” Jâs ediyor, hem de iflâs edene kadar 13 Kânunuevevi 1937 Bahife 3 sa 'AKŞAMDAN AKŞAMA Parası ve aklı olanlara | bir tavsiyem — Ah, param olsa... — Ne yapardın? — İstanbulda bir apartıman alır, yan gelip otururdum. Değil hemşerilerimizin, hattâ Ana- dolululardan pek çoklarınn servet ldealleri bu olduğuna, geçen seneki seyahatlerim esnasında dikkat et miştim, se# Romanlarda, hikâyelerde okuyo- rum; ecnebi memleketlerini gezdiğim gamanlardan da biliyorum: Bir Garp- inin - fakir olsun, zengin olsun - bir takım aksionları, hisse senedleri var- dir. Amerika ve Avrupa gazetelerinin en çok takib edilen sütunları da e$- bam borsası haberlerini veren kısım- larıdır. Çünkü bütün medeniyet âle- minin en mühim iktisadi binası, €s- ham ve tahvilât temeli üzerine da- yanır. Bizde ise, bu yoktur; varsa bile de- yede kulaktır; popüler olmamış, halkın ırk ve Adatı arasına karışamamışlar. Karışamamıştır amma, bir hamle. de karışmağa müstaittir. Nitekim, memleketimizde küçük tasarruf da yoktu. İyi teşkilât, iyi propaganda ve teşvik neticesi, banka kumbaraları- nın terakümü on milyonları aştı: Hem ferdin güveneceği bir mesned haline geldi, hem de milli bankacılık bundan istifade ediyor... Fakat iş bu kadarla kalmalı mıdır? Kalmamalıdır, zira üç beş kuruşu biriken, daha fazla kâr etmek ümidi- le, parasını çekiyor. Alelekser bir bina yaptırıyor. Halbuki çok defa başladı- İı işe parası da kâfi gelmemiştir: Ma- ını rehine koyuyor, faiz vererek ba- iyor. Yahud yapının plânı, malzeme- si iyi değildir. Tamir filân derken ye- hi masraf kapıları açılıyor. Kiracı bu- lamamak, kirayı alamamak ve tamir belâları ayrı derd! Üstelik bu kabil der-| me çatma inşaatla şehrin manzarası da sakilleşiyor. | Dahası da var: Bina sahibi malını | satmak istese, aylarca, senelerce bek- | le ki müşteri çıksın. Çıkınca düşük fiata gider. Bir zarar da © yüzden... Yahud: Sermayenin yüzde ellisini ge- ne binada muhafaza etmek, müteba- ki yüzde ellisile, ne bileyim, bir dük- | kân açmak istiyorsunuz: Şimdiki şe- raitle kabil değil, İnkisam kabul et- mez. Ortaklı mal mı? Allah verme- sin! Halbuki, meselâ devletin idaresi yahud kontrolü altındaki mevcud muazzam teşkilâta benziyen inşaat şirketleri tesis edilse de birçok yapı- ları deruhde etse, mal sahibi olmak | istiyenler, bunlardan hisse alsalar, | bütün yukarıda saydığımız mahzur- lar ortadan kalkar. Keza, milli sanayiin ve işletmele- rin hepsinde aynı usuller olabilir; ni- tekim Garpte vardır; olduğu da her- kesce malümdur; amma, her nedense bu çok pratik usüle rağbet etmiyoruz. Birkaç bin lirayı bulan, şehrin gösterişli yerini külüstür bir bina ile çirkinleştiriyor; en büyük şehirlerde otobüs işletmesi gibi başından büyük işlere kalkışıyor; bilmediği çeşid tica- retlere, fabrikasiyonlara girişip yüzü- ne görüne bulaştırıyor; hem Kendi if- halka kötü mamülât sürüyor, ne dün- yaya yarıyor yaptığı İş, ne ahrete.. Yahud da en fecii, aklı sıra müraba- hacılıkla elâlemi vurmağa çabalıyor; lâkin enaicik paracıklarını daha kur- naz tilkilere kaptırıyor. Ne şap olu- © — Eski camlar bardak oldu, der- derse inan bay Amca, Gazi köprüsü | Köprünün üst i kısmının inşasına başlanığor . | şi ilerliyor. Almanyada yapılan dube- ların montajı Balat atelyesinde yapı- | lıyor. Bu dubalar, sıra İle yerlerine | kanacaktır. Yakında köprünün üst kısmının, yâni döşemesinin inşasına | başlanacaktır. Belediye ile Gazi köp- | rüsünün inşasını üzerine alan Alman | firmasi arasındaki mukaveleye göre | inşaat bedeli taksitlere bağlanmıştır. İnşaatın yapılan kısmına göre mu- ayyen taksit bugünlerde firmaya öde- necektir. Ancak inşaatın kati kabul muamelesi sırasında Belediyenin elin- de kâfi miktarda teminat akçesi bu- Tunmak için taksit tutar bedelinin yüzde otuzu alıkonulmak suretile fir- maya tediyat yapılacaktır. Bu hu- sustaki istihkak raporu ona göre tan- zim edilmektedir, üsküdar çarşısı Caddayi genişletmek için istimlâk yapılması düşünülüyor Üsküdar İskele meydanının da a$- falt olarak yapılacağını yazmıştık. Üsküdar İskele meydanı, burada bü- lunan medrese ile İskele camisinin meydana çıkarılması için birkaç se- ne evvel kısmen açılmıştı. Fakat bu kâfi görülmemiştir. Belediye, cami- den itibaren Üsküdar çarşısının her iki tarafındaki dükkânları istimlâk ederek bu caddeyi de açmâk fikrinde- dir. İskele meydanının asfalta çevrik mesine karar verildiği şu sırada Be- lediye bütçesine tahsisat bulunursa dükkânların istimlâki muamelesine başlanacaktır. Vaktile yapılan isti- kamet haritası şehircilik mütehassısı Proste tarafından da kabul edilmiştir. YARALAN yor, ne şeker! Mili servetler güme gidiyor... Yok, hayır: Tamamile hususi ma- hiyetteki teşebbüslerin yaptığı işler olmasın demiyoruz. Allah versin; on- ların da malları kadar zekâtları art- sın; hepsi olsun! Fakat, esham ve “tahvilât üzerine kurulmuş işlere kuv- y ptasyonuna Böyle bir işi başarmak için teşki- lâtcılık ve propagandacılık dehamı- zın eksik olmadığını da şimdiye ka- darki misallerle ispat ettik. Bu uğur- da da meselâ gene kumbara etrafın- da yapılan telkinlerin birkaç misli yapılsa yeridir. Sekizinci arttırım ve yerli malı haf- tası münasebetile bu meseleyi uzun uzadıya düşünmeliyiz. Parası ve aklı olanlara tavsiyem budur. Amma bu evsaftaki zevat be- ni dinlemezmiş, o da başka! (VA - Nü) gördüm, kızı yerinde bir kadının eli- ni öptül.. Haklı şikâyetler Beşiktaşlıların dertleri Beş on imza ile Beşiktaştan yâ- almış uzun bir mektup aldık. Bunda iki nokta üzerine dikkat celbolunuyor: 1 — Nakliye vasıtaları biribirle- rile alâkadar olması icab eltiği halde, Tramvay şirketi Beşiktaş- taki durak yerini ona göre yap- mamıştır. Boğaziçinden gelen va- purlardan çıkanları almak üzere, iskelenin tam karşısında bir du- rak yeri vardır; fakat Boğaziçine Beşiktaş İskelesinden gidecekler için tramvay durağı çok uzakla- dır. Tam iskele karşısında bir ih- #iyari mevkif yapılmasını halk istemektedir. 2 — Beşiktaştan Taksime oto- büs bileti on dört kuruştur. Bu, hiç bir hesaba sığmamaktadır. Herşey ucuzladığı halde bu bilet- lerde niçin tenzildt yapılmıyor? Iki yaramaz Trene taş atan iki çocuk yakalandı Devlet Demiryolları dokuzuncu iş- letme idaresinin banliyö trenleri va- kit vakit hat boyunda bazı meçhul el- ler tarafından taşlanmakta idi Bu taşlama hadiselerinin kimler tarafın- dan yapıldığı birçok dikkat ve taras- sonra yine böyle bir hadise olmuş, fa- kat bu sefer işin kahramanları ele geç- miştir. Saat sekize doğru Yenikapı- dan geçmekte olan trene biribirini müteakip atılan taşlar birkaç cam kırmış ve bu vagonlarda bulunan yol- cular hayli heyecana düşmüşlerdir. Vakayı istasyondan görenler derhal zabıtayı haberdar etmişler ve ikisi de onar yaşlarında olan failler tutulmuş- lardır," Bunlar, Cerrahpaşada oturan Ad- nan ile Beyantta oturan Salihtir. Her ikisi hakkında lâzım gelen tahki- kat evrakı tutulmuş ve lâzım gelen kanuni müamele yapılmak üzere Ad- Wiyeye verilmişlerdir. Taksi otomobillerile otobüs- lerin camları terpileks olacak Bilümum taksi otomobillerle oto- büslerin bütün camlarının tripleks yani kırılmaz cinsten cama tahvili $- 'İ çin bu gibi nakil vasıtaları sahipleri- ne verilen mühlet bu ay sonu bitmek- tedir. Yeni sene başından itibaren camla- rını yeni vaziyete uydurmıyan otomo- bil ve otobüsler seyrüseferden mene- dileceklerdir. Bunun için alâkadar zabıta şubesine lâzım gelen emir ve- rilmiştir. Müddet uzatılmıyacaktır, Noksan ekmekler Beyoğlu zabıtası, dün mıntakasın- daki fırınlarda yaptığı bir kontrolda kilodan noksan olarak satılan 166 ek- mek, 130 fırancalayı müsadere etmiş, Eminönü zabıtası da sıhhate muzir olduğunu gördüğü 122 simidi imha etmiştir. Bay Amcaya göre... İkaklara daha 300 Yeni lâmbalar 75 güne kadar so- lâmba konulacak İstanbul sokaklarına konacak olan fki bin lâmbadan bir kısmı Cümhuri- yet bayramında, bir kısmı da bir ay sonra yerlerine konmuştu. Belediye bu lâmbalardan bir kısmını da bu ay yerlerine koyacaktı. Fakat Nafia Şir- ketler başmüşavirliği; yeniden kona- cak lâmbalar için Nafia Vekâletinden müsaade almak ihtiyacını gördüğün- den, künunuevvelde tesis edilecek || lâmbaların yerlerine konulması biraz on beş gün içinde neticeleneceği mu- | hakkak görülüyor. Ay sonuna doğru | lâmbalar yerine konacaktır. Bu sefer- ki partide yeniden konulacak lâmba- lar 250 İle 300 arasındadır. Bu lâm- | balar, şehrin muhtelif semtlerine taksim edilecektir. Belediye-Evkaf Hakem heyeti kararının temyizinden vazgeçildi Belediye ile Evkaf arasındaki ihti- Jâflar, hukukçu mebuslarımızdan ba- zi zevattan mürekkep bir hakem he- yeti tarafından tedkik edilmiş've kıs- men Belediye, kısmen Evkaf lehine halledilerek bir tahkimname tanzim edilmiştir. Grek Evkaf, gerek Beledi- ye tahkimnamedeki esasları tamyiz etmek hakkına malik oldukları halde Başvekâletin yaptığı tavassut neticö- sinde bu haktan feragat etmişlerdir. | Tahkimnamedeki muhtelif meselele- rin hangi daire lehinde halledildiği- nin sarih surete anlaşılması için her iki daire mümessillerinden mürekkep bir komisyon bugünlerde toplanacak- tır. Komisyon, kısa bir zamanda bü- tün ihtilâflı meseleleri - hakemin ver- diği karar dairesinde - tesbit edecek- | tir. Komisyonun bir haftaya kadar toplanması muhtemeldir. Şehirde gürültü ile mücadele . Şehirde gürültüyü imen için beledi- yece yeni bir karar daha verilmiştir. Bina inşaat veyahud tamiratı sırasın- da işçilerin çalışmalarından çikan gürültü de şehrin sukünunu bozdu- undan sabahları saat sekizden evvel inşaat yerinde bu gibi gürültüler ya- Pılmaması alâkadarlara tebliğ edil miştir. Bu emre riayet (oetmiyenlere ceza verilecektir. Üniversitede şeref sütunu Memleket ilim ve irfanına hizmet eden büyüklerden ölenlerin namları- ni yazmak üzere üniversitede bir Şe- ref sütunu inşa edileceğini yazmıştık. Yarı masrafı belediye, yarı o masrafı da üniversite tarafından tedarik edi- rasathanesi yanına, yahud da üniver- site medhalindeki meydana dikilme- si düşünülüyor. Bu hususta verilecek kati karar, üniversite ile belediye ara- sındaki temasların neticesine bağlı- dır. | İSTANBUL HAYATI Taht yaparsın amma... Ada vapuruhun salonunda kar- Şışı karşıya oturmuşlar. İkisininde işleri yolunda, dünyalıkları yerinde ol duğu, vaziyetlerinden, kıyafetlerinden belli. Şişmanı ellerile işaretler yapa- rak anlatıyor: — Gönül azabında kurtulamıyo- rum azizim, Evlâdıma mesud bir hayat temin edeyim, büyüyünce rahat etsin diye elimden geleni yaptım. Etekler dolusu para döktüm. Yorulduğu yer- de han kurdum, Büyüttüm, yetiştir. dim, tahsil ettirdim, Artık zamanı geldi, evlendirelim de mürüvvetini gö- relim, değik. Annösi bir taraftan, ben bir taraftan aradık, taradık tam mat- lübumuza muvafık bir kız. bulduk, Belki bizimle beraber rahat edemezler diye mükemmel bir ev yaptırdım. Avüç avuç paralar saçarak düğün yaptık. Evlerine yerleştirdim, hizimetçilerine varıncaya kadar tuttum. Kendi maaşı az gelir diye her ay harçlıklarını da veriyorum. Gül gibi geçinip rahat ra- hat yaşamaları lâzım. Velâkin... Derin derin içini çekti ve sustu. Ar- kadaşı sordu: — Hayatlarından şikâyet mi edi- yorlar?. Üst üste birkaç defa göğüs geçirdi: — Çektiğim azabı ben bilirim bayım. Hergün aralarında gürültü eksik ol- muyor. Ne yaptımsa geçimsizliğin önünü alamadım. Biri birşeyden hoş- lanırsa, öteki inadına nefret ediyor. | Yıldırlarını barışlıramadık vesselâm, — Evvelce sevişmişler mi idi*. — Hayır. Bir kızla seviştiğini işittim. Fakat onu, bizim ailevi vaziyetimize uygun görmedik. Şöyle, hali vakti ye- rinde bir gelin alalım dedik. Kudretim var. her şeylerini temin ettim ve edi- yorum. Artık bu geçimsizliğin sebebini bir türlü anlamıyoruz. Arkadaşı gülümsedi: yeni pavyonu yaza kadar, yani yaş sebze mevsimine kadar yetiştirmek fikrindedir. Yeni sebze pavyonu yâ pıldıktan sonra şimdiki salaş kaldırı- lacaktır. Fransız artistlerinin dün akşamki temsilleri Dünyayı dolaşmak üzere deyahate çıkan Komedi Fransez artisti bay G. Heritier ile meşhur Fransız artisti ba- riyeye gidecek olan artistler dün ak- şam Fransız klübünde güzel bir tem- sil vermişler ve çok muvaffak olmuş- B.A — Bunlar bir ey büyükler e dağ be ki : MERMİ ei Samsa ni