uza 20 Kânunusani 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA“ “Lüks yaşıyan,, bir ailenin iç yüzü Dostum «N.» yüksek maaşlı memur- lardandır, Bir cumartesi sabahı ken- disini ziyarete gittim, Bir de ne göre- yim? Muhasebeci, selim çakarak bir tomar para uzattı; bordroyu imza- tattı; çekildi, gitti. «Ni» un evvelâ göz- . Iri parladı, sonra yeisle düşünceye daldı. — Ne o? - dedim. - Ne somurttun? Aylık değil mi aldığın?.. Eh bugün dolusun Sendeyim... Bir lokanlaya gö- tür beni... Karşılıklı bira içeriz... — Lokuntaya mı?... - diye tereddüd etti - Hayır, madem istedin, eve gö” tüzeyim... — Maksad konuşmak... olursa... Öğle paydosu olmuştu; daha doğ- rusu hafta tatili başlamıştı. Aşağı in» dik. Ben tramvay durağına doğru yü- rümek üzere davrandım: — Nereye?... Gel, gel! A... Mükemmel bir spor otomobili. hin kapısını açtı, kendi direksiyona kurulup beni de yanıbaşma buyurttu. — Güle güle kullan! - dedim. O. makinesinin tekniği hakkında İzahat veriyor. Bense düşünüyorum: Ez Kli Nereden buldu bu kadar Parayı da aldı?... Benim bildiğim bu Tt Şerif ancak maaşile geçinenlerden- dir. Yoksa, hamintoya mı başladı? Aca- ba Tayyare piyangosu mu çıktı? Uzak birinin mirasını yeme» Nereye sin sakın?..» Birdenbire; 7 Nereye gidiyoruz? - dedim. - Nik OR Şuradan, benzincinin yanından Kulağını ters gösterircesine bir ta- kim yollardan sapıp öte taraftan hay- Al bakalım yine ayni sokağa! diy “7 anlıyamadım, Fakat sorama- > da... Çünkü eve girmiştim. Bayan V bizi karşıladı. Salona girdik. ay: Eşya tamamile değişmiş: Kü- bikleşmiş,.. Bir de radyo köşede duru- Yor: 1938 modeli duy İSİN içinde bir iş vari» diyor. © esnada kapı çalındı. Hizmetçi gel- — Bir fwskos. Bay, elini cebine saldı. irmi beş Tira sayıp verdi, Kendisine Pa küğnt uzattılar, Yırttı. Beş on Bi konuştuk, konuşmadık ki, yine » <ır... Yine fiskos... Bu sefer 50 Hi- 3 pır... Yine bir kâğıt yırtması... Ki oluruncıya kadar ay» Bİ ameliye birkaç defa tekrarlandı ve Bözümün önünde tam yüz altmış lira kanatlangı, gitti. ie me haldi böyle?... “N.» da, her ne hikmetse buz dola- kilere, yahut mutfağa değilde im var!» der gibi yemek odasına koyanlardandı, Bayan şişmanlamamak için kızar- 10$ yediği ekmeği elektrik âletile kı- Sartyordu. Birdenbire hizmetçi ekmek Wahlarile dolu tabağı devirdi. Hemen gri süpürgesini getirip süpürdü. ADA yi : tiye Kapı yine çalındı: Yine para Nihayet «N.» kan ter içinde, cebin- $on tek liraları da saydı; ve, en arkadan gelenlere haber yolladı: in Bu ay veremiyeceğim... Gelecek Bayan, benim orada unutmuş olacak ki patladı artık; > Eyvah, bay... Aylığı bitirdin mi?... Bozuk yiyecek satanlar Çabuk cezaya çarpılma- ları için bir yol bulundu Bozuk yiyecek satan lokanta ve e8- nafa belediye zabıtası talimatnamesi- ne teyfikan ceza kesiliyordu. Fakat bunlar mahkemeye müracaatla İtiraz ediyor, ve ekseriyetle verilen cezaların iptali için karar alıyorlardı. Belediye bu münasebetle hükümete müracaatta bulunmuştu. Adliye ve kâletinden gelen bir tezkerede itiraz- ların reddini temin etmek üzere bu gi- bi cezaların belediye zabıtası talimat namesine değil, hıfzıssıha kanununa istinad ettirilmesi bildirilmiştir. Hıfzıssıhha kanunu gıda maddeleri- nin satışı ve İmali etrafında çok kati maddeleri ihtiva etmektedir. Bu iti- barla bu hükümlere muhalif hareket edlidiği takdirde gayet ağır cezaların verilmesi lizımdır. Adliye vekâletinin bu tebliği belediye şubelerine tamim edilmiştir. Bu tebliğden sonra verile- cek cezalar, mahkemelerce nakz ve reddilmiyeceğinden belediye cezaları teehhürsüz olarak tatbik edilecekler- dir. Otobüsler Beyoğlu İstiklâl cadde- sinden geçmiyecekler Galatasarayla Taksim arasındaki ka» labalığı azaltmak için yeni bir tedbir alınmıştır: Şişli tarafından gelen oto- büsler ve yük arabaları şimdiye kadar olduğu gibi Taksimden Tarlabaşı cad- desine sapacaklar, Tarlabaşı caddâsin- den, Aynaliçeşmeden geçerek Şişhane yokuşuna çıkacaklar, Galatadan yu- karıya giden yük arabaları otobüsler- de Tepebaşını geçtikten sonra İngiliz sefârethanesi yanından Hamalbaşına sapacaklar, Kalyoncukultuğu, Tarla başı caddesinden geçerek Taksime çı- kacaklardır, Galatasaray ile Taksim arasındaki saha yalnız otomobillerle tramvaylara tahsis edilmiştir. Selâmi İzzetin konferansı Arkadaşımız Selâmi İzzet Sedes, ti- yatroya dair konferansını bu .akşam saat 5 buçukta Eminönü Halkevinde verecektir, Konferanstan sonra Emin- önü halkevi orkestrası amatörlerin- den bay Renan ve arkadaşı bir kon- ser vereceklerdir. Et fiatinin kontrolü Et fiatlerinin kilo başında on kuruş indirilmesi hakkında verilen kararın 1 marttan itibaren tatbik edileceğini yazmıştık, Bu münasebetle bir çalış- ma ve kontrol programı hazırlanacak- tır, Bu maksadla Ankarada bulunan belediye İktisad müdürü B. Asım Sü- reyyanın şehrimize gelmesi beklenmek- tedir. ae rna Daha benim kürk mantomunki kal dı... Bakkala beş para veremedik... Ka- saba da... Ev sahibine de... Ay sonuna kadar ne yapacağız? — Yere batsın şu taksit usulü! Çi- karana lânet... İnsana hesabını öyle şaşırtıyor ki... Peşin para İle alışveriş etsem bu kadar para gitmezdi yahu... Üstelik te daha ucuz alırdım... Haklı şikâyetler Erenköyü'nde köpek tehlikesi saldırdıkları da görülüyor. Kuduz aşısı için müracat edenler ve ih- mal edip etmiyenler var. Mektep bahçesine dökülen ye me kartıklarının etrajında dola- şan bu hayvanları toplamak güç olmasa o gerektir. Köyümüzdeki dilelerden çoğu, bunu rica etmek- tedirler. Etemefendi sokağında 117 numarada Ziya Salahoroğlu ve Sokaktaki ağaçlar kesilir mi? Dün gazetemize karilerimizden bir zat telefon ederek Beşiktaş'ta İhlamur'daki ağaçların kesildiği- ni haber verdi. Ağaç kesilir mi? Hem de ağaca bu derece milş- tak İstanbul şehrinin sokakların dan... Meyhanede kanlı kavga Bir sarhoş, başka bir sarhoşu yaraladı Necati ve Hasan adlarında iki kişi evvelki gece sarhoş olarak Beyoğlun- da Asmalımescid civarında bir imey- haneye gidip oturmuşlar, orada ge ne rakı içerlerken başka bir masada oturan Sami adında biri ile aralanın- da kavga çıkmıştır. Necati ile Sami ağız kavgası yar parlarken Saminin arkadaşı diğer Necati ile Şükrü de işe karışmışlar ve kavgayı büyüterek biribirlerinin üzer- lerine atılmışlardır. Kavga arasında bunlardan Şükrü tabancasını çekerek dört el ateş cet- miştir, Atılan kurşunlardan ikisi Ne- catinin iki bacağına saplanarak ağır yaralamıştır. O kargaşalık arasında Şükrü ile arkadaşı Sami de kaçmış- lardır, Vaka müddelumumiliğe bildirilmiş, yaralı Necati hastaneye kaldırılmıştır. Yapılan ameliyatta kurşunun birisi çıkarılmış diğeri bacağında kalmış” tır. Müddelumumi muavinlerinden B. Necati ile adliye doktoru B. Salih Hâşim hastaneye gitmişler, tahkikat yapmışlardır. Fazla sarhoş olduğu gibi aldığı iki yaranın. tesirile büsbütün kendini kaybeden Necati ancak sabahleyin ayılarak ifade verebilmiştir, Necati ifadesinde, çok sarhoş ol- duğu için vakanın nasıl olduğunu iyice hatırlıyamadığını söylemiştir. Biraz sonr& Şükrü yakalanmıştır. Arkadaşı Sami de aranmaktadır, Yüz kadar dilenci müddei- umumiliğe sevkedildi Son zamanlarda dilencilerin çoğal- dığını gören belediye malül olmıyan ve eli ayağı tutan yüz kadar dilenciyi ya- kalamış ve müddeiumumiliğe sevket- (WA — Nüğ İş zmiştir. Şoförlerin bir teklifi Plâka resmi yerine benzinin şişesinden resim alınmasını istiyorlar belediyeye yaptıkları müracaaller ev- veles resim 65 bin lira raddesindedir. Şotör- ler belediye bütçesindeki bu 65 bin liralık tahsisatın'hem mikdarını mu- hafaza etmek, hem de kendi tsleb- lerinin isafını temin eylemek üzere yeni tesviye sureti bulmuşlar ve bele» diyeye baş vurmuşlardır. Şoförler plâka ücretlerine mukabil benzinin şişesinden muayyen bir ro- sim alınmasını isteğnişlerdir. Beledi- ye prensip itibarile bu teklifi kabul etmiştir. Belediye şişe başına 7,5 ku Tuş verildiği takdirde plâka resmi- nin alınmamasını muvafık görmüş- tür. Şoförler bu mikdarı fazla bul muşlardır. Şoförler, şişe başına 2 ku- ruş verilmesini istemişlerdir. Beleği- ye henüz kati kararını vermemiştir. Iki tavcı Âdi taşları elmas diye satmışlar Bundan bir müddet evvel Trabzon- dan İstanbula gelen B. Hasan sdın- da biri çarşıda rasgeldiği iki meçhul adamdan altmış liraya bir küpe gi- muştı, B. Hasan bir müddet sonra bunu bir kuyumcuya götürüp göstermiş, fakat taşların sırça olduğu cevabını alınca dolandırıldığını anlıyarak Em- niyet müdürlüğüne baş vurmuştur. Zabıta derhal tahkikat ve takibata girişmiş B. Hasanın vermiş olduğu eşkâle nazâran “bu işin İbrğhim ve Hasan adlarında iki kişi tarafından yapıldığı anlaşılarak kendileri yaka- ve sorguya çekilince her ikisi de işledikleri suçu itiraf etmiş- lerdir. Âdi taşları altmış liraya satan bu iki tavcı dün mahkemeye veril- miştir. z Deniz Bank umum müdürü B. Yusuf Ziya Öniş Deniz Banka geçen müesseselerin vaziyetleri Üzerinde tedkiklerine devam ediyor. Dün şeh- rimizdeki Deniz müessesleri müdür- leri İş Bankasına giderek B. Yusuf Ziya Önişi ziyaret etmiş muhtelif işler üzerinde kendisine izahat ver- mişlerdir. Deniz Bank umum müdü- rünün tedkikleri daha on gün kadar sürecektir, Bayan Sabihanın Cümhuriyet gazetesi aleyhindeki davasi Neşriyat suretile kendisine haka- zet edildiğini iddia eğerek Bayan Sa- biha Zekeriya tarafından Cumhuri- yet gazetesi aleyhine açılan davaya muhakeme başka güne bırakıldı, mobil Daha garibi; konuşuyormuş ta!., Dostum gene acı acı güldü ve içini çekti: m ? yi | | | ve belki, suni adam fabrikaları açı lacak. Pek âlâ, buna diyeceğim yok. | H ; i iii pil | i il | İH | İ i | ; i ini ii i : : t i Esr?e Ebi Sustum, Ne cevap verebilirdim?... Bir otomobil bir çocuğa çarparak yaraladı Platon adında birinin idare ettiği otomobil Fındıklıdan geçerken Nuri isminde birine çarparak yaralamıştır. Yekvard isminde birinin idaresinde» w Şimdi ise zırhlılarının sayısı v6 medeniyet alâmeti oldul B. A. — Zövalı İsviçrel.. Vahşet diyarı olup kalacak desensi,,