Trikolor: 0 - Colulekarayr0 Rumenler üçüncü maçlarında güzel bir LO — oyun çıkararak G.Saraya yenilmediler Kale civarının çamur olması Galatasaray muhacimlerinin temposunu bozdu, çok gol Dünkü maçta Bülend gel çıkarmak için uğraşırken Hüşim eline geçen fırsatları kaçırmakin meşgul Dün Taksim stadında Rumen Tri- 'olor takımı Galatasarayla karşılaşarak şehrimizde üçüncü ve son maçını yapmış oldu. Bayramın birinci günü Şişliyi çok zor bir maçtan sonra 2-İi yenen ve ikinci gün de eksik bir takım- ia oynıyan Peraya 2-0 mağlup olan Rumenlerin takımında kalecileri, sağ- müdafileri ve solaçıkları gibi klas ©- yuncuları bulunmasına rağmen bu iki oyunda ekib halinde oyunları ol duğu kadar verimli görülmediğinden dün oynadıkları son maç fazla alâka #oplamamışlı. Ancak öğleye (oyakın açan güneş maç saatine kadar ortalı- fi kurulub rüzgürsız ideal bir futbol havası yarattığından maç başladığı zarıan sahada üç bine yakın seyirci toplanmış bulunuyordu. Takımlar: GALATASARAY: Necmi » Salim, Sun- Yİ - Mustalfa, Bedii, Fazli - Necdet, Süley- ın, Bülend, Ilişim, Danyal, 'TRİKOLOR: Şirsmek - Heçer, Dunara- 1 - Pop, Mişkolesi, Glazer - Boksu, Ko- raç, Lakataç, Mosko, Koçis, Galatasarayın akınlarile başlıyan oyun çok süralli oynanıyor. İlk daki- kalarda sahanın çamurlu ve kaygan olması yüzünden Süleyman, Denyel ve Bülend muhakkak goller kaçırdı- lar. Galatasaray muavinlerinin geri oynaması (o takımın (hâkimiyetini bozdu ve Rumenler soldan tehlikeli akınlar yapmıya başladılar. Fakat ta- kımın en kuvvetli oyuncusu olan Ru- men solaçığı fevkalâde canlı bir oyun çıkaran Salim karşısında muvaffak | olamıyordu... Bu arsida Galatasarayın genç kale- disi Necmi Avniyi andıran tehlikeli bir plânjonla bir göle mani oldu. Oyunun bundan sonraki kısmı mu- kabil akınlar içinde mütevazin oy- nandı, yalnız devre sonlarına doğru tekrar canlı oynamağa başlıyan Sarı kırmızılılar Rumen kalesini haylı teh- did ettiler. Fakat bütün meziyeti sıkı ve ani şüt çekmek olan bu muhacim hattı kale önü çok çamurlu olduğun- dan gol çıkaramadığı gibi müessir de olamıyordu. Bilhassa Haşim, Bülendden kaleye Rumen kalesi önünde heyecanlı bir an İkinci devreye Galatasaray merkez muavine Eşfakı ve sağmuavine Celâ- li alarak başladı. Oyuna Rumenler başladılar ve ilk akında bir gollük vaziyet kazandılar. sa da Necmi güzel yer tuttuğu için bünü tehlikesiz allatt, Bundan son- Ta Galatasaray on beş dakika Rumen müdafaasını sıkı bir çembere alarak kaleyi şüt yağmuruna tuttu. fakat uzaktan çekilen bu şütler biraz da ka- lecinin meharetinden netice vermedi. 'Tam on beşinci dakikada Süleyman kale önünde yakaladığı topa icabetti- ği kadar seri bir çıkış yapamadığın- dan mühim bir fırsat kaçırdı. Hemen arkasından Rumenlerin eyni nisbette tehlikeli bir akınları solaçıklarının acelesi yüzünden kale üzerinden uç- tu. Oyun bu şekilde çok seri bir seyir takibederken kuvvetli bir sağanak başladığı için oyunun nihayet lenmesine on dakika kala hâkem ma- çı tatil ettiğinden Rumenlerin üçün- cü karşılaşması golsüz 0-0 berabere bitti. Galatasaray da başta Salim olmak- mak üzere genç kaleci Necmi, sağsçık İzzet solhaf Fazıl muvaffak oldular, Haşim, Bülend, Eşfak ve bilhassa ikin- ci devre Süleyman takımın temposu- nu bozan bir oyun oynadılar. Sahada oyuncularla münakaşa eden ve kararlarında mütereddit kalan hâ- kem iyi değildi. Tefrika SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüm ne, iktibas hakkı mahfuzdur No. 53 İHicaz valisi Ratib paşa ile Mekke Emiri arasındaki muhabereler Ratıb paşa kanunu esasi hakkında- ki düşüncesini 'ütmek, Hicazda ka» | nunu esasiyi tatbik ettirmemek emeli- le Şeri? Ali paşa İle anlaşmağa lüzum görüyordu. Bunun için bendegânın- dan birini Taifte şerif nezdine gön- derdi. Fakat Mekke emiri kendisinin hak ve imtiyazlarına dokunacak bir hal olmayınca kanunu esasiyi red için arabları kıyam ettirmek yolunda bir teşebbüse kulkışmağı kabul etmedi. (1) Bu red Ratıb paşanın ümidini epey kardı. Buakin ile Cidde arasındaki kablo bozulmuştu. Ratıb paşa İstanbuldan muntazam malümat alamıyordu. Ancak merkezden aleyhinde bir şey inkılâbın günlerde zannettiği gibi hafif geçe- miyeceğini takdire başlamıştı. İhtiyat- h davranmalıydı. Emir Ali paşa birlikte harekete razı olmamıştı. Oda bir taraftan Ali paşaya göz dağı olmak, diğer taraftan araplara cemile göstermek emelile mevkuf Şe- Tif Sadık paşa ile iki kardeşini tahliye ettirdi. Meşrutiyetin ilânı üzerine her tarafta olduğu gibi Hicaza da diğer vi- lâyetlerden tebrik telgrafları geliyor- du. Emaret divan efendisi B, Nail Reşid Taif hastanesi doktorlarından opera- tör Ömer Lütfi, kolağası İhsan, Hüs- nü Alf, muzika yüzbaşısı Rıza, sür- günlerden iken sonra şerife yaver ol- muş olan yüzbaşı Süleyman bey gibi münevver zabitler ile birleşti. Selânik ve İstanbul ile muhabereye vakit ol- madığı için bu zevat kendi kendilerine Hicazda İttihad ve Terakki teşkilâtı yapmağa savaştılar Bir nizamname hazırladılar. Yüzbaşı Süleyman bey Mekkede, B. Nail Taifde bu işi deruh- de ettiler. Sonra mebus olan Kasım Zeynel efendi de Cidde teşkilâtını ida- re edecekti. 'Hicaz telgraf memurları bu teşkilâ- ta girdiler Ratıb paşa Ciddede pek müşkül mevkide kalmıştı. Londrada ve İsviçredeki adamları bugünlerde Ratıb paşaya (artık mabeyine hediye göndermemesi, kimseye ünf ve şiddet göstermemesi, derhal istifa ile canını kurtarmağa acele etmesi) yolunda Cumartesi gününe kadar şehrimiz- | mütelişiyane tavsiyelerde bulunuyor- de kalacak olan Rumenlerin cuma ak- şamı bir maç daha yapacakları söy- lenmektedir. Atlet Fenerbahçe dostluk Beşiktaşı 4 - 2 yendi Taksim stadında Galatsaray - Tri- ardı. O ise telâşa lüzum görmüyordu. Zengindi, nasıl olsa Avrupaya gitmek yolunu bulabilirdi. Avrupaya gidince de Prensler gibi rahat yaşıyabilirdi. O yalnız evdeki bazı hesapların çar- şıya uyamıyacağını düşünemiyor, va- kit ve imkân varken Ciddeden savuş- kolor maçı oynanırken Kadiköyde de | mak basiretini gösteremiyordu! . Fenerbahçe - Beşiktaş takımları bir Bugünlerde vali fle emir arasında dostluk maçı yaptılar. Bir gün evvel | dikkati celbe pek lâyık muhabereler Güneşe 4-2 mağlüp olan Fenerbahçe bu maçla kuvvetli rakibini bir evvel- olmuştur. Hicaz idaresinin meşrutiye- te ve kanunu esasiye karşı tavır ve va- ki gol skoru İle yenmeğe muvaffak | Ziyetini tesbit eylemek üzere bu tel- graflardan oldu. Takımlar: bazılarını hulâsaten nak- FENERBAHÇE: Necdet - Orhan, Sedad. | 1deceğİM. (3) Esad, Aylan, Reşad - Naci, Şaban, Namık, Bülend, Orhan. BEŞİKTAŞ: Melih - Nuri, Hümü - Rı- fat, Bülend, Puad - Hayati, Rıdvan, Tay- dar, Şeret, Eşref. Ratıb paşadan Şerif Ali paşaya cazda vaziyetin muhafazası müşkül Her iki takım en kuvvetli kadro- | olacak. Ben gitmeliyim. larile oynuyorlardı. Birinci devre rüz- | şerifler sizin ve benim aleyhimde bu- gür altına düşen Fenerbahçe beşinci ve altıncı dakikalrada üstüste iki gol yedi, Devre sonlarına doğru Namık bir gol yaptı ve devre 2-1 Beşiktaş lehi- Junacaklar. Bunun için Hicazın kanu- nu esasiden İstisnasını ve eski tarzda idarenin devamını zatı şahaneye yaz- mak istiyorum. Mütaleanız nedir?) Ali paşadan Ratıb paşaya (Şimdilik İstanbula bir şey yazmak ne biti. Bu devre Beşiktaş iki gol doğru olamaz. Ahvalin inkişafına in- attıktan sonra gevşemeseydi farklı | tizar etmeli. Siz giderseniz benim de bir galebe elde edebilirdi. İkinci deyre rüzgârla oynayan sari lâciverdliler Naci, Bülend ve Şaban vasıtasile üç gol daha çıkardılar. Bi. gitmekliğim icab edecek.) Ali paşadan Ratıb paşaya 16 temmuz - 29 temmuz - telgrafını- za cevaptır. Garazkârların hile ve if- hassa Şabanın 35 metreden attığı gol | tiradan ibaret maruzatına, işaelerine çok enfisti. Oyun böylece 4-2 Fener. | şevkelmeabın iltifat buyurmadıkları- Şazi maçı kusursuz idare etti. bahçenin galibiyetile bitti. Hakem | D2 ve buyürmıyacaklarına ne kadar emin isem sizin de bunlara ehemmi- yet vermiyeceğinize o derece mutmain Bu maçın revanşi müsald bir eö- | bulunuyorum. O gibi türhattan tees- manda Beşiktaş sahasında oynana: | sür ederek istifa kelimesini ağıza bile “caktır, almıyacağınız memul eder ve hassa. bethahane ilkaattan masuni; vicdanım nasıl kani ve kâfl kalbinizin de bu hisse muhkem ve m6- tin bir intiba aynası olduğuna o kör dar şüphem yoktur. Hicaz hattının Haremeyn arasında uzatılması için vücudlerimizi vakfedercesine çalıştır ğımıza ve hâlâ dahi çalışmak fikrini beslediğimize (1) Allah şahiddir. Bir takım cahil arap eşkıyasının ika ete tikleri manialardan dolayı bizim mö- sul ve muatep olmıyacağımız mey- dandadır. Evveldenberi atebeye arzetmiştik ki araplar asker kuvvetile tedib edilme- dikçe maksadın teminine muvaffaki- yet hasıl olamaz. Bu hakikati bazı fe- ci vakalar ispat eylemiştir. Padişaha can fedasını bile bize minnet addetti- ren sadakatimiz hased ve kin bulutla- rile mestur garazkârların gözlerinin rüyet ve takdir dairesinden pek yük- sektir. Waki olan ihbarlardan dolayı padişah atebesine şayed maruzatta bulunacak olursanız Hicaz hattı için nasıl çalıştığımızdan ve çalışacağımız- dan, sadakat teminalımızdan dahi bahsediniz. Ama istifa gibi sözlerin mübarek ağzınızdan suduruna katiy- yen mahal verilmemesi istirhamıni tekrar ederim. 17 - 30 temmuz 1908. Ratıb paşadan Ali paşaya (Oğultarımdan ve damadiarımdan aldığım haberlerde bu sırada mebu- san meclisine ve kanunu esasiye do- kunacak bir şey yazmamaklığım ve bu aralık İstanbula gelmekliğim mü- nasip olacağı bildiritiyor. Burada va- ziyetin muhafazası müşkül olâcak. İs- tanbula gitsem (memuriyet istiyor) diyecekler; memuriyete tayin olunsam padişahımız şimdiki idarenin taraftar Tı olduğuma zahib olacak, Mısırda El- liva gazetesi azlolunacağımı yazmış- tır. Dahiliye nezaretinden bana böyle bir tebliğ yoktur. Ancak mazulen İs- tanbulda durmağı arzu etmiyorum. Avrupaya gitsem kaçtığıma hamlolu- nacak. Burada kalsam kanunu esasi- nin hükümleri Hicazda araplar üze- rinde cari olamıyacağı, ancak büyük merkezlerde nafiz olabileceği meydan- dadır. Burada hürriyetten istifade ile herkes bize karşı serbeslane ağzına geleni söyliyecektir. Bir de İstanbulda size muarız olan şerifler de şimdi bu- Taya gelebileceklerdir; gelince de set- best olarak sizin aleyhinizde buluna caklardır. Şürefa kaidesince tedible- rine okalkışacak olursanız İster bula şikâyet edeceklerdir. Siz kendile- rine tercihen emir olduğunuz için (valiye ve onun vasıtasile İstanbula para verdiniz de emir oldunuz) diye Söylenecekler. Ben sizden ayrılamaz- sam da kendilerine ne diyebileceğim? Sizi düşürmek ve emareti hükümsüz bırakmak için hükümete pek ziyade meyil gösterecekler; hattâ sizi nzil ve- ya istifa ettirmeğe kadar çabahyacak- lardır. Zatı saminiz de ahalinin bir bildiriniz.) 14 ağustos 1324 (Arkası var) (1) Taninde münteşir 10 eyldi 1908 (8 : rihli Hicaz mektubu. (2 Taninde mfnteşir 23 Teşrinlerei ©