktan sonra ruz- mnameye geçilmiş ve gümrükler ida- resile tacirler arasındaki ihtilâfları halliçin oda idare heyetince seçilen 2ö0 eksper kabul edilmiştir. Eksper adedi evvelce 100 dü. Görülen lüzum üzerine bu sene mikdar arttırılmıştır. Ekspeğer, hayvan, nebüt, ve madeni eşya hususlarında mütehassıstırlar. Kendi evinde bedii raks ve bedeni talim işlerile meşgul olanların kazanç vergileri nişbetleri üzerinde görüşül- müş ve bunlardan kazanç vergisi ka- mununun 34 üncü maddesinin A fik- yasına evvelce ithal edilmiş olan münferid tedrisatx kıyasen yüzde 20 nisbetinde vergi alınması muvafık görülmüştür. YMCA cemiyetinin muhtelif fa- aliyetleri olduğuna göre bu müesse- senin kazanç vergisi nisbeti üzerinde oda idare heyetinin tedkikleri ve Ka- rar: dünkü mecliste müzakere edil- miş ve bu müesseseden de, muafiyet- ler haricinde kalan yekteplere kıya- sen yüzde 20 nisbetinde vergi alınma- s1 kararlaştırılmıştır, Borsa harici zahire satışı yaptığı an- Jaşilan iki para cezası alınmasına, karar verilmiştir. Oda meclisinin; dünkü toplantısın- da Zahire borsasına 10 kişilik bir hakem heyetile «Darülâceze himaye heyetine, iman tarife komisyonuna, esham ve tahvilât borsasına, kazanç vergisi kanunu mucibince mesleki te- şekkilleri olmıyanların kazançlarının takdiri için defterdarlıkta teşkli edi- lecek Komisyona birer ve oda yardım sandığı idare heyetine de üç âza inti- hap edilmiştir. Tütü konferansı bugün üçüncü toplantısını yapacak üçüncü toplantısı bügün saat 15te yapılacaktır. Yunan ve Bülgar mü- rakhasları dün şehrimizde gezintiler yapmışlardır. Murahhaslar bugün öğleye kadar inhisar fabrikalarında tedkiklerde bulunacak, bu arada Maltepedeki tü- tün enstitüsile Üsküdar depolarını gezeceklerdir, Yunan murahhası tütün işleri hak- kındaki raporunu heyete vermiştir. Bugün öğleden sonraki toplantıda bu rapor üzerinde müzakereler cereyan edecektir, Sıhhate muzır süt ve yoğurtlar Fatih zabıtası, dün mıntakada dola- şan sütçüleri umumi bir kontrola tâ- bi tulmuş, neticede 447 kilo sütle 29 kâse yoğurt sıhhate muzır görülerek müsadere ve imha edilmiştir. Forestier bu maceraya çok gülü- yordu; iki kadın, dilini tutmıyan ada- mın ahlâksız, alçak olduğunu söylü- yorlardı. Duroy bayanların fikrindey- di, ona göre, böyle bir maceranın kah- rTamanı, mahremi veya şahidi olan bir erkeğin vazifesi hiç bir şey söyleme- mek, sir itşa etmemekti, — Biribirimize itimad edebilseydik hayatın zevki artacaktı. Bazan, ekse- riya, her zaman kadınları tutan, sir- Yarının Mşa edileceği korkusudur, sordu: — Öyle değil mi?.. Kiss süren bir — —— Haftalık piyasa Piyasada geçen haftaya nisbetle daha fazla canlılık var Piyasada geçen haftaya nisbetle daha büyük bir canlılık vardır. Bil- hassa meyva piyasasında hararetli sa- taşlar artmıştır. Piyasa vaziyetini, her hafta olduğu gibi, muhtelif madde- ler üzerinde izah etmeği daha fayda- 4 buluyoruz: Hububat maddeleri — Çavdar için istek devam ediyor, Fakat ihrac edi- lecek çavdar bulmak kabil değildir. Yulaf istekleri de çoktur. Fakat el- de stok kalmâmış gibidir. Arpa ihra- catı da devam ediyor. Arpa, en ziya- de İtalyadanı istenilmektedir. Maama- fih biralık arpalar üzerine son 28- manlarda Belçikadan da bir miktar taleb vardır. Alâkadarların söylediği- ne göre, bu *sene en çok arpa ihrac edilen bir seneydi. Bu madde üzerin- de de stok kalmamıştır, Kuru sebzelere gelince, Almanya- dan mercimek, nohud üzerine küçük partiler halinde istekler vardır. Al man firmaları en ziyade soya fasulye- 8i istemektedir. Almanya, soyayı Çin- den salın alırdı. Çin - Japon muha- rebeleri yüzünden, Çinden Almanya- ya soya iasulyesi ihracatı durmuştur, Almanlar, ileride bir harb vukuunda Çinden saya alarmyacakların düşün- müşler, Romanyada, Yugoslavyada bu ziraatin inkişafına çalışmışlardı. Son zamanlarda Romanyadan, Yu- goslavyadan mühim miktarda soya ihracatı yapılmaktadır. Türkiyede soya ziraati henüz geniş- lememiştir, Ziraat Vekâleti soya ye- tiştirilmesi için her tarafta çifçiyi teş- vik etmektedir. Bugünkü şerait altın- da en ziyade Trabzon muntakasında soya zirasti yapılmaktadır. Dokuma ham maddeleri — Tiftik piyasasındaki durgunluk devam et- mektedir. Mevsim başında, tiftik üze- rine pek büyük satışlar olmuştu. Bu hararetli satışlardan sonra, hafif bir durgunluk devresi başlamıştı. Maa- mefih bu devre içinde bile, ufak par- tiler halinde satışlar olmuştu. Şimdi piyasa daha ziyade durgundur. Fa- kat bu durgunluk tiftik tacirlerini endişeye düşürecek mahiyette değil dir. Çünkü elde stok kalmamış sayı- labilir. Yapağı hakkında söylenecek bir şey yoktur. Yapağı da tiftik piya- sasının tâbi olduğu şartlara bağlıdır. Pamuk üzerine İstanbul borsasın- da büyük işler yoktur. Son günlerde İstanbul piyasasına Iğdır malları gel- mektedir. Maamafih Iğdır pamukları daha ziyade, Sovyet Rusyaya sevke- dilmektedir. Av derileri — Her sene bu mevsim- de av derileri piyasası açılırdı. Bu 8e- ne av mevsimi geldiği halde, ortada bir piyasa yoktur. Evvel- ce de yazdığımız gibi, bu sene fasıla- sz bir surette kış olmadığı için, köy- saadeti tamir edilmez bir rezalet ve göz yaşlarile ödemiyeceklerine emin olsalar, ne kadar çok kadın vardır ki, Ani bir isteğe, bir saatlik, dayamlmaz, şiddetli bir gönül çekmesine, bir aşk #antazisine kendilerini kaptırmaktan çekinmezlerdi. a Sanki bir davayı, kendi davasını müdafaa etmek istiyormuş, sanki; «Beninile böyle bir tehlike akla bile getirilmez, isterseniz 2 tecrübe edi- niz» diyormuş gibi kati bir kanaatle konuşuyardu. İki kadın, doğru söylediğini gözleri- le tasdik ederek ona bakıyorlardı. Forestier, âdeta kanapeye uzanmış, bir ayağını altına almış, elbisesini le- kelememek için peçetesini yeleğine iliştirmişti; birdenbire inanlı inanh gülümsiyerek: — Duyulmıyacağından emin olsa- lar her şeyi yaparlar, dedi. Vay gidi kocalar, zavallı kocalar!.. Aşktan konuşmağa başladılar. Du- Toy, ölünciye kadar değil, fakat uzun süren, itimad, dostluk, bağ yaratan aşka inanıyordu. Hislerin birleşmesi, kalbierin birleşmesine basılan mühür- dü, Ama çok kere ayrılığa sebeb olan kavgalardan, yırtıcı kıskançlıktan nef- ret ederdi. Busunca, bayan Merelle içini çekti: — Hayatın yegâne güzel şeyini erişil- lü av işlerile meşgul olmağa imkân bulamamıştır. Piyasada geçen seneden kalma stok vardır. Lâypsig piyasasından ümid edilen talebler yoktur. Maamalfih av; derisi için, Amerika ve İngiltereden © gelen mektuplar piyasaya ümid ver- mektedir. Tütün — İstanbul piyasasında ti | tün piyasası henüz açılmamıştır. Tü- tün tacirleri, Ege mıntakasının geçir- diği vaziyetten mülhem olarak, İstan- bul tütün piyasası için bedbin dav- Tanmaktladırlar. Son günlerde tütün konferansı, tütün tacirleri tarafından ? ehemmiyetle takib edilmektedir. Afyon — Piyasada ses sada yoktur. Arasıra uyuşturucu maddeler inhisa rının da, muhtelif memleketlere pek | ufak partiler halinde afyon sattığı haber alınmakladır. Bunun haricin- de piyasada tüccar arasında afyon.işi pek azdır. Yağ piyasası — Son bir kaç gün içinde Trabzon yağlârının fiati gene artmıştır. Toptan Trabzon yağı 85 kuruştan 90 kuruşa kadar yükselmiş- © tir. Urfa yağları 110 - 120 kuruştur. Maamatih Urfa diye satılan yağların ekserisi Kars yağıdır. Bilhasea müte- ahhidler bu maksatla Kars yağı alı- yorlar, Piyasaya bol miktarda zeytin- yağı gelmektedir. Bu yağların bir kıs- mı ikrac edilmek için piyasaya gel- mişti. İhrac edilemiyen mallar, piya- saya ülmektedir. Bu yüzden zey- tinyağı fiallerinde bir ucuzluk baş- güstermiştir, Asmaltındaki peraken- deci bakkallarda, en iyi zeytinyağları 45 kuruştur. Mahalle bakkallarında da zeytinyağı fiati 50 - 55 kuruş ara- sındadır. Zeytinyağı fiatlerinde geçen seneye nisbetle büyük bir fark vardır. Geçen sene bu mevsimide perakende- cilerde zeytinyağ flati 70 kuruştu. Vejetalin yağlarının fiatinde deği- şiklik yoktur. Vejetalin 60 kuruştur. Toptan fiat 53 kuruştur. Peynir fiatleri — Beyaz peynirin Kilosu 50 kuruştur. Halbuki geçen se- ne 40 kuruşa satılırdı, gıda maddele- rini ucuzlatmak yolları aramldığı bir sırada, peynir flatlerini de tetkik et- mek pek faydalıdır, Perakendecilerin iddiasına göre, toptan peynir sâtan- Jar arasında flat hususunda esaslı bir anlaşma vardır. Topdancılar da s0- #uk hava depolarına pek fazla para verdiklerini iddia ediyorlar. Bir tene- ke peynirin buzhanede bekleme ücre- ti 60 kurustur. Yağ, peynir. yumurta gibi madde- lerin pahahlığı hakkında tetkik ya- pıldığı zaman hep soğukhava depo- Yarı Heri sürülmektedir. Hayat bahalı- lığı savaşına girişildiği bir sırada, 80- Zukhava depoları tarifelerile uğraş- mak zamanı gelmiştir. — H.A, mesi imkânsız isteklerle öldürüyoruz, dedi. Bıçakla oynıyan bayan Forestier ilâve etti: — Muhakkak... Sevilmek güzel şey... Aklından geçenler bu kadarla kal muıyordu ama, düşündüklerini söyle- meğe cesaret edemiyordu. Kuşkonmazlı kuzu pirzolası getirdi. ler. Forestier sesini duyurdu: — Gördün mü güzel şeyit.. Kaymak gibi sebze ile lokum gibi eti, tadını damağına sindire sindire, yavaş yavaş yemeğe başladı. Duroy dedi ki: — Ben bir kadın sevdim mi dünya» Yi unuturum. Bayan Forestier, hiç bir şeyin üs- tünde fazla darmiyan edasile: — İlk el sıkıştan büyük saadet ola- maz dedi; biri: «Seviyor musun?» di- ye sorarken öteki «seviyorumü ceva banı verir. Bir yudumda şampanyasını diken bayan Marelle boş kadehini masaya koyarken: — Ben bu derece platonik değilim, dedi, Dördü de, gözler fıldır fıldır, bu sö“ 26 hak vererek bir şeyler homurdan- dı. Forestier kanapeye uzandı, kollari" es yastığa re Ek VE a (Arkası var) meli i dü isli om