7 Kânunüevvel 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA. Suriyeye dair bir hatıram ve Hatay Bundan yedi sene evvel Akşam ga- zetesi namına epeyce büyük bir seya- hat yapmıştım: Suriyeyi, Misir, Fransayı, İspanya ve Yunanistanı yedi ay müddetle gezmiştim. O z- manki Suriye intibalarım hâlâ bende kuvvetle yaşar. Berutta iki türlü gazete çıktığını görmüştüm, Biri fasih denen lügavi arabeayla ki, pek cüzi mikdarda sa- tılırdı. Diğeri ise, Suriye lehcesile ki, birincinin üç dört misli sürüm yap maktaydı. Bu halk gazeteleri gittikçe rağbet kazanıyordu. oHaneyn isimli bir Suriyeli şair de, yerli konuşmasile güfteleyip bestelediği şarkıları saye- sinde, memleketinde, Muallekatı seb'a şunrasından daha meşhur olmuştu. Bundan şu neticeyi çıkarmıştım: Lâtinceden Fransızca, İtalyanca, İspanyolca ilh ve Slâvyancadan Rus- ca, Bulgarca, Sırpça, ilh kol kol ay- rıldığı gibi, arabeadan da Suriyece, Cezairce vesaire doğuyor. (Çünkü şi- mali garbi Afrikada da ayni suretle bambaşka bir yazı dili zuhur etmiş- tir, inkişaf ediyor) Arab memleketlerinin değil cahil halkı, yarı münevverleri dahi ne fa- sih denen eski arabeayı anlıyorlar, ne de biribirlerinin dilini... © büyük fakat mübhem arablık ca- miasından küçük küçük fakat vazıh milli vahdetler beliriyor. '... «Arab âlemis tarzındaki terkibler le bazı müstemlekecilerin hinihacet- & kullandıkları yaldızları düşmüş bir formül halinde kaldı, Eskiden bir Alemi İslâm siyaseti vardı. Buna Osmanlı devleti çok bel bağladı. Hattâ, umumi harpte, o de- rece hayale kapıldık ki, Sancakı Şerif'i bile çıkardık; meşhurdur! Fa- kat kim kime, dum duma!... Yabancı devletlere bağlı Müslümanlar Çanak- kalede bize ateş etmekle kalmadı, bi- ze bağlı Müslümancıklar bile, Halife- nin Sancağına karşı isyan bayrağını kaldırdı! Bu hadiselerden ibret dersi alıp böyle dumanlı, elle tutulmaz vahi si- yasetlere kapılmaktan artık feragat ettik. Piştik, çifte kavrulduk. Siya- sette kiyaseti, komşularımızla İyi geçinmekte bulduk. Çepeçevre İşte herkesle dostuz. Ananavi Rus ve Yu- nan düşmanlıkları, tamamlle tersine dönerek, Yeni Türkiyenin ananavi dostlukları haline geldi. Meded komşulardandır! Komşular- la anlaşmaktadır... Almanya ile Fran. sanın başına bütün tarihi belâlar Al zas Loren tarzındaki çekişmelerden geldi... Fransızlar ki, Suriyelilere siya» sette hocalık etmek mevkiindedirler; aman, bu kötü huylarını komşumuza! aşılamasınlar... Suriye için en iyi mo- del biziz: Dost komşular edinmek... ... Suriye bir müstemleke halindeyken İstiklâline kavuşmanın eşiğindedir. Her hür ve müstakil milletin zuhu runu selâmlarız. Bahusus cenup komşumuzun: Arada bu kadar hu- kuk var, müşterek tarih var... Fakat Suriye ki, Osmanlı ve Fransız müs- temlekesi olmağa rıza gösteremedi, silkindi, hakkını istedi ve nihayet İşte ona kavuşuyor; böyle bir Suriye Hatay Türklerinin kendisine, müs- temleke halkına benzer bir şekilde bağlı kalmasını nasıl istiyebilir? İn. safı (Vâ-N0) Otobüsler Belediye yeni bir talimatname hazırladı İstanbulla Trakyanın muhtelif ş0- hirleri arasında işleyen otobüsler şim- diye kadar hiç bir talimatnameye bağ- hı değildiler. Bunların haiz olacakla- rı fenni! vasıflar, alacakları yolcu mik- tarı, sefer sırasında riayet edecekleri esaslar tesbit edilmediği gibi alacak- ları ücret te serbes bırakılmıştı. Belediye, İstanbul vilâyet hududu içinde faaliyette bulunacak bütün otobüsler için bir talimatname hazır- Jamıştır. Bu talimatname ile bu oto- büsli bat altına alınacak ve ala- cakları ücret te tesbit edilecektir. Ta» limatname yakında dalmi encümen- de tedkik ve müzakere edilecektir. Yeni ıstılahlar Maarif Vekâletince tesbit edilerek mekteplere tebliğ edildi Liselerie ortamekteplerde okutulan . Bu yeni ıstılahlar, öz türkçe olarak tesbit edilmiştir. Ancak, eski ıstılahlara alışan tale- benin birdenbire yeni ıstılahişir ile kar- şılaşması derslerin iyi takip edilme- sine mâni olacağından talebe tama- mile alışıncaya kadar yeni ıstılahla- rın tedrici bir surette öğrenilmesi ka- rarlaştırılmıştır. Ortamekteplerle lise muallimleri, talebenin yeni ıstılahlara alışmalarına bilhassa dikkat edecek- lerdir. Balık tutarken... Ayağı kayarak dubadan düştü, boğuldu Dün saat 11,55 raddelerinde Köp- rünün Haliç cihetindeki dubalar Ü- zerinde, balık tutmağa gelen Süley- man baba namile tanınmış 55 yaşla” rındaki adam; ayağındaki lâstikler kayarak denize düşmüştür. Baba etraftan yetişenler tarafın- dan kurtarılmıya çalışılmışsa da Sü- leyman fazla su yutluğundan boğu- larak ölmüştür. Cesed denizden çi- karılarak tahkikata başlanmıştır. İki kadını tahkir etmiş, Hasan adında biri, beraber yaşadığı Şefika adında bir kadını tehdid ve ha- karet etmek, Zahide adında diğer bir kadını tahkir etmek suçlarından maznunen üçüçncü sulhceza mahke- mesinde muhakeme edilmiştir. Ha- san mahkemede suçu inkâr ederek; — Yalan söylüyorlar bay hâkim. Bu Iki kadın, benim bin beş yüz lra- mı yemek istiyorlar; Onun için bana iftira ediyorlar. Ben onlana hiç bir Fakat gerek tahkikat evrakı ve ge- rekse şahidlerin ifadelerile suçu sabit olduğundan Hasanın beş gün hapsi- ne otuz iki lira para cezası ödemesi- ne karar verilmiştir, ».. Birkaç yüz yıl evvel vasati ölün Haklı şikâyetler Yemişçiler Çarşısı'nın derdleri Kuru yemişçiler çarşısında ara” baların geçmemesi için sokak &- gızlarına putreller konulmuştur. Hamallık zamanında bunların za- rarı yoktu, fakat hamallık kalk- dıktan sonra iş değişti. Arabaların mağazalara kadar gelmesi ve yük almaları icap ediyor. Bu sebepten putrellerin kaldırılması çok mi nasip olur. Bu çarşı ve civarının üstleri ka- patılmıştır. Bir kaç sene evvel bir kısım örtüler kaldırıldı. Şimdi bir iki sokakta kaldı. Esasen buraları rütubetlidir. Bu örtüller ise hava ve güneşe mani oluyor, burada iş ya- pan esnafın sıhhatleri muhtel olmaktadır. Bu çarşıda yaşıyan es- naf sabahtan akşama kadar gü- neş ve havaya hasret! Bu örtüle- rin de kaldırılmas: için esnaf rica etmektedir. ALİ Tasarruf haftası Bu sene geniş bir program hazırlanıyor Milli iktisad ve tasarruf haftası vu ayın 12 sinde başlıyor. Tasarruf haf- tası için bu sene bütün iktisadi dal reler elbirliği yaparak çok geniş bir program hazırlamak emrini almış- lardır. Bu meyanda Ticaret odası hafta için ehemmiyetle çalışmağa başlamış ve bir kısım memurlar bayram günleri de mağaza Sahiplerile temas etmiş- lerdir. Bu sene vilrin müsabakasına bir- çok müesseseler iştirak edecektir, 937 tasarruf haftasının yeniliklerinden bi- Tİ de hemen her mağazanın halka ge- niş mikyasta tenzilâtlı satış yapması- nın teminidir. Gerek bayram arifesin- de ve gerekse bayramda bu mevzu Üzerinde tenvir edilen mağazalar ten- zilâtlı satışa İştirak edeceklerini bil- dirmişlerdir. Bu satışlar mağazalar için de faydalı olacağı cihetle memnu» niyet uyandırmıştır. Tenzilâtlı satış- lara iştirak eden mağazalara ayri- ca birçok kolaylıklar gösterilecektir. Bütün mağaza vitrinleri tasarruf haftasında süslenecek vitrin müsa- bakasına iştirak etmiyen müesseseler de, bilhassa yerli mallarını, intizamla sıralıyacaklar, vitrinlerini yerli mal- larla dolduracaklardır. Milli iktisad ve tasarruf haftasına tasarruf ve iktisad mevzuu Üzerinde temsiller verilecektir. Kuledibine giden cadde asfalta çevrilecek Şişhaneden Küledibine giden cad- denin asfalte çevrilmesi kararlaştı- rılmıştır. Bu husustaki plân hazır lanmıştır. Ancak caddenin biraz da- ha genişletilmesi lâzım geldiğinden burada istimlâke başlanacaktır. Bun dan başka - evvelce yazdığımız gi- bi - Mecidiye köyüne giden yol da as- falt olarak yapılacaktır. rım ki yarın on diyecekleri... 1 | e VİNİ Harap binalar Belediye mühendisleri bunları ayıracak Son yağmurlar yüzünden bazı ha- rap ve ahşap evler yıkılmak tehlilke- si gösterdiği için Belediye tarafından boşaltılmış, bu arada çok tehlike gös- teren bir iki evde derhal yıktırı. mıştı. Belediye, İstanbulda bu kabil bina» lar bulunduğunu göz önüne alarak bozuk havalarda yıkılma tehlikeleri- nin önünü almak üzere İstanbulda bulunan bütün harap binaları göz den geçirmeğe karar vermiştir. Bu itibarla her mıntakanın mühen- disleri, kendi mıntakalarında bu vâr ziyette bulunan binaları tedkik ede ceklerdir. Bu tedkikat, bir raporla Be lediye relsliğine bildirilecektir. İçin- de oturulamıyacak derecede harap ve yıkılmağa meyyal bulunan binaların, Daimi encümen karari alınarak yık» tırılması için sahiplerine tebliğat yar pılacaktır. Fiat listeleri Belediye müfettişleri bayramda teftişlerde Mağ Gazino, lokanta ve emsali yerlerin Hat listelerinin belediyece tasdik edil- mesi ötedenberi usul ittihaz edilmiş- tir, Son zamanlarda verilen bir karar ra göre fiat listelerinin göze görünecek bir yere asılması alâkadarlara bildiril mişti. Bayram günlerinde belediye mü- gektişleri, -hüviyetlerini belli etrmeksi- zin, bu gibi yerleri teftiş etmişler, Ils- te haricinde fiat isteyen veye listeleri göze görünecek yerlere asmıyan mü- esseseler hakkında ceza zaptı tanzim etmişlerdir, Müfettişler ayni zamanda bu gibi yerlerde temizliğe riayet edilip edil- mediğini de tedkik etmişlerdir... Kasımpaşa lâğımları Şirkete noksanları ikmal etmedikçe para verilmiyecek Kasımpaşa deresi ile civardaki lâ- gımlar, belediye tarafından kanalizas- yon şirketine yaptırılmış, Dolapdere» den Kasımpaşaya kadar uzanan Sâ- hadaki eski açık lAğımlar da kapatıl- Vali, bu tedkileri neticesinde yapi- lan tesisatta bazı noksanlar görmüş ve bu noksanların ikmal edilmesini alâ- kadarlara bildirmiştir. Noksanlar te- lâf edilmedikçe kanalizasyon şirketine para verilmiyecektir, alcak işleri daha az olan AKŞAM Sahife 3 ISTANBUL HAYATI ŞEHİR HABERLERİ Bayrak li Bu sene bayramın ilk günü peğji hoş geçti, Tatlı rüyaların mahmuz. luğile sabah erkenden yataklarından kalkan miniminiler, giyindiler, kü şandılar, sokaklara fırladılar. Baharı andıran ılık güneş altında akşamla. ra kdardoyadoya gezdiler, oyn dılar, Gene bütün nakil vasıtaları sefere ber oldu. Tramvaylar, trenler, ve purlar gece yarısına kadar deluş boşaldı. En lüks otomobillerden; gar mur sıvalı, çarpık tekerlekli yük ara- balarına kadar hepsi bayram gesi cilerini taşıdılar. Beşiktaşın arka sokaklarından bi. rinde kocaman bir yük arabası ha- lılarla süslenmiş. Üzerine renkli ya- tak çarşafından bir tente gerilmiş, Beygirlerin boyunlarına renkli bez ler, kurdelâlar bağlanmış, Arabacı, eski saltanat faytonu sürücüleri gb bi azametle yerine oturmuş. Kırme zı kırbacını, tabanca patlatır gibi şaklata şaklata kapıların önlerinde duraklıyor ve haykırıyor: — Heecey, Yok mu arabaya binen? hep bir ağızdan mütemadiyen bağrı. şıyorlar: «Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan» il J